Bağışıklık sistemimiz vücudumuzu dış etkilerden, yabancı olan tüm organizmalardan korumaya programlanmıştır. Bağışıklık sistemi, Hastalıklara karşı koruma sağlayacak bir mekanizmadır ve de "yaratanın" akıl şuura vermiş olduğu yaşam kitidir ve de akıl şuur olmayan yaşama biyolojik yaşama doğa örtüsüne zarar vermeden vede kimseye gerek kalmadan sağlıklı yaşam sağlar. Ancak kendi kendine bu güce sahip olan sistemimiz çeşitli dış etkiler nedeniyle zayıflamaktadır. Bunu önlemek adına bağışıklık dediğimiz sistemi kuvvetlendirmemiz ve kanda ki savaşan antikorlar yükseltmek gerekmektedir.
VÜCÜTLAR İÇİN ÖNEMLİ HER ŞEY AĞİZDAN BAŞLAR
Vücudumuz için gerekli olan yiyecek, içecek ve havanın ilk girdiği, sindirim sistemimzin başladığı yer ağızdır. Dışarıdan gelen mikroparın pek çoğunun vücudumuza giriş kapısı da ağızdır. Bu yüzden sık sık olumsuzluklarla ve hastalıklarla karşılaşır. Ağızdaki olumsuzluklar diş sağlığının bozulmasına, sindirimin olumsuz etkilenmesine yol açar.
Dişlerin besinlerin parçalanması, öğütülmesi görevlerinin yanı sıra konuşmada ve görünümümüzde önemli etkileri vardır. Dişleri eksilmiş kişilerin bazı sesleri çıkarabilmeleri zorlaşır, çiğnemede veya ısırmada da zorluk olur.
Ağız ve diş sağlığında en önemli iki hastalık diş çürükleri ve diş eti iltihaplanmalarıdır. Diş eti hastalıkları kimi zaman çene kemiğinin erimesine kadar ilerleyen bir etki yapabilir. Diş sağlığının bozulması vücuttaki diğer organları da etkileyebilir. Dişler neredeyse bütün sistemleri olumsuz etkileyen sürekli enfeksiyon odağı haline gelebilir ve kalp, böbrek, eklemler vb. yapılarda önemli sağlık sorunlarına yol açabilen enfeksiyonlara kaynaklık edebilir.
Bunun için hergün düzenli olarak dişleri fırçalamak, misvak kullanmak, garagara yapmak gerekir.
Günümüzde ağız ve diş sağlığı açısından yaşanılan en büyük sorunlardan biri de içinde çeşitli kimyasalların bulunduğu diş macunlarının kullanılmasıdır. Piyasada bulunan diş macunlarının tamamına yakını aşındırıcı, tadlandırıcı ve deterjan ögeler içerir. Çok diş macunu kullanıldığında dişlerin daha iyi temizlendiği sanmak doğru değidir. Diş macunu çok kullanıldığında diş etlerine büyük zarar verir, diş etlerini eritir.
Tüm dünyada satılan birçok diş macunu ve sabunun içinde bulunan triclosan maddesi sağlık açısından çok zararlıdır. Islak mendillerde de bulunan bu madde anne karnındaki bebeğin yeterli oksijeni almasına engel olmakta, bu da bebeklerin beyinlerinde hasara neden olmaktadır.
Diş macunlarının içinde ‘sodyum florür’ adı verilen zehirli bir kimyasal da yer alır. Bu kimyasal doğada kullanılan flor gibi doğal özelliklere sahip değildir ve birden çok zararı vardır. Diş çürüğünü engellediği gerekçesiyle çocuklar için üretilen diş macunlarında da bu madde kullanılmaktadır.
Küçük çocuklar dişlerini fırçalarken genelde macunu yutmaktadır. Bu çok sakıncalıdır. Kanserojen özelliklere sahip olan bu kimyasal madde çocuklarda zekâ geriliğine yol açar. Ayrıca, bağışıklık sistemini çökertir, enfeksiyonla ra karşı direnci düşürür, üreme sistemine zarar verir ve kalıcı dişlerin çıkmasını geciktirir. O nedenle 5-6 yaş öncesi çocuklara macun kullandırtmamalıyız. O yaşta sadece uygun bir diş fırçası kullanılması diş sağlığı için yeterli olacaktır.
ABD’de satılan bir diş macunu üzerinde; “Eğer çocuğunuzun diş macunundan yemiş olduğunu fark ederseniz, derhal yakınınızdaki zehirlenme istasyonuna götürün ve doktorunuz ile temasa geçin.” Uyarı notu yer alır. En doğrusu ev yapımı diş macunu kullanmaktır.
Doğal diş temizliği: Bir adaçayı yaprağıyla dilerinizi ovarsanız onların parlayıp temizlendiğini görürsünüz. Arkasından,1 çay kaşığı adaçayı, 1 çay kaşığı karbonat,1 çay kaşığı taçını karıştırın. Bu karışıma fırçanızı batırarak dişlerinizi fırçalayın. Bu işlemi birkaç kez tekrarladıktan sonra yavaş yavaş dişleriniz istediğiniz beyazlığa ulaşacaktır.
Bir başka formül ise, 1 çay kaşığı karbonat, yarım limon suyu ve 2 damla zeytinyağı damlatarak karıştırın. Bu karışıma diş fırçanızı batırın ve dişlerinizi fırçalayın. Bir kaç fırçalamdan sonra farkı göreceksiniz.
Hazırlanışı: Malzemeleri karıştırıp kapaklı bir kaba alın. Diş fırçanızı kabın içine daldırıp tozdan bir miktar alarak dişlerinizi fırçalayın. 0-12 yaş arası çocuklara bu formülü uygulamayın.
Ağız sağlığı ve diş bakımı için de karbonat çok önemlidir. Yatmadan önce bire bir oranında tuz ile karıştıracağınız karbonat ile dişlerinizi fırçalayın. Sabaha kadar ağzınızda ve dişlerinizdeki bakteri ve virüsler karbonat ve tuzun etkin temizleyiciliği ile tamamen temizlenmiş şekilde uyuyacaksınız. Ayrıca ağız ve diş kokuları da önlenmiş olacaktır.
Diş fırçalamanın tekniği süresi: Diş fırçalanırken kesinlikle fazla bastırılmaması gerekir. Diş ve diş etlerinde sorun olmayanlar orta sert fırça, diş etleri kanayanlar ise yumuşak fırça tercih etmeli. Fırçalama süresi de 3 dakikayı geçmemeli. Tesirli bir fırçalama diş etinden dişe doğru yapılan süpürme tarzındaki fırçalamadır. Alt ve üst damak birbirinden bağımsız şekilde fırçalanması faydalı olur. Diş fırçalama sırasında yanağın iç kısmı ve dilde yoğun bakteri birikeceğinden yanaklar ve dilde fırçalanarak temizlenmelidir. Doğru diş fırçalama tekniği uygulandığı takdirde 12 saatte bir dişlerin fırçalanması yeterli olacaktır.
Çürük Yapıcı Maddeler: Çok şeker kullanan toplumlarda ve ailelerde çürükler sık ve ağırdır. Bakteri plaklarında çoğalan mikroplar asit yapımına yol açarlar. Bu asitler çürüğü başlatır, varolan çürükleri derinleştirir. Bu nedenle bakteri plağının oluşumunu engellemek kadar şekerli besinlerden ve özellikle dişlere yapışan türlerinden kaçınmak da faydalıdır. Bakteri plağı ve yapışkan şekerli maddelerden korunmanın ana öğesi dişlerin fırçalanmasıdır. │SAKLI ŞİFA
Diş temizliğinde kullanılan misvakta her şeyden önce iyi bir antiseptiktir. Ağız kokusunu giderir, diş çürümelerini önler. Diş etlerini güçlendirir. Sürekli kullanımda diş eti kanamalarını bitirir. Balgamı bertaraf eder. Ağız kuruluğunu önleyerek akıcı konuşmayı sağlar. Misvak yağı eklem ağrılarına karşı faydalıdır. Misvak tohumu mide kuvvetlendiricidir. Sürekli kullanımda hem sesi hem de cildi güzelleştirme özelliği vardır.
Misvak ihtiva ettiği kimyevi maddeler dolayısıyla gözler için de faydalı bir ağaçtır.
Uykudan ve namazdan önce muhakkak misvak kullandığını öğrendiğimiz Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetine misvak ile ilgili tavsiyeleri:
“ Oruç tutanlar sabahları misvak kullansınlar, akşama doğru kullanmasınlar çünkü iftarda iki dudağı kurumuş olan kimsenin kurumuş ağzı kıyamet gününde nur olacaktır.”
“Ağızlarınız Kur’an’ın geçtiği yollardır. O yolları misvakla temizleyiniz.”
Hz. Ayşe validemiz (r.a.) şöyle rivayet eder: Resulullah (sav) eve girdiği zaman ilk iş olarak dişlerini misvakla temizlerdi.
Naneli dişmacunu
Kendi dişmacununuzu yapmak için, 1 tatlı kaşığı bikarbonat , odun kömürü meşe ya da toz durumuna getirilmiş çilek kökü ile 2 damla nane esansını alın. Bunların içine damlalıkla su koyarak macun oluşturun. İyice karıştırıp dişmacunu olarak kullanın.
Dişteki lekeleri çıkarıcılar
Çilek: Bir çilekle (en iyisi Alp çileği olur) dişlerinizin üzerini oğun.
Limon kabuğu: Kabuğun iç tarafı ile dişlerinizi ogun. Limonun ağartma özelliği, çay ve diğer kahverengi lekeleri çıkarmada çok iyidir.
Kayısı ve limonlu dudak merhemi:1 tatlı kaşığı balmumu, 1 tatlı kaşığı
1 tatlı kaşığı aynısefa çiçeği yağı Kayısı çekirdeği yağı 1 birkaç damla limon ya da portakal esansı
Yapılışı: Balmumunu eritin. Kayısı çekirdeği ve aynısefa çiçeği yağlarını buna ekleyip kaşıkla sürekli karıştırın.
Kaşıkla karıştırmaya devam ederken ateşin üzerinden alın. Biraz soğur gibi olunca esansı katın. Karıştırıp küçük bir kavanoza aktarın.
Ağız kokusu kişinin kendisini ve çevresindekileri rahatsız eden nefese verilen addır. Genellikle çürük dişler, ağız ve boğazda meydana gelen iltihaplanmalar, sinüzit, solunum yolu hastalıklarından meydana gelir. Fazla hayvansal gıda yemek de ağız kokusuna sebep olabilir.
Nefesinizin güzel kokusu olmasını isterseniz öncelikle ağız bakımına özen göstermemeli, yeşil yapraklı sebzeler yemelisiniz. Maydanoz çiğnemek, ısırgan yaprağını ve su teresini ezerek çıkardığınız suyla ağzı çalkalamak da nefesin güzel kokmasında etkilidir.
Hazımsızlık veya mide gazından yakınmalarınız varsa, mideniz yeterince asit üretmiyor demektir. Bu durum ağız kokusuna sebep olabilir. Sindirim sisteminizi normal düzeninde çalıştırmak için et, balık veya yumurtalı yemeklere sirke koyun. Elma sirkesinde normal mide asidi kuvvetinde asetik asit bulunuyor. Yarım litre ılık suya elma sirkesinden iki çay kaşığı koyup karıştırın. Her gün bu karışımla gargara yapmak her durumda olmasa bile çoğu durumda ağız kokusunun giderilmesine yardımcı olur.
Bal ve rendelenmiş hindistan cevizi macun yapılıp yutulursa mide kaynaklı kokuların giderilmesine yardımcı olur.
Ağız kokusundan şikâyetçiyseniz yanınızda küçük bir kutu içinde kakule veya kuru karanfil taşıyın ve sakız çiğner gibi bunları çiğneyin.
Alıç tohumunu çiğnemek ve yutmak da ağız kokusun giderilmesinde etkilidir.
İki-üç çay kaşığı dereotu yaprağını ya da dövülmüş tohumunu iki-üç bardak suda kaynatın ve için.
Kişniş veya anason tohumunu kaynatarak elde edeceğiniz suyu çay olarak ya da ağız gargarası olarak kullanırsanız ağız kokusunu giderebilirsiniz.
Her gün düzenli olarak ekinezya çayı ile ağzınızı çalkalamak da ağız kokusu yapan diş eti enfeksiyonlarının tedavisinde faydalıdır. Bunun için iki çay kaşığı ekinezya kökünü bir çay bardağı suya koyun. Ağzını kapatarak on dakika kadar ağır ateşte kaynatın ve soğuduktan sonra kullanabilirsiniz.
Sarımsaktaki kimyasal maddeler sindirim esnasında kana karışır ve sonra nefesle dışarı çıkar. Bunu önlemek için sarımsak yedikten sonra kokudan rahatsız olacağınız bir ortamda bulunmadan önce duş alın, ardından bir bardak suya koyacağınız üç damla nane yağı ile gargara yapın ve maydanoz yaprağı ile karanfil çiğneyin.
Karışım Gargara
Malzemeler: 2 damla lavanta yağı, 1 adet limonun suyu, 1 adet limonun kabuğu,
Gargaranın yapılışı;
Malzemeler: Biberiye çiçekleri, sıcak su, 1 adet limon
Yapılışı: Biberiye çiçekleri kaynar suyun içine atılır. İçine 1 adet limon dilimlenerek eklenir. Bu karışım 20 dakika bekletilir. Sürenin sonunda karışım sıkılarak su elde edilir. Elde edilen bu su biraz daha dinlendirildikten sonra sabahPİRİİ WORLD│
ları aç karnına ve yemek sonrası bir fincan içilir.
Malzemeler: Menekşe çiçekleri, maydanoz, nane ruhu
Yapılışı: Menekşe çiçekleri ve maydanoz bir miktar suyun içinde 10 dakika kaynatılır. Elde edilen karışım süzülür. Bu suya bir miktar nane ruhu katılarak bir gün bekletilir. Artık ağız kokusu sorununuz için gargaranız hazırdır. Bu suyla rahatsızlığınız devam ettiği sürece yemeklerden önce ve sonra gargara yapabilirsiniz.
Malzemeler: Adaçayı, nane ruhu
Yapılışı: Bir avuç kadar adaçayı sıcak suyun içine katılarak 15 dakika demlenmesi beklenilir. Elde edilen karışım sıkılarak içine bir miktar nane ruhu katılır. Bu su gün boyunca dinlendirilir. Dinlendirilmiş olan su yarı oranda içme suyuyla karıştırılarak ağız sık sık çalkalanarak gargara yapılabilir.
Adaçayı Gargarası: Gün boyu birkaç defa yapacağınız adaçayı gargarası ilk günlerde sizi rahatlatacak, ilerleyen günlerde haftada birkaç defa bu gargarayı tekrarlamanız sizi bademcik ve boğaz enfeksiyonlarına karşı koruyacaktır.
Gargaranın Yapılışı: Yaklaşık bir su bardağı suda bir tatlı kaşığı taze adaçayı on dakika demlenir. Demleme süresi tamamlandıktan sonra bitki daha fazla suyun içinde bekletilmemeli, mutlaka süzüp ayrılmalıdır.
Günde 2-3 defa gargarası yapılır. Ayrıca, beraberinde bir ay boyunca hergün bir çay bardağı adaçayı içilir.
Not: Aktarlardan satın alacağınız adaçayı hem çok daha ucuz hem de amacınıza daha uygundur.
Uyarı: Adaçayı, memleketimizde son yıllarda sıkca tüketilmeye başlanmış bir çaydır. Ancak, hamile bayanların hamileliklerinin ilk üç ayında adaçayını temkinli kullanmaları gerekir. Eğer düşük tehlikesi söz konusu ise kesinlikle adaçayından uzak durmaları gerekir. Çünkü, adaçayı yaprakları, dört tane düşük yapma riskini artıran madde içermektedir.
Biberiye Gargarası: İncecik kıydığınız bir tatlı kaşığı taze biberiyenin üzerine bir su bardağı kaynar su ekleyin. On dakika kadar demlendikten sonra çay olarak içebilir ya da gargara olarak kullanabilirsiniz.. Eğer taze biberiyeniz yoksa aynı çayı aktardan temin edeceğiniz kurutulmuş biberiye yaprakları ile demleyebilirsiniz.
Gargara olarak kullanmadan önce demlediğiniz biberiye çayının içine birkaç dal adaçayı yaprağı atın. Biraz ılıdıktan sonra bu çayla gargara yapın. Boğaz ağrılarında ve ağzınızda oluşan çeşitli mikrobik durumlarda bu gargara sizi rahatlatacaktır.
DEVAM EDEÇEK
Bu sitede yer alan yazıların tümü, bilgi edinmek isteyen ziyaretçiler için hazırlanmıştır.
Bu bilgiler, hiç bir zaman hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır..
Doktor diyetisyen ve herbalisler tarafından yetkili eczacılar güvenilir,yaninda bitki aromatik okul mezunu veya kimyager çaliştiran, izni alınmiş aktarlar tarafından güvenlı şekilde kullanılmalıdır.
Sitede yer alan yazıların her türlü kullanımı ve uygulanması sonucu doğan hukuki, ahlaki, mesleki, sağlık ve yaşamsal sorunlar sadece bu eylemi gerçekleştiren kişilerin sorumluluğundadır
Bunlardan dolayı ortaya çıkabilecek hiçbir sorundan site ve yazarları sorumlu kılınamaz.
saklisifa@gmail.com
premix12345678@gmail.com
saklisifapiriiworld@gmail.com
NOT:KAN BİLGİLERİNİZİ BİLMEDEN BİYOKİMYANIZI TARAMADAN,ARAŞTIRMACI DOKTORUNUZA, AKTARLARA DANIŞMADAN BİTKİ VE BİTKİ TÜRLERİNİ KULLANMANIZ TAVSİYE EDİLMEZ.