ALKALİN SU YAŞAMA İLK ADIM SAKLI ŞİFA

ALKALİN SU YAŞAMA İLK ADIM Duru su hareketsiz enerji yoktur ve akan ve donan su duru suda olsa enerji yüklü olur
Bu durum suda tat ve koku yapılarına neden olan yapıların sistemi sayesinde elimine edildiğine işaret etmektedir. Öte yandan ,musluk suyundaki Ca2 parametresi 69,7 mg/L seviyesinden 55.7 seviyesine düşürülmüştür.
Bu sonuç bize alkali sisteminin sudaki sertlik miktarını bir miktar düşürdüğünü göstermektedir.Ca2 açısından zengin olan suların tüketilmesi insan vücudundaki dişlerin ve kemiklerin gelişimi ve onarımı aşamasında çok faydalı olur .
İlaç yerine su için ama su için
Şimdi bakalım denek sizden yaparak gerçekleri görmek şimdi başlayalım şeffaf plastik bidon alın içine çeşme suyu koyun ve 10 bekletin güneşte veya her hangi bir yerde beşinci gün geçtiğinde su sararmaya 10 günde su sarı renk alacak biraz daha bekleterek artık gözle görünen sarı renk toprak olmaya başlayarak çamur hale dipte görecek siniz “eeee biliyoruz peki neden içiyorsunuz sorusu “ şimdi bu soruyu düşüne durursun gözle görünmeyen parçacıklar zamanla tortulaşarak hal almakta nerde mi vücudun %85 su ise nerde olabilir..
Bakalım damarlara ve safralarda börek yapılarında hatta dişleri hızla çürümesine kadar daha ileri giderek kemik yapıların bozulması daha öteye giderek gözle görünmeyen kısımlar kana karışarak vücudun her yerini tıkamakla meşgulken sizler nerede olabilirsiniz “sağlık varsa para olmayacak yerlerde” kazanılacak işlem merkezi ise sağlığın olmadığı sağlık bulmak için gittiğiniz yerde olabilir misiniz..
Şimdide satılan suya bakalım su akarak dağlardan gelen su dolumda 8,5 ph dır çünkü hareket halindedir suyu da sabit ölçüm olmaz su içinde dolaşan hareket halinde her noktası ayrı ayrı çıkar evet şimdi bazen derler ya yazıyorlar 8.5 bir süre sonra baktığımızda 6 bazen 7 7.5 çıkmakta derler evet biraz daha bekletirseniz sararmaz ama 5 bile çıkar çünkü artık duru su olmuştur ama 5 çıkanı buz dolaba koyarak 1 saat sonra su 8,5 çıkarneden mi su içinde kristalleşen su artık hareket halinde oluşundandır..
Şimdi burada kısa yazılmakta ne den evlerde arıtma şart her arıtmada arıtma değildir bu bölümü şablon yazıda çok uzun olduğundan yazılmamaktadır bu bölümü site bölümünde (alkalin sağlıklı su cihazları ) okumak idealdir..
Dağlardan gelen öyle sular var ki kana kana içilir taşlar artık süzer öyle yer altı dan gelen sular var ki sıcak soğuk madenlerden süzülerek yukarı doğru çıkar su artık doğanın distile makinesi gibi suyu arındırır “öyle taş bir maden var ki adı akciğere benzeyen deliklerle dolu adı 7 kardeş kanı” bir maden taştır su zemzem suyu gibi çıkar bir kabiliyetle bir çelik veya sağlıklı bir silimdir plastikle o madeni doldurup suyu içinden geçirmek veya arıtmadan çıkan son kısma ilk kısma koymanız ise evinizde mükemmel bir suya kavuşur ilaç yerine su içersiniz ama su içersiniz saymakla bitmeyen maden taşlar karbonatta bir maden taştır bu da suyu hareket haline getirir..
Artık damar yolları açılmış sağlıklı yaşama koşarsınız..
İnsan vücudunda ayrıca sindirim kolaylığı ve kalp ritim dengesinin korunmasına da yardımcı olduğu belirtmektedir.
Böylece atardamarların ve kasların dengesi de korunmuş olur.
Mg2 açısından zengin olan suların tüketilmesi insan vücudundaki bağışıklık sistemi ,kan akış dengesi gibi 300 den fazla fiziksel ve kimyasal fonksiyonların gerçekleştirilmesinde kullanılmaktadır.
Ayrıca kanser ,damar tıkanıklığı ,böbrek hastalığı gibi hastalıkları engellemektedir.
Her başlangıç su ile başlar aldığınız ilaç bile su ile almanız ilaca bile katkı sağlar artık gerisi size kalmış evrendeki dengeyi yakalayın hasta olup çare aramak değil..
Dünyada öyle arıtma makineler var ki bir küçük araba fiyatına ama sizlerde ayrıntılı okur ve işlemleri gerçekleştirirseniz araba hediye kalır..
Biz işimizi yaptık gerisi size kalmış önce sağlık.
MODEL : Böyle bir sistem hakkınızdır Alkali iyonize Su Cihazı
Alkali İyonize Su Teknolojisi alırken her hangi bir üniversite raporlu ve onaylı oluşuna bakın
Alkali İyonize Su Üretir.
Alkali Su Cihazı piyasadaki suyu elektroliz ederek alkali su üreten cihazlardan farklı olarak; teknoloji ürünü ve doğal biyo seramik taşlarla suya yaydığı kızılötesi ışınlar, negatif iyonlar ve suya verdiği alkali minerallerle suyu alkali hale getirir ve ORP yi düşürür.
Sizin için; kaliteli, sağlıklı ve yaşayan su üretir. İleri teknoloji ürünü olan cihaz ,musluk suyunu önce arındırır daha sonra alkali ion suya dönüştürür.
4 Temel Neden:
1. pH'ı yüksek su vermesi: Çağımızdaki kirlenmiş çevre koşulları ve kötü beslenme alışkanlıkları vücudumuzun alkali dengesini bozar.
Bu da vücudumuzun asit alkali dengesini (pH) aşağıya çekip bağışıklık sistemimizin zayıflamasına neden olarak çeşitli hastalıkların oluşmasına zemin hazırlar.
pH'ı yüksek su vererek vücudun asit alkali dengesinin düzenlenmesine yardımcı olur.
2. Suyun ionlarının ayrılması ve suyu moleküler yapıda küçültmesi: Çağımızda içtiğimiz suyun moleküler grup yapısı kirlilikten dolayı büyümüştür. Oysa sağlıklı suyun her bir grubunun 5 6 adet su molekülünden oluşması gerekir.
İçilen alkali su, ionlarına ayrılmış olduğundan ve moleküler yapısı küçüldüğünden hücrelerimize çok daha etkili nüfuz ederek hidrotasyonu sağlar.
3. Antioksidan özellikte su sağlaması: Vücudumuzda zamanla biriken toksik maddeler nedeniyle oluşan "serbest radikaller" bir çok hastalığın temel nedenidir.
Serbest radikaller ancak antioksidan maddeler ile vücuttan uzaklaştırılabilir.
Alkali su yoğun miktarda antioksidan negatif elektrik yükü taşıması nedeniyle güçlü bir antioksidan görevi görür.
4. Suyu klordan ayırması: Zararlı organizmaları sudan arıtmak amacı ile kullanılan klor, suda kanserojen trihalometan (THM) oluşturabilir.
içilen su, musluk suyundaki kloru ve diğer mikrobik kirlilikleri arıtarak sağlıklı su içmemize yardımcı olur.
Alkali su arıtma sistemi cihazları ambalajlı sulardan daha sağlıklı, daha mineralli ve daha lezzetli su üretebiliyor.
Su yaşam kaynağıdır. Sağlıklı yaşamak için su şarttır.
Su içildikten 30 saniye sonra kanınızın bir parçası haline gelir ; 1 dakika içinde beyin dokularına ve üreme organlarına ; 30 dk içinde de vücudunuzun her bölgesine ulaşır.
Bir çok uzmanın suyun sağlık üzerindeki faydalarını vurgulamasının nedeni de budur.
Su yaşamın ve sağlığın temeli olduğu için içilecek su tercih edilirken seçici davranılmalıdır.
" Canlı " Suyun 6 Kriteri
Birincisi, su temiz olmalıdır.
İkincisi, mineral yönünden zengin olmalıdır.
Üçüncüsü ,alkali olmalıdır.
Dördüncüsü ,serbest radikalleri yok edebilmelidir.
Beşincisi, altıgen su molekülleri açısından zengin olmalıdır.
Altıncısı ,canlı ve enerji dolu olmalıdır.
PH: 7.5 - 10.0 ORP: (-50) (-200)
GİRİŞLERİNE GÖRE ARITMA PERFORMANS SONUÇLARI ŞÖYLE OLMALIDIR
ANALİZ SONUÇLARI:
ORP -50 / -180 mV
PH 7.5 10
ALKALİNİTE 312 mg/l CACO3
TOPLAM ÇÖZÜNMÜŞ MADDE 224 mg/l
OKSİTLENEBİLİRLİK 0.12 mg/l
Ca++ 55,7 mg/L
Mg++ 18,5 mg/L
Na+ 6,5 mg/l
K+ 1,3 mg/L
Alkali İçme Suyu Arıtma Sistemi analiz sonuçlarına göre ORP değeri azalması ile suya antioksidan özellik kazanmıştır .Ph değerinin yükselmesi ile alkali su kazanmıştır .
Alkali su içilmesi insan vücudunda fiziksel olarak oluşan asitliği engelleyerek yaşlılık hastalıklarından korunmaya destek ve vücudun homeostazi fonksiyonunun desteklenmesine neden olur
Küçük molekül yapısı nedeniyle vücut tarafından diğer göre çok daha hızlı ve daha iyi emilebilen alkali su içildiğinde daha fazla antioksidan ,alkalilik ve kalsiyum alınmasına neden olur.
Toplam çözünmüş madde ölçümünde azalma olması sudaki askıda ve kolodial formdaki maddelerin giderimin işaret etmektedir .
Organik madde 0,2 g l seviyesine indirilerek suyun içerisindeki organik madde muhteviyatı düşürülmüştür .Bu durum suda tat ve koku problemine neden olan yapıların sistemi sayesinde elimine edildiğine işaret etmektedir suya mineral açısından zengin özellik kazandırmıştır .İnsan Vücudundaki hücrelerin beslenmesi ve fonksiyonlarının aksamaması için hücre içi ve çevresindeki uygun bir polariteye sahip olması gerekmektedir içme suyu arıtma sitemi bu özellikleri bünyesinde barındıran bir sudur.
SONUÇ olarak Alkali İçme Suyu Arıtma Sistemi ile musluk suyunun ORP değerinin +160 dan negatif seviyeye ( -180 mV) indirildiği, PH değerinin 7.7 den 10.52 ye yükseldiği ,alkalinite parametresinin ise 225 mg/lt den 312 mg/ lt ye yükseltilerek suya antioksidan ve alkali özellik kazandırıldığı tespit edilmiştir.
Özet olarak
Bu durum suda tat ve koku yapılarına neden olan yapıların arıtma sistemi sayesinde elimine edildiğine işaret etmektedir .Öte yandan, musluk suyundaki Ca2 parametresi 69,7 mg/L seviyesinden 55.7 seviyesine düşürülmüştür.
Bu sonuç bize alkali sisteminin sudaki sertlik miktarını bir miktar düşürdüğünü göstermektedir.Ca2 açısından zengin olan suların tüketilmesi insan vücudundaki dişlerin ve kemiklerin gelişimi ve onarımı aşamasında çok faydalı olur.
İnsan vücudunda ayrıca sindirim kolaylığı ve kalp ritim dengesinin korunmasına da yardımcı olduğu belirtmektedir. Böylece atardamarların ve kasların dengesi de korunmuş olur.
Musluk suyunda 30,1 mg/L konsantrasyon değerine sahip Mg2 parametresi, musluk suyu alkali filtreden geçirildikten sonra 18,5 mg/L değerine inmiştir. Mg2 seviyesindeki bu düşüş arıtma filtrenin suyun sertlik değerini bir miktar azalttığını işaret etmektedir
Mg2 açısından zengin olan suların tüketilmesi insan vücudundaki bağışıklık sistemikan akış dengesi gibi 300 den fazla fiziksel ve kimyasalfonksiyonların gerçekleştirilmesinde kullanılmaktadır Ayrıca kanser ,damar tıkanıklığı ,böbrek hastalığı gibi hastalıkları engellemektedir.
Diğer yandan musluk suyunun arıtma filtreden geçirilmesi sonucunda Na1 ve K1 parametrelerinde ciddi anlamda artış tespit edilmiştir. Sudaki Na1 konsantrasyonu 5,0 mg/L den 6,5 mg/L ye yükselirken K*1 seviyesi ise 1,09 mg/L den 1,3 mg/L ye yükselmiştir.
Söz konusu arıtma sistemi suya minareli açısından zengin özellik kazandırmıştır .
İnsan vücudundaki hücrelerin beslenmesi ve fonksiyonlarının aksamaması için hücre içi ve çevresindeki suyun yeterli seviyede sodyum ve potasyum iyonlarına ve uygun bir polariteye sahip olması gereklidir. Alkali su bu özellikleri bünyesin de barındıran bir sudur.
SU DAKİ HAYAT YAŞAM VİTAMİN VE MİNERALLER
SİLİSYUM:
Zarları kuvvetlendirerek kanamaları önler. Organların vakitsiz yaşlanmasını, bozulmasını engeller. Beyin yorgunluğunu giderir. Yaraların çabuk iyileşmesini sağlar. Bu minareli hücre zarlarını kuvvetlendirerek kanamalarını inceler. Organların vakitsiz yaşlanmasını ve bozulmasını engeller. Beyin yorgunluğunu giderir. Yaraların çabuk iyileşmesini sağlar. Buğday kepeği ,sarımsak ,kuru fasulye ,enginar ve kırk kilit otu (at kuyruğu)
ÇİNKO: Büyüme ve bağışıklık sistemini güçlendiren, vücudun hastalıklara karşı direncini artıran bir mineraldir. Vücudun kendi kendini yenilemesi ve çeşitli görevleri için gereklidir.
Çinko eksikliğinin en önemli belirtisi iştahsızlıktır. Eksikliğinde saçlar dökülür ve vücut kılları kaybeder. Sedef hastalığı ve ciltte akneler sık görülür. Tat ve koku hissi kaybolur. Gözde katarak oluşur. Erkeklerde erken prostat büyümesi görülür, yumurtalıkların gelişmesi aksar. Cinsel organ gelişmesi durur. İnsan organizmasının büyüme ve gelişme geriliği oluşabilir
Ayrıca ergenlik çağında cinsel olgunluğa erişememe ,enfeksiyonlara dayanıksızlık, ,iştahsızlık ve kilo alamama, öğrenme ve dikkat eksikliği ,tat alma duyusunda bozuklu siyah noktalar dermatit, saçlarda incelme ve dökülme gibi cilt sorunları yaşanabilir.
Tahıl kabukları, kepekli ekmek, karaciğer, süt ürünleri (yoğurt peynir, tereyağı) kuru fasulye, lahana, sarımsak, bulgur, dana eti, kına kına otu, çobançantası, marul, pancar, şalgam, yulaf tuzda tütsülenmiş balık, yumurta, konserve yiyecekler, bisküviler, süt tozu, domates, ıspanak, pırasa, patates, soğan, mercimek, karpuz ve hardal çok miktarda çinko içeren besinlerdir.
SODYUM: Sodyum, vücutta su dengesinin korunmasında ve besinlerin hücre duvarından geçişinde görev alan bir mineraldir. Sinir ve kas fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için de gereklidir.
Yeterince alınmazsa gelişmede bozukluk, kilo kaybı, mide ekşimesi görülür. Halsizlik ve güçsüzlük, baş dönmesi, çarpıntı, tansiyon düşüklüğü, hafıza bozukluğu ve konsantrasyon zayıflığı, baş ağrısı, depresyon, mide bulantısı ve kas krampları gibi sağlık sorunları oluşur. Yetersiz tuz alımı, tuz alınmadan fazla miktarda su tüketilmesi, böbrek hastalıkları, yanıklar ile ishal, kusma ve terleme yolu ile vücudun tuz kaybetmesi sodyum eksikliği oluşmasının başlıca nedenleridir.
Normalde, vücuttaki sodyumun fazlası idrar ve terleme yoluyla vücuttan uzaklaştırılır. Buna rağmen vücutta, sodyum fazlalığı olması halinde yüksek tansiyon, potasyum kaybı, vücutta su tutulması ve ödemler görülür.
Sodyum fazlalığının en önemli sebepleri aşırı tuzlu besinler tüketmek ve yetersiz su alımıdır. İshal, terleme ve kusma yoluyla vücudun fazla su kaybetmesi de kandaki sodyum oranının artmasına sebep olabilir. Sodyum fazlalığında potasyum takviyesi yaparak, potasyum eksikliğinden doğabilecek zararlı sonuçlardan korunmaya çalışılmalıdır.
Başlıca sodyum kaynağı yemeklik sofra tuzudur. Ayrıca, maden suları, başta hamsi olmak üzere deniz ürünleri, peynir, kırmızı ve yeşilbiber, fındık, fıstık, ceviz, peynir, süt tozu, yumurta ,ıspanak ,ekmek, zeytin, kereviz ve havuç bol miktarda sodyum içeren besin maddeleri arasındadır.
POTASYUM: Potasyum minerali, insan beslenmesinde hayati önem taşıyan bir mineraldir. Potasyum, kalp ve kaslar için oldukça önemli olan, besinlerin hücrelere taşınması ve sinir sistemindeki mesajların ulaştırılması gibi görevleri de yerine getirir. Vücuttaki alkolün, fazla suyun, fazla şekerin ve fazla tuzun atılması, insan vücudundaki su ve mineral dengesinin korunması da potasyum sayesinde gerçekleşir. Vücuttaki potasyumun %98i hücre duvarlarının içindedir.
Potasyum, yetersizliğinin en belirgin sebepleri arasında yetersiz beslenme, ishal durumu, kullanılan idrar söktürücü ilaçlar, kusarak veya terleyerek vücuttan atılan minerallerdir. Kişinin gün içinde çok fazla miktarda kahve tüketmesi ve stresli hayat tarzının olması da potasyum eksikliği sebeplerindendir.
Potasyum yetersizliğinin ardından da kan dolaşım bozukluğu, kaslarda güçsüzlük yüzünden ortaya çıkan yorgunluk ve halsizlik halleri, iştahsızlık, mide bulantısı ve kusma, kabızlık, zihin bulanıklığı, dalgınlık, konsantrasyon eksikliği, baş ağrısı ve karın ağrısı, kramplar ve kalpte ritim bozuklukları gibi şikayetler ortaya çıkmaya başlar. Bunun yanında sporcularda meydana gelen sakatlanmalarının en önemli sebeplerinin magnezyum ve potasyum eksikliğinden meydana geldiği bilinmektedir.
Potasyumun gün içinde olması gerekenin çok üzerinde bir miktarda tüketilmesi, böbreklerde ve kalpte bazı sağlık sorunlarına sebep olur. Aşırı potasyum tüketimi, kaslarda zayıflamaya, kalp ritim bozukluklarına, böbrek hastalıklarına, idrar azlığına gibi bazı sağlık sorunlarına sebep olabilir.
Lahana, brokoli, pazı gibi yeşil yapraklı sebzeler, zeytin, balık, sarımsak, portakal suyu, patates, muz, hurma, incir, avokado, kayısı, badem, fındık, ıspanak, pırasa, soğan, armut, karpuz, erik, tahıl kabukları, kepekli ekmek, bulgur ve pekmez ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, bol miktarda potasyum içeren besinler arasındadır.
MAGNEZYUM: Magnezyum hayati önem taşıyan mineralden belki de en önemlisidir.
Vücudun kendisi bu minerali üretmediği için magnezyumun be sinler yoluyla alınması gerekir. Vücudumuz için gerekli olan magnezyumu bazı gıdalardan, içtiğimiz sulardan özellikle maden sularıyla alırız. Magnezyum toprakta ve deniz suyunda saklıdır.
Vücudumuzda da sürekli doldurulması gereken bir magnezyum rezervi vardır. Yanlış beslenme, toprakta bu mineralin giderek azalması magnezyumun vücut tarafından yeteri kadar alınmamasına neden olur. Ayrıca fazla terleyen, müshil veya idrar söktürücü ilaç alan kişilerde vücuttan daha fazla magnezyum gider.
Stres, hamilelik ve emzirme gibi durumlarda ise vücudun magnezyuma olan ihtiyacı daha da artar. Vücut bu minerali yeteri kadar almadığı zaman kemiklerde depo edilmiş olan magnezyumu kullanır. Rezervi bittiği zaman da alarm verir. Mide barsak bölgesindeki, idrar yollarında, baldırlardaki kramplar, kalp ritmindeki bozukluklar, boyunda ve omuzlarda kasılmalar veya sinirlilik, ellerde uyuşukluk ve karıncalanma, migren, dikkat azlığı, gürültüye karşı hassasiyet magnezyum eksikliğinin işaretleridir.
Magnezyum, sinir sisteminin aşırı duyarlılığını azaltarak sakinleşmeye yardımcı olduğu için “Antistres minerali” olarak da bilinir. Astım ve alerjik nezleyi hafifletir. Ayrıca cildi düzgünleştirir, saçı güzelleştirir, tırnakları kuvvetlendirir. Kas ve sinir fonksiyonlarının yürütülmesi, kalp ritminin düzeninin sağlanmasında magnezyum büyük önem taşımaktadır.
Magnezyum, enzimlerin harekete geçirilmesi ve kandaki şekerin enerjiye dönüştürülmesinde rol alır. C vitamini, sodyum, potasyum, kalsiyum ve fosfor gibi vitamin ve minerallerin daha etkili kullanılması için de gereklidir. Astım ve alerjik nezleyi hafiflemesi de magnezyumun faydaları arasındadır. Adet dönemi öncesi magnezyum takviyesi adet sancılarını azaltır. Hamilelikte görülen kramplara karşı koruyucudur.
Bilim insanları hastalıkların yüzde 13’ünün magnezyum eksikliğine bağlı olduğunu belirletiyor, Magnezyum olmadan vücutta enerji dönüşümü olmaz. Magnezyum eksikliği kalp, böbrek, beyin ve karaciğer fonksiyonlarında aksaklıklara yol açarak halsizlik, iştahsızlık, huzursuzluk ve uyku bozukluları, dalgınlık, hafıza zayıflığı, öğrenme güçlüğü, böbrek yetmezliği, kalp çarpıntısı, kramp gibi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir.
Özellikle alkol bağımlılarında ve sık alkollü içki içenlerde magnezyum eksikliğine bağlı kalp hastalıkları daha sıktır. Ayrıca sigara da aynı etkiyi yaptığı için sigara içenlerde ihtiyaç daha fazladır. Bu da kalp ve damar hastalıklarına zemin hazırlamaktadır.
Hamilelikte magnezyum eksikliği erken doğum riskini arttırır. Yeni doğanda ise magnezyum eksikliği bebeğin ısı kaybetmesine ve ölümüne yol açabilmektedir. Magnezyum fazlalığı bitkinlik, yorgunluk, uyuşukluk, böbrek ve sindirim sistemi hastalıkları, kaslarda istek dışı titremeler, terleme ve depresyon gibi sağlık sorunlarına yol açar
SELENYUM: Güçlü bir antioksidan olan selenyum, bağışıklık sistemini güçlendirir ve kanser riskini azaltır. Hücreleri korur ve yaşlanmayı geciktirir. Doku esnekliğini arttırarak ve kalp hücrelerini destekleyerek kalp ve damar sağlığının korunmasına yardımcı olur. Başta sperm üretimi ve canlılığı olmak üzere, üreme sağlığında rol alır.
Akyuvarları güçlendirerek kanser ve tümör oluşmasını engeller. Vücuttaki zehirli maddelerin zararlı etkilerini azaltır ve vücuttan atılmalarına yardımcı olur. Karaciğerin faaliyetlerini düzenli olarak sürdürmesine katkıda bulunur.
Selenyum eksikliğinde, miyokart enfarktüsü ve katarak riski artar. Halsizlik ve yorgunluk yapar çocuklarda da gelişimin yavaşlamasına neden olur. Göz sağlığını olumsuz etkiler.
Erken yaşlanma, sinir sistemi hastalıkları ve zekâ geriliğine neden olabilir. Sperm üretimi ve kalitesi azalarak kısırlık oluşabilir. Üreme sağlığı açısından, erkeklerin Selenyum ihtiyacı kadınlara oranla daha fazladır
Selenyum fazlalığında sindirim sistemi sorunları, saç, tırnak ve diş kaybı, çeşitli deri, omurilik ve kemik iliği hastalıkları, ateş gibi sağlık sorunları görülür. Daha yüksek dozları öldürücü olabilir.
Selenyum en fazla arpa, buğday gibi tahıllar, deniz ürünleri, et, karaciğer, pekmez, süt ve süt ürünleri, yumurta, tereyağı, mantar, soğan, lahana, brokoli gibi yeşil yapraklı sebzeler ve tavuk eti Et, yumurta, tahıl, baklagiller, susam, Hindistan cevizi, kuru yemişlerde ve bol miktarda balıklarda bulunur.
KALSİYUM: Özellikle kemik oluşumu ve diş sağlığı açısından önemli bir mineraldir. Kalsiyumun, kas büyümesi ve kasların gerginliği, enerji üretimi, sinir iletimi ve kalbin ve kan damarlarının verimli ve düzenli çalışmasında önemli görevleri vardır. Hamilelik ve doğumdan sonra süt yapımında etkilidir. Romatizmayı giderir, kemik erimesini önler, akciğerin normal çalışmasını sağlar, kanın pıhtılaşmasını kolaylaştırır. Ayrıca kanser ve kalp hastalıkları riskini azaltır.
Hayat boyu her gün düzenli olarak yeterli miktarda kalsiyum alınması kemiklerin çabucak kırılmasına, kamburluğa ve insan boyunun kısalması riskine karşı korur. Sırt ağrıları çeken insanlara kemiklerini ve kıkırdaklarını güçlendirmek için kalsiyum ve magnezyum takviyesi kullanmaları önerilmektedir.
Kolon kanseri riski taşıyan kişilerin kalsiyum bakımından zengin bir beslenme programı uygulamaları ya da kalsiyum takviyesi kullanmaları halinde hastalıklarının önlenebileceğine dair tespitler yapılmıştır.
Kadınların adet dönemlerinde kalsiyum, magnezyum takviyesi kullanmalarının ağrılarında rahatlama sağlamaya yardımcı olabileceği görülmüştür.
Kalsiyum ve magnezyumun uzun süre bir arada kullanılması halinde beyin damarlarının da bulunduğu kan damarlarının sağlığı korunacak, migren kaynaklı baş ağrıları hafifleyecektir. Kalsiyum ve magnezyum takviyesi uyku problemlerini çözmede de etkilidir.
Kalsiyum eksikliğinde raşitizm, kemik erimesi ve diş çürümesi gibi sorunlar ortaya çıkar. Saç ve tırnaklarda kırılmalar meydana gelebilir. Ayrıca, eklem ağrıları, kas krampları, egzama, kalp çarpıntısı, yüksek tansiyon, sinirlilik, uykusuzluk ve depresyona neden olabilir.
Fazla kalsiyum alınması böbrek taşı ve kireçlenmesi, kas güçsüzlüğü, kemiklerde kireçlenme gibi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir.
Kalsiyum en fazla süt ve süt ürünleri, yumurta, un, susam, saf bitter çikolata, soya fasulyesi, şalgam, ıspanak, patlıcan, patates, soğan, lahana, pırasa, karnabahar, küçük balıklar, fındık, fıstık, çilek, dut, portakal, limon, ayva, nar, hurma, karpuz, pekmez, pirinç, nohut, mercimek ve zeytinde bulunur.
Devam edecek