• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
   

  SAKLI-ŞİFA

Evren dengesini yakalamak hasta olup çare aramak değil.

Hasta olmamak için hastalığa sebepleri yok etmek.

 Bu site geçek dili ve imla ile ”edebiyatcı tarih felsefe ve veya editor” taraflarından düzeltirilerek yazılmamış ve bu site yazarı “tamamen terçübesine ” göre yazmış olarak sunulmuştur. 

Yaşam şavaşını kazanan kazanacak güçlü ve hızlı olan değildir “ inandığı yolda doğrulukla doğrularla ” yaşama yaşatmak için sabır ile ilerleyen yaşamda başarılı yer tutar ve onu hiç bir güç kimse durduramaz defalarca yıkılsada saklı-şifa 
ENVİDA TOKEN CANLI GRAFİK
ENVİDA STAKE TOKEN
ENVİDA STAKE TOKEN
SİTE MENÜSÜ SAKLI-ŞİFA
SİTE HARİTASI SAKLI-ŞİFA
TAKVİM SAKLI-ŞİFA

ÇOBAN ZOR YOLCULUĞU SAKLI ŞİFA

   
 
ÇOBAN YARATANI YARATMIŞ OLDUĞU DAĞLARA DOĞAYA SIRTINI DAYAMASI ZORU ZOR YERDE YAPMAK ZORLU YÜRÜYÜŞ SAKLI OLAN YAŞAM  VE ŞİFAYI BULMAK

YAŞAMDA ŞEHİR EFSANELERİ DEĞİL DOĞADAKİ YAŞAM EFSANESİ
“ Dağlardan, Ovalara İnişimiz Dirilişimiz, Ovalardan Dağlara Gidişimiz Hilal”
“Her Bıraktığımız Şehit Yıldızımız ,Her Diktiğimiz Sancak Obamızdır” 

DAĞDAKİ ÇOBANIN PARA MATBAA MAKİNESİ

Çok önceden yazıldı dünyada neden her devleti kapsıyor ama ticari bir şirket ise hep kazanıyor basit yönden anlatayım örnek çoban çok güçlü gücü her kesi korkutuyor oturmuş matbaa makinesinin önüne durmadan para basıyor kafasını kaldırana da bir katakulli ile vur abasına der misali vururken bir yandan örümcek ağlarını geriyor yapışanı asıyor kesiyor gerektiğinde başka, başka elamanlar koyarak her kesi bölgeler dışı parasını mecbur ettiriyor oda yetmedi mi karşılığı olmayan paradan da dışarlardan hammaddeler alıyor işliyor satıyor bazen de seni koruyacağız silah mühimmat vererek karşılık bedel alıyor ve veya bir güven gene muhatabı olmayan evraklar vererek gün ve saati gelince ödemenin yan diğer komşularına kafa kaldırmaları  için ona da pazarlama yapıyor ortalığı kızıştırarak evrakları alan kişide dağlara yankılanan sesleri duyarak çoban, çoban bizi kurtar sesleriyle ses ekolarıyla çoban daha çok parasına talep ettiriyor..

Çoban artık dağ ken sıra dağlarını kurmakla ve örümcek ağları sardırarak ağaçlardaki Basraları yok ettirerek dağlardaki arıları aç bıraktırıp arı yoksa insanlık aç teorisiyle eko düzeni aşılama olmayarak ta doğa dengesini de bozara insanlığı biraz daha aç ekonomiyle geriyor..

Doyumsuz çoban atık halka hakka dünya fanusunu daralan insanlık bu dağlar ovalar çobandan sorulur felsefesiyle yol alırken  kedi gibi mırıldanır çoban aslan olmuştur “daha sizlerin iyi günleriniz der” bir ara yüzünü yıkamak için içeri girer bir görünsün ki çoban yüzlü bir maskeymiş bunu hissedenlerde ele geçirilememiş başka dağlardan diğer çoban gibi “insanlık nasibi almamış” çobanlar türer..

Dünyada insanı o kadar dağlar içinde 3  4 dağlar arsında sıkışan dağlar kafa kaşır her kafadan ses çıkarken bir birileri gerçek çobanlığa soyunur adına şey diyorlarmış “hiçbir yere bağlı olmayan para birimi kripto sanal dijital para bir birileri de herkes kendi parasıyla alış veriş”

Birinci maskeli çoban hemen aklına gelir “lan sakken ben dünyaya kendi paramı mecbur etmişim” şimdi birileri ve hepsi olursa  benim para paradan çıkar, para icadından beri de yıkılan uygar ülkelerin parası tarih olurken benim para her hangi bir yerde de kullanılmaz ve kendi param da olmaz..

Maskeli çoban artık her türlü diğer çobanların vanalarını kesmeye mecbur ettirir zora sokar ortalığı kaosa bırakır.

Biliyor başına geleceğini haydi diğer ülkeleri de toplayayım kafasını kaldıranın kafasına masa altından masalar altından diğer acemi çobanlara sopa vurarak ortalığı kızıştırarak savaşlar la ekonomiyi daraltarak sonradan işime yarayacak sanal paranın hakkında üç kâğıtlar oyunlar yaparak bazen de yer altı servetleri yer değiştirerek borsalarda bazen alta kadar indirir  ve alttan oralardan tekrar toplayıp yukarıları oynayarak dünyaya biraz nefes aldırayım misali sonradan boğazlarını daha çok sıkarım der akıl “akıl üstü akıllar”.

Yoksa esir esaretleri köleleri hepsi açlıktan gidecek gereksizler der sonra ben nereden bulayın köleyi der devletler ve ülkeler arkasın dan arkasın dan tezgahlar kurarım der..

Çoban maskeleri de asıl yüzleri gibi kararmış hal alırlar.

Çünkü bu gibi çobanlar ülkelerinde ülkesinde insanlığı bir gereksiz olarak görürler ülke içlerinde şirket kolları da bir çalışan maskeli çobanlar ve şirketlerine giren her kimseyi de maskeli çoban olarak gördüklerinden korkularından masada oturdukları koltuk aşağıda kalır az giderler sohbet derinleşir koltuk yükselerek karşıyı en tabanda oturan görmeye başlarlar..

Evet insanlık böyle hayat boyunca dalgalar sonra dalgalar sonraları da katil dalgalarla doğuşuma zamanı gelmiş sonradan çıkacak Tsunami  ile dağları yutma zamanı çok az kalmış olması..

Tsunami etkisi kıyı alanlarıyla ölçülse de ama bu zammın ise insanları ve maskeli çobanların yıkıcı güçlerine maruz kalınır .

Bunlar denizlerde görülse de bir karınca sürüsünün okyanusları aştığı gibi hem doğayı hem dağları hem de insanlığı gereksiz görenler “devlet sabit sahip olan  halkın olsa da” dünya içinde devletlerin hükümetlerin  boyunlarına taktıkları tasmayı takanlar tarafından sahte çoban maskeliler ve baş çoban maskeliler bir ara birlikte çalışsalar da sonradan ayaklarına sıkılan birer sahnede oryantal dansçı oluverirler..

Bunlara daha çok yenik olacaksınız son 7 ci sene geçmek üzere 2023 te doluyor bilin dolmasıyla 12 +2 2025 2035  2037 de ise bir yenisiyle ortalarda yer alacaksınız .

Gelecek gelse de şimdiden geleceği yaşamışlığınız sadece görememek ise aynı “anne karın içindeki 9 ay 10 gün gibi “yaşantınız gibi bu gün orayı bilemediğiniz ama nerden geldiğinizi bilmişliğiniz aynı gelecek zamanda bu zamanları hissede dilmek ise şimdiki halin gelecekte evet gelecekte bir gün gelecek de şimdiden görmek ise de bu gün hala aç kalma korkunuz açıkta kalma korkunuz ve en büyüde esir esaret razı olup maskeli çobanlardan korkmanız ve teslim etmeniz.

“Sizler gerçek elçilerle gelen çobanlar çok önceden ikaz etti”

Bilemeyişiniz onların gözüyle insanlığı gereksiz görenler aslında aslı şeytan ve iblis insanlığın içinde olan ise “imtihan sınav için bırakılan akıl ile maddeleşmeyen” nefis dünya malı ile maddeleşen şeytanlaşma .

Sadece kurtuluş ise halka ,halka yok etmek için önce yaşadığın devlet toprağını koru düşmanın bu yer kimin derler ise bayrağını görsünler yaşayan kim derseler halkın bu toplumun yumruğunu ve halk gücünü görmeleri sadece kâfi gelir.

Kafi gelmesi içinde sevgi saygı birlik beraberlik paylaşma koruma ve bunla da toprakların içinde her bireyin bir kooperatif gibi olması işte o zaman aç açıkta ölüm korkusu olmadan halkın gücü olarak ve insanlık için “şad et şerbeti” yolu olur..

“Her kim dünya üzerinde  yaratılışın düzenin korur ise yaratanın inanç sahibi olur ve de üstünlük üzerinde olur” 
Çoban

İNSANLIĞI DÖRT ELEMENT YERİNE BEŞ ELEMENT ETMEKTEYKEN AKILLARI NEREDE OLMALI

Çoban asasıyla gelse de hak ve hakikati verse de asasını güçlendirmedikçe asayı kırıp geri gönderiler bu dünya yaşamında anlamak çok zordur anlayamamak ise bir ahmaklık oda dünya malına gömülmüş oluştur Başlayalım tam bundan 26 yıl önce baktım ki o zamana kadar azınla balık tutsan da sana bu yaşamı yar etmezler istersen ülkeyi kurtarmak istesen de sen mi kurtaracaksın derler asayı kırar atarlar geldiğin gibi kırık asala gidersin.

Anladım ki ülke içinde seçilen seçmen bir kukla olmuş seçmen bir günlük kral seçilen seçilmek isteyenler ise ası görünmeyen kralın dublörü olmuş sahte kral çıplak kral misali demokrasi adına göstermelik oluşum ise o ülkeyi veya başka ülkeleri almak için bir oyun sahnesi den başka bir şey değişmiş.

Çoban der var geç çoban gören göz var oyunun en tepesinden en aşağısına kadar gözler bırak sen çek arabanı parka yerini tut vatan bayrağına sahip çık yeter der çoban kendi kendine hanı derler ya kendi kendine konuşan deli derler aslı öyle değildir deli karşısında akıllı bulamadığı için deli der geçerler..

O gün oturdum not aldım kağıt kalemle çevirdim günlüğüme yaz çoban demokrasi evrensel insan hakları kurum kuruluşlar hiçbir ülke için kurulmadı hepsi dünyayı bir elde etmek için gözü kapalı koşan dili olup konuşamayan kulağı olup duymayan sadece elinde benim asaya benzer misali bir sopalı topuz masaya vurmasıyla ülke ülkeler gelecek kağıt veya tahta kuklaları yerleştirmek için göstermelik halk seçimi ortaya koyarlar bir önceki hamleleriyle anarşiye kaosa ekonomi yapıya zarar verdirerek al takke ve külah misali iyiyi kötü kötüyü iyi ederek yol alanlarla bu dünyadaki yaşam yaşantınız bu biraz daha dar boğaza sokarak ne seçim ne de halk ki dinlemeden o ülkelere baskılar borçlar politikasıyla yapamadıklarını başka ülkeleri alarak arkalarına haydi git yel değirmeniyle savaş Donkişotlar türetirler hele bitmeyen yel değirmen içindeki bazı çarklara da sabotaj çomak sokacak ülke içinde yalama adam türetirler bazen de gladyatörler

Artık her türlü algı operasyonlar yaptırırlar açlık açıkta kalma savaş korkuları ile ülke kötüye gidiyor senaryoları yazarak bazen erken seçim bazen gelecek seçimlere yer hazırlarlar aslında ülke içinde 20 yıl öncesi hayalci karton ve tahta kuklalar getirerek geçmişleri kötüleyerek gelecekte yer hazırlayanlar içinden “bir tanesi geçmişinden mirasını saklamaktadır bilir vatan bayrak için saklanır kukla tahta olurum der ”

Bir günde toraktan et kemik olurum der zaman gelirve bir gün şaşar beşer olurlar zaman gelmiş bir karton veya tahta kukla ondanmış onlardanmış gibi olan içlerinden bir tanesi et kemik kanla vatan bayrak halkı için canlanıverir”

Artık gittikçe çoban asası gibi olmaz gittikçe güçlenir güç varsa dik duruş yakışır ve sancağı omuza alır adı ustadır önderdir gerektiğinde “söker diker provada iğneler battıkça ver yansın feryatlar”

Eskiden 70 yıllarında ülkeye asalak olamayanlar şimdi bir başka ülkede kışkırtıcı alt yapı oluşular bir gün elbise diktirir şalı şöhretli olsun der ve bir gün kral elbiseyi giyer her kes hayrete düşer ve halkın arasına karışır her kes elini ağzına götürerek hayrete düşer alkışlar ver yansın patlar ve şiştikçe şişer ve ertesi günde elleri bağlı gözler den uzak yere bırakırlar artık orada geçen palyaço şamar olanı der bize inanmadın ulan bak haline dereyi görmeden atlarsın elbiseye çıplak oluşunla kral olarak gezersin..

İşte ülkeleri yok etmek için yakın zamanlarda kardeş kardeşi soyu sopu bir olan ülkeleri kapıştırırlar ve şimdide kıyamet senaryolarıyla kıyameti çağrıştıran senaryo yazarlar ulan be akıllılar var oluş senaryolarla yazılarak geldi hiç mi akıl yok sahte cennet sahte şerhler sahte kıyamete gelecek insanları kandıran yazdıklarınız oyun sahnelerle mi var oluş olacak ve ya yok oluş olacak sizlere bir var oluş yazar ki gelen sema orduları Allah’ın orduları bir geçe ansızın kara basan gibi çöker hiç mi hiç anlayamazsınız sen bu dünyayı sahipsiz ülkelerin bazılarını şamar oğlanı mı sandın ve veya yoksa kuklası tahtadan palyaçosu mu sanmaktasın sen “dört element değil beş sın aklına tahta olarak yer etmişsin” insanlığı.

Gerçek gelecek yaşamı işte böyle yorumla gerçeğiyle sahte kuklacılar sizi bir gün yakından da yakın o dizdiğiniz kulla ipleri kör düğümle dolaşıp akılla dipsiz kuyu da bulacaksınız kendinizi kıyamet beklemeyin sadece kendi kıyametiniz yakındır bu dünya sadece bu insan boyutu için değil gelecek asırlarda var olma boyutundan başka boyuta yol alır kendiniz bu gördüğünüz bir sinek kadar dünyada evrenden ise bir toz tanesi kadar yoksunuz akıl göz işaret parmağında değil parmaklardan çıkarın aklı akıl varsa aklı başa almak yerine getirmek.

Bir varmış bir yokmuş olarak masallarda bile yer almaz siniz..

“Var oluşla yaşam verilen akılla” yaşam ile yaşatmaya insanoğlundan insanlığa ve gelecek tüm insanoğlu nesillere gök mavi deniz beyazken mavi oluşuna doğanın yeşiliyle rengârenk gök kuşağı olmaya evreni keşfetmeye ve gerçek insanlıkgüzel anlatınla yeni programlarla projelerleve doğruluk dürüstlükle güvenilir şekilde yaşama yol almak (asla yok edilmeye değil )

Müdahale etmeyen müdahale edemeyen çıkar nefis için kişi ve kişilerin arkasına saklanan her kim kimler ise dünya ülkeler içinde yöneticisi ve seçmen seçimlere girenler bu dış dünyaya karşı vatan bayrağını halkı ve toplumu koruyamıyorsa o topum ülkesini çok tan vermiştir ülke ve ülkeler demokrasi hak e hakikat sadece yaşayacağı vatanı bayrağı için bu asırda koltuklar peşinde kimilerinin peşinde değil bu asırda seçimde değil bu asırda artık dik duruş birlik beraberlik toplum olmak buda içimizdeki erdemlik saygı sevgiyle başlar..

En önemli nokta ise tam 40 yıldan beri belki daha fazlası her geleni gelip götüren seçim seçmenler bu halk toplumundan (özür dilem si ve tüm sahtelikleri içeren sahte devlet deniz deyip yolanlar milliği seferberlik olarak bir havuza toplanması bu da ekonomiyi şahlanmasını sağlar.

Yok öyle geçmişte işçi paralarını bile ödemeyenler vergilerini ödemeyenler bu gün sahte ihalelerle bir ihaleden çoğaltılan taşeronlarla paylaşılan servetler işte o zaman her taş yerine oturur dağdaki köylüden ormanlardan sosyal yardım alanlardan 5 10 20 maaş alanlar dan ihalelerden saymakla bitmeyen pusulalarla dolu bir eve normal geçinemiyorum deyip 5 maaş alan bir daha maaş alanlar sizler yakınlaşmayınca bil keser döner misali laf döner bir anda iyi oluvermiş kötü kötü oluvermiş iyi aslı ise ne nerden gelecek para yani nefis değişmekte bazen olur şekil değişir orası burası olmadı der şu bu der kulaktan kulağa döner laf.

Sizleri bu durumlara sokarak bu vatan toprakların yerinde esir esaret etmek için coşarlar coştururlar bir kazın tıs demesiyle bir hindiye gulu ,gulu derler kabaran kendini babayiğit erken horozun ötmesini sağalar “dik duruşla” ne tıs nede gulu ne de horoz kalmadığı gibi tahta çıkar her şey dengede olur akıl tekrar yerine gelir ne yaparsın asırlar boyu böyle hep filimin tekrarı..

ÇOBAN ASASIBİR YÜZÜK VE YETMİŞ ÜÇ YIL BAHSEDİLMEYENLER

Geçmiş yakın tarihte söylendi yazıldı dünya içinde insanlık eksen değişti geçmiş 100 yıl içindeki anlaşmalar ve sözleşmeler bir yüz yıl başında geçmişleri hiç kayıta almamak akıl ekseni içinde bir yapılaşma artık seçimler dünyada sonu yaşamakta yeni yol ise son 50 yılda devlet içlerinde hükümetler bir kukla ipine bağlanmış dünya içte ve dışta şirketlerin yer edinmekte yer almakta arka perdelerde görünmeyen yüzleri şaşkına çeviren hadise ise “bir ülkenin baş kaldırması dik durmasına” karşı içte ve dışta tüm dünya şirketlerin emir kulu altına (almak ve girmek) için girmelerini sağlayan sağlatan yapılanmaya girmek sıraya girmiş bam otuyla şerbeti içmek için uyutulmuş ve hayaller içinde ve hala sıranın sonu bitmeyen hala devam eden ikramların sonu bitmeyen destek tavizleri vermelerini son feryatları şeytanı çığlıkları görmemek sizce bu gün başkaları tavizleriyle nefis yoluna sapmış bir toplum ve gittikçe batacakları balcık çukurlarına debelendikçe battıklarını görmeyen göremeyen bu toplum içinde dışında ne kadarda çok ki.

“Vatan Bayrağı toplum Halkı parçalanamayan paylaşılamayan dürüst dik duran toplunun” peşinde bu kadar çaba harcamaları gelecek planların gerçekleşemeyeceğindedir.

Lakabı çoban çobanın asası çoban bir gün şeciime girer ve seçilir ülkenin en lideri olur önüne gelene gülücükler verir herkesse taviz vererek güle oynaya yönetir artık her kes keseler dolmuş ülkesini yönetemez olur her gün çakallara koyun kaptırır yüzüne yoğurt çaldırarak ertesi gün yüz koyun gene tilkilere kaptırır bu her gün yoğurt çalarak geçer şirin mi şirin gözükenler etrafında bir, bir kaybolur bin koyunda sıfır koyun kalır bir daha seçime girmek ister ama ülkede yoğurt kalmamıştır önce çobanın asasını alırlar kırarlar kapı açarak arkasına bir tekme haydi naaş derler bu ülkeye yoğurt çalan çaldıranlar çok gelmiş gitmiştir kendi ailesi içinde bile evdeki yoğurt bitmesin diye saklamışlardır

Bu ülke çok sahte çoban gördü bir çobanken milyonlarca kişiyi analarını ağlattılar hepsi cep delik cepken delik misali aslı yok yaylasında binlerce koyun varmış aslı astarı olmayan gibi görünüşü halkına adres tarif ederken de karşıda gördüğünüz ikiz dağın ortasında orda gidin alın ve sonra dan da halkım memurum işini bilir birileri devletin bütçesiyle gel ecem bir diğeri ayran döner pilav dağıtarak şarkılar diskolarla ve daha ileride hepsini çalıp oynatan devletin parasıyla para kazanan sahte şerhler sahte cennet vaatleriyle tavizleriyle koşan koşturan dul avrat otu bam otu kokteyllerle coşan coşturan ahlak yapısını hiçe sayan kim gelirse gelsin hortumlar bana akar misali daha sonrada bu ülkeye kaftanla gelecek getirilecek duvarlarda asılı diplomalarıyla gözleri bağlı bir yapılaşma sizce bir çıplak kral misali nasıl andırıyor bunların hepsi sahte çoban 73 yıldan beri ama kim kimlerin çobanı derseniz asıl 1940 dan buyana gelen diş ve içtekilerin daha sonra yetiştirilip dış oyuncuların nesli içindeyiz..

1939 Öncesi tek adam vardı Atatürk halkı arkasındaydı ama içindekiler ve muhalifler aynı bu günde tek adam dik duran insana karşı tüm oklar çevrilir şimdi diyeceksiniz ki hükümetçiminsin hayır geçmişte yanı 2002 sonrası ve 2012 ye kadar çok çektim ağzınla kuş tut sanda nafile el etek öpersen ve ya işlerinde haraca bağlatırsan kendini belki bir yerlere gelirsin ama ya vatan bayrak halkın 2016 da olduğu gibi seni daha sonrası da vatan bayrağınla yok ederler ülkeyi geçmişte alamadıklarını yapamadıklarını parçalayamadıklarını bir hamle ile başarmadıkları ise 2008 de ve 2014 te artık sen git ben geliyorum ve bizler geliyoruz der misali 2008 de başlar.

Kandırıldığını aldatıldığını anlayan geçmişte kariyeri ve gerçeği halkı vatan bayrağını ve kendisinin emanet bırakılan elden gideceğini sezen daha çok derinleşen ve ekonomi yapı dünyada teğet geçen ve devletin öncesi paraları ortaya çıkaranlar sonradan telefi ederiz hesapları yapan halkı gözünü boyayan muhaliflerin bile ses çıkarmayan görüşleri ülkeyi bazı anlaşmalarla ülkenin düşmanlarını bile şirin dost gözüktüren bir alt yapıyı çok iyi hazırlayankaftanla geldiklerinde düşmanı önce dost sonra dostu düşman gösterip bir yüzükle geldi misali kapıdan açıp bir tekmeyi atma misali daha sonrası iyi kötü kötü iyi kafalar karma karış bir ortamla sokarak diyeceklerdi bizim çocuklar başardı kime güçlü devletin derinden de derin emperyalizm şirketlere hem içerden hem dışardan..

Artık ülkeye her türlü tezgahları hazırlama planları ve zaman geçtikçe dünya kırız tekrar çökmesi 2016 sonrası krizlerin artması önceden destek veren şirketlerin bir an yıkmak için paneller kuruluşların toplantıları her defasında (seçmen secimler feryadı ) sonrası erken seçimler istemeleri dünya üzerinde konferanslarda timsah göz yaşları yalakalık vebu güne gelmesi arka planları ise (içerde seçim yaklaşıyor milliyetçi ruhları bahanesiyle oy artıracak misali laflar ) ve bu hükümeti istemeyen dış dünyanın kışkırtmalı sözleri etraf sarılmış (geçmiş yılları bir köşeye sev anlaşmalı ülke planları) ise onu bile hiçe sayan sayanlar ülkeyi yok etmek halkıyla bayrağıylaneden bir yüz yıl bitimilozan anlaşmalı şartnameyle teslim edilen 12 adaların ve daha sonra Paris anlaşmalı 18 adayı ülkeyi bile kaideye almayanların arka perde yüzü bir yüz yıl daha geçmesi 2023 ten sonra itiraz hali olmayışı hesabında oluşları olsa bile diyecekleri bir sözler ise o zaman bizde itiraz ederiz 1000 yıl önce bizimdi ülkeniz der misali bunlarda kılıfları bitmez.

İşte 1923 den sonra tek bir davulu cepheden cepheye “yanız kalan dik dev adam ülkenin atası “bu güne kadarda bir rakıya verdi adaları demeleri bu lafları çıkaranlar da zamanlar içinde biz askerleriyiz diyenler şimdi baksın şimdiki “eşleşen zamana dik duran yanız kalan dev adama” ülkenin bekası etraf sarılmış gladyatörlerle o zaman da İngiliz emperyalizm oyunları bu gün ise Amerikan emperyalizm oyunları içten o zamanda bu zamanda eşleşen günler o zaman ülkenin kendi parasıyla kurulan yabancı bankalar o ülke halkına krediler vermesi ,tarazının bir tarafına ülke askeri bir tarafına ülkenin parasını koyarak ölçenler şimdi bu halkıda bu yola sürüklemek “uyanılmaz ise bir yüz ve son yüz yılların bir daha olmayacağı” planları içinde ülke halkını ve varsa kaldıysa nesillerin göz bantları ve esir esaret içinde zincire vurulmuş haline şimdi den okursun.

Aynı emperyalizm ülkesinde yerli halkın kalmadığı gibi varsa da sirklerde ve gösteri yerlerinde bulacağın gibi bazen de ülkelerin içinde yaşayamayan sadece bir kaos olması içinde başka ülkelerin yanı başında konfederasyon ülke yeri almaya çalışmaları bir kaosa gelecek savaşlara ve daha çok kıtığa itilen insanlık bu gün 2022 ve 2023 te uyanmaz iseniz dünya insanlık 2022 hastalıkların tetiklenmesi ve daha çok hastalık virüsler ve kaos savaşlar yağmacılık 2029 ve 2045 devletlerde seçimler yerine şirketlerin emir komutasında bir dilim yapay protein gıdalara bir lokma buğday ekmeye muhtaç olacaksınız.

Çoban derki Gerçek çoban yolda bir mıh bulur keseye koyar bir kaç gün sonra bir nal bulur keseye atar çobana derler ne yapacaksın bir gün katır bulursan ve sonradan 10 koyun güderken yüz koyuna çıkarsa ve bu katırla da 1000 koyun güderim güçlenirim der merada ben den başka güç kalamaz der bir komutan misali kimsede beni kapı dışarı etmez ve mera sahiplerine eşit dağıtırım der.

İyi planlama bir yüzük başlar zaman geçtikçe hortumlar kesildikçe kese ve bütçe güçlenir oyunlar oyunları tek tek bozulur güç varsa para, para varsa katma değer artar ve ülke bağımsızlığa doğru yol alır halkın bütünlüğü ise daha çok zirvelere taşır ama olsun zaman zamanlar geldikçe bu halk ders verir zaman gelince de bana bile ders verir bir suçlu arıyorsan eğer bir suçlu bulman lazım çünkü her kez suçluda olsa suçsuzum der on dan ki zamana bırak suç kanıtlanasıya kadar suçluda olsa suçsuzdur.

KUTUPLAŞMA VE BAHSEDİLMEYENLER

Tam öncesinden var olan sadece 73 yıl 50 den buyana dış dünyanın emir komuta zinciri haline gelen idamlardan sonra ülkenin merkez bankalarından altınları bahsetmiyorum sonrası ülkeyi bir kaosa götüren her gün gençliğin ölüm haberlerinden de bahsetmeye cem önceleri koyu sol yanlı bu gün emperyalizmlerden de zamanlar geçmesiyle halkı sömüren bankerler İstanbul bankaları imar bankaları sonrasıhalkı rahatlamak için dış talimatlarla darbenin gelişinden de sonrası hükümetin hatır için bara basıp göstermelik enflasyona Devalüasyon da sonrası 5 yıllık planlama hazine arazilerin sit alanların üzerlerine 5 7 yıldızlı hotelleri kimlerin aldığından daülkeyi talan eden geçmişlerinde sol iken geçmişlerinde sağ iken o zamanın iş adam diye batmışlardan ve sonrası ne şekilde zirvelere çıkmışlardan da gene o zamanların daha 17 yaşını doldurmamış sarayları gazetelerine krediler alanlarımda bahsetmeye cem.

Eski tekelken sonradan devlet deniz yevmiyen keriz benim memurlarım işini bilir Alkor rakı fabrikaları açanlardan da dışarı bağımlı üretimleri içerde izin verilmezken ne hikmetse alkışçıya baba oğul kız abi dayı saymakla bitmeyenlerden de bahsetmeye cem

Dahabitmeyen örtülü ödeneklerden de sadet zincirlerinden de nisan kararlarından da kimlere yaradıklarından da devletin parasını bir kuruluşa verip bankalar iş yerleri devleti sömüren ve devlete kredi verecek şekle getiren ve sonradan dış borçları devletin parasıyla kendi kuruluşları tarafından gelen paraları borçlar ödeyip kim kimlerin geleceği kimleri getirecekleri kim geleceği karanlık dönemlerinden de bahsetmeyeceğim.

Daha saymakla bitmeyen öncesinden beri var olan 73 yıl bu halkın gözlerini pembe dünyasından çıkamadıklarından da bahsedilmeyen bahsedilmeyecek bölümüne alarak bahsedilmeyerek te tarih iki kutup şekline alarak öretilen öretenlerle öğretilecek şekli aldı birazda 73 yıl öncesine bahsedilmeyen gizli dosyalara bakalım savaş ta binlerce kişi yok oldular öldüler neden ve sonra 2 yıl içinde işgal edildi bayrağı teslim eden son paşa yanıma gelme çık Anadolu’ya vatanı bu halkı kurtar ve son paşa işgalde silahları ana doluya gidişi bir gemini gizlice sessiz sadesi Anadolu’ya çıkışı Anadolu vatan evlatlarını bir cepheye toplayıp Anadolu’yu kurtarışı ve içerden kışkırtmalarla mandacı zihniyetlerin baş kaldırması ve hastayken yataktan kalkıp (Fransızları bölgeden yok etmesi Fransızların bir sözü bu arışın mavi gözlü yok edilmeden bu ülkeyi alamayız) sözleri ve ölümünden sonrada diğer savaşa bu ülke girmesin diye yenice anlaşmaları o gün yaşasaydı “12 ada sonraki 18 ada ne hikmetse anlaşmaya çağrılmayan anlaşma bir anlaşma bu gün ne işe yarar hala o adalar bu ülkenin hakkıdır ”yaşasaydı hak olan kel küt Musul hatta batı Trakya’yı diğer adaları bile alır bahsedilmeyen kendi kara suları içinde hak hakkı olan alınamıyorsa içimizdeki mandacılara ve dış dünya hainler ve bahsedilmeyenleri bahsetmek kafi gelirdi.

Bahsedilecek konular çok apaçık bunu görememek ise içerdeki emperyalizmlerin emperyalizm iç uzantıları hala hangi bayrakları yok şirket flamaları var onla için yurtları olmayan yurtları ise kan akan nehir kenarları toplanış kan göletler her türlü saldırı garantörler ve kandırılmış ülkelerle saldırtırlar seni ayağını sokacak deniz denize hasret bölgede toplarlar ve göletler baraja dönüşen kan içerek enerji alırlar..

İşte bunlarda kendilerine göre bahsedilmeyecek konulara yer alır bahsedilmeyen bahsedilmemişleri toplayıp bahsedilerek bir neden nedenler içinde bahsedilip anlatınlar ise iki kutup geçek akım ile doğru bağlantılarla doğru yol alır yok gene var olan enerji inadına ters bağlantılarla anlatımlarla yer değişirse geçe aydınlığa aydınlık karanlığa gömülür gene karanlık çağda kurtulamazsınız.

Kurtulmak tek tir önce “vatan bayrak toplanacak halk “onların oyunlarıyla oynamak “emperyalizm güçlere karşı emperyalizm ile karşı güç”işte savunma mekanizmaları yıkılmaz birleşen akımla daha güç her yere kol kanat açar işte buda seçim seçilme değil bunların hepsi bir kukla seçmek seçilmek zamanlar değişti zaman o zamanda değil zaman ise birlik beraberlik zamanı beraberlik oluş var oluşunuz bağımsızlığın ilk adımı her hangi bağdaşmayan ise sadece ve sadece emperyalizm güçlerin hala ofis boy oluşları ve ülke dişi danışmanların sekreterleridir.

Bahsedilmeyen bölümde burasıdır ve hala iyi yol alan güce daha güç katmak yerine ila sen git biz geleceğiz ülkeye ve bizim diyen savaşlarda kaybeden ataların bıraktığı yazdıkları kitaba uygunluk gibi din ırk emperyalizme kılıf geçirmekte usta senaristler kendi halkını bile bile savaşlara sokarak yok eden zihniyet ,zihniyet değil sadece ve sadece kan için insanlık nasibi almamış evrimleşmemiş kansız bir böcek şekli yer alır yaşamaları içinde kana ihtiyaç duyar akıl ,akıl üstü aklı olmayan bunu yapabilecek kaba güce ihtiyaç vardır oda kısa yolu kaos kışkırtma.

Bahsedilmeyen bir gün terzi ustanın eline düşer bir prova yapacaktır usta terzi yüzüğü takar parmağına teyel yaparken yüksükle dürter usta der kıpraşma terzi usta ,usta dediğin hem söker hem diker hem de dürter der elimdesin o elbiseyi giymek için ama görünmüyor görünür görünür bahsedilmeyen bahsedildiğinde halk görür.

“Sen bu gün her hangi toplum ülkesinden yaşıyorsan dünya istila edecek emperyalizme karşı toplan ve birlik beraberlik olman karanlığa giden itilen çağdan çıkman önce halkınıza sonradan dünya insanlığına ışık olmandır”

Ama insanlık iki aklın akıl üstünlüğünde kölesi olmuştur bazen iki kişinin bir olmasıyla çoğalmayı bazen de iki anlaşamayan benlik çıkar için yok olmayı tercih etmiştir var oluş tarihinden beri gelen yüz binlerce savaşta insanlık kendi kendini yemiş yok etmiştir sormak lazım bundan sonra akıl nerde sonradan ilahı güce sarılmayın yaptığınız yapacağınız üstünlük değil sadece aklın olmayışı gelişmeyişinden kaynaklanmakta ve gittikçe yok oluş akıl üstü aklında bahsedilmeyişi ve içlerindeki maddeleşen şeytanlaşan iblislerin ta kendisi gözle göremediğiniz mikronlarda hava suya karışan insanlığın çıkardığı ben olma hastalıkları yayan virüs pati kürlerde “insandık bu gün bu asrın kendi akıl ile yürüyecek ama başkalarının çıkar için topuğuna sık demesi gibi”

Sırlar kitabin dan sonu olmayan bahsedilmeyen bahsedilip kendin çal oyna yaz çiz bölümlerinden kısadan kısa özetler alınmış aktarılmış yazılmıştır.“uyan yerini koru uyandıramaz isen dürt uyandır”

Çoban 

BİTKİLERİN VE YAŞAMIN İZLERİ
Zor işi zor yerde yapmak
Sezon başlamak üzeri doğa güzel bitkiler geçen seneye göre daha tok ve verimli doğa her zaman orijinal ve doğanın gerçek bitkileri çok yükseklerde ve Sartp yamaçlar hala karlı  tarih 27 mayıs 2 gün dağlardayız, hava çok temiz ve açık karşı yamaçta dağ keçileri hoplayıp zıplıyorlar ,çok neşeliler, şu anda attıramam yapıyorlar,1 ay 2 ay sonra sert yamaçlara yol alacaklar,29 mayıs sabah kahvesi içmekteyim ,hava sert iki üç saat içinde ısınır ama kalın mont var ,güzel yerler keşfettik ,bitkiler yer bildirimi yapıp ağustos başı toplamaya başlanır, aşağılara doğru dağ kekikleri, hava ısındı şimdiden kokuları gelmeye başladı toplayıcılara öğretiyorum şekil, ve saatler de, toplanmasını, ve seneye tekrar verim alınması, yoksa rasgele toplanan ürün ne faydası olur nede seneye buralar yok olur, buradan yaylaya inip 2 gün kaldıktan sonra, köye inip ,malzemeyi tamamlayıp, Ermenek  Toros, bozkır üzerinden ,  Karaman ,Mut , gün nar, şehirleri görmeden bir yük taşıyıcı katır 3  çobanlar eskiden gençtik şimdi 60 lıklar son noktamız belki, doğa sizi çekiyor, çünkü onlarında bize ihtiyaçları var, sevmek sevilmek istiyorlar, resmen konuşuyorlar ,ne ararsanız var kerkenez yanı şahinden tutunda kartallara kadar yukarıda pervane oluyorlar, dans ediyorlar resmen şov yapıyorlar, bir günlük yol kaldı inşallah yarın öğle üzeri köye varırız,30 mayıs saat 11 vardık, incelemeleri kayıp altına aldıktan sonra son yazıları atıp yola hazırlığa başlamak için yazılımları yeğene verip saat ve tarihlerinde yazıları atması için bilgi vererek, 1haziran Perşembe saat 0,5 de ki yola hazırlığına başladım,  bazen 5 bazen 2  sene yapmış olduğum zor işi zor yerde yapmak sözümle yürüyüş ve izler, anı olarak hep görmek ve yazmak bu dana yaşam veriyor..

Zor 25 günlük yolculuk  2 parkur var aklımda artık yaşlandık eski gençlik yok  1 çi yol 25 gün 2 çi yol 15 gün yürüyüş zor yolu tamamlamak.. Gün nar uçuş  zirvesi  son durak olacak….30 mayıs misafir arkadaşlar akşama doğru geldi, yarın alış verişler için çarşıya inip bir şeyler alacağız…31 mayıs hazırlıklar bitti gereken yerlere talimatlar verildi  son kontrol ,son parkur  istirahati…saat 15.00 mütiş yağış başladı doğa işareti verdi, son yağmur korumalarda hazırladım, aralıksız 4 saat yağış sabaha karşı hava güzel olacak her yürüyüş  bana bir heyecan katıyor…30 gün sonra Devam edecek .
“Allah” izin verirse ,Dönüşte anılarımı ve resimleri  yayınlaya çam….Daha önceden verdiğim talimatlarla yazılacak yayın akışı devam edecek…Aklımdan çıkmayan İslami sözlerden bir tanesi..

Resulullah(s.a.v.) Beni yemene gönderirken tavsiye mahiyetinde şöyle dedi :”Ey ALİ !! İstihare eden şaşırmaz ,İstişare eden pişman olmaz .Sakın gecenin başında kalkıp yola çıkma. Çünkü Yüce Allah ,gündüzde saklamadığı şeyleri, gecede saklayıp dürer. “Allah “adıyla sabah erkenden yola çık.”

Köyden çıkış..1 haziran sabah ezanı… ” Ya Allah ”
Not ve Düşünce : Macera ve aksiyon Turizmci Gençlere yeni bir iş sahası böyle parkurlar yaparlarsa inanın çok çılgın var, ve ayrıca çok yerler var başka ülkelere gitmek için arayış yapmayın önce siz keşfedin, antrenman yapın çok şeyler değişecek amansız hastalıklarınız kaybolup gidecek, her yerde değişik enerji kaynakları var. .Doğa yaz kış sizleri bekliyor, ya şimdiki şehirler yok olursa…..

Sermayesi bir katır, bir çoban rehber, birde zor koşullarda zor yerlerde, yaşamak, canlı, canlı, can gelsin ,  Birde kurallar ateş yakma ve söndürme, yıldızlar, ve ağaç yosunlar bunlar yürüyüş  için önem taşır, 3 ve 6 kişilik ekip azlığı her zaman  ideal yürüyüş sağlar, birde önceden barınaklar ve  altı kapalı kıl çadır, isterseniz öncülüğünü bir  tv  programı yapabilir bu bir inanılmaz gelir sağlar…Varsa cesaret, vardır çılgın ,her şey ortada…. Kopya  programlara  gerek yok aslı varken…Gerçek ve güzel tanıtım…Saklı olan şifayı bulun…  Adrenalin yükseldikçe enerjiniz artar…Yarış yok yaşam var….. Canın sıkıldı masa başında ayaklarını uzatıp elinde kalem çevirmeye benzemez… O yerleri ilk siz görün ve keşfedin…Senin ilk göreceğin yer başkasının görmediği yer senin keşfindir.

Not: Çıkmadan önce koordinatlarınızı emniyet birimlerine bildirin..
Zor yolculuğun hazırlığı ve vasiyeti
Rüstem efe geçen gün söylemiştim sana  (Zenginliklerinden bahsederler,bilmezler,1939 lardaki çukur ovayı ve bölgeleri yamalayıp zengin olduklarını söylemez ,kimileri gemi batırır, kimileri, zulümle yerleri alır, şimdide kalkarlar, biz çok şey yaptık derler)…

Bu kadar çaba gösterme “Allah” ne verdiyse çocuklarına ver borçlanın deme, hayallere girme “rabbim” gereken yol açacaktır, sadece “Allah” yolunda yürü yeter, zorlu yürüyüşe çıkmadan hatırlatayım, bu zenginlik bir kıvılcıma bakar, denizdeki ahtapot 1939 dan sonra büyüyerek tek kollarıyla tek elden 1987 yedilere kadar gelenler,87 den sonra kol vantuzları çalışmaya başladı ,zora kaldı mı boya atarlar, bir perdeyle ,boyayı gözüne çalarlar, sonradan da, biz böyle geldik şöyle yaptık derler kocmarlar gibi kafa sallar, kuyruğu kopmuş kerten keleler ,ertesi gün gene kuyruğu yerine gelmiş olarak sahaya çıkarlar ,bunlara kapılıp çocuklar hayallere girmesin anlat ki gerçeklerle yüzleşsin ,bunlar diş güçlerin şirketlerin oyunu her renk ke girerler, çok iyi kamuflaj olurlar ,sen sadece önder ve önderlerin arkasında ol yeter, şunu bil ki halkın gücü karşısında hiç güç tanıma zor geçer günler belki ama yarını belli olmayan dünyada yarınlar anlaşılır….

Şimdi kal Sağlıcakla eve gelen gidenlere misafirlere söyle tepelerdeyim zirvelerde ,misafirlerin arabalarına emanetlere gözün gibi bak, 1 çi parkurdan gidersem 25 gün 2 çi parkurdan gidersem 15 gün bayrama kadar gelmezsem selamı verirsin…Kabir taşım olursa dağlardaydı çoban yazarsın…..

Hay git çoban  yolun açık olsun bizim deli oğlanları geçtin.. Sağa salım gel yeter…
Belli olmaz vakit zamanı rabbim bilir giderken vasiyetimi vereyim, diğer vasiyetimizde yeğenlere verdim, onlarda gerekeni yapar, Benim deli oğlanda gerekeni yaptıktan sonra  benim zamanım kapanır…

Her kapı çıkışı helalleş gidip te gelmemek var olduğunu bilsinler ev halı bunu da aklın dan çıkarma…

Yaşamımda Edindiğim öğrendiğim En Büyük Bilgi Şudur; Kendi Kendine Yardım Etmeyi Bilmeyen , Hiç Kimse Yardım Etmez ve edemez. Gücünüzden şüphe ederseniz, şüphelerinize güç verirsiniz. Kan ve kemik tüm insanlarda bulunur. Farklı olan yürek ve niyettir. Bunu da aklından çıkarma .Rüstem efe…

H.z Ali(a.s.) Diyor ki Çocuklarınıza servet bırakma telaşına girme çünkü çocuklar Salih evlatlar ise servet dünyalık istemezler…Yok Salih  değilseler onlara bırakacağınız servet onların günahlarını arttırır ve bir nevi zülümdür..

Hz .Alinin (s.a.a) Çocuklarına  yazdığı mektupla, (Hz ALİ (a.s.) Hz Hasan ve Hz Hüseyin’e yazdığı  mektupta  şöyle buyurdu. ”ALLAH" ‘tan korkmanızı, dünya sizi istese bile onu istememenizi  vasiyet ederim. Ona  ait bir şeye ulaşmadığınız veya kaybettiğiniz için üzülmeyin .Hakkı söyleyin ,ahiret ecri için çalışın .Zalime düşman ,mazluma yardımcı olun.)

Basîret; hakla-batılın, hidâyetle dalaletin, hayırla-şerrin, doğru ile yanlışın birbirinden ayrıldığı marifet, bilgi ve kalp nurudur. Basîret; ilham ile veya tecrübe ve öğrenme sonucunda oluşur. Çoğulu, besâir’ dir.

” Hayırlı insanlarla arkadaşlık etki onlardan biri sayılasın şer insanlardan
sakın ki onlardan sayılmayasın”
Çoban sakli şifa

Dağlardan gelen yeni bir ses

HER YERDE OLMAK VE VAR OLANI HİSSETMEK
Neden bilmem ama insanlar hep kendi çıkarları doğru zannetseler de, günü ve zamanı gelince ne şekilde karşı taraf i incelikte ağrıyacaklar, sordukları soru ” öyle ki ya sen nerde sin arkadaş ”başlar ,telefonların kapalı, deseler de onlarda biliyor, telefon kapalıda olsa bir tık kadar yakın olduğumu, sadece bıyık altından gülerim, içimden gene bir konu soracaklar der evet arkadaşım “sör “demekle açılırlar domino taşını yerine koyunca, seninle konuştuktan sonraki  vakti artık onlara çok gelmeye başlar, bir da ki sefere kadar ,seni aramaz gün ve zaman gelince tekrar ararlar bu sefer ,her şeyi denese, gel  vakit zaman da, her şey anlaşılır, bu hayat böyle geçer, gider.

Bu gün arkadaş dediğin ,dost dediğin akraba dediğin, yanı her şeyin dediğin sadece menfaat dünyasında takılır dururlar, ama bilmezler ki çoban, ve çoban gibi insanlar ,denize ve dağlara ağ atmıştır, bilgi toplar bilgilerini insan oğluna verir, hiçbir karşılık beklemeden sadece ,tarar kim kime ne yapıyor ,nasıl faydalı oluyor, gene aynı tas aynı hamam diyen, ve kendi  aralarında bile gizlilik anlaşması yapanlar, bilsinler ki, ben buldum ben yaptım diyenler yanı konuşan adamlar ,merdiven altı ürünlere kapılmayın diye feryat edenler bilsinler ki, sizlerde merdiven altı yapıyorsun uzu bilmezlikten öteye gidemezler banttan konuşur dururlar,  çünkü sen güzel ürünler de yapsan sana diş dünya ilaç şirket borsaları mevzuat gereği sana ilaç ruhsatı verdirmezler, sen ne kadar bağımsızda olsan, premix, yem katkı ,gıda takviyesi altından öteye ruhsatlandıramazsın, istersen başbakan ol… 

Sen dışa bağlı el ayak bağlı kölesin…

Gelir aslan yürekliler iş bilenler, ,işe baştan tarih destan yazsalar da, su yoluna gitmeyenler ila ki su köstebekler gibi baraj kurarlar, demezler el birliğiyle mücadele yapalım ,dünyada geri kalan 5 milyar insan oğluna satalım, şimdiden ,ham madde, ileride tekstil, daha ileride sanayi ürünleri veririz demez ila bir çomak sokarlar…
Tam büzene sokacaklar, olurlar ,oldururlar diktatör, aslında işin aslı öğle değildir ,kendi aynalarını yansıtmadalar, kol bacak kestikleri yerleri, sömürgecilik yaparlar, asallar keserler, kendileri evrensel derler, özgürlük demokrasi dedikleri yerlerde, heykellerin altında ,kesik başlar ,barı o mazlumların kafaların yerine bir top koysaydınız ya, geçmiş tarihlerinizde kafa taslarıyla top oynadığınız gibi ,Diş dünya dıştan sosyaliz eşitlik olarak gözükse de bilin barbardırlar…

Her türlü borsa bunlarda ve iş birlikçilerinde, bunlarla ne kör kuyuya ,nede yola gidilir, şekerle ,gazozla ,süt tozu ile kandırmaya çalışırlar, senle birlikte gözükür, işleri ters yönlendirirler, sonradan zil takar oynarlar…

En basit kakao yediğiniz bitter çikolata ham maddesi İngiltere dünya borsası her şey ondan sorulur  borsayı kurmuş sana her şeyi yedirir ,sadece bu mu ilaç ,zehir, ne ararsan var.. Modası geçmeyen çarkı felek gibi ,şansa ne gelirse….”Çarkı felek aynı zamanda güzel bitkidir ve saç için ideal dır”.

İş  böyleyken , haram yiyen zihniyet ,yolları daha da açık vaziyette ,bu vatan topraklarında sahte ürünleri, ve ham maddeleri  atarak, seni gdo  kobay görmeleri ,öyle yaparlar ki sahteyi asıl gibi yaparlar ve gerçeği bulamazsın ,Avrupa da, halkın kullanmadığı ürünler bu vatanda ne hikmetse, konuşan adamlar satmakta, sen sadece kime güveneceğiz der durursun ,sen dışa dağlı durumdasın, seni bir şekilde yok etmedeler, sen ne kadar feryat etsen de boş sen olmaz böyle şeyler desende, oluyor kardeşim oluyor ,sen kontrolü  kaybettin mi seni her şekilde, kafaya alırlar, sen sadece ne kullandığına, ve milliği ürünlere güven yeter ,bunları da incele inceledikçe kalite artacak, yoksa ,şeytan durmayacak nefisleri haram yeğenler ,bitmeyecek, sende devam edersen şehir girişi veya çıkıştaki yerden ,ebedîyi  yerden yer hazırla işler gittikçe hasta düşürecekler..

Dağda arıcıyla karşılaştık ,tesadüf, ismi  latif bey ,kısa sohbetten sonra, ya çoban kardeş dağın başındayım ama arılar sıcak olduğu halde dışarı çıkmıyorlar ve de çok sakinler…Tek soru tek atış nen olmaması için ne kullanıyorsun ,bir ürün kullandım.. Bak kardeş…Senin kullandığın  maddeyi de insanoğlu kullanıyor,

“ Mesela sofra tuzunun iyi serpilebilmesi için “alüminyum” ilave edilir ki çocukluğunuzdan beri yediğiniz bu tuz Alzhemer hastalığına kör katarak yakalanma riskimizi artırmaktadır”

Evet nemi önlemişin, süper, gelgelelim , arının  benliğini kaybetmiş, ve kör etmişsin fazlada bir şey demem, sen en iyisi bir uzmana sor, çoban bunları bilmez….
Ama sana bir çok bitkiler söyleyeyim, karakafes otu, ve aşağıdaki sazlıktan da dip kökü sok içinden toz çıkar, oda nem alıcıdır, bir parça yanmamış kireç, karıştır, içeri bir avuç koy nemi alır, ve ayrıca arıları yakacaksın, kara sazdan getir, kovan üzerleri ört sıcaklık soğuğa dönüşür ,geçmişin kılımasındır aklında kalsın….Birde ahlatları görürsün şıra yap, şırayı da çamurla bula şu kara kovan sepetleri  sırla, gerisi “Allahtan” ben söyleyeyim sen kulak arkasına kullan ..Bir gün yaparsın…
Birde dağın başındasın, bırak onların dünyasına karışma karıştırdıkça düzeni bozarsın, bu dünyayı bozdukları  gibi ,Bilmediğin  kovanı da karıştırma, bilemezsin maazallah bakarsın eşek arısı çıkar…

Çoban saklı şifa
“Pardon dağdan gelen bir yazı”
Orman dağların, ve açık denizin sensizliğin de
Bir sabah kalkınca özgürlük ve Huzurun sesini buymak
Sabah kalktım deniz kenarında oturdum deniz çarşaf misali dümdüz şu anda ormanda oturduğum gibi, öyleye doğru rüzgar esmeye başladı denizde çalkalıyordu  akşam doğru hızlansa da akşamleyin ayı mehtap deniz çarşaf gibi oldu şu anda ay ışığı ormanı  ve dağları aydınlattığı gibi..

Dünya hep yapıyor bu doğanın güzelliği ama insan oğlu ne hikmet ise ,hep bir yerleri kurcalayarak akşam mehtabı olmuyorlar geçe orman karanlığının ay ışığı olmuyor ,ya dünya bir birini çok kıskaç vaziyette ,kin, kibir, şan şöhret peşinde koşanlar, kepçe ellerinde boş boş konuşarak kaoslar yaratmakta ,kimse demiyor ,şu kepçeyle paylaştıralım, her kez huzur içinde olsun demeyerek ,kepçeyi tencereyi gösterip, ver yansın Ferhatlarla ,kaosu ateşlemekle uğraşırlar, sanki kuzu çevirme dağıtacaklar ,öyle görünmek isteyen ,kişi ve kişiler, dışarı dan gelen ateşleyici fitilleri hazırlamakta, orada şölen i, mahşer yeri yapmakla uğraşsalar da ,gene paçalarını tutuşturacaklar ,hala anlamayan oyuncular, aynı sahneyi defalarca çekseler de, bir sonraki sahneye geçemezler ,hep takılır dururlar ,artık seyirciler bıktı aynı sahneyi seyretmekten, ya o sahneyi atla yada ,insan oğlu için düşün….

Her kes bunu bilmeli ki her önder  ve önderler halkı vatanı bayrağı ve huzur içinde yaşamaksa, ne bu inat ,illaki ben olancam ,onlar yapamıyor, edemiyor, daha yolun başındayken ,hep 60 yıl boyunca bunlarla görsem de, geçmişte de insanoğlunun içindeki zıt kutuplar taşmakta ve insanoğlunu zit kutuplara bölmekle uğraşsalar da sizlere bir kere daha bu halkın güveç, aşuresinin tadını bozamazsınız…  

Aslında zıt  olan kendilerine göre görüşler ,zamanı bekleyip, zaman gelesiye kadar, yol aynıysa vatan bayrak ve halk huzur ,işin içindeyse, yapılacak tek şey sadece ya” bu güzel ama şöylede olsaydı olmaz mıydı ,şöyle yapılsa böyle de olsa iyi olmaz miydi sözleri duymaz isek” ,sadece bunular işi bilmiyor, biz gelince böyle şöyle yapacağız, demekle zit kutuplara koz vermekten öteye gidemez, ve yapılacak işler sona kalır halkta  sadece kafasını kaşır,, ve diş güçlerin eline koz, dışarı güçler yol alırlarken, seni ,ve bizleri, halkı kutuplaşmaya götürdüklerini göremiyor, göremiyorsak ,bilin ki kimse vatanı düşünmemekte sadece kendi benlik yolundan gitmekte oluşu halkı, diş güç ve medyanın ,şirin maskeleri, altında üç boyutlu filim seyretmekten öteye gidemezsiniz, artık bu filimler i bırakın ,sadece halkı düşünmek yetmiyor, vatan bayrak unutturmaktalar, dış güçler bu senaryoyu gözden geçir ,atlamış olduğun, sahne kayıp “uyuyan dev uyandı “sahnesi kayıp o sayfayı bul, sana gerçek sonucu yanı sizin son tabii  THE EDN  di söyleyeyim… Ayran aşını unuttunuz….Fazla taşıtmayın…

Tarihler 0 meridyen İstanbul dan geçer ,kendinize göre yazdınız, evrim teori ,değiştirdiniz ,zaman geldi pardon dediniz ,adaleti kendinize göre biçtiniz, zaman geldi pardon dediniz ,şunu bunu yaptınız pardon dediniz ,ne zaman sabitlenip ,duracağınız yerde ,pardon  geçer mi, düşündünüz mü…Pardon biraz kendi kültür ,töre ,geleneksel  yaşantılımıza sıra gelmedi mi…

Rüstem geçen  ay arabasını yıkatmış, motor kapağını açmış su koymuşlar pardon deyip yanlışlık oldu demeyle yetenmiş, çünkü işi ehline vermemiş, yapacak  tüm işleri aksamış ,her kese pardon, dese de çıkarlar doğrultusunda bardonu kimse dinlememiş.. Adalet arasa da  pardon la karşılaşmış. .

Emanetini  ,kim ve kimlere teslim ettin, aklın neredeydi ,o an ne yapıyordun ,sır ve emanetini bir başkasına verirsen bil ki, sonradan sana pardon la karşılaşışını öğrendiğin gün pardon böyleymiş dediğin gün bu gün nü  anımsarsın…  Diş güçlerin oyunu bu gün oynadığın oyun gündür “pardon”.…

“Bir gün soru sorulup, bir soru ile işinizi kaybediyorsanız, bilin geçmiş günleri hatırlayıp o soruyu hatırladığınız gün….. eşekte kaç vites var…Pardon soru yanlış olmuş şu hatırlarsanız bu günü hatırlarsınız”

“Atın silahın kimseye emanet edilmez üçüncüyü de sen ekle”
“Sadece hainlik ten öteye” buda vatan hainliğidir.

Hz Al a.s Her şeyi affet ama vatan hamilerini affetme…
İnsanlar huzurluysa bilin ki orda Allah korkusu eşitlik, iman , ilim, bilim, edep ve adalet vardır. YANI KISACA Cumhuriyet vardır.

Cumhuriyet gücü “yaratanın adaletin” den ve insanlara vermiş olduğu güçten gelir
Kan ve kemik tüm insanlarda bulunur. Farklı olan yürek ve niyettir

“Akıllıyı bize tarif et” dediklerinde Hz Ali  (a s) buyurdu ki “Akıllı, her şeyi  layık olduğu yere koyandır.” “Cahili de tarif et “dediklerinde ise “Akıllıyı tarif etmekle cahili de tarif ettim” buyurdular.
Çoban saklı şifa

Dağdan gelen yolcu.

SERVETİN GEÇMEDİĞİ YERLER
SONSUZ NİMET VE HİKMETLERİN OLDUĞU DÜNYA
Yaşamı hala para görenler, merdiven sonunda gelince ne yapacaklar ,en merak ettiğim o hala koyacak cep mi hazırlarlar bilmem ama kurs olarak ölen rahmetlilerin cenaze namazlarına kapılırlarsa belki hatırlarlar, ölürken çoğu kişi ailesine mektup bırakmıştır, bak demedim mi çok cepli gömlekle, çorapla gönün diye ,gördünüz ,çorabı bile çok geldi,  gideceğim yerde çoraba ihtiyaç olmadığı gibi, oraya tek götüreceğim şey geldiğin dünyada ne yaptığın ne yapacaklar sorusu…

Nesline ne öğrettin senden sonra  ne yapacaklar ,onları “Salih yetiştirdin mi”, bıraktığın servet hesabı çok büyük bilgilendirdin mi gözden kaçırdığın biri birileri var miydi, dağ dan ,bahçeden, haksız yere yediğin kişiden, ve onların geleceklerinden, hak ve helallik aldın mı..

Geldiğin dünyada servet kazanırsın Rabbim Helal le sana verdikçe verir, senden önce neslinden ,senden sonra gelecek nesline imtihana tutar, işte orası “sırat köprüsü” gibidir, çok inçe hassas noktadır ,ben gidip düzeltecek ne vakit nede zaman vardır…
Bir böcek, bir canlı hayvan, sanayi köşelerine bıraktığınız köpekler, ve sanayide geçe dükkan önlerini bekleyen  sizler yokken nöbet tutan canlılara baktınız mı bunlara kadar sorguda olduğunuz gittiğiniz yerde ve bu  dünyada hala haram zihniyetle, insan sağlığını bozan, ürünlerle ve o servet kazansan da sonradan, tövbe ederim desende ,yüzlerce haça gitsen de ,yıktıklarını, ve yıktıkların nesilleri hakkıyla gittiğin yerde bil ki Geldiğin dünyada  bıraktığın servet bir pula benzeyecek…Bıraktığın servet hesabını yaşarken yap...

Bazen olur ki okul yıllarında, gurbet  çalışmalarında ,bir yerden bir yer giderken, çanınız çektiği ,kokudan, ağzınızın suyu aktığı günler olmuştur, bazen de  “Hızır” yetişir geliverir, ehli Müslüman kişi buyur eder, sofraya işte o sofradan “buyur eden aç kaktı mı” ,bil ki o sofra ye ye bitmez….o sofraya bereket gelmiştir….Bunun hesabı bile olan gel dünyada ..Şu anki durumuna bak….

Kısa öz şekil şemailine bak o zaman doğru yoldasın…Ne kadar zengin olursan ol dağın başındasın, denizin ortasındasın ,köşe başında ,kıvrılmış yatsan da, rızkını verecek yaratandır, sen ara yaratan yardımcı olacaktır.. Aç açıkta bırakmayan “Allah” sağlık şifanı da verecektir…”Sen yeter ki tevekkül et”

Sizlere bir örnektir, ne kadar servetin olursa olsun bil ki yanız kaldığın yerlerde geçmeyen satın almak istesen de satın alamayacak acizlik yaşıyorsan, ne yaptıklarına bak, korkuya yenik düşerek yok olmaya başladığın andır, inanarak “yaratana tevekkül “etseydin korkunun korkusu korkusuzluk oldu imana gelir, her yolun “Hızır ve nur ışıklarla” dolardı..

Aç açıkta ve sağlıkta yanız bırakmayan “Tek yaratan Allah’tır
“ Bir Bayram eski tarih “

Dağın, denizin ,çocukların, yalnızların, yola çıkanların en büyük hediyesi
“Bir ateş, Bir Çorap, Bir mendil, Bir lokum, azda akçe yol yolculuğun ihtiyacı”
Ateş geçe ısınmak ve korunmak, çorap temiz şekilde secde, mendil ıslak yerleri kurulama, bir lokum enerji, akçe göz hakkı bırakmak. .Hep olması ve yolda en çok ihtiyacınız ihtiyaç olduğunda hatırlayın.ve olacak.

Unutulan çorap, mendil, lokumla bisküvi, şimdiki çocuklar yakında pos cihazlarıyla dolaşmazlarsa şaşmayın…Nerede o bayramlar….

Uzağı yakınlaştıranlar, farkına varmadan uzaklaşmak
Teknolojiyle uzaklaşan bayram ,her ne kadar yakınımda desende maneviyat gelenek görenekleri uzaklaştırır, teknoloji, durmak bilmeyen kapı tokmakları ,ve zilleri, şimdi telefon  sesleriyle ,mesaj sesleriyle dolmakta ,hele ataları evlerde ,bulmayıp huzur evlerinde yanız  bırakanlar, bilsinler ki teknolojiyle uzağı yakın edenler, kendi yaşamlarınızda kısa yoldan çözenler şunu bilmeliler ,yaşam hayatınızda çok şeyler katarak servetinize servetler katsanız da, yaşamlarınızı maneviyat unuttuğunuz gibi yaşamı kısaltıyorsunuz ,öyle zaman içindeyiz ki , bir köyden bir köye ,bir ilçeden bir ilçeye ,bir mahalleden bir mahalleye, bırakın ,bir apartmandan apartmana, aynı apartmanda daireler arası, onu da geçelim aynı dairede bir odadan bir odaya bayramlaşmayı kısaltıp, maneviyatı gelenek görenekleri uzatanlar bilsinler ki yaşam ve sağlıklarını kısaltıyorlar..

Düşünenler maneviyatı ,gelenek görenekleri , teknolojiyle yakalamak kısaltmak ,yaşam ve sağlığı uzaklaştırmak değil…Teknoloji iş durumuna bazen de değerlere göre kategoriye ayrılır ,ama maneviyat ,gelenek görenek, töre ,kültür, barışmanın, barışın, toplumların, birleştiği gündür ayrılmaz bir bütündür.” inanarak tevekkül “ediyorsan….Benlik sadece kendini yakar…

Şehitlerin ruhuna Fatiha.
“Başka yerlerde daha çok araştırın araştırdıkça yaratana daha çok  yaklaşacaksınız”.
“ Dağlardan, Ovalara İnişimiz Dirilişimiz, Ovalardan Dağlara Gidişimiz Hilal”
“Her Bıraktığımız Şehit Yıldızımız ,Her Diktiğimiz Sancak Obamızdır”
Dunu da böyle biline
Her ne kadar çobanda olsak
 
Bayramda aldığınız kalori ağır yemekler ,re  dikkat…
Çoban saklı şifa

Yaşamı bir daha gözden geçirmek
Dağdan gelen son posta…Çoban dağlarda
Yanlış doğru ,doğruyu yanlış  kötüyü iyi, iyiyi kötü etmek
Herkesin bir bakış acısı vardır, hayata bazen söylerler, sen neden bu kadar, yanlışları görüyorsun, ben sadece kendisine şöyle baktım, tek soru sen benim arkadaşım değil misin, öyle görüyorsan arkadaşınım , peki sana yanlışları ve yanlışını net olarak söylesem küsersin ,evet küserim ,benim yanlışları söylemen sana ne kazandırıyor, ve bana ne kazandırıyor ,hesap yanlışlığı sağlamasını yaptın mı ,peki sağlığı bozacak yanlışları doğru dersem bana kızmaz mısın kızarım ve küserim, senin yanlışlarına yanlış dersem de  kızıyorsun ,doğru dersem de harama ortak oluyorum, peki şimdi sorarım, doğruyu gösterir misin, gösteremem ,peki yanlışı doğruyu yazmazsan, yazılmazsa her kez birbirine bakar da, aralarından da kurtarıcı beklerse, beklediğin de kurtarıcıda doğruyu yanlışı başkasından beklerse, meydan kimlere kalır ,bilmem ,kısa yol bilmem dersin ,yorum yapmaz, okumaz, cahillik yaptık dersin ,işi çevirir eğitim dersin, Cahil dediğin kurnazlara bırakırsın….

Boşuna debelenip durma merdivenlerin sonuna geldik, dünya aldı başını gidiyor ,merdivenin son basamağı malzemesini çalmış olabilirler, orada aklını başına al ,yanlış doğru demeye cem, sadece hatırlata çam, yatay a geçebilirsin ,bazen oturduğun dalı kesebilirsin, ağaçtan aşağıya inmek için, ağaca kendin çıkmadın çıkmasını bilseydin rahat inebilirdin, ağacın tepesindeki ham meyveyi  gördün nefsine yenik düştün ,çünkü inmeyi düşünmedin, çıkarken sağına soluna aşağıya bakmadın ,gözün ham meyvede idi, sonradan gördün yüksekliği, geçerken görmedin, arı kovanını ,şimdi oturmuş kesersin, dalı….

Şimdi sor kendine bilimli, alim ılımlık, yaşam kul eline kaldıysa vay halimize, dünya kurulduğundan beri a pardon dememiş, “yaratan “ her şeyi eşit kılmış, şimdi sor kendine, yaşam hayatın boyunca a pardon lar ne kadar olmuş…pardon Lara Evin içinden başla sonra kapıdan, sonra yaşam alanına doğru ilerle….

Yanlışı doğru, doğruyu yanlış ,iyiyi kötü kötüyü iyi eden dünyada, daha kaç basamak çıkacaksın, Yaş gelmiş  60 kemale ,bu işe başlayalı 42 sene oldu, benim işim kendimi yaşatmak öğrenmek, ticari boyu beni  ilgilendirmez ,nefsime yenik düşmüş olsaydım ,gençliğimde yapar, bir yanlışımda eşime, dostuma beni tanıyan kişiler derse su testisi suyolunda kırılır ve de onlarda başkalarını yüzüne nasıl 

Bakabilirdim,düşünmeseydim  harama kulaç atsaydım , ve yaratan görüp bir ufak taşla ,bir yudum suyla, son nefesi verirken ağzını çamurla tıkardı, eşin  dostun akraban ne derse desin, dedikleri ve senin manalı ,manalı konuşman  bir baltaya sap olamadı gitti derler, gitti ama baltaya da malzeme olduğunu bilmezler bilmezsin…

Sadece bu dünyada konuşurlar, aslı gel dünyada, cevap veremezler, demeyecekler mi, sen Müslümandın ,son peygamber gönderdik, ve yaratanın emrini son kitapla bildirdik.. Sen ne yaptın…

Hiç mi bir iş yapmadım soracaksın, çok işler yaptım, ama karşıma çok taş, engel, kavşaklar çıktı, onlara isyan etmedim, beni dolandırdıkları için “Allah razı olsun dedim” onların kurnaz oyunlarına nefsimi satsaydım, ve onların suyolundan gitseydim, pembe rüyalarında gezseydim ,bu dünyada hep pardon Lara takılan biri olarak, Doğruyu yanlış, kötüyü iyi görenler, ama gel dünyada yanlışı doğru ,iyiyi kötü görenlerin arasında olmak istemezdim ve gene de “yaratan “ bilir…

“Bu dünyada yaratan kimseyi yanız bırakmadı o hep yanımızda, idi gören duyan o ki Adalet terazisi ha bu dünyada ha gel dünyada net verecek” Bu günde akşam oldu.. Ya yarın, ya yarınlar olmaz ise…

Yanlışı doğruyla kazandığına bakma, yarından sonra bir sebeple kaybettiğine bak, gene de şükret haram nesline yedirmez…

”O diriltir o öldürür, gel nesline ,ondan sonra gelecek, nesline rızkı veren odur”
“Haramla bırakacağın servet neslin için zulümdür”

Resülullah (s.a.a.) Ahir zamanla ilgili yaptığı konuşmada buyurdu ki “O zaman ihtiramkalkacak ,günah kazanılacak ,kötüler iyilere musallat olacak ,yalan yaygınlaşacak ,inat aşikar olacak ,fakirlik çoğalacak elbiselerle övünecekler ,zamansız yağmurlara uğrayacaklar.

ihtiram :Hürmet olunmak, tazim olunmak, hürmet, saygı.
Başını yastığına koy ve fakirliği kucakla ,şehvetleri kov ,heva  ve hevese karşı çık, hiçbir zaman Allah’ ın  gözünden  kaçmadığını bil, dolayısıyla nasıl olduğuna nasıl olacağına dikkat et. Her şeyi gören bilen RABBİM dir.

Resülullah (s.a.v) Buyurdu ki: “Şahadette bulunurum ki her şeyin azameti karşısında tevazu gösterdiği ve her şeyin izzeti karşısında  zelil olduğu ve her şeyin kudreti karşısında teslim olduğu ve her şeyin heybeti karşısında boyun eğdiği ilah o’dur.”
Zillete düşmiyerek şeref ve haysiyeti muhafazaya çalışmak. Vakar.(Gıybet, ehl-i adavet ve hased ve inadın en çok istimal ettikleri alçak bir silahtır. İzzet-i nefis sahibi, bu pis silaha tenezzül edip istimal etmez. M.) (Osmanlıca'da yazılışı: izzet-i nefis)
Zelil olmak nedir ile ilgili Hadis: “Nefsini zelil eden, dinini aziz etmiş, nefsini aziz eden dinini aşağılamış olur.”

Zelil olmak nedir hakkında ki Ayet: “Onları görürsün; zilletten başlan önlerine düşmüş bir halde, ona (ateşe) sunulurlarken göz ucuyla sezdirmeden bakarlar. İman eden¬ler de: Gerçekten hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendi nefisle-rini, hem yakın akraba (veya yandaşlarını da hüsrana uğratmışlardır’ de¬diler. Haberiniz olsun; gerçekten zalimler, kalıcı bir azab içindedirler.
Çoban sakli şifa

Çobanın dağlardan dönüş serüveni
3 günün bayramın bıraktığın manevi zenginlik
Gel dünya hesap mahşer günü .Geçen bir gününü analiz et fakirlikle, öğündüğün  zenginlik arasında ne var, sadece şan şöhret ,le hava bastın ,eline ne geçti, hiç ,hesabını yap….Beni beğensinler ,bana baksınlar, beni konuşsunlar ben, ben  benler devam eder.. Benliği yakalamak için göremediğini görmemekten  ben olursun, kaybettiği benlik, sana lazım olacak göremediğin maneviyatı, maddiyatını yok ettin, bilseydin bu dünyada maddiyatın gel dünyada hiçbir şeye yaramadığını ,ahmaklık yaptığını anlardın..

Sen ruhunu bitlendirmek için değil kafanı binlemeye çıksan da, dönüş yolunda kafa gene yorulacak, ruhunu dinlendirseydin, kafan hiç mi hiç yorulmayacaktı, ruhu dinlendirmek maneviyatını da  güçlü tutarak, seni görmek isteyenlerin yanında olsaydın, sen onlara yaklaştıkça ben olurdun, şimdi sen ,sen değilsin, sen benliğinle savaşan ben sin, Benlik sadece savaş ,kaos ,çıkarır, sadece savaşır, hiç barış yapmaz, dünyayı hükmetmeye başlasa da ,”sahipli olduğunu unutur” ,dünyanın başlangıcını bilmeyenler, sonsuza kadar gideceğini hesaplayan, benlik ,geçen tarihleri ,görmezden gelenler sadece benlikleriyle o günü, o yılı ,o asrı yaşadıklarını ve gelecek asırları hiç mi hiç düşünmeden, yaşarlar, yurtların geçici olduğu ,bugün var yarın yokları bilselerdi, kafaları ,akılları benlikle, doldurmaz ruhlarını maneviyatla doldururlardı..

Bu gün varı, yarın yok olacağını, gel dünyanın sonsuzluğunu bilselerdi, şimdiden maneviyat yüklerlerdi, merdivenin son basamağında, yüklerin ne kadar afif olduğunu anlarlardı, her ne kadar maneviyat adalet terazisinde, günahı çokta gelse ,bilsin ki bir insanoğlunu hakir görmek ,benlik, şan şöhret, kılık kıyafet, sarhoş ,berduş ,görmezden gelip, doğru yolu söylememesinden ikaz ile anlatım yapmayışı ve küçük görmesi, bu dünyada ona yardımcı olmayışından, sadece kendi maneviyat yüklemesinden günahın  bu yüzden fazla oluşu sebebiyet taşıdığını görüp düzetmek için gelmek istese de, geç olduğunu ,benliğin ne kadar inçe olduğunu anlatmak için, dönmek için ne kadar çırpınsa da ,nafile, çok geç…
.
Yırtık elbisesiyle, topladığı yardımla, yetime öksüze, baktığını biliyor musun ,bir pazarda ihtiyar adam hakkıyla ektiğini satıyorsa kazandığı parayla evini geçindirdiğini biliyor musun, bir sarhoş ama köyün bir ucunda şehrin öteki yakasında yaşlı kadına veya ihtiyar adama ekmek aş götürdüğünü biliyor musun ,evin yolu üzerinde kediye, köpeğe pazardan kasaptan yemek topladığını gerektiğinde kendi aşnı verdiğini biliyor musun bilmediğin halde gıyabında konuşman bil ki  adalet terazinde ağır basacak…

Yani kısaca senin zenginliğin sadece kendine ,bu dünyada  benlik havuzunda yüzersin, ama gel dünyada ne kaybettiğini, bu dünyada görmezden gelişine bak…
Çoban emmi….Gel Rüstem….Ne zaman geldin geldin …sabah.. misafirler burada mı….Gittiler denize arabanın biri burada da ne o geçmiş olsun….Sorma gelince ufak aksiyon oldu ,bir iki hafta araba bur da kalacak sağa sola gitmek için bıraktılar…

Nerden buydun ayağımı….Çocuklardan dün çocuklar aşındırdı evi, şimdide gördüğümle, yengen baklava börek gönderdi şimdi misafirler vardır diye…Allah razı olsun.. Sen uzan sırtına yastık koyayım  çayı demlerim ,gene çocukların bohçaları duruyor ,masada, çocuklar bana 5 oburu 20 başkası 10 deyip gene adaletli dağıtmışsın fazla çıkanda çorap, yok, kimisinde mendil çorap ,lokum ,çikolata çıktıkça çıkıyor…. Eeee Rüstem toprağın altıyla üstü bir mi, toprağın üstünü görü yon ,altını görmeyince, kendini üstün kılamazsın, bak giderken sağa salamdık ,gelirken vardık derken Topaloğlu olduk, bu günü yaşadığımız gün ne bir saat, nede yarını bilemezsin….Anlat nasıl oldu ….

Sorma aslında şimdiki olay değil çok eski daha önce den kırılan topuk şindide,3 m yerden topuk üzeri düştüm, oda eski yeri yeniledi, şimdi iyi ,biraz dinlendim mi iyi gelir, dolapta Burçak var onu da havanla getir sana zahmet…Doktora götüreyim gerçi sen halledersin ama gene de gidelim istersen….Yok gerçi yaşlandık eski gençlik yok yaşlılıktan ötürü biraz zorlanır ,ama gene de ,sağ ol  gidersem söylerim…Burçağı ne yapacaksın….Hele havanda döv anlatırım….Eeee neler gördün, neler yaptınız ,neler oldu anlat emim….Aaa ha köyün çocukları geliyor, şu bohçadan kendime ayırım….Geçen sene demir diye almadın bu sene demirden alıyorsun ,bak az önce toprağın altını görmeden üstünden karar verme, gene bir çapanoğlu çıkar.. sonradan mızık ma… .Aha arı kovanları geldi….

“Çocuklar geçmiş olsun derler ve hediyelerini alıp giderler kimisi de kalıp orayı burayı toplar dururlar, onlara yapmayın gidin oynayın desem de nafile”

Rüstem bardakları çok çıkar ,kilerden lokum ,bisküvileri birde kolonyayı getir, odada ,sandıkta, eşarplar var yengeme çocuklarla haber sal ,söyle oda gelsin, genç kızlara hediyeleri verirler ,yaşlılara da yün çorap ,ve mendiller var onları da getir ,birazdan duyan gelir, arılar haber salarlar ,derler ya çocuktan duy haberi. Herkes geçmiş olsun a gelirler şimdi…Burçağı nereye bırakım.. Ocağa kenarına koy tencerede orada iki tasta su koy içine birde unutturma…. Tamam emmi…

Emmim sandıkta gelin kız süzülüp durur getirim boşat saydırıver…Sandığı emaneten açtın, çünkü seni ailem olarak gördüğümden ,yoksa onu orda göremezdin, silah gösterilmez ,rast gele sıkılmaz ,sen gördüğün şeyi unut, senin kızın düğününde oğlanın askerliğinde, yeğenlerim düğününde müsait yerde izin alarak sıkarız, o sadece kından çıkması için “tek vatan bayrak için çıkar”…O gösteriş için bulunmaz o sadece korunmak için bazen korunmaya tatlı dil, bazı şeytanlara anlayacağı dilden. Sandıktan bayrağı da  getir bu gün bayram değil mi….

Aha  yayla lı  Ali seriye taktı emmi… Hayırdır düğün mü vardı haberimiz yok… Hacı Ahmet emminin oğlu deryanın oğlu alinin sünneti var ,yayla lı  ile akraba olurlar adaşı için seriye takmıştır ,gerçi şimdi onlarda gelir….Rüstem bir ihtiyaçları var mı diye gözden geçir, birde, çarşıya inersen ,değirmenci ramazan efendiye  uğra oradan 1 er çuval bulgur, un al ,Ahmet emmi hanımı Kezban yengeme götür, sor birde yengemin başka ihtiyaçları var mı diye…Emim ya sana bir şey diye cem ama yanlış anlama….Diyeceğini bilirim ama gene de sor….

Akraba değilsin, durumun belli ,köye elinden geleni yapmaktasın, gelirinde belli, kaynak nerden gelir….Ah Rüstem sende bazı kişilerde yılda fuzuli  bu günün parasıyla 10 bin tl masraf etmekte bir kağıt al hesapla ,telefon kullanmıyorum, sigara eskiden içerken bıraktım, sağlığıma zarar veren şeyleri de  bıraktım ,ben tek kişiyim ,birde ev 4 kişiyi hesapla, sonuca varırsın, ben bir kişiyle bu hizmeti yaptıklarımı görüyorsan ,köyün fuzuli masraflarıyla ,koça ilçeyi beslersin ,ilçe şehirleri ,iller memleketi besler, yani kısaca 3 günlük maneviyat bayramı yerine 365 memlekette bayram olur, biz gene obamız dan yetinelim sıra oraya gelirse, yaratan gücü gönderir…Doğru söylersin emmi ,en iyisi kendi evimden hesaplayayım….

Nerden başlarsan başla bil ki senede o masrafları yapmaktasın ,sonra bana bakar bana zenginsin dersin, bir insanda maneviyat zenginliği varsa bil harca harca bitmez, her ne kadar harcasan da, gösterişle yapmacan, her şeyi gizli yardımlar ya paçan, görüp, duyup ,her kim olursa, ayrım yaparsan yaptığın maneviyat bir işe yaramaz, sonradan  adalet terazisi yanlış dersin, her şeyi eşit görmende yarar var, köyün tabanı eşitse orada adalet olur, elbirliği olur, orada kooperatif  güç birliği olur. Yok bir yumurtaya, bir tavuğa ,bir makarnaya, talip olursan ,yanı kandırılırsan ,bil köy damlarında ,baykuşlar öter ağlarlar…Bu köyde bir insanoğlu yok mu diye….Var git şimdi çayları da getir, doğru adım atarsan afiyetle çayı içeriz yok menfaat dünyasına kervanına takılırsan ne çay, nede sarılacak ipi görürsün ,bir bakmışsın  diptesin, zaman geçer ,her günü boyarlar ben yeni geldim der ,oyalanıp durursun, yaş gelir kemale, ne yaptım der, dönersin, ama  gel dünyada gerçekleri görüp dönece dediğin gibi nafile dönüş yok…

Birde ocakta burçak suyunu çektiyse biraz daha suyunu koy…Emim söylemedin ne yapacağını…Tıslamış, takırdamış ,fokurdamıştır ,hamdı pişti, biraz su daha koy ki, lapa olsun ,saati gelince ne yaptığımı görürsün…Bir de aklından çıkarma işler ters gidiyor ise insanoğlu kendine baksın ,köyde ilçe de  ,ilde, memleket te, her nerde olursan ol bil ki benlik felakete götürür…

Ne olursa olsun köye bir garip düştü mü ,git sor ,her sorduğun onu ve seni doğru yola götürecek, ama bir tas su, bir tas çorbayla, bakamıyorsan ,bil ki kendi kendine bakamaz, ve başkalarına bakamazsın, se  ve senin gibiler bir birlerine bakıp gözleriyle öncü ararsa, bil ki bulduğun öncüde ,gözleriyle başkasını arar ,menfaat dünyasında buluşan öncü lideri, aradıklarını bulur, sen ve senin gibiler arayış içindeki kişiler de, ezilir gider, yok olurlar..

Dağlar kontrolün altındaysa bil ki şehirler sükûnet huzur olur.. Gök yüzünden yer yüzüne baktığında bir insan oğlunu göremiyorsan  ,evrenden dünyayı bir toz kadar görüyorsan bil ki ormandan dağlardan şehirleri net görür, şehirlerden dağlardaki yaşamı net göremezsin. Çobanlar dağlardaysa, bil ki Rüstem  köyünde ,şehrinde rahatsın…

Sana düşen vazifeyse bil ki köyüne gelen misafiri bil ve tanı, sor ki ,kötüye musallat olan kalbi iyilik le dolsun…Her kes  kendi çıkarlarına göre benlik yaptığı süre bil ki orada kaos, gargarsa, huzur bulamazsın ….Rüstem Bir ara hatırlat ta gelen misafir köy odasını konuşalım toplumda…Tamam emmi iyi olur tamamda nerden çıktı nerden aklına geldi… 
.
Çoban saklı şifa

SIRLAR KİTABI
ZOR YOLCULUK
NE NE KADAR AYRIŞIR

Her şeyin başlangıcı gör, hissetmek ,dokunmak, duymak, analiz etmek ,yanılma payıyla, bir dahakine daha ileriye gitmek, her araştırmanda insanlara zarar vermeden ,nasıl faydalı olurum ki, düşünceyle yola çıkarak ,kendime yaptığım masaj ürünleri, hep yanlışlıkla yersen zarar verimini hesap yaparak yola çıkmışımdır, oda başarı olmanı sağlamıştır ,hiçbir canlı üzerinde de ürün denememiş ,onlara faydalı ürünler yapmışımdır, sadece sevdiğim kangalıma ve doğan nesillerine annesi üzülmesine dayanamamış bir çoban, gençlik hastalığına yakalanan yavrusuna akıllı su vererek hastalığı yeniş olup, tüm canlılar da şifa kaynağını bazen gelen kuşların taslarına içine koymakla kuş ve güvercinlerin ,kanatlandığını görmek bana bana bir has vermesi, beni daha ileriye atmakta kalmakla Bitkileri, her ayrıştırdığımda ,yeni bir şeylerin bulman ,Beni daha da ileriye atmakta kalmayıp, ileriki yıllarda ve yüz yıllarda doğa yeni tür erdemik bitkilere yol almakta olduğunu gözlenmek ,bana sonsuz sırlar oluşunu her seferinde gösterdi…

Eski tarihte zıkkım ye dedikleri ZAKKUM Bitkisi bile rabbim onun içine saklamış olduğu madde en kötü virüsü bile yok etmekte, onun için gelecek yüz yıllarda o maddeyi çıkararak ,Bu zamanın  en kötü virüsü bile yok edilecek, ama insan oğlunun bitmez kötü nefsi o zamanın virüsü gelecek, bunu gören ,sonunu bilen rabbim şimdiden insan oğlunun bulamayacağı ve ulaşamayacağı yerlere ,hatta bir canlının içine salkıyacak ,biz insanoğlu 200 300 sene de büyüyen  bitki örtülerini ,yanı meraları yok etmekteyiz…

Bir kerkenez yanı şahın ,atmacaların ağaçlara konan kuşların dışkılarıyla Bir asalak bitki türediğini biliyor musunuz onun adı Ökse otu, ne şifalar olduğunu bilmediğiniz ,tohumu hangi kuşların bıraktığını, ve hangi ağaçların kabullendiğini bilmeden mera ve ormanları yok ediyorsunuz, ve doğa kendini koruma altına alsa da yukarlara çekse de, bilin insanoğlu sonunu hazırlamakta ,kısa zamanda bu asrı yaşayan, son basamağa gelmeden görecek, farkına varsa da ,gel nesillerine anlatamamakta olup onlarda neslin zor anlarını virüslerini yaşayacak…

Siz dünya oğlu kendini büyükte görse, doğa ve dünya karşısında, küçüksünüz, gözle görünmeyen bir elementten, onun içinde bile gözükmeyen “isterse var edenin emriyle” oluşumundasınız..   Doğa ve denizin issiz yerinde paranın geçmeyeceği yerde nimet ve hikmetleri görmeyen, bir canlının önüne koyansan yemeyen, Öncelikle doğaya ,Hiçbir insana yardım etmeyen ,bir bakar son merdivene gelince sağlığı için harcar sonu görünce ,paranın hiçbir işe yaramadığını ,aklın olmadığı anlar….

Çoban emmi nereye….Koça şehre… bir ihtiyaç var mı…Yok, Akıl var ise aklın içinde ,helal  ihtiyaç hepsi var ,o bana yeter, sen kendine mukayyit ol, senin bir ihtiyacın olduğunda ne yapacağını biliyorsun, Sadece acil durumda  sandığı aç talimarları oku Rüstem
“Yola giden adama sormuşlar Yol harçlığın var mı diye….İdare eder yeter…Çok para vardır akıl yoktur harama çalışır ,çok akıl vardır para yoktur, ama şükür ü bilmez, Akıl, helal, şükür var ise kafi sana da nesline de yeter.”.

Emmi ne giden koça şehre kaybolur gidersin…Doğru söylersin koca şehirlerde bir baltaya sap olamadık ama millete malzeme olduk, Malzemeleri bitmiş ,tedarik etmeye giderim.. Karamanın koyunu……Dönüşüm muhteşem olur ,biraz  akılla ders verme zamanı.. Bir de misafirlerin arabasını götüreyim, gerçi istemediler ama emanet araba işi zor ,bir de arabaya bak ,bizi bir şey zannederler, gösterişe gerek yok, yamalı gömlek bize çok bile, sol tarafın aklın sağlam olsun yeter artar….Rüstem…

Hz Ali (a.s) Üzerinde yamalı gömlek görüp nedenini sorduklarında şöyle buyurdular ”Bununla kalp mütevazı  olur , asi nefis ram olur ve mü’minler ondan örnek alır. Dünya ve ahiret iki uyumsuz düşman ve iki farklı yoldurlar . O halde kim dünyayı  sever ve gönül verirse ,ahirete buğzeder  ve ona düşman kesilir Bunlar doğu ve batı gibidirler.”
Emmi  ayağına dikkat et zorlama, yolda giderken sık sık dinlen ,mola ver, Emmiiii çaydanlık, mangallıda koymuşsun, yufkanı peyniri, yumurtayı ,balı, oh deme keyfim, keşke bende gele bilsem,…Başka zaman Rüstem başka zaman,  o malzemeler arabanındı içine sadece yiyecek koydum o kadar ,sen mal, meraya ,dama dikkat et yeter…

Gelirken eksiklerimde tedarik ederiz kurbana hazırlanacak mallarımda ayırırız, fazla sürmez 5,6 güm, İstanbul uzakta olsa görülecek çok yerler var… Yengem bağırır bak ta gel …Emmi çoban emmi nereye gider der, bende söyledim, oda yarın misafir gelecekmiş, bir şeyler hazırlamış sana da yol azık hazırladı hayırlı yolculuklar der.. Eyvallah sende kal salıncakla…Bak kimse kimsenin rızkın dan yiyemez o lokma Şam da, badat ta da olsa seni bulur.. Kim bilir yoldaki tanrı misafirin rızkı da vardır içinde, sadece o değil, kurt, kuş, karınca, böceklerin bile rızkı var…Rüstem…

H.z Ali (s.a.a) ilim kapısı…” İlim bir noktadır. Cahiller onu çoğaltmış insan oğlunun ne kadar yetersiz anlayış körlüğü kavrama yetersizliği dir”.” Allah’ın ” bizlere bağış etmiş olduğubeynimizi kullanmadan acıziyet için de olduğumuzu  anlattığı gibi, aynı zamanda var oluş, büyük patlamayla ulaştı”…

Emmi hangi yoldan gideceksin…. Kendi yolumdan ,arabayı  görmüyorsun asfalta yakışmaz hakkını vereceksin ,asfaltta hava basıyor derler, gidilecek yer var gidilmeyecek, görmüyor musun ,şehir ortalarında magandaları, gelsinler dağlarda yapsınlar, ölüm sürüşünü, benlik almış gidiyor Rüstem ,benim küçük çobanı etrafta görmüyor ,sabah paparayı fırçayı yedi  sen kalk emanet arabayı hava ataca diye, köyün meydanında gez….Ne zaman yapmış…
.
Bayramda gidemediğim büyüklerin yanına gidince ,ayağım böyleyken bile binmeyen adamı düşünememiş ,bu gün küstü, ama ben gittikten sonra ona kulağına çıtlat ,kurban sonrası okula, beriye giderken ona motor alacağımı söyle, ama gene alman önce ehliyet alsın, ama  elektrikli alırım ona anlatırım durumu o da anlar, çünkü çok korktu ,beni bu halde hiç mi hiç görmemişti….Hak etmiş, halam hiç bahsetmedi…..Yengem anlatmadı mı….Yok…o zaman yeri değildir ondan anlatmamıştır…

Zamanı gelimce anlatır, sende ikaz et babasının arabasını almasın hatta babası dese de meydana git ekmek başka şeyler al gel demesin ,böyle şeyler çocuk üzülmesin diye verilmez, hele geçen gün bayramın sonuydu ,Rasim oğlu en küçükleri ,çardakta otururken ciyak, ciyak, emmi ,emmi bağırıp durur, sağlı solu da ,güvenip binmişler ,yani benden af erim istiyor, ben gelince ona da  soracam yakında köy toplantısı ve ya sohbette bile getire cem ...Emmi bana bayram gün söylemiştin ,ne zaman toplanacağını sana haber verecem emmi…

Tamam Rüstem, yola çıkma zamanı geldi … Emmi yakıtı  aldın mı.. Depo dolu yukarıdaki, bidonlarda dolu hepsi tamam haydi kal salıncakla, dağlarda çobandılar şimdi şehre inince bey oldular bir gidelim bakalım ne kadar beyler, sen bize bakma dağda da çoban şehirde de çoban değişmeyen  asıldır bir hatırlatalım onlara, dediklerimi harfiyen yerine getir, dağlardan problem olmaz ama asfalttaki magandalar çıkmasa barı geçen senede 15 Temmuz dışardaydık bu yılda aynı tarihe geliyor, haydi kal salıncakla önce ” Allaha “sonra sana teslim Rüstem  …Yolun acık olsun Çoban emmi  5 ,6 gün dedin 10 güne çıktı…Yolcunun dönüş tarihi olmaz Rüstem.. Eyvallah.., “ya Hz. Muhammed  ya Hz  Ali “deyince her şey senin Rüstem… Yaratana da “ tevekkül ettin mi ” yeter… Oda pusulan olur…

Unutuyordum yukarı akan ki yeri hazırla gelirken Keçiborlu dan  geçerim, lavanta fidesi getir ecem arkadaşın bahçesinden, şimdi zamanı değil ,hasat yapıyorlardır ,ama yukarısı mart ayı gibi, olmadı benim tropikal serada yaparız ,gerçi biraz daha var zamanı ama olsun gene de nasipse tutar ,gelince de anlatırım lavantanın dilini….Tamam emmi ama arabasız gelecen zor olmayacak mı…

Yok onlar gene de şeklime göre araç verirler ,olmasa da bu omuzlar çok yük çekti ,dikilen bir ağaç ,bir fide ,gidilen yerde afifler , dalında konan kuş, çiçek ten alınan polen , “Allah’ın” izniyle doğaya can vermek duaları yeter…Haydi Eyvallah….

Hz Ali (a.s ) Şöyle buyurdu  “Sana selam verildiğinde ,sen daha güzel bir şekilde selam ver, sana doğru iyilikle uzanan ele sen daha üstün bir şekilde karşılık ver ,her halükarda üstünlük ,ilk iyilik yapanındır.

Böylece Müslüman fertler inancını aşkla yaşayacaklar Feraset ve Basiret ile olaylara bakmayı doğruya sahip çıkıp yanlışa karşı durmayı başaracaktır. O zaman mazlum sahip bulacak zulüm ortadan kalkacaktır.

(Feraset ve basiret sahibi bir insan, karşılaştığı bir olayı, bir tavrı ya da bir sözü en doğru şekilde analiz edebilme yeteneğine sahiptir. Geçmişte edindiği tecrübelerden en akılcı sonuçları çıkarır ve bu bilgileri ilerisi için en isabetli şekilde kullanmayı bilir.

İçerisinde bulunduğu ortamı, şartları ve imkanları akılcı bir bakış açısıyla değerlendirir ve bu şartları olabilecek en iyi seviyeye getirmeyi ve elindeki imkanları en iyi şekilde kullanmayı başarır. Bir işe atılacağı zaman mutlaka bu konuda gerekli olabilecek her türlü tedbiri alır, olası aksaklıkları tespit eder ve bu doğrultuda hareket eder. Her konuşması isabetli, her tavrı itidalli ve her düşüncesi keskin bir aklın ve kavrayışın ürünüdür.)

İşte bu düşünceyle yola çıkarak, yol çizgimizde, ileri adımlar atarak yol aldıkça, doğru anlatımlarla, gittiğin yaşadığın 60 yılı, görmek ,duymak ,hissetmek ,dokunmak, yol boyunca ,gerçek dillerden ,bildiklerinle, yöre yemekleri,tültürü,töreyi,42 yılın birikimini ,işimi, yaşadığım zor yolculukların bitki dilleri, nasıl kullanımı, bitki ayrıştırma ,bitki Kısımlarını ayrı ayrı şifaları, yazılmamış yazıları yaşam sonuna kadar sırlar kitabında ,okurken yaşamayı gerçek kişi ve kişilerden kayıtlar altında okuyup dilimin ,yazılarımın, anlatabildiği kadar, serüven olarak sırlar kitabının sonu olmadığını ,benden sonrada 60 yılın birikimlerini okuyacaksınız.

Epey yol aldık şu yamaç ta ki çobanla sohbet ederken birkaç lokma, bu gün hakkımıza ne düşmüş ise yemeği paylaşarak, hem de hal hatır soralım. eh koçlar Kangallar havlayarak gelişleri maşallah  Selamünaleyküm çoban….  Aleykümselam Bey yolunuzu mu şaşırdınız…Yok çoban bende senin gibi çobanım ,uzaktan seni gördüm, hem bir lokma, hem de  sohbet edelim dedim…Belli sanki seni kanır gibi sesi kestiler… İsim ne çoban… Kadir… Eyvallah benimki de çoban sadece çoban yukarı yayladan  geyik tepesinden ,yaş 60…Bende 42  güm doğmuştan…Yayla kalabalık mı bu sene şenlikler var mı.. Beyim…Beyim demesen iyi olur emmi de kafi..

Çoban emmi  Antalya’da yaşıyordum işler bozulunca biraz hayvan aldım memlekete geldim bizi bura haklar, çıpıldak çıpıldak, pembe rüyalar bizi bozacak diye çor çocukları toplayıp geldim…bir yılda da kalan borçları ödedim ,çocuklarda okulda, iyiler, yazında bağ bahçeden para kazanıp yüzleri güldü, Bende malı güder, birazda kekik adaçayı toplarım ,birazda termiye ,hafta sonu pazarcı gelir alır gider.. Topladın mı tirmis, yani  termiye, burada mı yıkıyorsun…

Çoban emmi sen biliyor musun Termiyeyi …Çobanız dedik ya, aslında Konya ispata tarafında ekseri yetişir, ama bozkır  Akseki, yakın gene de  “Rabbim “ istediği her yere atar isimleri çok Tirmis termiye, acı bakla, delice bakla, gavur baklası, kurt baklası, mısır baklası, yahudi baklası gibi değişik isimlerle anılmakta ,Akşehir ılgın tarafında çoban yemişi derler, ama bu bölgelerde, çoban yemişine başka derler, bazı ülkelerde bile var.Tirmis  Akdeniz ülkelerinin ortak lezzetlerinden birisidir. Mısır’da İspanya’da Portekiz’de ve çerez olarak ikram edilmektedir. İtalya, Yunanistan, Suriye, Lübnan, Ürdün ve İsrail'de çokça  tüketilmekte, Şifası da çoktur , önce şu karnımızı doyuralım, şuraya sereyim. Burası iyi şuraya sereyim de ,birde çay demleyeyim ,hem yiyelim hem de ,Tirmis i anlatayım şifasını…

Dur ben de bir şeyler getireyim. .Gerek yok Kadir her şey var…Olsun soğuk ayranla, süt getireyim Emmi.. Haydi  bakalım, bereketine bereket katar dağdan geçen tanrı misafirine de belki bir şifa olur…

Emmi ben gelesiye kadar sofrayı kurmuşsun. .Doğa acıktırıyor emmim sende elim dolu gelmiş…Emmi bende yememiştim, çocuk gelince yatmaya gidince yiyecektim…Çocuklar  burada mı…Yok küçük olan burada, büyük annesiyle kız kardeşleri ,köyde babadan kalma bağdalar ,çalışıyorlar ,pekmez yaparlar….Sabaha karşı 5 te çıkarım öğleye çocuk gelir, akşam sağım zamanı kalkar, çay ,yemek, namaz derken vurur kafayı yatarım, sabah namazda kalkar, bazen de çocuk ders ,kitap okur oba nöbet gibi geç yatar, gün döner durur…

Gündoğmuşun  pekmezi  menşurdur, köyünden misin… konaklı yolunda baraja yakın, bilir misin …6 ayın geçti…Ne için bulundun.. Uzun hikaye anlatsam günler alır şimdi havamız iyi boş ver, pekmez ,bal bunları kim yiyecek…Olsun az az koydum ,giderken yanında götürürsün…Sağ ol emmim ama sen dağın başındasın, şimdi dar boğazdan sallandım mı, bozkırdayım...Taze sütte getirdim…

Sütü giderken içeyim, veya yolda, sofrada her şey taze ,taze sarımsakla ,süt birleşti mi 6 saatte kalmaz isal olurum, sende unutma süt sarımsak isal için en keskin doğa ilacıdır ,bu durumda zor yetişirsin tuvalete ,boşatmak iyidir ,başka zaman çok şiddetli isal olduğun zaman kaysı isal eder ,yaprakları limonun kabuğu ile yersen isali keser ,bunu da aklından çıkarma.. Desene doktor ayağımıza geldi…Yok biz doktor değiliz sadece bilgi paylaşıyoruz, gelirken kovanlar gördüm senin mi bu balda oranındır tabi…6 kara kovan 10 Tanede adana kovanı…

Maşallah en iyisini yapı yon ,diğer nimetler küsmesin, sofrada sadece bal olsa da o bile yeter, pekmezde hasmış ha, üzümü toprak  mayası sağlansa birde haram katılmamışsa bil ki ürünlerin hepsi sağlıklı olur ,aynı  tadı Yozgat sorgun köylerinde tattım Araplı, faraşlı köyleri de güzel olur, dedik ya haram girmemişse tüm ürünler sağlıklıdır kısaca organik tır..

Haram nsanın vücuduna ve ruhuna kendine ve  başkasına, zararlı şeyler veren dır. Helal İse insanın sağlığına ve ruhuna kendine ve başkasına faydalı şeyler veren dır Bunları aklından çıkarma emmim, Bazen olur ki emmim çok dürüst olursun ama birileri çıkar senin dürüstlüğünü alt tüs eder zannederler ki yanıldık dürüstlüğüne aldandık deseler de kendileri aldanmıştır o hala dürüsttür olduğunu bilmezler Aldandık diyenler bilin ki nemalanan kişilerdir…O hala dürüsttür.. Yoluna devam eder….Zaman gelince anlaşılır...

Bazen de Etrafın da hemen sol elle verip sağ elle alanlar yanında biter, Aldanırsın şeytana uyar ,ödemek için başlarsın ,harama aldığın haramla ne kadar inşa etsen kendini hem kendin hem gelecek neslini yıkar atarsın…O zaman yapacağın tek şey var, gelecekteki işler yaptığın işleri bilimine ilmine ihanet anlamına gelince hicret yap kurtulursun. .Sen güzel şekilde hicret etmişsin ,ve başarmışsın o sana yeter
 
Çoban emmi ben açılmadan sen her şeyi söyledin acaba yanlış mı yaptım diye hep düşünüp dururdum, ne güzel söyledin bu bana bir ders ve bana yaşama güveni verdin…. Eyvallah emmim  şu kısa bir an bir şeyler vere bildiysek ne mutlu.. Şimdi melekler seviniyordur… bazı sıkıntın olursa ,bana telefon et gerçi buralarda çekmez ama ,alış verişe gittiğin zaman ara bazı bilgiler veririm, elimden ne geliyorsa bilgisayar kullanmasını biliyorsundur….Bu çağda bilmeyen var mı emmi…Vallahi elin oğlu sana yazmayı da ,bilgisayarı da öğretiyor …Dertli dertli söyledim emmi…

Bazı yazıları, bilgileri kitap çıksın diye ,yarı yolda bıraktı bizi…Nasıl oldu emmi…Emim hayatta ne yaptıysam, karşıma, elimde belgeleri  olduğu  halde dolambaçlı kavşaklar çıktı, yüzlerine vurmadım ,hep havale ettim ,bir gün her şey bitince sorulacak ,burada anlatmam boş ,anlatsam derdime dert kata çan, aynı zamanda bana yakışı kalmaz, her şeyin zamanı var, şimdi  saklı-şifa sitesine girdin mi veya festen saklı-şifa  gir beni  takibe al sana her gün bilgi düşer ,epey vakit geçti, senin küçük oğlanda geliyor galiba, ne çabuk vakitler geçiyor gidiyor, şuurdan son bir iki bardak içeyim de kalkayım yolcu yolunda gerek…Ne tarafa emmi….

Hemen sonrası anı bilinmezsin yarını hiç yarından sonrasını da “allah “ izin verirse yol güzergâhım şöyle, Boğmazdan  bozkır a sapmadan, Seydişehir, yalvaç orada konaklarım, sabahta ,kestirme kara mağara dan cay inerim, afyon  gazlı göl de sıcak suya girer, orada da konakladım mı, frigya vadisinden Seyitgazi Eskişehir ,Bilecik ver elini İstanbul…

Selamünaleyküm Hoş gelmişiniz Amca baba amca kim…Misafir daha sonra anlatırım…Aleykümselam İsmin ne deli oğlan.. Şeref Amca…Benimde yeğenimin ismi şeref… Deli oğlan demek Anadolu da yiğit anlamında derler sakın yanlış anlama…Yok okulda da öğretmenim bazen gel buraya deli oğlan der…Yozgat yöresinde sık söylenir.. Kaça gidi yon lise bire geçtim amca.. af ferim, dursana arabadan el feneri hediye edeyim…Emmi sana lazım olur…

Arabanın her tarafı fener ,arabada kalmış, evde var ,bu feneri hurdadan alıyorum aparatlar takıp güneş enerjili fener yapıyorum, bazen köyde genç çobanlara da hediye ediyorum, buda şerefe nasipmiş, buyur şeref ,birde şu harçlığı al okula biriktir, dağda geçmez, bilirsin…Çoban emmi mahcup ediyorsun…Ben sana vermiyorum ki, şerefle tanışma hediyesi, sen bu işe karışma, Dağda geçmeyen harçlık verdiysen affet şeref ,çünkü bilerek verdim etrafa bak her şey tasarruf ” rabbim” her şeyi vermiş…Şeref babana adresi verdim bir tık kadar yakınım..
 
Termiyenin şifasını söylemedin emmi… Doğru emmim  yavaş yavaş toplanırken söyleyeyim ,şeref sende çayları tazele sende dinle…Neyi emmi…Deredeki akan suyun içindeki termiye amcam..Sakli  şifasını…

Bunun için tirmisler bolca yıkanır ve bir gece suda bekletilir. Ertesi gün süzülüp iyice yıkanır ve bol suda tencerenin kapağı açık olarak haşlar Kaynatılan tirmisin rengi koyulaşınca, kontrol edilir hafif yumuşayınca ocağın altı kapatılır. Tirmis soğuduktan sonra suyu süzülür ve su dolu bir kaba alır.

En az bir hafta boyunca günde 5 ,7 defa suyu değiştirilir. Kokusu ve acılığı tamamen geçene kadar suyunu değiştirmeye devam eder. Acısı gidince kaya tuzunda 1 gün bekletir..

Tuzlandıktan ya da tuzlu su içerisinde bekletildikten sonra tirmis tüketime hazır hale gelir. Tatlandırılan tirmis buzdolabında suyun içinde saklanırsa 1 hafta  kadar dayanır sen burada yıkarken orada da o yıkıyor..

Tirmis bağırsakları çalıştırır, düzenli kullanıldığında hemoroide iyi gelir ve kan şekerini düşürür.

Kalori, 371,toplam yağ 10,Kolestirol 0 Sodyum  15 ,potasyum 1013 ,karbouhidrat 40 diyet lifi 19 ,protein 36  ,A ,C ,Kalsuyum, D, Demir, B 6, B12 ,Magnezyum kısaca sağlık deposudur yanız yer fıstığına  elejisi olan kullanamaz sakıncası sadece bu.
Yanı toptancı geliyor ama bil ki senden alınca çok işlemden geçiyor, sen sadece burada su bol olduğundan kolaylık yapıyorsun. .Bu işler çok hassas bir lokma haram sokma emmim, hep yaptığın işler fedakarlık ister, ekonomi çarkı dağda, tarlada, bağda, başlar ,sen sadece her şeyini doğal yap kazanan sen olursun…Amcam getir çayları da yolcu yolunda gerek, Her şey toplandı…Emmi ismin ney Çoban sadece çoban Emmim.. Okursan her şey anlaşılır…Ben anlatırım oğlum….Kadir emmim sende benim için dua et sende dinlen…Çoban emmi sende bizlere dua et yolun düşerse uğra bur da olmasak ta köye beklerim….Nasip her şey nasip Emmim….
Bu dünyada olmasak ta gel dünyada .her konuştuğumuz her yaptığımız ortada olacak, ne bu dünyada ne gel dünyada yüzümüz kızarmasın…Bu dünyada gecikmiş borçlarınla helalleş, kul hakkıyla gel dünyaya varma bu saatten sonra herkesle hâlleşme nasip etsin….Tek isteyim “ Rabbimden  ” herkese de nasip etsin. Kalın salıncakla ,Beni de merak etme dedik ya bir tık kadar yakınım…Her şey için teşekkürler kesen bol bereketli olsun, pekmezin ,balını, yedikçe hatırlaya çam....Şifa olsun Çoban emmi ,yolun açık olsun, ”Allah” yar yardımcı olsun…Sağ ol emmim kızıma da ellerine sağlık tanımasak ta tüm ailene selam olsun “Allah” yardımcı olur inşallah, haydi eyvallah…Yolun açık olsun emmi…

Çoban gene yollardasın, ayrılmak zor oldu günlerce kalsam hem misafir edecek, “allah”  işine ailesine ,çocuklarına Helal nasıp etsin …Epey vakit geçmiş ama ilgiyle ilimle bilimle, sağlıkla vakit ne kadar çoktu,2,3,saat dolu, dolu geçti, E çoban sana saat lazım değil vakit zamanı, vakitlerini kaçırma sana yeter ,o sana sağlıkta, molayı da verdirir, varılan yerde rızık bekleyen canlılarda olabilir..

E maşallah şu dağların heybeti şu ormanın güzelliği, insan oğlu hep büyüğüm der, ama bilmez  ,dağların esmemesiyle ,insanoğlu “yaratanı” anar, ormanların, bir olmayışı, insanlar kavrulur ,görür serapları ,haykırır, bir gölde biye ,arar ,o yetmez yağmur bulutu arar, hiç düşünemez ,bu ağaçların ne işe yaradığını ,iş geçer, o zaman anlar, ağacın hikmetini ,o yetmezmiş gibi arar bir damla su ,bilmez rasgele son taş yaptığını ,açar kuyuları yer altını görmez ,değişir su yoları, şu dar boğazı geçtik, maşallah maşallah ,elma ,kiraz ,kaysı ağaçları bol bol, bozkırlar çalışıyor, Akseki ,kayseri esnafları gibi, çalışkan ticaret bilen, rızıklarını “Allah” bol etsin, inşallah organik gübreyle yetiştirirler ,helalın başlangıcı, insan bedenine sağlığına faydalı sağlık verenden başlar ,ana yola çıkmadan çeşmede durayım ,hem arada hem de az dinleneyim, birde soğuk sudan içeyim, bir de bahçede birilerini görürsem son kirazlardan, alayım yolda atıştırırım kan basıncıma, kanı azda sulandırmak ,iyi gelir, Şu ilerdeki çeşme başında durayım…

Aha hat çekmeye başladı kim arar, dayanamadı Rüstem arar, buyur Rüstem hemen özlemiş sın…Çok aradım emmi telefon çekmiyordu….Hayırdır….Yok  öyle aradım bir aksilik var mı diye…Yok Rüstem “Allah’a” şükür bir aksilik yok…Emmi emanetini aldın mı yanına…Almaz olur muyum emmim o beylik ,gelin kızın ismine soyadı ekledim ,beyaz inçi…Yaşa be çoban emmi güzel isim koymuşsun….Eyvallah emmim senden ricam, bayram günü ocak kenarına burçak koymuştum ,hatta sende ne yapacaksın demiştin.. Evet emmi…Tenceredekini ayağıma sardım iyi geldi, tencereyi yıkamamış isem yıkayıver ,pis görünmesin…Emmi ben, etrafı biraz temizledik, birde hanım, evi temizledi, sen hiç unuttur musun her şey yerli yerinde, bayram günü söyleyemediğini şimdi söylemekle hafızama kazıdın ,belki o zaman unuturdum şimdi hiç unutman burçağı..…

Ben sana her zaman her şey zamanında dediysem bil ki bir sebebi vardır, Hz Ali şöyle demiştir.. “Akıllıyı bize tarif et” dediklerinde Hz Ali  (a s) buyurdu ki “Akıllı, her şeyi  layık olduğu yere koyandır.” “Cahili de tarif et “dediklerinde ise “Akıllıyı tarif etmekle cahili de tarif ettim” buyurdular…

Emmim her şey yolunda sen hiç merak etme …Bir şey lazım olunca her şey var yengem ne istiyorsa ver malların yemleri, her şey tamam, sağımlarımda gerekenleri yap, içinden istediğin şekilde kullan, müsriflikten  kaçın, Kovanları bir bak yeter onların dünyasına karışma onlar işini bizden çok iyi biliyorlar, küçük çobana da sana söylediği şeyi söyle kafi, oda üzülmesin çoban emmim beni görmeden gitti demesin, ben gelemeyecek kendi işin gibi   davran, çoban emmine hesap vermeyeceksin istemez de, ama ”Allaha” hesap verecekmiş gibi emaneti koru…

Ama emanetin içinden ihtiyacını karşıla ,hiç çekinme, küçük çobana, ailesine ve çocuklara, yengeme bir şeyler al, kendine iyi bak “Allaha” emanet olun… Tamam emmi sakken sen gidince küçük çoban çok üzüldü ama motoru duyun ca, yeni doğmuş buzalar gibi hoplayıp zıpladı, yani neşesi yerinde hiç merak etme, dediklerini de Cuma hallederim, sana hayırlı yolculuklar gözün arkada kalmasın…Ona hiç şüphem yok emmim haydi eyvallah….

Her şey inanmak tevekkül etmek o yol hep var olan yol, bazı insanlar bazılarına garip derler ,bilmezler ,o yanız değil dır, sadece yaratana sığındığını bilmezler ,Herkes yatarken yanı uyurken yanız ,ve kabirde de yanız olacağını unuturlar…Bilmek lazım ,oraya gidince iyilikler, ve kötülükler yanında olacağını bilmek kafi…Şöyle arabayı gölgeye alalım, haydi sen biraz rölantide çalış, bir soluklan biraz buradayız, kimileri ilk okul ,orta, lise, fakülte derken ,profesör olur giderler ,bunların ,hepsi okuyarak eğitim, ama sen çoban arabayla ,ağaçla ,dağlarla, kuşlarla canlılarla konuşarak ,okuyarak, görerek uygulayarak eğitimden geçersin, kimisine diploma sertifika, sana da gönül dostluğu ,kimisi parayla satar bilgiyi, kimisi de sohbetle paylaşır bilgiyi, koy adalet terazisine bilemezsin ne taraf ağır bastığını, sen tevekkül et yeter.. Gerisi hal olur…
Enerji çok yüklü şimdi kendi yerimde olsaydım ,Anadan doğma soyunur toprağa gömerdim kendimi, şimdi burada yaparsan gören olunca anlatamazsın derdini…Ama sadece yüzümü toprağa koyayım gözerlerimden elektriği atarım, maşallah suda soğuk, testiyi getireyim, giderken doldururum, abdest tazeleyelim, kıbleyi bulup, namazımızı kılalım kazayı da kılarsak, nasıp se, yüzümüzü koyacak şekilde az çukur  kazalım, kıbleye dönüp,5 dakika dinlendireyim…Ya Allah....

Oh “Allaha" şükür rahatladım ,yorgunluğu toprak aldı, sana şükürler olsun ”Rabbim hikmetlerin nimetlerine, "yengemim ,  elmalı turtasından bir de  çoban kadir ın sütüyle de ufak atıştıralım ver elini Seydişehir ,Beyşehir ,yalvaç, akşama kamp kurup yarınımız olursa da yola devam ederiz. .Burada bulamadık ama yolda bir satıcı görürüz, gerçi etraf kiraz vişne ama gene de izinsiz bir şey almak, Haram ne olursa olsun göz hakkı da olsa yaşamın boyunca bedelimi arayıp bulup ödemek, ya bulamazsak, gel çoban sen yola devam et burada kısmet  değilmiş ,cebinden çıkacak kısmet yolda bekler, orada da nasipse olur ,"Allaha şürük "yapanlara helalden kazananlara…

.Arabayı şöyle kontrol edip çıkalım ,lastikler iyi, yağı suyu da tamam ,yakıtı da çobanın yanında koyduk, yedekleri, ve depoyu da, yalvaçtan tamamladık mı gerçi var ama gene de müsait olduğumuz yerde tamamlarsak ,işi garantiye alırız, haydi çoban, gene yol “Allah’ın" izniyle senin…”Haydi  bismillahirrahmanirrahim  ”

Yol ayrımından epey çıktık az daha gidelim elbet bir satıcı görürüz ,göremesek te nasip değil der geçeriz ,aha son kelimeyi bitirmeden gördük, yolu engellemeden sağa yanaşalım  sen biraz çalış ,dinlen hemen çıkarız yolda fazla oyalandık, selamünaleyküm..  aleykümselam beyim hoş gelmişiniz…Yok tekim biraz meyve alacam, ben çoban isminiz ,metin ya sızın…Sadece çoban şuradan kiraz, vişne ,kaysı, birer kilo ver yolda atıştırmalık ,kendi bahçen mi …Evet beyim…Daha bey olmadık ama senin dediğin olsun, domates, biber, salatalık alayım, yol uzun, bir daha yalvaç a kadar duramam…Yol yalvaç a mı…Yok geze geze İstanbul a arabayı götürüyorum emanet araba, gerçi son merdivendeyiz bazı kişilerle hak, ve helalleşmek, birde rahmetlinin, kabrini ziyaret, etmek….”Allah “ kabul etsin mekanı cennet olsun …

Sendende “Allah razı olsun senin de ölmüşlerine fatih a, mekanları da  cennet olsun…
Şalgam görüyorum  ,hazır mı alıyorsun…Yok beyim biraz bu sene az yer ektim, bizim gelinler Ereğlili ,annesi buradaydı biraz şalgam yaptı bizde satalım dedik bu biraz vereyim tadına bak …Bakmama gerek yok 5 kiloluk bidondan ver, Ereğli dediysen ,hasıdır, gerçi adana yöresine ayıt te olsa ,şalgamı erglide yetişir, yol uzun, sindirimi, içerdeki radyasyonu  atar  şifası çoktur ,eline sağlık ,tadı da güzel açısı da…

Biraz açı daha atayım istersen ..İyi olur metin kardeşim…Bu kadar yeter mi …iyi iyi…Çay taze odunda yaptım içer misin…Odun deyince eyvallah ver de” Allahlın” izniyle yola kuyumlayım birde borcumuz, ne…5 5 5 15 ,5 te domatesler 20 ver yeter…Şalgam…ya onu ben yaptım kar gözetmiyorum ,gelip geçene, yeri tanısın diye verip geçiyorum…Olmaz metin kardeş 1 kilo neyse tahnitin ver ama 5 kilo hak geçer, elin açık olabilir, “Allah” daha çok verir, ama benden taraftan haksızlık olur, bunun hakkı 12,5 10 tl  vereyim hem yükün afiflesin hem de ben şifa olayım…50 üstü var mı ,30 al 20 ver bende yola koyulayım, sana Allah bol kazançlar çay içinde eline sağlık ,bir tane yeter…Bereketin bol olsun ,bir çay daha iç de git…Sağ ol mettim kardeş yolum düşerse uğrar eve bir şeyler alırım o zaman nasipse içeriz…Adınızı söylemediniz çoban…Çoban dedim ya  şu da kartım sakli-şifa diye girince beni tanırsın haydi kal sağlıcakla….Yolun açık olsun gene gel….Eyvallah nasipse….

Sende dinlendim mola vermeden yalvaç,   dolaba  koyduk karanlık çökmeden yolda  çeşme görürsem ,az dururuz değil mi kaptan ,hem sağına soluna bakarız…Buralar ne olmuş böyle hep bahçe önleri kasa bolu aferin ,bol bereketli olur inşallah ,kolay değil, zor ,zor, amaç hakkıyla helaliyle yetiştirmek ve satmak, ”Allah “ kimseyi borçlu etmesin inşallah bizimde ufak broşlarımı ödeme nasip etsin kul hakkıyla gitmeyi “Allah “göstermesin oğlum çoban sende bu azim harsa, kimseye borçlu gitmezsin..

Sen kalbini niyet et her şey olur…Seydişehir gözüktü sessiz seda siz dev fabrika maşallaha, Seydişehir alemim yum  hak hukukla yatılan işte başarı olur ,yoksa diğer fabrikalar gibi başkalarına satılır maden yatakları başkalarına eline geçerse ,vay halimize ilerisi için hayırlar getirsin bunu da gören “rabbim “ kısa zamanda hak hukukunu verir…Bey şehir orayı da karanlık çökmeden görmeyi nasip etsin gölü de görmüş oluruz…Her şey nasip çoban her şey nasip….

Şu vatan topraklarda ne madenler var,79 yıldan beri çıkarıma yı  bekleyen ,ne madenler var ,var olanda göz boyama ,5 işçi çalışır 20 işçi baş kontrol olur,20 kişiye de 50 kişi kontrol eder,50 kişiye de 500 müdür düşerse, sonrası dedikodu malzemesi olur ,sonra devlet içerden ödeme yapsın ,kar etmesin ,her seçimde ,adamı olan işe sokulsun, fabrikalar kapansın, dışarıdan gelsin, çalıştırsın, dışarıdan ekonomi uzmanları gelip, diş güçler emriyle devlet içinde hükümete yol çizsin, sonrası da ekonomi  dedikodu malzemesi olsun ,buradan 250km uzakta Keçiborlu dönüşte arabamız olursa orayı da görürüz araba olmasa da lavanta fidesi için ineriz , Keçiborlu kükürt fabrikasını kapatılan rezervesin bol olan fabrika daha saymakla bitmeyen, tokat, Sivas, zile, sorgun, daha nice nice yerler, 79 yıl önce açılsaydı, bu gün 5 Amerika 10 Avrupa büyüklüğünde olurduk, diyeceksiniz ,teknoloji  39 dan sonra ne olduda,45 ten sonra  Avrupa sanayi öncüsü oldu.. Her kes savaştan çıktı ,hainler olduğu süre savaş bitmez ,tek bitecek iş geç zamanı yakalamak, öncelikle yalanı bırakmak, hala 60 yıldan beri hükümet tartışması ,iş yapan olsa da, bir kulp bulma malzemesi yapılmaz.. Bu kadar parayı nereye götürecek siniz, bu koltuklar ne kadar ,yapışkan ,hoca yıkadıktan sonra bir toz tanesi gitmiyor, sadece tahta, onu da kafanı vurursun ,birde atılan toprak, bir ağaç diktiysen, kimsen yoksa bile kuşların dala konması bile dua…
Beyşehir’e geldik “Allahlın” izniyle çıkınca çeşme olacaktı orada az duralım kaptan değil mi senide bir kontur ol edelim ,bir de dinlen, akşama 1 saat ten az kaldı, abdest tazeleyelim görevi tamamlayalım, Çeşme yerinde duruyor, şura müsait.. “Allah” izin verirse Yatsıya Kadar yalvaçta oluruz…

Her şey tamam arkadaş benim işler bitti şimdi sıra sende ,gölü de  seyrettin ,her şey tamam ,şu karşı dağları görüyor musun, göl Türkiye’nin ikinci büyük gölü ,güney ve batısın da Toros dağları, doğusun da  volkanik erenler dağı ,anamas dağları, ormanlıklarla kaplıdır ,dağ keçileri buralara yukarlardan sultan dağlarından ,buralara gelmişler, çobanda buraları karış karış gezdi, çok bitki örtüsü  var ,arkadaşım, aması çok dünyada yaşıyoruz ,artık yol göründü, doğada kalanlara da selam olsun hoş çakalın  yaratanın emriyle verdiğiniz nimetlere şükürler olsun…
.
Çeşme başına koyduğumuz yufka kırıntıları, iyi oldu kuşlara ,canlılara afiyet olsun ,sende güzel dinlendi hiç kasmadan yola devam ediyorsun tabi hava serinledi, ilerde yol çatısı var oradan ilgin a gider şifası çok sıcak su kaynağı var, güzel yerdir, orası da yayla yoludur, ama bizim güzergâh ,yollu böyle çizdik ama genelde “Allah bilir” çatıyı geçtik ,trafik kontrol, suratımız yok kemerde takılı sıkıntı yok, selam verdik geçtik, hız kontrolmüş, hayret yolda bir şeye görmedik, görmemiş haldeymişiz, ilerde gelecek kasaba şakır karaağaç alaca karanlık çöktü yoldan devam buralarda da çok tanıdık var dura dura gidersek gideceğimiz yere çok zor varırız görsek iyi olur ama salmazlar arkadaş salmazlar bu sefer kalmazsak küserler ,daha sonra nasipse görmeye geliriz, nasip değilmiş.

Bundan sonrada de yol çatısı var sol taraf eğridir yolu ,asıl ismi eğir dur dur hikayesi var bir ara anlatırım ,birde Gelendost kasabası elması meşhurdur ,sağ tarafı da Akşehir’e gider, dağı tırmanarak Akşehir e inersin orada da bitki örtüsü var Maraş’ta ki Toros nanesi gibi şifası çok bitkidir ,ama fazla bilinmez, sadece ilaç sanayisi bilir ,çok nadir bulunan bitkidir. Konuşarak geldik yol çatıya burası sağ ve sol, az kaldı sende bende yatacağımız yer güzel yer biliyorum işletme kapanmadıysa hemen çıkışta benzinlik sabahta çarşıdan köpük helva aldık mı yola devam.. Yalvaç ışıklar gözüktü ,arkadaş ,şehir çıkışın da, yer var orada dururuz, orası da gözüktü maşallah görmeyeli değişmiş, durmadan ,benzinliğe yanaşın hem tanışma hem de incelikten müsait yer sorayım…Hoş geldiniz…

Eyvallah gerçi yarım depo var ama tamamlayalım ,birde üste bidon var onu da  dolduralım ,İstanbul’a kadar yakıt almayız, hepsini harcarız, birde istasyonu engellemeyecek yer varsa dinelenim derim…Amca hava pompası yanında taksilerin dip ağaçların yanı sabah hem serin olur hem de sivrisinek olmaz….Adın ne genç…Mustafa.. Benim ki de çoban, araba yıkama nasıl çalışıyor… Bir jeton vereyim köpük için, o firma hediyesi…Teşekkürler Mustafa…

Bir şey değil abi, burası sabaha kadar çalışıyor, sağlam yer güvenle dinlen…Eyvallah…arkadaş her şeyin tamam birde yıkandın mı tüm yorgunluğu atarsın sabaha dinç olursun ,haydi köpük sıkalım, Bu gün epey yol geldik, çok şeyler gördük, çok şeyler, tandık, Şimdiki çocuğun ismi de Mustafa ,rahmetli adimin ,ismi, yolda kadirle tanıştık o da en büyük amcamın ismi, Nur içinde yatsınlar, birde şeref oda yiyenimin ismi, şimdi biri görse bu adam kimle konuşuyor der  deli derler ,ama insan içindekini konuşması dışarı atmasını bilmezler, belki de  demezler, şimdi kulaklık takarak konuşanı gördükçe, bu adamda kulaklıkla konuşuyor derler, güzelce yıkandın, şimdide kenara çekelim ,birde hesabı ödemedik oda istemedi gidelim verelim ,birde lavabo gidim oradan da mescit görmüştüm vakit kazasını kılayım, yarında sadece vakiler de ,mola veririz. .Arkadaş…

Mustafa  amcam hesap ne kadar tuttu sende istemedin…Çoban emmi biz buralarda dura dura insan sarrafı olduk…Eyvallah…Fişin burada 110 tl…Tamam asfalt çalışması mı var. .Evet emmi.. Kırık taş, ak konuk yolu nasıl, eskiden bozuktu ,cay a oradan da afyona gide cem…Emim buraları biliyor musun ,kimse o yolu bilmez…Eski toprağız emmim ….Cay inişinde heyelan olmuş, ama sen bu arabayla 100 metre tepeyi aşarsın, ondan sonrası güzel, Bizim servis araçları söyledi, pazarcı arkadaşlar söyledi ama yarın açarlar, Belki de açmışlardır… 

Gene de istişare edeyim kendimle olmazsa, tepeleri aşacak çok yol var hele şu akşam namazı kazayı kılayım, yatsıya çok var ,yemek sonrası da  “Allah” ömür verirse kılarız.. …Emmi namazdan sonra gel de cay vereyim taze yaptım bende bu geçe nöbeti yeni devir aldım bildiklerinden anlat,  vakit zamanı bilgiyle dolduralım…Eyvallah…
Selamünaleyküm geç geldim Mustafa kusura kalma….Ben de yatmıştır dedim emmi yol yorgunluğu başkadır.. Caya söz verdik ama hakkını helal et…Helal olsun emmi gene de cay koyacaktım şimdi koyayım bir bardak çayımı içi istersen soğuk soda vereyim nasıl istersen…İyi olur bir sodanı içiyim…Anlat yatsıyı da kıldın bu ara …”Allah kabul ederse kıldık…Okuyor musun Mustafa…

Evet emmi Isparta da diş hekimliği 2 cı yıl…. İyi maşallah Bende 8 ay diş teknisyenliği yaptım Halısıyla meşhur Manisa Demircide eniştemin yanında ama bana göre değildi tekrar İstanbul’a geldim ,paşalıyım, aslım Antalya yaylalarından,5 yaşında İstanbul’a gelmişiz koca Mustafa paşa ya yerleşmişiz gerisi uzun sana kart vereyim hayat hikayemi okursun siteden…Sitenin ismine ..Kartta yazıyor saklı şifa Mustafa….
Benim hikayem 3,5 yaşında başlıyor uzun Mustafa uzun…Çok dertli söylersin emmi.. Hayatta kendi kendine yardım edemezsen kimseye yardım edemezsin…Doğru söylersin emmi okumak zor, ama başka çaremiz yok ,burası amcamın,  kapanınca veya buraya geldiğimde çalışıyorum annem babamlara yüklenmiyorum, Isparta da da arkadaşlarımın petrolü var ,bazen de orda çalışarak okul masraflarını çıkarıyorum ,bereket versin ev kira değil ,babamların ,onlar emekli olunca buraya geldiler, kardeşimle Isparta da kalıyoruz, oda okuyor, o lisede,2 ci sınıf…Maşallah okuyun Mustafa okuyun bu topraklar sizlere emanet…

E emmi yarın nereden gidecek sin karar verdin mi…Az önce eski bir tanıdık rasgeldi, derler ya dağ dağa kavuşmaz ama dağın başında, insan insana kavuşur ,biraz sohbet ettik hem ondan geciktim hem de biraz eskilerden konuştuk. .Eski dostlar buluşunca ne zaman geçer ne de ayrılmak…

Doğru söylersin Mustafa Çok eskiden (Dünyanın ilk tiyatro anttık kentti) Dinar da bitki suyu distile ediyordum ,onu da İstanbul’da ki fabrikaya götürüyordum, ve onlarda şampuan yapıyorlardı, gel git derken , Mal talep olunca ürüne hile karıştırdılar, distile suya fazlasıyla çeşmeyi açmışlar ürünün içine fazla mal çıksın diye, su koymuşlar. .,Tabi son işleri oldu bende onlara güvenerek bitkiler almıştın beni zarara uğrattılar, ben de oradan hicrete çıkıp elimden ne gelirse çalışıp gurbet ellerde çalışarak ödedim gerçi haramla katsaydım bir ayda öderdim ama işte orası zor, o teraziyi aklına bile getirme Mustafa, Tüm yoların kapanır…

”Allah yazdıysa bozsun emmi, bana da senin vasiyle le hatırlatman iyi oldu emmi…Şimdi olmasa da inan 100 yıl sonrada neslinden çıkar. .Zor yılların geçmiş emmi ..Hem de nasıl ama “Allahlıma şükürden başka hiçbir şeyi takman ,sadece kul hakkıyla gitmekten korkarım “Allah ömür verirse ,ufak tefek eksikleri de tamamladık mı yeter.. E emmi sonra…İşte arkadaşla yukarı aşağı derken, Tatarlı da sarmasak ektiği bir sevdiğim, bir çocuk vardı onu sordum nasıl iyimi ,adı murat ,oda benim gibi, didinip durur, haram yemeyen ,uyanık duran ama vur ekmeğini ye temiz bir çocuk..

Orada aklıma geldi ,ya bu yol açılsa da açılmasa da bir işaret derim kafamca, pilavlı köy aklıma gelir hem ziyaret hem de ,dua etmek…Ora nere emmi…Senirkent Ulubey köy ben ona pilavlı köy derim…Duydum emmi dünyanın her yerinden gelirlermiş, bizim pazarcılar söyledi şenlik olurmuş bir de sen anlat emmi…Ulubey öncelikle can dost yeridir veli baba ,birde çekirdeksiz kuş üzümü deriz tek çıkan yer ,onu önceden söyleyeyim, Zamanın paşaları, 4. Murat'ın ordusu Veli Baba'nın köyünde konaklamak isteyince, Veli Baba askerler için bir güveç pilav, atlar için de bir torba samanla, bir tas arpa alıp gelmiş. Ordunun komutanları, bu ikram karşısında şaşırmışlar. Hatta Veli Baba'yı öldürmeye kalkmışlar. Ancak askerler pilavı yemeye başlayınca ne pilav bitmiş ne de arpayla saman. İnanmak çok zor değil mi inan dolu ,dolu inan…İnandığın zaman semaya el açacaksın…

Ruhun can dolacak. .Öyle bir yer ,hem yarın öğleye doğru orda namaz kılar ,oradan çok kestirme afyon yoludur sadece çok dik yokuş zirveden sonra tatar lı ya kadar iniş, oradan da vişne diyarı karadilli ,oradan sonra, Şuhut, oradan sonrada anayurt, savaşın merkezi, oradan sonrada afyon gazlı göl konaklama geçeyi de sıcak su banyosu sonrası “Allah yol nasip ederse yola devam…Emmi sen karış karış her yeri biliyorsun ,maşallah bu yaşa hayatına hayat veriyorsun…

Gez Mustafa gez gezdikçe çok şeyler anlayacak çok şeyler göreceksin, zaman delki müsait olmaz ama boş zamanlarda yakın yerlerden başlayarak gez her şey yazıldığı gibi olmayabilir sadece tevekkül et o sana yol gösterir.. Çay getireyim emmi, benim ruhunu açtın sohbet güzel, birde elamana bakayım geliyorum emmi. .Bende bir arabaya gidim gelim, arkadaş ne yapıyor..  arkadaş mı var emmi.. Yok ben arabaya arkadaş diyorum…
 
Eski yazılar değişmemiş gibi Yenileniyor 
Devam edecek…
Çoban saklı şifa

ÇOBANIN KAYIT EDİLMEMİŞ YAZILARI.. O ŞİMDİ DAĞDA SAKLI-ŞİFA


İman gücün bil ki elimdekinden daha güçlü elin dekini kay bede bilirsin, muhakkak sebebi  vardır ,ama iman gücünle o sebebi  yendin mi kay betiklerini  bulacaksın ,çünkü iman gücün gelecek nesline haram yedirme ecenden seni düzene sokmakta ama yok dersen de bil ki eski kaybettiklerin gelmeyecek gelse de, sana her seferinde hatırlatacak bil ki diş dünyada sana hep bir şeyi beceremiyorsun diyecekler, işte onlar aldananlar…

Her şeyi yaratan odur ki varı o anda var, yok edebilir, sen bunda da bir hayır var dedikçe rabbim daha iyisini verecektir ,yok hırsa nefsine kapıldıkça, ağzın tadın zehir olacak.

Çoban evde misin… bu saatte eve de olmaz bilmiyorsun unutmuşsun pembe dünyalar seni bilgini kör etmiş dursun efendi….Doğru söylersin ağılda olduğunu unuttum….Haydi deli oğlan sen eve git ,giderken şu çıkıyı babana götür  kızım sende bir şeyler öğreniyorsun değil mi…Evet amca keşke okul bur da olsaydı .o da olur kızım ne zaman görüş Pıratık çalışmaları hocalar, görürse  belirlenmiş yerlere staj giderler, ve akıllarına düşerse ,o zaman bir yerlere varılır, sen onları bekleme başarı sen öğrenmene bağlı, sen istersen burası bir kendi hayalın olur, deli oğlan sabah erken gelin  bende gel ecem, kekik durumu nedir, diye….

E dursun efendi cay koymamışın ,tabi unuttun kibar oldun ayağına beklersin….İğneleme çoban senin sözünü dinlemedim.. Ne var ki  sözümde ,dost acı söyler, ama hiçbir zaman yanız bırakmaz….Geçen gün çocuklarla yumurta ,peynir ,yoğurt, ekmek göndermişsin, hem teşekküre, hem de  hatır sormaya hem de nasihat almaya geldim, görmüş geçirmişsin ne olacak halim çoban…Sen yat kak dua et son çırpınışların da başka insanların çocuklarını zehirlemedin ya ona şükret….O niye …Bak dursun efendi ,bazı insanlar zenginlik ,pembe dünya bitmek üzeriyken her türlü yasak işleri yaparlar, sen asla yapmadın ,sen sadece kendi servetini yedin sen zannettin ki benim ,hayır rabbim senin ailen için çocukların rızkını  verdi ama sen yedirdin, sen kötü işler yapsaydın bizim deli oğlan haylazın biri olur çıkardı ,onu da başkaları zehirlerdi ,sen yat kak dua et bu işten sen karlısın ,gördün ve “rabbim” gösterdi, hani neredeler sen den nemalananlar, ani o masadaki insanlar senden uzak ara kalıyorlar ,şimdi ellerini avuçluyorlar, geçen birini gördüm telaşla koşar durur, senin sağa sola koştuğun gibi…
.

Ebe çoban onları bile izliyorsun….Şeytanlar hainler hep pusuda beklerler, izleyeceksin ki  malını çakallara kaptırmayasın…Benim halım ne olacak çoban….Halinde ne var kakta çay koy bak ,Rüstem de gelir ,eli bolu…Hanımı Rüstemlere uğradı bende senin yanına gelmiştim evden kovmuşlardır…
.

Aynen öyle olmuştur, ne o Rüstem evden mi kovdular…Hanın kek gönderdi, birde elmalı turtayı sevdiğinden ,yapmış ,kadınlar korusu başladı beni de kovdular sizde çoban amcanın yanında dedikodu edin dedi ,şimdi kerimle ,ramazanda gelir,…onlar niye gelmedi…Gelir dursun gelir kerim yeni buza almıştı onu gösteriyordur ,gelir hele sen çayı getir hele….

Çaylarda  geldi kekte güzel olmuş, “Allaha “ şükürde aç açıkta değiliz işte bu elbirliğiyle ayağa kakmaktır, beyler, her şeyini kaybet ama aileni, dostunu kaybetme ,her şey yerine aslı gibi gelir, dursun efendi, sen nereden başladıysan oradan Allahlın izniyle başla Allah daha çok verecek, sen  ailene  haram yedirmediğin için neslin harama bulaşmasın diye sana ufak ders verdi, sana zenginliğin devamını da verirdi, ama sen şeytana uyarsın diye oracıkta kesti, sana da birisinin hatırlatması var olacak duyduğuma göre de yayladaki yeri satacakmışsın ,sakın ha seni şeytan nefsine çekiyor ,eline az çok geçer, ve biter, ya sonra, köydeki ,arsaya ,tarlaya ,köydeki eve, daha sonraları, gel bu sevdadan vazgeç bak sana bir sene en fazla iki sene sonra aynı varlığını rabbim toprak anaya emir vererek kaybettiklerini verecek, ondan sonra yaşarsam hak verirsin, yaşamazsan, mezarımda dua edersin…

Satarak bir yere varılmaz, emaneten bir yere bırakılmaz ,kerimle de ramazan geliyor, bu  konuyu da burada kapadın, sen hiçbir şeyi kafana takma ,iş gücü dersen biz ne güne duruyoruz, traktör desen ,her kesin önünde garajında duruyor, malzeme desen ,alabildiğine ,tohum desen ,ambarda ,durmakta ,üç beşte para toplandı mı ,gerisi “Allah a”, oda niyetin, doğruysa kaybettiğinin fazlasını verecek sen ben dürüst olduktan sonra gerisi gelir…Acilen de köy halkını kooperatif için toplayalım….

Çoban emmiiii….Ne deli oğlan benim deli horoz gibi bağırıp durursun Ökkeş deden mi zannettin vay be nur içinde yatsın, işine geleni duyar işine gelmeyeni duymazdı….Aynen çoban emmiii….Haydi hayırlı olsun…Sağ ol çoban emmiii….Son gelen çayı koyuversin bardaklar orada masada burada oturuverin ,bereketi çok..

Duydun mu dursun emmi senin adamları…Yok….etme eyleme dünyası bu emmi üzülme “Allah” gereken cevabı bu dünyada sen yaşarken gösterir….Anlat da binleyelim kerim ne olmuş….Senin adam hastanede, yatar…Niye ki geçen gün ayaktaydı ………

Geçen yıl babası ölmüştü, oda iki yıldan beri çolak alinin ,mahsullerini alır ,çolak alide mahsul parasını almaz sende kalsın dermiş ,daha sonra alırım ,dese de her seferimde daha ne  söyler erkesi aylara atarmış, gel git derken ,oğlunun yanına gider gelirmiş, oğlu da babam öldü hesap kapandı der dururmuş, bu da be dua eder “Allahlından” bu der çekmiş gitmiş dışarıdan birileri gelir senin adamı indirmişler …Desene su testisi suyolunda kırıldı…Doğru söylen de çoban emmi….Sen kimden duydun…Başkası  çolak aliyi emniyetten çıkarken görmüşler ,ayrıca ramazan amcada söyledi…Doğrumu ramazan….

Doğrudur ama boş verin çoban emmi söyledi su testisi su yolunda kırıldı….Şimdi beni de sorguya çağırırlar…Yok çağırmazlar, yapan kişiyi yakalamışlar ,adam kaçmamış ,sandalyeye oturmuş ,emniyeti beklemiş, öldürmeye atmamış, yaşamda hatırlatmak için iz bırakmış…
.

Beyler hayırlı konuşun hayırlı işler olsun, herkes bacağından asılır, koskoca devletler ,arasında ,parasını başka devletlere bırakan, ve sonrasında hüsrana uğrayan daha sonrasında sopa gösterip, kendi kardeşlerini ,satan, korkarak mecburi, bir şekilde ,savunmaya geçen, bir halk toplum ,var ise, bil ki," kutsal emanetlere" sahip çıkamazlar, korkarak iş yapılanda ,haksız yere gasp eden bir kişiyi de, Allah görmekte ve duymakta ,gereken her şeyi Allah a emanet ederseniz bilin ki Korkusuzlukla iman gücü gelir karşısında kimse duramaz, huzurlu yaşamınız olur…Gereken cezayı oracıkta verir….

Günün birinde Yaşlı bir kadın varmış…Bana da ninen  anlatırdı

Bir zamanlar eski  tarihte Allaha iman etmiş bir kadın çocuk yok ,koca yok ,akraba yok ,2 gözlü kerpiç ten  evi var zenginlerin çocuklarına bakarak geçimini sağlıyor ,kerpiç  evin yanına büyük bir ev yapılır inşa halinde büyük ev  birkaç hafta sonra evine döner evi yerinde yok….Feryatlar figan komşularına gider evim buradaydı ne oldu …Derler ki büyük ev yapılırken görüntüsünü bozduğu için yıktılar.. İmanlı kadın Allaha yönelir yarabbi ben bur da yoktum ama sen buradaydın  niye yıktırdın ben nerde kala cam ben hakkımı  bu dünyada almak istiyorum ahirete  bırakmam …Ve HERKESİN  gözü önünde ihtişam ev yerle bir olur ..Kadının İMANI daha çok artarak etrafındaki herkes imana gelir…

"Belki de Bir gün anlayacaksın kıymetimi ama o gün ben olmayacağım keşke yaşasaydı da ondan özür dileseydim diyeceksin .Ama ne yazık ki ben o gün orda olmayacağım Belki için cız edecek gözlerin beni arayacak ama ne yazık ki çok geç olacak o gün ben orda olmayacağım"(Hayatken yarına bırakmaz bu gün hesabını görü. )

Ne kadar doğru olduğunu büyüyünce anladım

Sizsiz olun   bu dünyada kimsenin hakkıyla gitmeyin ,sizden çıkmaz oluşuna bakmayın zamanı gelince neslinden çıkacağını da unutmayın…  Dursun efendi sende sabah erken gel biraz dağlarda sohbet ederiz…Emmi bizi de davet etmezsin, her şeyin zamanı var hele sen çay attırmamanı yap zamanı gelince de senle çıkarız dağlara….

Çoban sakli şifa

ÇOBANIN KAYIT EDİLMEMİŞ YAZILARI.. O ŞİMDİ DAĞDA

HA VARIM DE YADA SONSUZA KADAR SUS

Halkım ne der korkusuyla  kendini düşünmek değil amaç  halk vatan bayrak sancak  der….Sana her türlüsünü söylerler ,borç kalmadı, başka borçlar var der, zannederler ticaret pamuk helva, şu nu bu nu der dururlar ,çok eskiden de derlerdi ,şu an için anmazlar milyon dolar faiz veriler, kendilerine yakışanı güzel derler ,yırtık modayı seçerler ,kulak verirler siz yapmayın biz verelim derlerdi, ele alkışlarlar ,öpüp başa koyarlardı ,çünkü sana yakıştıramazlar ,hep kendileri haklı sananlar, diş dünyaya ses çıkaramazlar ,demezler ,karşı çıkamazlar ,ses çıkaramazlar bilirler kendileri nemalanırlar ortamdan ,kilometreden gelene dur demezler, mazlumlar ölür dur demezler, sana yardım edene ticaretine karışırlar, çünkü korkarlar ,yapmayın hiç demezler, işleri güçleri içten içe karıştırıp dururlar..

Kendi topraklarından korkanlar ,bana bir şey olur düşüncesiyle, yatırır diş bankalara, sudan bahaneyle diş dünya el koyu verir, servetine, Diş dünya borç almış gözükse de içerden alkışlanır ağız ucuyla ,sonradan birileri gelir, orada çıkarır bir kaos kardeş arasında, bahaneyle verir eski borç karşılığı savunma ,geri kalanı da yeni para gelmeye başladı mı veririz deseler de, Altan alta sopa gösterirler ,içerden sana da ,sen ne oluyor der dururlar ,çünkü alışmışlardır, köle olmaya….

Geçen gün alış verişe gittim  ,yoldan inerken, bir baktım ,park alanına ,çağırdım oradan üç beş köylüyü ,toplayı verdik ,yazdık bir tabela, iki ayaklı girmesi yasak, cezası dört ayaklı…sonradan savunurlar 3 ,5 ağacı, yaparlar ,iz bırakmak için akıtırlar suyu, yaparlar ağaçlara dövmeyi, bilmezler bir çınar dikmeyi. .

Bilirler diş dünya  nesilleri, yok olacağından korkanlar, Yaparlar kaos kargaşa, zannettik derler uzaklarda savunma yapıyoruz baha neyle deseler de halkını kandırır ,bir gün yok olacağını bilmezler…

Ömrünüz 5 yoksa 10 daha sonrası…siz arkadan daha çanı iblis yetiştiriyorsanız bilin ki her söğüdün altında çınar fidesini çağrıdır dirilişin sesi….Her yaşlı kenara çekilmez oğullarına bırakır meydanı, zamanı gelince oğul emir verir geç ordunun başına kâfidir gür sesi…Bunu da böyle biline…

Hain sadece vatan bayrak uğraşmaz nefsine yenik düşen, pembe dünyalarda kulaç atanlar denizde hep beni görsün diyenler ,gözler bende olsun diyenler, hep bunlar şan şöhretin getirdiği tehlikeli an ve zamanlardır..

Hep ödül  bekler, hiç yenilgiyi hazmedemez ,hep ben varım diyenlerden ,hiçbir şeyin bilmediği kanıtıdır ,işte onun için yerini korur, aslında hastadır ,hastalığını belli etmeyen yan tipler, karşı tarafı düşünmeden, insanlara zararı dokunmayan, aslının içinde sahte ürün yaparak hileli ürünlerle şan şöhreti yakalarım diyenler bu dünyada yapmış be biye alkış tutanlar, biten plak gibi başa alır konuşan yan tipler dIr...

Kişi ve kişilere kendisi de haram işlediğini bilmeden çoluk çocuklarına yediren kimseler bilsinler ki haram yediriyor ,veya kullanıyor , bazen de boykot edip yedirilmemeye çalışan gene yan tipler, bil ki çıkar için mücadele eden milyon yatırımları hiçe ve çöpe atmaktan, milli ekonomiye zarar vermekten ileri gidemezler, çünkü hain ise yoluna devam eder, okuyup araştırıp bilinçli şekilde ,kullanıcı, ve tüketici   bilgilenme, bilgiyle ,raf ömrüne ,markaya, yağ, katkı , ,E sine bakar, bakmaz, ve anlamaz, sütün pastörize edilmiş, ürünlerden bir meyvenin, bir sebzenin ,hazır gıdanın ömrü,30 günlük olduğunu anlar, anlamaz  uzun ömürlü oluşundan fayda gelmeyeceğini anlardı, üreticide farkına varır daha iyi kaliteli ürün çıkarır demez ,dedirtmezler, aynı yol devam eder gider..

Bu gün makyaj yapıp, parfüm sürüp, saçlarına  jöle, sprey sıkıp ,dışarı çıkman kime kim kanıtlaman ,sana faydası yok İse akşam eve gelip aynaya bakınca aynı yüz daha solgun ,bitkin görüyorsan ,sadece ne yediğine bak, işte o zaman belki anlarsın…Her an her saniye her hizmet ten beklenti, hüsrana uğrasa da ,gelecekteki  itirazların verdiğin itirazlar ÖNÇELİKLE HELAL hayır, sağlık getirecektir, , sana ve beklentine sağlık getirecektir…

Olmaz be dedirten sizlere bir şey söylesem beni taşlarsınız ,sağlığa dokunmayan ürünler yapmış, senin tavuk taşlığımı, döner mi ,kebap mı, ayrı ayrı yesen helal ,helal kazanç ,helal yemek, Birde şöyle düşün

ÇOBANIN İLK TERCÜBESİ

Anneme, ağaca çıkacağım yardım et der. Başkasının çıkardığı yerden inemezsin düşersin der di.

3 kilo kıyma 2 kilo tavuk taşlığı….Döner olur mu ,kebap olur mu…Kararı siz verin

Bir şehirde ,kasabada, tavuk taşlığı 5 kat fiyatı artmış ise….Ona göre döner kebap yiyin…

Bu hain yan tipler de sağlık terörü.

Hz .Muhammed (s.a.v)  Hilenin haram, kötü ve yanlış bir davranış olduğunu, dünyada ve ahirette sorumluluğa neden olduğunu bildirmiştir. Bu meyanda "Bizi aldatan bizden değildir ”der..

Hz Ali a.s  ye SESLENMİŞLER  ya Ali konuşuyorsun seni taşlıyorlar kaçsana .Hz Ali söylenir doğru konuşanı taşlarlar meyve veren ağacı da taşlarlar ona benzer  şimdi senin yanlışlarını da söylesem doğru yola itsem sen de taşlayacaksın…Söyle neymiş…SEN BİLİRSİN demeye kalmamış oda taşlamaya kalkmış….

Doğrular her zaman başkalarına göre doğrudur, sen doğrulukta başka yola gitmez isen inan doğru yoldan tek bildiğin yoldan ayrılmayacak ve gölgen de  aynı yoldan devam edecek…

Çoban saklı şifa.

ÇOBANIN KAYIT EDİLMEMİŞ YAZILARI.. O ŞİMDİ DAĞDA

CAHİLLİK YAŞAMIN VAR OLDUĞUNU ANLAMAMAK

SADECE KOL BACAK AZALARA AKLINLA BAK BELKİ ANLARSIN

Hayat karmakarışık derler  eğer düzeni göre bilseydi ,hayat akışını rahat görebilirdi, ama her kes hemen olsun şimdi olsun, demekten ileri  gidememektedir, çabuk bıkan ,sağlığına yaklaşmışken uzaklaşan, bir yaşantımız var ,oda acelecilik ,panik atak ,şu ana kadar yazabildiğim kadar yazdım hala ömür olasıya ,yaşamın sonuna kadar yaza çam, ben olmasam da benim birikintilerimi, yazacaklar ,Çünkü yazdıklarım anlayacak şekilde ,yazamadıklarım ,uçuk şekilde yazılacak işte o gün ..

Karma karışık dünyada karma karışık yazı diye bilirsiniz, demeyenler asrını yakalar ,ve sağlığına kavuşur, ama, ama yaşam devam ettikçe eko dünya bozuldukça dünya kendini yenilese de, senin kirlettiğin asra yetişmez sadece “yaratan Hızır Salih”  gönderir oda sana bağlıdır…Ama dünyadaki Gelecek tehlikeyi görür tedbirini alır..

“ Her şeyi anlatırken yavaş anlat ki anlaya bilsin Her şeyi anlatırken  hepsini anlatırsan yok edersin insan dayanamaz. Akılları erebildiği kadar anlatırsan ona yaşama öğrenme ve fırsatı verirsin”

Bitki ayrıştırma ile maden birleştirmede öyle enerjiler var ki anlayamazsınız milyon tesiste kursanız, bulamaz bulsanız da izin vermezler, savaş borsası gibi ,ilaç borsası yaşatmaz ara sıra bazı bölümler atsam da, sitede karma karışık yerlerde, birleştirmek belki 1 yılınızı alır ama 60 yılın yazılarıdır ,gene de 59 yıl önde olursunuz..

Siz zannediyor musunuz bu kadar, evreni keşfedenler ,hastalık sonuçlarını bulamadılar zannediyorsanız boşuna her şeyi çok iyi bilmekteler, sadece laf olsun torba dolsun misali bilim adamı bunu buldu şunu buldu der dururlar ,sadece adatılıyorsunuz, sadece bu zamanı keşfini yapanlar, gerçekleri bulsalar da, sizlere anlatmaz, bilgi vermezler, çünkü onlarda biliyor, bilimin sonsuz olduğunu ,her an ,her zaman saniyesi değişen dünyada, buldum buldum demeyecek kadar cahiliz ,yarından öteye gidilemeyen bilim asrını yaşamakta, ondan dolayı, yarına varılamaz, yarın var diye bilmek için asrın öncesini verilen şifreleri, sonrasını keşfetmek için okumak araştırmak lazım oda akıllı bilmek lazım…

Kağıt üzerinde hesaplar ,sonuçlara var bilir ,her asrı aynı zannedenler ,yaşam duvarına toslarlar ,bunları sezemeyenlerde, hala yaşamak için ,kaos kargaşa çıkarırlar, korkuyla esir olarak yaşa giderler ,toprakların kızdığı, suların asitleştiği, ormanların kuruduğu, soğuğu daha soğuk ,sıcağı daha sıcak yaşarken, işareti verse de, değişen çöllerin yeşerdiği günü ,Yaratan son işarete “Oku dense de” Hastalıklara şifa veren  doğayı anladıkları gün iman kervanına katıldıkları günde, gerçeği buldum diyecekler…

Son işaret son çağrıda olsa insanoğlu doyumsuzluğu iblis nefsine girmiş olduğundan ,tövbe kervanına katılmayanlar ,gel gerçek ebedi dünyaya kavuşamayacaklar ,bazıları daimi cehennemde, bazıları geçici cehennemde ,ama aslı olanlar “Kevser havuzunda” serinleyecekler…

"Göklerin ve yerin mülkü yalnız “Allah'ındır”. O diriltir ve öldürür.

Sizin için "Allah'tan" başka ne bir dost ne de bir yardımcı vardır"

“Dermanın saklanmış ise bilin ki şu an yaşantınızdandır”.

“Düşünen en inçe noktayı anlayacaktır”

"Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir. "

"Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir."

Çoban sakli şifa

ÇOBANIN KAYIT EDİLMEMİŞ YAZILARI.. O ŞİMDİ DAĞDA

Okumak dua bir ilaçtır..

Yaşamak kendine zarar vermeden ve stres etmeden

Bu gün gazetede bir haber okudum  ,güzel sonuç gen kimya kokmakta, duman sız sigara üretmişler, ama ÇOBAN 15 yıl önce daha öncesi de var,5 yıl yakında marka ve paten aldığı halde, hem duman hem de daha önce kullanılan zehirleri temizleyen sigara yapsa da inanın burada yaşıyorsak gerçekten konuşan adam satıyor, bunu bir kere daha anlamış oldum, bu nu okuyan biri birileri çıkarda yatırımcı el attı mı dünyada her kez sigarayı bırakır, ve de evde tütsü olarak kullanılsa bile, hem evdeki duman ve zehirli gazları yok ettiğini anlar ,ve de tüm haşereleri evden def eder, dedim ya hikaye yazmaz yazarsa destan yazar, Halep ordaysa arşın bur da deyimi ile bir örneğini incelemeye götürmeniz, her şeyi gerçek olarak ortaya koyacak ,sadece gaz motogofi ölçümü yeterli, ama şunu bilin ki doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar, buna da bir kup takarlar…

Oda içinde yapılan tütsü inanın tüm kansere maddeleri yok etmekte sadece inceleyin inceletin, bakın o zaman ne demek istediğimi anlayacak yaşa gelir siniz..

Hatta daha da ileri gideyim bir bitki daha koyarsam inanın esrar, vd. Zehirli bağımlı maddelerden kurtulurlar….Sadece tütsü  ve bu hu

Başka milletler ise hasta odalarını biberiye, kekik, yavşan, günlük ile tütsüleyerek dezenfekte etmişlerdir. Resulullah (s.a.v.) Efendimizin “Evlerinizi kekik ve yavşan otu ile tütsüleyiniz

Her kes bir şey olma peşinde, veya daha sonra bir şeyleri getirme peşinde, bazıları da umut peşinde ,Bunların hepsini vermiş olan” yaratan”, hala birileri birilerine kuyu kazmakla uğraşır,

Yaşamak istiyorsan doğaya bırak seni tedavi eder, dağlarda doğanın sanatoryum bol oksijen yabanı meyveler, Böğürtlen, ardıç sadece iki bitkinin içindekiler daha gerisi doğada yüzlerce bitki, çıkan sonucu hesaplayın,  doğal koruyucu  asitler, yar c vidamınım  yağ yakan her şey var şeker, glukoz, fruktoz, sakaroz, pektin, ham selüloz, protein, prolin, ham yağ, askorbik asit, kül, toplam fenolik antosiyanin, mineral analizleri yapılmıştır.

fenolik bileşikler, organik asitler, terpen, acı madde, tanen, reçine, pektin, pentasone, inosit, karınca asidi, asedik asit, kalsiyum, potasyum, C vitamini, üzüm şekeri, organik asid, uçucu yağ, glikoz, sakaroz, adlarını koymuşlar ,doğada ne ararsan var, şifa nimet ve hikmetleri az çok anlamak…..

Bunu insanoğlu isimlerini koydu ,bulmadı saken dünya kurulduğun dan beri var, var olanı keşfetti ,keşfin içinde daha bilinmeyen isimsiz elementler ,ya onlar.. ya onlardan sonra onlar ,gözle görünmeyecek kadar, isimsizler…

Bir pırtıdan ,yaratıldın, gözle göremediğin, soluduğun ,nefesin ,okuyarak duan ,nefsin ,helal ,haram ,şükür ,bunlarla aldığın, gözle göremediğin, hastalık ,şifan olabilir..

Ama insan oğlunun güzelim yerlere yapılmış sanatoryumları şimdi baykuşlar yuva yapmış, sadece el değiştirip  sanatoryum hotel şekline geçmesi milyon dolar hasta gelir.. Her şey hazır ama……boş….  Avrupa dünyadan bir arayış yaptın mı ne demek istediğimi anlarsınız….

Her denetimsiz ürümler ,reklama doymayan, bir türlü inmeyen istem her iki tarafında kazanç dünyasında oluşumu bilin onları taverna bekler sizleri açıl kapısı ,yağ ,ve masajla sürülen ,her türlü sıvı ,gerçek ise şifa ,sahte ise ,maddenin en afif olduğu hücre derilerinden geçerek diğer hastalıklarınızı tetikleyecek, ve içilen her denetimsiz ürünlerde, bilin ki sindirim sistemlerinden, kana karışarak ,damarlarda sünger vazifesi görerek ,sıkıntılı günler yaşarsınız ,doğa size her şifayı göndermiş, yenile bilen her besin ,kimileri temizleyici kimisi de besleyici, yıllarca bunun  üzerimde çalıştım, ama ben önce insan sağlığı derim…Para her zaman kazanılır, ama gel dünya bir keredir dönüşü yok tur…

“Bizlerde ödüle nöbetle gerek yok, hele paraya hiç ihtiyaç yok.. Şan şöhret bir yana, dağlarda yamalı pantolon çok, Kokuya gerek yok has Yörük süt kokusu yeter artar, bile, koyunlar, keçiler arkadan, akşam olunca da ,senin önünden koşar, o ada evleri ,suyu, yemi var olduğunu bilir, Aynalara da gerek yok, 5 yıldızlı restoranda hiç gerek yok, masada muma da yemek, sadece doğadaki yıldızlar çok bile”

HACAMAT  zaman gelmiş tır.

Her mevsim döngüsünde

5 bin yıl önceye ait en eski tıbbi bilgileri içeren Eber papiruslarında bahsedilen hacamat, yüzyıllar boyunca kültür ve din farkı olmadan bütün insanlığa bir rahmet gibi gönderilmiş çok basit, çok etkili, çok pratik bir uygulamadır. Modern tıbbın babası Hipokrat bile bu tedaviyi anlatmıştır. Tedavinin Müslümanlar içinse ayrı bir yeri vardır.

 Peygamber Efendimiz (sav) bu olayı hadisi şerifinde şöyle buyurur: “Miraç’tan inerken hangi melek cemaatine rastlasam, ‘Ey Muhammed! Ümmetine hacamat olmalarını emret!’ dediler.” buyurmaktadır.

Hacamat ayları O ayın 17 den gel ayın 21 rine kadar Doğum ayıdır,

Ateş      17 -21   Mart ,     Temmuz   ,Kasım,

Toprak  17-21    Nisan  ,  Ağustos ,   Aralık

Hava     17-21    Mayıs,    Eylül ,       Ocak

Su         17 -21   Haziran,  Ekim ,      Şubat

4 Temel Mizaç Tip vardır DNA

AYIN 17 / 21 ARASI    Perhiz

HAVA  Demevi Kan:  Mizaç:    Kan Bu kişilerde kan hıltı baskındır                  .

ATEŞ Safravi           :  Mizaç:    Safra  hıltı baskındır.

SU  Balgami            :   Mizaç:   Akciğer Balgam hıltı baskındır              .

TOPRAK  Sevdavi   :   Mizaç:  Karaciğer Sevda hıltı baskındır

Hıltı annamı ( sıvı )

ALYUVARLAR: Sayı olarak daha fazladır ve hayat için gerekli oksijeni sağlarlar.

AKYUVARLAR :İnsanın organizmasını dış etkilere karşı savunurlar.

TROMBOSİTLER: Pıhtılaşmayı sağlar.

Bir anda sıcaktan soğuğa geçişte, hava türbülans hava akımına maruz kalıp tekrar sıcağa dönüşlerde alerjiye maruz kalabilirsiniz kızarıklar, kaşıntı, yeme içmenize dikkat edilmesi, kanı pıhtılaştırmadan kaçınmak ,mevsimlere göre sebze yemekleri tüketmek, sındırdım sistemleri çalıştıracak ,meyveler ,ekşimsi meyveleri tercih edin…Diyetisyen ve aile hekimlerinize danışın.

KAN HASTALIKLARI:

1.Kan hücrelerinin veya hemoglobin 'in ilikteki üretimlerinde bozulma.

2.Kan hücrelerinin yıkımlarının hızlanması.

3.Kan hücrelerinin işlevlerinin bozulması.

4.Kanın pıhtılaşmasının bozulması.

5.Kanın damar içinde gereksiz yere pıhtılaşması.

6.Kanın üreten ilik hücrelerinin ve lenf bezi hücrelerinin kanserleşmeleri,

ÖNCELİKLE  HASTALIKLARDAN KORUNMA

Hastalıklardan korunmak için en başta yapılması gereken helal ve haramlara dikkat etmektir .Haram, insanın vücuduna ve ruhuna zararlı şeylerdir, helal ise insanın sağlığına ve ruhuna faydalı şeylerdir.

Aslında vücudumuzun bağışıklık sistemini koruyarak tüm hastalıkların önüne geçebiliriz. Vücut, neyi nasıl düzeltmesi gerektiğini bilecek kabiliyette yaratılmıştır.

Bildiğiniz gibi insan vücudu mükemmel bir yapıda ve özellikte

İnsanoğlunun en önemli görevlerinden biri de bu mükemmel yapıyı korumak ve yaratılışa uygun çalışmasını sağlamaktır.

Çünkü  o zaman bağışıklık sistemi canlanmaya başlıyor .Bağışıklık sistemi canlandı-ğında kimseye ihtiyaç kalmadan  iyileşme başlıyor, süreç kendi kendine işliyor

Alınacak bazı basit önlemlerle hastalıklardan korunmak mümkündür. Bu önlemler, soğuk algınlığının ve gribin yaygın olduğu soğuk kış ve kılıma sıçak aylarda ateşli hallere dikkat edin…Eko değişim dünyada aylarında daha önemli hale gelmektedir. Devamını hastalık dan korunmada okuyun

Tüm hastalığın başlangıcı, Kan ,beslenme, ve sındırdım  ,bunlar düzen var ise hasta değilsiniz, her şey yolunda …

Çoban saklı şıfa..

Çobanın Kayıt edilmemiş  yazıları

Öğren bu gün nü ,yarının yarınların olmayacağını her bir kırdığın,

senin can dostun olduğunu hiç mi hiç aklından çıkarma

Yoğun sıcak bazen farkına olmasanız da  tehlike biraz daha yaklaşmakta kıyı şeritlerin daha dikkatli ormanlarda ise ağaçların nemle birleşmesiyle, doğa  kendini içindeki belirli asitleri salmakta, çıkan yoğun aitler, bazı ağaçlarda bir arabayı çalıştıracak ,bir su motoru çalıştıracak güçte olup, çıkan ufacık bir cam kırığı, ufacık bir ile çatal bile ,metal enerji toplayarak ,o anki bir soğuk sıcaktan çıkan rüzgar ateşi farlıya çak şekilde ,ateşi körükleyebilir, belki anlayamazsınız ,benim anlatmanla, ama anlayanlar, biraz bilimsen okuyarak bilimse anlatmaları, bir çobanın yaşayan ihtiyar tecrübesinden aydınlatmak, sizlere düşen ,kamplarınızda çam ,poşet ,mangal ,çatal bıçak ,vd. yansıtıcı ,iletken ,daha dikkatli kullanmanız ,evinizde zannederek, yaşam, eğlenmeniz, orada tekrar gelecek olduğunuzu düşünüp, yaşam enerjinizi kaybetmeyin…

“Dağlarda, orman içlerinde keçi, ve koyunlara yasak koymayın onlar ormanların kurtarıcısı”

Erozyon, sel  afetler ,yapanda yaptıranda sebebiyet taşıyan biz insanoğlu.. “Yaratan” gelecek daha tehlikeyi, doğa yaşamayı koruyor, Sadece sizler, bizler yokuz, sonradan ,hep sağlık arar oluruz…Bazen de sağlık aramak için öneriler duyarak şifa arasanız da ,para hırsına kapılan daha çok daha çok kazanmak isteyen ,kariyerleri le insan oğlun kandıran ,nefsine yenik düşmüş kişi ve kişiler ,onlarında az zaman kaldıklarını hatırlamak isterim..

İzler Torosları aşmış, nemin murat dağlara ,içlere kadar gelişi, gelecekte daha çok afetlere ulaşılması zannetmeyiniz dün sizler, insanoğlu kadar ve diğer canlılar kadar yaşamakta ,yaratan gelecek asırlara taşlarını koymakta sadece sizler, biraz daha tevekkülle yaşamanız ,bilin ki sizlere verilen yaşama şansı ,bu gün en geç senin bırakacağın izler kadar ,geride bıraktığın iz senin erdemliğinle düzelecektir…

Yoksa sen sonun başlangıcısın, yarın kim bilir, olmayabilir…Ağustos sıcakları geceleri soğuk geçse de, sabahları çok sıcak ,ve erkenden çok soğukları yaşayacağınız ,geride bıraktığınız eko dengesizliğidir ,bıraktığınız izlerdir…Girdiğimiz aylar tohum bırakılan aylardır, bunları koruyamazsak gelecek yıl ,ve asırlar, bu bitkiler yerine çölden farksız olacağını unutmayın…Bir dağlarda yaşayan çobandan ,benim alanım yaşam var ya sizdeki yaşam alanınız….

Dağlarda toplanan bitkiler, bırakın makası oraklarla yok ediliyor ,ağaçlar ,motor kesim makineleriyle, yok edilmekte, böyle olduğu halde bile gerçek yağ yapanlardan alınan yağlar o yetmezmiş gibi insanoğlunu hastalıklar açmak tan geri kalmıyorlar, sahte ürün yapmaktan ,kendilerini alıkoymuyorlar, bilselerdi o yağ akrabası kullandığını hasta yatakta görmezdi neslini… 

Şimdi bil ki bir markan gelecekte asıl kullanmadığından şimdiki hayatını yaşarsın ,ya sonra bıraktığın maneviyat hasar…Hiç aklına getirmedin, şimdi rahat olabilirsin, hatta inanmayabilirsin de, ya şüphe etiğin an geç olmuş olabilir….

Örnek olarak şunu bilmeleri bilmeniz, on çelikle tanımak ,Bir ardıç tan çıkan yağ ,üreticiden kğ olarak alınan, ve sonradan cc ye bölüp orada başlayan haksız kazanç, ve sonrası 350 tl alınan ve kariyerleriyle 1500 tl satılan, kendilerini uzaman  sananlar, ve hala bitki ve erdemdik bitkileri son 500 yıldan beri yeni bitki örtülerini bulamayan, insan oğlu neyin peşinde olduğunu anlamak bilmek le ufak araştırmayla, her şey daha iyi anlaşılır, gene insan oğlu ikinci oyunu oynar, kğ aldığı ürünü ,içine 4 kğ Ayçiçek ,bazen de ,pamuk ,bazen de kin nevi yağlar katarak, ürünü 1.750 tlye oradan da 25 cc bölerek haksız kazanç ve sağlık bozucu ürünler satılı yorsa, siz hala vücudunuz dan ,nasıl temiz havaya bırakacaksınız. .

Bazen de gerçekten pahalıya mal olan kekik yağda 1 kğ 1200 tl leye mal olan yağın içine bazen 5 katı bazen de 6 katı katkı koyarak, grafik muhasebelerinde çıkarıp 6000 gr 25 gr bölüp,240 adetle 360 adet çıkartarak bunları da  10 tl bazen de yemin billah edip 15,20 tl satanlar ,arasında ne ,ne kadar sağlığınızı bulacaksınız…Sizlere şimdiden gelecek hastalıklara geçmiş olsun…Elimden sadece bu gelir ,zihniyet değişmez ise bilin ki sağlığı aramak daha da zorlaşacak…

İki kişi arasında samımı konuşmalarında geçen sohbette.. Nasılsın şaban abi.. İyiyim çoban…Hala kekik işiyle uğraşıyor musun …Bıraktım şimdi kozmetik yapıyorum.. Desene işi büyüttün…Aynen öyle oldu….Bana kekik yağı lazım ama aslı sen bu işi yapıyordun bir çalışma sonu bir ürün yapılacak ama güvenemiyorum ,söylesen ,söylesen söylersin nerde bulabilir senden nasıl alırım….Toptan satma işini bıraktım çıkan yağları dan  ben kullanıyorum ,ama gene sana veremem…neden…

Gerçek satmaya çalıştım kimse almadı hakkını vermedi ,bende başka samımı olduğum yağcıyı aradım ,durumu anlattım bana verdiği cevap şu ,aslı olarak satamazsın ,her kes gibi çoğaltarak satarsın ,çünkü piyasa bunu istiyor, der bende aynısını yaptım şimdi fabrikam var, sen aynen devam edersen çobanlıktan öteye gidemezsin çoban…..

”Rabbim affet samimi olduğum bu kulunun  ürününe sahte karıştırmayan ,katmayan yağcının ürününe “gıyabında” bazı insanlara gerçek yağı nerden buluruz çoban dediklerinde “tek sahte olmayan yağ varsa şunda var” Dediğim kullarına sözü kelimeyi affet “Allah’ım” Bilmiyordum şeytanın nefsine katılmış…

Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya da, afyon da bir çok fabrikaları gezdim, Ayçiçek, pamuk ,çoğaltıcı yağların işi ney dedim….Kendi kendime çoban işi ne olacak arz talep memnun ise gerisi boş..

Gel de şaşma bu ”ruhsatı bakanlık” nasıl verirler.. Ne amaçla ,neden ,mesleki aşkları yok mu ,yoksa ,kocmar mı her şeye kafa sallayan orada işleri ney…Çoban gel sen buralardan ikile, daha yaşın küçük ,bu işleri anlamazsın ,sana kekik ihtiyacın mı var şuradan kara imdik yap, işi biliyorsun, şu tepelere git karvekanı, yüksek kekikler var sen topla getir ,ihtiyacın kadar çıkar kullan…

Tam tamına 20 çeşit kekik var sadece kekik için 12 senem geçti…

Gelin kekik yağ yapımın başına dönelim. Kekik 1 tl den başlar 12 tl ye kadar maliyeti içinde kekik toplama başlar,100 kg kekikten 1 kg yağ elde edilir, % 1 bazı kekikler de % 1,8 ve 100 kg kekikten de ede edilen su miktarı 300 kg dır….Bu raya kadar anlaşılmış mıdır…Çıkan yağ katı yağdır koyudur….

Birde uçucu yağ latif halı masaj ve keskin kokulu haline bakalım iyi bir kokulu ürün yapacaksak ,çıkan suyu da  premix  ilaç dezenfekte yapacaksak burayı dikkatle okuyun…Bir önce ki yağın kekik  suyun dan 10 kazana tekrar atarak ,içine bir önceki yağdan 2 kilo atarsak, bunu tekrar distile edilirse su bitesiye kadar 1.2/ 1.5 civarında sert kokulu kekik yağı alınır…Suyu da yağla homojen olarak elde edilir, çıkan su artık ilaç olmuş tüm canlılarda dezenfekte  ilaç elde edilir ve edilmiş olur…Buradaki maliyet hesabı sis hesaplayın…Bu tamamen yapılacak işe göre HELALDİR…İstenirse çok üstün basınçla buhar vererek sonradan soğutulup ,tekrar buharlaştırarak suyu distile eder, çok kaliteli hijyenik yağ ve su elde edilir…

Şimdide öbür tarafına bakalım…Tırnağı ile kafayı kaşıdı, duvarlara baktı, düşündü taşındı çıkış yolu bulamadı ,baktı ki arz talep var, elini ovuşturarak ,nefsine yenik düşerek, yukardaki muhasebeyi daha aşağılara imalat etmeye ve  satarken daha yukarlara satmak için ,kolları sıvarken ,kimse görmez kimse bilmez hayallere ,girerek ,piyasada 1 tl ye başlayan 15 tl ye kadar çoğaltıcı yağlarla normal yağ  kin nevi  yağ hesaplarıyla ,el vicdan hesabı yaparak BASTI HARAMI….Arz taleple kaşıdı göbeğini…Şimdi yap hesabı … Bitti mi daha biter mi aldı kekik suyunu ver coşkuyu dedi bastı ter kozu şebeke suyunu…

Bunlar kendi memleketinde yetişen ürünlerin yağlarını yapmazlar ne olduğu belirsiz ,ne oldum delisi olup yağ ithal ederler ,sen var git işine…Desene “Allaha” kaldı işimiz…Bunu bile…

Sadece bunlar mı dünya fırsatlar ülkesi derler asla Türkiye fırsatlar ülkesi ,Cennet gibi vatanımı diş güçler, her yolu deneyerek ,içerdeki para kazandık derseler de kendi halkını yok etmekte bazıları da maske takarak senin nefsin le oynayarak ,kandırılmakla, kandırmakla kalmıyorsun, çünkü sen haram yemekle ömrünün ne kadar uzadığını ne kadar uzatacağını düşünmektesin, düşünsen de mazlumları “Allaha” daha çok yakınlaştırdığını ,anlamayacak kör ve sağırsın, sadece eksperlikle bu kadar şifayı önermek arasında cebindeki  ilacı ne yazdırırsın  hesabını da yapmanı öneririm..

Onu da geçelim ,bir seyahat gezimde yolda doğayı seyrederken ,sıcağın artışı içerdeki kılıma nın  çalışmasıyla, araba hareket halın de nem artışı ile basıncın artışı hatsa faya  gelişi önde oturan bir bayan ,muavine seslenir yanına çağırarak ,dudak hareketlerini az okumakla, işaret el hareketiyle ,muavinden baş ağrısı ilacı ister ,muavin hizmet anlayışıyla yardımcı olur ,elindeki ilacın ne olduğunu bilmeden, muavin yolcusuna verir, hemen arkadaki ,bana da ,bir arkadaki bana da ver deseler de, ilk yardım gibi şifa yerine ölüm dağıtmak ta olduğunu bilmez ..

Biraz zaman geçince muavin arka koltuklara oturarak ,muhabbet açarım, siz daha önce sağlıkçımındınız….Yok…Peki sağlıkçı gibi az önce ilaç dağıttınız ,kutu içini okudunuz mu.. Yok…

Getirin dirlikte okuyalım.. Olur bende merak ettim…Buyur beyefendi….Ben çok okudum buyurun siz okuyun…Okudun mu okudum, gerçekten hata etmişim, ya alerjisi, ya hamileyse ,ya sindirim bozukluğu, birde ne yazmışlar kendileri bile bilmiyor, ağrı kesici şu bir ( ……) Maddeyi yazmışlar bilenmeyen hala araştırılan ağrı kesiciyi, açıklayamıyorlar ibaresi yazmışlar…Peki bu ne abi…Bu mu doğada çok göz alabildiğine(…..)  sen okumuyor hatırlatarak okuyorsun, görmüyor, vücudu susuz bırakıyorsun, az önce servis yaptın o bayan kahve  içti, arkadaki de meyve suyu, vücutları  ph yükselttin, ve yükselttiler ,istedikleri zaman içselerdi bunlar yaşanmayacaktı, yerine üç bardak su içselerdi ,koltukaltlarını soğutsalardı bunları yaşamayacaklardı…Ağrıları da olmayacak huzurlu seyahat edeceklerdi…

Sana geçmiş olsun seyahat bitesiye kadar, dua et ve yanlışlıklarına karşıda dua af dile “yaratandan” bilmiyordum, sendende “Allah razı olsun” beni dinledin, ve hürmetle dinledin….Hala ısrar ederlerse… yok de.. Halalll…yolda 112 en yakın ambulansı çağır ve öner.. Ve bol su, az bir mola, dolabında bir limon taşı sık içir gerekirse kabuğu ile ufak bir parça yedir, nem anında doğal hava sala kısa bir müddet sonra her şey yoluna girecek…Abi adınız…Çoban sadece çoban….

Çoban saklı şifa

ÇOBAN KAYIT EDİLMEMİŞ YAZILARI.

"Kışkırtma, ve benlik ne nereye kadar sadece zamana kadar ya sonrası"

Dünyada “Allah ,Tanrı” herkesi eşit yarattı, kimse kimseden üstün değildir, sadece herkesin kimseye zarar vermememesin için dağılmaması için bir öncü lider vererek, görev paylaşımı için vazifeler kıldı, Örnek olarak ta hayat yaşamında canlı örneklerin içinde arı kolonisi arı kovanlarını az incelemesi kâfi geleceğini gösterse de insanoğluna yaşamlarında nefsi  yenilenler maske takmış insan görünümünde, şeytanlarla, sosyalizm sosyal, eşitlik denilen ve diyenler, ”Allah’ın dediği yoldan yürüseler de ,yürümeseler de içlerinde inanma ruhları olsa da olmasa da ,o yolda yürütme geçenler maskeli şeytanlarla emperyalizm zenginler lobisiyle güçlerle kol kola  gezerek, tabanına maskeyle kamuflaj edenler ,hiç yok yere kendi halkıymış gibi gözüken bir avuç kişi ve kişiler ,bir gün, bir an, bir zaman ,içinde kendi halkını yok edenler ,kendi aslı toplumunu yok olacağını bilse de, kendisi içinde halkıda yoktur…

Çünkü o sadece kendi çıkarlarıyla sadece parayı ve para gücünü düşünmektedir…Paranın geçerli olmadığı an ..Kendi kendini yok ettiği anı olacağını hiç hesaba katmamıştır..

Çünkü kovan kraliçelerle dolmuş ben, ben  kraliçe olancam deseler de, içeri erkek arılarla, dolarak ,kimse bal, yapamayacağını anlayan arılar ,dağılma kolonileri yok olmaya yüz tutmuş olup, bazen de kovanda ikinci oğul genç olduğundan yaşlı arı kraliçeye söyler, ya terk et ,yada savaş benle ,yaşlı kraliçe, yeni yurt aramakta olup bazen ağaç kovuğu bazen de, yeni bir kovan bularak, yeni sağlıklı kovanda yapmaya kalkıştığı an bu seferde ,kovanla ilişkisi olmayan aç ,doyumsuz ,diş güçler, sağlık bozacak ürünler verdikçe kovanları da hasta düşürerek, nesil, ve nesilleri ni yok ettikleri gibi arı kolonisini de yok etmeye devam etseler de kendi geleceğini de yok ederek, dünyanın da yaşanmaz olduğunu düşünen kişi ve kişiler..

Şunu iyi düşünsün ki  4 ,5 milyar yıldan beri var olan , “yaratan güç sonsuz elementlerle” ,sizin sadece 10 bin yıl yaşamınızda, şu zamana geldiğinizi, her geçen gün yeni bir teknolojiyle ,ve aklınızdan geçen her teknolojiyi yaparken ,Geçmiş 4, milyar 490bin yılı sadece düşünün..

Ne neler oldu,124.000 peygamber, ikazlar gönderse de, 4 kitap aslı, son kitabi ve son Peygamberi gönderdi ikazlarıyla, sonrası ikaz olmayan işaretler verse de sizler nereye gitmeye gitme yolunda hazırlık yapmaktasınız…

Benim Vakit doldu dolmak üzere, sen dünya için ne yaptın.. Sen haksız yere ,insanları bir birine düşürdün, halkını kıydın, ticarin için arkadaşını  kandırdın ,kandırarak, arısını çaldın ,ondan gelecek ,balla şifasını çaldın ,sen arkadaşının kandırdın, ahırına hayvan bağladın ,ahırın doldu taştı, ettin den, sütünden yedin, kazandın ,aileni ,halkını  Haramla doyurdun, kendi alacağın için başkasına aracı olarak arkadaşını dolandırttın  yaşantında geçerken hayatında, bunları hesaba katmadın ,arkadaşına halkına şunu ,bunu yapmacam dedin, hakkını yedin, bir gün postanede para çekmek için sıra kavgasına girdin benlikle geldim ,diye kırdın kalpleri, sor kendine, gel dünyada gel sen önde ol diye, ikram yarışa girsen de, bil ki, bu dünyada kalp kırmaya gerek yokmuş desen de ,bil ki kendi bacağından asılacaksın..

Sadece bu mu yok sen devletin arabasıyla istediğin, her şeyi kendi çıkarlarına çalıştırdın, o kalemin, dosyanın ,masa başında her oyunluların hesabı dakikası ,zamanı, rüşvet, sıra hak yeme, halkın parasıyla silah ,güç, haksızlık ,çıkar düşünceler ,ve ortak olanlar, ve bunları rüşvet yiyerek ,başkalarının, hesapları kendi dönemim başkan, başkanlarının doğruluk çizgisine yanaşmayarak başkalarının şeytan maskelerine kapıldın, hep sorulacağını zaman içinde neler olacağını hesapladın mı…Hesaplamadıysan şimdi tam zamanı…Belki yarından sonrası hiç olmaya bilir…

Bu gün halkı için bir şeyler yapıyor ise ,sana düşen tek şey beğenmek ve o plana katkılar, şöylede, böylede olmasını önermek, itirazlar bil ki hep kışkırtma olmaktan öteye hiç gitmeyeceğini bilmekle, diş güçlere, boyun eğmekten öte gidilmeyeceğini bilmek..

“Bu gün bir iş yaptırırsan dene bak işler istediğin gibi olacak”…Şurayı da burayı da yap demen bil ki işler olmayacağını bilmen,… Sadece çok yoruldun gel biraz dinle ,gel şu ikramdan yararlan yaparsın daha vakit var demen bil ki o işin daha çabuk bitmesini sağlar…

“Bu bir hastalıktır kışkırtma insan oğlunun nefsi hep “ben” olmak nereye kadar.”

“Bu gün bir yıldız daha kaydı yarın her an bende veya sende insanoğlunu yaratana

inananlar etsin”

Çoban sadece  çoban

ÇOBANIN KAYIT EDİLMİŞ NOTLARI

“ Yaratanın vermiş olduğu İçindeki gücü anlayabilseydin her şeyin yolunda olduğunu anlardın ”

 Her türlü değeri çalarak

Bunlar savaş kan ölüm üzerinden bahis bile oynatır

 DÜNYA SAVAŞI DEĞİL ŞİRKETLER SAVAŞI (MAŞA ) TERÖR

Şirketlerin bir yedek parçası Terör.. Amacından fikirlerinden çıkmış (Kamuflaj geçmiş Şirket hali terör ),çünkü küresel dünya savaşının şirketlerin bir yedek parçası komutlar, çalışma şekilleri verirler görevleri kaos ve ölüm ,Korkutma sadece 10 bini geçmeyen bir güç Avrupa Asya yı korkutur…Bunlara bir bağış yaparlar sonradan ne olacaklarını bilmeden manuel olarak ölürler ve ölüm kusarlar…Ölmeden 7 saniye düşünse aklı başına gelir ama ona fırsat vermezler .Bir enerji hapıyla işi bitirirler…(Otopside beyin okumada anlaşılır.).

Çünkü dünya değişimde dünya ekonomisi batış noktasında acaba bu dünyada yer hakimiyet alır düşünceye sahipler.. (Kendi halklarını düşünerek yapmakta, pek inanmam ama bir ihtimal Bunlar kendi insanını da yok ederler....) Neden dersenizAllah korkusu olmayan şeytan maskeli şeytanlar insan ırkı akıllarına gelmez…

Dünya ekonomisi batarken ,İlk yapacakları nerden başlamışlarsa oradan başlayarak yola çıkarlar,

Çünkü dünya keşfinden bu yana şirketler kısaca ganimet için  ve haçlı seferi gibi ülkeleri sömürgeleştirdiler köle yaptılar zamanla asırlar geçti savaşlarla insan ırkını yok etmeye başladılar oyunları ters gidince 100 yıl zaman dilimlerine böldüler kum saatleri bitmek üzeriyken kendi halkını yerinde tutabilmek için veya uyutmak için kendinden olmayanları yok veya ülke parçalamayı tercih ederken ekonomilerini bir yüz yıl daha dünyadan zaman payı almak için sadece hayatta kala bilmek için kendilerini üstün ırk sayarak kendilerinin den olmayanları hiç sayarak ölüm kusarak araç ve aracı kullanarak planları tutar düşünceyle oyunlar oynayarak kazanmak isterken keser döndü sap döndü misal ı kendi ocaklarında ekonomi çöküşünü izlemek onlara ne vereceğini kısa zamanda  anlayacaklar kendi halkı kendi kendini yeme başlayınca var güçleriyle saldıracak ve sonları olacak .Rabbim görecek ve duyacak kazdıkları çukurlarda kendilerini görecekler …. bu tarih boyunca oldu sadece bu zamana ait değil bu insan ırkının doyumsuz yaşamı insan  ırkı sadece yok edici ırkından çıkamamıştır….

Bu sadece orta doğu değil küresel oyun bu virüsler çok çabuk yayılır yeni sahneler ararlar  bazen Afrika bazen doğu Asya  Çin denizleri hep yeni sahneleri  ararlar çünkü bunlar yok edicidir . Dünya sorunu bitmedi.. Bunların borsaları ölüm üzerine kurulmuş ekonomi…yok edici ırkından gelmeler …Su uyur düşman uyumaz akıldan çıkarmamalı….

Tek kurtuluş Dik durmak, Birlik beraberlik :  Bir hayalin var ve onu koruman gerek. İnsanlar bir şeyi yapamayacağında sana da yapamayacağını söylerler.  Sakın hata yapmaktan korkma ,Her zaman ,kazanamazsın, fakat yenilgilerin ,baskılar ,kaos, kararlarını değiştiremezsin. Eğer başkalarının yaşaması için bir şeyler yapmıyorsan, vaktini boşa harcıyorsun .Pes etmek için ağlama devam etmek için ağla . Zaten acı çektin, çekiyor sun  zaten yıprandı. Bunun karşılığını al. Çünkü bu bayrak senin bu vatan senin .Eğer senin için neyin değerli olduğunu  biliyorsan git ve onu koru ,  Bu bizim ışığımızdır ,atalarımızın yoludur, bizi korkutan karanlığımız değildir, Derine inmelisin ve kendine sormalısın ,Kim olmak istiyorsun ,Sen neyin  mutlu ettiğini kendinde bulmalısın ,Diğer insanların kulağına derince (şeytan üflemesi ) gelmesinin bir önemi yok. Bir tercih yap, sadece karar ver. Ya Dostun için ailen için ,önderin ,önderlerin ,askerin ,polisin, millet vatan bayrak için. Savun gerekirse şehit ol Sen atalarının kanını taşımaktasın ,Pes etmek Bunu korkaklar yapar ve sen korkak değilsin .Sen ondan daha iyisin. Her gün yeni bir gün .Her an yeni bir an .Öyleyse onlar kim olduğunu göster. Gelecekleri var ise görecekleri çok şey var.. Sadece öfkeye girme sabır ederek ” rabbim” saat zamanı verecektir. .İnsanlara oyun yapanın kendi oyunlarına düşürür..

Yaş 60 Yaşadığımız kadar yaşadık. Bu yaşa kadar hep Kavşaklar ,engeller ,kaos içinde geçti, ama gelecekte neslime bahar rüzgarı estireceksem Yaşlı KURT ÇOBANLAR ÇOK daha biz ölmedik.. Toprağım için kan verilecekse seve seve gelecek neslim kanla burunmuş sancağımı ayakta tutar ,neslimin bu vatanı bayrağı sonsuza kadar boyun eğmeden dik duracağını… bilirim..

(Çünkü sınırlar korkular gibidir korku varsa cesaret vardır cesaret var ise zafer vardır ..sıklıkla sadece gördüğün korku bir ilizyon dur)

Yalnızlara hediyesi seçilmişlere  Her Yüz yılda gelen yalnız düşünenler halkından aldığı güçle yeni  hedeflere , yeni  yollara  . Her  şeyi Gören ve duyan  “ RABBİM”

Şeytanlardan sakınır  “ Beni yaratan RABBİME  ”   sığınırım .

Çoban saklı şifa

VATAN NI TANIMAK İSTERSEN.. ADRES AÇIK HER YÖNE BİLET VAR.

Hz. Ali (a.s.) münafıklar hakkında buyurdu ki: “Onlar saptırıcı sapıklar ve hata işleyip insanı hataya sevk edenlerdir. Renkten renge giren, her türlü entrikayı çeviren, her yoldan sizi kasteden, her gözetleme yerinde sizi gözetleyenlerdir. Kalpleri hasta, zahirleri ise temizdir. Sinsi sinsi yürür, görünmeden gizlice hareket ederler”

Hakikaten bazıları akıllarını nereye sıkıştırıyor ..80 milyonlu HALK GÜZÜL GÜZELyaşarken.. Tabi bazıları rant için kaos çıkarır o kışı masada havyar yer ,bazı kişileri maşa ile bir oya bir buyana çevirir.. Yaşarken biraz kalkın ,Anadolu yu gezin sizin hayal ettikleriniz bu Anadolu topraklarında yok dedik ya, sadece bazılarına yağ bal sürüyorsunuz bu ne telaş… Senin gidişin doğru olduktan sonra Her kapıya git kapıyı cal bak seni baş tacıyaparlar, Bir Avrupa’yı (gezin) diyorsunuz ya evrensel ,kültürlü diyorsunuz ya birde orada kapı çalın ne oluyor…

Bu güzel Vatanda siz vatandaş değil misiniz…Bu ne çabanız.. Ben Alevi değilim ama dergahları bir  alevi kardeşten daha iyi bilirim (Abdal Musa ,Uçarsu yu bilir misiniz, Uluborluk (bolluk) bilir misiniz ,Hacı Bektaşi veli  kardeşliği  bilir misiniz ,Adana ,Yozgat ı Diyarbakır, Bingöl, Van, biliyor musunuz gelin orda kardeşliği görün.) Peygamberimiz Hz .Muhammed (s.a.v )  Şöyle buyurdu ilimle, bilimle, sorunuz var ise Hz Ali (a.s ) Kapısına gidiniz Ehl-i Beyt  inanmayanlar benden değil der.. Dıştaki insanlara bilmeyenlere söylüyorum..

Bu Anadolu topraklarda (aradığın) kaos su  bulamazsınız.. Varın gidin…Bu topraklarda eniştemiz  Kürt varken ,gelinimiz Kürt te var ,nesilleri yeğenlerimiz var. Bu topraklarda alevi eniştemiz varken  Alevi gelinimiz var, ve bunlardan nesillerimiz var , ,iç içe akrabalık varken siz sadece bir şeyi unutuyorsunuz ,Libya, Mısır ,Yemen ,Irak, Süriye de ,bir birlerine kız erkek vermedikleri aşiret oluşları için parçalaya bilirsiniz.. Ama bu topraklarda ..ASLA.. varın gidin..

Ha GİTMEDEN  Aşüreyi, Güveç i, tadına Göğsümüzü kabartan Ayran aşının tadına bak ta git…Sizler Türkçe konuşuyorsunuz ama Her halde başka yerde bir Anadolu toprağımı var sadece önü anlayamadım (Anadolu anlayamıyor)…Sizleri bir günlük krallık için konuşuyorsan gelin Anadolu topraklarına ömür boyu başımızın tacı olun …Arı kovanına bal çanın çektiyse tadına bak ..Ama Çomak sokma bazen eşek arısı çıkabilir..

Resûlullah’(s.a.v), “Yarışıp öne geçenler de, öne geçmiş öncülerdir işte onlar yakınlaştırılmış olanlardır” ayeti hakkında sorulduğunda, “O ayet peygamberler ve vasileri hakkında nâzil olmuştur. Ben, bütün peygamberlerin en üstünüyüm, Ali de bütün vasilerin en üstünüdür” buyurdu

Resûlullah (s.a.v.) Gadir günü  kolunu kaldırarak, “Ey Allah’ım! Onu seveni sen de sev; ona düşman olana Sen de düşman ol! Ona yardım edene Sen de yardım et; onu yalnız bırakanı Sen de yalnız bırak ve her nereye gitse hakkı onunla beraber kıl” buyurdu.

buyurdu ki: “Her kim kurtuluş gemisine binmek isterse, Ali’yi sevmeli, onun düşmanına düşman olmalı ve onun evlatlarından olan hidayet İmamlarını imam edinmelidir. Şüphesiz onlar benim halifelerim, vasilerim ve benden sonra Allah’ın halka hüccetleridirler”

Resûlullah (s.a.v.), Hz. Ali ve İmamlar hakkında buyurdu ki: “Allah’ın bana öğrettiği bütün ilim ve hikmetler Ali’nin nezdindedir. O halde, ondan sorun, ona ve ondan sonra olan vasilerime bir şey öğretmeye kalkışmayın, ne onlara bir şey öğretin, ne onlardan öne düşün, ne de onlara karşı gelin”

Hz. Ali (a.s.) buyurdu: “Peygamberinizin Ehl-i Beyt’ine dikkat edin; onların yolundan ayrılmayın;onlara uyun. Onlar sizi asla doğru yoldan çıkarmazlar. Onların önüne geçmeyin. Aksi takdirde yolunuzu kaybedersiniz; sersemleşir, sapıtır gidersiniz. Onlardan geride de kalmayın; yoksa helak olur bitersiniz”

Sizler bilmem ama benim Kardeşliğim  TEK tır . İnanmayanlarda benden değildir

Bil senin kaos çıkaran Düşmanındır

Ben den değil dostumsa arı kovanına çomak sokmaz.

Tüm dinler tek yola çıkar sevgi ve kardeşlik ve “YARATAN  Allaha”

Çoban sakli şifa

Vatan Bayrak için.

Bu halk zafer için üç şeyi unutur. Ölümü,aç kalmayı,açıkta kalmayı

Sen Korkmadan dik durursan karşı tarafın korkuyla dağılması ve yenilmesidir.

Hz.Ali (a.s.) Duyurdu ki Halkın arzularını yerine getir ,onlara güzel övgü de bulun ,tahammül ettikleri zorlukları sürekli dile getir .Çünkü yaptıkları güzel işler çokça zikretmek yiğitlikleri hareketlendirir geri kalmış olanları işe teşvik eder. Öncelikle tanıtın.

İnsan oğlu üç şeyden korkar Aç kalmaktan, açıkta kalmaktan, ölümden..  Üçünü yenen başarıya ulaşır, her şeyi veren  “Allah’tır. Senin düşüncen sadece İlim ,Bilim, Felsefe, astronomi ,Kültür, İnanç,Vatan,Bayrak ,Zafer olursa Korku olmaz… Korkuyu korkutursun.. Bildiğin tek şey vardır.  (Allah)Tevekkül dür.

(Amaçları seni telaşa düşürmek Telaşa düşünce bir an bir şey göremezsin)

Peki her dediğiniz olsa terör bitecek mi yok…Yenisi bir çıban gibi çıkacak..

Kim ne kazandı görsellerde o böyle yaptı ,şu böyle konuştu ,o istifa etsin ,şu bu şöyle böyle, bu konuşmalar onların ekmeğine bal çalmaktır ,onlar böyle şeyleri övgü olarak görerek, arka yönlendiriciler sonraki geleceklere övgüyle anlatarak ilahlaştırırlar bunlar psikoloji ruh hastaları yetiştirirler yetişenler kendi dünyalarında hayal görürler, her insanın beğenme  beğendirilme hastalığı aşağılanma kompleks si bazı insanların içinde vardır…Sizler görsellerde arsen lüpen  gibi zehir hafiye gibi konuşarak onlara yol vermekte para kazandırmakta bulunursunuz kabahat bilin sizdedir…Terörü yenmek terörün bilmediği hamleleri kullanarak bir hamlede yenmek…Yapacağın tek şey birlik beraberlikle onlara adresler vermemek….Bilgi bilgilendirmek istiyorsan görevlilerle paylaşarak hedefe doğru gidersin…Arkalardaki güç bil ki para kazanmak için her türlü takla atarlar…Çünkü seni yok etmek için uğraşmaktalar…Allah tan Tek isteyim Bu vatanı koruyan haram yemeyen neslini düşünen Önder, önderler, adalet soruluları, asker polis, Bu milletin başından eksik etmesin ,yeni yetişecek geçleri vatan bayrak ve milletine yeni önderler yetişmesi ve geleceğe doğru adımlarla bu bayrak vatanı korumalarını yüce rabbimden tek isteyim…

Tek bildiğim yol tek aklım tek Allah’ın göndermiş olduğu  tüm canlıları sevmek. Sevdikçe kötülük olmayacak. İşte orada da Allah korkusu vardır, var olan yerde  Adalet ,ilim ,bilim ,huzur,vardır..

“Rabbim” seni insanoğlunu cezalandır diye göndermedi, gönderseydi bu dünyaya getirmezdi ,sadece şeytanı üflemesine nefsine hakım olamayışın bu dünyada ve obur dünyada hiç yeri yoktur.  Bu dünya imtihan yeridir….  Şeytan seni kandırmak için bir ölçüdür ,Nefsine hakimsen  “Allah” katında yerin ayrıdır…Gene de her şeyi bilen “Yaratandır”….dilemek..

Kapan içine dön sarıl sarıldığın kadar bak gör fireler çıkacak, hainler ortada toplanacak..

Oyunu kazanmak istersen öndeki piyonları ortalığı dağıt veya topla, arkadakilerin nerelere gideceği bilirsin..3,5 Hamleyle şah mat…

Çoban sakli şifa

ORAYI BİLDİĞİN HALDE BU DÜNYADA NE YAPTIN

Sadece Bakır, altın, krom, Dışardan alınan ithal edilen bu ürünleri çıkartılsa her yıl 50 milyar Dolar en az içerde kalır ve yıllık açık kapanır bu teknolojiyle ileri teknolojiyle daha çok ileri boyutlara gider. Ne hikmetse maden işler sorumlusu ve kanunlar sanki dışarı çalışmakta öncelikle ( örnek bir maden araştırma analiz makinası yurt dışı meşeli olup ,bir maddeyi araştırırken öncelikle bir aparatla dışarı meşelilerin haberi olmakta).. Gel de bu işi şaşma …İşte nesil şimdiden bunları bilmesi lazım…Bu bilgiler ileride çıkarılsa 25 adet Avrupa,10 adet Amerika kıtası kurulur…Yapar mı …Yapar..

Ama sizleri köle yapıp geçmişte Afrika ya uyguladıkları kafayla yönetmekle cabası içindeler.. çünkü bu ülke.. Şalter  basınca dünya ekonomisini altüs edeceklerini çok iyi bildiklerinden emin oldukları için çılgın Türkler yapacağını bildiklerinden her türlü entrikaları bir maşayla uygularlar…Çünkü iyi yöneltilen Önderleri yok etmek için her türlü oyunlarıyla gelirler bunlar durmayacaklar sadece içten yıkmakla 60 yıl önce Truva atı içinde sızmaya kalkanlar 3,5 kişinin öncülüğü ile kandırılmışlara gelecek vadedip, öncelik le  Önderi  arkasından önderleri yok ederek un ufalayıp gene durmayarak iç içe oyunlarla içten tekrar ufalamak örneği Yakın komşular gibi…İlerlemiş teknolojileriyle sizleri yanı bu vatanı köle yapıp pembe hayallerle uyutup ,verirlerse tok ,vermezlerse aç  ,eli kolu bağlı modern kölelikle yaşatarak dünyaya hakım olmak amaçları entrikalar oyunlar gündem olsun torba dolsun fitne fesat çıkarmakla uğraşmaktalar…(Uyanmak lazım ) ERDEM OLMAK (TEK TEK TEK Milli olmak beraber yaşamak.)

Yok kardeşim ben doğudaki kardeşimi ezemem batıdaki kardeşlerimi  yok edemem denirse işte o zaman kimse elinizi bileğinizi bükemez… Şurda 1 yıl 5 yıl yaşayacağım dememek lazım her türlü vatanı bayrağını önder önderleri korumam , vatanı savunanlar kolay yetişmiyor çünkü milleti için uğraşıyor yıkmıyor, parçalamıyor,  sadece kardeşçe yaşamak yaşatmak isteyene ...Nasıl olurda vatan bayrak düşmanı düşmanca görebilirsin… Göremezsin Çünkü yukarıda denecek sana her şeyi verdim sen orda değil miydin ordaydın “   Benim dünyada canlılardan en üstün insanoğlunun kıldım akıl verdim” neden kaosları ,yok etmeyi ,müdahale etmedin .Korku verdiysem ,cesarette verdim ,inanç  verdiysem, inanmanı da verdim ,orda geçerliyse bur da daha çok geçerli …Sana sorarım orda buranın olduğunu bildiğin halde bur da ne olacağını biliyorsundur…. Maazallah            ….

Buna dur denecek Taki  bu insanoğlu maskeli şeytanları anlayınca geçmiş tarihlere bakınca nasıl imparatorluklar ,  Dünya savaşları tek tek yok olduklarını yalan yanlış okuyor öğretiliyorsa , gelecek yüz yıllarda da  insanoğlu terör savaşlarını da tarihlerinde anlatacak ve bir şekilde okuyacaklar bu sefer arşivler den görsel seyredecek…Tabi (Habil Kabil ) devam edecek o zamanda belki iyiler kötüler savaşı bir şekilde onların yüz yılı da evrenler savaşı devam edecek. Sonsuz savaş Hırsı para ve ekonomi  kalkışımı bir işe yaramadığı anlayacak ,Gelecek tarihlerde  her şeyi daha iyi anlayacaklar da.. sona varırken sonrası …Evrendeki boşluğa bakmak gibi bir şey olacak….

Şimdiki zamanda okuyup akılca akıllıca okuyup çok iyi anlarlarsa bilin ,ilimle ,düşünerek ,konuşarak, şimdiden kötülükleri yok etmek varken..

Tüm Kaos ortamı ,Kötülükler ,kalkınca kırılma noktasında insan oğlu huzur bir şekilde yaşamlarını devam eder ilimce bilimle yaratan rabbimin gizemli dünyayı tanıyıp bizleri bekleyen evrene kol açmak varken ,neyi parçalamak, masumları yok etmek, insan ırkını yok etmek neyinize…Bu dünyadaki kaosu bitirecek tek insan ırkıdır.. Silahı da  Yalanı bırakmak ,iyi olmak….Yoksa Doğanın afeti  Maazallah….

Dünyaya boşa gönderilmedi .Var olmak Herkesin yaşantısı ve kararları gelecek için kırılma noktası sadece Akıl ve oku..   Hayal ettiğin her şeyi Akılla bulacaksın.

( Faydalı , faydasız, bitkileri görüp faydasızları kenara itersen senin yok oluşundur)

Hiç bir şey boşa gönderilmedi

Çoban sakli şifa

ÇOBANIN MERASINA GÜVEN SOPASI

Zaman olur dosttun düşman . Zaman gelir düşmanın EMAN  diler. Dostun havluya girmiş ise, düşmanı  artık düşmanındır teslim edilemez ve edemezsin.. Artık orada güven vardır aynı yol da yürümek nesillerini gelecek aydınlığa götürmek vardır .Her kes bilir neyin doğru neyin yanlış olduğunu..  Birin çiye güvenir  iyilik ten dersin ,ikinciye güvenir kendini kontrol edersin, üçüncü iyilik yaparsın ahmaklıktan dersin…Hata hiç affedilmez yapmıştır şeytan şeytanlığını.. . Bazı şeytanlar seçer adamları verir cesaret hapını o artık kopmuştur dünyadan  en büyük silah Sanır kendini .. çünkü .. Yoktur. Vatan Bayrağı …Arkasındaki  vardır senin vatan bayrağında gözü …Ya savaşmazsın 3,5,e teslim eder neslini köle gibi yaşar yaşatırsın ..yada ..Millileşir 80 milyon halk ordusu ile savaşır 7 cihanı bize getirirsin…

” Allah” Vatan bayrak Korkusu varsa  cesarette vardır. Cesaret varsa zafer ve  imandan inanmak dır, İşte orada vatan ve bayrak vardır.

Salıyorlar sürüyü güdemez üç beş keçi, koyunu ..Çıkarlar meraya,  Tilkisi, Canavarı, Çakalı, gözlerler... Asıl çobanı... Çoban gözükür sopasıyla kaçarlar dört biryana yatarlar pusuya beklerler… Bilmezler ki Çoban sopasına yaslanıp yattığını… Bilir milliler sabır der  sabır…

Kısaca bir söz vardır” Bunun altında bir çapanoğlu vardır” Yıl sonu ,Savaş, bahane bunlardan öncede kaos vardı, amaçları ,fitne, fesat, çıkarmak bu milleti bölmek …yemez bu millet ..Sana ne kadar şeytanı oyunlar yapsalar da bu tadı bozamazlar sen daha çok sarıldıkça  Din, Savaş, Kaos, Ayrıcalık  çıkartamazlar.. Bilemezler Müslümanlığın inceliğini “Tanrı evleri” aynıdır ,git başka yerde Çelik çomak oyna…Tüm inançlara saygısı çoktur bu milletin …Dedik ya bunların amaçları bu topraklar… Önder ve önderlere karşı her zaman kaos çıkarmak amaçları…  Sen sarıldıkça, uyumadıkça onlar bitecektir… Korku inancıyla imanınla ZAFERİ…Getirir..Doğanın altında ezilecekler…

Fırtınalar eser ama bil ki bahar rüzgarı esecektir.   .

Hz Ali  a.s Şöyle buyurdu. “Gördüğün  bütün bu değişikliklere rağmen dünyaya meyletmek cehalettir. Sevabına  güvendiğin halde iyi işte kusur  (ihmalkarlık ) yapmak zararlıdır imtihan etmeden önce herkese güvenmek acizliktir.”

(Meyletmek) Dünyaya eğilmek diz çökmek acizlikten başka bir şey değildir. (Cehalet) Bilgi kadar zenginlik yoktur. Cehalet kadar yoksulluk yoktur… İnsanoğlu, her şeyden daha çok terazinin (kefelerine) benzer; ya cehaletiyle hafif veya ilmiyle ağır olur. (İhmalkarlık mıhın düşmesi ) Bir mıh nalı kurtarır ,bir nal bir atı ,bir at komutanı ,bir komutan bir orduyu  bir ordu bir  ülkeyi kurtarır” Çoban yatmazsa sürüye canavar girmez..

Çoban sakli şifa

SADECE DUA

Yaratanın, Allah’ın , Tanrının, Rabbimin BU insanoğluna söyleyişi…

HER ŞEY  İLK KİTAP DA ANLAŞILSAYDI SON KİTAP GELMEZDİ

SON İNSANLIĞA ÇAĞRIDIR

Tevrat, Zebur ,İncil ve son Kuran-ı Kerim  Bu yollardan gidilmedi Herkes kendi bildiği yoldan yol gitti…Son Durak Son firsat..2017 den sonra Dünyadan Evrene çıkış zamanı…Yoksa yok olma zamanı…İnsanlık ZAMANI.

Tam tamına 2016 yıl geçti Daha öncesi de var….Hep ölüm savaş her türlü entrikalar oyunlar son yüz yıla kadar yazılı  kayıtlarda bulunsa da kimi kayıp kimi kendilerine göre eğitimlerle bu güne kadar neyin doğru neyin yanlış olduğu kimi kimseye yanlışı doğrusu anlatıldı. OTURUN BİR DÜŞÜNÜN…Kim ne kadar anlatı kim inandı bir geriye dönün Her kes BEN BEN BEN….Kimse birbirine erdem olamadılar…Yağmalandı ,yakıldı ,dünyayı kendilerine göre biçtiler, diktiler, parçaladılar,…Hep.. BEN….Dediler…2016 BİTİŞ…

(2017 VE Gelecek yüz yıllar ) Beynin genişlemesi  her şeyi anlama kavrama zamanına giriş yılı..

Ama son yüz yıl içinde…Resim, filim ,diziler, sinemalar, Haberler,100 yıl kayıtlı görüntüler kimi kurgu ,kimi hayal ,varsayımlarla yola çıkılmış ,GÖRSELLER Kim ne yaptı, kim nerede, kim iyi, kim kötü, Hepsi ortada ,Tarih kayıt altında teknoloji son yüz yılı gerçek yüzüyle sergiliyor, ileri yıllarda her şey daha iyi gözükecek ve bu insan oğlu artık gerçekleri yaşayacak.. Ve gerçekleri görüp bu yüz yıl olmasa da gelecek yüz yıllarda beraber yaşamayı öğrenecekler ,Doğa  her şeyi  çok iyi söyleyecek ,görsel olarak çok iyi anlatacak….

Herkesin tüm insanlığın dünyayı anlaması gelecek yıların mutlu beraber yaşaması dileklerimi ve bu gün gelen yabancıların yarın onların misafiri olacağınızı unutulmaması dileğimle gelecek  yıllarını kutlarım....

Dağlardan Çoban saklı şifa..

 

SİZLER DAHA NE KADAR YAŞAYACAKSINIZ

Halk sizlerin kavgasını seyretmek istemiyor bir an önce maaşlarınızı konuşunki rahatlayın o zaman yüzleriniz güler bizler alıştık ister medya, ister şeffaf ortanda konuş sanız da bu milleti aldatamazsınız o eskidendi şimdi öz güveni var bu milletin çünkü biliyor tek başına savaşmayı öğrendi, biliyor halkımdan başka bana fayda yok olduğunu biliyor, biliyor birbirimize akraba olduğunu dövüş sekte, bir barak havasından ağlamayı, çalsa da halk oyunlarıyla halay çekmeyi ,Yozgat kamalıyı ,Ankara havası ,roman havası, Silifke oyunu, horon tepmeyi ,Bitlis Van Bingöl Mardin  Diyarbakır halk  bilir oynar oyunları sarılır tekrar kardeşliği kardeşçe yaşamayı ,varın gidin yaşınız kaç olmuş kavga edersiniz sanki seçilemeyiz dersiniz bu zaman için kendini düşünme zamanı değil nesil düşünme zamanı gelecek zamanı , biraz yenilik olsun demez siniz, ne nereyi savundunuz .Ata öldükten sonra çıkar uğruna 77 yıl aynı plağı çaldınız, Ata yaşasaydı dünyanın değişik filim ve oyunlarına karşı alırdı 7 cihanı.. Bir arpa boyu gidemediniz (yapılsa da bir entrikalar cevirdiniz erdem olamadınız) sizi uyutuyorlar farkında değilsiniz ,yada farkında başkasına çalışıyorsunuz, kanun adamı dediniz suçluları vatan hainlerini kapıdan saldınız ,bu millet uyuyor mu sandınız, şirketler kapandı vatan hainlerin  arkasında durdunuz bu millet uyuyor mu sandınız. .Önder, önderler ,Kanun adamını, polisimi ,askerimi, milletimin canına kıydınız demokrasi yürüyüşü evrensel dediniz arkasına destek oldunuz bu millet uyuyor mu sandınız, Kanun halka gidiyor derse yok deyip onlar 77 yıl uyuma moduna  mı girsin deyip. Bunları  uyuma moduna  dedirtmek için, bu millet uyuyor mu sandın.. Eski tarihleri hatırlattı ROMA Tarihleri yediler içtiler. (HALK Ayaklanınca )Tarihler ve zaman değişti artık ilim bilim zamanı aynı sayfaları okuma ZAMANI Değil…Sen ,ben daha ne kadar yaşayacak ,yaşayacağız...

Evet diyeceksiniz sizler için ne yapıyorsak diyecek ve diyecek siniz… Evet bizler için ama 77 yıl ,ben bir vatandaş olarak 60 yıl gördüm. .Aynı tas aynı hamam vur patlasın cal oynasın… Bugün evrensel dediğiniz yerde sokakta aç kalsan sadece ” Kilise “ve haimleri  yanı yurt  gösterirler.. Bu  Halk bulgur ,soğan, yufkayı ,tuzu, bilmese komşusunu ,dostunu ,milletini aç bırakmayan bir millet var ise bu vatanda yaşayan Haramı helali şükür ü bilen bu millettir.. Nimetleri tanıdığı için şükür ü bildiği için ayaktasınız bunu da unutmayın….Sarılın el elle kol kola bak gör o zaman neler oluyor bu dünyada…Ama şeytan yapar gene şeytanlığını.. Bu vatana şeytanlar çok geldi geçti hep yolunu şaşırdı…

“ ÇÜNKÜ BU VATAN VE BU  MİLLET KORUNUYOR “

”Kuranda” 2 ayeti getir yeter..    "Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir. " "Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir.

Resülullah (s.a.a.) Ahir zamanla ilgili yaptığı konuşmada buyurdu ki “O zaman ihtiram kalkacak ,günah kazanılacak ,kötüler iyilere musallat olacak ,yalan yaygınlaşacak ,inat aşikar olacak ,fakirlik çoğalacak elbiselerle övünecekler ,zamansız yağmurlara uğrayacaklar.

Hz Ali a.s Buyurdu ”İnsan ölüm okların hedefidir. Ömründen bir günde ayrılmadıkça yeni bir güne kavuşamaz o halde biz ölümün yardımcılarıyız vücudumuz ölüm oklarının hedefidir. O halde nasıl ebedi kalmayı ümit edebilirsiniz..”

Çoban saklı şifa

GENÇLER VE YAŞLILAR / AYAKTAYSA YAŞATMAK KANIMIZDA VAR

Yaşınız kaç olursa olsun Kendinizi işe yaramaz hissetmeyin, kendinizi işe yarar kılın her yaptığınız iş kendi yaşın boyutudur, her şey yapılır ne yapmak isteğine bağlı yaptıkça gençleşeceksin Ben yazıyorum yazdıkça bilgileniyorum ,yazdıkça öğreniyorum, yazdıkça unutkanlığımı atıyorum ..Ata öldükten sonra 77yıl uyuttular yaşadığı süre yanaşamadılar…Çünkü Halk ayaktaydı Bu halkı yenmek için atanın ölmesini halkın içinefitne fesat sokmaktı beklemek uygun zamanda ele geçirmekti…Truva atı gibi..İÇERİYE SIZMAYLA halkı vatanı teslim almak (ama) İkinci YANNIZ adamı Halkın seçilmiş önderi ve önderleri unuttular sadece kıvılcım çakmakla teknolojiyle halk ayağa kalkması her şeye yetti şimdi unutma ve uyuma zamanı değil.. Kendin için yaşamayacaksın dostunu yaşatacaksın. Yaşama ve yaşatma zamanı, uyursak ölürüz…

Hain içerde olabilir, ama düşman hala dışarda düşmanın arkasında HAİNLER senin her zaman uyumanı ve kardeş kardeşi şeytan üflemesiyle fesatlık yüklemekte unutma… Sofranda Ayran aşı, Güveç i, Tatlılar dan aşureyi eksik etme… Herkes çoban …Çoban uyumazsa sürüye canavar girmez…

Çoban sakli şifa

KİM NE YAPARSA YAPSIN UNUTMA  HAİN HAİNLERİN TUZAĞINA DÜŞER

Nerden başlayacağız dersek kendimizden işte o zaman doğru yoldayız.. Doğruyol sana ne yapılınca kızıyor acıtıyor öfkelendiriyor bil ki karşındaki de aynı ,sen ne kadar sevgi saygı iletirsen bil ki oda aynısını yapacak yok yapmıyor ıse, daha fazla saygı göster bil ki senin öfkeni deniyor şeytan ona şeytan üflerken sana da üflüyor ondan çekemez hale geliyor bir anlık yanış hayatını engelliyor o durum da 10 kadar say bil ki öfken gidecek…Geçmedi otur ..oda geçmedi uzan…Çünkü bir anlık şah damarın atar gözü kara olursun maazallah yapma…Şah damarın atması vatan için olmalı…Bu bir sabır taşıdır…Öfke tehlikeyi  her zaman zararlıdır öfkeyle kalkan zararla oturur, sevgi yaşamayı getirir…

Bil ki bu öfken sabırsızlığın çocukken aklında kalan bir zerrecik o seni tetikler sen ,sen ol evde çocuğunuz varken tartışma her tartıştığın çocuğuna gelecekte tehlikeli yollara girecek çocuğunun tehlikeli yola girmesini ister misin asla dersin bu kime çekmiş dersin bil ki  geçmişte yapmış olduğun hatadır.

Çocukta bulma hatayı kendinde ara. Çocuğuna harçlığı kes azalt, ama sevgi gezmelere götür harçlığın 10 katı harca bil sana ne olarak döndüğüne bak. Hemen şimdi bu hafta bak neler oluyor…Deme bir hafta sonu pazarım var deme o senin çocuğun, o senin aşkın, o senin her şeyin , o senin geleceğin başka var mı ,İşte sen kim yaparsın çocuğunu, bir başkası derki bu kimin çocuğu derler ki Saygı dedenin oğlu Mert’in torunu UNUT…

Her şeyin başlangıcı Töre ,kültür, ahlak, bilgi ,ilim ,araştırma yolda giderken bir şey öğrenmesi sadece gölgeni takip etmesi bile kafi ,100 ler ce saat ders çalış desen anlamayabilir  çok görme ama gezmek araştırmak bil ki geldikten sonra 1 saat ders çalışarak anlayacak her şey sana bağlı.. Sen, sen ol senin yetiştirmen sana olan sana gelir ,Hainler hain tuzağına düşürme sen den olana nakış gibi işlerler zaman gelince sadece tuşa basarlar 6 cı hisse sokarlar çünkü yok etmek için programlanmıştır..

O NUMUZDEKİ YILLARDA VE GELEÇEK YILLARDA DAHA ÇOK HIZLANAÇAK.. Bunlar insan değil.(Çocuklarınıza daha çok sarılın Psikolojik ruhlarını Baba dan başka ilacı yoktur. Bir de öğretmenleri onlarla arkadaş olmak onların psikolojik proplemlerini  çözmek tır…

Bir çocuk Anneden almış olduğu Ahlakı töreyi ,Bilin ki Babasına saygıyı öğretmenine yaklaşması arkadaş bir baba sevgisiyle yanaşacak ..Ve babasından kültürü, Öğretmeninden bilgiyi ve ilmi öğrenmesi doğruyu yanlışı  anlayacak varlığı yokluğu imanı dini daha iyi anlayacak…Hainlerin tuzağına düşmeyecek.. Her şey  bir tohumdan başlar ağaç yaşken eğilir..AHLAK’I, SAYGIYI, BİLİMİ,İLİMİ öğrenen ağaç başı hiç eğilmez…

PSİKOLOJİK RUH YAPISI…YIL 1956-2016

Annem vardı babam yoktu 7 kardeşten en küçükleriydim öğretmenim olmadı ama çok okudum, çok gezdim ,çok araştırdım, çok çalıştım ,Tek Rabbim” vardı onun her şeye gücü yeter Çünkü babanın gölgesi anne ahlakı kardeş sevisi beni hainlerden korudu şimdi 60 yaşın dayın Haramı Helali şükür’ü bil yeter…Çıplak ayakla bastığın toprak nasıl ayağını acıtıyorsa, bil ki ilimsiz bilimsiz bastığın  bu toprakların canını yakıyorsun…Yaratan sana Akıl vermiş sor kendine neden.. Şimdi  gelecek için insanoğluna ne keşifler düşünüyorsan hepsi gerçekleşecek beynin kullanamadığın kısmından sinyaller almak tasın başarın bil ki gerçekleştirmek için ya erken yada ilime bilime biraz daha çalışman…

Başarmak senin elinde sanat ,sanatçıya adını koyarlar adına, usta, ressam cı  derler.. Dur etrafına bak gördüklerinin sahibine ne derler…Yaratan ” ALLAH”…Sana keşif için her şeyi vermiş okuman içinde “kitap” ..Sana kalmış …Okumak ve anlamak….İç içe geçmiş keşfin zinciri ol sende bir halka geçir ki sonsuzluk selametine kavuş… Şunu şöyle düşün…Bilgisayar seni okuyor çünkü arama motoruna yeni iç iççe yazılar atarak bilgisini genişletiyorsunuz sizi yöneltiyor ,Sorarım akıl mı üstün yoksa bilgisayar mı  tabi “okursan akıl “ üstündür…

Bir soru daha… Bu gün için uçaklara biniyorsunuz Uçağın kenarı veya  üstünde lale resmini gördünüz veya görmediniz ne anlamı geldiğini biliyor bilmiyorsunuz çünkü incelemediniz.. Sadakati ,huzuru, güveni ,simgeleyen bir söz dur…İYİLİK.. Direk Beyne işler…Bu gün için filmlerde öyle işaretler var ki beyinlerinizi yıkıyor…KÖTÜ.. Farkına varınız….(Aslında Sanat  ve sanatçı iyilik, yoludur ,anlamak, anlatabilmek, uygulamak zordur.)

Hz Ali a.s  ye SESLENMİŞLER  ya Ali konuşuyorsun seni taşlıyorlar kaçsana .Hz Ali söylenir doğru konuşanı taşlarlar meyve veren ağacı da taşlarlar ona benzer  şimdi senin yanlışlarını da söylesem doğru yola itsem sen de taşlayacaksın…Söyle neymiş…SEN BİLİRSİN demeye kalmamış oda taşlamaya kalkmış….

Doğrular her zaman başkalarına göre doğrudur, sen doğrulukta başka yola gitmez isen inan doğru yoldan tek bildiğin yoldan ayrılmayacak ve gölgen de  aynı yoldan devam edecek…

Hz Ali Oğlu Hz Hasan’a şöyle buyurdu “Amel  ettiğinde zarara uğramayacağın şu dört hususu benden öğren. En büyük zenginlik  akıldır, en büyük yoksulluk  ahmaklıktır, en korkunç şey  kendini beğenmektir, en değerli büyüklük güzel AHLAKTIR

Çoban sakli şifa

SEN SEN OL BAŞKASINA BENZEYEN  OLMA

"Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir. "

"Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir."

“Unutulan Ata Töre Kültür İman Din unutulmuş ise bil ki orada çok değişik şeytanlar çıkacaktır”

Bu oyunlara devam eden her kez dev küreseller hayatların da görmedikleri felaket zincirlerine dolanacak nefes almaları zorlanarak ölüm istese de ölemeyecek azaplar içinde EMAN dilese de onun için zor yıllar başlayacak halkı haram yediğinden dolayı oda aynı azabı yaşayacak bu böyle bilesiniz. Her kim masuma zulüm ederse misli zulüm görecek .Her kim mazluma yardım ederse bu dünyada da o dünyada da mekan ve huzur verecek…Sizlere "yaratan" her yerden işaret veriyor farkına varın.  Evrende PAYLAŞAÇAK çok şeyler varken timsah gözyaşları ,yalancı gülümsemeler, şov reytingler size ne getiriyor…. Midenizdeki, kalbinizde ki ,bağırsaklarınızdaki ,hastalıklarınız, kanserlere çareler çözümler araştırmalar varken insanları neden yok etmekteler.. Bilim ilim varken insanoğlunun hiç bitmeyen istekler.. Dünya malı götürecek halleri yok gidilecek yer 2 mt Bildikleri halde ne bu hırs.. Dünya Bir inat güneşi batıdan doğmasına uğraşmaktalar felaketin batıdan dev dalgaların geleceğini şimdiden bilseler dualarla tövbe ederlerdi….

BEN MİLLİYSEM DEVLETİMİ ,HÜKÜMETİMİ, MİLLETİMİ, BİR KİŞİ OLARAK DÜŞÜNMEM LAZIM..…

Ben Çoban kendi icatlarla, araştırmalarımla, haramla insanları kandırsam dünyanın zengini olmasam da ses getirecek şekilde para kazanabilirdim, bazen de Dürüst  yapmak istesem de karşıma taşlar ,engelle ,kavşaklar çıktı hep avantalar rüşvetlerle karşıma  geçti ama yıkılmadım “Allah “açta açıkta bırakmadı hep yardımcı oldu…”Allah’ın” yarattığı insanoğluna nasıl sahte ürünleri verip nasıl Şükür edebilirdim…Ama şükürler olsun “ Allah “ ağam, paşam ,demedim ,VE “Allah dedirtmesin” Bunları yazmakta gerek buldum dünyada yaşayan 7,3 milyarda 1 kişi olarak yazıyorum.. Eski günler yok artık yeni gençlere yol açın gençlere iş adamları destek olmalı zaman, fırsat vermeli onlara…Ataları rahat etsin el tutmak her konuda gençlere yardımcı olmak senin neslini vatanı korumaktır gözün arkada kalmaz.. Ben sadece yazdım  İnsanlara bir nokta yardımcı olabilir miyim diye ,bir düşünce bir kıvılcım yapabilir miyim diye, aklım hayatın yaşantımı  yazmakla bir şeyler yapmaktayım…Bir yabancı düşünce bir fikri getirir bir üst düşünce insan hayatını değiştirir…Ya siz…

Ve ARGE çalışması var ama kırsan dan şehre gelesiye kadar hevesleri kursaklarında kalıyor..

Bence bir eksiklik spor gençlik bakanlığı var (ama)  İş ,yatırım, proje ,Gençlik bakanlığı eksik bak o zaman neler oluyor… Masanın üstünde yaşlanmış 8 bin tl maaş bir o kadar pirim   maaş alırken.. En alta ki kişi 2 tl  maaş almakta . Emekliye gelmiş personel. Aldıkları maaşla hem iş geri kalır, hem İşler hep daha sonrasına kalır, veya daha sonrasına ötelerler, içlerinde iş yapmak değil ,ben kralım ,ben paşayım, istersem yaparım ,istemezsem yapman, fikirleriyle bu günlere geldiler bence gitme zamanları gelmiştir...o paralara 4 ,6  KİŞİ DAHA ÇALIŞIR… Örnek mi Koltuklara ve aynalara bakın yeter….Sonradan oraya koltuk koymaya can koltuk bu dünyada adamı değiştiriyor .Nasıl koltuksa.. Koltuk yer değiştirirken adam yer değişiyor. Hele önemli yerdeyse parmaklar oynamaya başlar, yanına aynı yüzden gelene işi olur, başkası gelimce su dan bahanelerle ertelenir işleri,  parmaklar oynayınca kredi yolu açık oralardaki  gençler proje götürse de açık yol ne hikmetse kapanıyor, projelerinilgilenmek istemez  ,dünyanın en mükemmel yapışkanı bizim koltuklar ,bir yapıştı mı bırakmıyor,merkezdekilerde seviniyor halkıma krediler veriyorum diye Çünkü işleri dürüst öyle görüyorlar ( Temmuz kırılma noktası bunu hep bilmek lazım ) Ama her şey görüldüğü gibi değil. …

(Merkez iş yatırım proje gençlik Bakanlığı) açılıp bir merkezden incelenip merkezden iş yapar koltuk gerçek, proje aynaya bakılmasıyla  ekonomi yatırım gerçek sahiplerine ulaşarak işte o zaman kesilen sular damla, cay, dere, nehir, göl veya denize ulaşır yoksa bu verilen krediler yerini bulmayacak daha sıkıntılara girilecek sonrası hükümet çalışmadı, bilmezler ki koltuklar çalışmadı, çünkü onlar sadece koltukta (görmedim, duymadım ,görüşmedim ) derler sorumluluk yok ki …Bunlar hep gerçek hayal değil….İsterseniz özel bir iş bilir tim hazırlayın görün o da sizin güvendiğiniz olacak çünkü para hep güler Nefsi şaşırtır ah bu para….

(son 1 yılda verdiğiniz verilenler inceleyin gerçeklere mi yoksa hayali faturalara mı fatura karşılığı malzemeler bir kontrol edin yerin demi…) YOK.. Sorumlu .yok. .Nerde nerede de yok, Sonradan devlet nerde yok Hükümet sorumlusu o hiç yok çünkü koltuk kaymıştır…

Yapılandırılan para sonuna kadar takip edilirse verilen para Helal dir Yoksa Maazallah her yenilen yemek bir lokması Haram dır…

Ben milliysen Hükümetimi devletimi milletimi bayrak vatanımı ,askerimi, polisimi, bu yoklardan temizlemen lazım.. “En tehlikeli başlangıç ekonomi eşittir Buğday yok olmasıdır”.

Haram : İnsanın vücuduna ve ruhuna kendine ve  başkasına, zararlı şeyler veren dır.

Helal : İse insanın sağlığına ve ruhuna kendine ve başkasına faydalı şeyler veren dır

Ha şimdi ne yapıyorsun dersen yazıyorum hikaye değil gerçek GLOBAL yayın, arıcılık ve çobanlık….Tamamen resmi…

"Bütün dünya ölçüsünde, geniş bir bakış açısıyla" anlamlarında son zamanlarda yaygın olarak kullanılmaktadır.Global Bu kelime için küresel, dünya çapında karşılıkları uygun bulunmuştur Konuyu küresel bir bakışla ele almak. bunlar dünya çapında değişmelerdir. Buna Global denir..

Sakli şifa :Dergi ,kitap ,gazete vb. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil.).Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri.

Çoban saklı şifa

SEN ANLARSAN DÜNYA DÜZELECEK

YOK DER DEVAM EDERSEN OYUNU YARATAN  BOZACAK

İnsanoğlu evrende saniye ve zaman olmadığını bilselerdi ,yarının ne getireceğini bilmediği halde bu günü 24 saatte dünya için ne yaptın desek ….HİÇ….Sadece yok etmek nereye kadar….Bu dünyada birbirinizi sevmeye bilirsiniz ama birbirinize saygı gösterebilirsiniz…Bu dünyada 24 saatten az yaşayan canlıları ne niçin yaşadıklarını bilseler bu dünyaya ne hizmetler yaptığını bilselerdi insanoğlu zırai ilaçları, silahlar, bombalar, kullanmazlardı, insan ırkı sadece yok etmekle gönderilmedi evrene hizmet yap diye gönderildi senin hayattın kadar yaşayıp hizmet yapman var bu evrende ,zamanını  ilimle bilimle hizmette kim bulunursa mükafatı “Allah “ katında ödülünü alacaktır…Çünkü sana güzel dünya bıraktı ama sen yok ediyorsun….

Fırtınalar eser ama yakında . YERİNİ SABAH SERİMLİĞİ huzuru bulacak

Çoban sakli şifa

GELECEK  DÜNYA KADINLARIN ELİNDE

Korkunun gücü / Sadece Cesarette söner Cesaret varsa Zafer  vardır

Haram para ile dünya alış verişi kesilirse terör kesilir. Petrol Alınmazsa silahlar olmaz, tek görünmeyen devletler  EL ALTINDAN HER OYUNU OYNARLAR  gizli destekleme yapılır ,hem savaş çıkartırlar hem de para kazanırlar ve geçmişte yemin etmiş devletlerini kurarlar ,kazanırsa orası bizim olur felsefesiyle hareket ederler , terör desteklemeye devam ederler  O şeytanlar terör desteklenmezse savaş olmaz terör olmaz…..

İlaç ,silah, her türlü savaş malzemesi bunlar boşa verilmiyor…Ses çıkarmaz yan gelip yatarsan bir sabah kalktığında da köle olmuşsun belki kalkamaz durumda olursun haber duyarsın vatanda yok olmuş….Kendilerine güvenip iman şarjörlerini  doldurup üzerlerine silahsız yürüseler inan nüfuslarına göre eli silahlı kişilerin üzerlerine gitseler düşmanın mermisi , Bombası  bile yetişmeyecek ve göç yollarındaki kayıpları kadar kayıp olmayacaktı…Bir merminin girip çıkması yollarda çektikleri ızdırap bı kadar  olmayacaktı…Sınırları aşmak bir gözü karalıktır, kendilerindeki kararlı azim nefisleri hüküm kılmış daha iyi yaşam hayalleriyle yollara düşmüş insanoğlu o yorucu yolculuk acımasız zor yolculuğu… arkalarında bıraktı vatan onlara ağlamakta…

Bu vatan merhametlidir, yardım sever ,mazlumların korur ,bir o kadar daha bakar ama gene vatan vatandır…

İnsan oğlu üç şeyden korkar aç kalmaktan açıkta kalmaktan ölümden… Bunları yenen..ZAFERE ulaşır…      Terettüp etmek KORKU GETİRİR Cesaret varsa .

Biz bu vatan dan başka vatan yok bizim gidecek yerimiz yok .15 07 2016 gibi tek yumruk olduğu süre iman şarjörler dolu ise bir sıkıntı yok, onların mermileri yetişmez korkuyu cesarete çeviren bir millet var ise bu bayrak bu vatan içinde yaşayan vatana sahipleridir.. Bu vatan milleti el açan mazluma “Allah” rızası için eman dileyene CANINI VERİR..  Ama yanlış yapılırsa, hayınlık yapılırsa ,aşa pislik atarsa “Allahın” şeriyatını yerine getirir.. Eline ,diline ,beline hakım ol…Korkuyu yenen bir millet var ise orada hiç yanlış olmaz…Bu nu bilirsen sofrada bir tabak bin tabak olur aşımız çok bereketli olur şifalı olur…Şunu bil sofradan doymadan kalkan bir millet var ise bu vatan çok mazluma bakar….

“ALLAH” Bu vatan derki hey yabancı bastığın toprakları tanı, tanı ki benim verdiğim nimetlerden sana da versinler ben onların içine vijdan verdim sakın ha hainlik etme şeytana uyma milletine fitne fesat sokma ,yoksa helak olur gidersin..Mazallah..

Hele dünya kadınları bir hareket çekse Dünyadaki tüm savaşları durdururlar.. O kadar güçlü o kadarda merhametlidir. Bu dünya bilin anne merhametiyle ayaktadır…İnsan oğluna Rabbib Dünyaya kadın ve anneyi  gönderdi merhameti anlayasınız diye.. Anne sütü helal süt emmektir .Her şeyde leke var dır ama anne sütünde asla.. Bırak hiçbir virüs bulaşamaz…Hele savaş virüsü ve Şeytan bile yanına yaklaşamaz….Yeter ki Rabbim ol desin yeter

ÇANAKKALE KORKULARI ÇANAKKALE ANADOLU KADINLARI Birlik .Beraberlik. Dirilik . Diriliş . Anıtı  : ÇANAKKALE

çocukları oldu çocukların torunu oldu ,torunların torunu ,şimdiki torunlar gelecek nesline torunlarını yetiştiriyorlar ,şimdiki nesil asli ,kültür ,töre ,hak ,adalet ,çocuklarına aşılıyor ,atalarından miras kalmış ,mirası hak yolunda torunlarına anlatmayı hayal ediyorlar  Var git hele şansını bu topraklar da zorlama…Bu topraklarda hamuru ile yorulmuş kişiyle bilek güreşine girişme…Hak ve   Adaletin terazisi bu topraklardan geçer…Yaratan öyle yaratmış hiç farkına varmadınız mı …Yok edemezsiniz varı  , yok etmek, yok olanı  var etmek  ALLAHA Mahsus dur. Ne, kadar

yok etmeyle uğraşsanız  yoklar bu dünyada yok olmayacak tır.. YOK ETMEYİ DÜŞÜNENLER BİLSİNKİ  yok etmeyi hayal bile edemeyeceksiniz ..İşt..İşşşşşşşt ..sana  söylüyorum uyan İşşşşşşşşt..uyan geldik.. Son durak…..

Bir Deli yüz profesörü diz çöktüttürür  ..Yüz profesör bir deliye diz çöker.. 

.Annemin bir sözü var oğul deliyle deli ol ki kendi akıllansın akılı olursa senin ne zorlu adam olduğuna farkına varsın.. Bu Topraklarda fazla şansını zorlamasın..“Yaratan Rabbim” yazmış kendine göre yorumlama….Hele var git yoluna. Bir devlet almaya giderken elimdeki devletinden olma…

Çoban saklı şifa

Bu ne caba Biraz yenilikçi olun….Dünya sizi bekliyor…

Sahnede konuşup tartışıyorsunuz ne yapıyorsunuz 80 milyon vatandaşı yok sayıp akıl düşünce aydınlar tabana ne ,ne zaman indiniz, hala konuşuyorsunuz 15 temmuz ne neredeydiniz sahne de sadece halk sizin tabirle cahil ordaydı ama ne hikmetse  o kadar aydın vatandaşına kurşun sıkıldı.. O gün kim galip gelirse ondan olunacaktı (ama ) O gün Halkın balyozunu yediler . Kendinizi sorgulayın öyle sahneye çıkın dünya almış gidiyor Diş güçler sizlere bal çalıp yok sayıyorlar ..Bırakın kavgayı  siz dünyaya sahip çıkın sizler başarırsınız ama ne hikmetse bu vatanın evlatları okumuşları değilsiniz galiba bana öyle geliyor..

Biraz ekranda psikoloji  konuşma bozukluğu görülmekte Beyler bayanlar ekranda kavgadan başka bir şey yapmıyorsunuz…Biraz erdem olun.. Benim işim Çobanlık halk beni  istiyorsa benim başkan ..Anlayın ÖNDERLİK Sırasını Kim gelirse yönetir ve gider.. Halk seçer ..60 yıl oldu Hala tartışma halkı yok sayıyor ..Her gelen soydu geriye dönün bakın.. Göremiyorsanız  ….YENİLENİN …

Halk aynı ..Sahneler halkı yönetmez halk sahneyi yönetir.

Ben söylemedim ve yazmadım Adı Önder .(Bu korku ne  )Kim gelirse gelir ve gider.

Çoğunluk: Sayıca çokluk, sayı üstünlüğü.

ÖNDER: Güçlü ve ünlü oluşu, yeteneği ya da toplum içindeki yeri dolayısıyla, ilişkili bulunduğu toplumsal kümenin ya da toplumun tutum, davranış ve etkinliklerini, belli zaman ve koşullar içinde değiştirip yöneltme yeteneğini gösteren, topluluğa, topluma kılavuzluk eden, toplumu örgütleyen kimse .Önder denir .Seçimle gelir

.Töre :Bir toplumda ahlak, gelenek, görenek ve ortaklaşa alışkılarca belirlenmiş, benimsenmiş davranışların ve yaşama biçimlerinin, öteden beri uyula gelen toplumsal kuralların, şu ya da bu konuda tutula gelen yolların tümüne TÖRE DENİR..

Çoban sakli şifa

CESARET VARSA ZAFER VARDIR ADI BAYRAK VATANDIR

Kan ve kemik tüm insanlarda bulunur. Farklı olan yürek ve niyettir.  Cesaret iki türlüdür.. Korkaktaki cesaret yıkıcı felakettir Sadece yok edicidir Kanla beslenir başkalarını maşa olarak kullanır şeytandır…Kötüdür …. Yiğitteki cesaret vicdandır yardım sever ve mazlumların koruyucusudur ve merhametlidir yaratanın inancını taşır seyri geldi mi vatanı için, bayrağı için, milleti için ,arkadaşı için, ölür çünkü o bilir ben den sonra gelecek cesaretliyi imanlıyı arkadaşını için imanla zafer varsa şehit düşer oracık ta. boyar kanla bayrağını sarıldığı arkadaşı gelir sancağı elinden almak ister alamaz ora diker bayrağı adını da koyar ..VATAN…yüreğinde hep iyilik vardır…İyi dir..

Vatan için öldü seni gelecekte tehlikeden korumak için öldü gelecek bilinseydi ölüme gerek yoktu çünkü top yekun vatan için ölürdük…Şeytanlardan maske takmış isen kendi hayin zaferin için kutlardın ama sen de geleceğini bilseydin şeytanın oyunundan şeytanlığından eman dilerdin….

(Örnek mi çok sana krallık sunarlar sonradan bir bahaneyle asarlar.).

Oyunlar bitmez burunlarının dibinde savaş var sesleri çıkmaz… Bahane çıkartırlar bahaneoyunlarıyla yer tutarlar....Bunlar iç içe bahaneler içlerinden bir bahane başkalarının haklarını savunurlar savunduklarına hak verirler ,hak verilenleri içine çeker girdap gibi ,sonradan çıkar diğer bahaneler gelecek için savunma yapıyoruz hak için derler ve yok ederler mazlumları …Dedik ya şeytan yapar şeytanlığını…

İnanın insanoğlu yapmıyor kötülüğü içlerinden 100 geçmeyen ferdi zenginler yani şeytanlar şeytan oyunlarıyla şeytanlıklar yaparlar…Şeytanlarda hep BEN olacam şeytan diye yarışırlar.. ..Seni beni insanoğlunu düşünmezler….Okuyup  anladıysan Gönderilen “Kitablar “da ve  inançlar da hiç ölüm öldürmek yoktur…Sadece içindeki Nefis senin inancını yok ediyor…Var git düşün nefsine hakım olursan doğru yoldasın … Yoksa yok olur  olursun Helak olursun…Yol çok yakın sadece eman….Erdem olmak…Bak gör neler değişecek değişirken tayfunlar ,fırtınalar eser ama soğuk sıcak ,sıcak soğuk  yerini aldı mı eser temiz rüzgarlar…. (Evet diyecek sin tayfunlar fırtınalar arkası seslik korkma korkarsan ezilir yok olursun…Yada kendini Hafif esenbırakırsın. Huzura kavuşursun)

Düşmanı tanımak için yaptığı hamleye bak .Onun gibi düşünürsen şah mat yaparsın

iki ileri bir geri.

İki ileri hamlende savunur bir geri  hamlende dağılır.. Yedi hamlede şah mat. 

Çoban sakli şifa

Sadece yaratan büyüktür /Kısa zamanda cevabını verecektir

Tüm Şehitlerin ruhuna fatif’a…Yaralılara acil şifalar..

Fetih süresi oku Dua sabır

Milli beraberlik Sadece bu vatanda tek değilsin Ataların emaneti

Bu gün bizler bir şeyler yapmazsak bil ki bir sabah kalktığında köle olursun.  Sen ben bizler elimizi kolumuzu sallayıp birileri birilerini suçlarsa her şeyi kabullenmiş ve gelecek günleriniz garantide mi sorguladınız mı.. Masa başında çözüm sadece konuşmak değildir ..Vatan için ödenecek bedel  varise dağdaki çobanlar öder… Çünkü adı  vatandır … Hazır daima hazır… Bu vatana can verecek 8 milyon evlat var. Bir işaret yeter... .Sen ben den sonra sağlam dur yeter. .

“Zamanın da kıvılcım çakılmazsa , Meşaleyi  yakamazsın bulamazsın Huzuru istikrarı neslin kardeşliği”  Ya ölürsün yada köle olursun…

” Hayırlı insanlarla arkadaşlık etki onlardan biri sayılasın şer insanlardan sakın ki onlardan sayılmayasın.

Her şeyin sonrası vardır.. Oda kırılma noktasıdır.. Adı da 15 07 2016 Şu anda yaşıyorsan  bil ki senin beraberliğin ve güvenindir…Öncesi sana kuyular ,tuzaklar, yok etmek için 50 yıldır  hazırlanmış oyunlardır.. Tarih öncesi planları tutsaydı şimdi var mıydın onu kendinde sorgula….Öncesi ve sonrası yorumlayıp kendinde  yorum  ve teraziye koy….

Hz Ali a.s “Adalet mi daha üstündür ,yoksa bağış mı” diye sorduklarında şöyle buyurdu.”Adalet her şeyi kendi yerine bırakır ama bağış onları yerinden çıkarır ,adalet gene bir koruyucu dur ama bağış özel bir İhsandır .O halde adalet daha yüce ve daha üstündür”

“Dünya unutma seni yok etmek için üç maymunu oynuyor”

Çoban saklı şifa. 

 

DEVAMI VAR  


 
DUYURU MODÜLÜ SAKLI-ŞİFA
ZİYARET İSTATİSLİĞİ SAKLI-ŞİFA
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam7
Toplam Ziyaret1316975
ALTIN GÜMÜŞ BAKIR SAKLI-ŞİFA
AlışSatış
Dolar34.088734.2253
Euro37.628037.7788
ALKALİ ANTİOKSİDAN ANTİ AGİNG MEDİKAL SU SAKLI ŞİFA
https://www.skli-sifa.com