• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
   

  SAKLI-ŞİFA  https://www.sakli-sifa.com  

Evren dengesini yakalamak hasta olup çare aramak değil.

Hasta olmamak için hastalığa sebepleri yok etmek.

ARTIK ZAMANI GELMİŞTİR
Musibet bitmeyecek yaratılıştan beri var olan ama bilin hiçbir virüs yaratanın evrenin yaratmış olduğu bedeni içinde algılama senyörleri bağışıklığı yıkamayacak bu insan elinden çıksa da sen yeter ki bedene bedenine bedenlere zarar verme ver dir me.. saklı şifa 

Yaşam savaşını kazanan, her zaman en güçlü yada en hızlı olan değildir. Er ya da geç kazanan kişi, kazanabileceğini önceden düşünen kişidir. “Bir gün bir zaman gelecek gelişi muhteşem olacak” şekli yer alır saklı-şifa 

İnsanoğlu kendini çok büyük gösteriyor, evrende ne kadar küçük olduğunu bilseydi, kelimelerin gücünü anlardı gözler, beden ve eller ,insanın karakter yapısını ve içinde ki ruhu ölçer neydin ne olacaksın. saklı-şifa

 https://www.sakli-sifa.com   sakli-sifa.com     https://www.sakli-sifa.com

               Yeni ürünler bölgesel veri tarama      Yeni ürünler bölgesel tarama  veri toplama      Yeni ürünler bölgesel tarama veri toplama                         
ENVİDA TOKEN
ENVİDA TOKEN

ARTIK BORSADA

"Evida Token canlı grafik yazmanız yeterli" 
Envidatoken
 https://www.sakli-sifa.com
Site Menusu
SÜR KAZAN
https://www.sakli-sifa.com

 https://www.sakli-sifa.com
shop.drivemining
 shop.drivemining
Site Haritası
Takvim

ARŞİVLERDEN KARMA YAZILAR YAZILMIŞ BİR KÖŞEYE ATILMIŞ NOT PUSULALAR 04 SAKLI ŞİFA

 
 ARŞİVLERDEN KARMA YAZILAR YAZILMIŞ BİR KÖŞEYE ATILMIŞ NOT PUSULALAR 04
Borcu olup mağdur düşmüş insanın elimden tutun ….İnan o kişinin yükünü hafifletip ,Kendi kervanınızdaki bereketleriz bollaşacaktır  ve görecek nur içinde olacaksınız… Mağdurun izin sis bir eşyasını  alıp veya yıkıp hak hukuk helalleşmez sen yoksa bil ki bu dünyada da öbür dünyada da parçalanırsınız…
 
Ana dan oğula  çoban bir gün rüyasında
Çoban eskiden beri koyun önde karakaçan en arkada çok kafa salladığından koçmar adıyla bekçimiz eskiden verdiği karadı çoban mı güdecek koyunlar mı çobanı güdecek çoban karar vermiş koyunlar çobanı güdecekti evet koyun en iyi otlağı ve koyunlarda çobanın en iyi uyuma yer kararı koyunlarındı..
Çoban bir gün derin uyur rüyasında  çığlık çığlığa bir ses koyun koşarak dillenmiş konuşur vaziyette “hey çoban kak bu kadar yeter eve gidiyoruz” çoban seslenir (tamam tamam sakken bende kendime yeni koyunlar gerçek hayvancılık yapa çam der) “Koyun cevap verir hayvancılık yapacaksın kim kimi güdecek şu zamanda der” Derinde bir ses daha gelir (çoban bir kere daha irkilerek uyanır) emimi emim (çoban rüyammış der buyur Rüstem )
“Emmim senin eski arkadaşı alayımda çarşıya varıp geleyim ooo emmi hastamınsın soluk benzin atmış” yok (Rüstem derin uyuya kalmışım bizim sarı keçi rüyada dillendi ) ”Hayır’dır emmi iyi haller olsun” yok hani sende söylemiştin neden koyunların arkasından gidersin diye bende ben nereye götürsen aksine başka yerlere gitmektelerdi ben de sana söyledim artık onları serbest bıraktım ben güdeceğime onlar beni gütsün diye bu da rüyama geldi keçi konuştu ondan hal durumum)
“Sende bana söylemiştin hatırlıyor musun bende hayvancılık yapa çam ne dersin diye”  (evet) “sende aynen söyledin kim hayvan olacak diye.
Rüstem şu halimize bak sen var git arada anahtarı ocak rafında bilirsin alda gideceğin yere var ı ver gel dikkat et oralarda da kim kimi gütmekte anlarsın yaşamı şartlandıran hayatı..
Hayat bazen seni dana yaparlar ama sen bol kepçeden süt veren inek olursan seni az az acıt madan  koyun gibi sağarlar var git sağılma. “Emmi gene bana laf koydun ama sen ne dersen aynısı emmi”
Saklı şifa sırlar kitabin dan anadan oğula kısa bölümler
 
selcuk uysal çoban saklı şifa
 
Söğüt altı sohbet
Çoban bir gün arkadaş ısrarıyla eve davete gider hatır kırmaz o evde oda misafirdir yemek yenir sohbet edilir ve arka odaya yer yatağı açılır ve kalınır ve günler sonra aylar yıllar sonra kulağına gelen fısıltısı o gecenin sessizliğiyle gelir .
Çoban arkadaşı sizde kaldı derler (Hepsi DANA gibi) yattılar.
Çoban duyar fısıltıyı der o gün DANA idik o günden bu güne SÜT veren İMEK olsaydık bu fısıltılar olur muydu der.
Selcuk uysal çoban saklı şifa
Otur bir geçmişi anlatayım
Bir zamanlar eski  tarihte Allaha iman etmiş bir kadın çocuk yok ,koca yok ,akraba yok ,2 gözlü kerpiç ten  evi var zenginlerin çocuklarına bakarak geçimini sağlıyor ,kerpiç  evin yanına büyük bir ev yapılır inşa halinde büyük ev  birkaç hafta sonra evine döner evi yerinde yok….Feryatlar figan komşularına gider evim buradaydı ne oldu …Derler ki büyük ev yapılırken görüntüsünü bozduğu için yıktılar.. İmanlı kadın Allaha yönelir yarabbi ben bur da yoktum ama sen buradaydın  niye yıktırdın ben nerde kala cam ben hakkımı  bu dünyada almak istiyorum ahirete  bırakmam .Ve HERKESİN  gözü önünde ihtişam ev yerle bir olur ..Kadının İMANI daha çok artarak etrafındaki herkes imana gelir…
Çoban sakli şifa

Söğüt altı sohbet
Çoban emmi nasılsın…İyiyim Rüstem sen nasılsın arkadaşlar misafir mi…Evet emmi anakaradan ..Hoş geldiniz yeğenler ..Hoş bulduk emmi…Ali yeğenlere çay kahve önceden sor açlar mı Tamam çoban emmi biz gerekenleri yaptık emmi..
Tamam o zaman muhtar genç Tarık a söyle akşama yer hazırlasınlar Rüstem duydun mu…duydum emmi gereken her şey başımızın tacı gibi sen rahat ol.. Kimseyi de aç açıkta koymayın..
Tamam emmi…Akşam benim de misafirler var güvenilir evde akşam yemeğe gelin.. Tamam emmi ama akşam şehir gideceğiz orada yeriz sen zahmet etme.. Şehirde sulu yemek yok o saatlerde Sen arkadaşlara hamburger pizzayla mı misafirlik edeceksin..
Çoban emmi bu yeğenin bizi hamburgerle pizzayla kandırıyor…Siz arkadaşınız olabilir bu obaya geldiysen bizim masarifimizsiniz o sadece size rehber.. Akşam tanımadığınız yemekleri şehirlerde yemektesiniz ama senelerden beri tabı değişmeyen yemekler var savaşta barışta varlıkta yoksullukta her evde tüten mis gibi kokan atalarınızın yemekleri dururken huzur iştah varken ne o yabancılaştırmak...
Önce ayran aşı arkasından güveç, büryanı nohutlu pilav, arkasından da aşure tandırda mis kokulu tandır ekmeği dururken Rüstem tepeme attırma ayran aşımı kabartma sonra ne olur bilirsin.. Çocuklar akşam gelin ,gelin ne olursa olsun gelin sofrada yetecek kadar aş var yeğenler.. Rüstem kızım telefon etmişti Rüstem le gönderirim diye aradı  misafirlerim gelecek diye sarma dolma yapmış onları gelirken getir.. Devam edecek
saklı şifa sırlar kitabin dan Milli mutfak tadı değişmeyen kardeşlik ,söğüt altı sohbetler ,bir malzeme eksik ise tadı çıkmaz ,fitne münafıklık ile kardeş kardeşleri düşüren evrensel demokrasi arkasına saklanmış maskelerin altında insanlık nasibini almamış korkak virüsler ,yar başına, düşman savaş uluslar arısıdır emperyalizm güçler sadece kandırılmış maşa ucunda oynatanları püskürtmek ise sadece özgürlük barış harekâttır ,bölümünden kısa alıntılar..
 
selcuk uysal çoban saklı şifa
 
Bir içli köfte hikayesi. sırlar kitabından alıntı...
Emmi çorbada güzel olmuş aynı içli köfte.. Emmi hani içli köfte yemeye gidecektik.. Tamam Rüstem bir vakit gideriz.. .Ama ne zaman. .Geçen alide geldi arkadaşı hasanla şehirden gelmişler yol yorgunuyla bu çorbayı içtiler herkes bu çorbayı içince aklı içli köfteye geliyor. ..Ne bu içli köfte merakınız.. Bir vakit gideriz az kaldı Rüstem az kaldı vakit er yada geç gideceğiz çobanın çardak lokantasına.. Orası neresi emmi yoksa sürpriz mi yapa can senin çardakta....
Bilmiyorlar ki geçen gittiğimde çanım çekmişti şuradan kızarmış içli köfte alayım bir müsait ve yolda atıştırmalık...Fiyat sordun tanesi kaç para.. adam dayı tanesi 10 tl..Tamam emim daha sonra alırım...Adam başı haydi ben  Rüstem 4 ,5 götürür, küçük çoban burun kırarak 1, 2 derken oradan misafir, arkadaş geçer 3 ,5 tanede Ooooo biz katırdan düşmüş oluruz... sen ne iyisi vaz geç bu sevdadan da bizim Rüstem mi vaz geçirtir....Nasıl olacak...Çanımdan çok sevdiğim kardeşlerimden en büyük ablamı ara.. O bu içli köfteyi rahmetli anneden öğrenmiştir...Gittiğimizde içli köfteyi de çarşıdan almamıştır...Evet karar verir. .Ev yolunu tutarız.. . .İki gün sonra....
Alo abla hatır sorduktan sonra olacak ki öğle uykusundan kaldırdık...Abla içli köfte nasıl yapılır.. o da sayar, köftelik bulgur ,az irmik, az un, tuz, kimyon ,çok az salça, bulgur suyu nu çekesiye bekle, sonradan hepsini at iyice yoğur ,bu diş malzeme...İç malzemede kıyma ,soğan ,biber ,salça ,katı yağ ,bir iki domates koy hepsini  kızart ,ve son olarak ta ceviz koy ...Diş malzemeyi oyarak içine kızarttığın malzemeleri koy ağızlarını kapa yuvarlak şekilde yuvarla.. İster haşla ve sonradan istersen kızart...Hayırdır kardeşim ...Abla sorma sen öğlen uykusuna devam et...
Doğru mutfağa malzemeler tamam biraz yemek marifetimle bu iş tamam...Kimse gelmeden görmeden sen başarırsın çoban der kolları sıvar ya bismillah der...Başlarız içli köfteye...İçini güzelce hazırladık...İş dışarı malzemede marifette orası olması lazım. .Aynen dediği gibi yaparız...Ama saatler geçmiş biz hala içli köfte peşinde koşmak tayız.. Evet bunun altında her seferde 100 tl yatmakta etimiz ney buutumuz ney...Şimdi güzelce de haşladık mı bu iş tamam. .Aradan 20 30 dakika geçmeden bir bakarım köfte olmuş çorda...Sen kalk çoban bu nu çorbaya çevir ...Çorba niyetine iç.. Ama çorbada çorba olmuştu ne varsa ver Allah ver....

Sen çoban yarın devam edersin içli köfte tasarrufu na...Birileri gelir elbet ona da düşer bu çorbadan nasip.. Ama eninde sonunda başara çam, Haftalık 100 tl bu da  ayda 400 tl ocak battı yılda 4 800 tl....Buna sıfır düve alsan seneye iki eder...o bur türlü Herkesin gittiği yer gider.. Yok yok sen bunu er yada geç başarman lazım çoban başarırsın da...
Sen birde canından çok sevdiğin obur ablana sor...Bunların ağızlarına acı biberi bir süreyim ne içli ne dişli köfte isterler...Aslında Rüstem’in derdi içli değil oradan kime nispet  yapacak ben buradayım selfi yapmak...

Kimi lahmacunu 1000 tl kimi makarnayı 500 tl kimi et tezek kokuyor deyip pirzolalara  binlerce tl ödeyenler arasına katılmak ister bizim Rüstem... Evet vakit kaybetmeden  sordum her şey tamam sadece haşlanmayacak sıcak suya batırıp çıkarmakmış...Sıra şimdi müsait zamanda acı biber kime düşecekte... Bu Pazar acıyığ süreriz.... ..Sırlar kitabından alıntı.....
 
selçuk uysal çoban saklı şifa..
 
HER TÜRK’E HER TÜRK TOPLUMUNA DÜŞEN VAZİFE
 
Bağışıklığı güçlendirme "Anne sütü"
Bu dünyaya herkes vazifeyle gelir ama hep iyi niyetle gelir zamanla yollarını şaşırtan şeytan içlerine fesatlık koyarak hırs ,şan şöhret ,insanlığı kul köle ettirmek için şeytan içlerine girer bünyeleri zayıftır .Çabuk kanarlar ve hasta olurlar kurtuluşları tövbedir safraları boşatmak tır. Bazı insanlarda gelecek tehlikeyi önlemek için sağlıklıdırlar dirençlidirler gelen virüsleri savunur vücut da ki azaları korur ve hasta olmaz…
1950 ler den beri gelen virüsler. Vücuttaki kan önderler muhalif kan önder adayları tarafından bir şekilde korundu veya korunamadı virüsler vücuda dağıldı artık kan giren olmaya yüz tutmuşken.

Hastalığı hiçe sayarak diğer virüslere hissettirmeden tek başına ölümden korkmayarak virüslerle savaştı diğer Diğer kan gurubu ve vücudun diğer organları hissederek harekete geçerek virüsler bertaraf edildi . Şimdi vücut ü karantinaya alınarak iyice arınma zamanı ve kurtarma zamanı .

Böyle kan ,böyle kardeş kanı gurupları böyle tüm azalarla ,organlar olduktan sonra virüs neymiş ki ,AMA VİRÜS ŞEYTANLAR boş durmaz ama bilmezler.. Sizleri gören " RABBİM " şimdiden tohumları atar .Hiç bir şey sonsuza kadar saklayamaz….

TEŞEKKÜRLER KAN VE KAN GURUP TÜM AZALARIMA.. Yaşamak güzel böyle vücut olduktan sonra ölsem de gam yemem gelecek garanti altında…."Helal Anne sütü almıştır"...Bağışıklık sistemi güçlenmiştir… Fazla bağışıklık bağışlama kaşıntıya maruz bırakır sedef yaralar açar...

Yemenize içmenize perhizimize UYUMANIZA beş duyu organınıza dikkat ederseniz hiç hastalanmazsınız Can boğazdan ölüm bağırsaklar dan gelir. ...
İlaç Reçetesi:
Baş ARISI İçin : ÖNDER
Kan için : HALK ve önderler
İltihap dağıtmak için: POLİS
Koruyucular: ASKER
366 Gün 24 saat 1440 Dakika 86400 saniye yanında taşı ve güven ki vücut uyum salasın.
TÜRK asker Doğar asker ölür sevgi saygıyı vıjdanı anasından , savaşı başarıyı babasından obayı ,ülke yi töresini korumak ise atalarından …
TÜRKÜN biyokimyası Hemogramı Damarlardaki kan 7 cihana dağılmış en tehlikesi şah damarıdır sabırlıdır.
Kalp arasına birilerini sokmaz aklıyla akılları alır Vatan için, Bayrak için ,Halkı için insanoğlu için ,hiç mi hiç affetmez nefsine hareket etmez sadece yaratan için "Allah için Allah u Ekber" der... ...
Herkese kan verir kimseden kan almaz. Vücut antikoru kendi üretir... Vücut otomatiğe bağlamıştır aç kalmayı açıkta kalmayı ölümü bilmez….Doğa ve yaratan RABBİM her şeyi vermiştir. Çünkü bilirler Helalı haramı şükür ü bilirler vücutlar başkasının da olsa bu vatan ve cihan üzerin de yaşayan her kese kanı çeker .Kardeşidir ….
7 cihan için Kalbi çok yumuşak bir gülümseme yeter… Ve Alzheimer hiç mi hiç olmaz Beş duyu organımız Düşman içinizde olabilir sınırları koruyacak ASKER MEHMETTİR .İç huzuru düzene sokmak POLİS tir.
Duyacağım göreceğim Bize düşen vazife 2 ve 50 metre kareni korumak tır. Siz bizi koruyun biz ÜLKEMİZİ VE VATANIMIZI koruruz ...Hain virüsleri yok edin, yağcı yağ bölgelerine saklanmıştır ,her türlü kılığa girer virüsleri yok edin iyi bir çoban doktor görüyorsa, iyi bir çoban cerrah o virüsü alır.. .
Çoban sakli şifa
Çoban

Dinar İLK DÜNYA TİYATROSUNUN OLDUĞU YER Biliyor muydunuz…
Hayatının ilk tiyatrosu orada geçti
Yıl önceleri bir yıl sar misak ektim sarımsak öyle fiyatlandı ki sarımsaktan kazandığımızı bizi şaşırtmak üzeriyken, seneye daha çok ekelim der tohumu ona göre hazırlık yapılır ,artık hiçbir şeyi görmüyoruz sadece ağız ucuyla “Allah’ım beni şaşırtma desek te şeytan önümüze çıkıyor aksilikler çıkarıyor kışkırtıyor ,aksilikleri çabuk yenip ,bir dahakine yan tarlaları icarlayıp hazırlık yapıp ,ekim zamanı gelince tarları ekip bakımlarını çapa, ot ,ilacı atıp mahsulün toplama zamanı gelince bayram havası geldiğini görsek te....
İlkse ne ektiğimiz yeri çok güzel zaman içimde asmaya kurutmaya götürsek te ,ikinci üçüncü tarla toplama zamanı da,...Toplayıcı işçi başı gelir..
-Çoban ağa...
-NE var işçi başı...İşçiler gelemeyecek pazartesi başlayalım derler...
Çoban tetirlerin ne olacağını hisseder.. Göklere bakar Rabbim sen her şeyi bilensin beni affet vereceğin rızkından fazlasını istedim beni afet..
-Sen ne dersin işçi başı yağmur geliyor tarlalar sular altında kalırsa mahsul çürür.. Şimdi tarlalara işçi nereden bulayım getir götür derken pazartesi gelir, bulsam da seneye benim tarlaları kim uğraşır ,bulsan da ektiğim tarlalar işçi parasını kurtarmaz..
-Yapacak bir şey yok bu kadar korkma pazartesiye kadar yağmur yağmaz..
Söylenir durur çoban var git işine...Sabır der.. Kafa sallar...Korktuğu başına gelir cumartesinden hava kapanır, Pazar günü arkadaşlarıyla 3,5 kişiyle tarlaya gider, ne toplarsak kârdır dercesine toplamaya başlasa da gıyaptan ses gelir “senin rızkın bu kadar senin rızkın bu kadar” saatlerce ses gelir çobana...Çoban ırkılır arkadaşlarına döner.. Arkadaşlar bırakın topladıklarınızı eşe dosta götürün yarın “Allah kerim” der.. İşleri oracıkta bırakarak arkadaşları olmaz etmez deseler de çobanı iknaa edemezler.
Pazartesi 04.30...Sanki gök yarılıyor sular boşalıyor, çoban o halde tarlaya gider hal duruma bakar yağmurun içinde tarlanın ortasına gider göklere elini açmış dua eder, etraftan geçenler çobanı görür ne vaziyet deseler de, yağmur yağmasın diye dua eder zannetseler de yanılırlar...
-Çoban tarladan ayrılır köy meydanı kahvesine gider...Kendisine bir çay söyler içer...Kimsede çıt yok...Oradan yaşlı bir dede seslenir....
-Çoban tarladaki halin neydi bunlar söylenip dururlar arkandan...
-Dua eder dururdum dede...
-Ne diye ederdin çoban ...
-Milletin düşündüğü gibi değil dede ben Allah'ıma şükürler olsun der dua ederdim bana rızkımdan fazla vermedi diye dede...Gecen sene verdi şaşırdık maazallah bu senede şeytanın ağından kurtulduk diye Allah'ıma şükür duasındaydım dede...Buraya da işçi başından da helallik almaya geldim “son hamletti oynayacaktım” dede...Buradaki sahneyi kapatmak için geldim...
Zaman olmuş geçmiş orada efsane olmuş dede çoban konuşması.. Her şey istediğine ne ne kadar vereceği hepsi yazılı. .Zaman ve vakitleri sadece nefes hediye verilmişse sadece sayfayı çeviriyorsun bu dünyada...İsterse öldürür isterse yaşatır isterse süründürür sen ağızdan çıkan şükür ise...O senin zaman vaktinde sermayen..
 
Çoban sakli şifa
KÜÇÜK KIZIN  YAPTIĞI
HER ZAMAN VAKİTTEKİ YAPILAN DUA
Bir zaman çoban yola çıkar gökteler yarılırcasına yağmur, yerler doludan görünmeyen ıslak çamur, yollara dalar yoldan çıkmış sağa sola dönerek çıkış yolu arar bir bakar köprü üzerinden geçerek karşısının günlük güneşlik bahar gelmiş havası var olan yeri, olduğunu görür köprüye doğru son hızla girer köprüyü hızla girerken sağa sola kayan araba  arkasına dönük köprü altındaki çamurlu suya gömülür, kırılan camdan dışarı doğru hamle yapar yavaşça araba batmaktadır... Öleceğini anlamış ama ölüm içine düşmemiş, son bir kez ölümden kurtuluş ister...
“Allah’ına dua etmekte Rabbim beni kurtar gökten ip sarkar ,ipe tutunur tırmanır, karşı tarafta bahar olan yerde bulur kendini, bir bakar küçük bir kız çocuğu.. Çocuğa bakar teşekkürleri sunar annenle babanla tanışmak isterim der...Bir de nasıl fark ettim der...
-Kız oradan elini tutar namazdaydım dua ettim karşı tarafa “rabbim mazlumları ,açıkta, kalanları koru afetinden ,dedim vardır sebebi vardır bir hikmeti ,oradaki inananları koru dedim...Ve sonra sizi gördüm ipin ucu burada bağlı o bur ucu sendeydi...Şimdi ailemle tanış  şu namaz kılan en küçük kardeşim, annem ve babam der...
-Çoban ailesine kızınızdan ve böyle evlat yetiştirmiş  aileden de çok teşekkür eder, oradan ayrılmak ister...
-Kız babasına döner der.. Baba geç saatler yaklaştı bu “tarın misafirini” gündüz gözümle uğurla aç açıkta kalmasın der...
-Baba kızına döner hatırlattığın içinde senden Allah Razi olsun der kızına...Kız seslenir gel der çoban seni ön bahçede çocuklarla ailece akrabalarımı tanıştırayım der,  babası annesiyle akrabalarını tanıştırır.. Bahçede sanki  o gün her kez oradadır.. Kısa müddet sonra evin ön tarafında yolun ağzında başka ailelerle bir kalabalık gurupla tartışan aileliyi görür kalabalık guruptan birkaç kışı çobana doğru yürür..
-Hey adam baksana der ateşin var mı der ....Çoban ateş verir ,geri almak ister ,o vermek istemez gasp etmek ister çoban ısrarla alır ,bu sefer gruptan bir kaç kişi çobana musallat olur bela isterler...
-Küçük kız seslenir çoban Amca karışma der sen bizim tanrı misafirimizsin der...Belalı gurup daha çok kısmı küçük çocuklara ve oradaki kişilere taş atmakta hasar yapmaktalar, bela hır çıkarmak isterler oradan küçük kıza ayağına taş isabet eder...Çoban dayanamaz küçük kızın feryadına ve buna üzülen çoban saldırıya hareketlenir..
-Kız oradan seslenir dur çoban Amca “Allah cezalarını verir gönderir”...
-Çoban seslenir küçük kıza rabbim senin zaman vaktini bildiği için sana zamanından önce “Cezalandırıcıyı” gönderdi..
Oracıkta o belalı  grup “cezalandırıcının” gazabına fırtına kasırgasına kapılırlar ve helak olurlar...Küçük kızın akrabaları o kör beladan gruptan kurtulmuşlar ve huzur dualarla yaşamışlar.  “Bir daha o çobanı Tanrı misafirini gören olmamış”...
 
Çoban saklı şıfa..
 
Gemi Hikayesi
Gemi Kaptanı aranıyor (Ön şartlar)
ÖNDER: Güçlü ve ünlü oluşu, yeteneği ya da toplum içindeki yeri dolayısıyla, ilişkili bulunduğu toplumsal kümenin ya da toplumun tutum, davranış ve etkinliklerini, belli zaman ve koşullar içinde değiştirip yöneltme yeteneğini gösteren, topluluğa, topluma kılavuzluk eden, toplumu örgütleyen kimse . (Önder) .Seçimle gelir. (Kararı verecek halk.)
(Hiçbir siyasette dağlı olmadım)
Bağlı olmak diş yalan Dünyaya bağlı kalmaktır…
Tek bildiğim yol kendi bildiğim yoldur. Karar verdiğim yoldur Oda Vatan ,Bayrak ,imandır.
 
Kısa :HAYIR Desem
 
79 yıl yaşam Kırılma notası Ata öldükten sonra ölmesini isteyen timsah göz yaşlarıyla diş ve iç güçler sana oyunu adım adım hazırlamalara başlarlar uzun süre tek parti olarak gelerek karşısına rakip çıkarmayarak açlık, kıtlık, karneyle alış verişler hayata girerek sivrilen içlerindeki ( adamlarına) Tek el iş adamları türemeye başlayarak Vatanımız parsel, parsel kendilerine göre alt yatırımları yapmakta dışarılardan da ,sizler yapmayın biz verelim denilen yöneticilere ,o zamanları iş yapmaya kalkan halkı ,köylüyü bırakın şehirlerde bile görmek istemiyorlardı ,şu caddeler den köylü ,kasabalı bile geçemiyor, seni bir bölgede sanki ,saklıyor seni değişen ortamları göstermeyerek ,seni kör ediyorlardı ,ve dışa bağlılıkla seni bir (moda) bağlayarak her 17 ,20 ,senede bir kafamıza ,kafamıza darbelerle diş dünya güçleri senin rahat yaşamana müsaade etmiyorlardı .
Etmiyorlardı sana yarayacak yasalar ı öyle dağlamışlardı ki zamanında ikinci dünya savaşından kaçan bilim adamlarına, dışarıdan ithal edilen ekonomistler, ayarlamaktaydı , diş güçler, içeriden bana dokunmayan bin yaşasın felsefeli (köylüyü kasabada istemeyen ) aydınlar ,ben çevremi zengin edeyim denilen beni hep ayakta tutsunlar zihniyetli başkanlar ve kişiler, Her yirmi sene de bir gelen darbe, darbe sonrası gelen hükumetler, zaman içerisinde Truva atı gibi içimize sinsice sızma planı yapan zamanı gelince Vatanını istila planları yapılan bir karşınızda ,dünyaca bu güçlere ..( 15 07 2016 Karşı koyan Halk ordusuna sorarım)
(Amaçları Yavuz sultan Kaftanıyla getirip İran modeli kurup kısa zaman sonra onun yıkıp ülkeyi parçalayıp, ufalayıp ,kardeş kardeşi düşman edip ülkeyi istila etmekti ) 79 yıl öncesinden başla 15 07 2016 bu tarihe gelesiye kadar incele etrafına bak halktan bir kişi zirve yapmış mı incele…
Hep devlete yakın olanlar zirvedeler . Bazı kişide bunlara karşı olanlarda normal hayatlarını yaşamaktalar ,İçlerinde tek Adam gibi adam vardı oda Vekaletini verdi gitti hep ona karşı durdular, çünkü yanlışları görüyor ambargolara ,bile karşı duran Tek adamdı, ama diş güçlerin içerideki hainlerin ,tek adamı yok etmek için elimden ne geliyorsa yapmak taydılar .. Tek başına hiç cevap veremeden gitti.. (Sadece herkesin gideceği yere de Mekanı cennet olsun…) Ama İz bırakarak ayrıldı…
Sorarım şimdiye kadar neler geçti neler ne oldu…Atamın bıraktığı yoldan yürüdünüz mü YOK. Ne ,ne kadar yol alarak ne ürettiniz  HİÇ.. Sorarım ikinci dünya savaşın dan çıkan Almanya ,Japonya İngiltere, Fransa ,Amerika, Akıl vardı ya bizde yok muydu akıllımızı kime sattınız hangi anlaşmalarda bıraktınız. SORARIM…
Geçmiş vatan hainlerin, planlayıcılara, o zaman bu idareciler dik dursalardı bu zamanda olmazdık ,idareciler bu halkı hep susturdu sanki bu vatanı kurtaran halk değildi hep yok saydılar…Çünkü onların halkı aç kalmıyordu, onların çocukları ölmüyordu, onların çocukları asılmıyordu,1980 de (darbe olmasın) diye komutanlar askerler nerde ,daha konuşulmamış konulardır…Sizi çok başlı komuta zinciri, ayrı ayrı yerlere çekilirse bil ki bir yere varamazsınız ,gene nesliniz ,zor günler başlarsa bilin şimdiki zamana atar suçlusu sensindir….
Şayet Bu Halk kimi seçerse o başkan olur ama bilir Tek adam başarılı olursa devam eder ,olmazsa , bir başkası gelir o da halk seçer Çobanı Bile seçer…Yeter ki Vatan TEK Bayrak TEK.. Gerisi Teferruat…Şimdi ikinci şart…
 
Kısa EVET Dedim…
 
Bu kadar şeyler yazmama gerek yok…15 07 2016 Tarih yeter…Tek bildiğim şey kimseye dağlı olmayışımla dik ayakta durmaktayım. Seçmen ben isem başka söylemeye gerek yok…Hayır dersem geçmişleri yaşaya cam….Sen ,sen ol sadece 79 yılı (Geçmişe dön gör yaşa ) o zaman anlar sın geleceğin var ise bil kendi bildiğin yoldur..
 
Tek kişi dünya ve halkına vatan bayrak için yürüyorsa. Bir yanlışı var ise 79 999 999 Karar ve kanunları değiştiren sadece kararı veren Halktır. Dünyaya tek olursun, yada sonsuza kadar sabah kalktığında köle olursun. Dünya bil ki senin bir adım ileri gitmeni istemez. ( Bu bilesiniz).60 sene gördüm yaşadım. Gemi hep iskeledeydi EVET Dersem bu gemi kalkar.
 
(Şimdiki yaşını düşün gençliğe nesline yetiştir zaman ver.)
 
"Sadece Maddi beklentiler beklenmeyecek manevi kültür gelenek töre öğretilecek her şey vatan bayrak için ihtiyarlaşmış koltukları idari yönetim yetiştirerek gençlere bırakılırsa birde önderlik ve erdemlik yaptı mı iskelet ve omurga kurulur. Gemi inşaatı biter işte o gemi kalkar İşte o zaman gerisi gelir .  Çünkü tecrübeli kaptan bulunmuştur..2 ci . Kaptanlarda hazırdır…
 
( Rotası Yalansız dünya ) orda bir vatan var o vatan bizim vatanımız..
Geçmişini bilmeyen gelecek rotayı çizemez.(Nerde gemiler batı)
“insan yaşadıkça anlıyor ki, halkınla birlikte kayığını halkınla çekmezsen bir yerlere gidemiyorsun.”
Bur da bitmiyor gemi yol hazırlığı yaparken yolculuk esnasında sıkılmayacak gazetenizi okuyarak görselleri seyrederek bilgilendireceğiz…Tehlike anlarını da can yeleklerinin yerlerini de söylemekten geri kalınmayacak…
Kaptan dalgalı denizde belli olur. Ve kimse dalgalarla ilgilenmez. Gemiyi limana gelip gelmemesiyle ilgilenirler. Hayatınızda da dalgalar olabilir. Her şeye rağmen ilime, bilime ulaşmaktır  “Hayallerinize ulaşın.''  Kaptan Yanaşacak liman bulamaz ise mücadele eder kendinden önce yolcuları düşünür. Deniz ayrı bir dünyadır, gemiyi zapt etmek zordur, ama şunu bilin ki gemiyi terk etmez.
Sadece size kalan şey Hayatın içinde ol, hayatta yanlış bir şey yoktur. Eğer bir şey yanlışsa, o sizin bakış açınızdan dolayıdır. Gözleriniz bulutlu, bilincinizin aynası tozlu. Onu temizleyin, daha fazla berraklık yaratın düşünün. Tevekkül edin her şeyin hayırlısı .İşte o zaman Gemi ve kaptana daha çok güveneceksiniz...
Yanlış giden bir şey zar ise bilin ki iskele ve omurgaya hainler sabote etmiştir. (Daha önceden farkına varan ) Kaptan mühendisler gemi yi öyle inşa etmişler ki dev dalgalarda bile fındık kadüğü gibi batmayan inşada bulunmuşlardır. ONU SONRADAN FARKEDEÇEK  sonsuz huzurlu yolculuk yapacaksınız…
 
Ben ihtiyar yolcuyum sizlere azda fırtınalı günlerde yazarak bu yolumu tamamlayacağım… Serin bahar rüzgarlarına gireceğiz Bilin ki yanlış giden bir şey var ise  “Rabim görür ve gösterir”   Dünyada ebedi ve kalıcı değiliz…İdareyi verecek olan bizleriz ..
Dünya bilim adamları ( aaaa) pardon bu, şu ürünler zehirleyici der dururlar biz ne çektiysek akıldan çektik, ha boğazın da, ha bir kaşık suda, nede denizde sonuçta doğulmak değil mi…Hep deriz ya (atın ölümü arpadan olsun.) İşte bu Akıl tozlanmıştır. Yaratan sana en kıymetli vücut vermiş okuma bilmiyorsan şekille göndermiş, sonradan sadece OKU demiş.. Çünkü önceden sonradan anlayacak (AKILI) vererek ..Sana madenden Altın, gümüş bakır mineraller vererek pusula gibi denge sağlamış.. En iyi pusula kaptan köşkündedir gemi pusulasıdır. Ondada altın gümüş bakır vardır…Önce Akılı sonrası kalbi ,Daha sonrası ayaklarını kullan ki gelecek aydınlığa yürümeni sağlamış… Helal le yürümek haramlara bakmadan varacağın yerlere giderek şükür etmek….Anahtar bur dan başlar… Devamı var…
Çoban sakli şifa
O UZAKTAKİ ÜLKEYİ ANLATSANA NİNE
OĞUL  :Hastalığı bir günde bitirme nedir :Vatanı kurtarmak için içerdeki virüsleri temizlemek için yapacağın üç adım oğul….Söyleyen Gelecek düşmanı gören  Şahsa  Allah rahmet eylesin  Mekanı cennet olsun. (Hocaya Fatih’a oku oğul)
1: Beni  sev ama düşmanıma ve haine virüslere  güzel görün ki seni  kendinden  saysın: Seni bir yerden başkan olacaksın oradan bir üslere çıkıp halkınla bütünleş yoksa vatan elden gidecek benim yolun mu hep kesiyorlar engelliyorlar ama sen başarırsın yanlış yoları görüyor hissediyorsun  uzun yol olacak ama başaracaksın.lk yapacağın halkını yanına al….BENLE ÜSLERE CIK …Sonrası düşmanımıza hoş görün ki kendilerinden saysınlar gerekirse bana karşı çık yeni yol aç ben gitsem de sen gençsin zamanı gelince gerekeni yap sahada yanız sın …
2:Öyle ol ki  yaptığın işlerle vatana örnek ve önder ol: Tüm zorluklara karşı Halkına önder olarak vatanı koruma altına alarak sinsi düşmanı halk dan bazı kesimler sonrası ayaklarına takılacakları adamları ve görevlileri entrika oyunlarla tuzağa düşürürler önder emniyete alarak hapisse attırır mecburdur çünkü sinsi düşman onları yok etmek için uğraşmakta  yavaş ,yavaş kale içine sızmaları yapmaktadır. .Ama Önder bunları tek başına kayda almaktadır…
3:Zamanı nı bekle vatan bayrağını halkını  kurtarma zamanı gelince son darbenle ve HALKINLA vatan hainini ve virüsleri bertaraf et “ALLAH “ Yar ve yardımcı olsun.. Yolun açık olsun: Evet oyun başlamıştır Sinsi düşman önüne engel çıkaracakları liste haline getirmiş sinsi düşman arkası perdedeki diş düşmanlar harekete geçerek içerde ve anadolunun her köşesinde Kaoslar çıkarmakta ve bazı kesinleri zan altına alma düşünceleri her seferinde halkta bunu görmekte halk sineye çekerek Kaoslara boyun eğmeyerek önderiyle devam etmekte sinsi düşman dayanacak  tahammüllü  kalmamış ve içerden yok olacağını anlayarak sinsi düşman ve dış güçleri arkasına alarak var gücüyle saldırdı sanki düşmana saldırır gibi Halktan biri olmadığını anlayan halk göğsünü siper ederek sinsi düşman HALK duvarına toslamasıyla diş güçler bu halkı bu şekilde de yenemedik der başka oyunlara girmekte olacak ve olmaya devam edecek bir başka zamana der…Bur da çoğu kandırılmış  sinsi düşman yanlısı onlarında şaşırmasıyla Halk daha uyanık zamana girdi…..Önder inanan yardımcılarıyla muhalefetiyle el ele kol kola  halkıda arkasına alarak yola devamı geleceğe güzel gümlere atılarak her zaman Huzura …….Nine bitti mi. Hayır oğul baha yeni başlıyor….Su uyur Düşman uyumaz oğul…
Esas dertleri çok eskiye dayanır oğul eskiden de o ülkede Önderi de yanız adam dı. (Fatiha oku oğul) Dış güçler göğüs ,göğüs e savaşı kazanamayınca dış güçler önder ölmeyince ve halkı uyutmayınca içeriye Turuva atı sokmazsak kaleyi içten kazanamazsak Bu halkı yenemeyiz bu ülkeyi alamayız.. Dertleri bu oğul….
Çoban saklı şifa
 
CETVEL/ÇUVALDIZ
Bir gün otururlar geçmişten gelen çuvaldız ,göze batan bu ülkeyi  nasıl yok ederiz planlarıyla masaya  otururlar baronlar oyun, planlar hazırlarlar Ön çelik kardeş kardeşi  münafık sokun, Sen bağımsızlık İsteyecen , Sen dokunulmazlık kaksın diyecen ,Sen arada kaoslar  çıkaracan , bazınız da gösterişler yapacak ,bazılarınızda fitne fesat  çıkaracak ,bazılarınızda timsah göz yaşları dökerek dünyaya yaygara yapacaksınız ,666 göz ler sizleri görerek ,ağlama sızlamanıza dayanamadık ,Dünya kama oyununa kata külleye getireceğiz…Mahkeme kurarak önderlerini  o  ülkeyi suçlayarak koyunları kandırarak pastayı yiyeceğiz  getirin cetveli  santim, santim  çizelim…. .
Dağdaki Çoban da Ateşe odun atar kıvılcımlar arasından bir sopa alır oturur toprağı çizer hangi denizi göl hapsam acaba hayaline başlar…
Oradan ninem bağırır Hey deli olan üstünü ört bir tarafın acık kalmış….
Ya nine ya tam adamın sandalyesini bir arkadaşı otururken çekecekti cetvel pastanın deniz kısmını ben alacaktım….
Nine ora dan söylenir Dimyat’a pirince giderken elindeki bulgurdan olma.. Deli oğlan….
Çoban sakli şifa
 
Nimem : Diriliş ne demek
Oğul zaman gelmişken anlatayım: Millet Önderiyle yen, bir çizgi tekrar yenidenTürkiye, Diriliş, Hak, Kültür ,Din, Adalet, Töre, Irk, ayrım yapmadan ,Geçmişten gelen bir işaretle Milliyet ruhuyla yeni bir çizgi….Yürümekle…Çünkü hepimiz ,aynı güzelliğin, aynı anlayış, yaşam ve sağlık için. Belki anlayışlar, farklı olabilir, aynı dalda olmasak ta, aynı tohum ,aynı insan oğluyuz, çünkü insan ırkıyız….Her şeyin farkında olursan, olursak, İşte o zaman kazanan olursun ,oluruz….Gelecekten gelen zaman gelmiştir….Evren, Dünya bir kaos içinde çok münafıklar çıkartır…Yaratana Allah a iman etmeyenlere…..
Bir ayettir oğul yeri var dır.
" Bir toplum  Allah ın emrini  emrettiklerini  yerine getirmezse   Allah  o toplumun için den en kötüleri  o toplumun  başına musallat eder."
Her bir toplum zalimlik yaparsa bilsin ki  onun için uzun. Zalimlik görenler için bir perde bir anlık dir (Sabır taşıdır)
"Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir. "
 
"Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir."
"Hiçbir silah insan ırkı kadar küvetli olamaz .Silahı yapanda insan ırkıdır. Ama unutulan güç en büyük silah doğadır. ”Kimse karşı koyamaz".!!!!
Çoban sakli şifa
VAR ETMEK ALLAHIN İZNİ İLE
Unutmadan söyleyeyim oğul diriliş Allah ın emirleriyle, son peygamberin Hz Muhammed (s.a.v) buyruklarıyla gönderilen Kitap Kuran la ,Eski ataların sözleriyle ,Osmanlının adalet kurallarıyla ,Atatürk ün konuşmalarıyla en önemlisi. .İlim  kapısı  Hz .Alinin (s.a.a) Çocuklarına  yazdığı mektupla, (Hz ALİ (a.s.) Hz Hasan ve Hz Hüseyin’e yazdığı  mektupta  şöyle buyurdu. ”ALLAH" ‘tan korkmanızı, dünya sizi istese bile onu istememenizi  vasiyet ederim. Ona  ait bir şeye ulaşmadığınız veya kaybettiğiniz için üzülmeyin .Hakkı söyleyin ,ahiret ecri için çalışın .Zalime düşman ,mazluma yardımcı olun.)
Diriliş ayrıca unutulmayan bir sözle (Beni zincire vuracaklarının aklına şaşarım)…
Şimdih var git çocuk dağlarda Basiret le kal….Nine Basiret ne …
Basîret; hakla-batılın, hidâyetle-dalaletin, hayırla-şerrin, doğru ile yanlışın birbirinden ayrıldığı marifet, bilgi ve kalp nurudur. Basîret; ilham ile veya tecrübe ve öğrenme sonucunda oluşur. Çoğulu, besâir’ dir.
Kişi kendi sırrını en iyi bilir ve kendisini korur .Bazı kişiler haksız kazançla zarara doğru koştuğunu bilmez .Çok konuşan saçmalar ve ben çok biliyorum diyenler hiçbir şey bilmediğini anlasa da o hala bildiğini söyler dururlar..  Düşünen ve yanız kalan Basiret kazanır….
” Hayırlı insanlarla arkadaşlık etki onlardan biri sayılasın şer insanlardan
sakın ki onlardan sayılmayasın”
Haydi git dağların ,kuşların ,ağaçların obanın seslerini dinle…..İşte orda net duyacaksın oğul….
Çoban sakli şifa
 
ANLAMAK OKUYUP ANLAMAK
 
Haydi gelelim başa Haçlı seferleri gene batının  kılınçla kan golüne çevirdiği orta doğuyu ….Kimse gözünü açıp bakmak istemiyor öyle korku ki … ….Şimdi  ise danışman ayağına kardeşi ,kardeşe , akrabayı akrabaya, düşüren zalimler….. Bana dokunmayan  bin yaşasın dercesine Şan şöhret adına her şer kaybolacak dercesine ,hiç ses çıkarmayan ,bilim alim ,adamlar ne nerede , sis hala yorumlar sitelerde sayfam çok tıklansın .şöhret reklam parası  kazanayım  düşüncelerinizle mi …. Sizin de kapınız çalınınca ne, ne  yapacaksınız ,ideal  düşünceyle mi ,yoksa kim kazanırsa onun  yoluna mı….Bırakın maymun beyinlerin kafasını…..Yaratan (rabbim ) beyindeki bir zerrecik çalıştırın ….
Oğul Sana bir hikmet daha anlatayım.. Anlat anlat….
Geçmişte illaki o komutanı çağırın ,seslenirler o komutan değil efendim….İllaki onu çağırın….Gelirler o komutan hasta gelemez ….Israrla o komutan der….Ve hasta hasta gelir ,Eğil başını dizime koy der.. Gözlerini diliyle temizler….Ve o komutan görülmemiş bir şekilde iyileşir…Ve o zafer bir gün bir gecede alınır…Hz. Muhammed  (s.a.v) Emriyle … O kadar sahabeler ve komutanlar dururken Hz .Ali (s.a.a) Verdi görevi…Düşünenler için var dır hikmeti….
Var git yoluna şimdi Kurt ta çıkar canavarda ,En çok tilkide ,ama çakallardan sakın….Neden nine Çünkü leşçidir…Mert olmazlar.. Korkaktır ne yapacağı bilinmez…İyi oynarsan kazanırsın…Deden askerde çok iyi silah ve o büyük tanklar mı ne kullanırmış ama hanın çok iyide kullan san.. Düşman kim….Sen senden  ben benim soyumdan gelen ..Derdi deden…Ha yol da kalan tanrı müsafirlerine sütü azık eksik etme oğul….Ondada hayır dualar al yeter…. Duanı  ve Doğanın Müziğini oku ve dinle..
Dünya world kırılma noktası  öncelik kendinize gelmemizin zamanı.
''Gözlerimizi açamadığımız bir dünyada sahip olmayı umut edebileceğiniz
 
tek şey bir göz bağı değil miydi artık çıkarın”
Çoban sakli-sifa
 
OĞUL: Deli oğlanı kaldırma zamanı geldi…Oğul kalk sürüler bekler ocak yandı süt içte git…Tamam geldim geldim nine …..Oh be ocakta çatır , çatır yanıyor bir de isi çıkmasa…is çıksın oğul Helal kazandığına göz yaşı dökersin .Ya maazallah Haram para kazanıp kaybettikten sonra göz yaşı dökme dökenlerden olma cıra gibi yanarsın …Sen kaybetsen de kazanırsın seni bir kere kandırırlar…ikinci ye kanmasın…
Otur hele anlatayım: Geçen yaylaya arıcılar gelmiş dedin ya işte onlar helal kazanır sırtlarında kovanlarıdır nerde çiçek var oraya giderler orası senin burası benim derler aslında kovan sahibi derler ama yanlış söylerler kovanların işçileridir onlar.. Patronları aylıkları karşılığı bal verirler…İyi çalışırlarsa iyi aylık alırlar….Bilirsin Hacer ablanın kocası emekli oldu oğluyla oğluna Arı kredisi  almışlar Devlet her şeyi  vermiş vermişte kovanlar kadar makinalarda vermişler ..Dereyi görmeden paçayı sıvamışlar…
O ne demek nine …oğul zaman nı gelimce verilir bazı şeyler milli servet hele bir bal zamanı gelsin hele kovanlardan çok makineler tutar parasıyla çok kişi daha kovan verilir…Mesele o değil oğul…Rahmetli deden bana bir şeyler anlatıp dururdu zamanın birinde köylerin birinde devlet hayvan vermiş kredili 3 baş.. Bize de söylediler ama almadık dedene kızardım ama anlatınca hak verdim…Neydi nine anlat…Dur deli oğlan ocağa odun atayım çatırdasın bu ara sütünü de iç….Hayvan verilen köye bir ara zamandan sonra giderler memurlar ahır, ahır gezerler  her gittikleri yerde bazlama börek yerler ayran içerler Helal süt içmiş memur durumdan şüphelenir ,muhtara tüm hayvanlar köy merasına toplanmasını söyler…Epey aradan sonra hayvanlar gelmeye başlar…Muhtara seslenir muhtar hayvanlar bu kadar mı der. .Yan yattı çamura battı kem küm şey şey demeye başlar muhtar…Muhtar derki memur işini bilir der….Memurlar iş yerine döner Helal emmiş memur masasında bir harita görür bir kağıt bir kalem….O ne demek nine ….Zamanı gelince anlatırım…Diğerleri nine …Onlarda terfi almışlardır…Oğul sen ,sen ol otlağa gittiğinde bir noktadan yedirme onlara yaşama şansı bırak ki seneye daha verimli otlak bulalım …var git yoluna… Ha bize neden vermediklerini  söylemedim damımız yok diye ama dört duvara vermişler, damınız yok ama şimdi sürümüz var. Dört duvarlar şimdi damlarında baykuşlar otuyor…Sana düşen otlak otlağına sahip çık koru ,sonra hesap zamanında canlılara hesap verebilesin…Memurlarda bir gün çalıştığı ortam için cevap verecekler. .Sorgulama zamanında Helal mı haramı yedirdin soyuna…HER ŞEY SIRASI VE ZAMANINDA…
Çoban sakli şifa
 
Güveç TÜRKİYENİN  Her evinde yapılmıştır ve her kes Çağrılmış tir
(Yanız tadı çıkmaz .Bu tadı bilmeyenler anlamaz)
500-600 gram kuşbaşı  veya kemikli et  kuzu  veya dana eti o sizin tercihiniz .4 adet patlıcan,1 baş sarımsak,2 adet soğan 4 adet domates 3,4 adet sivri biber  sıvı yağ, salça tuz,(isteğe göre yöreye göre kuyruk yağ ve baharatlar .(Püf noktası :  Çelik tencerede olmaz özel güveç çanak ta olur tadı     ordadır sırlanmış topraktır.  )
"Güveç çanağı önemi ..Her çocuk çocukken bu anı yaşamış tır….. Selçuk oğlum gel  çabuk gellll…. Ne var anne ya  uf uffff… Gel deli oğlan gel Ayşe teyzene git güveç çanağını alda gel…. Tamam  ya …anneeeee…Ne var ayşe teyzede yokmuş Tahsin amcaya vermişler…Gitseydin ya  Tahsin amcana….Tamam ..Tahsin amcada yoksa Bahadır amcanlara ,yoksa bakkal arif amcanlara git orda kesin bulursun…..Tamammm….. Anneeeee… ne var çabuk geldin …arif amcada kesin var deyince direk oraya gittim…aferin akıllı oğlum bur da iki tane var …Nesibe teyzem verdi onlar da istedi. .Birazdan gel  fırına  götür…Götürüm ama fırından almam elim yanıyor….Bak oğlum İşte böyle kazanan olursun… Acı geçicidir….Acı bir dakika ,bir gün hatta bir yıl sürebilir ….Fakat acı  sonunda dinecektir.. .Güveç tadına bakarsan yanında soğuk ayran içince geçer gider …Anne  yanında aşurede olsa ne güzel olurdu…Oğlun her şey zamanında aşure ayı gelince onu da yaparım Sen  kültüründen, törenden öğren ayrılma yeter oğlum al şu parayı arkadaşlarınla dondurma al ….Gecik me.. Tamam anenne….    İşte hayat böyle geçer gider ….Güveç böyle bir şey…Yeri doldurulamaz" ….
Bunların biri eksik olunca yemek keyfi  kalmaz tatsıs tuzsuz deriz  insan oğlu da aynısıdır akraba, arkadaş ,komşu, ara sıra kavgada etsek küssek te  tadımız tuzumuz kalmayınca bir bahane arar bir şekilde barışır, Çünkü kardeş olmuşlar, Oba kurmuşlar akraba olmuşlar, Alevisi , Sünnisi , Türkü, Kürdü  lazı ,Çerkezi , Yörük ,Rumeli si , biri eksik olsa tadı kalır mı …..        (Düşündün mü  )
 
Çoban sakli şifa
 
Oğul beklediğin Aşure ayına az kaldı haydi alış verişe gidelim…
Nine aşureyi anlat ….Anlatılmaz oğul sadece ağlanır…   İnsanlarla konuşun insanlarınakıllarının erebildiği kadar. Anlatın anlaya bildi kadar. Haki , adaleti, insanlık, sevgi, yetimi ,öksüz ,anlatın helalı harami ,şükür etmeyi anlatın ,semaya açılan ellerdualar ışık olur, yol olur dileklerin varır tecelli edeceği yere…Döner hayırsa gelir bulur seni….
Tadı tuzu her yöreden yetişmiş yemişler kaynar ,nohudu ,buğday ,fasulyesi atılır, sevgisi ,saygısı ,atılır şekeri ,konuşulur tatla söhbetler edilir, fikirler söylenir çerezleri atılır hoş olur tadı tuzu ,yenir afiyetle…İşte böyle bir şey oğul….. Yaşam savaşını kazanan, her zaman en güçlü yada en hızlı olan değildir oğul.. Er ya da geç kazanan kişi, kazanabileceğini önceden düşünen kişidir…  Sen hak yolundan ayrılma yeter… ..
Her Müslümanın evinde kokar hiç tadı bozulmasın her evde kaynamasa da her eve bir kase girer…. Afiyet olsun….
.2 su bardağı buğday (1 parmak eksik),1 su bardağı kuru fasulye,1 su bardağı nohut,2 su bardağı kuru kayısı ,Yarım su bardağı sarı üzüm,15 adet kuru incir, Yarım çay bardağı kuş üzümü,2 adet portakalın kabuğu (rendelenmiş),3.5 su bardağı toz şeker, Yarım su bardağı süt.1 su bardağı fındık,15 adet ceviz,1 adet nar, Tarçın, Antep fıstığı.
Aşure Yapılışı
1 gece önce buğdayı ve kuru fasulyeyi sıcak suda ıslayalım .Nohudun içine tuz ilave edip sıcak suda ıslayalım. Nohudun suyunu değiştirip 2 saat haşlayalım .Kuru fasulyenin suyunu değiştirip 30 dakika haşlayalım ve nohudu ayrı tencerelerde haşlayalım .İncirleri küçük küçük doğrayıp suda haşlayalım ve suyunu süzelim .Kuş üzümlerini 10 dakika kaynatalım ve suyunu süzelim .Kayısıları küçük küçük doğrayıp 2 su bardağı suda şişene kadar haşlayalım. (suyunu dökmüyoruz)Sarı üzümleri 1 su bardağı suda şişene kadar haşlayalım. (suyunu dökmüyoruz)Buğdayı bol suda yıkayıp suyunu süzelim .Buğdayı, haşlanmış nohudu ve haşlanmış kuru fasulyeyi düdüklü tencereye koyalım .İçine 10 su bardağı suyu ilave edelim ve 30 dakika haşlayalım. (kendi düdüklümüzün pişirme süresi farklı olabilir)Düdüklü tencerede haşlanan malzemeleri tencereye boşaltalım .Sonra tekrar 8 su bardağı su ilave edip 20 dakika daha orta ateşte kaynatalım. Daha sonra toz şekeri ilave edip kaynatalım .Aşuremiz toplamda 50 dakika kaynadıktan sonra sarı üzümleri ve suyuyla birlikte kayısıları ilave edelim. Aşurenin kaynama süresi 60 dakika olduğunda sütü, incirleri ve portakal kabuğu rendesini ilave edip karıştıralım .Kaynama süresi 1.15  dakika  olduğunda üzümlerini ilave edip ocaktan alalım. Aşuremizi kaselere paylaştıralım. Üzerlerini ceviz, nar, fındık, tarçın ve antep fıstığı ile süsleyip servis yapalım….Bu karışım hiç mi hiç değişmedi ekstra ilaveler dişinda…Anaların eli değince…Başka olur….Her şeyi değiştiren Anne dir….
Çoban saklı şifa
 
OĞUL (Çobana) Nur içinde yatsın
Ata nasihat tı deli ile deli ol kendini akıllı sansın , çomakla  saldırıyorsa senle çomakla saldır ki  akıllansın sen çoban sın sürünü obana getirirken  yüzüne yoğurt çalma öyle milletler ve insanlar var ki maskelerin altında şeytanlar yatar bilemezsin .Öyle ol ki Yüzünün akı yolu aydınlatsın sırrını kimseye verme verirsen yolda çok engeller kavşaklar dönemeçli yolar çıkar .Düşüncelerin senle kalsın ki Obanla atanla paylaş ki  onların bilmediği hamlelerinle tüm engeller kalksın .İşte o zaman kimse senin gücüne karşı koyamaz .Bir de delinin diline düşme ,bir de akıllının aklına uyma, atanın sözüne uy ki obana çomak sokturma kimisin den bal arısı çıkar ,kimisinden eşek arısı bir gün gelir obanda yabancı olursun obanı parçalarlar ,yerler içerler sonra seni kurtarırlar ,esir yaşamaya başlatırlar bu oyunlara gelme oğul…..Çünkü sen özgürsün…Çoban sın sana verilmiş emanetler var..….
OĞUL: Birde adalet: Dünya adaleti kendi çıkarlar dorusunda ilerler sen görünmez adaletine sığın o hep yol göstericidir. Geldiğin karanlık dünya da misafirdin bu dünya da yol misafirisin Helal , haram , şükür ü bu dünyada tanı bunlar yol gösterecek yükünü afifletir  zamanı gelimce  ve yol bitiminde karanlık dünyaya  geçecek sin yollarda yapacakların buraya geldiğinde geldiğin yerde  yaptıklarınla sorguya çekileceksin ve ebedi yete gireceksin…Yollarda haksızlığa uğrayışın şunu bil ki görünmez adalet zamanı  ve günü gelince  tecelli edecek ..Sen görünmez adalete güven yeter…RABBİM  her şeyi gören ve bilendir.
OĞUL: Şeytanın aklına gelmeyen oyunlardan sakın sana anlatayım otur binle. Oyunlara gelme oğul.
 
İki şeytan taş üstünde oturmakta oyunlar kurmakta birisi perişan oradan AZRAİL geçerken bunları görür.
-Haliniz ne
- Sorma sahada TÜRKLER var
-Senin işin yok mu git çanlarını alsana
-Gerek yok onlar şahadet  şerbeti içiyorlar bana gerek yok.
-Peki arkadaşın haline öyle
-Sorma şahadet  şerbeti  içenlerin hışmına uğradı onun için oturup akla gelmeyen plan yapıyoruz.
-Varın gidin işinize sahada  TÜRKLER var ise Onların oyunu sizin aklına gelmez.
 
Evet o gece oyun vardı  göya  iki gurup çarpışıyormuş gibi yapıp silahları havaya sıkıp yere bırakarak bakın biz teslim ediyoruz sizde teslim edin dermiş çe sine hareketler yaparak oyuna düşürmek isteseler de …..ASSSLAN  yürekli asker polisimiz ve bizim halkımız oyuna düşmeden  KOLLARI bir sıvar görseniz kaçarken topukları kalçalarına vurarak bir giderler bir daha gelmeyecek çesi ne  yıkıp yıkarlar.. Bunlar TÜRK  OLABİLİRMİ SORARIM.
 
OĞUL  :Hastalığı bir günde bitirme nedir :Vatanı kurtarmak için içerdeki virüsleri temizlemek için yapacağın üç adım benle yürüyerek beraber cesine  görün ki zamanı gelince ayrıl biz beraberiz..
1: Beni  sev ama düşmanıma ve haine virüslere  güzel görün ki seni  kendinden  saysın..
2:Öyle ol ki  yaptığın işlerle vatana örnek ve önder ol.
3:Zamanı nı bekle vatan bayrağını halkını  kurtarma zamanı gelince son darbenle ve HALKINLA vatan hainini ve virüsleri bertaraf et “ALLAH “ Yar ve yardımcı olsun.. Yolun açık olsun..
 
“Vatan bayrak töre için ölesiye , siyaset yoktu ki siyaset olsun hayat boyu kapalı”
Şimdi gençler var.
Eskiden bir değerli siyasetçi vardı . Nur içinde yatsın vekaletini verdi gitti.
 
Oğul merada dikkat et.
Tilki tilkiliğini , Kurt kurtluğunu , Çakal çakallığını yaparlar oğul sen Çoban sın canlarını bunlardan koru yeter.
Oğul: Gel Çoban oğlum Yalanın önemini anlatayım.
Bir gün adamın biri (S.A.V) Resullaha  ın yanına gelir .Ya Resullaha ben Müslüman olmak istiyorum ama bir şartım var ben zina yapıyorum ,içki içiyorum ,kumar oynuyorum ,bunların hepsini birden bırakamam bana en kolayını söyle ondan başlayayım Resullaha  tamam diyor iman et.- adam iman ediyor .Ya Resullaha  diyor ki önce yalandan başla en kolayı .- Adam keyifle oyunlar oynayarak seviniyor ne kolay diyor.. Yalanı bırakınca diğer yaptığı yasakları yapamıyor …Yapmış olsa ailesine ,çocuklarına ,akrabalarına ,yüzüne bakamayacağından ..Doğru yola gider…
Haram : İnsanın vücuduna ve ruhuna kendine ve  başkasına, zararlı şeyler veren
Helal : İse insanın sağlığına ve ruhuna kendine ve başkasına faydalı şeyler veren
 
OĞUL : Gel  Çoban oğlum .Kimsenin  hakkını yeme kimsenin yerini  zapt etme beddua alma gel anlatayım.
Bir zamanlar eski  tarihte Allaha iman etmiş bir kadın çocuk yok ,koca yok ,akraba yok ,2 gözlü kerpiç ten  evi var zenginlerin çocuklarına bakarak geçimini sağlıyor ,kerpiç  evin yanına büyük bir ev yapılır inşa halinde büyük ev  birkaç hafta sonra evine döner evi yerinde yok….Feryatlar figan komşularına gider evim buradaydı ne oldu …Derler ki büyük ev yapılırken görüntüsünü bozduğu için yıktılar.. İmanlı kadın Allaha yönelir yarabbi ben bur da yoktum ama sen burday dın  niye yıktırdın ben nerde kala cam ben hakkımı  bu dünyada almak istiyorum ahirete  bırakmam …Ve HERKESİN  gözü önünde ihtişam ev yerle bir olur ..Kadının İMANI daha çok artarak etrafındaki herkes imana gelir…
 
"Belki de Bir gün anlayacaksın kıymetimi ama o gün ben olmayacağım keşke yaşasaydı da ondan özür dileseydim diyeceksin .Ama ne yazık ki ben o gün orda olmayacağım Belki için cız edecek gözlerin beni arayacak ama ne yazık ki çok geç olacak o gün ben orda olmayacağım"(Hayatken yarına bırakma bu gün hesabını gör. )
Anneme, ağaca çıkacağım yardım et der. Başkasının çıkardığı yerden inemezsin düşersin dedi
Ne kadar doğru olduğunu büyüyünce anladım
Çoban sakli şifa
 
Oğul yatmadın mı yatarken lambayı söndür.. Olur nine sen merak etme…Ne yapıyon…Dedemin yazılarından bir sayfayı okuyorum …Hangisi….Unutulan kuzine sobası ,onu da ateşe çaydanlık koymuştun onun sesi geldi duyunca dedemin yazısı geldi okuyayım dedim …Tamam oğlum oku yatarken sondur lambayı yoksa maazallah alır her şeyi ateş dikkat li ol ,Hızlı  oku da bende  duyayım … Tamam nene ……………
UNUTULAN GUZINE SOBALARI
Ufak bir hikaye AMA gerçek
Sizler ,bizler ,en son ne zaman soba üzerinde kestane, mısır patlattınız meşe odunun dumanını aldınız ,tıslayan ,takırdayan ,fokurdayan sesi en son ne zaman duydunuz ,ayrıca cay dan ne zaman içtiniz ,ve içirdiniz çocuklarınıza. Şimdi okurken canınız çekti, hep kolay yolu seçtik çünkü biz zehirlenmeyi seçtik .Her şey bir bahaneyle unutturdular. Her şey sizin elinizde bu gün ister zengin ister fakir hep özlem duyduğunuz şey .Artık köyümüze dönelim toprağa sarılalım uzun ömürlü sağlıklı kalalım organik yaşayalım. Senin hayatın baba ocağıdır. Meydanı geçlere bırakalım.
Bir de böyle düşünelim
Büyük şehirlerde yaşayan insanlar vakit ve zaman bulamadığından organik yaşama geçemeye bilirler güvendiği  yerlerden alış veriş yaparlar.
Bir de yaşan insanları günün stres atmaları sağlıya çak ortam yapılabilir, aynı zamanda  hem kar hem sağlık  organik bahçeler  ekim alanları yapılabilir ister yatırımcı , ister fabrika sahibi ,ister hold personelleri için ,kaymakamlık,valilik,belediyeler,50 şer metrelik bahçeler  4x4 bungalov evler yapılarak ,bunları cüzi bir şekilde kira ya vererek, hem gelir hem haftanı stresin den kaçmak isteyenler, sonrası  şimdiki nesil çocuklara anlatımla gelecek nesil sağlıklı organik yaşam içinde olurlar.
Şu anda böyle yerler olsa inanın hiçbir boş yer kalmaz .Önce sağlı ha harcadığımız para ekonomiye kalır,bir o kadarda  iş sahası açılır.
Emekliye ve memura sağlık için harcanan para ile bunun gibi binlerce bahçe yapılır. Bu ortamda yaşayan insan bireyleri çok sağlıklı nesil gelir. İnanın hafta sonu için böyle yerler olursa bu gün için pazartesi gelmesin diye uğraşanlar bu ortamda yaşarsa pazartesinin gelmesiyle dinç işine başlar.
Daha sağlıklı düşünerek işine bağlı kalır  .Sadece kafanızı koltuğa yaslayın düşünün böyle bir yaşantı. Hayali bile güzel .Doğayla baş başa…!!!!!!
Portatif tatil köyleri
Proje içinde:  Çok şeyler düşüne bilirsiniz çok şeyler var. Toplu hayvan barınakları, spor alanları ,çeşitli aktiviteler…
Boşa gecen zaman Yılda hafta sonu 104 gün, Bayramlar 20 gün  yılsonu izinler 30 gün TOPLAM  Koskoca 154 gün ..Tatil.30 günde rapor.184 güm.Geri kaldı  çalışacak gün... Kafasına göre  takılır...Devlet deniz.... Boşa gecen zaman....
…SINIRSIZ ...
Evet nine boşa geçen zaman ,ama gene de dağlar boş nine….Doğru söylersin oğul dağlar boş hayat yaşamlarını kısaltıyor ,ŞEHİRDEKİ ZEHİRLERİ ÇEKİYORLAR…Dağlara temiz
 
havaya gelip ömürlerini uzatmıyorlar oğul…Koku duylarını yitirmişler…Bak geçenin nuru sesleri duyuyor musun  işte onlar bizi koruyor. .Nasıl koruyorlar nine ..Doğa dengedir oğul Baykuş uğursuz derler ama öyle değil.. Baykuş fareyi, yok eder, fare olmayınca yılan olmaz, yılan olmayınca, düşman olmaz….Bu işte gecenin dünya dengesi…Haydi var yat…Ha sütünü iç de yat…İçtim nine .. Afferim  deli oğlan… Allah ım Kimseyi aç açıkta bırakma allah ım…
 
Benim için sigorta doğa aç açıkta bırakmaz.
Çoban 
 

Devam edecek

DUYURU MODÜLÜ
ZİYARET İSTATİSLİĞİ
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam180
Toplam Ziyaret1296775
ALTIN GÜMÜŞ BAKIR DAN ŞAŞMA
AlışSatış
Dolar32.262832.3921
Euro34.778034.9173