ARTIK BU ÜLKE HALKI TEKRAR GERİ 100 YILA DÖNMEK İSTEMİYOR HER ŞEY BU HALKIN İÇİNDEN ÇIKAR DIŞARILARIN DESTEĞİNİ 100 YIL YAŞADIK DER ÜLKE İÇİNDEN HER BİR VATANDAŞ.

İşte bu toplum aç kalır açıkta kalır ölümden korsada irkilse de vatan toprak halkı tek olur ama tam 70 yıldır 100 yıl desek doğru olur 70 ile 100 arasında 30 yıl bağımsızlık temeller üreticilik savunma akla ne gelirse gelsin "o30 "yıl kayıp ve 70 yıl içinde eskisi gibi dik duran baş eğmeyen son 21 yıl önce kurulsa da gene içerde ülke hainlereler yer edindiler son 7 yıl önce içindeki nefretleri kusaraktan geçmişler gibi darbeye girişenler eskisi gibi aynı zihniyetteki kişiler aynı yollarında gittiler.

Şimdi ise 7 yıl öncekini yapamayanlar dış dünya gene aynı 5 planlama şeklini alarak önünüzdeki seçimle yapmak isterler bunların hiç birine kulak vermeyerek sayı bakımından güçlü partiler ülkenin bekası ve ülkenin bayrağı vatan deyip dik dursalardı hiç araya parti almadan bu seçimlerde tek olurlardı gene bu da %64 te gelirdi.

Amaç o değildi amaçları üzün yıllar başta kalan ülke önderini indirmek halkın arkasına alarak dik duran baş eğmeyen önderi yok etmek ve ülkeyi “eski düzene getirip buyurun temiz ve kirli paraları veri ve bizde her yapılanı yok edelim yıkalım yakalım” birde şan şöhret koltuk makamlar verilirse “bunlar neymiş bizi sizler de seçilenleri savunursunuz korursanız ülke savunmasını da yok eder "bu iş oldu bilin" diyen zihniyet “tek amaçları bu olmakla tek ülke bekası için yapmayarak ne ne kadar ülke katlıya mi yapan tüm partileri toplayarak var güçleriyle saldırır ve saldıracaklarda gene boşa geçen 100 yıl ve gelecek esir esaret 100 yıl daha..

İşte burada gene kararsızlar vardır küskün olan kırılan ve böyle olmaması gerek diyen %64 içinde %30 var olup gerçekten beka ve kararsızlar küskünlere kırılanlara “vaat değil” sadece kendi içlerindekilere de “sert radikal kararlarla” ülke içinde “arkadan sırtlara hançer vuracaklara yalaka nankörlere” aynı geçen yılarda yapıldığı gibi temizlenirse ve de aynı seçim sonrası piyon gözüken seçmeni gibi  ve iç içe geçmiş sadece içlerinde “doyumsuzlara çıkar menfaat”

İçinde olanlara kurumları çiftlik gibi kullanılan kişilere ve milliği servetleri şirketlere değil de halka açık net gösterilmesi ve millete aynı seçilmişlere verilen öncelikler halkla paylaşırsa halkın arasından çıkana “eskiler gibi kurumlar” içinde çok maaşlı ülkenin parasını yerlerken “görünmezliğe girenleri” tek tek güncellemek ve de “eşit verilirse ve güven verilirse “aynen kararsızların en aşağısı % 20 geri döner bu da toplam %54 eşleşir yanı kısaca seçim sonrası “seçmenler piyon değil de” kralın yanında arkasında önünde karlını hisseden “piyon” değil de “vezir edilirse” aşağıdaki çizelge gerçekleşir “aynı ülkenin efendisi köylülerdir sözü yer eder”

Aslında ülkenin tamamı %90 vatan milliyetçidir ülkesini hiç kimseye vermeyenlerdir.

“Bu ülke halkı gene işini bilir gene sineye çeker ama sonradan daha sonraları sert cevabı çok ser olur gen halkın içinden bir yiğit daha çıkar bu ülkeni var olduğumdan beri kaderi böyle “ikram diye içindeki zehir “olsa da içer”

Bu ülkenin tek derdi var gelecek ülkesini güven altına almak bu da verilecek sert radikal çıkışlardır..

 HER KEZ DER Kİ ÇOBANA 

Çoban söze başlama dan der insanlık var olduğundan beri “demokrasi var mı sorusu sorar” ve dünyanın kilidi coğrafi ve gücü dik duranı yok etmek “laf doğar ülke önder gitsin de kim gelirse gelsin algısı yaratırlar” "Bu 70 yıl ve 100 yıl hep olmuştur"

Bir de şunu bakmalı bir dünya kapılar açılması için “ülkeyi seçimi tüm ülkelerin seçimiymiş” gibi takip etmekte “iyisiyle kötüsüyle” iyisi başımızdan dik duruşunu eksik etme derken kötüsü ise anahtar bulamaz isem maymuncukla açarım hesabı yapar. 

Sonra adalet insan halkları evrensel tüm tümüyle kurumlar ver yansın der bir yandan sırt sıvazlar bir yanda sıvazladığı sanılan görünmeyen hançeri saplamayı düşünür sende yutarsın sanal demokrasiyi.. 

Amca yazın çok şifreli okurken bir şeyler çok karışık “çoban derki” senin okumana bağlı “iki kutup “şekliyle okursan anlayamazsın halkın gerçek diliyle çok şey anlar ve çok şeyleri hatırlarsın “iki yol “var “at onları onlar arkada birleşirler” ama sen ne ondan ne de bundan olmaz okurken bir kenara bırakırsan ve orta yolda durur isen ilk adımın olur. 

Nasıl mı her gün bir sonraki günü getirir bir sonraki günde önceki günleri hatırlatır ama hepsini kapsayan o gün ise “senin inanç günü ve sana düşen hak olan gün içinde hepsi hepiniz olur. 

Orada ne olur dersen hoş görü sevgi saygı birlik beraberlik bereketli paylaşma hepsi yer alır işte oda hayırlara gelir hayırlar hatırlama ve o gün hepsini kapsayan her insanı kucaklayan ilk adımın olur. 

Bu yazılar çok önceler den yazılan ve” o gün güncelleyerek” akıl içinde sadece tahmini olabilir doğru şekil alarak yazılır her bölüden alınarak kısım kısım yazılarak tek doğru yoldan ayrılmayan bir parça olursun senin anlayamadığın şey ise “seni rahatlatacak” yazı aramanda araman ise gelecekte gene boşa kürek çekmende bir adım atamaz olursun herkes işini yapsa her kes doğru istikamete kürek çekse hedef daha çabuk varılır.. 

Çobana derler sıcak su havuza giriyorsun yüzme bilmiyorsun der gereksiz yere konuşan bir adam “çoban der” burası olimpik yüzme havuzu değil şunu düşün “balıklarda denizde insanlar gibi kulaç atmıyor “ama yaşıyor ve yüzüyor .marifet kulaç atmak değil her şey yerinde yapılması gerek der. 

ŞİMDİ BİR BAKALIM 

Sen bir gün kral olacaksın sonradan “dört yıl piyon” santraca 32 kareyi doldurup hepsini yemek de değil sen kral yanında “gözcü vezir olursan”  her dört yıl sonunda kral seni bırakmaz o dört yıl içinde kral yön ve yönetmesine güzel hamleler yaparak yaptırarak sen de kralı korumak olur ve ayrılmaz ikili parça olarak hep ileri gidersin . 

Yok der alsın götürsün bize de bir şeyler düşer dersen eğer her seferinde yeniler denersin oda “bu gün yaşadığın hayatın olur” ve  “değişirsen” hayatın güzel olur her oyun da taş “aynı “bir değişiklik olmaz “değişiklik ise bir hamle değil beş hamle ileri karşı hamlelerin daha önce yaptığı hamleleri hatırlayarak ileri hamlelerin bilirsen” eğer karşı kişi “seni eğitimsiz görüp” içinden acemi der o bildiğin hamleler ile “sana ha şimdi yendim ha şimdi oldu” diyenlere bilmedikleri hamlelerinle “şah mat “yapabilirsin. 

Biraz her şeyi de senin sahan ezelden beri sahana müdahale edenleri geçmiş iş birlikçileri tanır isen “tehlike halin den çıkar “daha geniş alanmış gibi sahayı rakibine daraltırsın.. 

SENELER ÖNCESİNE GÖTÜRÜYOR OLACAK TA ONU GÖSTERMEKTE 

Bakalım dört yıla bakalım şimdi görmekteyim ki bu günü hep hatırlatan her filimi aynı günmüş gibi seyrettiren güzel sanatçıyı hatırlatmakta “mekanları mekanı cennet olsun rahmetli “sanatçı oynadığı komedi filimler senaryosunu anımsatıyor “kimden bu bir fırsat makam yer koltuk “evet burada da gene “Napolyon dediği gibi para para para” bu da sesi bozulmayan güzel bir “hanımefendiyi hatırlatır sesi müziği “ile.. 

Bunlar her şekilde ise çocukluğumuzda seyrettiklerimiz dinlediklerimiz aynı bu günde seyredilmekte dinlemekteyiz.. 

Akıl sadece seçerken önce “dik duran baş eğmeyen” ve sonradan “el etek öpmeyen birisi” ile devam edilen ve bu son deyip bundan “sonra hesap soran hesap veren kral ve vezir olursanız” yola devam edilerek “sert radikal halkın gücü bir olarak” yürütürse ve sonradan yeni ülkeyi yeni krallar içinde gerçek “önder tek halkıyla yürüyen önder seçilirse” bu iş yeni yüz yıllara tek bütün beden olarak sağlam adımlarla tek yumrukla ilk adımla ileri iter ve “ol der olunur” 

Yok aynı tas aynı hamam aklıyla gidersen bir çıkarlar beklersen sizlerin ve dünya insanoğlunun son seçimleri kaos oyunları başlamak üzere bu durumu görmeden boşa atılan hamleler seni çok yorar ve aynı der aynı yoldan karanlıktan daha karanlık yola girmiş sayılırsın.. 

Sadece yapacağın değişmek “ülke için dik durmak çok kafadan bir şey olmaz” gelecek zamanı yakalamak için elimdekiyle idare etmek unutmayın bu halk içindeki yürek öyle cesareti var ki “sadece korkunuz aç kalmak açıkta kalmak ölüm korkusu “bu korkuyu da” karşı rakibin” sanal sahte hamlesidir. 

Asıl ise gerçek içindeki “ruhu dinle” başarı orada “enderinde yatmakta” onların korkusu korktukları ise “enderinde yapan korkusuzluktur” önüne çıkmaması için bu gün bir ”kaç piyon tümenle ”kendi korkularını yatıştırır korku saldık sananlardır. 

İçinizdeki iman şarjörlerinize mermi yetiştiremezler ısınan namlu ise soğutmak için mataraların da bulamazken korkularından daha önceden boşaltmış idrar bile olmaz en büyük silah ise “insan gücüdür” 

Ne ana ne baba silahları ne de haarp silahlar gerek aynı sahada ise o silahları kullanamaz ve o silahlar “üstün teolojilerle yeniden revizyon geçirerek adı üst ganimet silahları silahlarımız” olur. 

Her bir nefes alıp vermede bir kısa süre varsa her doldur boşat ta süre olduğu kadar “enerjide dolum soğutma ısıtma” süreleri var olduğu gibi onlara kulanın suresinde erişmek çok basit olur. 

Değişmek zamanlar çok dağıldı ve kısaldı yaşam sadece yaşamak kadar uzun süre değil var olan servetlerin bir den yok olabilir işte o zaman sana ayrı “özellik” sunmazlar ondan ki değişim zamanı geldiğini bil.. 

Artık “halkın değişmesi” lazım eskiler yok olması gerekirse artık “bir günlük kral yerine 4 yıl vezir “olarak “gelecek kralı kontrol” etmesi lazım ki hepimiz olun .yoksa bu dan sonra her şeyi ne olacaksa bu günden kabullenir “hal alırsın” çok ses çok kafa çok eskilere götürür ve “ gene durmadan olduğun yerde bocalar durursun” yeni denemek yeni bir şey getirmez zaman sadece kaybolur ondan ki vaktin yok ama “ana kontrol disiplin ”halkın gücüyle var olursa var olacaksın ve içeri ve dışarıya ders verecek halin dik duruşun baş eğmez gücün daima var olacak. 

DEĞİŞTİRİLEN ZAMAN VE SİLİNEN AKIL 

Artık zaman değişti değişen zaman ise insanların o şartları kabullenmiş oluşu ne den derseniz “herkes yardıma geliyor ama başka yolardan etrafı sarıyor” ona buna her şey söyleniyor iş tan son ana gelince “dengeleri bir den değişiyor ya terazide bir şey var yada içten içe pazarlık” var oluşunu akla getiriyor . 

BİLİN Kİ 

Bu oyun başlarınıza ayaklarınıza düğümlenecek ve zamanı ve yerli yerine getiren sizlerin gölgesini o gölgeler düşmeden sizleri tek tek bakmakta görmekte vaz geçin çok az bir zaman kaldı dünyada ki insanoğluna yapılan her oyuna her sahne hazırlayanlara senaryoda yer verilen konu ve yazılar bilin “son anlarınızı kayıta geçilmemiş” korkudan kaideye almamış olmanız 

Sonunu bildiğiniz halde düşündüğünüz başınıza gelecek halleri “rüyada gördüğünüz kabuslar “gibi olacakları şimdiden bilmeniz ve tedirgin olmanız ve gelecekte yaşam için de olmanız ve nasıl hesap verecek şimdiden korkularınız. 

Her şeyin başlangıcı halkın vezir oluş ve gelecek kontrollerde kralın daha sağlıklı olması sizlerin hepimizi kapsayan ”halk olması” içinde yer alır işte orada vatan bayrak vardır ve ne içerde ne de dışarda kimse bu vatana bayrağa yoklama çekemez.. 

Ya var olmak için bir olacaksın “yok dersen” 100 yılı bir 100 200 1000 evet 1000 içinde ülke ülkeler küresel dünya için de inancı olmayan tek bu kitabi yazanlara köle esir esaret şimdiden kabullenmiş olacaksın.. 

“BİR GÜN YAŞARSANIZ AKLA NOT ALIN KURTULUŞUNUZ ORADA OLACAK”. 

“Allah Tanrı de zikret” Bu bir ülke için değil dünyadaki ülkeler içinde yer alır dünya gezen bir yurttur “insanlık sabit olduğuna inanma” hepiniz göçebesiniz. 

SEN ÜLKE HALKI HER ŞEY GÖREBİLİRSİN GÖRÜNEN ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL GÖRDÜĞÜN ŞEY DE GÖRÜNEN GİBİ DEĞİL. 

TAM SEKİZ SENEDİR "YIKMA YAKMA PARÇALAMA" DERTLERİNDE OLANLAR AMA GENE BAŞARAMAYACAKLAR 

Gerçeği görmek “kurgu kurgucular” sadece bir parazit onlar plan plancılar amaç amaçları emperyalizmlerin kula ipine bağlanmış sadece çalışan ofis boylarıdır. 

Bu coğrafya kilit dünyanın insanlığı esir alacakları tek yer ya baş eğip oyunlarla alacaklar ve esir esaret içinde zamanla parçalayıp parçacıklarla yok edecekler 

Dik duracaksın baş eğmeyeceksin tüm dünyayı insanlığını emperyalizmlere ezdirmeyeceksin “”iş te bu kadar önemli “bu seçim dünyanın ülkeleri deki seçimleri ” gibi önemli oluşu” bu ülkeye güvenleri mazlumların masumların dik duran baş eğmeyen oluşu” uyan bu gerçekler “oyun oyunların içinde olmayın” 

İşte bu da her zaman halkıyla bütünleşen hükümeti ve birlikte tek duruşu ise bayrak vatanı sahiplenmektir. 

ÇOBAN DERKİ

Kendine göre devleti olmayan ön duygularıyla çok önceden yazılan soy kütükleri ne aktarılarak gelen ve devletler içinde kanunlara siyasi politik her kanunlara hakim olmak gerektiğinde ordusu olmadan ordu kurarak hayal ürünü ön çizgilerine göre şan şöhret boyunda kandıran kananlarla kananları her hangi bir ülkeye saldırtarak buna eş olaraktan kendi ülkesin de şirketlerin her hangi şekilde kurduğu ordusuna o ülkenin zenginliğini alarak silah temin ederek gözle göremediğiniz paralar karşılığında ülkeleri köle esir altına alan kimseler ise para yetmeyince her türlü ülkeleri alabilecek içerden ve dışardan müdahale ettiren kısa adı emperyalizm 

EVET

Emperyalizm, yayılmacılık veya ekspansiyonizm, bir devletin veya ulusun başka devlet veya uluslar üzerinde kendi çıkarları doğrultusunda etkide bulunmaya çalışmasıdır. Etkileyen devlet, etkilenen devletin kaynaklarından "yararlanma" hakkına sahiptir. 

ARTIK VATAN BAYRAK HALK VARSA ORADA SEN OLACAK NESLİN ORADA OLACAK   

Adalet için tek yol da düşünün işte o zaman “her şeyi yerli yerine koyar" ve ilk adım olur ikiye ayrılan yol değil ortadan “yeni yol çizmek” sonunda göreceksin o ikiye ayrılan yol sen üsten yeni yolundan giderken “altında birleştiğini göreceksin.”. 

Fazla değil bu seçim sonrası “Tek kararlı gücünü halkından alan tek lider önderiyle halkın birliği tek vatan tek millet tek bir eşit toplum tek bayrak altında “hem hükümeti hem devleti sırttan hançerleyecekleri” net görüp görecek “halk” bu nu görenler her zorlukları yapsalar da her kes doğru yolu görünce emperyalizmlerin oyunu yazdıkları kitap çöpe gidecek ve tek yumruğu ve  olanları görünce tüm nefretlerini kusacaklar “gene başaramadık” diyecekler . 

Anlamak için her halkın hakkı olana sahip çıkmak ve herkes işine herkeste işini yapacak şekil de olmak nasıl mı bir geçmiş boyuta bakalım. 

Her kes ama her kes “can derdin de değiller” her kes ayrı gayri yok her kes “mal derdinde paylaşma derdinde “şükür edip her şey yerine gelir demeden bu “kaybettiğim kaybedeceğim “endişe yaratanlar kaos peşine sarmakta ,dünya malında der der durur insanoğlunun eksik iletişimlerle oturdukları yerden plan plan yaparlar, 

Sadece bu güne has değil belki 100 yıl içinde ve 1000 yıl içinde kaybeden ve de insanoğlu geldiğinden beri kazana var mı “hepsi kayıp kayıp olacak”. hiç “debelenme debelenmeyin” mağdurum mağdur yaşatıyorlar “geldikleri gibi giderler” diyenler geçmişlerin de “geldikleri gibi giderken” kimlerimde servetlere doğarak ve eskiden de bu gün aynı yeri tutanlar bu sefer ne götürecekler “gittikleri geldikleri “gibi de hangi hesabi yaparak gelirler gene “kısa zamanda bitmemiş hesapları” bir yer ararlar.ki kimler yeni servet peşinde olacak . 

Hakkı hesabı olmayan ülkenin ve ülkelerin kimlere göre eşit haklara hakların içinden hak olmadığı halde hak iddia ederek kimlere kimler kimler için hakları yedirerek dağıtılan hesapları bilmeyenler ve haklarını verdirenler ne ne çıkarlar için gene dağıttınız hesap içinde olacak . 

Bilin kim “kazanırsa kazansın” hep ikinci olmak ister neden dersen dış dünya içerden kaoslar kışkırtıcı hesaplar üstünde oynar ve de sevmediği iktidarı indirmek için oyunların en kolayı ikinci sıradır bazen de üçü sıradır 

Hep bir şekilde hesaplar için kazanır hep muhalefet her zaman ülke içinde kaosa dış güçlerin emperyalizmlerin maşası olurlar “kim gelirse kim gelirse” bazen eşleşecek koalisyon üç dört sıralar eşleşme de gelecek krizlere bir bahaneler bulurlar enkaz aldık başlarlar ve dışa Pazar pazarcılar tarafından pazarlanır ve bir geçede dışarı para talebi artar talep edilen para basılır bas bas bas bazen de kağıt değer vererek paranın ve kağıdın değeri olmadığı halde talep edilen para zirvelere ulaşır.. 

Amaçlar hemen ülkeyi bilerek borç batağına sokarak istedikleri siyası politik ticari kanunları istedikleri boyuta getirerek batıya doğru ahlak yapısını değiştirerek daha batağa çekerler artık her yer her yeri yerinde arama boy boyutlarda bölerek bölgeler içine giremeyecek sınırlar koyarlar dış dünyanın yapmak istediği bunlarla bir olarak çalışan istedikleri kadar destek vererek istediklerini alırlar.. 

ÇÜNKÜ EZELDEN GELEN AYNI HEP OYUNLAR. 

Başarı olması mümkün olmayacağından bu işe koyulur biraz bolluk olur sonra başlanır mır mır laflar artık kaos başlar insanlar üzerinde hızlı siyasi politik terör artarak bir yandan yerken bir yandan da geçiş hükümetin krizi der duracak olan bu her iki düşüncelerin “siyasi politik konuşan adam” ve “kelimelerin güçleri” kötü olarak kışkırtıcı kelimeler başlar artık “bağlı olan ipler eteklerindeki taşlar “insan üzerine çok boyutta “serpilir ve şimdi bu milleti canına okuduk diyenler “artar.. 

Artar diyenler devlet içi kurumlarda mevkilerini şirketler oluklarını emperyalizmlerle kol kola olanlar emperyalizmlerin kurulu kurgulu oyun kurucuları başlar “bu halk üzerinde” kanlı pis ellerini halkı bir yanda hükümetin  “sırtlarını sıvazlayarak” bir yanda sıra ile yok ederek “adaletin kendilerine keskin olmayan tarafını” halka ise “adaletin keskin tarafını kullanırlar” sucu ise “yurduna bayrağına yaratanın adaletine güvenmek” peki halk nerde dersen nefis çıkar doyumsuz geleceğini düşünemeyen tam “”silinmiş akılla” gezmelerinde.. 

ÇÜNKÜ 

Bu güne kadar gelen içerde hükümet olmadan ve muhalefet olmadan ve de diğer koalisyon olmadan “hepsini bir çalıştıran” ve aynı kapıya çıkacak olan ve de önceden planlamış diğer ülke içindeki dış emperyalizmlerin ipine bağlanmış ofis boyları içlerinden birileri ülke içinde “dik duran ve baş eğmeyen” kahramanlıkla ülke sempatisini ve vatan bayrak halk diyenlerle bir olarak gerçek demokrasi dünyaya ders verircesine karşının dik duran baş eğmeyen kişi ve kişilere “halk hariç” gene halkın içine sızmış olanlar plan içinde bu ülkeye oklar çevrilerek yok etmeye indirmeye çalışmaları hem dışarıdan hem içeriden hem de “görünmeyenler hükümet ve devletin  sırtlarına hançer saplayacak fırsatı “bile göze alan” içinde olan içerden de bir yandan ver yansın diyenlerle bir olarak dışa bağlılıkların bir daha sergilerler sanki kurtarın bizi gibi itibarsızlaştırmak her şeyin oyun başlangıcı.. 

Son ülke içinde 21 sene içinde tek parti olsa da içinde çok amaçlı fırsatçılar ve artık “sen git biz geliyoruz diyenler” ve zamanlar geçtikçe kaos iş birlikçileri ve bir bakmışsın darbe ne oldu içerden kurum ve kuruluşların fırsatı arttırarak göz boyamalarıyla ve sonradan “sen işine bak biz işimize bakalım” diyerek tam “dört sefer bu hükümet” içeriyi temizlese de daha temizlenmemiştir . 

Değişikliği olmuş olsa da hala içerde sızıntılar daha çok var bu sızıntılar işleri geciktirmek “laf olsun torba dolsun gaflar da sıralanır” bitmeyen istekler seçilen adaylar seçilecekler” ülkenin hepsi için kaplayan” yukarıyı sadece düşünceler çoğu getiri hem ticaret hem de dışa karşı Batılaşma ve de bu toplum Batılaşma içinde gene onlara göre eğitimsiz bir köle olarak olacaklarını bilmeden kendi öz kaynaklarını yapısal ahlak kültürlerini kaybettiklerini bilmeden yaşamak içinde olacak. 

İşte bu hangi dine inançları olsa da inancın eksikliğinden ve buda “resmen silinmiş bir yapıya sahip oluşları” silinmiş bir akıldan kendinize ne bekleyebilirsiniz ki bir ekmek lokmanın tadını unutmuş bir güvecin tadını unutmuş bir aşurenin tadını unutmuş toplun neyi anlayabilir. 

ÇÜNKÜ

Ekmeğin neyle yapıldığını bilmez ekmek yapsa malzemesi yok turu da bilmez aynı kapı komşusunda istemesi kahve tuz ekmeği paylaşmayı bile unutturulmuştur . 

ÇÜNKÜ

Güveç tadını bilmez içine ne malzeme koyacağını bazen de  hatırlasa da eksi koyar çünkü tadında unutmuştur. Aynı yanında ki mahallesindeki köyündeki apartmanda ki komşularını unuttuğu gibi . 

ÇÜNKÜ

Aşure si tadı tuz hiç bilmez neyi ne zaman olacağı hiç silinmiş akılda yer bulamaz yer yoktur yok turu hiç bilmez. Aynı komşusunu tadını tuzunu  sohbetleri hoş görüyü unuttuğu gibi.. 

ÇÜNKÜ

Ayran aşıda unutmuştur taşmasını da “sabrı” ise yok gelen komutlara göre çalışır Aynı et kemikten robot olmuştur komutla çalışanın sabrı erdemi ne gezer. 

İşte geleceğiniz emperyalizmlerin elinde böyle olacaksınız “yazdıkları soy olarak 1000 yıldan beri sadece hızla yazılan bu topraklar dünyaya açılan ve vaat edilen toprakları diye 100 yıl içinde hızla yazılan yetiştirilen ve içlerinizde aynı sizlerle bütünleşen ve ahlak yapısal kültürü ve de nefis fırsattan fırsat arayanlar. 

İçlerinizde fırsat kollayanları doyumsuz yetiştirmek şan şöhret saltanat ideolojilerle ve başka düşüncelere yer sağlayıcıları sağlayarak gene oluşmayı sağlayan eğitimsiz diploma eğitimliye sadece duvarda asılı diplomalarla bazen çağıl deyip bu durumlar da kurnaz olmak ta yaşamlarını her görev yapılışında bazen “yalaka bazen nankör “yaşamak yaşam yaşamlar içinde yer ettirilir halde bildikleriniz “kaideye alamadığınız” gün tekrar silinmiş aklı “tekrar ”yeniden yazmaya kalkar kalkarsanız her şey çok geçmiş olacak “bu ülkenizin ve son dünyanın şansı” dünyanın anahtarı bu bastığınız toprak “neden başka” yer değil de burası bu toprak ve bu içinde yaşayan halk yer yüzünden zaman içinde silmek . 

.ÇOBAN DER Kİ 

Bu güne kadar geçmiş devlet içinde hükümetler “hedef gösterilirken” ve bu gün devletin kolları “yerel yönetimler” suçlanmazken yukarıları suçlanır “eski yapılan yeni yeni yapılan eski ve eksik malzeme” ve “yapılan alanlar rantlar A takımlara yerinde yapılırken kim kimlere rant biçilir sonradan cezası kimlere biçilir işte burada suçlu bulamazsın hepsi suçluyken suçsuz olurlar işte burada da fırsat fırsatçılara iş düşer "ver yansın abalıya "ne ne kadar hizmet götür sende herkesin suçu olduğu yerde suç olamaz felsefeler iş başında olur. 

Hiç kimse seçildikten sonra bilhassa köy ilçe de ve il yerel yönetimlerde halka değil de oranın A takımları yanı ihale haracı yiyenlerle rantlara kendi alan da ki kişilere hayvan çiftlikleri say say bitmeyen servetler nasıl olacak gibi der. 

Bir olması il ilçeye ne ne kadar ihaleler içinde pay dağıtılması ve bu gün için bir genel kontrol desek sıkı disiplin desek sadece adı var olan “yaşamak içi hiç bir tedbir önlem almadan “gelen doğa afete her şeye alışmalıyız” demek sizce silinmiş ve silinmek üzere akıl olmuyor mu” 

Bu cümleyi tamamlamak için sizlerin sadece “payı paylaşmak” o yörenin halkının hak haklarını hiçe sayarak o kadar mazlumu enkaz altlarında aç açıkta ölüm korkusunda bırakmak ve son yüz yıl içinde devletin kurumları yetişemiyorsa sizlerin bu senelerce göreve geldiğiniz gümden beri “paylarınızın kırıntılarını yılda biriktirerek” ve gene yılda 10 adet çadır veya malzeme alamıyorsanız çok “hesap verecek yerleriniz şimdiden hazırlayın hazırlanın”. 

Bu gün devlet sadece 11 ilimiz değil tamam 81 ilimize bu afetlerden fırsat arayanlara cevap vermişliğini bilmeden içerde entrikalar çevirenler çağıl kurnazı oynasalar da bilin bu gün çanımız yandığı gibi bu göreve insanlık için yer veren koşarak giden insanlara kim kimler demeden koşan bu insanlığa bu hizmete Allah katında çok günahlara girmektesiniz bu hizmet insanlık can hizmettir bu gün onlara olduysa ilk koşanlarda yarın senin elini tutar bak dağ dağa kavuşmaz dediğiniz bu gün dağlar kavuştu ve üst üste kenetlendi.. 

Gene devletin adı altında “kurumlar hükümet kanunlarına” ve de mevzuatların da üç aylık denetleme kurumlar tarafın dan yapılsa da bir eksilik var içinde başkanların belirli zamanlarda seçimlerin de kademeler içinde yer değiştirmeleri yer alan kuruma ad olarak dernek nedir 

Dernekler, kazanç paylaşma “koydukları acılıma değişen bir kurum” dışında belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturulan, tüzel kişiliğe sahip kişi toplulukların çalışması yer alınır aynı seçimle gelir dernek kurmak için, önceden izin alınması gerekmemektedir. 

Evet bu kadar zaman içinde “adı bağış bütçe almaları” dışarıdan alacakları bağış “alacakları bütçenin” 10 katı bağış olan bir yerde ve buna da adı sanı görev çok amaçlı yerlerinde adını geçirerek 10 maaş alınan bu alanları görüp te 5 3 2 maaş sus payımı ve ya soy kütüğümü enderseniz deyin “ezelden beri gelen bir kuruluş paylaşılma olmuyor mu bu da çiftlik içinde kurulmuş soy olmuyorsa hala içerden pay dağılımı olmuyorsa ben “sadece çobanım” devletin ticari kurumların incelemeler görevlerini yapmıyor anlamına gelir bu da hem hükümetlere hem de halka sırttan hançerler. 

BİRDE ŞİRKETE BAKALIM 

Şirket nedir ticaret şirketleridir bunlar, anonim, limitet, kolektif, komandit şirket ve kooperatiftir tüzel kişiliği olmayan şirket ise adi şirkettir ayrıca deniz ticaret hukuku kavramlarından olan donatma iştiraki ve yapı ortaklığının da tüzel kişiliği bulunmamaktadır . 

Hiç bir “eskiden gelen kuruluşu ”halka duyuruş yapılmadan işlem görünmez şirkete çevrilişi devlet mevzuatlarına “demirbaş varlıkları değişemez ve şirket “genel müdür müdürler tarafından yönetilir” bağış altında hizmetler kuramaz sadece halka arz edilerek borsa işlemlerine arz edilerek değerleri yükselterek şirketin kurmuş olduğu ticari bilgileri ve faaliyetlerini yönetir buda da pay ayrımı olarak net bildirilir.. 

İşte bu da eskileri çağrıştırıyor halka duyurmadan dışarıyla eşleşen emperyalizmlerin gölgeler içinde yansıması ve derneğin “şirkete çevirmek mevzuatların” nasıl uymakta şirket uymayan bir toplumca kurulan biri ise şirkete çevirmek ise kurumdan çıkarak 150 yılık şirketi üste geçirmek anlam taşır.. 

İşe gelince kurum dernek işe gelince de şirket yok öyle bu da “hükümetin hükümetlerin el koyma zamanı bu da gene “geçmiş darbe öncesi bir çapanoğlunu “ eski der “hava kurumu” adına toplanan mecburi tutulan  “deri bağışları “kim kimler gittiği” belli yerlere gene gitmekte mi ve ufak çağrı olmaya yer sağlar ama hangi bir birlikler gelirse gelsin hangi hükümetler gelirse gelsin aynı emperyalizmlerin oyununa iplerine bağlı oluşları yer edecek. 

Şimdiden yerler sağlanacak bu kurumlara adına “ülke ismiyle “bu güne kadar silinmiş akıl da “yeri nerede bulur” halk yurdunu bile her santimini “dünya yazılan soy kütüğüne” emperyalizmlerin gelecek nesillerine çalışıyor ve nesil olarak çalışacaksınız “her kes o bu şu yok”.. 

O haklarınız hakkınız hakları hak olarak bir pay pazarlamacılara vermektesiniz hiç kimseyi suçlayamaz siniz bir boşluk var bu boşluk her kes pay kapmakta onlar bunlar değil her kes bir yerleri kesmekte kesilen her yeri de içinde sende bir tarafından tutarak kesmeye bir pay almaya çalışmaktasın artık iyice karanlık yüzlere vurmakta ama herkes bu ülkeyi onlar bunlar yok etmiyor yok edilebilmesi için ülke içinde hem aşılanıyor hem de daha çok silime geçiliyor. Vay ki vay daha sonrası düşünülemez.. 

Sıfırdan başla artık değiş bir gün sandıkta beklesen de “bir günlük kralsın” ve sonra seçtiğinin kişinin kişilerin “piyonusun “ama seçtiğin kişinin kişilerin köy muhtarından en üste kadar içerden değil yerine vekilde değil” sen halk sen eskisi gibi piyonu değil yanı başında vezir olursan” ana kartın yeniden yazılmaya başlar. 

Silinmiş akıl artık doğru yanlışı hak yemeden hak hakkı olana verilerek tekrar gerçek insan haklarına döner “diğer yazılmışlara bakma” onlar adalet evrensel insan hakları kendi kitaplarında şirin gözükmek için geçen cümlelerdir 

ASIL İSE MASKELERİN ALTINDA İNSANLIK NASİBİ ALMAMIŞLARI GÖRMEN AN MESELESİ.. 

Yurdun için bu saatten sonra dik dur baş eğme yola devam de ama “kralın yanında vezir ol “yoksa eskisi gibi “çok yalakalar ve nankörler” çıkar çünkü” bu nefis” her kes çok amaçlı çok kafalı paydan paylardan yararlanırlar gene “eskiyi arar” olursun daha beter hal alırsın bazen “onlardan sonrada” gelecekler de amaçları da daha beter olmanı daha çok sağlar “onların onlardan” sonrası yok “sadece yoksun.” 

Bunu “zaman göstermez” geçen zaman “bu ve olmayan” daha yazılmayan zaman içinde geçmiş geçmişlerde ki zamanları bir sonrasını yansıtır. 

Bu asır son zamanlarınız yaşam devam edecek ama bu yurdun değişmeyen her evde bir kerede olsa pişen “güveç aşure” tatları bozulacak ayran aşı çorbanızda olmayacak. 

Değişim ise kral yanında halk vezir olursan ve bu değişimi birlikte olursan önderin sırtında hançerleri yo edersin  işte o zaman “Her tat bir ölçüdür hisler belirler yaşam yaşatmak ise düşünebilmekte ve yerinde kullanmak ise akıl içinde akılda yer sağlar. 

“Önderin ordun halkınla “bir olarak “kanunun ise kuran” olur Allah'ın tüm buyruklarını getirmekte seni “aslı şık yolun olur” kimse duramaz “o yol ışığı ile aydınlanmış aslı ahlak öz yolundur.

”Allah Tanrı de zikret” 

Çoban