SAKLI-ŞİFA
Bu site geçek dili ve imla ile ”edebiyatcı tarih felsefe ve veya editor” taraflarından düzeltirilerek yazılmamış ve bu site yazarı “tamamen terçübesine ” göre yazmış olarak sunulmuştur.
DİPSİZ BULANIK NEHİRDE SONU BELLİ OLMAYAN TEK NEFİS İÇİNDE, ÇIKAR İÇİN ,BEN OLMA, ÇABASINDA OLANLAR HER HALDE ERKENDEN NEHİR’E DALMAK GİBİ BİR ŞEY SUÇ GİBİ GÖRÜNEN SUÇLUYMUŞ GİBİ ASILAN SONRADAN PARDONLAR DAHA SONRSIN DA YANILDIK ALDANDIK İNSANLIĞIN İÇİNDE YERİ VAR
Kavram kavrama kavrayabilme insanlık hep barış ister politikacılar kimisi vatan bayrak savunur kimi politikacılar ise bazı kişilere çalışır tüm politikalar ise arkada ki kulla yönetim den ziyade “derin devlet” içinde yerleşmiş yerleştirilmiş en arkada gözle görünmeyen ise “şirketler ve güçlü küresel” önce politikacıları istedi kulvarda koşturur koşturarak ta basit gördüğü insanlığı köle esir etmek için çaba harcar bunlar insanlığı bir böcek kadar görmekteyken ötekileştirme “varı yok sayan” kendilerini evren den büyük göstermek için kan ,kandan beslenen bir yaratık olduklarını evrenden kendilerini görebilselerdi ne kadar küçük virüs olduklarını göre bilirlerdi..
Daha bitmemiş bir mahkeme ve bir dosya vardır yolunda “suçlu veya suçsuz sonuçlanma dan” suçlu gösterip” idama kadar götüren zihniyet “daha gine sonuçlanma mış mahkemeler dosyalar görülürken görsellerde ve ya diğer meraklı mahkemeyi seyreder ken yorum yaparak “kaos kışkırtma tahrik endişe psikolojik ruh yapısını bozan insanlık” ne kadar da “pembe hayal dünyalarından “çıkıp gerçek hayata girmek için sonucu beklemeden olup biteni bilmeden hem kendini hem de ila ben, ben diyen zihniyetleri boş sahada rakip olmadan hedefi görmeden tek başına koşmaya hevesli bir toplum düşünemiyorum ama ne yazık ki var endişe korku panik kaos aç açıkta ölüm korkusu yaşamakta yaşatılmaktasınız.
ÜLKELER ÜLKE DÜNYA İÇİN DE HEP MAHKEME DE ÇIKARÇILARIN HEP NE İSTEDİĞİN DE YER ALIR
Evet bir mahkemedir işin temize ,şartlı tahliye gibi anlaşma şartına uyum erkesin huzur bir toplum yaşama uygun hale gelince ye kadarda ortama uygun yaşama gelişi anlaşmalar gereği her taş yerine oturursa o mahkemede suç ve ya suçsuz olduğu gerçekleşirse insanlık özgür olmayan insanlık içinde özgür olma yolunda insanlık için düşmanlara karşı savunma alır.
Her şey masada kaybedildiği gözüken gözle görünmeyen arkadan parmak sallayanla ra tek cevap ise her şeyi garantiye almak için verilen onların düşmanların sonradan öpücük verdik sözleri sonra dan yüz yıllardan beri geri gelen çark eden sözleri alışıl mış bilinmiş çok sözleri bir işe yaramayacağı “onların oyunlarıyla da oynamak “ çocukların da misket oynamayışları bilmeyişleri çocukluğunu hatırlamayışları bu oyunlar da çok mızıkan olduğundan büyüdüklerinde adam olduklarında yanar döner gibi çocukluklarında oyun oynamadıklarından oyun içinde oyun oynarlar ..
Şimdi büyüyen çıkar nefis yolunda ve sonradan mızıkan yolunda fırındak gibi dönenleri “şimdi den görmekte olan bayrak vatan milleti düşünen politikacılar dır.
Diğer politikacılar da sadece şimdi fırsat diyen yalakalar kime veya kim derseniz bir birlikte çalışan ila “sen git biz geleceğiz ve veya herkes işine baksın gibi diyen dedir ten” arkalarında gölgesinden bile korkan bazı sivri kafalı akıl üstü akıllar nasıl “bir akıl Q var” anlamak ise (müsrifliği pembe dünyaları terk edemeyişleri ) nefis çıkar başladığından beri bu güne kadar yaşamlarında çıkarmadıklarından yaşamı boyunca da hiç mi hiç anlayamayacaklar.
Oyun öyle oynanmaz oyunu sezememek ise oyunlarını oyunlarına göre ayak numarası giydirilir 46 ise 47 ile oynanır.
Yaşıyor zannediyor duk yaşamın yarı uykusunda ölü idik ama bu yaşam da “ne bir süt ne bir çay ne de kahve içilir nede yola gidilir ” içinde ne olduğu hangi yoldan gidecekleri belirsizdir.
Ondan ki yönetme yerine dışarıdan yönetilmeyi tercih eder “ yönetemeyin çe de hepsi bir saldırır işte anlayamayanlar için de oda “yok olmayı tercih eder kullanır” hiç geleceklerin de çoğalmayı var olmayı akılları na geçirmez ve başkaların başkaları için de yer alırken “kendi yapısal kültürel “bayrak vatan halk” silinmış tekrar yüklen memiştir”
Her şeyin doğal can su kasuyum bulamayışları ve almayışları içinde ki yerleşmiş kötü huy maddeleri “helal can suyu almayışların dan içmeyişlerin den” emilimleri dışa atamayışı oluşlarıyla da “kansız böcekler gibi çoğalırlar” kanlı emici böcekleşmelerin den de “çıkardıkları nefeslerin den fısıltıların dan” dünya için de temiz havaya temiz oksijene birleşerek karışarak virüs yayarlar gene ve aylar yıllar asırlar geçtikçe çoğalırlar.
Anlamak anlaya bilmek ise gelecek günler gösterecek yakından daha yakın bir zaman perdesin de zinçirleme şekli alarak şirinlik gösterileriyle de gene çıplak krallar olmayan yeldeğirmenleriyle savaşarak kendilerini haklı bularak ta insanlığı ülke ülkeleri geçmiş zaman perdelerin de yazdıkları kahramanlık ve keyanatlar altın da insanlığı göz illüzyonları için de şekil renk ile insanlık sömürüleçekler.
Bu her zaman şu an ve asırlar dan beri gelen doyumsuzluk vardı budan sonrada bitti olmayaçak diyen iki vadi arasındaki yankıyı hep dinletirler ve ayne devam edeçek ta ki “yaratan ne yapsın verdiği “akıl” aklı kullanama yan insanlık hala “kansıs böçekle re” ve insanlık için de de ki maddeleşmeyen ve insanlığı için deki nefsi kötü huylarla maddeleştirerek “her kesi detçal anlamı” yalancı hırsız yayılımçı yağmacı fitmeçi her kötü huyu virüs gibi çoğalayarak ve de kurtarıcı aşı mış gibi insanlığı kandırılan insan aklı vaatler istekler için de yer ettiren gene” insanlık akıl sorgulanması gerekirken” verilen bu aklı kullanamayan insanlı hep daha ne bekleyeçek mücizeler bekleyişi aslında doğuşta verilen “bir nefes mücize dünyayı görmeyişi de” hep dünya malı istemesin den yer tutar.
İnsankıl akıl bölümün den ve neden nedenleri kavrayamayış ne ne kadar ayrışır ne nekadar insanlığı derinlere çekilir bölümün den ve arşivlerde yer alır
“Allah Tanrı de zikret”
Çoban
GEÇİREN ZARARA UĞRAMIŞ AKIL GİDECEK YERİNİZ YOK DİYEN AKIL İSE ,ÜSTÜN AKILLAR
Tarafından gene korkutularak insanlık aklı savaşmadan esir esaret içinde yaşamaktan başka çaresi kalmadığını anlaması ,gelecek zamanlar da asırlarda aynı bu zamanın korkusuyla direnemedikleri gibi (yapay zekaya %99 tek akıl %1 ise ) insanlık aklı % 1 akla esir esaret olacaklar “o zamanın bu zamanı gibi insan topluluğu gibi “son yok son olması için insanlık kendi topuğuna sıkmak gibi haldir aynı aynanın yansıması her şeyi tersten okunursa bir daire şekli gibi bu günden geçmişi gelecekten ne olacak hiç değil” gelecek asıl geçmişten bir şeyler söylemekte ve hatırlatmakta” farkına varılmaması.
ANLAMAK ZOR OLSA DA GELECEK GEÇMİŞ HABERDAR ETMEKTE
Neden yaşıyorsunuz sorusu ise filim şeridi gibi akıldan geçmesi önem taşır meta fizik ve veya evren deki duyulmayan sessizlik.
EZBERLENMİŞ EZBERLETİLMIŞ AKLI SİLİNMIŞ VE RUHLARI OLMAYAN “BU ZAMANIN İÇİ”
KURTLARIN KOYUN POSTUNA BÜRÜNMÜŞ SÜRÜLERE GİRMİŞ YAPMA SANAL ATIN İÇİNE SAKLANMIŞ HAL ALMASI GİBİ
Dünyada toplumsal adaletsizlik sağlık sistemi dahil “pek çok stratejiye” sızmış durumda hayatın değersizleştiği tüm dengelerin “çıkar ve fırsat” hesaplarının gölgesin de kaldığı bu dünyada gerçek yaşamın anlamını kavramak neredeyse imkansiz hale geliyor şekli ve “geliş sebepler ” yer alan daha “önçeden yerleşmiş yerleştirilmiş” bir amaça yönelmiş “kişi ve kişiler” her zaman yer değişerek” bir yaprak dökümü hali alarak aldırılarak” her yeri kitleyen ve durdurulamayan “zaman ötesine yer ve yol alırken” ve de her zaman için de eğer bu yaşam bu dünyada artık insanlık bir değer taşımıyorsa sistemin önüne engeller çıkıyor ise ve ya baş eğmeyenleri yok edilmeye yada suikaslere” yol açarak ve de her zaman “değişerek değiştirile rek “önçe kral sonrada yok ederler ”şekli yer alıyor ise bu bir kurgunun strateji oyun planları da yer alan sahneler yer edilişidır
Her şey yanlızca “para ve çıkar” ve de algılar kurgularının peşinden sürükleniyor şekli “eski ideolojiler” amaçlar için de yazılmış senaryolar içerir insanlığın ana temeli “ahlak din dil kültür yaşayış” her şey “ bu acımasız döngü içinde eriyip “gidiyor giderken” şekileri çizerek mantıkların için de sadece yanlışların şekli yer “alır alıyor”
Geleçek “zaman asırlar da” bile bile “insanoğlunun eriyip gitmesi ” gündenler için de “ bu mantık la” doğru yanlışı tam kavramayan insanoğlu “suçluyu suçsuz suçsuzu suçlu “yaparak geçmiş asırlar tarihler “ yaşamın her birimin de yer alarak bu günün aynası ve geleçegin aynası oluyor “şeklini “ her zaman kendini kendin den kendiliğin den olmadığını ” insan oğlunun farkında kendini tanımlayaması kimlik bulamayışı ve de “sisteme göre insanın yapısal ruhsal tanımlayamayışı” ve “eğilenler eğdirenler için de dik duranları ” sistem dahil kurgular amaçlar stratejiler için de olanlarda hiç sevmediği gibi sistem “aparak çark olma olmayışı içinde kapsanmında” görüp suçsuz masumken azılı suçlu olarak yer sağlıyor sağlatıyorlar ise “insanlık insanoğlu son kez düşünsün hey insanoğlu uyanın ”
Hep bir varmış bir yokmuş iki adım zülümle giderler onrası şirinmi şirin bir adım geri atarlar” şekli yer alır sonuç ise hep o bir adım görmezler ve “parsel parsel istila ederlerken ve insanoğlu aklı görür görmez şekli yer alır
Yaşamda bir şey “yapamadık durduramadık” değil “yapamadıysak ta yapabilmeyi duyurmak” o da “geleçegin anahtarı “olur "iyi bir yere asker yerleşirse ” tüm orduyu durdurur bir hayalet gibi yer alır sistem tanımlayamadığı kimliği onaylanmayan hayaletler yerini alır.
“Allah Tanrı de zikret”
Çoban
OYUNA GELMEYİN “İSTEDİKLERİ” YENİ DEĞİL ESKİDEN BERİ GELEN STRATEJİ
Kötülüğün kökleri insanlığı “ahlak ve nefis “ile dünya malından “koparmamak” için derinlere uzanır ve çekerler
Önçe “kıtalar sonra ülkeler” üzerinde zor şartlar yaratarak fırsatlardan “çıkarı olanları” içine alırlar
Bu süreçte halkı kışkırtarak önçe “ülkesine ardından bayragına” saygısını yok ederler “yalaka namkörler ve sömürenlerin” savaşa gitmek yerine halkın içine “ben mi sen mi kurtaraçağım “ diye sormaları ve kelime oyunlarıyla “bu çirkin planın bir parçası olarak yer ettirirler
Yönetimleri kışkırtarak “ülke ve ülkeleri yıkmak istila etmek” için gene kirli oyunları sergilerler artık kötüler iyi iyiler kötü kötülerin için de iyi iyilerin için de kötü kötülükler ve iyliklere akılları na ideolojiler yerleştirerek vekalet savaşcıları yerleştirerek sonrada yok ederler.
Bu oyun her zaman “kötülerin fesat tohumlarıyla başlar” kötülük iyilerin içine devamlı aşılarlar ve bu süreç devam eder böylece “ülkenin ve bayrağın direnişçilerini” yok etme amacına ulaşmaya çalışırlar
“Allah Tanrı de zikret” Hiç bir zaman da oyuna gelmeyin her şey yeniden başlar
Çoban
KÖTÜLÜĞÜN BAŞLANGICI VE KİM DURABİLEÇEK SORULARIYLA HEP KARŞINIZA ÇIKAR ÜLKE ÜLKELER ELDEN GİDER HALA ROBOP HALİNİZ İÇİN DE BEKLER DURURSUNUZ
Bilki iyi olanların zamanın dan çıktık “şimdi iyi oynayanların “strateji plan zamandasınız buda sizleri argoritmalarınızı sıralanıp kodlayıp yazılım sistem içine aktarılarak “yakında akıllarınız alınmış” ruhlarınız olmayan “et kemikten” oluşan geleçekte “sistem sistemler” için de bu gün ve yarın yazılmayan yarınlarınız “robap haliniz” geleçeği bu günden görmeniz.
Bu da dünya malı için edişeniz “çıkar fırsat” için de ebediyeti içinde “sonsuz yaşamı bekler haliniz” önceden yazılımlarla kodlanmış gurçalanamaz değiştirilemez yer alır
Sistemler sistem “insanlık insanoğlu kismi felç geçirmiş” hal alır aldırır insanlık deli dumluyu ve veya çıplak kral dahası ise yel değirmenleriyle savaştırır bu masallar destansı hikayeler yedi başlı ateş püsküren çanavarlar ile korkutulur
Bu da bu gün yaşamış olduğunuz “her dalda strateji sizmış planlar” için de yüksek fraganslar ile “ana duruş” şekline benzeyen kulak ve kulakta ki 69 delikler duyamadıklarınızı algılar olmadık yer de fraganslarla iletişime geçer “robop haliniz” uygulama bölümünde yer alır uygunsuz davranışlar psikolojik yapıyı bozarak insanoğlunun işlemi tamanlanır.
Bir bilgisaray “iki bölüm “yer alır bir donanım bir de yazılım ana donanım çökerse fabrika ayarına gidilerek tekrar işleme geçer”
İnsanoğlu yeniden “ana temele” ve var olmak için de “var oluşa dönerse” yeniden işleme geçer bu sefer “yaşam şavaşını kazanan kazanacak güçlü ve hızlı olan değil anlar ve “ mantığın inandığı yolda doğrulukla doğrularla ” yaşama yaşatmak için sabır ile ilerleyen yaşamda başarılı yer tutar ve onu hiç bir güç kimse durduramaz defalarca yıkılsada.
Eğer “insan işlemi var oluşa yer almaz ise dünya malı için zor yaşama zorlanılıyor sabır ile direnemi yor ise “akıl ruh derin çukurlara çekilir ” gene kalan dirençi ile insanoğlu yeniden yapılaşma olmaz ise “kötülüğün başlanğıcını durdurulamaz durduramazsınız”
“Allah Tanrı de zikret”
Çoban
HER YERDE KESİLEN “UMUTLAR UMİTLER” OLSA DA YARATAN HER ZAMAN BİR VESİLE YARATIR
Bir adama geçmişte yardım edeni yaratan bir vesile kılar “ordan geç geçerken” sana yardım edeni gör ve yardımlaş ruh içine enerji atar yardım edilen kişi geçmiyeçek yer den geçer “bir an geçmişte yardım edeni görür “söhbet ederler” ve artık oda da ruhuna “bir elçi gibi bir birleriyle iteşime geçer geçirir”artık ruhlar nesleleri maddeler bir birene homojenleştirir ki “artık maddeleşen yapma yapabilme kabiliyeti artar “ kimse yıkmaya güçü olmaz yeter ki “mantiğin doğruluğun yanında olmak yeterli” hastanın ayağına doktor gelir misali
O güç her şeye kadir olan “yaratan” yer eder kurulan “sistemleri tek tek bozar” ve insan içine insanlık katarak aslı yaşatma görevleri üstlenir artık sisteme sistemin içine ” azrail’li katar ve yardımcı olarakta beyaz melekleri katiplerine ” görev sunar ve görevliler diğer “beyaz mekleriyle ” işleri genişletirler bir vesileye ortak olan çobanla buluşur ve çobanı gölge gibi takip ederler maddeleşen güç.
SİSTEM NEDİR
Önce bilmek gerekir “tek bir yerden yöneltirilerek ” kendi istekleri dışımdan yer verdirmezler “bu sadece milenyu zamanı hızlanmış” önceside yer alan çorafi yapı araştırmasın da “devletin ve şahısların” hem alt yapıya hemde gelişen teknoloji makinelerine sağlığa ve her yapıya yer aldıran ve önce den buluna önce kayıtlar ve sonra çiplerle başlar
Bu da paranızla tüm bilgileri senin ülken bilmeden o siztemlerin bilmesini sağlanmış ve gerektiği yerde gerektiği zaman seni sen olarak pazara pazarlamaya sunarlar “ bu güne kadar”sistemin için de sistemler yoluyla “ilaç ortobebi” lobileri yol alır ve içinde kolay erişimle sanan insanlık her kolaylığı ile yer hazırlar olayı kavrayamayan insanlığa “sunum şekli” ile de eğilenler eğdiren ler karşısına “dik duran çıktığı” zaman “sen mi biliyorsun “diye de sisteme virüs girdi ile “dık duranı” dışlarlar.
BÖYLELİKLE
Önceden bulunan kayıtlar ve sonra çipllerle başlar bu da paranızla tüm bilgileriniz ülkeler bilmeden sistemlerin bilmesini sağlamıştır ve “bildikleri bilindiği halde sizlere maden ve araştırmada “bilinmiyor ”yazı not düşerler ve “yaşam kermekeşliği” başlar sistem ve insan aklı ermediği zaman da “baştan savmalar” yerini alır “her insan benliği işi erken birmeyinçe de stres kaos başlar” ve insanlıkta derin çukurlar açılır yer yüzünde ki altı boşalmış obruklar gibi etrafta çaresizliğini arar bulamaz ve seslerini duyuramaz “bu çaresiz kalan kişiler” mücadesini her zaman yapar kendini yarı yolda bırakmaz ve de her zaman gölgesi de takipte olur
BU YAZI DİZİSİ BİR HASTANE DE GEÇMEKTE
Tarih sabah 27 09 2024 “05 45 “güzel bir vesile ile yola çıktım önümde karanlık gece de olsa dikiz aynamdan mor renginden turunçuya çalan sadece ve kısa zamanda varacağım yere varsam da sabahın getirdiği ağaçlardaki kuşların sesleri sanki kuzularım meleşmesi gibi bu güzellik kısa sürsede etrafın aydınlammasıyla kuşların dışkı izleri yer ederken bir de insaların bıraktığı bir gün önçeden etraflarda bırakılan örtüsü görünmekte.İNSANOĞLUNUN KERMEKEŞLİĞİ İÇ İÇE GEÇEN ZAMAN İÇİN DE
Karışık olma durumu karışık kargaşa açan düzen suç sadece “kermekeşliğin”
Aç karnına gitsem de sağlık raporu “malulen emeklilik” için ve doktorların hastalık belirtisi varmı yok mu düşünürken ve de “kan bilgisi” almak için orada ki kan bölümüne gittiğimde “saat 07 45” oradaki memura ne zaman gelirler desemde şimdi gelirler sözçükleriyle ve “rapor için kana gerek yok değişi” memurun gerek yok demesi beni hemen şaşırttı peki benin hastalıklarımı nasıl bileçektiler gene diğer memurlar gelesiye kadar arabaya giderek afif bir kahvaltı ve ilaç içerim haydi hayırlısı der zamana yer açarız..
BÖLÜMLER VE SAVMALAR KERMEKEŞLİĞİN BAŞLANGICI
Saat 08 10 sağlık rapor bilgisini kayıt ettirerek saat 08 15 te sisteme kayıt ederek heyet doktorların randevularını alarak ve üçret olarak 1250 tl peşin ödeme şekli ile makbuz ibrazını göstererek “çıkan dosya içerisin deki doktorlara maraton başlar”
Sıraya göre başlarım “saat 09 00 “kulak burun boğaz heyet adıyla giren çıkan sıra bekleme ne gerek yok dilyen “bilip bilmeden etrafta koşan koşturanlar” başlar sıra kimdeymış kimlermiş demek yok eee çoban da dalar içeri doktor bey kulak burun bogaz sıkıntın varmı der “bilmiyorum müayene ederseniz siz daha iyi bilmeniz gerekir derim “sadece öksürünçe başım dönüyor beyin bölgesine oksijen gitmiyor gibi haldeyim derin su için çe oturup dinlenirsem geçmekte desem de “sağlamsın kaşeyi basar” gönderir
Saat 09 40 genel cerrahi gider kapıda yogunluk hal vardır sabırla bekler şimdi çarılaçak şimdi şimdi derken bur dada gelen giden girip çıkan hızla devam etmekte orda ki bir hasta heyet için girip çıkınça hızla bir şekilde açaba ben yanlış urumdamıyın inçeleme yaparken kişilein sadece sağlık raporları için yer almakta hasta da olsa olmasada var yok keşe vurulup sevklerini almak ta sonra içerdeki sekreten “heyet beklen varmı” demesi ben diye içeri geçerim “belden aşağı amaliyat oldunız mu “söylemesi “yok desem de doktor bir bakar malülen tespit için mi baş vurdunuz dese de “ben de yüksek tansiyon ve kalp var desemde “yüksek tansiyona malülen veriyorlar mı demesi” ve kendisine sizleri beklerken kaç kere yıkıldığımı biliyor musunuz desem de içime kederi atarak “beni hayatımı derin yararlar açsada” doğru mantıkla “kaderi biçmedim” ve de isyan etmedim
Bir düşüne bilseydi doktor bey “bir gün tatile çıkıyor” neşeli şekilde karşı dan gelen yüksek tansiyonlu kalbı olan bir şöförle bir den çarpışmış olsaydı bu şimdiki kararı nasıl olurdu mantığı o güne çağrı yaparmıydı.
Saat 10 30 heyet dahiliye gene dışarda kermekeşlik baştan savmalar çağrılmayı beklerken aklıma isyan etmemek için” ilçenizde bir börekciye her gittiğimde su böregi alaçagım zaman hep şimdi biti sözleri kulaklarımda çınlar bu seferde erkenden gitim bu gün hastane ye gelirken erkenden su böreği sordum menuden kaldırdık” uzan zamanda olmaz” demesi pazarlamacının ve tezgahtarın yalan nefis dünyasında “ayak oyunlarına geldiğimi orda 65 yaşın da her defasında anlasamda” ve de her defasında terçübe kazansam da şimdi burda da terçübeme yenilerini katmaktayım
Anosta sesimi duyar hızla desemde baş döner tutunarak içeri girer sekreter otur amça demesi ve de “tansiyon kalbim” var şu ilaçları kullanıyorum dememle “ kan bilgisi ister”durum ihzat eder beni kan için aç karnına pazartesi ve de kardioloji bölümünü de açsınlar der “salı günü tekrar göreyim” der amça “sekreter doğru bilgileri “için daha çok bilgi için de beni kapıya önünde açıklamasını yaparak “benim tabirimle meleklerin” yanına giderek açıklama yaparım
Melekler amça erken aç gel kan bilgini al yeniden bölümler açarak oralarıda gözükürsün der saat 11 30 şöyle sabah geldiğim oturduğum yerde “kuşların seslerini duymak için otursam da” yok bu kermekeşlikte olamazda duyulmadan “çoban arabasına” binerek çok dikkatli bir şekil de yol alır
Bozuk sistemi ve sistemleri bozan “çıkar fırsat menfaatleri “yok etmek istersek her kesin “matığın doğrusuyla “ yol alırsa “yanlış olan tek tarafa çalışan sistemleri” yok edersin “şekli mantığın doğrularıyla” yok edilebileçeği “insanoğlunun kavramasıyla başlar
Bu da sistemin “iki yanlış yanlışlar bir doğru ve doğruları götürmesine” karşıda “bir hak doğruyu yaparak” tüm yanlışları ve sistemleri silmek le başlar.
BOŞ KONUŞMAK
Sadece bekleyiş te atıp tutulan ” nerde bu devlet nerde bu hükümetler nerde bu görevliler ” dersek kapı önünde ki bekleyiş sadece” işleri görülesiye “kadar isyan kar olur “işleri çıkarları menfaatleri bitinçe de” geride kalanlar “düşünçesini düşünsün der” aklına yapışkan yer eder “gene de bir zaman gelir o gün o zamanı hatırlar gene isyan kar rolunu oynar.
ŞETAN DÜZENEĞİ ÇOĞALAN VİRÜSLER
İnsanlığın aç gözlü oluşu ortaya çıkar adam “çalışamaz roporu şeker hastalıktan alsada” adam başkasın adına işyeri açarak orda kahvecili yapmak ta öteki ise oto elektirik işyerini başakasınnın adına yaparak çalışmak olurken şimdi bu düzenn ne kadar bir terazisinde gerçek evren dengesinde “eksik fazlalıkları tamamlaya bilmek” için bu gün “ne tarafa yatarlar “o bilmez.
Dışarıda ki mağradan “yedi başlı çanarvarlar “türer ve gene “yedi başlı eflasyonlar” türediği gibi ekonomi zorlukları ve “kaoslar başlar başlayan başlatılan” ortada gözükmez o sistemin için de ki karanlık derin yapılaşmada “bir çatı altında “yerleşim düzenine” insanın ve insanoğlunun” kurduğu kurğuladığı “kötü enerjilerle” güç alarak beslenirler.
Ondan sonra “nerde bu devlet nerde bu hükümetler der” duran insanlık kendilerine dönerek nerde “bu insanlık hiç akıllarına getirmezler” sadece kendini düşünen bir an önçe işim bitirim diyen bu kermekeş yapılaşma ve “bu kapsamı alana giren herkes” için geçerli insan oğlun endişe korku telaş günün stresi ve insanlığın ana temeliden var
BASİT OLAN DİNLEMEK DİNLEYEBİLMEK “ANLAYA BİLMEK ANLATA BİLMEK”
Savmalar kermekeşlik sonlanması için sistemi “sistem içinde görev ayrımları” hastanın ne amaçla geldiğini bilmek sadece “biyokimya ve homoğram” kantestler içinde uzmanlar tarafından taranması ile hastalık belirtisi yer eden kısımla başlandığında “bu bütüm kermekeşlik” sona erer ve yoğunluk denilen kavram kalkar her keste bu sisteme yenilmez
Bakalım 30 09 2024 pazartesi tekrar kan için gidip gerçek tetikleyen hastalığın yaşa göre nelerin olaçağanı orda görülük gerçek sağlam ve hastalık orda beli olaçak tabi birazda teçrübe doktorlar ve araştırmacı görevini aslı yapanda rahat nefes alarak görevlerini içra edecek ve edebilecek
YARATAN HER KESE AKIL VERDİĞİ GİBİ NİMET HİKMETLER SUNMUŞ BU DÜNYA SOFRASINDA
ÖNEMLİ OLAN HAK HAKIYLA HAKLARI GÖREVLERİ İLE DE HİZMET ETMELERİ İÇİN BEREKET KAPILARINI AÇMIŞ
NEDEN DÜŞERİZ BATININ VE DOĞUNUN GELİŞİ
Çoban der ki
Kederi saklaya bilirsin “kötü huyu çağırmadan yoksa kaderini belirler” kimseye de bir şey öğretemezsin “bu mücizevi dünyada” yaşam o kadar kısa “eğer ki yaşam hayatın için de kin nefrete” girersen bil bu dünyada haksızları yapanları cezalan dıramaz sin “gurur kibir kapris yapanlar” gene akıldan hiç cıkarma bunlar kendi ideolojilerin de “firsatcı çıkarcılar “yapılan haksızlık ları “gören oki” bu dünyada ve ebediyette cezasını çok ağır verir sadece sana düşen verilen direniş küdret güçündür
Her zaman akıl daki strateji sırrı verilmedikçe bilinmedikçe karşı strateji her ne kadar güçlü de olsa sahada eşit sayılırsın ve de her zaman galibiyetle ayrılırsın “eğitim ve üstünlük” her zaman “terçübeye ” yenik düşer. “
Sırlar kitabin dan çobanın gerçek hayatından ve anısına önceden yazılmış notları “Her kes ebebiyet yolcusu bir son duraktır hayat kaybetmek acı” en acısı ise yaşarken yaşamın anla mı kaybetmektir
Allah Tanrı de zikret”
saklı-şifa Çoban
ÇOBAN DERKİ İNSANLIK BU DÜNYAYLA VE ZAMANLA BARIŞMA DÜŞÜNMEKTE
Batının gelişi Bu yazı bu Dünyayla bu zamanda gel barış Bu dünyayla bu zamanla nasıl barışayım Dünya adaleti şok edici karar verir ,zoraki hakki duvara dayıyor, Yalan açık yürüyor Başa çıkılmıyor doğru yalan almış başını gidiyor ,Nasıl barışım bu dünya bu zaman..
Hala bir yer arıyor kışkırtıcı duruma sokmaktalar kaosular gene sahnedeler şimdi bir dağdan çoban sormak isterim önce adalet nedir ,bir insanı yanlışı doğruyu bulmak değil mi bu dünyanın yasası.. Mesleğin ..
Şimdi sorarım şimdiki ay ne ayı ramazan oruç ayı oruç ne sence “yanlışı doğru yapmak mı “dünyaya gelen 127 000 peygamber var geldiler gittiler her gelişleri gidişleri yaratanın ikazları 25 peygamber 2 Salih gönderilen peygamberler ve son olarak 4 hak kitabi hak kıldı ve son olarak şimdiye kadar gelen peygamberlerin yazılı olarak toplanarak “son kitaba kondu bu da kuranı kerim” ve içinde yaratanın adaletleri ayetlerle yazılı ve bir yaşam adalet kitabi..
Sizlere bu dünyada ceza kesmiyor sadece ikazlar veriyor bunları okutun anlatın yanlışı doğruyu söyleyin sizler mükellefsiniz der bir ayette..
Sen ( evrensel demokrasi insanlar hakkını savunanlar ) ne zaman oldu da” kurandan alınan insan oğluna ikaz edenleri anlatımları “söylemleri insan hakları deyip dava açabilirsiniz somut yok sadece sanal olarak düşüncen “aslını anlatan geçmişten gelen ikaz eden kuran” ( insanlık yanlış yapabilir yanlışı doğru görür doğru yaptığını yanlışı ) “ ikaz eden birileri yoksa sucu kim işlemiş olur” (bunun bile ayeti var oku) sen insan haklarını savunan hangi ülkede yaşamaktasın ve kimin için çalışmaktasın kim kimlerle iş birlik yapmaktasın senin 11 ayın var kanunsuz kanunlar yapan çıkar için karda yürüyüp iz belli etmeyen kanun dış çıkar ağızdan çıkan kulağın duysun.
1 sultan ayı nefis terk etme ayındasın bu bir tercih ayı temizlenme ayı birilerini ikazları hatırlatmayla doğru yola söylemesi cezası bile bu dünyada yok ve bir devlet memuruna dava açan bilsinler ki sizlere cevap yanlış doğru doğru yanlışı başka yönlere çeken ve aslı ötekileşmeye yol açan adalet kanununda ceza dağ adaleti adalet için savaşan resmi cübbeni almak cezasıdır..
Çünkü sen yanıttın belki bir ilahı güç gelecekti sen kışkırtmayla engelledin aslında birilerin ağzıyla gittin bu yola senin ve senin gibiler “akılla yanlışı doğru yola götürmek değil” bedeninle (nefise gömülmüş akıl çalışmakta ) Bu tavrınla yanlışı bu ayda göremeyecek.
Evrensel demokrasi diyor insan hakları diyor aklınca ceza kesiyorsun..
Bu yaşamımızın inanç kanunu içinde “YER ALAN ANLATIN “bu konuşma ve hutbe bir anlatım “ŞEKLİ TOPLUMA” kaos çıkarcılar ise yeri geldiğinde (özgür kendini anlatım ifadeler) der yeri geldiği zaman çıkara göre dön de dön birileri de destek verir..
Nasıl barışayım bu insanlık haline..
Hutbe: Allah yaratan Tanrı evlerinde verilen camide, cuma namazından önce ve bayram namazlarından sonra minberde okunan dua ve verilen öğüt.
Karşı koyan ise devlete karşı gelenlerdir ve dış güçlerin hain askerleri ve esir esaret içinde yaşatmak isteyen ve toplumu isyana getirenler içinde insanları kışkırtmaca ve öğürt kurma da yer alır..
Hz Lut peygamberin a sırlarda bir kavimi çöküşü beddua duası ayeti bu güne has oku öğren...
Hz Nuh peygamber tufanlara oku bu güne has öğren.
Hz İlyas peygamberin musibetlerle savaşı bu güne has oku öğren..
Hepsi ibret..
saklı şifa sırlar kitabin dan inanca göre anlatımlar, neden düşeriz bölümlerinden kısa alıntı..
selcuk uysal çoban saklı şifa
İNSANLIK YANIZ OLMADIĞINI FARKINA VARABİLMEK “ZİKRET VE DUA ET” HİÇ HATAYA DÜŞME GEÇMİŞLER GİBİ
Düşünmek düşündürmek düşünürken de kendi kendine kendilerine “müslümanlığı farkına varmadan terk ettiler” ve de yanızlığa terkedildi edildiler “azı az gördü çoğuda çok gördü “azı bile çok görerek çoğuda hiç vermedi ve “bu yüzden de küçük aşşalık görülen” her yere itilen ve de çahil gözüktüler ve “kısa yol akıla” servetim beni kurtarı düşünçesiyle de “her yerde aşşalanan aşşağıda tutulan” gene her kesimde “hor görünen” ve de “ses çıkaramaz” hale düştüler.
Bu yüzden dünya uğruna “ahiretini anlamını terk eti ahirettin anlamını bilseler di “ ve bu yüzden de” ikisini de kaybet ti” ama fark etseydi “akılla düşünerek ahiretini” ahireti için bu yaşam “dünyasını terk etseydi” her ikisini de kazanaçak hale geleçekti ve de bu şekilde en üst düzey de olaçak aynı şekilde her yerde insanlık üstünlüğü ve güçü elinde yer alaçaktı.
Yapaçagı tek hamle “nefis doyumsuz” halinden koparak tek insan zinçirine bağlı kalaçaktı ama hiç yapmadı sadece dünya yaşamı için hep verilen nimetleri hikmetleri kendine topladı ve sonra çürüttü ve yok eti aynı doğanın verdiği ile yitinmeyerek te fisat nefis olarak insanlık üzerin de iktidar olmak istedi zengin gösterişli olmak istedi yaşam sürmesini istedi iktidarlık ta yakınlıklarıyla da çoğalan serveti ve etrafın da yaşam alanlarını çoğaltarak ta yaşam koşulları değişti kendi egemenlikleri dağıtıldığın da giderleri de artı üçretler ödüller artarak tazamania gelirler giderler karşılamaz oldular ve her şeyin sonu var olduğunu da azları görmeyişin den de nesil nesilleri yok olarak tarihler tarih boylarına geçtiler.
Yaratan her defasında yer açsada insanoğluna nimet hikmet sofraları kursada gene her defasın da bu sefer gene her inanış ayrı yollara gitsede kıskançlık fesatlık ölüm tarları balçık çukurlar açılarak ve açarak yol alaçak ve aldılar “hali yer bulaçak” ve bundan anlamayan geleçek te gene anlaşılmayan yolda bu sefer her inanış hor görünmeye aşşalık aşalama başlayaçak ve her dafasın da da “yeni nemrutlar doğaçak.
TEKRAR KISA OLARAK
“YARATAN SADECE ONA OL DİYE VESİLELER YOLLAYAÇAK”
Güçünüze güç katarak yol aldırçak işte sizlere “pes ettirmeyen akla vesileler göndererek yerleştireçek” hiç zor değil “başarabilmek” sabir etmek “gurur kibir kapris etmeden” daha iyisini yaparım la “dürüst onurlu yaşama iteçek” anlayış “başarısızlık için de geri çekilip erdem li şekil yer aldırak “karşı güçleri zorlataçak” onlar da erdemli şekilde “daha iyisini yapmak için de ülke ulus” için de anlayış alanları için de “inançın hak hakların” hepsini yer tutan “ahiret doğruluğun da” geleçek “neslin önünü açaçak” hiç kimseye “baş eğmeden dik duraçak inançın da “ülke .için de hak hakları halkını koruyaçak güç sağlayaçak
SORU “AKLA GELSİN”
Kimin için ,ne den bu ülkede sin, ne denler nedenleri ney ki ,sen kendini yanız hisset mektesin saken başarmışsınız “sen ne den yanız hisedip” kim kimlerin kimler kimlerin kimler için kimleri getirmektesin kim kimleri bekler, bekletilen gelse de gelen de kimlerin gelmesini bekler zinçirindesin ki “mücizevi dünya” için de “sen yanız hissetmektesin ki” başkaların yapmasını istersin” kim kimi durduraçak filmin tekrar geçmış filim makarayı başa sararsın “neden sor akla” bir yandan otururken mısır patlağı bir yandan da çekirdek çitletmektesin ara verip sonrası “kan ölüm tarlaların dan parseller peşin de ” hayal dersin“ hey ahiret için dünya malını teçih eder bekler halde olaçaksın”
ÖNCELİKLE AKIL İSLAH ETSİN
Bir insanoğlunu yola getirmek uslandırmak iyi duruma getirmek uslandırmak yerine herkes nefis çıkar şam şöhret makam iktidarlık için de dini alet edip kahinatlar için de her yaptıkları geçmış hatalar için de ve her firsatta kendi gediklerini ve çıkan gedikleri kapamak için yanan paçalarını kurtarmak için de santaj suikas kaos soykırım ülkeler için de yer altı zenginliklerini almak için de esen fırtınalarda girdaptan açılan gedikleri kendi açtıkları gedikleri kapatabil mek için de kanuflaj için de yamalarını kapamak için kaybedeçegiz korkusu ve hem korku hemde korkar halde olmaları kim kimler korkuları halde kimlerden korkarak “saldırmaları başarısızlığın saldırganlığı” için de korku nefretlerini kusan “yeni soy kütükleri” her ülkede ve ülkeler de iyi kötü kötü iyi olan gene eş olarak halde “çoğalan nemrut boylar” olurlar ve gene ibadetleriyle yaklaştık diyenler ve “bir birlerine kin kusanlar” her şeyden uzaklaşırlar
SEN DOĞRU OL
ŞAŞAR ŞAŞIRAÇAKLAR KAZANDIK DEDİKLERİ GÜN NEŞELİ OLANLAR HER ŞEYİ KAYBEDECEKLERİ GÜN GÖZYAŞLARI YANAN PAÇALARINI SONDUREMEYEÇEK
“Ya allah allah kerim de yola çık” Tek tek sana vesile ile yolları açaçak
“Allah Tanrı de zikret”
Çoban
KARARLAR VE SAVAŞLAR AYNİ YAŞAM İÇİNDE YAŞAYA BİLMEK İÇİN NE ZOR NEDE KOLAYDIR KARAR VE KARARSIZLIK GİBİ ÖNCEDEN YER EDİLEN BİLGİ KAYNAK VARSA EĞER BEDEN VE YAŞAM İÇİNDE O İLK KARAR VERDİĞİN SAĞLIKLI ADIMDIR BOZULAMAZ KURCALANAMAZ AYNI AKIL İÇİNDE BİR BLOK ZİNCİRİ GİBİDİR
Çoban derki Ezelden beri gelen % 75 savaşçı milletten korkun ve güvenin kararları sadece “bayrak vatandır” geri kalan % 25 ni ise yaşatırlar şahmeranları ve yılanların yerini bilmeleri kim olduklarını öğrenmek için bu bir istihbarat birimi yaprak dökümüdür
ve bir gün karanlık aydınlığa aydınlık ateş topuna döner.
Çoban derki Dağlarda yanız aslanlar ve yanız kurt ulur ve kürkler vadi ve sahada eteklerde dolaşan çakallar ise tüm sürüyü sarmış gibi arkasına bakarak ses çıkartır o duyduğun fısıltı sesler ise çanı yanacağını bildiğinden kaçarken arkasına bakarak ses gırtlağı bükülmüş çıkardıkları seslerdir.
Çoban derki Kararlar aynı beden içinde bağışıklık gibidir bazen çoğalmayı bazen de yok olmayı yer eder şayet kulağına gelen fısıltılar aldığın kararları etkiler gelen fısıltılar bil ki kararların içinde aldığın korkusuzluk ilk adım korkuları yok olma endişesi yaşarlar duymuş olduğun fısıltılar çırpınışları ve kaçarken ayak sesleridir..
Çoban derki İnsanoğlu bir günde iki hamle yapar zamanlar için de vakitlerde bir birine çakışmayan sözlerle ifade eder kısa yolu tercih eder “sen kaybedince ben demiştim” diye vakit zamanlarında yaşar yarısı da “sen kazanınca ben zaten biliyordum” diye yaşamaya devam eder..
Çoban derki Yaşam savaşını kazanan her zaman en güçlü yada en hızlı olan değildir er yada geç kazanan kişi kazanabileceğini önceden düşünen kişidir başarı ise istenmediği yere gelmez saklanmış anahtarı bulmak en kısa yolu ise "yaratanın doğruluk ve ilkeleridir" güvenilir kararlardır o her kapıyı açar.
Çoban derki Yaşam hayat her zaman gök kuşaklı değildir önemli olan senin aldığın yaşam darbeler ,darbelere karşı ilerleyebilmektir ne kadar darbe aldığın ve yaşamda ilerleyebilmendir her seferi bir tecrübedir aldığı her kararlar doğruluk kararları içinde ise hücreler gibi çoğalmayı yer eder aldığı darbeler ise acısı bir gün bir ay bir yıl sürebilir çoğalmayı yer eden hücreler acılan acıyı darbeleri siler atar..
Çoban derki Beden yüzde yetmiş beş savaşçı ise hiçbir şeyden korkma beden içinde hainler bedeni kanser hücreler sarsa da “savaşçı hücreler çoğalmayı yer ederek” suikastçı hain pusu etrafında olsa bile savaşmak yerine savaş virüsleri yok olmayı yer ederler..
Çoban derki En iyi beden ise “istihbarat” karşı hain bedenler çevreler ise kurdukları pusuda havasız kaldıkları için yer belli eder “istihbarat bir sırdır sır verilmedikçe” korkak virüslerle ne kadar güçlüde olsa sahada eşit olunur ve musibetler bulaşmadan kendiliğinden imha edilir.
Çoban derki Senin kararların nasıl düşündüğün diğer dünya insanlığın umurunda değil beden içinde maddeleşmemiş iblis sana diz çöktürecek ve eğer ona izin verirsen seni orada tutacak. aynı 1916 gibi ve 1922 ve yeni düzen 1923 seni etrafını sararlar anlaşmalı paylaşım gibi yer verirler kararı 100 yılın bitimi oyunu bir yüz yıl daha esir esaret etmekteler bil sen ben yada hiç kimse yaşam ve yaşamın hayat kadar sert vuramaz fakat önemli olan hayatın sana nasıl vurduğu değil vereceğin kararların o yöne iter yıl 2022 ve 2023 istikrarlı dik durursan eğer tam bağımsız olur ve güçlü olursun.
Çoban derki İşte böyle kazanan olursun acı geçicidir acı bir dakika, bir gün hatta bir yıl sürebilir fakat acı sonunda dinecektir ve yerini bir başka bir şey acının yerini alacaktır bundan korkma yaşam bunu getirmektedir insanlığı yok etme tutuşan insanlar sonsuzlukta sahte çenet vaatleriyle gezerler gezerken bil yeni sahne oyun olduklarını onlar iblis ve şeytan maske taktmış insanlık maskesi altında seni ateşe itmekte yaklaşmak ise seni yaratandan uzaklaştırır ateşten uzaklaşmak ise seni yaratana daha çok yaklaştırır..
Çoban derki Bilin ki eğer var oluştan vazgeçersen bu sonsuza kadar sürer çok küçük bir hata demek istediğim yarım adım erken ,ya da geç attığında başarır mıyım başaramam çelişkiler kararsızlık yerini alır ama inancınla imanınla kendi güveninle kararınla başaramayabilirsin ne den arama “yarım saniye yavaş ya da hızlı tereddüt ise başarıyı yakalayamazsın” içindeki enderindeki korkusuzluğu elde et endişe etme endişe seni aksatır “yetişmişliğin santimetreler” bir de bize etraftaki “hak hakikat ilkeler ve adaletler ” her şeyde gerekli oluşu ise cehennemden kurtuluşundur karanlık aydınlığa aydınlık ateş topuna dönmeden.
Çoban derki İşte yaşam hayalindeki fırtınada karanlıktan daha karanlık sonrası “bir hayalin var” ve onu koruman gerek insanlar bir şeyi “yapamayacağında sana da yapamayacağını” söylerler kulağına fısıldarlar, eğer bir şeyi istersen “hak hakikat ve adaletle” al bu kadar basit “tevekkül de” sakın hata yaparım yapmaktan ve korkma içindeki doğruluğun hak hakikat yolunu açar.
Çoban derki İnsan oğlu yaşamları değişiktir kimileri dünya malına tapar kimileri sema yolunda ilkeleriyle doğru yolda yürür çünkü bu bir terazidir diğer yaşamlar ağır bassa da “nefsin başkaları” gibi havalı olmak istediğin kadar istemiyorsun isterse bazen de başaramama korkusuyla ” uyumak istediğin” kadar başarmak istemiyorsun (en derindeki korkularımız aslı ise zayıf değildirler en derindeki korkularımız gücümüzün ötesindedir) işte bu yol başarı yolun başlangıcıdır.
Çoban derki Bak yarın gene güneş insanlığa eşit düşecek kararı sen verse de iyi kötü oluşunu insanın elinde olacak kararları ne kadar sen versen de yaşam sağlığını kaderin belirleyecek kader yolu ise inancın imanın tevekkülün doğruluk ilkelerin elinde olacak.
Çoban derki Bu bizim ışığımızdır bizi korkutan karanlığımız değildir en derine inmelisin ve kendine sormalısın kim olmak istiyorsun ,sen neyin mutlu ettiğini kendinde bulmalısın ,diğer insanların kulağına derince ses gelmesinin bir önemi yok bir tercih yap, sadece karar ver o seni en güzel yola sokar sabır ve şükürdür..
Çoban derki Ne olacaksın kim olacaksın ,bunu nasıl yapacaksın neden olmasın neden hayatta her şeyin en iyisini yapmayayım der ve karar kararsızlık içinde nedenleri sıralarsan eğer bir neden görmüyorum neden ararsan bil kendi gölgenden başka gölgeler aramanda neden yapamam la (bir birilerin sayesi aramak yaşamak ) yerine neden "senin kendi sayende gölde " olmasın başkalarından fazla "ilken ve gücün var "o sana" yeter.
Çoban derki Önemli olan yaşamda dedik öncede söyledik senin ne kadar sert vurduğun değil, önemli olan nasıl vurulduğun ve buna karşı ilerleye bilmendir geçmişi hatırlaya bilmen ve bilmektir her seferinde tecrübedir o hiçbir yere gitmemiştir kararların ve azminle her kapılar ar arda açılır sen yeter ki sevgi ile iste.
Çoban derki İşte ondan gene başarının başlama çekirdeğindesin noktası ve hedefin işaretidir galaksi içinde güneş sistenim de tüm canlılara eşit doğacak güneşi hisset sevgi saygıyla erdemlikle iliklerine kadar işleyecek bir ve bir gün enerji ile yaşam hayatın başlayacak.
Çoban derki Bil evren içinde milyarlarca galaksiler vardır bilinmeyen bilinemeyen evrende gök kubbelerde galaksiler gibi "evrenler de olabilir desek te iki tane genişleyen evren olmayacağı gibi “ondan ki insanlık insan ırkı içinde kimse kimseden üstün değil evren içinde galaksiler içinde de tek insan ırkı da değil bilinmezliği keşif için akıl şuur insan yaratıldı neden nedenleri sıralamak sebepler değil (şeytan ve iblisler dünya insanı için yaratılan bu cennet dünyayı ateş topuna çevirmek) insan inançlarına girerek sahte nesihlerle kıyamet senaryoları yazarak evren keşfini insan aklımdan silmek ve bu cennet dünyayı cehenneme çevirmek için “her şey an ve anlar sabırla yer ve zaman onun ol demesiyle kısası kısas ile cehenneme çevrilecek yeri cennete çevirecek”
Çoban derki Çıkan çıkartılan kanunlar “hep şirket şirketler sağlık kanunlar” için de sağlık yer alsada hiç akla getirilmeyen “ülkede sigorta pirimi” güvençesi olmayan ve çalışamaz hallnde olan sayısı “bu gün milyonlar” var olsada sigortası az pirim 1000 1500 1800 2500 olan kişilerin pirim sayısı havuzlar da dursada “ bu yaşa kadar iş yapamaz” haldey ken “bir sağlık güvençesi yok iken hor gorülen yaşlılık parası az farklı azda olsa pirime göre ilaça yeteçek kadar maaş yer alsa bu gün tüm sıkıntılar biter
Aslı yaşı gelmış bu vatan insanlarına “aynı emperyaliz aklı” ile “prforması bitmiş 50 yaş üzeri pili çekileçek” ve de üstelik dünya patentini alan .çipli yaşam yer verilmış hal gibi “kendileri uzun yaşamak moduna sokan “ ile diger insanları prformaz eksikliğn den fişi çekilen insanlık ve “asır sonra yer alsada” kanunları de demek oluyor ki “o zaman yaşamış olsak” bu şimdiki durum da 63 yaş 13 yaş fazla yaşamışlık gibi durum “allah bu tip insan eline ve aklına düşür mesin”
Aynı şekilde o zaman gelmemiş olsada “bu gün güvençe olmadığın dan” aynı 13 yıl fazla yaşamış olmaktayız ve daha ne kadar sağlık güvençesi olmadan yaşayaçagamız sorusu gelir ama “bu gün en zengine bile elinde “yeşil kart verilir ken” bir den fazla yardım alanlar varken yapılanları görmez den gelmek bir o kadar yabancı ya bakılırken “asıl olan görülmesi gereken kişi ve kişileri görülmez ken görmezden gelmek “
Bu kadar vatan da bu kadar insan var ken” bilin yakın da “el açmayan yardım almadan” devletin kurumlarını “soymadan soydurmadan onurlu” bu insan ve insanlık varken yakında arar olursunuz
Geçmişten gelen inanma ve güven çok hızlı düşer “bu da inçeldiği yerde değil de güvendiği yer den kopan”hal alan insanlık ve de “kim gelirse gelsin” sonu bu insanlığı arar ve ne nere de nereler de yanlışlık lar yaptık “hep sorar olursunuz” gerçi bu düşünçe olan var olan zihniyet nefis dünyasın daysa gene “eskiden beri “gelir gider şeklin “de çok olur insanlık ta vaat isteklere inanır durur.
Çoban derki Ayağa kalk ve asla pes etme burada kalabilir ve kendimizi harcatabiliriz harcatabilirsin ya da ışığa ve sağlığa “geri var oluşa dönersin imanla, hakla, adaletle” cehennemden tırmanarak “çıkabiliriz çıkabilirsin” her seferinde bir santim tırmanarak her an tecrübeyle her an mümkün sen yeter ki iste yerler “değişerek yer değiştirerek” her şey mümkün her şey buna hicret etmen den geçer.
Çoban derki Tek üstün evrenin sahibi " O" dur ki evren içinde gözle görünemeyen canlı varlıklar isek büyüklük veya küçüklük ve ya zenginlik fakirlik daha si ise güçlü güçsüz bil ki senle eşit sayılır evrenden bir toz kadar görülmeyen bir yaşamın var üstünlük ise iman ve inançtır “o sana” yeter manevi üstünlük sayılır ve ki yazılmayan nasip rızık “o ışık” doğuşu da kapına gelen de “o “göndermiş tır yarınlara zamanlara ve vakit ise güneşin ilk düştüğü eşit düştüğü insanlığa ve canlılar eşit düştüğü andır.
Çoban derki Ne olancam diye düşüme bunun için ne feda edeceksin yaşam dünyasında önce teraziyi “görmelisin görmeyişin veya görmek istemeyişin” ondan başarılı olamıyorsun dur çünkü yorulduğunda pes ediyorsun yaşamda kulağına gelen felsefeler var geçmişleri bilmiyorsun bilemiyorsun geçmiş tarih yazdıkları gibi ezberliyor aritmetik mi matematik mi ders ve sınıfını bilmiyorsun ve iyi değil bu doğru çünkü sen hiç matematik tarih çalışmamışsındır nerden ne geleceğini bilmediğinden aç açıkta kalma korkusu ve yok olma korkusuna sınavında geçemem korkusu yaşatılmaktasın bu da kıtlığa sebebiyet sağlamaktalar ve sadece ben olmaya iter bu da yağmacılık kaosa itilerek yok olma yeri sağlar.
Çoban derki Tarihte yaşanan oyun aklı okumamışsındır ve ezberletilmiş ezbere dalmış yaşamda ise şiirler felsefelerle donatılmış hal durunlardır buda “beyindeki algılama dramdır var oluş içinde yer alan paylaşmadan sevgiden yararlanırlar “ çünkü analiz etmeden o günkü vicdanınızı zorlarlar kamçılarlar iyi değilim dersin iyi olmak içinde inancınla oynayarak seni köle ederek yaşatırlar aynı etten kemikten bu asrın robot gibi çünkü daha önce hiç tarih aritmetik matematik felsefeli şiir analiz etmedin onlar ne dediyse ezberleyerek hayat yaşamı kopyalamış olmanda senin var oluşun bir amacı var yaşa ve yaşat nimet hikmetler içinde bunun içinde beyin içine yerleştirilmiş akıl birde düşünebilen şuur..
Çoban derki Aslına bakarsan doğuştan yeteneklisin “töre kültürün inancın tevekkülün “le sadece gizli yeteneğini çıkarman sadece anımsamak ve hatırlayarak çalışarak geliştirebilirsin sadece hatırlamak ve doğru yolda ilerlemek her adım sana verilmiş beyin içindeki algoritman da beyne yazılmış algoritmanda yani yazılmış yazıyı akılla düşünebilmek yaşamın hayattın yaşama şifrende çözmek ise yaşarken tecrübe ile öğrenmekte.
Çoban derki İnancınla eğer başkalarının yaşaması için bir şeyler yapmıyorsan yapmıyorsalar , vaktini boşa harcıyorsun harcıyorlardır ve pes ediyorsun veya ediyorlardır devam etmek için acıya katlan katlanmak zaten acı çektin veya çekiyorlar çekiyorlardır zaten yıprandı yıpranıyorlar ise bunun karşılığını al marifet birinciyi geçmek veya güçlüyü yenmek değil insanlığı görmek insanoğlunu görerek insanlık sonunda görecek hak hakikat ı anlayacak anlayarak acı dinecek ve de dindiğini bilmektir.
Çoban derki Bil ki bilinmeli ki eğer senin için neyin değerli olduğunu “inancınla ve tevekkülünle” biliyorsan git ve onu al “yaratan” her zorluklara rağmen her kolaylığı açar istekli ve doğru yolda olman gerek ve hedeflerine ulaşamayacağın için hiç kimseyi suçlayamasın (her kes sayeler altında yaşatmak istediği gibi) ve (kin nefret ise kendini ateşe atmak gibi ele alınmış kora benzer sadece kendini yakarsın) bu güne kadar yaptığın inançlarına sırt çevirmiş olursun.
Çoban derki İşte bunu korkaklar yapar ve sen korkak değilsin sen onlardan daha iyisin ve güçlüsün “her gün dolan iman şarjörlerin” var bir eksilmez her gün yeni bir gün her an yeni bir an öyleyse git ve onlara kim olduğunu göster imanla, hakla, hukukla, adaletle. şimdi ne yapacaksın çünkü sınırlar korkular gibidir sıklıkla sadece gördüğün bir illüzyon dur başarı iki elin avucu içinde, aklında ,kalp vicdan la doğru yolu bulmaktır semaya acılan ellerin sema ordusu içindir etrafın yer altı yer üstü doğun batın her tarafın dolar insanlık için "Turan demek tüm insanlığı kaplar sema ordusuyla gücü ile dolar" insanlığa verilen güç kaynağıdır çalıştırmak ise bir sandığa kitlenmiş ve o anahtarı bulmaktır..
Çoban der ki.. Her türlü oyuna hazır sandıkta duran iman gücü şarjörler siyah ve beyaz inçiler gitse de imanla asılıdır, duvarda “Zülfikar ilmin bilimin keskin gücü”. tevekkülle inanır aldığı her nefes, borç olduğunu, insanoğlun nesli için vatan bayrak halkı için saklar bilir birileri (maske katmış şeytanlar) ile vereceği son nefesini fragmanı hiç olmaz ,hele şiir hiç bilmez, hikayeler destanlar hayatı boyunca dinlese de insanlığı kurtaracak elindeki cetvelle geometri çalışır şu anda ensendeki bir son nefessi aslı gibi ürperirsin çobanın son ve zor yolculuğundan alıntıdır.
Çoban der ki ..Korkarsan başı beladan kurtulmaz ,gözlerin bağlanmış çözemezsin ipe vurulmuş ellerini esaret içinde kalır soyun oğuzların Cengizlerin Selçukluların sonradan birleşen beyliklerin birlikte oba kuran kan kardeşliklerini Osmanlının son kurtuluş Atatürk’ün bırakılan toprakları bu yurdu kan kardeş olduğun topluluklarla aldın yoksa bu ülke ve dünyayı gözleri bağlamış ezilirsin her değişik fikirlere kapılırsın pembe dünya dan çıkamazsın.
Çoban derki Bu gün vatan bütünlüğü bayrak ulus toplum için birlik beraberlik dırı dik olmak için yazılan güzel sözler için de dik durmak yer alırken ve de “yanlışların da hükümet ve hükümete talip olanları” yanlış doğru hal ve hareketlerini kurum kuruluşların “doğrusunu yanlışını” yazmak hal ve hareketlerini “kapris gurur kibir yalaka namkörleri” yazarak bunu da dış kanunların istemiş olduğu yasalar için de geçmesini “sağlamak sağlayarak” söyleyen yazanları kişi ve kişleri suç ceza yer aldırılıyorsa “son kez düşünün”.
Yakın bir zaman da dünya “ülke ülkeler ses çıkartamaz” hale gelir ve “terör soykırım göç artar” ve sizleri de iş yaptıramaz “hale gelir haliniz olur” ve dünyaca kitlenirsiniz ve için de yaşayan kişiler de “aç açıkta ölüm korkusuyla da” bir köle esir esaret için de yaşar yaşatır sınız ve de yaşarsınız.
Sonuç çoban derki çoban olarak ne hakim ne de savcı olamadığın dan geleçek te dünyaya ve insanlığa yapılan yanlışlara “çoban olarak” kesemeyeçegin ceza “sizleri hain çezasını kim keser” bilin ki çıkar firsat bu kanunları çıkartanlar gene sizlere çeza keser
Çoban der ki Kuramazsın obanı ,kuramazsın son kan kardeşliği korkusuzca akmaz ise kanın dikemezsin al bayrağını toplum bayrağını ve yaşam toprağını , sonra ararsın kardeşliği ,vatanını düşünmüşün dür 65 yıl geçmiş atalarımın atalarımızın asil kanlarını ve gelecek neslimi neslimizi düşünerek kazanmışım, “yer altındaki Turan sema ordusunu “asil kanı son kanda olsa bilirim ilk kan doğacağını ve dünyanın son kanı olacağını bilmezler bu vatana bu bayrağa mazlumları ezilmişleri koruyacak dikilecek sancaklara “kefenle çıktığımızı” (gayri sonrasını şeytan Azrail’e koşar ne duruyorsun git çanlarını alsana Azrail der şeytana gitmeme gerek yok onlar akın akın gelmekte haaa Azrail seslenir hey şeytan oyun kurucuları onların mesai saatleri yok her köşe başına bak dönerken döneden önce) ne çıkar bilinmez ben bile bilmiyorum muhasebeci olduğun halde ben sadece sizleri bekliyorum sağlama düzgün çıksın diye bilin ki bildiğin biliyorsunuz dünya her zaman güneşli ve gök kuşaklı değildir.
Çoban derki Yaşam savaşını kazanan her zaman en güçlü yada en hızlı olan değildir er yada geç kazanan kişi kazanabileceğini önceden düşünen kişidir başarı ise istenmediği yere gelmez saklanmış anahtarı bulmak en kısa yolu ise "yaratanın doğruluk ve ilkeleridir" o her kapıyı açar.
Çoban derki Belli olmaz kim kimler olur şimdi ruhlar aleminde belki de emekliyen bir çocuk belki içinden içimizden bir ışık nur olur kimisi solcu der kimisi sağcı kimileri yobaz der dururlar ezberlenmiş ezberletilmiş hayatın içinden kim bilir kimler kulağına fısıldayanlar çıkarı olan nefisler nefistir kaybeden ise sadece kendin ve kendi bedenin olur.
72 SAAT
Çatallaşan iki yol ortada duran “makasçı 53497 tren” seferin deki sinyali bekler
Karşınıza ve aklınızda iki yol var “ikisi de karanlık tünel” biri karanlıktan daha karanlık birin de ise gece karanlığında parlayan ışık var
Adım atmadan önce bir daha de neden tüm dünyadaki güçler bu ülkeyle uğraşıyor de.
Gene de ve geçmişe bak 100 yıl geri kaldık neden bir 100 yıl daha geri kalım de işte bu karalar senin karanlıkta ki ışığın olacak ve doğru adımla zamanı bir saniye ile yakala ve yola devam et.
HAK HAKLAR HAKİKATLER “KİM KİMDEN ÜSTÜN Kİ “HAKKI OLAN BAŞKALARINA HAK HAKLARI VERMEK.
HAK HAKKINA HAKİKATLERE SAHİP ÇIK
Son saatler 01 30 04 30
Tarihler 09 10 11 05 2023
“Asrın ülkesi boş alan” Her zaman uyanmak uyanık olmakla her şeyi net görmenizi sağlar sadece ne den bu ülke sadece buradan başla her şeye çok çabuk ulaşırsın.
Akıl için de yer tutmak gerek ülkenin hak hakkı hakları korumak bir zinciri temsil eder kopan zincir ise sadece nefise “hak hakları hakkı hakları hakkı olmadan hak yemek gibi hal alır
Hak hakkı hakikat olan kişinin “hakkı olmadan hak sahiplenen” kişiler ise her kesten üstün oluşunu sağalar “bu da kimsenin kimseden üstün olmayışı ”ise bir yaratılışı hatırlatır “tek üstün herkesin hakkın dan hak sahibi “yaratan Allaha aittir.
Her şey net ortada iken” kim kimden üstün” hakkı varken kendini görmezden gelen toplumun “haklarını verenler” ise yanlış yolu seçer geri dönülmez yolda oluşu son gördüğü olur
100 Yıla yakın paylaşılamayan ülkenin kaderi ve halkı gene 80 yıldır iktidarı ellerinde tutmak için dışarıdan sıralı siyası politika ve ordusunu içindeki yapay zekalar 1980 sonrası kısa zaman da 2002 den sonra foyaları çıksa da ülkenin geri kalanları akılları yok sayan siyasi politikacılar ve içerdeki emperyalizmlere çalışan şirketler ve birleşimleri belli olmayan kişililer.
Her şey hayalle başlar ve giderek gerçeklere doğru açıların dan gider ülke içindeki yer altı zengin madenler dışarı taşınırken ve geri dönüşümün de hoştany gibi sağılır.
Gecikmiş olan işleri sanki saklar derece de ülkenin zenginlikleri “dışa bağlıymış gibi hal alır” sahalarda a işlerin böyle olmadığını hem içeri hem de dış dünya hem de bu ileri gerçekleştiren siyasi politikacıların yalaka markör içerde bulunan emperyalizm güçler.
Bular çok iyi bilmekteydiler ama sıralı sisteme sokarak sırayla gelecek boyutları hem içerdekilere esir esaret içinde iş sağlamak hem de servetlerine servet katarak ülkeyi sömürmek ve de gelecek zamanları halkın zenginlikleriyle de ülkenin soy kütük ile gelen darbeler muhtıralar ağızlarından düşmeyen düşürülmeyen 1000 yıl bu ülke sağlam yerde değişleri ve dış emperyalizmlerin kuklacının kuklaları ve dedikleri 1000 yıl geçmişteki hayallerini yıkamaz değişleri ve sonradan ayakları dolaşan gelişme..
Yıl 2002 başlar karamanın koyunu sonra çıkar oyun misali lider gelir ve sıra ile kademeli zaman içinde dört hükmet boyunda ayaklanarak gelirken oyun başlar oyuncularla sen git ben geliyorum sen işine bak ben işime bakayım derken "ülke içinde yapılamayanlar" yapılmaya başlarken yapılmaya başlayınca.
Tutuşur etekler karşılarında başka bir güç çıkar her şeyin zıttı anlamında kulanınlar anti kelimesi olur anti emperyalizm güce karşı güç halkı arkasına alarak haydi bakalım yollara devam bir yandan da güçlenerek gider "olası gereken de bu dur".
Bu zamana kadar teknoloji bu ülkeye önceleri 40 yıl sonra 20 yıl süreler bitince paylaşılamayan dış güçler başlar ülke üzerine okları fırlatmaya her iki tarafın içinde yalakalar ve nankörler kolları sıvar biri ülke zenginliği yerine köle olmaya devam diğeri içerin de ise kendisini palazlananlar her iki tarafa da bana dokunmayan yılan1000 yaşasın der misali “markörler fırsatların “içinde ülkeyi çiftlik gibi görenler sivrilir..
Halkı ise gene içerden kışkırtma misali yola sokarlar ne yapabilsin ülke halkı aç açıktan ölüm korkusu içinde 1980 öncesi gibi zannedilen geçmişler gibi korkutur ve daha çok vaatler istekler verilerek gene kandıra bilir miyiz "mağdurluk oynarlar" diğeri ise ülke içinden zenginliği bağımsız yolunda katma değerler içinde yapılamayanları yaparak vaatler istekler verse de geçte olsa yerine gelir..
Artık gelecek görünmüştür geciken teknoloji yerine oturmuş ve yapılmasını bekler ve az kısmen yapılarak geciken servetler ise kısım kısım çıkar ve eşit olarak dağıtılır.
Aslında ise son yedi yılda bu gün 5 çıkarken 15 çıka bilirdi şu anda saldırdıklarından fazla saldırırlardı "her iki tarafa yarayan bir takım taraf eylemler "yaparak halkı uyutma uyandırmama peşinde iken dış dünya içeride ise "bir yanda az da olsa çıkarmak" yapılan işi amaç plan planlama içinde halka kanıt göstermek geleceğini uzun yıllara yaymak ve ülkesine halkının sahip çıkarma peşindeyken.
Aslında bunlar 40 yıl önce yapılabilirdi bu gün geçmiş kişileri kahraman gösterirler aslında 1980 ülkesinde apoletleri siyası politikacıların içinden iş birlikçileri defedilebilirdi ama tek dertleri yalaka nankörler içinde darbelerle muhtıra ile dik duranları yok ederek ve kurgular ile de din ırk dil ayrıştırma içinde bu halkı yordular ve gelecek günlere yer ve zaman yayılarak bu halkı yormak idi.
Her şey farkına vara bilmek içinde emperyalizmlerin içine sızmak idi sızıldı ve taşlar oynadı oynatarak yol alındı son yedi yıl yerler değişti karşılıklı iki güç ortaya çıkarak güçler arasın da başlar bu hadiseler biri kötü biri ise “bazılarına göre anlayanlar içinde kötünün içinde iyi si yer eder.”
Bu gün son yedi yıl içinde teknoloji boyutu 5 kem 15 cık saydı ve bundan sonrada daha çok hızlanacak boyut ise gene yarısı çıkması bile bu gün bu halkın maaş artmasına karşılık ve veya vaatler istekler olmadan bu yer altı hızla var olan beklemeden servetler çıktığında bu günün 10 TL 1 TL ise her şey gerçekleştiğinde 1 TL 10 TL ye eş düşer bu da maaş artışı olmaz enflasyonu yenerek üretime daha fazla vermekle olur
Hem alım gücü hem de Fiat artışlar olmadığı gibi de emperyalizmlerin "şimdiki insanoğluna yaptıkları gibi halkın olduğu gibi ekonomi sıkıntısı duruma düşerler" bir de müsriflik kesilir tasarruf artında hem üretim hem de ülke hem de değeri kazanır.
Bu gün sıklaşarak artan ve gelecek yeni yüzyılda günler de artacak çok sürprizler olur var olan zenginlik ile de daha çok ileri taşır bu düzen gene dik duruşla baş eğmeyen oluş ise kimsenin karşı koyacak durumları olmaz.
Bu gün bu kaoslar ve dışarı bağlı olan gruplar olmaz şimdi bilin bu halk uyandı ve milliği damarla oynuyorlar asıl ise bu ülkeyi bu şekilde karıştırıp bu ülkenin için de görüş farklıda olsa milliyetçi %90 tabanı ülkesini bayrağına sahip oluşu işte "elle sayılacak" şekilde kızdırmak kışkırtmak kulacının kanmış kandırılmışlar için de şan şöhret için dışa bağlılık isteyen kuklacılara çalışan kuklalardır..
Sizleri eskiler gibi yer durum hazırlarlar işte burada sağ duyu önem taşır onlara uymak ise ülkeyi dış dünyaya itibarsızlaştırmak oyunu ile bu topraklara sahip olma çabalarından "ülkenin hızla yükseliş" ise bilin daha çok sizlere ülkenize göz göre göre saldıracaklar işte burada “sağ duyu” kalkar “bayrak vatan koruma” yerini alır.
Burada ülke halkını bir şekilde ayrıştırma gayreti içinde alıp "iyi olan dik duranı anın da kötü ederler bunlar şirin gözüken sinsilerdir" gene içlerinden yalakalar yerini nankörlere aldırırlar gene ülke içini kandırırlar..
SON SAATLER ŞAFAK ÇİZGİSİ
Çoban derki
Ezberletilmiş aklı sil bedenden def et tekrar bak gör, sıralar, yeniden yaz ,bu sizin ve geleceğinizin çizgisi olacak korkmadan sert dalgalara okyanustaki dev dalgalara kır korkma ürkütücü gelebilir ama yaşamda sert radikal kararlar kararlılık gereklidir.
İşte ondan ki Kulağına gele fısıltıdan korkma gelen fısıltılar sadece korkuları seni yıkmak için çırpılmışlarıdır.
Yaşam savaşını kazanan her zaman en güçlü yada en hızlı olan değildir er yada geç kazanan kişi kazanabileceğini önceden düşünen kişidir başarı ise istenmediği yere gelmez saklanmış anahtarı bulmak en kısa yolu ise "yaratanın doğruluk ve ilkeleridir" o her kapıyı açar.
Sen ben yada hiç kimse yaşam ve yaşamın hayat kadar sert vuramaz fakat önemli olan hayatın sana nasıl vurduğu değildir.
Önemli olan senin aldığın yaşam darbeler ,darbelere karşı ilerleyebilmektir ne kadar darbe aldığın ve yaşamda ilerleyebilmendir her seferi bir tecrübedir.
İşte böyle kazanan olursun acı geçicidir acı bir dakika, bir gün hatta bir yıl sürebilir fakat acı sonunda dinecektir ve yerini bir başka bir şey acının yerini alacaktır
Bilin ki eğer vazgeçersen bu sonsuza kadar sürer çok küçük bir hata demek istediğim yarım adım erken ,ya da geç attığında başarır mıyım başaramam çelişkiler yerini alır
Ama inancınla imanınla kendi güveninle başaramayabilirsin “yarım saniye yavaş ya da hızlı tereddüt ise başarıyı yakalayamazsın” içindeki enderindeki korkusuzluğu elde edişin yetişmişliğin santimetreler bize etraftaki “hak hakikat ilkeler ve adalet ” her şeyde gerekli oluşu ise cehennemden kurtuluşundur.
İşte yaşam hayalindeki “bir hayalin var” ve onu koruman gerek insanlar bir şeyi “yapamayacağında sana da yapamayacağını” söylerler kulağına fısıldarlar, eğer bir şeyi istersen “hak hakikat ve adaletle” al.
Bu kadar basit “tevekkül de” sakın hata yaparım yapmaktan ve korkma içindeki doğruluğun hak hakikat yolunu açar.
Sadır bekleyiş hayra getirir ama der arkadan şer gelir gene der sabır edecek mi bu da sabrın sınavı olur ve sonsuz hayırlar gelir.
İnsan oğlu yaşamları değişiktir kimileri dünya malına tapar kimileri sema yolunda ilkeleriyle doğru yolda yürür çünkü bu bir terazidir
Diğer yaşamlar ağır bassa da “nefsin başkaları” gibi havalı olmak istediğin kadar istemiyorsun isterse bazen de başaramama korkusuyla ” uyumak istediğin” kadar başarmak istemiyorsun (en derindeki korkularımız aslı ise zayıf değildirler en derindeki korkularımız gücümüzün ötesindedir) işte bu yol başarı yolun başlangıcıdır.
Bak yarın gene güneş insanlığa eşit düşecek kararı sen verse de iyi kötü oluşunu insanın elinde olacak kararları ne kadar sen versen de yaşam sağlığını kaderin belirleyecek kader yolu ise inancın imanın tevekkülün doğruluk ilkelerin elinde olacak.
Bu bizim ışığımızdır bizi korkutan karanlığımız değildir derine inmelisin ve kendine sormalısın kim olmak istiyorsun sen neyin mutlu ettiğini kendinde bulmalısın diğer insanların kulağına derince ses gelmesinin bir önemi yok bir tercih yap, sadece karar ver.
Ne olacaksın kim olacaksın ,bunu nasıl yapacaksın neden olmasın neden hayatta her şeyin en iyisini yapmayayım "ben bir neden görmüyorum" neden, neden yapamam la ne derler korkusu yaşama ve (bir birilerin sayesi ve veya gölgesini arama) aramak ise yerine neden "senin kendi sayende ve gölgen olmasın " başkalarından fazla "ilke ve tevekkül "gücün var "o sana" yeter..
Önemli olan yaşamda dedik senin ne kadar sert vurduğun değil, önemli olan nasıl vurulduğun ve buna karşı ilerleye bilmen geçmişi hatırlaya bilmen ve bilmektir her seferinde tecrübedir.
İşte ondan gene başarının başlama çekirdeğindesin noktası ve hedefin işareti galaksi içinde güneş sistenim de tüm canlılara eşit doğacak güneş..
Bil evren içinde milyarlarca galaksiler vardır bilinmeyen bilinemeyen evrende gök kubbelerde galaksiler gibi "evrenler de olabilir desek te iki tane genişleyen evren olmayacağı gibi ve " ondan ki insanlık insan ırkı içinde kimse kimseden üstün değildir.
Tek üstün evrenin sahibi " O" dur ki evren içinde gözle görünemeyen canlı varlıklar isek büyüklük veya küçüklük ve ya zenginlik fakirlik daha si ise güçlü güçsüz bil ki senle eşit sayılır.
Üstünlük ise iman ve inançtır “o sana” yeter manevi üstünlük sayılır ve ki yazılmayan nasip rızık “o ışık” doğuşu da kapına gelen de “o “göndermiş tır yarınlara zamanlara ve vakit ise güneşin ilk düştüğü eşit düştüğü insanlığa ve canlılar eşit düştüğü andır.
Ne olacaksın bunun için ne feda edeceksin yaşam dünyasında önce teraziyi görmelisin görmeyişin veya görmek istemeyişin ondan başarılı olamıyorsun dur.
Tarihte yaşanan oyun aklı okumamışsındır ve ezberletilmiş ezbere dalmış yaşamda ise şiirde iyi değilim dersin çünkü daha önce hiç felsefeli şiir yazmadın ezberleyerek hayat yaşamı kopyalamışsın.
Aslı ise doğuştan yeteneklisin “töre kültürün inancın tevekkülün “le sadece gizli yeteneğini çıkarman sadece anımsamak ve hatırlayarak çalışarak geliştirebilirsin sadece hatırlamak ve doğru yolda ilerlemek.
Her adım sana verilmiş beyin içindeki algoritman da beyne yazılmış algoritmanda yani yazılmış yazıyı akılla düşünebilmek yaşamın hayattın yaşama şifrende çözmek ise yaşarken tecrübe ile öğrenmekte.
İnancınla eğer başkalarının yaşaması için bir şeyler yapmıyorsan yapmıyorsalar , vaktini boşa harcıyorsun harcıyorlardır pes ediyorsun veya ediyorlardır.
Devam etmek için acıya katlan katlanmak zaten acı çektin veya çekiyorlar çekiyorlardır.
Zaten yıprandı yıpranıyorlar ise bunun karşılığını al marifet birinciyi geçmek veya güçlüyü yenmek değil insanlığı görmek insanoğlunu görerek insanlık sonunda görecek hak hakikat ı anlayacak anlayarak acı dinecek ve de dindiğini bilmektir
Bil ki bilinmeli ki eğer senin için neyin değerli olduğunu “inancınla ve tevekkülünle” biliyorsan git ve onu al “yaratan” her zorluklara rağmen her kolaylığı açar.
İstekli ve doğru yolda olman gerek ve hedeflerine ulaşamayacağın için hiç kimseyi suçlayamasın (her kes sayeler gölgeler altında yaşatmak ister) ve (kin nefret ise kendini ateşe atmak gibidir ele alınmış kora benzer sadece kendini yakarsın) bu güne kadar yaptığın inançlarına sırt çevirmiş olursun.
İşte bunu korkaklar yapar ve sen korkak değilsin sen onlardan daha iyisin ve güçlüsün “her gün dolan iman şarjörlerin” var bir eksilmez her gün yeni bir gün her an yeni bir an öyleyse git ve onlara kim olduğunu göster imanla, hakla, hukukla, adaletle
Şimdi ne yapacaksın çünkü sınırlar korkular gibidir sıklıkla sadece gördüğün bir illüzyon dur başarı iki elin avucu içinde, aklında ,kalp vicdan la doğru yolu bulmaktır.
Semaya acılan ellerin sema ordusu içindir etrafın yer altı yer üstü doğun batın her tarafın dolar insanlık için "Turan sema ordusuyla gücü ile dolar"..
Çoban der ki..
Her türlü oyuna hazır sandıkta duran iman gücü şarjörler siyah ve beyaz inçiler gitse de imanla asılıdır, duvarda “Zülfikar ilmin bilimin keskin gücü” yola yoluna devam et.
Tevekkülle inanır aldığı her nefes, borç olduğunu, insanoğlun nesli için vatan bayrak halkı için saklar (bilir birileri maske katmış şeytanlarla savaşır) çoban vereceği son nefesini fragmanı hiç olmamıştır hele şiir hiç bilmez, hikayeler hayatı boyunca dinlese de şu anda ensende ki bir son nefessi aslı gibi ürperirsin çobanın son destanında.
Çoban der ki ..
Korkarsan başı beladan kurtulmaz ,gözlerin bağlanmış çözemezsin ipe vurulmuş ellerini esaret içinde kalır soyun oğuzların Cengizlerin Selçukluların sonradan birleşen beyliklerin birlikte oba kuran kan kardeşliklerini Osmanlının son kurtuluş Atatürk’ün bırakılan toprakları bu yurdu kan kardeş olduğun topluluklarla aldın yoksa bu ülke ve dünyayı gözleri bağlamış ezilirsin her değişik fikirlere kapılırsın pembe dünya dan çıkamazsın
.Çoban der ki
Kuramazsın obanı ,kuramazsın son kan kardeşliği korkusuzca akmaz ise kanın dikemezsin al bayrağını toplum bayrağını ve yaşam toprağını , sonra ararsın kardeşliği ,vatanını düşünmüşün dür 65 yıl geçmiş atalarımın atalarımızın asil kanlarını ve gelecek neslimi neslimizi düşünerek kazanmışım.
Yer altındaki Turan sema ordusunu “asil kanı son kanda olsa bilirim ilk kan doğacağını ve dünyanın son kanı olacağını bilmezler bu vatana bu bayrağa mazlumları ezilmişleri koruyacak dikilecek sancaklara “kefenle çıktığımızı” (gayri sonrasını şeytanı oyun kurucular ) düşünmesini
Çoban derki
Bilin ki bildiğin biliyorsunuz dünya her zaman güneşli ve gök kuşaklı değildir.
Çoban derki
Yaşam savaşını kazanan her zaman en güçlü yada en hızlı olan değildir er yada geç kazanan kişi kazanabileceğini önceden düşünen kişidir başarı ise istenmediği yere gelmez saklanmış anahtarı bulmak en kısa yolu ise "yaratanın doğruluk ve ilkeleridir" o her kapıyı açar.
Çoban derki
Belli olmaz kim kimler olur şimdi ruhlar aleminde belki de emekli yen bir çocuk belki içinden içimizden bir ışık nur olur kimisi solcu der kimisi sağcı kimileri yobaz der dururlar ezberlenmiş ezberletilmiş hayatın içinden kim bilir kimler.
Kulağına fısıldayanlar çıkarı olan "nefisler nefistir"kaybeden ise sadece kendin ve kendi bedenin olur.
Çoban sadece
selcuk uysal Çoban saklı şifa
Manevi cesaret iman ve hak her şeye yeter
İnandığına inanmak her şeye yeter..
Geçmiş bir zaman
İçinde idi 1980 de asker idim başarılı bir askerdim ve bayrak vatan için güvenilir daima hazır askerdim ama bir son aylarım da o zamanın soy kütüklü en üst komutanlar.
Alt komutanlarımıza karşı çok sinsi idiler ve bir gün "komutanlarımla darbeye karşı idik" ama oyunlar dışarı da ise farklı bilerek siyasi politikalar içinde olarak yer aldı dış dünyanın bir de elleri vardı bir kaos esiyordu bir gece darbe öncesi sanki dış komşu ülkeleriyle savaşa giriyoruz hamleleri varken varmış gibi de savaş hazırlık tatbikatları yapıyorduk evet bilmediğimiz darbeye gün varken bir geçe yarısı tatbikatın düşman asker rolü gereği de seçilmiş olarak kaldırarak alarm verilir
Roller gereği önceden kurulan esir çadır alanına götürüldük ve orda nöbetçiler eşliğinde tek kişilik çadıra götürüldük. “komutanlarım nerde nereye gittikleri belirsizdi” bizler ise bazı askerler ise “bu gün düşman tatbikat “var diye habersiz çadır çukurların da tatbikat gereği çukurlardaydık .
Olay aynı gün değildi dış dünyanın sinyalleri içerdeki bazı siyasi politikalarda komplo idi ve hiç farkına varılmadan aynı gün değil çok önceden biliniyordu çünkü "halk isyanı az kalmıştı işlerin ters gideceğini biliyorlardı halkın geçmişten gelen bitkinliği bir gün içinde rahatlamış olması ve düzene gırmış olması ama "gelecek için karanlık günlerin başlangıcıydı" ama ne yazık halkı çok şükür dedirtti..
Gene zaman geçti gene aynı düzen kurulmak için sahneler değişti oyun kurucuları eski yönetim den seçildi seçtirildi
Gene halk gene isyan etmesin diye muhtıralar ve artık hep son oyunları içinde oluşları "bir gün zaman perdesi bir vesile ile döner" oyun sahneleri ters köşeye geçince "son yaşadığım 15 temmuz" daima hazır olarak dik duran ve görünmeyen kişiler olarak sahadaydık" oyun aynı darbeler gibi idi "onlarda oyna sandı ama maya tutmayınca" gene başka sahnelere geçildi.
ŞİMDİ OYUNLAR ELLER TETİKTE FIRSAT ARARLAR
Evet şimdiki zamana gelindi fırsat arama fırsatları değerlendirme zamanına eskiler gibi değildi ama halkın alım gücü ve hastalıklar ekonomi darbeleri bankalar şirketler bir yanda yalakalar bir yanda nankörler gene en yakın fırsatı şimdi der.
Seçim gene dış oyuncular maskeler takılır şirin mi şirin gözükürler bu ülkenizi son olarak tamamen almak isterler farkına bile varamazsınız vaatler uçar vaatleri duyan kendi nefsi için istekleri sıralar ama kısa zamanda kendisi ve başkasının dış dünyaya esir olacağını ve ülkesini parçalayacakları bilmeden pembe dünyaya girer.
Vatan bayrak için daima hazır olmak “çünkü emperyalist güçler” sadece kandırır insan nefsine girer makam şan şöhret vererek kandırarak yol alırlar.
Kandırılmakla kalmaz sonradan kananları “bozuk para gibi harcar” dedik ya “bir yönetim ben olsan” hem içerden geçmişten gelenleri hem de dışardakileri şafak çizgisin de vakti toplar hepsini taş ocaklarında çalıştırırdım "yok etmez ibret için halka tecrübe kazandırırdım"
Bu yazı sırlar kitabın da Tabanı yok sayanların ,Ön hamleleri okuya bilmek ,15 Temmuz ,Neden düşeriz bölümlerinden kısa alıntılar ve için de 1985 daktilo ile yazılı manifestom da ve 2005 de bilgisayar da yazarak ve 2012 yılında yayınladım ve de sonraları eklendi.
SONRAKİ YAZILMAYAN ZAMAN PERDESİ BAKALIM
Bu gün bilin gene oyunlar içindesiniz ve gene durmayacaklar bu bayrak vatana bu ülkeye sahip olmanız "isteklerin ve vaatler" geç olsa da yerini bulur zaman için de geri kalan 1825 gün ülke önderiyle dik durursanız içlerinde hiç yalaka nankörler çıkmaz.
Yalaka nankörlerin iki hamlesi var gün içinde insanoğlu bir günde iki hamle yapar.
Zamanlar için de vakitler de bir birine çakışmayan sözlerle ifade eder kısa yolu tercih eder “sen kaybedince ben demiştim” diye vakit zamanların da yaşar ge aynı akıl günün yarısı da “sen kazanınca ben zaten biliyordum” diye yaşamaya devam eder.. Ne yaparsın insanlık hali.
Dışa bağlı gördükleriniz dış dünyanın seçimleri gibi yer almış telaş içinde gördükleriniz onların aklında ne olacağını bilirler başlar telaş "ülke elden kayıyor gidiyor" derler ve durmadan her türlü kurgular hazırlarlar şekiller değiştirirler iftira bile atarlar aslında ise çok önceden kumpaslar plan yapmışlardır.
Kaybedecekleri gören ve bu halkı "gene kandıramadık" dedikleri ise gene yeni kurgular içinde yer sağlatırlar bunları bu ülkede yaşayanları insan olduklarını saymazlar.
Bunlar kendi nesillerine köle etmek esaret içinde çalıştırarak baş kaldıranı dik duranı yok etmeyle yol alırlar ve "geleceğini düşünemeyen akıl son pişmanlığı içinde" bazen bir lokma ekmeğe bazen bir yudum suya zincire vurulmuş şekil aldırırlar.
Zincir ise kısa tutarlar bir şey bulamasın diye ve yok etmekle meşgul olurlar aynı ülkelerinde kanunları gibi iğne ile yok ederler.
GENE HER SEFERİNDE ÇIRPINIŞLARI
Gene sonradan kaldırırız haleleriyle larvaları uyandırmaz ve sinsi sinsi Truva atına içine alarak 2029 a veya fırsat kollayarak anında yer değiştirerek saldırırlar tek amaçları bu ülke sizlerde içinde esir esaret içinde "yaşıyor yaşamıyor" şekille bir yüz yıl ve geçmişten "1980 den gelen bin yılı" der misali ve içlere gene geçmişler gibi soy koyarak yürütürler.
Şimdi yeniden yola devam etmeniz "tedbirli temkinli sert radikal kararlar" almak istek vaatleri beklentisi olmadan yürümek 2032 2072 taşır ve taşıdıkça her güçleniş istek vaatlerin gelmesini sağlar.
Hızla yer altı 2029 da çıktıkça “milliği kaynaklar ithal bitirir” bu teknolojiyle de bu 54 397 tren seferi hızla içerden “baş kaldırmayacak şekilde” her şey değişir ve “dışarı bağlı olma” dan akıl içine yerleşir ve bu seferde seferberlik yarışı başlar "daha iyisini yaparım" yarışı başlar” ve dış dünya emperyalizmler dize gelir.
Onlara karşı karşı güç daha da güçlenir dik duran baş eğmeyen “anti emperyalizmler içine sızan “gene içerden “yalakalar çıkar nankörlerde” gene bu gücü yıkmak için çünkü “bu kişi ve kişilerin” bayrak din vatanları olmaz sadece servet sahibi olmak isteyenler ve dünyaya ülkelere ülkenize göz koyan emperyalizmler olur
Yolunuz devam diyenler yolunuz gelecek için doğru yoldur diyenler her zaman güçlü oluşunuz yer alır ve daha güçlü üstünlük sağlar bu da ülkeniz için savunmadır..
“Allah tanrı de zikret”
Onların sopası işlerine göre çalışır “Yaratanın sopası ise görünmez sadece iki nefes kadar yakındır ”Sağlık ve sıhhat dileğimle düşünmek düşünerek iş yapmak sağlan adımla ileri geniş yolara sahalara ulaşmak ve tam bağımsız nesillere açılan gelecektir.
ODA SİZLERE HEPİMİZ OLARAK BİZLERE BAĞLIDIR
Ülken için çalışan dışa dik duran ülkeyi yedirmeyen daha “iyi olan ve tereddütlü ise kötünün içinde iyisi” bulmakla bulmak ise yaşam boyutun da “ülkenin hakkı hak hakikat sahip oluşunuz” bayrağa vatana her kesimin “birlik oluşu” ile de haklarınıza sahip olmanız.
Esirlik kölelik dışa çalışma ise hak hakikat haklara insanlığın “bir zincirini” teslim etmek etmek ise esir esaret içinde olmakla da koruyamamak anlamı taşır.
İnsanın insanlığın toplumun” tüm hak hakları korumak ile sorumlu oluşun ile de “yanlış yola değil de doğru yolda “zincirleri kırıp özgür olmanız ve sağlamak ile de hak hakikat haklar bir koruma kalkanı sağlar.
“İşte buda gelecek nesiller boyu”
“Allah Tanrı de zikret”
Çoban
DEDİKYA AVANS DERS VE “SİNAV “ SİNAV ANLAŞILAMIYORSA İNSANLIK HER ZAMAN DÜŞÜŞTE NE DEN DÜŞERİZLE BAŞLAR
BU DA KEDERİ İÇİNE ATAR BU ŞEKİLDE ENDİŞE VE KORKUYU GETİRİR ACI HİS SETİRİR BUNLARLA BİRLİKTE “KÖTÜ HUY ORTAYA ÇIKAR” VE KENDİ ELLERİNLE KADERE YOL AÇAR ACI VE İZDİRAP ŞEKLİ ALIR
ASIL İSE HER ŞEYİ GÖREN “O Kİ” ŞÜKÜR HAMDOLSUNLA TEVEKKÜLÜNLE DOĞRU YOLDAN AYIRMAZ KEDERİ BERTARAF EDER GERÇEK KADER ÇİZGİ YOLUNA SOKAR
Ders ve avans verilen ama veren de geleçek için de kendişn de sınav yapmaz “yaşam sinavın için de saklı olduğunu” bilme den tekrar başa sarar sardırırlar ve nefis çıkarlar vaat istekler için de yaşama yaşatma başlar
NEDENLER NEYDİ Kİ
Sadece içinizde ki çelişkiler ben ve çelişki sadece aç açıkta kalma endişesin den “maddeleş meyen” ve sonradan karşılıklı çıkar nefis ten firsatlar içi de bu sebepler peşine koşarken “istek vaatler” olmayışın dan içte maddeleşerek bir daha firsat gelmez ve şeçilemem korkusu için de öncelikle benlik ve makam ları çiflik gören ve de ebediği kalaçam akıl fikriyle de nerden ne gelir şekilde yer alır buna sonradan eşleşen ders ve avans denir.
AMAFOR ARGODA SERMAYE KOYMADAN ÜLKEYİ SÖMÜRMEK GÖRÜNEN VİRÜS YIL 1989 ÖNCSİ 1947 ADI KONMAMIŞ DAHA ÖNÇELERİDE SAVAŞ SONRASI PAYLAŞILMA YAN ÜLKE YIL 1922 1939
Yer alan ise nasıl bir şekilde ve şekiler de firsatçıları şekillen direrek başlar “önçe halk hep ister” olmayın ça da “bir birilerini getirmeye çalışır” ve birileri de ebediği kalaçam kalmayaçam korkusuylada önçe kendine sonra etrafına ve daha sonrada “yalaka namkörlerle”iş yaparak ülkeyi halk la birlikte “anafor” ederer
Biri geçinemiyon der “biri birileri de firsat bu firsat der” yolduğu yoldukları gibi de yolmak hariç hariçe bırakarak sonrasına de kamuflaja geçirirp “etrafına etraflara ülkeyi makamı borçlan dırır” sonra diğerleri gelir borç faiz katlanır “bir yanda dursun der gene firsatcılarla iş birlik altın da işi sarhoş tekerlege döner şekli alır toplum böylelikle çin ali yan gel osman ile yıllar geçer.
Artık her şey son sonra dan emperyaliz paneller ödüller ve “anıtlar dikilir” şekli alan yıl 1987 yılların da başlar ve önçesi ise 1941 ler de başlayan ve “bu güne son 40 yılı hayal dünyasına ülkeyi yaslarlar yaşatırlar “
Bunları gerçekleştiren kişi ve kişiler ise paylaşılamayan “kilit anahtar bu ülkeyi” enin de sonnun da “alırız şekli yer eder” nerden başlar sak derler ise bu toplum dan başlayın derler ve artık “firsatcı ekonomistler bankerler bankalar saadet zinçirler son yıllarda fenomeller ve içlerin de yüksek faiz elemanları hortlar”
Bir yandan sömürerek halkı ve halka verseler de bir şekilde “aç tok bırakmadan” başını kaşıyaçak tırnak bile bırakmadan sadece darbelerle “kafaya çalışırlar” bu nu bilen bazı uyanıklar da “din dil ırk” her türlü “yalan dolan” her şeyi kapsayan “detçallar üretirler” yaşamı kör düğüm ederek te “insanlık umut ümit inanma güçü başlar” ve o anafor da ve girdap ta sahte cennet vaatler başlar aşlama şekliyle yer alır.
Artık kafa darbelerle” akıl silinmiş hali kalır” bu hal ise “bu gün gördükleriniz ve de bundan sonrada yaşayaçaklarınız” sizlerin görmediği elektronık “el kol baçak bağlanmış praggalar” dır.
PRANGALAR GEÇMIŞTE YAZDIK 1980 YILLARIN DAN SONBRA 1991 ARŞİV NOTLARDA ESKİLERİ VE YENİLERİ VE DE SONRASI
Asıl bunları “yapanları prangalamak gerektiğini “düşünür sek geçiş yazılar da “bu gün insanlık toplumu zirçir görünmeyen” ve de gösterilmeyen içerlere sızan sızarak yetiştirilen her konuya her merkeze girerek insanı bir yaşama iterler ve de “ah-l-ak şekli olmayan fiber optik telekomikasyon” ile akıl kitlenmiş “yaşamak ta”ve de insanlık hali yer alır insanoğlun da artık komud la yaşar yaşatılır.
DEVLETİN ANA TEMELİ ARTIK PARALLERE YER AÇAR
Adı goya sonradan şekil alsada insanlık “tek dil konuşur konuşturulur” bir hamle ilerisi için de adına ders ve avans kelimesi dizilir ama “evet ders ve avans “dizilim yapılsa da tek dil konu şan konuşana konuşturan ve virüs sebetlerini görmeden “gene bunları sınava tutmaz” ve de yaşam da yaşayaçak yer de “hep sınav da olduğunu görmez” göstermezler ve insanlık bir komutla ülkeye bir düğmeye basarak “ülke dümenine yön verdirir verdirilir “bu dümen aynı tas aynı hamam”şekli yer alır.
İşte burda santraç 32 kareli sahne başlar fakir halkı içi den ve içlerin den eğitileçek ve eğitimsiz bırakaçak halk için de yer alaçak sonrada kısımlar halinde öğretmenler imamlar hoçalar bir birini tanımayan yaprak dökümleri yaparak ta kaymakam vali polis asker memur halka eziyet ukala yetişen şatafatlı gösterişli anafor edilen servetlerle yeni tür elamanlar hazırlarlar ve iller ilçeler için de kurumm kuruluşlara da bir yanda işçi alımlarıyla sonraki başka hamlelere hazırlarlar hepsi ni yetiştirilerek te sonraki hamlelere yer hazırlarlar ve gene halkın için den seçeçek üstlere gireçek şirin mi şirin arkadan hançer leyeçek yalaka namkör ler için de “ülke yüzer” şeklini aldırarak “ülkenin bekası” yıkmak için en üst kısım ordu kalelerine ele geçirerek halkı kıskaça alırlar
Bu bazen halkı % 40 gına getiren “olsun kim olursa olsun” bazen de sert hamler yaparak ülkesini korur geri kalan % 40 da yanıldık aldan dık der birleşirler geri kalan %18 sinsiler ya larvaları döllenmeye yada uyumak için kozalarına girer son gerikalan %2 ise emperyaliz servet zenginleri de geleçek diger oyunlar için de ülke sahnesin de yalaka namkör rollerine girer artık “ülkenin fakir halkı her şeyi sezer” gene ikinçi ve çok lu oyuna gelir araların dan iyi gördüğü kişiyi ile halkın demokrasi si gerçekleşir olsada santraçın hamlesi hiç birmez yerini başka şeyler alarak hamle şekilleri değişir.
İNSANLIK HALA MASUM ŞEKİLDE YER ALSADA
Hala insanlık gene “sınav da kalır” her defasın da 100 yıldan beri sınavlarda kalmış hal durumun da endişeli yaşama girer “artık son yıllardır” insanlığın tam köle olmasına olaçak mı “evet olaçak ”nefis firsat çıkar anafor girdap sahte vaatler sahte cennet “bu insanlık bunlara yenik düştüğü süre süreçek mi “evet süreçek” hem de daha da fazlasıyla da “hem süreçek hem de nesilleri bile göreçek”.
Bunlar dünyada % 5 geçmez ama ülkeler içine sizan bu yüzde den hariç “pembe dünyaların da yaşamak isteyen % 2 “ yer açarlar bunlar “çok lu değil” bunlar nesiller de gelen soy kitablarına göre yer alırlar kanan kandırılanlar da sadece insanlığın kafasına çalıştıkların dan insanlık darbe aldıkça “kanaçak kandırılaçak” yukarıda ki sıralama da bu gün yel değirmen leriyle savaşan lar “olmayan yarının pembe dünyalarında” toz hayal kuranlar ve sonrasın da “çiplak kralı sahnelerin de yer alaçak” kukla piyon pinokyo şeklinı bu insanlık nefis doyumsuz luk ve benlik için de yer alır.
KORMA KORKU SADECE İLLÜZYON BİR AVUÇ İNSAN YAŞADIKLARI GÜÇLÜ ÜLKEDE SADECE TOPLAMA ONALRI BİLE YOK BİLİRLER ONLARIN AMAÇ KURGU PLANLARI UFAK DEVLETTEN BÜYÜK DEVLET KURMA PEŞİN DE OLANLAR.
Öncelikle dünyaya yayılan eçüş büçüşler ve oranın her kalemin de yer alan “servetleri ahtopot kollarıyla saran” detçallar dünyayı “dize getiren emperyalizler” bu yazı kadar az olan ve kanmış kandırılmış iş birlikçileri ile çoğalan her yaşamı girdap içine alan bu virüsler her bedene girer halleri maddeleşerek yer alırlar “alaçaklarmi evet alaçaklar.”buna ayrılmış yazı kadar kısa.
ÇOK İYİ BİLİNMEK TE OLSADA HER DEFASIN DA BULANIK SUYA DÜŞMEK NASIL DERSENİZ YAŞAMINIZA BAKIN VE BUNDAN SONRAKİ YAŞAMANIZA
NEDEN DÜŞERİZ İNSANLIK OLMAK VEYA OLMAMAK İNSANLIKTAN BERİ GELEN FISILTI KÖTÜLERİN İÇİN DE İYİLER İYİLERİN İÇİN DE KÖTÜLER AYRILŞTIRARAK ZAMAN KALMIŞTIR.
Kulağına gele fısıltıdan korkma gelen fısıltılar sadece korkuları yıkmak için çırpılmışları ve kaçarken ayak sesleri olaçak
İnsanoğlu bir günde iki hamle yapar zamanlar için de vakitlerde bir birine çakışmayan sözler le ifade eder kısa yolu tercih eder “sen kaybedince ben demiştim” diye bitirir ken bir vakit zamanların da yaşar ve bir yarısı da ise “sen kazanınca ben zaten biliyordum” diye yaşamaya devam eder yalaka namkör rolu oynar.
İşte ondan ki kulağına gele fısıltıdan korkma gelen fısıltılar sadece korkuları seni yıkmak için çırpılmışları.
Yaşam savaşını kazanan her zaman en güçlü yada en hızlı olan değildir er yada geç kaza nan kişi kazanabileceğini önceden düşünen kişidir başarı ise istenmediği yere gelmez saklan mış anahtarı bulmak en kısa yolu ise "yaratanın doğruluk ve ilkeleridir" o her kapıyı açar.
BİLİN Kİ BİLDİĞİN BİLİYORSUNUZ DÜNYA HER ZAMAN GÜNEŞLİ VE GÖK KUŞAKLI DEĞİLDİR.
Senin nasıl düşündüğün insanlığın umurunda değil beden içinde maddeleşmemiş iblis sana diz çöktürecek ve eğer ona izin verirsen seni orada tutacak.
Sen ben yada hiç kimse yaşam ve yaşamın hayat kadar sert vuramaz fakat önemli olan hayatın sana nasıl vurduğu değil bu yayatın da hayatı kaybetmekten daha acı bir şey var olmasını bilmek bilmek ki o da hayatının anlamını kaybetmek olaçak.
Önemli olan senin aldığın yaşam darbeler ,darbelere karşı ilerleyebilmektir ne kadar darbe aldığın ve yaşamda ilerleyebilmen ve de her seferi bir tecrübe yer alaçak.
İşte böyle kazanan olursun acı geçici acı bir dakika, bir gün hatta bir yıl sürebilir fakat acı sonunda dinecektir ve yerini bir başka bir şey acının yerini alacaktır.
Bilin ki eğer vaz geçersen “bu sonsuza kadar sürer” çok küçük bir hata demek istediğim yarım adım erken ya da geç attığında “başarır mıyım başaramam” çelişkiler yerini alır ama inancın la imanınla da kendi güveninle “başaramayabilir “yerini başarı alır
İster zaman için de yarım saniye yavaş ya da hızlı “tereddüt” ise başarıyı yakalayamazsın içinde ki enderinde ki” korkusuzluğu” elde edişin ile yetişmişliğin terçüben ile santimetreler bize etrafta ki “hak hakikat ilkeler ve adalet ” her şeyde gerekli oluşu ilede bu yaşam dünyada ve ebediyette cehennem den kurtuluşun olur bu da “vijdanı hür yaşam için de hür olarak yer alırsın”
İŞTE YAŞAM HAYALİNDEKİ “BİR HAYALİN VAR”
Onu koruman gerek insanlar bir şeyi “yapamayacağında sana da yapamayacağını” söylerler kulağına fısıldarlar, eğer bir şeyi istersen “hak hakikat ve adaletle” al bu kadar basit “tevekkül de” sarıl sakın hata yaparım yapmaktan ve korkma içindeki doğruluğun hak hakikat yolunu açar.
Şunu da bil ki gelecek vakitler de senin için yapılacak işler hayırlı değilse “her zaman kaza namazsın “ o bil ki yerli yerine koyandır” fakat yenilgilerin kararlarını değiştiremez sin farklı bir şey yaparak yeniler “her defasında” yapabileceğine inanmalısın “olabileceğini söylese de olamayacağını söylese de” genellikle geleceğin neslin için “o “ haklı dır zaman vakit geldi mi "ol der"
İnsan oğlu yaşamları değişiktir kimileri “dünya malına tapar”kimileri sema yolunda ilkeleriyle doğru yolda yürür çünkü bu bir terazi dir
DOYUMSUZLUK VE ENDİŞE AR NAMUS
Diğer yaşamlar ağır bassa da “nefsin başkaları gibi” havalı olmak ,üstün olmak istediğin kadar dengesiz şekil almak ta” istiyor istemiyorsun” ve önçelikli nefsi bertaraf etmeyle yaşama başlıyorsun işte pusula hareket eder
Ama nefis” isterse istesende” bazen de başarama ma rezil kepaze korkusuyla endişeli halde kalarak ve için deki kötü huyu bertaraf ederek ve de “beden uyumak istediği” kadar da başarmak “istiyor istemiyorsun en derindeki korkuların” seni nefse teslim etmiyor “akıl aslı ise zayıf değildirler” en derin deki korkularımız “gücümüzün ötesinde dir” korkusuzluktur işte bu yol başarı yolun başlangıcı dır.
İŞTE BU DA
Bak yarın gene güneş insanlığa eşit düşecek kararı sen verse de iyi kötü oluşunu insanın elinde olacak kararları ne kadar sen versen de yaşam sağlığını kaderin belirleyecek ama kader için de ki yolu terçihin “ inancın imanın tevekkülün doğruluk”ile öz ilkelerin elinde olacak.
Bu bizim ışığımız bizi “korkutan karanlığımız” değil dır en derine inmelisin ve kendine sormalısın kim olmak istiyorsun “sen neyin mutlu ettiğini” kendinde bulmalısın diğer “insanla rın kulağına derince ses gelmesinin” bir önemi yok onlar saptırıcı kurgular algılar içine iter “kederi kenara bırak” sıkıntı korku üzüntü içe işlenen acı ve tasa “akıl ile bir tercih yap yoksa seni hasta eder “istedikleri de bu” sadece karar ver
YAŞAMINI KADERE BIRAKMA SENİ SADECE KÖTÜ HUYA KACINILMAZ OLAN KÖTÜ TALİHLERE BİLEREK İTERLER.
Ne olacaksın kim olacaksın ,bunu nasıl yapacaksın neden olmasın neden hayatta her şeyin en iyisini yapmayayım dersin “bence insanoğlun da bir neden görmüyorum “kendi de sor neden, neden yapamam la başla “bir birilerin sayesi gölgesi” aramak yerine neden senin kendi sayen de gölgen de olma sın başkaların dan fazla "ilke ve tevekkül " gücün var "o sana" yeter var oluşuna inanmalısın.
Önemli olan yaşam da dedik senin ne kadar “sert vurduğun değil”, önemli olan “nasıl vuruldu ğun” ve buna karşı ilerleye bilmen ve geçmişi hatırlaya bilmen ve bilmek her seferinde tecrü be.
Tekrar ayağa kalkman ve asla pes etmemen ve “bitiği yer de başlaman” ama ayağa kalkmayışın ve bir hata kalkmayışın ise burada ve orada yerin de kalabilir ve arayış için de olmayışın kendimizi “harcatabiliriz harcatabilirsin” ya da “savaşarak ışığa ve sağlığa geri dönersin” imanla, hakla, adaletle cehennem den tırmanarak “çıkabiliriz çıkabilirsin” her seferin de bir santim tırmanarak her an tecrübey le her an her saniye mümkün.
İşte ondan için de barut varsa gene başarının tamamlaman ve başlaman için de barut varsa “çekirdeği bulursun” hedef noktası ve hedefin işaretler ”aynı galaksi içinde güneş sistenim deki gibi tüm canlılara eşit doğacak güneşe “senle başlar toplumca” sahip olursun .
Bil evren içinde milyarlarca galaksiler var bilinmeyen bilinemeyen evrende gök kubbeler var galaksiler gibi "evrenler de yaşam olabilir olabilirler desek te” üstünlük evren dengesin de iki tane genişleyen evren olmayacağı gibi on dan ki “insanlık insan ırkı” içinde kimse kimseden üstün değildir.
Tek üstün evrenin sahibi " O" dur ki evren içinde gözle görünemeyen canlı varlıklar isek büyüklük veya küçüklük ve ya zenginlik fakirlik daha si ise güçlü güçsüz bil ki senle eşit sayılır.
Üstünlük ise” iman ve inançtır “o sana ve tüm insanlığa yeter” manevi üstünlük sayılır ve yazıl mayan nasip rızık “o ışık” doğuşu da kapına gelen de “o “göndermiş tır yarınlara zaman lara ve vakit ise güneşin ilk düştüğü eşit düştüğü insanlığa ve canlılar eşit düştüğü andır.
BİLMEK BİLE BİLMEK
Ne olacaksın bunun için “ne feda edeceksin” yaşam dünyasın da önce “adalet teraziyi görmelisin” görmeyişin veya görmek istemeyişin ondan başarılı olamıyorsun dur.
Çünkü yorulduğun da pes ediyorsun yaşam da ise kulağına gelen felsefeler var geçmişleri bilmiyorsun bilemiyorsun “yazıldığı gib i ve yazdikları” gibi bilmektesin tarihi ve matematiğin iyi değil “evren de bir milim oynasa” her şeyin karışaçagı gibi “
Bu dünya da matematik sağlamasını yapmadan ve bilmeyişin her şeye itiliyorsun ve boyun eğiyor sun” bunu kendi çıkarlarına göre doğru bilmektesin çünkü “sen senle çoğullar “hiç halkın için den değil “başkasının çözümlerinde” “kopya çektin” ve matematik tarih duvarlarına çalışmamışsın “bir duvar sadece onu koruyaçak kadar güçlü” oluru hiç akla getirmiyorsun.
Her seferin de soru çevaplarla düşünmeler düşünçeler “zamanla aşınır” akıl edilememiş ve ondan ki “hiç sağlama alınmamış” sayılır “hep kısa yol terçih çizdikleri “yolda ve veya çam bazlık sergilenmış durumda yer alınmış sayılır “bu da kendi gölgesin de kitlenmiş” başkaların gölgesin de 1sabit1 kabul etmiş sayılmıştır “o beden1 artık güneş ne doğar ne batar sabit bir gölge şekli olur”
Tarihte ise yaşanan oyun da “aklı düşünçeleri kurguları algıları” okumamışsın ve sadece ezberletilmiş ezbere dalmış “yaşam da” öteye gidemeyişin “şiirde iyi değilim” der ama gene ezbere yer almış bulunmaktasın çünkü daha önce hiç “felsefeli şiir yazma dın “başkaların ezberleyerek hayat yaşamı kopyalamış sayılır “romanların için de yazılsan da” gene bir birileri yazdıklara yazılanlara için de “bu günün çıkarlarına” göre felsefeci edebiyatcı şiirciler tarafin dan düzellenerek insanlığı bu yaşam dünyasına sunarlar.
DOĞUŞ
Aslı ise doğuştan yeteneklisin “töre kültürün inancın tevekkülün “le sadece gizli yeteneğini çıkarman sadece anımsamak ve hatırlayarak çalışarak geliştirebilirsin sadece hatırlamak ve doğru yolda ilerlemek her adım “sana verilmiş beyin” içindeki algoritman da beyne yazılmış algoritman da yani yazılmış yazıyı akılla düşünebilmek yaşamın hayattın yaşama şifrende çözmek ise yaşarken tecrübe ile öğrenmekte.
İnancınla eğer başkalarının yaşaması için bir şeyler yapmıyorsan yapmıyorsalar, her vaktini her saniye boşa harcıyorsun harcıyorlar ve pes ediyorsun veya ediyorlardır devam etmek için acıya katlan katlanmak zaten acı çektin veya çekiyorlar çekiyorlar zaten yıprandı yıpranıyor lar ise bunun karşılığını al marifet birinciyi geçmek veya güçlüyü yenmek değil insanlığı görmek insanoğlunu görerek insanlık sonunda görecek” hak hakikat ı anlayacak anlayarak acı dinecek” ve de dindiğini bilmektir
Bil ki bilinmeli ki eğer senin için neyin değerli olduğunu “inancınla ve tevekkülünle” biliyorsan git ve onu al “yaratan” her zorluklara rağmen her kolaylığı açar istekli ve doğru yolda olman gerek ve hedeflerine ulaşamayacağın için hiç kimseyi suçlayamasın “her kes sayeler altında yaşatmak ister” ve “kin nefret “ise kendini ateşe atmak gibi ele alınmış kora benzer sadece kendini yakarsın bu güne kadar yaptığın inançlarına sırt çevirmiş olursun.
İşte bunu korkaklar yapar ve sen korkak değilsin sen onlardan daha iyisin ve güçlüsün “her gün dolan iman şarjörlerin” var bir eksilmez her gün yeni bir gün her an yeni bir an öyleyse git ve onlara kim olduğunu göster imanla, hakla, hukukla, adaletle.
Şimdi ne yapacaksın çünkü sınırlar korkular gibidir “sıklıkla sadece gördüğün bir illüzyon” başarı iki elin avucu içinde, aklında ,kalp vicdan la doğru yolu bulmak semaya acılan ellerin sema ordusu için etrafın yer altı yer üstü doğun batın her tarafın dolar insanlık için "Turan sema ordusuyla gücü ile dolar"..
Belli olmaz turanlar kim kimler olur şimdi ruhlar aleminde belki de emekliyen bir çocuk belki şu an yaşam için den içimiz de “bir ışık nur olur” kimisi solcu der kimisi sağcı kimileri yobaz der dururlar “ezberlen miş ezberletil miş hayatın içinden yer alsada “ kim bilir kimler.kulağına fısıldayanlar çıkar ve çıkarı olan nefisler yer etsede gene “nefis kaybeder” o beden sadece “kendi ve kendini” bedenin de yok olur
YAŞAMA YER ALMAK HEP VERMEK HEP ALMAK ÇARE DEĞİL
Yaşam iyilerin için den “kötüleri yok etmek” kötülerin için den “iyileri almakla” başlar bu güne kadar kötülerin için de “nefsine çalışanları şan şöhret şatafatlı yaşamların için de “adalet için de tartıya koymak la başlar” sıkı disiplin ilede ve sıkı kontrol mekanizmalarıyla başlar ekono mi boyutu çok iyi üretim istatislik raporlarıyla da “neyin ne olduğu ortaya çıkar” kim kimler ne anafor ediyorlar otaya çıktığı gibi de girdaplar ortadan kalkar
Bir de “bal kaymak”çift maaşlar makamlık şatafat müsriflikler ortadan kalktı mı 100 yıldan beri kaybolan adalet terazisin de makamlar da lüks yaşarken makamı şayibeli borca batagına sokarken” kimileri ekmek bile bulamazken” bu yaşama adalet yerini bulmuyorsa bilin yattığınız yapaçaganız işler yolsuzluktur ister o makamda boş koltugunda elin de kalem çeviriyorsan da o oturduğun yere kimnler ise bu güne kadar hesap vermen gerekir ve de alınması gerekir
Buda “ulus ülke “zengin liği ortada yer eder ve geleçeğe dönük telekomünikasyon blok çek detalar için de ulus ülke artık kurçalanamaz olur yoksa “her devletin mülkiyetleri halkın olması gerekir ken” etten duvar örülüp halkı ulaşılamaz hale getirmek işte bu da “o duvarı koruyaçak kadar zamanları ve duvarı koruyaçak kadar güçleri olur” bu her saltanat gelişler de bu sefer halkın sınavına takılır.
Bu gün katılma oranı düşük görünse de bir dahakine bunun” iki katı” olur gidip te “ders ve avans verenler” aslında sonradan “kelime şekli alarak halka duyrulur”asıl ise bir bedenin benlik için de ekonomi şartlarda “tüm halkı kapsayan” geçim çıkarların da yer alır
Bu da geçinemi yoruz anlamına gelir “bu da çare değildir “değişim de içerden çare değil sen nekadar ne yapsan da sadece “emperyalizlrin gazına gelir “yöneten yönetime dağil olan olaçalar her kez bu tuzaklara düşer ve düzenin gerçek olabilmesi için desekte “çok zor” geleçek düzen ülkeye değil dış oyunculara yarar “küresel güçler e dışa bağlı” ve insan oğlu paranga elektronik kelepçeler çözülmedikçe.ve de içerdeki bu güne kadar ülkeye zarar verçek kim varsa safraları temizlemekle başlar “yeni bir devrim gerçekleşmedikçe” bu da “çok zordur “sonuç ise asıl “ders avans”ise bu halka sonradan verileçektir bu gün “bu halk sınav larına” çalışmadıkça “gene 100 yıl gibi” sadece sonradan geleçek toplumlara esir esaret şekliniz olaçak bu gün haliniz dir .
İNSANLIK SONRA NE OLAÇAK HALİMİZ DER ARTIK GÜVEN KALMNAMIŞTIR
Eeeee şimdi ne olaçak derseniz “bu yazını için de iyisi de var kötüsü de” o da geleçek sınavlara hazırlık kitabiniz olsun şimdiden çok çalış hiç kendiniz “yerli yerine koyaçakla uğraşmayın”kafa yıkarlar sadece “doğruluk yanlışları görün” yeter “o” yerli yerine koyaçak çok kısa zaman da yapaçakları tuzaklara sıra ile gireçekler.
İnsanlık günlük yaşam hayatında “üç şey yapar yer yatar ve lavaboya” gider gün gelir onu bile aza düşürür işte insanlık yaşamı “uzun görür “bilseydi yaşamı bir sinema perdesi gibi aynı bu yaşam dünyasın da 24 saat yaşayan böçekten daha az sürede yaşadığını “evrendeki insanlığa “yaşam şartına göre yaşar “hep ebediği kalaçam hesapları” yap sada aynı her gün yaptığını aza indirerek bir mütted sonra o da olamayaçaganı görür “eeee ne olaçaklar sonra sını görür görürler.
SONRADAN BİRİLERİ NEDEN GİTMEDİLER GİDİPTE NEDEN KARAR DEĞİŞTİRDİLER
BU GÜN VE GEÇMIŞ AYNI 100 YILDIR HEP AYNI “ARAYILIN ARAYIŞTA” OLURLAR
ÇOBAN BİR ÇEBİNE ELİNİ ATAR
Elektirik faturası çıkar arasın da internet alış veriş için eksikler yazılıdır ama çüzdana bakar yetmez banka kartı boş geleçek emekli parası da yok yardım almak için hiç gitmemiş yaşlılık parası beklen tisi yok yaş 65 “1800 pirimi “var ona göre de emekli olamıyor çalışsa çalıştıran yok sabit gelir için bir çare yok ama gene de “şükür ediyor”olmadığı halde hamdolsun diye biliyor “hele ne demeli “bir kayıt yok ambulans “özel hastaneye yönlenir “sonrası “kurum kuruluşların bir birini yolması başlar” ama “çoban gene de parasını öder özelin” artık çoban ülkesin de göçmen olmuş yurdunda yabançı olmuş hali yer alır “Tarihte ne saklı bölümünde ayrıntılı yazılı”
Bu güne kadar “terçübesiyle geçiniyor “ama “siz sizler maaşlarınızla yetinemiyor ”üstelik nasıl nerden para koparımı çaresisizlikten “bir değil herkese aşılanıyor” hele saltanatlar ise “giy dikleri elbiseyle yedikleriyle “o nun faturasıyla “üçreti kadar” birileri “ben benim gibiler” yanı “çoban 2 ay delki 4 ay geçinir şeklin de yer alırken “onların savurdukları servetleri için de yüzer ken bir şeyi unutmaktalar “ama yazılımlar yazıldığı tarihler de yer almakta işte burda da “okuma özürlülük” doğmak ne yaparsın insanlık hali.
Ne çorap ne de mendil “götüremeyeçekler sadece kefenlere sarılmış halden olaçaklar işte burda haklar hakikatlar hak yiyenler “sıralı argoritmaların da sıralı yazılıma gireçek ve bu yol turnikelerin den geçerek işleme gireçekler.“ben ve başkaları gibi aynı yolda olaçaklar ayrım yok geri kalmada yok karanlık bir tünel sonunda ki ışık bir nokta gibi.
İNSAN BOYUTU BİR ŞEY YAPAMAZ ŞEKLİ VE DOĞANIN YAPILIŞ ŞEKLİNE YENİK DÜŞÜLEÇEK
Geriye bırakaçaganız “salih olmayışınız” haksız servtleriniz sizler gözyaşlarına boğulurken nesillerinize bıraktığınız servetleriniz “salih olmayışların” dan da onlara da zulum olaçak ne nereden belirsiz müsibetlere yenik düşeçekler “bu müsibet” bu insalık içine girmiş virüs aşılan mış toplumlara da “doğal yoldan bir müsibet inerek” toplumlar ve kavimler yok olduğu gibi “arsız insan boyutu” yer yüzünden bir daha kayaçak.ve silineçek.
SONRASI SONRALARI BURALAR DA BU BÖLÜM YERLERİ DE YAZILI
Ne olaçak halimiz bölümün den Neden düşeriz bölümlerinden Nerde idik nerelere geldik bölümlerin Arşivler den ve de Tarihte ne saklı bölümlerin den kısa alıntılar
Çoban sadece Çoban saklı şifa manevi cesaret iman ve hak ve adalet her şeye yeter İnandığına inanmak ise “O” her şeye yeter..
“Allah Tanrı de zikret “
Çoban
ÇOBAN DER Kİ..
Her türlü oyuna hazır sandıkta duran iman gücü şarjörler siyah ve beyaz inçiler gitse de imanla asılı duvarda “ilmin bilimin keskin gücü”.
Şunu bilmek gerek ki insanların çıkardığı çıkara göre adalet kanunlar değil şirketler ülkeler tek tarafa çalışan adalette için de kanunlar da değil hele emperyaliz kanunlarına hiç değil
Tevekkülle inanır aldığı her nefes, borç olduğunu, insanoğlun nesli için vatan bayrak halkı için saklar “bilir birileri maske katmış şeytanlarla savaşır “çoban vereceği son nefesini fragmanı hiç olmamış hele şiir hiç bilmez, hikayeler hayatı boyunca dinlese de şu anda ensen de ki “bir son nefesi” aslı gibi ürperirsin çobanın son destanın da yer alır.
ÇOBAN DER Kİ ..
Korkarsan başı beladan kurtulmaz ,gözlerin bağlanmış çözemezsin ipe vurulmuş ellerini esaret içinde kalır soyun oğuzların Cengizlerin Selçukluların sonradan birleşen beyliklerin birlikte oba kuran kan kardeşliklerini Osmanlının son kurtuluş Atatürk’ün bırakılan toprakları bu yurdu kan kardeş olduğun topluluklarla aldın yoksa “bu ülke ve dünyayı gözleri bağlamış ezilirsin” her değişik fikirlere kapılırsın pembe dünya dan çıkamazsın.
ÇOBAN DER Kİ
Kuramazsın obanı ,kuramazsın son kan kardeşliği korkusuzca akmaz ise kanın dikemezsin al bayrağını toplum ulusun bayrağını ve yaşam toprağını sonra ararsın kardeşliği ,vatanını düşünmüşün 65 yıl geçmiş atalarımın atalarımızın asil kanlarını ve gelecek neslimi neslimizi düşünerek kazanmışım “yer altındaki Turan sema ordusunu “asil kanı son kanda olsa bilirim ilk kan doğacağını ve “dünyanın son kanı olacağını” bilmezler bu vatana bu bayrağa mazlum ları ezilmişleri koruyacak dikilecek sancaklara “kefenle çıktığımızı” gayri sonrasını şeytanı oyun kurucular düşünmesini
ÇOBAN DERKİ
Bilin ki bildiğin biliyorsunuz dünya her zaman güneşli ve gök kuşaklı değil.
ÇOBAN DERKİ
Yaşam savaşını kazanan her zaman en güçlü yada en hızlı olan değildir er yada geç kazanan kişi kazanabileceğini önceden düşünen kişidir başarı ise istenmediği yere gelmez saklanmış anahtarı bulmak en kısa yolu ise "yaratanın doğruluk ve ilkeleridir" o her kapıyı açar.
SON MEKTUP
SAAT 00 30 13 04 2018 VE 2023
İŞŞŞTTT UYAN “AKIL BAŞA GELSİN” AKLIN BAŞINDA OLSUN SENDE SÖYLE “AKLIM BAŞIMDA DE”
GENE DE UYAN
Tren 54397 sefer sayılı Kim kimler, kimleri kimler kimleri bekler ,beklenen kimlerde kimleri bekler beklenen kim de kim bir meçhule giden 54397 Tren sefer geçmişten gelen kimlerin planı yolda ki makasçılar kim bu tren seferini kimler hangi yolara sokamaya çalışır karanlıktan karanlık ucu gözükmeyen dehliz mi yoksa tünellere girmeden öncesini görüp makasçıları bulup yok etmek mi karalık tünele girse de karanlıktan daha karanlık yerde “temkinli tedbirli” yol alarak 54397 sayılı treni tünelin ucunda ki ışığı görmek mi. “Uyan”
Yoksa 5 yıl sonra değil “bir yıl içinde bir sabah zincirlenmiş” gelecek nesilleriniz olur “uyansa da yarı uyanık olursan “eğer 5 yıl “petek göz olmaz” ise bu ülken de “yetişme yetiştirmez” isen gelecek 5 yıl içinde “sonra en tehlikeli 2029” yılı gelir.
Çok zaman aldı vergin ekonomi sıkıntın aç susuz kaldığın günlerin ve emeğinle yapılan milliği servetlerin “aç susuz kalıp milliği servetlerin hakkın hakkı "bir başkalarına" esir köle bağımsız zincirsiz geçmiş yıların olur” ve 2029 yılları da 2032 gelir gene zamanların aç susuz gelir bu sefer “gene bir sabah “zincire vurulmuş uyanırsın” bir lokma ekmeğe bir yudum suya hasret kalırsın.
TÜRKİYE'M UYAN BU TOPRAKLAR DA YAŞAYAN “DİN DİL İRK AYRIM ETMEDEN TÜM KARDEŞ GÖRDÜĞÜM HALKIMA “UYAN “
SAAT 01 30 13 04 2023
Kimin kimleri “ne istediklerine” kim kimlerin “ne yapmak istediklerine “kısa zamanda milliği kaynakları yapılanları “kısa zamanda yapılanları ne yapmak istediklerin yaparak hangi milliği servetlerin kimlerin elinde olduklarına olacaklarına ” ve bundan sonra yapılacak vaatler “liderlik süre içinde yapılanlar gibi” bundan sonrada “milliği servetlerin daha fazlası yapılacaklarına” yapılarında yapılacakları bundan sonra “bir günlük” seçme krallığı yerine ve de kendinize çıkar olarak bekleme vaatleri hepimiz olarak bekle ve gene bundan sonra 1825 gün seçmen halkın ne şekilde hükümet yönetimin “yönetime petek göz” olmasına bakın İçerde gene bazen yalaka bazen nankörlerde olacak bunları gözle gerekirse referandumla halkın hak hakkı milliyetçe hepimiz olarak iste ki gelecek yıllar geçmiş gibi olmasın bu yola doğru adımla atarsan hem neslin hem de bastığın topraklar sağlam olur.
Geçmişler gibi gelsin de ne kadar geçer hesapları dan çıkın bilin eskiler yarım kalan işlerini tamamlamak için yeniden gelmek isterler onların istemelerine de bakmayın onlar sadece her iki tarafta birisi yarım kalmış hesap görmeye bulunmakta ve ikinci kısımda “yemezler” dış dünyanın ofis boylarına vermeme hesaplarında amaçları da her şekilde almak için her şekilde vermemek için mücadelesi ana temeli kim ne şekilde “alır verir” bir analiz yapmak “çok basit” gözle görünmeyen hesap muhasebeleri “bir kaos planı içinde” olmaları her şekilde bu “vatanımıza vatanınıza her halkın bastığı topraklar da dış dünyanın ve dünyanın anahtarı bu bastığınız topraklarınız her bastığınız bir adım toprak sizlerin üretim alanınız vaatlere olsun olmasın sahip çıkmanız.
SAAT 02 30 13 04 2018 DEN 2023
ZAMANI NASIL GELDİĞİNE BAKALIM NERELER NERESİ BAŞLAR SON NERDE BİTER VE BİTTİĞİ YERDE TEKRAR NASIL BAŞLAR.
Gene ülkede “meclise girerler” sonra bir yıl sonra yeri beğenmezler trendeki öbür yerel vagona giderler “aynı soy kütük “devam eder “soy soyların veliahttı olurlar” iyimi kötümü derseniz “bilmem tek bildiğim” başka yönetecek insanların gerçekten yönetilecek yönetecek halkın içinden çıka bilecek toplumun hakkını yemek gibi olurlar bir “önceki vekil hakkını da yerler” gene “sular ne nereye akar” bilinmez gene “kandık kandırıldık” olunur..
Soylar soyların karşılıklı kozları senaryolar sahneler ve oyun sahaya serilir insanoğlu taş gibi dizilir "iyi olma dünyasından çıkmış görüşler iyi oynama seansına girerler"
Dünya yeni bir düzene girmesini istemeyen ülkeler masa altlarında odun vuran iple onatılan ülkelere gözle görünmeyen her yere el atan insanlığa sahte sunan ve gerçekten misali korkuları fırsatlarımız kaçacak diyen sahte güçler var gücüyle hedeflere yönelirler amaç amaçları plan planları kötü, yalan, yanlış ,suç, sahte sahnelerde yerlerini aldırırlar.
GENE İKİ YOL AÇILIR HER İKİ YOLDA ZOR YOLAR OLACAKTIR HER İKİ TARAF İÇİN ÖNCEDEN ÇOK İYİ BİLMEKTELER.
SAAT 03 30 13 04 2018 DEN 2023
BİRİNCİ KISIM
22 yıldır görseniz de aslında “dört kere temizlenerek” gelen “yeni yönetim tarzı” ve “yönetim içinde yola devam edenler görevi bitenler dağılmadan gene başka görevlerde yer alması” bir tarz bir duruş ve dünyaya dik durmak gene bu güne kadar yaptırılmayan yapılsa da "yıkmaya çalışanlar olacak el atından dış dünya ve de bunlar olduğu halde zor aşılması zor yollarda “yola devam" edilecek ülke takımıyla halkıyla yönetimi ve var oluşu ile evet “verilen vaatler yapılacak vaatler verilse de” hemen le olmaz bunu da bilmek ama geç te olsa olacak hedef belli ise anlatabilme anlaya bilme yarışı ve bu yarışta “halkta olması gerek” ne den derseniz bundan sonra sistemler değişmesi gerek “sert radikal karalarla 5 yıllık yolculuğa hep birlikte gitmek” meselesi önem taşır
“Dünya çok iyi bilmekte” işte burada ülke etrafı sarılmış saldırıyı bekler amaçları zor durumda bahaneneler “istila ordusunu” salmak ile başlar “halkın bir olması” da savunma ile istila püskürtülür "gene olmadı der” olmadı hallerini kelimeleri yüzlerine net vurur ve yakında görecek ve anlayacaksın.
İKİNCİ KISIM İSE
Son 5 yıldır son seçim sonrası ve ondan iki yıl önceki saldırılar da istila olmayınca son seçime planlar yapılabilir şekline hal alırlar bu planlar ülkeyi önce itibarsızlaştırıp ve günde mi ülkede kaos planları kışkırtmalar yaparak yaptırarak bu güne gelirler bunu yapan yaptıran dış dünya “olunmadık olmayacak yer yüzüne bir hastalık musallat girer” ülkeyi kaosa bu durumu fırsatlar zinciri açılır ve dünyada musallatlar bitmez bir yandan gene kendilerinin çıkardığı dünyada savaşlar patlak verir.
Bunları fırsat bilenler gene ileri de zora girecek ekonomi krizler ı başlar başlatırlar ve her seferinde gene fırsat beklerler “gene doğa afeti ülkede üzüntü ve yaşatma çabalarında iken" ve içindeyken gene fırsatlar çıkarmak isteyenler her şeyin içinde bulunan yalakalar nankörler bile bir fırsat peşinde koşar ve gene başarısız kalırlar.
Bu son seçimi bekler ve her şekilde gene bol vaatler verilerek milyarı bulacak kaynakla geliyoruz derler aslında kaynak sadece “bir kâğıt parçası” şartlarımızı yerine getirirseniz sizlere “her imkanı sunarız” derler derler ama yanı başımızdaki “komşu gibi egemenlik” elden alınır şekli alır ve gerçekmiş gibi sahte vaatler apaçık görünmekte iken nasıl bu halk inanır inanabilir
ŞİMDİ BAKALIM
Bu ülkenin görüşleri farklı da olsa % 80 90 vatan bayrak milliyetçiliğiyken ve içinde yaşarken bu ülkeyi hiç kimseye kaptırmaz iyisiyle kötüsüyle yaşar ve kimseye vermez verdirmez.
Şimdi ne olursa olsun bilin soğan ekmek yer aç açıkta ölüm korkusu yaşamaz artık bundan sonrada müsrifliği kesmek tasarruf yapmak hakkı olmadığı halde hak iddia etmemek ve 5 yıl içinde bir günlük kral olmak yerine 5 yıl yönetimle bir olup kardeş kardeşe sarılmak.
“15 07 2016” gibi diri dik baş eğmeyen olmak halkın tek yumruk olmak evet bu ülkeye 400 yıldır gedikler açmak için çaba gösterdiler son 100 yıl acılarını çektiniz bir 100 yıl daha acı çekmeyin.
Yoksa hiç bir zaman bağımsız olamaz eylemliğiniz elinizden göz açıp kapanasıya kadar yok olur ve parçalanır.
SAAT 01 30 14 04 2023
TECRÜBE
Bundan sonra sağlık bölümü başlıyor hatırlamak için okursanız ne oluyor saklı bölümünde okuyun 45 senelik notlar son 13 yıldan beri yazılar ve sonu olmayan mektup ve notlar arşiv bölüm dede ayrıca geniş ayrıntılı okumak isterseniz hiç bir reklam olmadan okuyun
DAHA BİTMEDİ
Zaman zamanlar nerden gelişti nasıl gelişimler oldu “bir zincir gibi yol” aldı 4 yılda ve 5 yılda seçen ve seçimler den seçilen en küçüğün den en büyüğüne kadar toplam sayı 54397
Ülke içinde ve dışarı kaynaklı makasçılar her kavşak ta hainler ordusu ülke ülkeler içinde insanoğlu nereye gidiyor.
54397 Tren seferi.
Alışılmış geçmiş yıl yıllar bundan sonra “bir yanlış hata” her şeyin “boş bir dehliz “tren girdiği tünelden aydınlığı göremeyecek şekli alır.
Aydınlık ise fırsatçıların “ülkeyi bu güne kadar görme şekli çiftlikten” çıkıp “sen ben değil hepimiz “olarak tünel ucunu görecek ”ayrımlar olmadan makas kavşak ayrımları olmadan yol almak
SAAT 03.30 14 04 2018 DEN 2023
“Hiç bir şey uzak değil “ 54397 tren benim için bu yazı “tur bitti” değişen hiç bir şey olmayacak çünkü bu turlar sadece” ideolojilere krallara tahtlar vefiyatlar kapitalist” bunların hepsi dış dünyanın “kendilerine yazdıkları soy kitapları ”içine hızla girmekte ülke ülkeler çiftlikleri gibi kullandıkları içinden içindeki ayrılışmalar parçalanarak parçalananlarda parçalanıp un ufak edilecek devletçikler her ayrışma yeni pay arttırarak her devletçikler zenginliklerini ve kazandıkları kazanacakları kazandık diyenlerin hepsi kazandıkları servetlerinin % 50 sini bir dünya çiftliği emperyalistlere vererek yol almakta olacaklarını “her iki tarafta” çok iyi bilmekteler.
TUR SEFERİ 54397
Elleri kaşınan ve avuçlayanlar da bilmekte ve “dış dünyanın bu halkın ana temelinizde diğerleri de bilmekte” ülkelerin “ana temeli milliyetçi olduklarından bayrak vatan istila ediliyor parçalayacaklar deyip darbeleri atarak aklı çılgına çevirir ve gerçekçi olarak kürsüler den konuşurlar ve yapmak isterler bir yandan da “ya tutarsa hesabi yaparlar”
Bir yandan halkın” bayrak vatan suların durduğu bilerek” dış dünyanın kaos kışkırtmaları ve ortaya çıkmaları ve de “tek olan ülke varlıkları varlıkları ve ülke ülkelerin “içindeki “ halk bizim ülkeyi vermeyiz çıkışları ve sonra ülke içinde kışkırtıcı fırsatçılar fırsatları toplayan” insanlık ve seçtikleri seçecekleri” kişi kişilerin nefis doyumsuz taktikleri bol kepçeden ve zenginlik vaatler vermek” ellerinde “kullandıkları ülke çiftliğimmiş gibi “dış dünyaya kaptırmamak” ve her iki taraftan hatta dış dünya ülkeleri bile kaos kışkırtıcı aynı zamanda ne amaçlar içinde oluşları akıl arka kısmında sır olan ne gene de “neden gelişleri resmen beli “olan ve de aynı zamanda dış 100 yıldan beride 70 yıl önce hızlanan ve 35 yıl hızlanan son 7 yıl içinde her seferinde maya çalan ve de tutmayan plan planlar içinde bu yılı seçen ve durmadan yoklama atan gene her şekilde makas başlarında sahte kazanan yola sokmak isteyen "gene de olsa da olmasa da" dünya hem kazanır "ya olmaz ise" der her seferin de hem de akıllarına” bu şekilde nakış gibi işlerler.
Ve akla yerleştirirler ve ülke halkının da sadece ülke içinde kendini düşünen tek noktada birleşen “ana şifreyi bulmuş olmaları" vatan bayrak toplum “ve o ülke insanına her yönden saldırı yaptırarak “saldırı yaptıranın sonran da kendisi sıra geleceğini bilmez” şimdiden siz "gelirseniz demeye başlarlar" ondan ki hepsi bir havuza çalışanlar olduklarını bilir hiç ordu kanun bildiriler yapmadan da dünya çiftliğinde bir lokma ekmek bir yudum suya insanları balcık çukurlarına iter..
100 70 son 35 yıldan deri dönmekte son bildiğim 35 yıl her” 4 yılda 5 yılda” yolcu indirir yolcu dindirilir veya yer değişirler uğurlayanlarda “timsah gözyaşlarıyla “elleri avuçlayarak bazıları da koktuğunu başka yolcuya kaptırarak isyanları çeker fırsatlar ülke turunu kaybettiğine üzülse de bir sonraki yıla hazırlanır çünkü her şeyi yaşamını bu düzene fırsatlar ülkesi turuna bağlamıştır
Her insanın çiftlikte “ofis boy danışman tekniker personel “ olarak görür ama hiç bir bilemediği an karşısına yanız kaldığı issiz bir yerde “çiftlikten” olamayan bir adamla karşılaşır..
Yaşayabilmek için basit bir yer bulmanız basit bir yerde şimdiki yaşantınız nasıl yaşadığınız değil nasıl yaşatabiliriz anlamı daha çok ihtiyaç şimdi “her şey senin olsa ne yapabilirsin “ nefsi çıkarı fırsat yalakası olmayan nankör olmayan şan şöhret istemeyen “bir kişi ile karşılaşsan” o an ne kadar karşıya hükmedebilirsin.
Koça bir hiç “korkulu yanız bir yerdesin” her şeyin olsa kendine mi karşında ki hiç bir şey istemeyen insan mı üstün kim kime ihtiyacı olabilir.
Şimdi bir daha düşün ki her şeyin “şan şöhretin “değil ne olduğunu bilmen de yarar var gene olması her şeyin var olduğunu düşün işte “o yanız yerde “hiç ihtiyacı olmayanla eşit olacaksın ama o yol bilen olduğu içinde ona ihtiyacı olacak.
O kişi oracıkta seni yanız bıraksa ve senin sözün ne olabilir geçe vakti korku bassa ne kadar varlığın koruya bilir ,senin o yer değil de makamın sentin şehrin de “olan varlığın ile “ olduğu halde, sen olsan “dağda yanız kaldığın gibi “bahsedilen o kişi gibi biri çıksa ne yapardın “yanında bile gitmez ilgilenmezdin” o yanız kaldığın yerde senin ilgilenmediğin gibi senle ilgilenmez ise sen çiftlik gördün ülkende bu gün sonrası gelecek asırlar zamana denk nerde olurdun nerede idin ve o zaman için o kişi ve dostuna arkadaşlarına ve toplumuna ne derdin.
ŞÖYLE BİR GENİŞ ACIYLA DÜŞÜNE DUR NASILDA KİTLENİYORSUN ANLAMAK İÇİN AKIL İLE DÜŞÜN
ÇOBAN DERKİ BÖLÜMLERİN DEN 11 07 2005 VE ARŞİV VARANLAR BÖLÜMÜNDEN YAZILAN 15 04 2015 SONRASI 15 04 2023
SAAT 03 30 15 04 2023
İnsanlık bir birine aynı dünyaya geldiği gibi bu asırda da bir birine ihtiyacı var olması gerekirken biri birileri insanlığa sahip olmak istemekte
Yardımlaşma yerine “o insanı insanları sahip olma çabasında” artık bu “insanlık halinden ne beklersin” zaman gelecek bayrak vatan halk ve ahlak neymiş toplum neymiş demekten öte varılmayan zamana giriyor bu insanlık.
Dolun dola bildiğiniz kadar “kontenjan 8.5 milyar” olsa dünya “çiftlik turuna hoş geldiniz” olacak içlerinden sıyrılsan da güzel projeler sunsan da seni sen olarak görmeyecek seni yok edip ben olarak yer edecek çünkü unutulmuş hepimiz var olmayı akıldan silinmiş sildirtilmiş konuşan ağzın kemiği yok her yere dönen gene her yere dönen kelimeler kendi kalemlerinden tekrar başkalarına döner dönen kelimeler ise senin yazdıkların sana suç olarak döner.
Adalet tek taraflı terazisiz dengesiz kurcalanabilen her şekilde dizilimleri zincire vurulmuş hali alır
Bazen olur zamanlar unutulur o gün karşı gelenler bu gün kol kola gezer değişmeyen değiştirilmeyen bir yönetim tarzıyla döner bir babayı düşünün eteğinden paçasından çekiştiren evlatları gibi hepsi ağlar çocuktan yetiştirilmiş hani derler ya “ağlamayana meme yok misali ”her kes ister hal almış gitmekte.
Fırsatı fırsat bilenler fırsatlar ülkesinde biri bir olmak ister gibi gözükür ama istemez her zaman yerimi koruyayım der bilir hep 2 sabittir ama 1 değişir ama dünyayı çok iyi takip ettiğinden ve inceliği bildiğinden ve de ana temeli çok iyi bildiğinden dıştaki havuza toplana karşı dik baş eğmez olsa da bu toplum fırsatı da çok iyi bildiğinden sadece kendisini düşündüğünden de kaynaklanan bir ortanı %50 yerine %15 gene verilse de içeride dünya çiftliğine baş kaldırsa da ülke çiftliğini kurmakla ve dünyaya başka güçlü çiftlik var oluşunu dış dünyaya hissettirse de tüm oklar çevrilse de artık ülke yeni bir çiftlik ve şirketler fırsatçılar fırsattan fırsat yaratarak “sus ve ağla ağlamayana meme yok misali “alarak yer teşkil eder..
Bir beş yıl sonra ise yetişmiş yetiştirilmiş olmadığından çiftlik halktan kopar ve şirketler yönetilir şekil alır artık şirketlere en faydalı yöneticiler seçilerek şamar oğlanlı bir yönetim gelir gene dünya çiftlik önde olur çünkü ülke çiftliği bitmiş insanlık çaresiz artık hep sen kendisi olarak düşündüğü akıl hepimiz neredeyiz aramaya çıkar bulamaz herkes anlamı hepsi olmuş benim haline olacak şekilde bir yer arar ama bulamaz yıl gelir 2029 ülke ülkeler parçalana devletler kaos içinde yağmacılık yalancılık hırsızlık hak yemeği dünya halinde 2032 terör terörizm suikasler küçük küçük aç açıkta kalmama savaşında olarak ölüm korkusuyla yaşar..
Bu gün sahip olamadığı topraklar içinize giren kibirli gurur erdem olamayışınız nefis çıkar doyumsuzluk kanıtlamak için yalanlar kışkırtmalar bu sizlere her dinde anlatılan Detçalı hatırlatmıyor mu Detçalı anlamı hepsini kaplar .
Eçüç beçüç nedir dünyanın bir ucundan girip yemekle bitirecek anlamı taşmıyor mu bu nu hepsini kapsayan çiftlikler ve kapitaliz emperyalizm eşleşmiyor mu “deccal ve Mesih “sonrası gelen gelecek eçüş beçüş aynen uymuyor mu
Mesih ise bu kötülükler hepsi her insanın içinde bulunan “sevgi korkusuzluk barış huzur “nefis ile çıkar ile şan şöhret ile doyumsuzluk ile dolmuş halinde en derinde ezilmiş olarak kurtarılmayı bekleye çıkartılmayı bekleyen “dürüstlük yanı Onur ”ile kötüleri hepsini bertaraf ederek kötülere karşı iyilikle ilerleyerek ve gene enderindeki korkusuzluk kurtarılarak korkuların korkusu insan içinden çıkacak Mesih tir.
İşte buda son elçinin son sözleri net ortaya konmuş olur her kez Allah'a Tanrıya zikreder hali alarak ulaşılamayacak yere ulaşır.
Bu “bir boyut” ulusu “bir boyutta “ karşınıza çıkarsa ise bunlar sizlere yabancı gelmeyecek bunları yeniden yetiştirilme şekli alacak “başarmak için başaramayız” demek değil çok iyi bilmekte “bu gün insanlığı kaos katliamlarla yok edebiliyor yayılmacı güçle “kanma kandırma” yolunda başara biliyorsanız ve de sonradan gene olmadı başaramıyorsa ” bu gün bu yabancı gelen deyimler yarın yarından sonra kavramı var yok çelişkiye düşüyorsanız sayıyorsanız boyutlar “evren egemenliği” yok etmeden “var etmeye” akıl içinde şifrelerinizde “var yok etmeye” hazırsınız demektir.
Başaramaz iseniz başarıp insanlığa sunmuyorsanız “başarının başarısızlığına” gene yenik düşeceksiniz” olmaz olamaz “demek bir yanlış düşünce “sadece başarabileceğinizi “akılla var etmek” için “bu gün bu gününüzü sonraki günleriniz “yok etmeyen bu günden hepimiz olarak insan olabilmek.
“Allah'ın tanrının gönderdiği elçiler “hepsi “sevgi saygı kötü şeyleri yapmayın dedikçe” insanlık fırsatlardan fırsatlar çıkartarak yol alırken “sizce sevgi unutulmuş olmuyor mu” bunu bu günden düşünün , hala içinizde “sevgiler saygılar bir araya toplanamıyor mu toplaya biliyor musunuz” yok ama “çok yakın” sizler acı çekerek yol alacaksınız bu da bu günü geçmişi görmeyişiniz aynı “ben deyip sadece sen olmak gibi “kısa adı kısasa kısasa” bir göz kırpması kadar zaman kaldı “açıl olarak hepimiz olan keşfi bulup “herkesin bir birine sarılması çok yakında..
Şimdi ne olacak derseniz “bilinen yolda ayrılma yola devam et” dik duruşunla baş eğmeyen halinle ama ülke için toplumun her toplum içinde zaman ayır “yeniden hepimiz olarak önder yetiştir” yoksa zaman gelir tüm sevdiklerin bu topraklarda bulamazsın..
Şunu bilin ki bu hep bir yerde toplanan bu ülkeyi kimseye kaptırmak istemeyen 30 gün önce yazdığın ülkenin % 90 vatan milliyetçiliği ve gidecek yerleri olmayışı içinde seçmen bir günlük kralda olsa işini bilir %54 ile yola devam der.
İşte sonrası bilin ki dünya kırız içinde kim gelirse gelsin bu kırız tadacaksınız ama bir günlük krallıktan çıkıp ülkeyi çiftli gibi görmez iseniz çıkarlar beklemez iseniz gelecek sefer sayılı tren yollarda makas değiştirenler yer değiştirenler olmayacak ve günleriniz saylı olarak bir sonra ki tren seferine daha sağlıklı ve "temkinli tedbirli" makas başlarındakileri bertaraf ederseniz beklentiler olmayacak.
Zaman değişken yarın ne olacak daha yazılmadı ama tahminler aklınızdan geçer ve zaman gelmeden yetişme yetiştirilme bu senin elinde lokomotif şef ekip elinde olmasını sağlamak..
Zor zirvelerde gerekirse insan toplum gücüyle aşılmasını sağlayacak aynı gemileri karada yürütüldüğü gibi.
Zaman gelecek bu günün seçimleri olmayacak ama zaman gelecek yeni ülkenin nüfusun içinden yönetebilecek kişileri üç beş on kişi ile halkın elemesi ile de bir bu ülke önder takım halkıyla yönetir ve çıkarır ve her kese eşit yönetebilme hakkı düşer ve eskilere göre hanedanlık krallık soy soy olmaz işte o zaman halkın hep bir oluşu net hepimiz olarak gider nefis çıkar şan şöhret fırsat fırsatçılık soydan soya ve şirketleşme hiç biri olmaz sadece halk tarafından halkın birliği olur Ve eninde sonunda bu seçilecekler olur duvarlarda asılı diplomalar değil her şeyi gören tecrübe kazanır eksiklik ve halkın eksiklerinde her şeyi net olarak gören “yaratan Allah Tanrı” yar ve yardımcısı olur.
“Allah Tanrı de zikret “
İŞTE YAŞAM BU DÜNYADA BİR ÇİZGİ KADAR YAKIN
SAAT 04 30 15 04 2023
Bu son mektup değil Yazılmayan kendine has sonu olmayan mektup sırlar kitabında yaşamla her şey içinde olacak gelecek için de tek başına yaşaya bilecek yaşam içinde yer alacak barışamayacaksınız bu insanoğluna ve dünya ya
BATININ GELİŞİ BU DÜNYAYLA VE ZAMANLA BARIŞMA
Batının Doğu karıştırırlar gelişi bu yazı bu dünyayla gelmişten bu yana ve "daha yazılmayan zamana" insan elinden çıkan geleceğe korku açlık açıkta ölüm korkusu yer sağlayanlara gel şu an ve zamanda gel barış
Bu dünyayla bu zamanla nasıl barışayım Dünya adaleti şok edici karar verir ,zoraki hakki duvara dayıyor, Yalan açık yürüyor Başa çıkılmıyor doğru yalan almış başını gidiyor ,
NASIL BARIŞIM BU DÜNYA BU ZAMAN İNSANLIK ADALETİNE.
Mertlerin hayatını namertler yiyor. Şerre göz ihanette göz kapatıp ,Çakallar kendine şah diyor ,iyilikler iş görüp ,pislikler bu işleri yalanlarsa,
NASIL BARIŞAYIM BU DÜNYAYLA BU ZAMANLA BU İNSANLIK ADALETİNE NASIL BARIŞAYIM.
Yaratanın akıl ermemiş emanet edilen çocukları ana baba dost nefise göre çıkara göre ses çıkaramayan alı verirler satı veririler o da yetmezmiş gibi ağzı süt kokan çocukları cinsel ve tecavüze uğratırlar
NASIL BARIŞAYIM BU DÜNYA İNSANLIK ADALETİNE
Yürekler soğumuş olmuş buz gibi namus çiğneniyor bir sakız gibi 10 yıllık gelini perhiz kız gibi telli duvaklı götürüyorsa...
NASIL BARIŞAYIM BU DÜNYA İNSANLIK VE ZAMAN ADALETİNE.
Maske takmış şeytan kişilerle , Aksakallı elinden evinden ,yurdundan vuruyor ise...Çakal ,akbabalar ,leşlerle başa çıkılamıyor ise biz bu yaşamla.
NASIL BARIŞAYIM BU DÜNYA ÇIKAR NEFİS ADALET ZAMANA
Aşıklar yazmış şiiri Mecnunlar şokta…Erkek, erkeğe nikah sağlıyorsa kadın kadına nikah bağlanıyorsa çocuk çoluk demeden nikah ediliyorsa.
NASIL BARIŞAYIM BU DÜNYA İDEOLOJİK DÜŞÜNCE VE ZAMAN AYRIŞMA ADALETİNE.
Bakışlar olmuş hayret dese de…Bu kadar nüfus olan millet, olan biteni durup sabrediyorsa hala Dehşet tir Dehşet..
Kadınlar erkeğinin sözünü takmıyor tutmuyor ise ,Erkek kadınının, kadınına yüzüne bakmıyor ise insana insanca bakılmıyor ise dünyada ki canlılara eziyet ediliyor ise.
NASIL BARIŞAYIM BU DÜNYA İNSANLIK ADALETİNE VE ZAMANLA UYUMA GÖRE DEĞİŞEN ADALETE. .
BURADA SON KEZ DÜŞÜN MUSALLAT TAŞINI
Dünya bekler sabırdır sabır ile. .”NUH Peygamber gelsin tufanlarıyla geçmişten gelen sese eğilir kulak "lut peygamberin" berin ayak seslerine” kalp mahpushaneye dönmüş ise sevgi saklanmış, serkeş deveye dönmüş ise bu akış hala onlardan önlenemiyor ise, bu akışın içine girmemek niye.
NASIL BARIŞAYIM BU DÜNYA İNSAN ADALETİNE VE ZAMAN GELİR “BEKLENİR SABIRLA TECELLİ EDER”. “DÜŞÜNDÜN MÜ”
Barışık değilim bu zamana ve dünyaya insanlara verirsin elini beş parmağını toplayamazsın bir parmağını bilmezler ki vermezler elini beş parmak ses getireceğini bilmezler hep isterler köle olmanı hiç vermezler gönülce ve sevgiyi…
NASIL BARIŞAYIM BU DÜNYAYLA İNSANLIK ADALETİNE GENE SABIRLA ZAMANLA BEKLENİR “YARATANIN KESKİN KILIÇ ADALETİNE”
Dünya hiç değişmedi yaratılış demokrasi adaletiyle geldi değişen sadece insan kin nefret ile Kabil Habil yok ederek kırılıverdi demokrasi kim görmüş demokrasi insanlığın içinde çıkara göre değişen adalet var olduktan sonra gen değişen insanın içindeki “doyumsuz nefisi bırakmaktı temeli nefse hâkim olmaktı” gene sadece yalanı bırakmaktı ama onu da sermaye yaptılar.
NASIL BARIŞAYIM BU DÜNYA İNSANLIK ADALETİNE VE ZAMANLA DEĞİŞİR İLE YOL ALDIK YOL ADALET YOLU ÇATALLAŞTI HER DOĞRU YOL ALDIKÇA.
Kimse demez her kez gelip geçici şan şöhret hırs hep öndekini geçme hırsı, ağacı taşlamak gibi şimdi desem ki sana…Doğruyu söylesem de yaratanın “keskin kılıç adaletiyle” gerçek yaratanın demokrasisiyle senin yanlışını söylesem yerdeki taşla taşlarsın beni…
NASIL BARIŞAYIM BU DÜNYAYLA VE İNSANLIK ADALETİYLE GEL GİT DESEK TE ZAMANLA NEFİS ÇIKAR SARHOŞ TEKERLEK GİBİ DEĞİŞEN BU DÜNYA İNSANLIĞIN EVRİMLEŞMEMİŞ YAŞAMINA.
HAYLA ÇOBAN DER Kİ
Her kez bilseydi kendi sürüsünden mesul anlardı Çobanlığı üç beş kuzuyu güdemeyen kuzular da çıkar yer paylaşamaz çıkar ortalığa viran kesilir. “Çünkü korkaktır, sadece güvendiği yerde Çakal sürüsü kesilir”
Kesildiği yerde bilmez Karga gibi bir ağaca çıkartırlar ağzına lokma verirler aşağıda tilki gibi beklerler…
Çünkü onlar kapitalist emperyalizmler İngilizlerin av partisinde olduğunu bilmez...Yedirirler mi sana o lokmayı.
ŞAN ŞÖHRET UĞRUNA SATARSIN VATANINI…
Sadece bekler “Allah Tanrı der zikreder”
Dünya içinde azmışlara yaratan bir musallat indirir bekler bu gün bu asır olmasa da bilir geçmişlerin geleceklerin insanoğlunu kandıranları yok edeceğini kalple bilir yazanda “bir varmış bir yokmuş ile yaşamını son iki nefesini” bekler
“AllahTanrı de zikre” der
Çoban
ÇOBAN DER Kİ
Hiç bir zaman cep ve telefon kayıtlarım yok tur hele "Türkiye dünyada saklı şifa satış yerim yok tur"
Sadece bilirim kendini kanıtlamamış kanıtlamayan kopyacı sırtlardan geçinen beceriksiz hak yiyenler “saklı şifa “altında ek yaparak satış ve şube açarlar kimileri yarışa girerler "tavşan kaplumbağa" misali hakları çiğneyip hakkıymış gibi yedi lokmayı.
Hatta sayfalarımı bile işlerler sadece insanoğlunu yanlış yanıltmalar yaparak kurgu hazırlarlar ama kendileri evren içinde evrene doğru yaklaşımları olsaydı her zaman başarı getireceğini anlarlardı.
"Bulamaz sin danışacak yer ve muhatap" Kurcalanamaz teknoloji bir yanlış dünyayı yok edecek yapay zeka yerini alır"
STRESSİZ SAĞLIKLI YAŞAM İNSANIN OĞLUNUN ANATOMİSİ
Hastalıklar dan korkmayın ne corana nede ot böcek virüsler den ,maymun virüsler türer hiç endişe etmeyin ,korkarsanız sadece kertenkele cinsi renk değiştiren bukalemun dan da endişe etmeyin bu türlere eş sadece insanlarda gözüken renk ten renge giren insan insanoğlun dan kork hiç mi hiç ilacı yok birde değişken sistemli çalışan virüsler "bulunduğu yeri terk etmende yararı var" onların ne ilacı nede panzehir i vardır
EN İYİ SAĞLIKÇI İNSANIN KENDİSİDİR AKILLA YOLU BULMAKTIR
Tecrübeleri okuyup kendisinin defalarca incelemesiyle kalben inanması hastalık dediğin sadece bedenin %10 kaplar geri kalan ise öğrenip felsefeyi kaldırıp gerçek bağışıklığı güçlenmesini sağlayıp saklı olan şifaya kavuşmaktır derman şifa akıl çizgisidir.
116 bu rakamı görünce hep hatırlayacaksınız Allah de zikret "Göklerin ve yerin mülkü yalnız “Allah'ındır”. O diriltir ve öldürür.
Sizin için "Allah'tan" başka ne bir dost ne de bir yardımcı vardır"
Yaşam sırrınız SIRLAR KİTABİN da harfiyen yazılmıştır ilk adım ise SEVGİDİR. Saklı şifa bir markadır sadece yazan da bir gerçek Çobandır..
Ya Allah ya bismillah inşallah “kadir geçeniz” de yeniden “yeni ışık yolları” açması için duacıyım “17 04 2023” zaman yazılmadı ama gelecek için zaman “tedbir temkin hatırlatmak için yazılır”
Benim görüşüm kalben inandığım klavye de işaret parmakla yazdığım tüm insanlığı "din dil ırk" ayırt etmeden kardeşleri me gelecekleri yaşam hayatlarında” iyi sevgi doğru gerçek dünyaya insanlığa suç işlememiş” geleceklerini sağlamak için “dua ederim” .benim güzel şükrüm bu rabbim den. “Allah der zikrederim “
“Şükür deyin”
SON MEKTUP SONU OLMAYAN KARMA SIRLAR KİTABİN DAN
Tek güven diğin yer şu an bastığın toprak sahip olun “Allaha emanet olun”
"Allah de Tanrı de zikret" Kurtuluşunuz Sevgidir.
Sadece saklı şifa çoban
GEL NASIL BARIŞAYIM BU DÜNYA VE ZAMAN insanlığına
Dünyayı değiştireceksen önce kendinden başlamak gerek (Dağlarda yanız kalmak Düşüncedir)
Korku bir illüzyondur, sana sadece gizlenmiş görüntüleri beyne işlerler Sonradan korkuturlar, bilirsen eğer, korkunun korkusu korkusuzluk bilirsin, Cesareti varsa eğer tattırırsın özgürlük nesline zaferi…
Söylerler Çobana alırsın başına bela…Çoban der her kes başına bela almamak için ağzınıza bant, gözünüze bant, elinize bantladılar mı, sevdiğini kucaklayamazsın, göremezsin sevdiğini, öpemezsin sevdiğin ataların elini, korkuyor korkutuluyorsan eğer, bulamazsın huzuru, imanı, duyamazsın, ezanı, koruyamazsın vatan bayrağını askerini, polisini, önderini, göremezsin önderlerini, seçemezsin halkından birini…
Seni, korkuturlar ilizyonla,6 göz misali, oynatırlar, filimi, başa sararlar, ayılmasan, bil ki neslini, tanıyamazsın çocuğunu, bilmez töresini, kültürünü, atasını, bilmez elindeki serveti, gelecekte olur şimdiki reşit olan diş dünyadaki çocuklara esir, unutmuştur korkusuzluğu, unutmuştur, asıl kanı, unutmuştur, imanı…
Oluverdiler fareler aslan kediler bağırdılar mı kedi bile kesiler aslan, dağlar boş kaldı deseler de o son kan diriliverir son mermilerde olsa dolar imanla şarjörler “kimisi cephe de bekler mesai saatini, kimisi imanla yaratanın inancıyla sır vermez bilir vatan bayrak için arkadan cepheye gelecek "alla hu Ekber aslanı".
Çoban ondandır, korkunun, korkusu, korkusuzluktur, bilir, büyük konuşmaz bilir başını kaşıyacak kadar uzatır tırnağını…
Bilir istişareyi, bilir, benden sonra gelecek, çobanı, Ağzı vardır çok konuşmaz, ona hakareti, kinlenmez, nefsi için savaşmaz, bilir nesli için halkı için vatan bayrak mazlumları korumak için Allah için savaşır ı.
Sen hala neslin için uyuyorsan eğer ya psikolojik savaştasın ya da üç kuruşa satılmışın, her kes de kan, kemik var, korkuyorsan eğer, korkusuzlukla çıkar göğsünü siper ette gel.
Çoban her türlü oyuna hazır ama siyah ve beyaz incilerin mermileri bitse de. İmanla asılıdır, duvarda Zülfikar.
Tevekkülle inanır aldığı her nefese, borçlu olduğunu, İnsanoğlun nesli için vatan bayrak halkı için saklar bilir maske katmış şeytanlarla savaşırken vereceği son nefesini… Fragmanı hiç olmamıştır,
Hele Şiir hiç bilmez, hikayeler hayatı boyunca dinlese de şu anda ensendeki bir son nefessi aslı gibi ürperirsin son destan …
Korkarsan başı beladan çıkmaz , çözemezsin Oğuzların iplerini, Cengizleri gözlerindeki bantları Osmanların ellerini düşünemezsin Kuramazsın obanı, korkusuzca akmaz ise kanın dikemezsin al bayrağını, Sonra kuramazsın ararsın vatanını.
Düşünmüşün 58 yıl geçmiş atalarımın asil kanlarını ve gelecek neslimi. Düşünerek kazanmışım, asil kanımı bu son kanda olsa.
Bilirim ilk kan doğacağını ve Dünyanın son kanı olacağını.Bilmezler Bu vatana Bu Bayrağa kefenle çıktığımızı.Gayri sonrasını sen düşün dünyanın insanlık adaleti
Çoban sadece çoban
ÇIKAR DEĞİL HELE ŞİRKETLEŞME HİÇ DEĞİL
Sadece “yaratanın ilkelerini “ öğrenmen öğretmen işte orada ahlak ve huzur toplum barış vardır Orada gerçek adalet vardır.
İnsan anatomisi bir ilkedir bir matematik bazen yanlış çarparsın, bazen yanlış çıkarırsın ,bazen de yanlış bölersin..
Sağlaması “ilkenin “içindedir.. Her türlü tartışmanın dışında, üstünde sayılan, ana düşünce ve inanış, baş kural.. Bir son nefeste çok iyi anlarsın.
Ademden buyana gelen Son kuran adaletinde toplanmış.. “ Yaratanın İlkeleri”. .Var olurken.. O kadar ilim irfan okumuş, Adam olan adamların duvarda asılı diplomaların ,nefislerine yenik düşmesinden mi kaynaklanıyor. Bu cahillik..
Bu cahillik olmaması lazım, cahil gibi kurnaz olanların işine benzemekte. ..Var olan kâinatı görme, öğretme kutsaldır “elçiler tarafından” anlatılmış ,yazdırılmıştır, bir topluma anlatarak öğreterek en içten uygulamak uygulatmak “Allah katında yeri doldurulamaz”.. Gene de her şeyi bilen gören Rabbime aittir..
Var olanlar da çıkarlar doğrultusunda yorumlamak cahillikten çok kurnazlığa götüren yol olması “ Hocan bu şu günah mı soruları ” hala bu toplumu göstermelik ,hala var casına gün dolsun torbalar dolsun misali...
Bak kardeş ben dağda yaşayan “cahil çobanım”...Sana “Allah’ın yaratanımızın “ iki ilkelerinden kısa. Ve kısasa kısası..
Her kim insan ruhuna bedenine kötü şeyleri veriyor verdiriyorsa...Hem haram hem de misli ,misli günah ve fazlasıyla ebedîyi cehennemdedir...Her kim insan ruhuna bedenine güzel çıkarı olmadan güzel sözler veriyorsa .Bu helal hem de sevaptır ,sadece geçici cehennem de tek başına sorgulanır ,sorgulamadan sonra kalıcı ebediyete yollanırsın...
Sana ila Arapça bilmene gerek yok her dilde bu hal ve ilkeleri bilmek öğrenmendir...Tabi ki o zamanın yazılarını öğreneceksin sadece okumakla değil ,öğrenip okuyup anlayacak şekle gelirsin ..Okuyup anlamasan da öğrenesiye kadar yukarıda ki açıklamayı yap şimdilik yeter.. Yoksa maazallah.. Bu cahillik bitmez...Asıl cahilde hiç öğrenemez...Bu çamurlu yolda üstüne sıçratarak gider durursun..
Şunu da bil gün bu gün , bu gün ne öğrendiysen öğrenir ,yarın bir nefes varmışçasına yarın yarınları bekleyenler ,bekleyenlerde bekletilenlerde anı zamanı bilmediğinden her kes cahildir.. Yarını ne olacağını sadece yaratan bilir...Sizlere ademden buyana gelen yaratanın ilkeleri son kitapta toplandı ..
Bir sinek kadar evrende bu dünya varken , evrenden sinek kadar gözükmezken , siz bu dünyada, toz tanesi kadar gözükmezken, gözle görünmeyen element kadar yokken ...Nemruttun bir sineğe yenik düşmesi, bir toplumu “bir peygamberin bedduası” ile yok oluşundan ,sizlerde bu dünyada çöllerde avare dolaşırken, çamur balcıklarla bulanırken ,yaşam içinde hala nefsinize hakim olamazken daha çok sorular sorar durursunuz..
Özel
Tek Vatan Tek Bayrak Tek Millet ve Dış Dünyaya dik duran
Sadece Vatan bayrak halkım için ve dünyaya tek duran töremin seçmiş olduğu Önder için önünde ve arkasında vatanım bayrağın halkım ve Halkın arasında yaşayan ben kardeş olarak gördüğüm ve beni kardeş olarak bilenlere..
“Sadece bu dünyada konuşurlar, aslı gel dünyada, cevap veremezler, demeyecekler mi, sen Müslümandın ,son peygamber gönderdik, ve yaratanın emrini son kitapla bildirdik.. Sen ne yaptın”
Onların kurnaz oyunlarına nefsimi satsaydım, ve onların su yolundan gitseydim, pembe rüyalarında gezseydim ,bu dünyada hep pardon lara takılan biri olarak, Doğruyu yanlış, kötüyü iyi görenler, ama gel dünyada yanlışı doğru ,iyiyi kötü görenlerin arasında olmak istemezdim ve gene de “yaratan “ bilir...
“Bu dünyada yaratan kimseyi yanız bırakmadı o hep yanımızda, idi gören duyan o ki Adalet terazisi ha bu dünyada ha gel dünyada net verecek” Bu günde akşam oldu.. Ya yarın, ya yarınlar olmaz ise..
Bil ki dış dünya ile Yanlışı doğruymuş gibi kazandırdığına , kazandığına bakma, yarından sonra bir sebeple kaybettiğine bak, gene de yaratan bu halk şükrederek haram nesline yedirttirmez.. Hesap bu dünyada çok kısa sürer..
”O diriltir o öldürür, gel nesline ,ondan sonra gelecek, nesline rızkı veren odur” “Haramla bırakacağın servet neslin için zulümdür”
.İHTİRAM :HÜRMET OLUNMAK, TAZİM OLUNMAK, HÜRMET, SAYGI.
Başını yastığına koy ve fakirliği kucakla ,şehvetleri kov ,heva ve hevese karşı çık, hiçbir zaman Allah’ ın gözünden kaçmadığını bil, dolayısıyla nasıl olduğuna nasıl olacağına dikkat et. Her şeyi gören bilen RABBİM dir.
Resülullah (s.a.v) Buyurdu ki: “Şahadette bulunurum ki her şeyin azameti karşısında tevazu gösterdiği ve her şeyin izzeti karşısında zelil olduğu ve her şeyin kudreti karşısında teslim olduğu ve her şeyin heybeti karşısında boyun eğdiği ilah o’dur
Zelil olmak nedir ile ilgili Hadis: “Nefsini zelil eden, dinini aziz etmiş, nefsini aziz eden dinini aşağılamış olur.”
Zelil olmak nedir hakkında ki Ayet: “Onları görürsün; zilletten başlan önlerine düşmüş bir halde, ona (ateşe) sunulurlarken göz ucuyla sezdirmeden bakarlar. İman edenler de: Gerçekten hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendi nefislerini, hem yakın akraba (veya yandaşlarını da hüsrana uğratmışlardır’ dediler. Haberiniz olsun; gerçekten zalimler, kalıcı bir azab içindedirler.
“Allah biliyor ki " Vatan bayrağımı halkın mı içlerinde tek kalsam onlarla savaşırdım benim için imtihanımın son günü olur ve geride kalanlara yiğitlik olurum ”Bu bir imtihan bil ki bu topraklarda şeytanca düşünenler sonrada çıksa bilin ki yaratan dış dünyaya çok açı bir ders verir..
YARIN HUZURLU BİR SABAH NEFESİ ALMANIZ..“TEK YARATAN ALLAH’TIR
Nice bayramlara sevdiklerinize zaman ayırın zaman ayırmazsanız zaman sizleri ayırır.. Aç açıkta kalanları hastalıkta ve sağlıklarında yanız bırakmayan...Sorun sormadıklarınızı sorun oralarda aradığın huzuru bulacaksın...
“Bir Bayram eski tarih “
Dağların, denizinler in , çocukların, yalnızların, yola çıkanların en büyük hediyesi “Bir ateş, Bir Çorap, Bir mendil, Bir lokum, azda akçe yol yolculuğun ihtiyacı”
Ateş geçe ısınmak ve korunmak, çorap temiz şekilde secde, mendil ıslak yerleri kurulama, bir lokum enerji, akçe bağda dağda göz hakkı bırakmak
Hep olması ve yolda en çok ihtiyacınız ihtiyaç olduğunda hatırlayın. Unuttuklarınızın arasında hep olacak... Unutulan çorap, mendil, lokumla bisküvi, şimdiki çocuklar yakında zamanlar içinde hatırlamaz...Nerede o bayramlar…
Uzağı yakınlaştıranlar, farkına varmadan uzaklaşmak.. Teknolojiyle uzaklaşan bayram ,her ne kadar yakınımda desende maneviyat gelenek görenekleri uzaklaştırır, teknoloji, durmak bilmeyen kapı tokmakları ,ve zilleri, şimdi ise telefon sesleriyle ,mesaj sesleriyle dolmakta ,hele ataları evlerde ,bulmayıp huzur evlerinde yanız bırakanlar, bilsinler ki teknolojiyle uzağı yakın edenler, kendi yaşamlarınızda kısa yoldan çözenler şunu bilmeliler, yaşam hayatınızda çok şeyler katarak servetinize servetler katsanız da, yaşamlarınızı maneviyat unuttuğunuz gibi yaşamı kısaltıyorsunuz...
Öyle zaman içindeyiz ki , bir köyden bir köye ,bir ilçeden bir ilçeye ,bir mahalleden bir mahalleye, bırakın ,bir apartmandan apartmana, aynı apartmanda daireler arası, onu da geçelim aynı dairede bir odadan bir odaya bayramlaşmayı kısaltıp, maneviyatı gelenek görenekleri unutarak bilsinler ki yaşam ve sağlıklarını kısaltıyorlar..
Düşünenler maneviyatı ,gelenek görenekleri , teknolojiyle yakalamak kısaltmak ,yaşam ve sağlığı uzaklaştırmak değil…Teknoloji iş durumuna bazen de değerlere göre kategoriye ayrılır ,ama maneviyat ,gelenek görenek, töre ,kültür, barışmanın, barışın, toplumların, birleştiği gündür ayrılmaz bir bütündür.” inanarak tevekkül “ediyorsan….Benlik sadece kendini yakar…
Tüm Şehitlerin ruhuna ,eş dost arkadaşlarıma, yazıları okuyan kişiler, halkıma tüm geçmişlerine Fatiha... Sağlıklı şifa dilerim..
“Başka yerlerde daha çok araştırın araştırdıkça yaratana daha çok yaklaşacaksınız”.
Hiç kimse bilmiyor dur, şu anda senin bilmediğin gibi, yarın ve yarından sonraları bilmediği gibi...Gün doğduğu zaman sana verilen en büyük hediye dır Her aldığın nefes içinde enerjiye dönüşecektir.
FETİH SÜRESİ
Fetih Suresi, İçinde İslâm'ın elde edeceği fetih, başarı ve zaferden bahsedildiği için Fetih adını alan bu sûre, hicretin altıncı yılında Hudeybiye antlaşması dönüşünde Mekke ile Medine arasında inmiş ve Medine'de inen sûrelerden sayılmıştır;
Doğrusu biz sana apaçık bir fetih ihsân ettik. Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlar. Sana olan nimetini tamamlar ve seni doğru yola iletir. Ve sana Allah, şanlı bir zaferle yardım eder. İmanlarına iman katsınlar diye müminlerin kalplerine güven indiren O'dur. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah bilendir, her şeyi hikmetle yapandır.
Mümin erkeklerle mümin kadınları, içinde ebedi kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyması, onların günahlarını örtmesi içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir kurtuluştur. Ve o Allah hakkında kötü zanda bulunan münâfık erkeklere ve münâfık kadınlara, Allah'a ortak koşan erkeklere ve ortak koşan kadınlara azap etmesi içindir. Kötülük onların başlarına gelmiştir.
Allah onlara gazap etmiş, lânetlemiş ve cehennemi kendilerine hazırlamıştır. Orası ne kötü bir yerdir! Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. Şüphesiz biz seni, şâhit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ki, Allah'a ve Resulüne iman edesiniz, ve bunu takviye edip, O'na saygı gösteresiniz ve sabah akşam O'nu tesbih edesiniz.
Herhalde sana bey ‘at edenler ancak Allah'a bey ‘at etmektedirler. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdi bozarsa ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah'a verdiği ahde vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.
Yakında Arabilerden geri kalmış olanlar sana diyecekler ki, "Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu. Allah'tan bizim bağışlanmamızı dile." Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler.
De ki: Allah size bir zarar gelmesini dilerse veya bir fayda elde etmenizi isterse O'na karşı kimin bir şeye gücü yetebilir Hayır! Allah yaptıklarınızdan haberdardır. Aslında siz Peygamber ve müminlerin, ailelerine geri dönmeyeceklerini sanmıştınız.
Bu sizin gönüllerinize güzel göründü de kötü zanda bulundunuz ve helâki hak etmiş bir topluluk oldunuz. Kim Allah'a ve Rasulüne iman etmezse şüphesiz biz, kâfirler için çılgın bir ateş hazırlamışızdır.
Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar dilediğini azaplandırır. Allah çok bağışlayan çok merhamet edendir Siz ganimetleri almak için gittiğinizde geri kalanlar: "Bırakın biz de arkanıza düşelim." diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler.
De ki: Siz bizimle gelemeyeceksiniz. Allah daha önce böyle buyurmuştur. Onlar size: "Bizi kıskanıyorsunuz." diyeceklerdir. Bilakis onlar, pek az anlayan kimselerdir.. A'rabilerin geri bırakılmış olanlarına de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya çağırılacaksınız.
Onlarla savaşırsınız veya Müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır. Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur.
Bununla beraber kim Allah'a ve peygamberine itâat ederse, Allah onu, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de geri kalırsa, onu acı bir azaba uğratır. hamdolsun o ağacın altında (Hudeybiye'de) sana bey'at ederlerken Allah, müminlerden razı olmuştur.
Kalplerinde olanı bilmiş onlara güven indirmiş ve onları pek yakın bir fetih ile mükâfatlandırmıştır.
Allah onları elde edecekleri birçok ganimetlerle de mükâfatlandırdı. hüküm ve hikmet sahibidir.
Allah size, elde edeceğiniz birçok ganimetler vaad etmiştir. Bunu size hemen vermiş ve insanların ellerini sizden çekmiştir ki bu, müminlere bir işaret olsun ve Allah sizi doğru yola iletsin. Bundan başka sizin güç yetiremediğiniz, ama Allah'ın sizin için kuşattığı ganimetler de vardır.
Allah her şeye kâdirdir Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı.. Allah'ın öteden beri gelen kanunu budur. Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın. O sizi onlara karşı muzaffer kıldıktan sonra Mekke'nin göbeğinde onların ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan çekendir.
Allah, yaptıklarınızı görendir. Onlar inkâr eden ve sizin Mescid i Haram'ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasını men edenlerdir. Eğer kendilerini henüz tanımadığınız mümin erkeklerle, mümin kadınları bilmeyerek ezmek suretiyle bir vebalin altında kalmanız ihtimali olmasaydı, Allah savaşı önlemezdi. Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmıştır.
Eğer onlar birbirinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkâr edenleri elemli bir azaba çarptırırdık. O zaman inkâr edenler, kalplerine taassubu, câhiliyet taassubunu yerleştirmişlerdi. Allah da elçisine ve müminlere sükûnet ve güvenini indirdi. Onları takva sözü üzerinde durdurdu.
Zaten onlar buna pek layık ve ehil kimselerdi. Allah herşeyi bilendir. Andolsun ki Allah, elçisinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse siz güven içinde başlarınızı tıraş etmiş ve saçlarınızı kısaltmış olarak, korkmadan Mescid i Haram'a gireceksiniz. Allah sizin bilmediğinzi bilir. İşte bundan önce size yakın bir fetih verdi.
Bütün dinlerden üstün kılmak üzere, Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderen O'dur. Şahit olarak Allah yeter. Muhammed Allah'ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûa varırken secde ederken görürsün.
Allah'tan lütuf ve rıza isterler. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır. Bu, onların Tevrat'taki vasıflarıdır. İncil'deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ziraatçıların da hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Allah inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük bir mükâfat vaad etmiştir.
ÇARESİZLİK OKUMAMA ÇARESİZLİĞİDİR
Çaresizlik her yolu denettirir….
Ama aldanırsınız bilin vücut kendini onarır şekilde yaratıldı, ve içine akıl kondu ,konuşabilmek içinde dil ,duymak içinde kulak, hissedilmek içinde el, vücut aş erdi mi bilin bir bardak su bile olsa şifasını bulur….
Ama ne hikmetse hastalık hastası olmakla, her şeyi almak isteseniz de şifa için bir yerinizden alerjiye, enfeksiyona kalacağınızı düşünmeden son olarak oku hayat şifresini çöz dese de insan oğlu yarın ölecek korkusuyla.. Hastalığını daha çok hasta edeceğini düşünemez çünkü düşünmeyi hiç mi hiç aklına getirmez…
“ Kolay yoldan para kazanmak, kolay yoldan sağlığa kavuşmak bil ki seni aldatır.
Var oluş ve zamanın geleceğinde yaratanın emrettiği var oluş büyük patlamadan çıkan insan oğluna hediye kıldığı en sevdiği canlı ve akıl dolu insan ırkına bu yer yüzünü hediye kıldı..
Var oluşun ana temeli ateş, su ,hava, toprağı yerli yerine koyarak serbest dolaşan elementlerle eminler tuzlarla toprağı hazırladı “suyla hamur etti ateşle pişirdi hava ile sonsuz elementler içinden insan canlı bitkilerle tohumları ve gözle görünmeyen elle tutulmayan insan eletmem oluşumunu içine katarak sırladı.” Tekrar üremesi içinde insanoğlunun içine koydu ,ve matematiksel hesapla bir birleriyle aynı olmasın birbirlerini tanısın diye işaret olarak her kesin ayrı olan parmak çizgilerini sanki barkot misali yerleştirerek ,kendisini üretecek kabiliyete çoktu...
Birbirleriyle anlaşabilmeler için dil ,duymaları için kulak şekil ve işaretlerle neyin ne olacağını bilmesi içinde akıl zerreciği ana beyim içine kontrol edebilmeleri içinde his ,düşünce vermesi o zamanın kendini tanıması için bunları vermesi ,Düşünür e düşünceyle anlama kabiliyeti vererek bunları hepsini çalıştıracak sinir uçları yerleştirip optik okuyucularla görme yeteneğiyle algılama sı beyne komut vererek yaşam sunsa da...
Bunları yanı insan ırkını kontrol edecek bir çoban önder peygamber göndererek ,yaşamın içinde olabileceğini ve insan ırkında, baha iyi olması kendilerini geliştirmesi yarışması içinde olan başara bilme yapa bilme hırs fikir aktif rol oynayacağını bilmesi içinde ,insanları daha birbirlerini anlaya bilmesi için ayrı diller ve ırk vererek ,mevsimler geçe gündüz yaşam içinde olmalarını daha sağlıklı yaşamaları içinde ,renk vererek o ortama hazırlayarak ,yaşam sunsa da ,gelecekte her şeyin iyi olmasıyla yaşamın zorlaşacağını ,gelecek dünya içinden ve evrenden gelecek tehlikeyi ,anlaya bilmesi için adem peygambere inanmayan ve kendini kibir ,yaratanın yarattığı insan ırkına tavır almaya ve onları yanlış yollara sevk etmeye yemin etmiş şeytan, ve yaratan insan ırkına eğitici peygamberler gönderse de insan ırkını nefsini ahlakını terbiye edecek sınav intihan için şeytanı yok edebilecek güce sahipken yok etmeyerek ,gözle görünmeyen elle tutulmayan iblisi kıldı...Her insanın içinde virüs olarak bulunan bir nefis....
İyiyi kötü olarak oynayan kötüyü iyi gibi gösteren bazen fitne fesat münafıklık sokarak Hâkimiyet üstünlük sağlamak için Habil kabil arasına girerek kin nefret tohumları atarak ,her seferinde bu güne kadar 124 000 peygamber gönderilse de, son kitap ta yazan 25 peygamber 2 Hızır gönderildiğini yazsa da kuranda 4 kitabı hak kılsa da ve son kitap Kuran’ın insan ırkına işaretlerle şekillerle sizlere ilk insan ırkına bu hak kılınsa da zamanla oku emrimle yol rehberiniz bu dese de gene insan oğlunun son imtihanlar yıl asrı olduğunu söylese de ,senin son nefesinde dünyaya eşit dönen bir geçidin ve ebedi kalacağın yeri insan oğluna hatırlatsa da ,siz sadece kendi asrınızı yaşıyorsunuz ikazlarında bulunması ve bu zamanlar için insan ırkına vazifeleri için gönderilen secde namaz oruç nefsi terbiye etmek için bu günün güncelleşmesi örneğini geçeyle gündüzün arasına bazen de aylara bölüp 3 aylar ramazan ayı vererek terbiye etmek için kılması ve insan ırkına hediye müjde olarak bayramlar kılması, adaklar kurbanlar kesilmesi bil ki şeytanı yok etme sahası olacağını işaretlerle zamansız yağmurlar afetlerle ve oku anla ile kitap insan ırklarına gönderilse de, insan içinde bulunan şan şöhret ,ki birlik ,üstünlük ,benlik hepsini yok etmek için ve arınmak için son ramazanı tövbe istifra kılarak yarının ne olacağını bilmeyen insan ırkına son fırsatı farz kıldı....
Serbest dolaşan virüsler iblisler ,insan ruhuna bedenine kendilerini yenilemek çoğalmasına yardın eden edenler bilsin ki Haram işleyenler geçici cehennem de ve insana zülüm kaos kargaşa ırklar arasını bölenler, gelmiş geçmiş ve gelecek nesilleri ebedîyi cehennem de yerini alacak olması...
Helal ise.. Bunları yok etmek içinde güney kuzeyi doğu batıyı beyaz siyahı zıt durum halleri yukarıda yazdığım iblislerimde yok etmek için Haramı söylemekle Helalide söylemiş oldum.. Hassas teraziden geçilip ebediyete giden yol....Sadece Bil ki Vatan Bayrak Anne için ölüm şehitlikle cennetliktir..
Dünyanın her günü canlılarla dolu gözle görünmeyen elle tutulmayan gelecekte hangi canlı türlerin hangi bitkilerin hangi canlı oluşumları için Hava su ateş toprak birleşimleriyle gelecek evrenden gelecek istila virüslerin yok etmek için gönderilen son kitabı okuyarak öğrenin öğrenmeniz anlamanız ve yaşamanız için oku farz kılındı..
Tövbeler içinde semaya acılan kapı bu gün bu günüde hatırlatmak için evren döngülere bu gün kılındı....Ramazan ayı Hayırlar olsun...Bol bereketli günler bir bilim ekmeğinizi paylaşın...
Göklerin ve yerin mülkü yalnız “Allah'ındır”. O diriltir ve öldürür.
Sizin için "Allah'tan" başka ne bir dost ne de bir yardımcı vardır"
Tüm canlılar duacıyım
Tefekkürde bulunulmalı, "Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah'ın benden istekleri nelerdir" gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.
Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı, gönüller alınmalı, kederli yüzler güldürülmeli.
Günahlara samimi olarak tövbe ve istiğfar edilmeli, idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamette bulunulmalı.
Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı, vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli.
Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.
Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli, iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli.
Hayattaki manevî büyüklerimizin, hocalarımızın, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya uzakları ağramak tebrik edilmeli, duaları istenmeli.
EN ÖNEMLİSİ VAZİFE başında olanlar vazifelerini bu gün için değil her zaman yapılmalı Başta bütün insanlık olmak üzere kendimize ve sevdiklerimize mümkün mertebe ismen dualar etmeli. Görevleri yerinde yapmak nefsi için hareket eden bil ki sonu felaket olur..
Olay... birilerin üzerine görevini yapmadan karar vermek en tehlikelisi....Bir dinleyin okuyun...Baba oğul...
Uzaklardan gelen oğlu babasına işleri iyi olsun diye ileride yatırım amaçlı babasına sürpriz yapmak ister... Getirdiği makineler gümrüğe tabi olmayan almaya da serbest ve Avrupa da serbest olan ve oralarda işletme gümrüğü vererek birkaç makine örneği getirir...Getirdiğine de pişman olur.. Üstüne suçlanır....
Saat 11 30 Türkiye’nin her hangi hava alanı ... Görevliler sistemlere el koyarlar ,gümrüğünü ödemek istese de ...Hayır efendim bunlara da el koyuyor sizleri de ..ŞÜPHELİ ŞAHIS KAÇAKÇILIK ifadenizi alacağız derler.... Oğul kıpkırmızı olmuştur sebebi babasına sürpriz ya paçam diye nasıl yüzüne bakacam telaşı düşmüştür...
Gene de bu nu gören görevliler mahcupluğunu anlamış gereken üzülme dercesine olayı anlatarak ...Görevli Nöbetçi mahkemeyi ağrıyarak... Savcıyla görüşürler....Savcı olayı ve neticeyi bilmeden hemen TUTUKLAYIN der...Görevli öyle boyut değil efendim ....Savcı o zaman ifadelerini alın gönderin der...
Şimdi bir bakalım ...Sistem ne cezası var ne de kaçakçılığa girmekte...
Yatırımcı ufakta olsa yatırım yapmaya pişman olur. Damga yemiş her geldiğinde şüpheli şahıs olarak görünecek...Sizce bir kişi gelip yatırım yapmak ister mi...HEM KAÇAKÇI OL HEM DE SAHTEKAR....Bunun cezasını yaratan en kısa zamanda verecek ...”Yaratanın kanun gerçek adalet kanunu”...
Oğlumu bu vaziyete koyanlara sadece bu gün değil her gün her saniye bu dünyada ve ahirette HZ ULT PEYGAMBER BEDDUASI DİLERİM... Oğluma ve insanlığa yapılan görevini gerçek adalette yapmayanlara...
Baba oğul buluşur, durumu anlatır, baba üzülme evlat gerekenleri yaptın sen Allah üzerinde babana yüzün kızarmadı ,Sen üzülme bil ki yaratan bilmekte ,kul bilse de olur bilmese de sen dürüst yoldan ayrıma yeter, ve kinlenme nefret etme her kez vazifesini yapmak istediği gibi yapsa gerçek adaletle uğraşsa, bil ki tevekküle inansalar , gıyabında karar vermeseler bil ki işler hep iyi olacak...Bundan sonra yolumuza bakalım yola devam edelim o bize nasipse gelir...
Sana başımdan geçeni anlatayım oğul aradaki farkı bul...1996 Yılı Almanya seyahatim de annene altın kolye takı aldım, ve iki adet bilezik Berlin gümrüğünden geçerken gümrük memurları ,bunların vergilendireceğiz derler vergilendirirler...ve makbuz karşılığı para ödenir ..karşılıklı teşekkür ve hayırlı olsun der güzel bir ayrılış olarak dostluk devam eder...bir olay daha eski kullanılmış makine fuarını gezerim şuturgatt arkadaş Afrika ülkelerine bir paketleme makinası alır..
Devlet eski makinayı ülkesinden çıkardı diye % 34 vergi desteği alırken ,götürdüğü devlet % 25 vergi düşürürken....Senin gümrüğe tabisi bile bulunmayan makinalarına el koymaları normal..
Öyle sistem koymuşlar ki senin gibi yurt içinde yaşayan yaşatılanları kanunlar var ki kafanı kumdan çıkarmayın dercesine ceza yağdırırlar yanı kısaca baha çok bu vatana bayrağa saygısı olmayan çok hain var..
Şimdi senin mallar ne olacak biliyor musun seni zor duruma düşürüp dışarıda bekleyen lağım fareleri gümrük malları da sırası gelmeden satışa çıkacak...
Sen geçerken sana beyefendi gümrük alınması diye bilir, demesi için o sistemin gümrük çizelgesi olur ama yok...Ne alacaklar....Hiç...
Olmayan bir şeyi senden nasıl almaları lazım iş bilmeyen bilip te yatarak seni suçlayarak el koymaları, ama onların bu tavır ve hareketleri kendileri suç işlediğinden farkında olmayışları .sen dışlı çıkarda.. onların yaptığı hataları gereken cevabı verirken diyecekleri cevap şudur bilmiyorduk böyle....Bence onlar bir bu vatana vatan hainliğinde başka işe bakmazlar...
Devam edeyim ...Rusya da bu sistemi devlet teşvikle verirken ve vergisini sıfır yaparken.. Bu na karşılık Amerika bu nu görüp vergisini sıfır yaparken, Avrupa halkına oturduğu yerde para kazandırırken....Şimdi sana sorarım bu halkı kafasından kumdan kaldırırlar mı sanıyorsun...
Sana iç işlerinde bir yumak verirler birkaç fare peşinde kaoslar kargaşalık varken bu halkta bunlara yem olurken nasıl dış dünyadaki gelişmeyi görsün, eğitimde illa eski düzenekle hangi çocuk teknolojiyle tanışsın...
Sen teknolojiyi kullanmak değil ,bilgiyle o teknolojiyi üretebilmek yapa bilmek.. Evet yapılıyor bil ki sen yapmıyorsun onların istedikleri yapıyor...Sen dedim ya üzülme rahat ol bu hainlerle kendimi bileli uğraşmaktayım daha yolun başındasın...Sen vatanını bayrağına
dışarda sahip çık, onlar gelip geçici... Eyvallah baba...Çok hâklisin yapacak çok iş var....
Ha şunu bil birde bu konu ve bu işleri içerden öyle anlatırlar ki kötüymüş gibi çıkar konuşan adamlar çıkar dedik ya cahil kalan halkta konuşan dili var olana inanır seni suçlarlar... Sen işine “ O sahibe” Tevekkül et seni doğru yola çıkarır...
O yola giresiye kadarda çakallar leşler çok çıkar sakın korkma canı yanmış gibi dişlerini gösterseler de, iştahlı ağızların dan salyalar aksa da “Sen Ulu ama dışını göstermeyen Kurt ol”....Yakında daha büyük sistem kurarız daha yaşlanmadık oğuladı da “SAKLINET ENERJİ “adını şimdiden tarihlere yaz evlat...
İYİLİKLER GÜZELLİKLER ZAMANI
Para mal mülk kazanmak çok kolay ama bir gün vicdanınız sizi ezer çok açılar çeker siniz, bazen öldürür bazen yaptığınız hataları hatırlamamak içer için içine çeker, ve etrafınızdaki insanlar yol olur ,bir gün yanız bir vaziyette yok olur gidersiniz..
Paran olmasın mal mülkte olmasın gene yanız olsan da bil ki kalbin nur kazanır basiretle yaşan içinde olur her şeyi gören olursun..
İnsanoğluna gönderilen "tarın hediyeleri" organik doğanın sizlere sevgisi ulaşın ulaştırın tüm dünyaya sağlık...Yaşam sırdır o sırrı bulamaz sadece insan eliyle hazırlanmış sağlık sunarsınız.. Her zaman dürüst her zaman bir adım. işte yaşam orada...
Böylece İnsanoğlu ve Müslüman fertler inancını aşkla yaşayacaklar Feraset ve Basiret ile olaylara bakmayı doğruya sahip çıkıp yanlışa karşı durmayı başaracaktır. O zaman mazlum sahip bulacak zulüm ortadan kalkacaktır....Tanrının tüm iyilikleri bereketleri üzerinde olacaktır. .
“Her dinde oruç vardı ve her dinde secde vardı anlamak zor mu” yoksa nefsi çıkarlar uymuyor mu.....Zamanlar hep yaklaşıyor hep kovalıyor kaçamazsın kaçamayacağında...Hiç bir şey geç değildir...
Sakken götüremeyeceksin yük sırtında çok gel hafiflet kapı ,kapı dolaş kazandıklarını dağıt yaşadıklarını paylaş bak kazanırken yıktıklarını tamir et her şey yoluna girecek kanma kandırılma sen gözlerinle görmedikten sonra vekaletle işler yapma, sen orada sorgulanırken başkaları olmayacak bu dünyada olanlar gibi hiç mi hiç olmayacak. .Sadece yapıtlarınla yapacaklarınla oradasın..
Bu dünyada ışıltılı dünyasında yaşadın...Birden zifiri karanlık aman Allah’ım demeye başlayınca, İYİLİKLERİNLE YOLUN AYDINLANAÇAK, ama bil ki yaptıklarınla daha karanlık yollara gireceksin ,sadece geçici ışık ateş ve ebedîyi ışık ateş bir hassas terazide ölçülüp ,bilinemeyen bir şey seni kurtarabilir mesela bir karıncayı ezmediğin gibi...Şimdi derler namaz, oruç ,camiye gittin mi, ama bilmezler bu gün kaç fakiri kaç canlıyı doyurduğunu hastaya baktığını, seni sen yapan içinde saklanmış vicdan ve güzellik şimdi çıkarma zamanı.. İblisi şeytanı ezme zamanı. Zülüm görenleri insanoğlunu kurtarma zamanı...
İnsanoğluna bu güzel günler boşuna gönderilmedi 4 kitap aşkına dualar edin ,iblis şeytan zebaniler istilasından kurtulun....Son saatleriniz son asrınız...Senli sensiz bu dünya yaşayacak, ve anlaşılıncaya kadar yaşatacak...
Bedenin bir toprağa ruhun Sadece eşit dönen bir zaman perdesinden geçeceksin.. Bedenin maddeye geçemediği gibi ,ruhunda bıraktığın dünyaya geçemeyecek çok isteyeceksin ama. Yokkkkkk..nafile
"Biz terbiye etmedik asılları gibi
Daha çok var deme.. Verilen zamanı çoktan harcadın
Ahlak sağlık yaşam sana kendini tanı diye gönderilen şifalar..
Önümüzdeki günler kandil “Regaip kandili” şöyle bilgisayarı karıştırayım dedim kandil için ne yazmışlar. Oooo sadece reklam “bilgi kısa ama çok güzel “ama reklamlar ahlak bozucu, rahmani olurken şeytanı oluyor çıkıyorsunuz bunu da bir çocuk bilgilenmek için baksa inanın merak hastalığıyla şeytanı olur çıkar bir de tuzağa düşürdüler mi yandım “Allah” der siniz..
“Şimdi merak edip sitelere girecek rahmaniyken şeytan üfleyecek kulağına, anne baba diyecek bu çocuğa ne oldiii, şeytan sadece üfledi...Bi bakalım ne var ,kandil yerine bir oyun tank var asker var, bir yeni teknoloji var, aaa + 18 var avrattt kapa kapa biz en iyisi cami hocamıza gidelim çocukta bizde kandilin önemini orada öğrenelim...
"Sen oradan tansiyon hapımı versene sol taraftakini ,buyur bey hapın...Hapa bakmadan yutar...Hanım sol tarafta ki hapı vermedin mi...Verdim benden taraf soldaki hapı...Benden taraf soldaki hapı demiştim o başka haptı...Vayyy desene hapı yuttum...İnan sende ben de hapı yuttum...Biz böyle oldukça çocuk ne olmasın hanım."...
Şimdi sorun kendinize bizce yaşamı yaşatıyorlar mı yaşıyor muyuz.. 1 yaşından yaşayabileceğin kadar yaşamla mücadeledesin.. Önce annen baban anan ,anan hasta etmeyelim hap ,şu da bur da kabarcıklar çıkıyor diye hap, tüylerim çıkıyor diye hap, aman saçlarım yok diye ek ,aman çok zayıfladım diye hap ,aman çok şişmanladın diye hap, hap, hap ,hap sonra diğer tarafları bozdunuz hap ,hap tan çare bulamadınız, doğa bitkisel gıda takviyeleri sonradan sonra dan topla ,çıkar, çarp ,böl eşittir...0.. Sağlan Kimse yok...
Ama bilseydiniz bu günün perhizini bilirdiniz üç ayları, oruç ayı hazırlıklarını, sağlık getirdiğini bilseydiniz, kendi vücudunuzu tanımadan ,baktınız millete uydunuz aklına yuttunuz hapı ”Yaratanın sana vermiş olduğu aklın ne suçu vardı”...
Bilseydin okusaydın kendi aklınla vücudunu tanısaydın sana gönderilenler inceleseydin, kendi evin temeline baktığın gibi kendi iskelet yapını sağlamlaştırsaydın, yediğin içtiğini bilseydin, evde yapılan yemekleri çok iyi şekilde yapsaydın ,ola ki bir sabah o sabahleyin “rahmetli dün sapasağlamdı” demezdin..
Peygamberimiz bile bal şerbeti önermiştir. Bağırsakları temizlensin diye onun için bitki cennetten inmiştir dikkat hastalık bağırsakta başlar . İbni Sina “Can bağırsaktadır” derken Hipokrat “Bütün hastalıklar bağırsakta başlar” der. Nobel ödüllü Mikrobiyolog İlya Meçnikov bunun önemini “Ölüm bağırsakta başlar” Dağdaki Çobanda Can boğazdan ölüm Bağırsakta. sözüyle özetler.
HAZIRMISINIZ CAN VE ÖLÜM Hz Ali a..s. Şöyle buyurdu “Ey insanlar Konuştuğunuzda duyan ve gizlendiğinizde bilen Allah’tan korkun .Kaçtığınızda size yetişen ,durduğunuzda sizi yakalayan ve unuttuğunuzda sizi unutmayan ölüme hazırlanın.
Pek çok insan dünya hayatının geçici ışıltısına aldanıp bitmeyen istek ve arzularının peşinde yok yere tüketir ömrünü. Tıpkı bir yaprak misali savrulur durur yaşam içinde. Bir gün öleceği gerçeğini unutup ölüm sonrası için kayda değer bir hazırlık yapmadığı gibi değersiz ve anlamsız bir şekilde yaşar hayatını. Oysaki ölüm, yaşamın ikiz kardeşidir.
Yaşamla birlikte var edilmiştir. Alınan her bir nefesin yarısı yaşam, yarısı ölüm için alınır. Ölüm bize bu kadar yakındır. .Ömür, anne karnı ile toprak altındaki iki karanlık arasında yakılan bir kibrit alevi gibidir. Alev almasıyla sönmesi an meselesidir. Göz açıp kapar gibi geçecek ve bir gün son bulacaktır. Uyanmak için uyumak gerekiyordu önce. Ölmek için yaşamak. Ve biz yaşıyorduk. Yaşıyorken de uyuyorduk. Derin bir uyku içindeyken kendimizi, yaşıyor sanıyorduk.
Bu gerçek ile yüzleşmeye, dünya uykunuzdan uyanmaya ve yaşamınızı sorgulamaya cesaretiniz var mı.. Şöyle bir göz banttın ı aralayın görün farklı yaşantıların nelere yol açtığını görecek ve hissedeceksiniz..
BEYİN İÇİNDE ZERRECİK
Bu bizim ışığımızdır bizi korkutan karanlığımız değildir. Derine inmelisin ve kendine sormalısın. Kim olmak istiyorsun. Sen neyin mutlu ettiğini kendinde bulmalısın .Diğer insanların kulağına derince ses gelmesinin bir önemi yok. Bir tercih yap, sadece karar ver….
Bizler karanlıktan geldik tekrar karanlığa gideceğiz ,çünkü öyle olmak istendik, doğarken her şeyimizle geldik kaderimizle her gelen insan bir geleceğe götürmek için vazifeli bizim için peygamberler ışığımız dı .
.”Yaratana giden yolu aydınlattı “ama hiç anlamadık hep yanlışlıklar yaptık ,çünkü düşman kötüler böyle beyinlere fısıldadı zalim olmamızı insanlara zülüm yapmamızı münafıklık yapmamızı hastalık virüsledir…
Dünyayı bir şekilde istila etmek istediler ve istila ettiler. Şu an yaşıyor zannet sekte gelecektekiler bizi yaşatıyor son işaretler 27 peygamber 2 salih ve son 4 kitapla son peygamber Hz Muhammed (s.a.v ) Kuranla geldi.. Yaratan ALLAHIN emirleriyle geldi…Oku… Üç anahtar verdi Helal ,Haramı ,Şükür ü bil..
Dünyanın tek kurtuluşu tüm insanlık kardeş olmasıyla kurtulacağı güm senin huzurla yaşayacağın gün dür…Gelecek ten gelen ALLAHIN ,TANRININ ,YARATANIN Emirlerini getirmezsek Dünyanın karanlığa gömüleceği gündür…Uçuk değil gerçek düşünülmesi gerek….
Dünyada yeni bir icat yoktur hep gelecekteki düşüncelerle var olmuştur….Kısa araştırın anlarsınız. Konuşun insanların anlayacağı kadar konuşun…Düşün evrende nokta kadar dünya ,dünyanın içinde ben ,sen toz sun desem …..Yok….Ama beyindeki zerrecik evreni görmek algılamak için yaratılmış…..
Bazen hayat sürprizler le doludur. Bazen de a ben bu anı önce yaşanış tın dersin …Hayat akışı devam eder… YAŞIYOR ZANNE DİYORDUK Karanlıktan geldik aydınlık yolda yürümek ve HELAL HARAM ŞÜKÜRÜ tanımak karanlık dünya gittiğimiz yolu aydınlatmak. Öldüğümüz aynı gün ahiret ve mahşer gününü görmek. Bu zaman birimi sadece yaratan " RABBİME " gören ,duyan , doğumlar ,ölümler ,neyin ne olacağını zamanı belirleyen yaratan" RABBİME" ait . Zaman ve hız ulaşılması güç . Bakın geçmişler şimdikiler ,gelecekler hiç parmak izleri uyan var mı. ( Düşünün )
Bizler yaşıyor zannediyorduk ama bilmiyorduk ki her şeyin ve Dünyanın sonu olduğunu bilseydik HELAL HARAM ŞÜKÜRÜ Dünya yaşanacak kalıcı yer olurdu. Burası bir imtihan yeri kopya çekilme yeri değil. Hak ,hukuk ,adalet ve mahkeme yeri.
Ölüm bilin ki bu dünyada olup biteni mahşeri gösterir, işte o gördüklerini düzeltmek için gelmek istesen de gelemezsin çünkü oradaki zamandasın gelemezsin öyle bir dünya bırakmadınız...Seni oradan dün gönderdiler dünya zaman perdesi giydirdiler yaşadığın gibi yaşadın ve bitti..
Nimetlerin hikmetlerini tanıma yolunda atacağımız her samimi adım bize tüm şifalı sırlarını açacaktır inşallah. Kâinatta ve içimizde saklı olan enerjiyi keşfedip aralarındaki ilahi münasebete vakıf oldukça her şey daha iyi anlaşılacaktır
Hep yok etik etmeye devam ediyoruz.
HER ŞEY HAYIRLARA
AHRETİ HATIRLAMAK / Kimse kalmadı kalçam diye umut etme..
HER ŞEY GÜZEL OLACAK...
Yeter ki sen dürüst ol yeter. .Bazen birileri gelir dürüstlüğü altüst eder ,onların düşündükleri seni altüst etmesin ,sen dürüst kal o yeter her şeyi bilendir...
İşte her kandil gecesinde okumalı araştırmalı anlamalı
Geçenin bir yarısından bir yarısına kadar..
(Şeytan, ölesiye çığlık kopardı. Daha ne gizemli olaylar iç içe ve peş peşe yaşandı)
Mevlid Kandili Sözcük anlamı ise; ''doğmak, doğum yeri ve doğum zamanı" anlamlarına gelmektedir. Mevlid Kandili Hazreti Muhammed'in doğduğu gece olması sebebiyle ön önemli gecelerden biridir.
BİR NEFES YAŞAM BİR NEFES ÖLÜM
Tefekkürde bulunulmalı; “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah'ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli...
Günahlara samimi olarak tövbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek ne damet ve inabe de bulunulmalı.
Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli.
Mü'minlerle helalleşilmeli; onlarla irtibatımız cihetinden rızaları alınmalı....
Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli.
Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli; iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli...
Bu kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalı. Daha çok araştırın okuyun. .Anlayın….
“İnabe, halk arasında “tövbe almak” tabiriyle ifade edilen tövbe edip günahlardan dönmek, yönelmek fiilidir. İşlenen küçük ya da büyük günahlardan pişmanlık duyup bu günahları işlemeye tövbe edip ALLAH Teâlâ’nın yoluna dönmek, halktan Hakk’a yönelmek anlamında kullanılan bir kavrama. İnabe denir”
Tövbe Aracı olmadan tövbe kalben Allah’a yönelme seni her yerde görendir....Şu almış bu almış neydi ney olmuş belirtiler seni benlik yapar...Sadece kalbinle “Allah'a” yönel yeter...
Hz .Ali a.s Şöyle Buyuru “Yeryüzünde Allah’ın azabından iki eman vardır .Onlardan biri kandırılmış (elden çıkmış )diğeri ise yanınızdadır ,o halde ona sarılım Kandırılmış olan (eman) Resulullah: baki kalan (eman) ise istiğfardır”.
Eman Bir kimseye veya düşmana; söz, işâret veya yazı ile, mal ve can güvenliğinin emniyet (güven) altında olduğunu bildirme.
İlticâ edenlere emân vermekte bütün Müslüman lar eşittir. Halktan herhangi biri de bu hakka sâhiptir. O hâlde kim bir Müslümanın ahdini (verdiği sözü) bozarsa, ona ihânet ederse, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onun üzerine olur.
İstiğfar İstiğfar kelimesinin sözlük anlamı bağışlanmayı dilemektir. Terim anlamı ise: yaptığı kötülüklerden pişman olup, Allah’tan bağışlamasını dilemektir.
Allahu Teâlâ’yı seven kimse, elbette O’nun sevdiklerini de sever. Önce Allah’ın Habibi Hz. Rasûlullah’ı (s.a.v) sever. Sonra ona ait olan, ondan sayılan, onunla anılan her şeyi sever. Sevmesi de gerekir. Bunların başında Eh i Beyt gelir.
Ehl i Beyt, Hz. Rasûlullah (s.a.v) Efendimizin ailesi ve evlâtlarıdır. Mü’minlerin anneleri, Hz. Fatıma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Ehl i Beytin şerefli ferdleridir
Rasûlullah (s.a.v) Efendimizin şerefli nesebi Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin vasıtasıyla devam ettiği için, onların kıyamete kadar gelecek olan evlâtları da Ehl i Beyt’in birer parçasıdır
Onları sevmek her mü’minin vazifesidir. Bu sevgi çok şerefli ve gereklidir.
Kalbinde azıcık Ehl i Beyt sevgisi bulunmayan kimse, Hz. Rasûlullah’ın sevgisinde yalancıdır…Yalanı Bırakmak her şeyin yolun açılmasıdır.VE Daha çok imana gelmek…
Batılı Her başlangıcında sağ elini kaldırarak inancıyla başlar….Dünyaya son iman ve 4 kitap dan son (Kuranı kerim ) okumanızı ve anlamanız için hediye gönderdi ..Tüm insanoğluna.. OKU…..Her şey onun içinde İlim ,bilim ,şifa, ve gelecek….
Hz Ali a.s Şöyle buyurdu " İnsanlarla konuşun insanların akıllarının erebildiği kadar." Her şeyi anlatırken yavaş anlat ki anlaya bilsin …
Yollarınız ,bereket ,bolluk, sağlıklı ,gelecek zamanlarınız vakitleriniz tevekkülle, geçsin.. “O her şey bilendir”..
“Kul hakkıyla gitme derler” Sadece geleceği ne olacağını bilen
“Allah’tır”.
Kimseye yorum yapamazsın, zaman vakit geldiğinde cehennem ateşi gibi yüzün kızarır....Yanarsın....
Kul hakkı .Diyenler bu soruyu sorarken kendine inçe ayar verdimi sorgulaması, ve ne nerede eksikliklerle tamamladık mı sorusuyla tam benliğinle özleştiğini sorgulamadan o kişinin ne sebebiyetle senin hayatta olduğun gibi ,bu tat sis oluşumu sorgulamadan erken konuşmakta o kişinin gıyabında konuşmak o kişinin be sen de kul hakkı olduğunu unutmamak...Kul hakkı olduğunu belirtmem...O Kişiyi geleceğini bilmeden konuşman ,sanki yarını olmayan dünyayı bilmen gibi.. Sende bir şey çağrıştırmıyor mu.....
Bazen olur ki çok dürüst olursun ama birileri çıkar senin dürüstlüğünü alt tüs eder zannederler ki yanıldık dürüstlüğüne aldandık deseler de kendileri aldanmıştır o hala dürüsttür…Aldandık diyenler bilin ki nemalanan kişilerdir…O hala dürüsttür.. Yoluna devam eder….Zaman gelince anlaşılır….
"Belki de Bir gün anlayacaksın kıymetimi ama o gün ben olmayacağım keşke yaşasaydı da ondan özür dileseydim diyeceksin .Ama ne yazık ki ben o gün orda olmayacağım Belki için cız edecek gözlerin beni arayacak ama ne yazık ki çok geç olacak o gün ben orda olmayacağım..
OĞUL : Gel Çoban oğlum .Kimsenin hakkını yeme kimsenin yerini zapt etme beddua alma gel anlatayım.
Bir zamanlar eski tarihte Allaha iman etmiş bir kadın çocuk yok ,koca yok ,akraba yok ,2 gözlü kerpiç ten evi var zenginlerin çocuklarına bakarak geçimini sağlıyor ,kerpiç evin yanına büyük bir ev yapılır inşa halinde büyük ev birkaç hafta sonra evine döner evi yerinde yok….
Feryatlar figan komşularına gider evim buradaydı ne oldu …Derler ki büyük ev yapılırken görüntüsünü bozduğu için yıktılar.. İmanlı kadın Allaha yönelir yarabbi ben bur da yoktum ama sen burday dın niye yıktırdın ben nerde kala cam ben hakkımı bu dünyada almak
istiyorum ahirete bırakmam …Ve HERKESİN gözü önünde ihtişam ev yerle bir olur ..Kadının İMANI daha çok artarak etrafındaki herkes imana gelir .
1439 YIL ŞU ANKİ YIL 2017 BU AKILLA 3017 AYNI
OLMAKTAN ÖTE GİDİLMEYECEK
1439 Yılından beri79 yıldan beri yaş 63 kasnak gibi dönüyor. Değişen bir şey yok.. Yoksulluğu azaltmadan, paylaşımı bilmeden, eşitliği görmeden, ilmi bilimi ,anlamadan, Her adım sadece yürüme banttın da oluşun yürümekten öte olmaz..
Farkına varsaydın Evreni yakalar ,ilim bilimle Allah yolunda, Allah’ın buyur etmiş ışık tutmuş hediyesi Hz Muhammed ve Ehlibeyt arkasında yürüyerek İslamiyet yolunda ,son kitap kılavuz yolunda yürür .ilim bilimle 2017 varırdık...
Sadece yürüyor zammediyor aslı yürüme bantlında gidiyoruz, Çünkü ölüm yılından sonra İslamiyet anahtarını sandığa kitlenmiş ,sadece çıkar uğruna, o tarihleri 2017 yılında da yaşatıyoruz...Bu zihniyet devan ettikçe bilin ki 3017 de aynı olacaktır...Ta ki 2116 yılına kadar.. (Bu tarih ne diyeceksiniz insanoğlunun kırılma noktası.).
Diş şeytan ruhlu iblisler sizleri Allah’ın göndermiş olduğu kitapları, .hiçe sayan iblis, insanoğlunun kulaklarına üfleyerek, sizleri ,aşırı din ,ve dinler arası savaşa götürürken ,kendi aralarında bölünmeler ,kardeş kardeşi yok edecek şekle getirerek ,insanoğlunu yok etmeyle uğraşan uğraştıran akıl içine nefsi sokan iblis...
Sizleri eski tarihlerde yaşatarak, akıllarınıza o zamanın yaşamında olmanızı isteyerek, bazı din tüccarlarına da, okuyup anlasa da, anlamaz lığa, gerçekleri yansıtmayarak, nefsine giren iblis şan şöhret, kin kibir, geleceği olmayan diş dünyayla işbirliğiyle, kendi halkını yok sayacak kadar, kibirlenen ham cahil halkını arkalarından götürmekte...
Şimdi sor kendine, ağızdan çıkan laflarla mı, yoksa ‘ Allah’ın Tanrının, yaratanın, göndermiş olduğu son kuran ne kadar okuyup anlıyorsun....Hz Peygamberlerin, Son kitapla gönderilen müjdeyle Hz Muhammed ve ehlibeytlerin ilminden biliminden adaletinden ne kadar ileridesin sadece o tarihte yürüme bant tına koyulmuş güzel İslamiyet’i sandığa konmuş ve kitlenmiş yürüme banttı kervanındasın...
Müslümanlığı anlayarak okuyup bilinseydi, okuma bilmesen de dünya üzerinde var olan her şey ayeti olduğunu anlasaydın veya şekilleriyle, şekille, gerçekleri okurdun...
Şan şöhretle ,Zenginliği arttıran ve suç işleme bakımından, sayılardan daha hızlı artış gösteren bir toplumsal şan ,ihtişam, haram zihniyet azaltılmıyorsa sistemin önünde dışa bağlılık tozlanmış dosyalar vardır .Bu da diğer dinleri, kurnaz tüccarların oyunu bunların kulaklarına üflenmiş iblislerin oyununu anlardınız...
Dışa bağlı yasaklık kalmadıkça.. Fikir sahibi olmaya, mal sahibi olmaktan fazla ihtiyaç duyacağımız gün, gerçek zenginliğin sırrını bulacağız..
Şunu bilin ki Türk bu oyunlara gelmez İslamiyet’in koruyucusu Türk oğlu Türk’tür Geçmişi de aynı geleceği de.. İblis bilir Türkün Azrail olduğunu ondan yok edemez, Sadece yaratana inanır emredilen gibi dünyanın sonuna kadar korunacakları korur.. Türk aç kalabilir açıkta kalabilir ,ölünden hiç korkmaz.
İblis hiç mi hiç yaklaşamaz hep şaşırmıştır, hep te şaşıracaktır, çünkü Türküde Koruyan güç Vardır o da “Yaratandır. Allah’tır. .Tanrı ALLAH Türkü korusun”...
Korkmanıza gerek yok İnsanoğluna "Yaratanın gönderdiği koruyucu " hediyesidir...Türk tür..
"Diş Dünya geçmişteki (Ankara savaşını) oynamakta oyun kurmaktalar"
Sen sadece Bu günü yaşıyorsun sadece çıkar
“Amel ettiğinde zarara uğramayacağın şu dört hususu öğrenmek. En büyük zenginlik Akıldır akıl her gördüğünüz Kur’an dır AYETLELER ,Denizler içinde yaşayan, Havada ucan , Karalar yaşayan canlı cansız yaşam, ve sonsuz evren. İçlerinde yaşayan yaratan tarafından can ve yaşatılan hepsi “ayet” içinde yer alır..
Bunlarla birlikte düşünce bilim ilimle Kara üzerinde yapılan, Deniz üzerinde yüzdürülen ,Hava üzerinde uçurulan yapılan yaptırılanlarda insanoğluna verilen “Tüm kitaplarda ve son Kur’an da ayet içinde yer alır, Bunların hepsine inanmak gelecek düşünceler hepsi ayettir ve ayette yer alır...Tevekkülle Kur’an içinde yazan yazanı anlamak .. İşte bu en büyük zenginlik tir,
Bunlara inanmış gibi yapıp çıkar için yapılan değişiklikler yoksulluk Kanmak ve kandırmak gelecekte yapılan işler kendi çıkarlarına kullanmak tüm dünyayı ve geleceği yok etmek Kula kulluk edip kendini sömürtmek ilim bilim dişi davranışlar sadece akılı düşünceyi kapatmak kaptırmak .Ahmaklıktır.
En korkunç şey ise var olan “güce inanmayarak “ Hep benim demek şan şöhret kendini beğenmek yarını olmayan dünyada ve geçici zenginlikle ,bu gün varsa yarın yok olacağını bilmemek ,kendini beğenmektir.
En değerli büyüklük güze şey var olanı yoksullarla paylaşmak, para olmasa da ,bilgi ilim, gülmek sağını solunu hatırlarını sormakta ,din ırk ayrım etmeden, yardımlaşma ise, Arkadaş, dost, Anne babayı, kardeş eş çocukları , ve tüm akrabaları sevmek saygı göstermek... AHLAKTIR..
Sadece kendini kandırılacak şekilde yaşarsan bil ki bir gün esir köle olarak yaşarsın. Ve bil ki gelecek yıllarda sadece 79 yıl önce yerleştirilmiş sadece çıkar için diş dünya ajanları tarafında.. Yönlendirilir, yönlenirsin zaman gelir ,bir gün anlarsın....Devir İyi olanların dünyasından
KURBAN VAZİFESİ ,KURBAN OLUŞUMU, KURBAN SAĞLIĞI, ŞİFASI ÇOKTUR.
Bir incelerseniz ayrıntılı görürsünüz, Her dinde kurban vardır, Burada kurban edilecek hayvanların sağlığına ,soyuna bakılması gerekir.. Sağlıksız hayvan kesimlerinde çok ciddi sorunlar çıkabilir. Büyük küçük baş hayvanlardan sıçrayan milyonda bir görülecek sağlık sorunları önlemek için, sağlıklı hayvan kesimlerine bakmak lazım....
Muhakkak satım pazarlarında veya belediyeler bu yılla birlikte gelecek yıllara önem vermek ,birde soy kütükleri, gebe hayvanlara, kısır olmayan hayvanlara dikkat edilmesi ,bunlar başlıca gelecekte sorun getirecek faktörlerdir, zinciri kırıldı mı, GELEÇEK YILLARDA İTHALATA GEÇİLİR.. İşte o zaman ekonomi çok farklı boyutlarda olur...
Kurban bayramı nasıl oluştu, ve kurban bayramı nasıl ortaya çıktı sorusunun yanıtı için, kurban bayramının oluşumu, ve kurban bayramının ortaya çıkışı ile birlikte, kurban bayramının hikayesine birlikte bakmak istersek:
Hz. İbrahim’in bir çocuğu olmuyordu. Bunun üzerine Hz İbrahim, bir adak adamış bulunmakta idi: eğer kendisine bir erkek evlat verilecek olursa, onu Allah’a kurban edecekti. Allah tarafından, bunun üzerine Hz İbrahim’e bir erkek evlat verilmiştir. Hz İsmail çok iyi niyetli, yumuşak başlı bir evlat olmakla birlikte, aynı zamanda söz dinleyen itaatkar bir çocuktu.
Hz İbrahim’in oğlu İsmail büyüdü; ve Hz İbrahim ile birlikte dağ bayırda koşmaya, dolaşmaya başladı. Bunun üzerine, bir gece Hz İbrahim uyurken rüyasında, İsmail’i boğazladığını gördü. Ertesi gün yine İsmail ile birlikte dolaşırlarken, bu rüyasını İsmail’e anlattı. İsmail de Hz İbrahim’e, kendisine emredilen ne ise onu yapmasını söyledi; Allah’ın sabreden kullarından olacağını belirtti…
Bunun üzerine Hz İbrahim, İsmail’i bir taşa, şakağının üzerine yatırdı, ve boğazını kesecekti. Tam bu sırada Hz İbrahim’e Allah tarafından bir koç gönderildi. Evladı yerine onu kurban etmesi söylendi. Hz İbrahim de kendisine söyleneni yaptı, ve gönderilen koçu kesti…
Kurban bayramının hikayesi, Hz İbrahim ile İsmail arasında gerçekleşmektedir. Bunun sonrasında, kurban bayramı kutlanmaya, insanlar yerine hayvanların kurban edilmesine başlanmış bulunulmaktadır…
Korku ve ürperdi gelebilir, Şunu unutmayın ki, bazı din görüşleri ,öncesi ve sonrası kız çocuklarını diri ,diri gömenler, İSLAMİYET yayılınca ortadan kaldırıldı. .Kurban et saklamak değil, eti dağıtmak ,vekalette olsa ,gözlerinizle görüp ellerinizle hayır almak...Çünkü bu bir adak...Tevekkülle yolculuk..
Şunu bilin ki öyle ihtiyaç sahipleri var ki, gelip bir parça et istemez, ve ,hele hele yoldan geçen tanıdık tanımadık ,sacın üzerinde, adettendir deyip te saç kavurma yapanlar bilmelidir ki, Koku açlıkta aş erenlere ulaşamazsa ,bilin ki, “ ne bilmek isterseniz.”.. O kurbanın şifası bir insanoğlunu ayağa kaldıracak güçte ,o gücü şifayı verende, bekleyende, “Yaratan rabbimde kudretinde”..
30 Ağustos ZAFER BAYRAMI Tüm şehitlerin ATALARIMIZIN, şu anda Asker ,Polisimizin bizler için görevlerinde ,görev yapanların, tüm şehitler için, Şu anda
Vatan bayrak için ,hem içte ,hem dışta, görev yapan Önder ve Önderler için, ve Halkım için, Ülkemde tanrı misafirleri için, ÖLMÜŞLERİ için “Ruhlarına Fatiha, ”
KURBAN BAYRAMI tüm İslam alemine hayırlar, bereketler ,huzur dolu geçmesi, ve sabırla beklenmesi, inanarak tevekkül edilmesi dileğimle. .Tüm beklentiyle adak, dilek dileyenlere de hayırla vermesini, tüm dualarının kabul olması içinde Duacıyım.. Dağdaki Çobanın
yaratanından Dünya üzerindeki tüm insanoğlunun istemiş olduğu Huzuru ,Barışı ,Sevgiyi Saygıyı ,tüm İSTEKLERİNİ, getirmesi içinde “YARATANIMDAN” duacıyım..
Toroslarda ki ,ve Toroslardan Akrabalara Eş ve Dost Arkadaşlara...
Eş ve dostlarıma arkadaşlarıma, Kısaca tüm dünyadaki, tanrı misafirlere duacıyım. Mutluluk ve başarılar...Yeni bir dünya...Dileğimle...Kalan suremiz belki son bayram ,belki an ,belki andan da yakın.. Bu gün olmasa da yakında hep oradayız...
GELEN HAYIRLI GÜNLERİNİZE BOL BEREKETLİ OLMA ADIMLARINIZA
Her insan konuşur, ya ol, yada olman gibi ol
Kendine köle ,başkasına köle olma, Her şeyinin sahibi var...
Bedenin borcu var ruhuna Daha yapacak çok işin var
İnsanlar konuştuklarında duygularını gizlemeyi başarabilirler fakat gözler asla yalan söyleyemez ve duyguları saklayamaz…. Sözcüklerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsınız
Gücünüzden şüphe ederseniz, şüphelerinize güç verirsiniz“ Dürüstlüğün kuralı yoktur.. sadece dürüst dür ..Tarih kayıtlarında yazar. .anılır. “ Her şeyi gören ve duyan “ odur ki ”Şeytandan sakınır “RABBİME” sığın ,sığınırım.
BİR DOSTTUN TAVSİYESİ HATIRLATMASI
Başarmak kendi düşünceyi yapan yapılandıran iş gerçek iştir, Bir çalışmadır. Kopya başarıyı başarısız ve haksız kazanç yapar. Bazı insana cahil deriz eğitim deriz. HAYIR (Yanlış o sadece kurnazdır.)
SADECE KENDİNİ KANDIRIR
Kendini kandıran her kimse bilsin ki Kendini ateşe atar. Bu gün kandırmış olduğun her kimse bil ki sana beddua eder evet dersin onun bedduası ne yazar dersin o yazmaz yazan başkası çok iyi bilirsin amma işine gelmez içine girmiştir şeytan ….
Ya o gün sevdiklerin veya gelecekte ki seveceklerin…Belki onlar için bir şeyler yapıyorsun düşünürsün amma bilmelisin ki Hakla helalle kazanılmayan para kuracağın temel bir gün çökeceğini…
Hz Ali a.s Buyurdu ki “Sana vefasızlık edenden ayrılman senin mükafatındır .İştişare hidayetin kendisidir. Kendi görüşüyle yetinen , kendini tehlikeye atmıştır. Sabır, musibetleri uzaklaştırmaktadır. Sabırsızlık, zamanın (insanı yok etmedeki) yardımcılarındandır. Dostluk istifade edilen yakınlıktır..
Her gün insanoğlunu kucaklayın ve selam verin, veriyor ,vermiyorsa bile ona hatırlatın sonsuz selam verin.. Çünkü unutuluyor unutturuluyor...
EVRENSELİ BUYSA ….İNSANLIĞI NEREDE….
ARAŞTIRIN KÜLTÜRÜNÜ TÖRESİNİ
Hz. Ali as buyurdu ki: “Öfkeden sakın. Çünkü o şeytanın sebep olduğu düşük akıllılıktır. Seni Allah’a yaklaştıran şeyin, ateşten uzaklaştırdığını, Allah’tan uzaklaştıranın da ateşe yaklaştırdığını bil”
Dünyanın bir kısmını Avrupa’yı tamamını ,Dağdaki Çoban Gitti, gördü, gezdi ,geldi …Yaratan insanoğlunu ne güzel yaratmış ama...Amaaaa O Maske takmış insan görünümlü bazı çıkar peşin de koşan şeytanlar olmasa insanlar çok güzel anlaşır….Bir büyüğümüzün elini öperken kötü …Bir birileri başkaları Kral önünde eğilmek diz çökmek evrensel..
Avrupalı evrensel diyorsunuz Pazar günü kiliselere gidip ayin yapar iş adamı politikacı üst ve alt tabaka Pazar günleri dualar ayinler yaparken ve bizim için kutsal saydığımız kiliseler namaz kılacağımız yer bile olabilir ve güzel saydığımız yaratanın evi gibi gördüğümüz kutsal yerleri biz kabullenirken ve hastanelerinde kilise papazlar bulunurken hotel odalarında "İncil" ,her an her yerde bulunurken……
Nedense bizde bazı kesimler gördüğümüz bazı kişiler ve Avrupalılar bırakın kendi vatanımızda bile inancımıza imanımıza namaz, Camimize "Kuran" dil uzatanlar bizi bizleri bir en alt kesimde hakir görmeleri …. Bu yolda hakir gören insanları anlamıyor, anlı yamıyorum , anlamakta istemiyorum … Atasözü Her koyun bacağından asılır…Daha çok anlatılır ama kısa öz ve Akıl….Ders çalışıyorlar ama sınıfta kalıyorlar..
KISA DERS
İnsanlık ailesinin tüm üyelerinde bulunan onuru ve onların eşit ve ayrılmaz haklarını tanımanın dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğunu, İnsan haklarının tanınmamasının ve hor görülmesinin insanlık vicdanını yaralayan barbarca eylemlere yol açtığını, korkudan ve yoksulluktan kurtulmuş insanların söz ve inanç özgürlüğüne sahip olacakları bir dünyanın herkesin en yüksek amacı olduğunun ilan edilmiş bulunduğu nu, ve devam eder gider …
Nere de evrensel demokrası... Gene bir atasözü Görünen Avrupa kılavuz istemez.. Sadece gözümüzde uyku göz bandı var .. Biraz aralasak net göreceğiz…… Avrupa gemisini batırmış kaptanları kararsız yanaşacak limanları yok
DERS ALACAĞIMIZA.. DERS ALMALARI LAZIM
BÜYÜK DERS
Hz Ali Oğlu Hz Hasan’a şöyle buyurdu “Amel ettiğinde zarara uğramayacağın şu dört hususu benden öğren. En büyük zenginlik akıldır, en büyük yoksulluk ahmaklıktır, en korkunç şey kendini beğenmektir, en değerli büyüklük güzel AHLAKTIR
DÜŞÜNMEK
Çünkü kimi tanıdıysam, hep kendini düşünüyor... Memlekette düşünen yok diyen, Yalan söylüyor .Çoban bile dağda düşüncede…Düşünüyor kimi alkıştan cesaret alır sonu yakındır, Kimi halktan alır cesaretini çıkarlar konusunda dağıtır kendini, Kimi tek güvendiği inancına, imanına güvenerek, yaratana sığınarak ,basiretten alır cesareti ,bilir
Haramı helalı, bilir kanunu adaleti, yolda tek başına yürüse de bilir arkadaki doğru yolu seçenleri kin tutmaz ki düşman olsun karanlıktan aydınlığa yürür, bilir gözü kapalıda olsa kalp de nur inmiştir ne arasın tümsekler taşlar bilir sonunda varacağı cennet kapısını cesareti vardır korkmaz çünkü yapmamıştır ve seçmemiştir yanlış yolu
DOĞRU ADIM DOĞRU ÇİZGİ DOĞRU HEDEF DOĞRU İSTİKRAR.
Neden orda taş varken bağırmıyoruz canımız yanmıyor, taşa vurunca canımız yanıyor bağırıyoruz … Taş orda ayak sende akıl sende taşın suçu ne….
Resûlullah (s.a.a.), ahir zaman alametleri hakkında buyurdu ki: “Münker (kötü) maruf (iyi) olacak, maruf da münker olacak, haine güvenilecek, güvenilen kimse ihanet edecek, yalan söyleyenler tasdik edilecek ve doğru söyleyenler de yalanlanacaklardır”
Maruf, güzelliği akıl ve nakille bilinen her fiilin adıdır. (Zıddı ise münkerdir.) Yine herkesçe bilinen tanınan, belli olan, meşhur ve ünlü olan veya şeriatin güzel görüp emrettiği şey manasına da gelmektedir.
Akıl ve dinin kötü gördüğü her şey münkerdir. Münkeri sınırlandırmak imkânsızdır. Kur'ân ı Kerim'de münkerlerin bazı örnekleri açıklanmasına rağmen tüm münkerleri saymak ve teker teker tanımak hiç de kolay bir iş değildir.
Bu gün için Bazen insan bir münkere tutulduğu hâlde onu münker olduğunu bilmediği için yapar. Yıkanırken, abdest ve gusül alırken israf etmek, ekmeği, meyveyi, elbiseyi ve kağıdı haddinden fazla kullanmak, aşırı yemek, otomobili uygun olmayan bir yere park etmek, çöpleri yola dökmek, yolu kapatmak, insanları korkutan yersiz korna çalmak ve gaza basmak, israf olup sağlığa ve solunum sistemine zararlı olması dışında beraberindekilerin hava alanına tecavüz sayılan, kardeş kardeşin arasına dostuna ,arkadaşına ,komşuna, hatta düşmanına bile münafıklık sokmak, güzel havayı kirletip onu dumanlı bir havaya dönüştüren sigara ve her türlü duman, halkın büyük bir çoğunluğunun münker saymadığı münkerlerdedir..
İnsan vücut Aura çakralara derin yaralar açar ve sağlığı bozulur gittikçe psikolojik ruh alemi bozulur...Çünkü anlamak istemezler Erdem olamazlar .Sadece okumak anlamak.. İyiyi kötü kötüyü iyi ederler. .Bazen de kötüyü iyi iyiyi kötü ederler....Bunlar hep atacağın adımlara bağlıdır.
“Her insanoğlu gölgesinden bile sorumlu olduğunu bilseydi.. Yaşamları düzgün devam ederdi”
SORUMSUZLUK İNSAN IRKI.
Resulullah (s.a.v.)Beni yemene gönderirken tavsiye mahiyetinde şöyle dedi :”Ey ALİ !! İstihare eden şaşırmaz , İstişare eden pişman olmaz .Sakın gecenin başında kalkıp yola çıkma. Çünkü Yüce Allah ,gündüzde saklamadığı şeyleri, gecede saklayıp dürer. Allah adıyla sabah erkenden yola çık.”
Bazen bakıyorum insanı zora sokan olaylar (her olay) , bazen insan hayatını ucuza sanan kişiler bilmiyor mu o insan kendisi olamaz mı aynı yerden çocuğu ailesi geçmeyecek mi şaşılacak kendisi kendisini görmeyen insanlar çok yazık insan bedenine ruhuna zarar verenler haram işlediklerini gerçekten bilmiyor mu yapanlar ve görevi almış kişiler….
Aman sende deyip kenara atmak neyin nesi birde biraz ilerde din sömürme konuşmalarıyla neyi karşılaştırıyor bilmez mi az önce haram işlediklerini…Evet bilmezler çünkü o anı öteler şimdiki anı benimser sonrada ahkam kesilir, başına iş geldiklerinde" Allah’ım" ben ne yaptım bana bunları gösterdin, der yakınırlar bu bir kısastır farkına varmaz….Varmaz çünkü istişare etmediler kendini hep haklı buldular….
Başkasının kendi üzerinde hakkı olanın da, başkası üzerinde hakkı vardır. Birinin üzerinde hakkı olan, ama başkasının kendi üzerinde hakkı olmayan biri olsaydı, bu yaratıkları değil, ancak münezzeh olan “Allah “olurdu.
Hz. Ali (a.s.) buyurdu: “Kim Allah’tan sakınırsa Allah, onun için fitnelerden bir çıkış yolu ve karanlıklarda bir nur verir. Gölgesi Allah’ın Arş’ı, nuru O’nun cemali, ziyaretçileri melekler, arkadaşları peygamberler olur”
Allahü teâlânın ilâhlıkta şeriki, ortağı yoktur. Mülkü hiç yok olmayan bir meliktir. Noksanlık olan her şeyden münezzehtir. Ayıplardan ve kudretsiz lik ten uzaktır. Müminleri sonsuz azabdan emîn kılmıştır. Her şey üzerine hâkim ve hâfızdır. Hükmünde galib dir. İnsanlar bir şey yapmak isteyince, O da irade ederse, isterse o şeyi yaratır.
Halık (yaratıcı) yalnız O'dur. O'ndan başka kimse hiçbir şey yaratamaz. O'ndan başka kimseye halık (yaratıcı) denilemez. İnsanların dünyada ve ahirette rahat ve huzur içinde yaşamalarını, sonsuz saadete kavuşmalarını sağlayan kurtuluş yolunu göstermiş ve bu yolda yaşamalarını emretmiştir.
Azamet (büyüklük) ve kibriyâ (yücelik) ancak O'na mahsustur. Allahü teâlâ müşriklerin (puta tapanların) şirklerinden (ortak koşmalarından) ve iftiralarından münezzehtir.
Öyle insanlar var ki okumuş okumamışları aralarında istemez bir fark görür hep ama okumamış hep saygılıdır hürmet gösterir sevgi gösterir hep tüm insanları hoş sevgi görür…Çünkü Akıldır. .Okumak üstünlük değildir okuyup anlamaktır… Toplum her zaman dinamik tır .
Bunu bil ki..Allahın iman gücüyle Halk her zaman dinamik başı secdeden başka eğilmez. Bir nefes yaşama bir nefes ölüm perde arkası her kes aynı ayrıcalık yok bil ki bilgi sadece okuduğunuz okulda kitap da yazmaz çevrendeki insanın aklındadır sadece logoyu birleştirmek senin ayrım görmeden gezmek, okumak, akıl almak doğadan….İşte yaşam ve gelecek budur….
Herkesin bilgisi vardır bilgi toplamak akılda yorumlamak dinlemek gerçek yolu bulup kendini terbiye etmek gene okumak ve anlamak…Benlik her zaman zarar getirir…Dışarı da her bir doğa şeklini okumak bir işarettir...Herkes kendine göre çıkardığı şekil sadece çıkarlardır...
AHRETİ HATIRLAMAK
İşte her günün her gecesinde okumalı araştırmalı anlamalı
Bir nefes yaşam Bir nefes ölüm
Tefekkürde bulunulmalı; “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah'ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli. Günahlara samimi olarak tövbe ve istiğfar edilmeli; Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli...Müminlerle helalle şilmeli; onlarla irtibatımız cihetinden rızaları alınmalı.
Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli. Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli; iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli. Daha çok araştırın okuyun. .Anlayın….
Halk arasında Atalarında “el almak-tövbe almak” tabiriyle ifade edilen tövbe edip günahlardan dönmek, yönelmek fiilidir. İşlenen küçük ya da büyük günahlardan pişmanlık duyup bu günahları işlemeye tövbe edip ALLAH Teâlâ’nın yoluna dönmek, halktan Hakk’a yönelmek anlamında kullanılan bir kavram....
Allahu Teâlâ’yı seven kimse, elbette O’nun sevdiklerini de sever. Önce Allah’ın Habibi Hz. Rasûlullah’ı (s.a.v) sever. Sonra ona ait olan, ondan sayılan, onunla anılan her şeyi sever. Sevmesi de gerekir. Bunların başında Ehl-i Beyt gelir.
Ehl-i Beyt, Hz. Rasûlullah (s.a.v) Efendimizin ailesi ve evlâtlarıdır. Müminlerin anneleri, Hz. Fatıma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Ehl-i Beytin şerefli fertleridir..
Rasûlullah (s.a.v) Efendimizin şerefli nesebi Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin vasıtasıyla devam ettiği için, onların kıyamete kadar gelecek olan evlâtları da Ehl i Beyt’in birer parçasıdır Onları sevmek her mü ‘minin vazifesidir. Bu sevgi çok şerefli ve gereklidir.
Kalbinde azıcık Ehl i Beyt sevgisi bulunmayan kimse, Hz. Rasûlullah’ın sevgisinde yalancıdır…Yalanı Bırakmak her şeyin yolun açılmasıdır.VE Daha çok imana gelmek…
Batılı Her başlangıcında sağ elini kaldırarak inancıyla başlar….Dünyaya son iman ve 4 kitap dan son (Kuranı kerim ) okumanızı ve anlamanız için hediye gönderdi ..Tüm insanoğluna.. OKU…..Her şey onun içinde İlim ,bilim ,şifa, ve gelecek aydınlık günler….
Hz Ali a.s Şöyle buyurdu " İnsanlarla konuşun insanların akıllarının erebildiği kadar." Her şeyi anlatırken yavaş anlat ki anlaya bilsin …
Geçmişi anlarsak daha çok yakınlaşır öz olduğumuz daha iyi anlaşılır Çünkü diş dünya maske takmış şeytan insanlarla dolu…
Her adımını oku ve anla Cuma hayırlar gelen kurban bayramlarınız hayırlara kurban keserken, gebe ,dişi ,neslini son getirmeden, kesimlere ,dikkat etmenizi, geçmişte ağaçlara bunlar size gelecekte odun olur diyen “sakız ağaçlarını” yok eden maskeli şeytanlardan uzak durun...Doğada her gördüğünüz canlı ,her bastığınız toprak,, sizlere basılmış gibi hissedin ,hesabı adımlar, bilin ki gelecekte muhasebeniz olacak... Her şey "son kitap Kuran da" hatırlatılmıştır.
Bakın önünüzdeki ekrandaki reklamlara "Kim şeytanı, kimi rahmanı"
Okursan anlarsın kendini
Çoban sadece Çoban aranızdaki bir insan
Hiç kimse kimseden üstün değildir, ERDEM olamayan
NEFSİNE kapılan şeytan adaleti uygular
Hiç kimse hiç kimseye çok ihtiyacı yok da dese ,bil ki kendini büyük görmekte, ama bazen olur ki seni görmeden edemez çünkü o senden bir nokta almakta o noktayla kendi sözcüğünü bitirmek için ,ben kimseden almam kendi bildiğim yoldan giderim dese de ,inanın, “rahmaniyse, kibirli değilse “Allahtan”, Bura da bir şey söylenmez tevekkül edilmiştir biliyordur..
Gurur kibir kim, benlik şeytaniyse ,iblise, özünü sözünü satmıştır, ebedîyi cehennem yolundadır… Çünkü o halkı için yaşamaz ,kendi vatan bayrak ,içinde yaşamaz insanoğluna mazlumlara yardımcı olmak içinde yaşamaz, sadece bir kuklacı, maske takmış sahnededir ,o kendini kendi olduğunu bilseydi, şah Damarından yakın olanı bilseydi, ”Yaratanını” kapı ,kapı dolaşmazdı, otur sör kendine, ne geçti eline, ne yaptın ,ne haldesin hala kukla oynamakla ,ne nereye gideceksin ,gideceğin adres, neresi olduğunu biliyor musun “şahdamarına yakın olanda şahdamarına yakın olan yere gidecek” Hala tek yön varken doğudan batıya geçiş varken ila batıdan doğuya geçmek isteyenler bilmelidir ki,“vakit her zaman “doğudan başlar batıya giden yol “tevekkülle”…
En yakın toprak gideceksin ,ruhunda ana merkeze, şimdi hangisi yakın…Bu dünyadaki merkez hayalin sadece “merkez efendi cami, Şifa ve eman” dilemen…
Tevekkülünle ebedi cehenneme gitmenden kurtulur, cehenneme gene gider hassas teraziden geçer tevekkülünle giden en kestirme yolunu bulursun… Şah damarına yakın olan yere gider, oradan da serinlemek için “Kevser havuzuna “ Ödüllenirsin.. Tüm din kitapları yazar, Son kitap Kuran "son fırsatı verir…
Yaratan dünyada Çanlıların içinde, insanoğlunu üstün kıldı ,diğer Çanlıları korusun diye, insanoğlunun ,içinde de kimseyi bir birlerinden üstün kılmadı her kesi eşit yarattı ,isteyene zenginlik isteyene de ilin verdi ,üstünlük kılın diye değil, bu dünyada kim ne yapacak intihana tuttu, “alan da o verende o” her kes fani gidici olduğunu bilseydi ,bilselerdi, şahdamarından yakın olmadıklarını anlarlardı…
İnsanoğluna diğer canlıları korusun ,diye akıl, insanoğlunu da aralarında anlaşsınlar diye bir birilerinden üstün kılmasınlar diye , ırkı, dili ,dini, saygıyı sevgiyi ,paylaşmayı, verirken mazlumları şeytanlardan korumak için imam gücü verdi, şimdi sör kendine kim şah damarından yakın….
Bu dünyada herkes birbirileri sollarken yıkarken ,ezerken ve kendilerine hep ben diyenler, gidecek dünyada inanın sollamamak için yolu kapanacak ama ”tevekkül eden “emniyet şeridinden yoluna devam edecek.. Şah damarı olanda senle yola devam edecek ,ya ondan sonra gelenler geride kalanlar yaşam dünyasında tapu dağıtarak ,yola devam etseler de nefisleriyle, helak olacaklar…
Sen bu dünyada neslini, asrını yaşıyorsun ,süren en fazla 100 yıl geride 100 bin yıllar, kimler geldi geçti ,yurtlar, geçici bir orada bir burada sadece “ iblisler”, aramızda, sonu gelmeyen, şan ,şöhret ,nefisle ,kalacak çünkü imtihanın soruları…Kendi yurdunu, halkını nefsin için diş şeytanlara ruhunu sat… Sonrası kelime oyunlarıyla zikzak çizerken doğru yola koy, Yap yap yap sonra pardon yok öyle…
Sizlere bırakılan atalarınız sizleri hiç affetmez.. Bu yurda, bu halka ,bu askere ,bu polise ,bu önder ve önderlere, düşmanlığın maske takmış düşmansan o başka.. Sonuçta düşmansın maske takmış düşmansın ,bir şekilde mazlum ,görünen, renk değiştiren ,tapularla vaatler veren, kandıran sonradan asan, yaprak dökümü yapan mevsimsiz zaman içinde kötüyü iyi eden iyiyi kötü eden, insanoğlunun içinde fitne fesat,” kardeş Habil, Kabil kardeşi “düşüren ,kaoslarınla, insanoğlunu yok etmeye çalışan iyi ve kötünün aklına girip, kuklalarınla şirin mi şirin gösteren şeytandan iblisten başkası değil ..
İnanın son fırsatınız, ölüm an kapınızda eman sizi ve ailenizi ,gelecek neslinizi vatan bayrak halkınızı koruyacak olan tek şey tevekkül…Doğduğuna bak, yaşamına bak, musalla taşına bak, Kabre bak, sonrası tahta toprak ,sadece duyacağın, küt…
“Nimet ve hikmetlerden, bu dünyada yararlanmayan ,paylaşmayı bilmeyen tevekkül etmeyen , o tadı alamaz” saklı şifayı da bulamaz..
Sabah uyanıyorsan o sana büyük hediye, ya uyanamazsan geride bırakacakla rın.Yarını olmayan dünyadasın sadece verilen hediyende adımına dikkat et yeter
Çoban sadece Çoban
YANLIŞ OLAN YAŞAM DEĞİL, YANLIŞ OLAN İNSANOĞLUNUN NEFSİ
Her bitki, insanoğlu için bir şifa kaynağıdır ve bitkilerde insan sağlığına iyi gelebilecek pek çok madde vardır. Aynı toprakta yetiştikleri; aynı suyu, güneşi ve mineralleri aldıkları halde her bitkinin farklı özellikleri farklı bir tadı, kokusu vardır…
Doğanın insanoğlundan üstün kabiliyeti bu gizemli dünyadır…Her şey yaratanın elindedir ,sadece sizlere yol haritası ve imanla inanarak ,”son kitabı gönderdi Kuran” içinde her şey yazılı, “Kuranı bilmiyorsan bilmediğim gibi” ,okuyarak anlamadığın ,anlamadığın gibi ,sadece etrafına bak kendine bir diken batır, bil ki acıyı hissettiysen ,bir başkasında hissedecek, ne kadar canın yandıysa onunda canı yanacak, Bu gün diş dünya ilim ,bilim, için “kuranı” anlamak için özel anlayanları işe almakta ya sız…
Sizleri okuyarak ,anlamamak için göz bantlarıyla kapamaktalar…Bu gün teknoloji ve hukuk eğitimde “Kuranda” yazılan tevekküle inanan ve Hz Muhammedi derya iman dolu derya Kevser’i ne, ilim bilim dersi verilseydi ,Hz Ali İrfanı ilimi ne ve Hz Ömer i adaletini kazanacaklardı.. İşte o zaman Helali Haramı Şükür ü daha iyi anlaşılacaktı…
Bu gerçekten yola çıkarak öncelikle sen toprağa ne ekersen onu biçersin ve alırsın doğanım kendi şifası çok olduğu halde içinde bilim ilim kimya saklı olduğu halde ve senin her yaptığın yanlışlık ,bil ki insanoğlunu yok etmekte ,kalmıyor, doğadaki ekoyu bozuyorsun, sen ilaçlarla yok ettiğin canlılar, sonradan sana çok zarar getirecekler, dengeyi bozdukça bil ki daha yaşanmaz güçler gelecek, canlıların yaşamlarını altüst ediyor ,bir sonrakine güç hazırlıyorsun sonradan gıda ve ürünlere geçerek sen kendini tehlikeye atmaktasın sonrası pardon demekle yetinir yetineceksin…
Bir dahaki sefere buldum buldum la yeni maceralara yol alırsın…Kendi kendinle savaşıyor ,kendini yenemiyorsun çünkü üsten ,alta attan ,üste çıkmak için “erdem” olamıyorsun ve bu şekilde aynı kamuflajla sahada boy gösteriyorsun..…Diş dünyadan falan, falan ,falan üniversitesinde araştırma sonuncu bu madde insanı zehirliyor, pardon arkadan başka zehir verelim menüye…
Bu gün ne yapsan da kazansam diyenler, bu gün ne söylesem de zirvede olsam diyenler ,bu gün ne yapsam da orada olduğumu şan şöhret gösterenler “el üstünde tutulurum”diyenler…. Bilsin ki…..
Demeyerek oturup bu gün nasıl helal lokma yerim deyip, evime çocuklarıma nafaka rızık nasıl götürürüm aza kanaat getirenler sonrası Vatanıma Bayrağıma Halkıma ,yanlışlıkla zarar verirsen korkusuyla geçen zarar vermeden düşünen kişiyle “tevekkülle şükür” edenlerle, diğer şan şöhret kin ,kibirle ,para kazananlarla, gene aynı terazide olacakları gün…
Eninde sonunda kendi gün, saat bitiminde dört kürekliye binerek . El üstünde gidecekler. Bazıları da limuzinle giderler ama toprağa girerler… Bu dünyada şaşırsan da ,Oraya giderken terazinin hassa ayarı şaşmaz…Bir gün hiç uyanamayacağın gibi.. Belki bu gün Belki yarını olmayan gün gibi ,Belki de andan yakın olan an gibi…Yaptıklarınla Hazır mısın…
“Biri korkacak biri korkmadan gidecek ara çok yakın bir çizgi kadar
Her şey bu ikişer kelimede yazılı her şeyi açıklıyor.
"Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir. "
Helal : İse insanın sağlığına ve ruhuna kendine ve başkasına faydalı şeyler veren dır
"Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir."
Haram İnsanın vücuduna ve ruhuna kendine ve başkasına, zararlı şeyler veren dır.
DÜNYA SON DURAK ADALETİ
Kurduğun hayal son durağa kadar ötesi yok ,yaptığın iş iyi veya kötü sınıfına göre ilim bilimle anılır karanlık dünyada yolun aydınlıksa bil ki geçmişinde bıraktığın aydınlık enin yoldur… Yok değilse bil ki şimdi hatırlatmadır…
Öleceğini bildiğin halde orada nasıl dünyayla karşılaşacağını bilmediğin ve şimdiki tedirginliğin varsa akıl düşünce varsa, bir et kemik parçası nasıl ayak üstünde duruyorsa hala bilimle sırlar dünyası çözülemiyorsa, son duraktan sonra…ilk ebedi yaşam durağını bil….
Her haksız bastığın toprak, her gereksiz kıldığın dal, yaratılan her canlıya davranışın bil ki hesabı ağır olacak…Yükünü hafifletmen bil ki bu dünyada samimi davranışın…Çoban…
ÇOBANIN SABAH VAKTİ
Hayat öyle ki vadiye çukura alçak alana indikçe yıldızlar öyle yaklaşırsın sanki tutacak gibi olursun milyarlarca, ama zirveye çıktıkça yıldızlar uzaklaşır senden kaçar erişeceğin yerde erişemez olurla bir anda milyarlarca yıldız milyonlara binlere düşer…
Hayatta böyledir alçak gönüllü olursan her şeye erişir herkes olur etrafında hayır dünyası, yüksekler de ararsan kendini, bir anda yalnız kalıverirsin menfaat dünyasında buluverirsin kendini..
Soruver kendine ilk başladığın dünya damısın, yoksa yalan dünyada mı .Okurken ,yazarken otur rahat mısın ..Boşuna debelenme her şey varacağı yeri Bilir, fazlası olmaz şaşırtır.. Çoban…
“Sende menfaati çıkarı olan bir kişi seni altın semerlerde gezdirir .Çıkarlar menfaatler bitince çivili semeri senin sırtında gezdirir. Başkasına sadakatiniz, kendi başarı kapasitenize ihanetiniz anlamına gelmeye başladıysa, gitme zamanı gelmiş demektir”
Hz Ali a.s Buyurdu ki “Doğru idrak eden ilmin derinliğini kavrayan da şeriatkaynağından kanmış olarak döner ,hilm sahibi olan yaptığı işlerde aşırılığa kaçmazve insanlar arasında övgüye layık bir şekilde yaşar.”
Kendisine ve başkasına İnsan ruhuna bedenine güzel şeyler verendir.
“Dünyada suçlu arıyorsanız suçsuz zu bulursanız suçluyu bulursunuz
Hz Ali a.s Şöyle Buyurdu “Dünya kalmak yurdu değil geçiş yurdudur .Orada iki tip insan vardır. Biri özünü (nefsi isteklere )satarak kendisini satarak helak eder ,diğeri de özünü (Allah’a )satarak kendini (azaptan) kurtarmış olur “
Dünya, ona doğru davranana doğruluk yurdu ,ondan bir şey anlayana afiyet yurdu ,ondan azık ,toplayana zenginlik yurdu ve onunla öğüt alana öğüt yurdudur. Dünya ,Allah dostlarının secde yeri (mescidi) meleklerinin namazgahı ,vahyinin iniş yeri vedostlarının ticaret yurdudur.
DÜNYA ELDEN ELE GEZEN BİR YURTTUR
124.000 Peygamber ,Kuranda 27 peygamber 2 Salih 4 büyük kitap Kuran gelip hatırlatsa da… Kaos galip geldiğini sansa da…Bil ki RABBİM yaratmış olduğu insan karşısında Kaos yok denecek kadar şifrelenmiş iliz yon dur . İş gözde değildir Akıldadır. Sadece okumak Anlamak gerekir … Yok etmenin yolu YALANI bırakmak NEFSİNİ köreltmek ten geçer..
Hz Ali (a.s) Buyurdu ki Zaman iki türlüdür. Bir gün lehine ,Bir gün de aleyhinedir .Dünya elden ele gezen bir yurttur .Her ne kadar zayıfta olsa ondan senin olanlar sonunda sana
ulaşır her ne kadar güçlüde olsan zararına olan şeyleri kendinden uzaklaştıramazsın.
Hz.Ali (a.s.) Duyurdu ki Halkın arzularını yerine getir ,onlara güzel övgü de bulun ,tahammül ettikleri zorlukları sürekli dile getir .Çünkü yaptıkları güzel işler çokça zikretmek yiğitlikleri hareketlendirir geri kalmış olanları işe teşvik eder. Ön çelikle tanıtın.
İnsanlar huzurluysa bilin ki orda Allah korkusu eşitlik, iman ,ilim, bilim, edep ve adalet vardır
YANI KISACA Cumhuriyet vardır.
Cumhuriyet gücü “yaratanın adaletin” den ve insanlara vermiş olduğu güçten gelir
Kan ve kemik tüm insanlarda bulunur. Farklı olan yürek ve niyettir
SABIR
"Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir.
"Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir
VAR ETMEK ALLAHIN İZNİ İLE
Hz .Alinin (s.a.a) Çocuklarına yazdığı mektupla, (Hz ALİ (a.s.) Hz Hasan ve Hz Hüseyin’e yazdığı mektupta şöyle buyurdu. ”ALLAH" ‘tan korkmanızı, dünya sizi istese bile onu istememenizi vasiyet ederim. Ona ait bir şeye ulaşmadığınız veya kaybettiğiniz için üzülmeyin .Hakkı söyleyin ,ahiret ecri için çalışın .Zalime düşman ,mazluma yardımcı olun.)
Basîret; hakla-batılın, hidâyetle dalaletin, hayırla-şerrin, doğru ile yanlışın birbirinden ayrıldığı marifet, bilgi ve kalp nurudur. Basîret; ilham ile veya tecrübe ve öğrenme sonucunda oluşur. Çoğulu, besâir’ dir.
” Hayırlı insanlarla arkadaşlık etki onlardan biri sayılasın şer insanlardan
sakın ki onlardan sayılmayasın
"Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir. "
"Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir
H.z Ali (s.a.a) ilim kapısı…” İlim bir noktadır. Cahiller onu çoğaltmış insan oğlunun ne kadar yetersiz anlayış körlüğü kavrama yetersizliği dir”.” Allahın bizlere bağış etmiş olduğu beynimizi kullanmadan aciziyle için de olduğumuzu anlattığı gibi, aynı zamanda var oluş, büyük patlamayla ulaştı”… Şimdi Bunun adına Big bang diyorlar..
“Cahil yoktur sadece o kurnazdır.. Bir gün gerçekler ortaya konulacak
Her asırda birkaç kişi düşünür. Diğerleri onların düşündüklerini düşünür.
Rivayet 124.000 Peygamber geldiği söylenir .Allah sadece iman etmemizi söylese de sadece iman edilen peygamberler yaşarken gerçek iman edilmesi vefatları sonrası kendi çıkarları doğrutusun da hareketleri ….
Her seferinde sabırla ALLAH imana çağırması her gelen peygamber zamanları dürüst ve doğru hareket… Peygamber ölümleri sonrası iyi niyet doğruluk görülmediğinden rabbim bir şekilde felaketler gönderse de insanoğlu anlamamakta doğruları yapmamaktadır….
Kuranda geçen 27 peygamber 2 salih Semavi kitap 4gönderilmiş… Son Peygamber (Hz Muhammed )(Ölüm öncesi vekil bırakılsa da…) Kuranı kerim Kitap olarak göndermiş…
Sabırla imana yönlendirilmiş artık şimdiki zamanın son olduğu artık imtihan da olduğumuzu kısa notlarla anlatmaktadır…Okuyup anlamak.. Oku....
İZAFİ ZAMANI HER ŞEYİ ANLATMAKTA
İzafi hareket ya da nispi bağıl`` veya relatif hareket belirli iki hızda hareket halindeki iki cismin, birinin diğerine göre nisbeten hareketine izafi hareket denilir. Yani iki cimin hızlarının farkı izafi hareketin hızını vermektedir
En istein’ın en meşhur keşfi İzafiyet Teorisi’dir. Fizikle ciddi bir şekilde ilgilenmeyen birçok kişi hâlâ bu teorinin ne demek istediğini anlayabilmiş değildir. Oysa Kuran ancak bu teoriyle anlaşılabilen gerçeklere 1400 yıl önce işaret etmektedir. Einstein, izafiyet ile ilgili açıklamalarını “özel İzafiyet Teorisi” ve “Genel İzafiyet Teorisi” diye iki çalışmada toplamıştır.
Dedi ki “Yeryüzünde kaç yıl kaldınız ” Dediler ki “Bir gün veya bir günün birazı kadar kaldık, sayanlara sor.”
Onları toplayacağı gün sanki sadece birbirleriyle tanışacakları gündüzün bir saati kalmışlar gibi gelir
Hamdolsun Evren’i, yeryüzünü ve ikisinin arasında bulunanları altı devir de(yevm)yarattık, hiçbir yorgunluk da duymadık.
Gökten yere her işi çekip çevirir. Sonra sizin saymakta olduğunuz bin yıla denk bir günde O’na yükselir.
Melekler ve Ruh, süresi elli bin yıl olan bir günde O’na yükselirler.
Öldüğümüz gün benim mahşeri göreceğim gündür . Benin ve dünyada olup biteceğini göreceğim gündür… Sadece gelecek zaman birimi Allah yaratana mahsus dur…
Gelecek gün bil ki konuşulan sesler gelecek insan oğluna akacak ve yaşayacaklar geçmişe dönerek daha iyi anlayacaklar…Geleceklerine umutla bakacaklar…. Savaşmayacaklar Ekmeğini aşını paylaşacaklar..
Her asırda birkaç kişi düşünür. Diğerleri onların düşündüklerini düşünür.
Müslümanlık bir sandıkta kitli, açılmış olsa Dünyada her kez Müslüman olur…
"Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir. "
"Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir."
H.z Muhammed ve Ehlibeyte inananları
GADİR-İ HUM BAYRAMI MÜBAREK OLSUN
Gadir i Hun’da Hz Ali (s.a) Hakkında nazil olan ayetlerden biri de şu ayettir. ”Bugün size dininizi kamil ettim. Üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak islam’ ı seçip beğendim
(Hz Muhammed)
"Hepiniz Çobansınız her biriniz kendi sürünüzden mesulsünüz."
Resulullah(s.a.v.)Beni yemene gönderirken tavsiye mahiyetinde şöyle dedi :”Ey ALİ İstihare eden şaşırmaz ,İstişare eden pişman olmaz .Sakın gecenin başında kalkıp yola çıkma. Çünkü Yüce Allah ,gündüzde saklamadığı şeyleri, gecede saklayıp dürer. Allah adıyla sabah erkenden yola çık.”
Bu günkü işi yarına bırakma. ÖNCE danış .Danışa danışa dağları aş. Danışmadan iş yaparsan olduğun yerde Bocalarsın ve kendini üzersin. Bu günü yarına yarınları başka günlere bağlama. Niyeti temiz tut. “Ya Allah de yeter. Gerisini yaratana” bırak yeter.
Resulullah ( s.a.v.)Gadir-i Hun’da Hz Ali ‘yi Halife tayin ettiğinde orada bulunanlar o’nun tebrik etmeye başladılar Hz Ebu bekir ve Hz Ömer Hz.aLİ’yi ilk kutlayan kimselerdendirler .Onlar dan her biri Bu makam sana kutlu olsun ey Ebu talibin oğlu ..Sen her mü’min erkek kadının mevlası oldun diyorlardı..
Resulullah ( s.a.v) Buyurdu’ ki :”Allah ‘tan ve sizleri muhatap kılan Peygamber ‘inden yani benden sonra da Ali, Allah’ın emriyle sizin irade sahibiniz ve imamınızdır. İmamet makamı ondan sonra da Allah ve Resulüyle görüşeceğiniz güne kadar benim neslimin ,onun çocuklarının hakkıdır.
Resulullah (s.a.v)” Buyurdu ki :Ben sizden önce (Kevser )havuzun başına gideceğim ,siz orada benim yanıma geleceksiniz .O havuzun genişliği San ‘a ve Busra arası kadardır O havuzda yıldızlar sayısında kadehler vardır Benden sonra iki değerli emanet olan Kur’an ve Ehl i Beyt hakkında nasıl davranacağınıza bakın .”İki değerli emanete sahip çıkın…
Ehl i beyt, bir İslam dini terimi. İslam dininin son peygamberi Muhammed'in ev ahalisi ve akrabalarını, kısacası ailesini tanımlamak için kullanılır.
San’a Yemen de
Busra Suriye de
Havz yani, kevser havuzu yüce Mevla’mızdan biz kullara ikramdır. Rabbimiz bu güzel ikramı peygamberine vermiştir. Allah’ımızdan ümidimiz isteğimiz dünyada havz hakkındaki bilgiyi, ahirette de o güzelliğin tadını biz kullara nasip etmesidir. Havzun özelliklerinden biri şöyledir; Havzdan içen bir kişi hiçbir zaman susamaz. Kevser İslam dinimize göre, cennette olan değerli bir nehirdir.
Resulullah (s.a.a) Ahir zaman alametleri hakkındaki bir hitabında buyurdu ki “Namazı zayi etmek ,şehvet peşinde gitmek ,heva hevese uymak zenginleri ululamak ve dini dünyaya satmak ahir zamanın alametlerindendir. O zaman mü ’minin kalbi, gördüğü kötülüklerden ve onları önlemeye gücünün olmadığından dolayı ,tuzun suda eridiği gibi karnında erir.”
(Nefsin arzû ve isteklerine hevâ denmesi, kimde bulunursa onu Cehennem'e düşürdüğü içindir. Hevâ sâhiblerine de ehl i hevâ denmesi, bunlar Cehennem'e düşeceği içindir. )
Resülullah (s.a.a.)Ahir zamanla ilgili yaptığı konuşmada buyurdu ki “O zaman ihtiramkalkacak ,günah kazanılacak ,kötüler iyilere musallat olacak ,yalan yaygınlaşacak ,inat aşikar olacak ,fakirlik çoğalacak elbiselerle övünecekler ,zamansız yağmurlara uğrayacaklar.
ihtiram :Hürmet olunmak, tazim olunmak, hürmet, saygı.
Başını yastığına koy ve fakirliği kucakla ,şehvetleri kov ,heva ve hevese karşı çık, hiçbir zaman Allah’ ın gözünden kaçmadığını bil, dolayısıyla nasıl olduğuna nasıl olacağına dikkat et. Her şeyi gören bilen RABBİM dir.
Resülullah (s.a.v) Buyurdu ki: “Şahadette bulunurum ki her şeyin azameti karşısında tevazu gösterdiği ve her şeyin izzeti karşısında zelil olduğu ve her şeyin kudreti karşısında teslim olduğu ve her şeyin heybeti karşısında boyun eğdiği ilah o’dur.”Zillete düşmiyerek şeref ve haysiyeti muhafazaya çalışmak.
Vakar.(Gıybet, ehl i adavet ve hased ve inadın en çok istimal ettikleri alçak bir silahtır. İzzet i nefis sahibi, bu pis silaha tenezzül edip istimal etmez
Zelil olmak nedir ile ilgili Hadis: “Nefsini zelil eden, dinini aziz etmiş, nefsini aziz eden dinini aşağılamış olur.”
Zelil olmak nedir hakkında ki Ayet: “Onları görürsün; zilletten başlan önlerine düşmüş bir halde, ona ateşe sunulurlarken göz ucuyla sezdirmeden bakarlar. İman edenler de: Gerçekten hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendi nefislerini, hem yakın akraba veya yandaşlarını da hüsrana uğratmışlardır’ dediler. Haberiniz olsun; gerçekten zalimler, kalıcı bir azab içindedirler.
(Hz Ali)
" İnsanlarla konuşun insanların akıllarının erebildiği kadar."
Hz Ali a.s şöyle buyurdu “Beni bir dağ bile sevse parça parça olur.”
Hz Ali (a.s)Üzerinde yamalı gömlek görüp nedenini sorduklarında şöyle buyurdular ”Bununla kalp mütevazı olur , asi nefis ram olur ve müminler ondan örnek alır. Dünya ve ahiret iki uyumsuz düşman ve iki farklı yoldurlar . O halde kim dünyayı sever ve gönül verirse ,ahirete buğzeder ve ona düşman kesilir Bunlar doğu ve batı gibidirler.”
Hz ALİ (a.s.) Hz Hasan ve Hz Hüseyin’e yazdığı mektupta şöyle buyurdu. ”ALLAH" ‘tan korkmanızı, dünya sizi istese bile onu istememenizi vasiyet ederim. Ona ait bir şeye ulaşmadığınız veya kaybettiğiniz için üzülmeyin .Hakkı söyleyin ,ahiret ecri için çalışın .Zalime düşman ,mazluma yardımcı olun.
Hz Ali (a.s) Akıllı olan nasihatten öğüt alır ve yola gelir .Sabrın gücü güzel ,yakınken sana yönelen dertleri ,belaları kendinden uzaklaştır .İtibarı bırakan zulme sapmıştır. Gerçek dost senin yokluğunda bile doğru dost olandır…
Hz.Ali (a.s.) Duyurdu ki Halkın arzularını yerine getir ,onlara güzel övgü de bulun ,tahammül ettikleri zorlukları sürekli dile getir .Çünkü yaptıkları güzel işler çokça zikretmek yiğitlikleri hareketlendirir geri kalmış olanları işe teşvik eder. Önçelikle tanıtın.
H.z Ali(a.s.) Diyor ki Çocuklarınıza servet bırakma telaşına girme çünkü çocuklar Salihevlatlar ise servet dünyalık istemezler…Yok Salih değilseler onlara bırakacağınız servet onların günahlarını arttırır ve bir nevi zülümdür..
Hz ALİ (a.s.) Hz Hasan ve Hz Hüseyin’e yazdığı mektupta şöyle buyurdu. ”ALLAH" ‘tan korkmanızı, dünya sizi istese bile onu istememenizi vasiyet ederim. Ona ait bir şeye ulaşmadığınız veya kaybettiğiniz için üzülmeyin .Hakkı söyleyin ,ahiret ecri için çalışın .Zalime düşman ,mazluma yardımcı olun.
Resulullah (s.a.a) Ahir zaman alametleri hakkındaki bir hitabında buyurdu ki “Namazı zayi etmek ,şehvet peşinde gitmek ,heva hevese uymak zenginleri ululamak ve dini dünyaya satmak ahir zamanın alametlerindendir. O zaman mü ’minin kalbi, gördüğü kötülüklerden ve onları önlemeye gücünün olmadığından dolayı ,tuzun suda eridiği gibi karnında erir.”
(Nefsin arzû ve isteklerine hevâ denmesi, kimde bulunursa onu Cehennem'e düşürdüğü içindir. Hevâ sâhiblerine de ehl-i hevâ denmesi, bunlar Cehennem'e düşeceği içindir. )
Hz Ali (a.s) Duyurdu ki “Ordu Allah ın izniyle halkın sığınağı ,valilerin ziyneti ,dininizzeti ,emniyetin vasıtasıdır .Halk ,ancak onunla ayakta durur .Ordu da ancak Allahın onlar için çıkardığı vergiyle ayakta durabilir ve düşmanlarına karşı güç kazanır.”
Devlet para toplamayla büyümez ,Taban yapılanmayla büyür, taban sağlamsa yapıda sağlamdır
Yapılanmayla alınan vergi Helal dır. Harcanılan para yapılanmamışsa Haram dır.
İnsanlar huzurluysa bilin ki orda Allah korkusu iman ,ilim, bilim ve adalet vardır
Hz Ali (s.a.a) Buyurdu ki “Allah’a yemin olsun ,onların karşısına tek başına çıksam onlarda bütün yeryüzünü kaplamış olsalar yine korkmam .Rabbimle yakın ile birlikteyim Ben Allah’a kavuşmayı özlüyorum .O’nun güzel karşılığını ümit ediyor bekliyorum”
Hz Ali Oğlu Hz Hasan’a şöyle buyurdu “Amel ettiğinde zarara uğramayacağın şu dört hususu benden öğren. En büyük zenginlik akıldır, en büyük yoksulluk ahmaklıktır, en korkunç şey kendini beğenmektir, en değerli büyüklük güzel AHLAKTIR..
Hz Ali (a.s )Şöyle buyurdu “Sana selam verildiğinde ,sen daha güzel bir şekilde selam ver, sana doğru iyilikle uzanan ele sen daha üstün bir şekilde karşılık ver ,her halükarda üstünlük ,ilk iyilik yapanındır.
Böylece Müslüman fertler inancını aşkla yaşayacaklar Feraset ve Basiret ile olaylara bakmayı doğruya sahip çıkıp yanlışa karşı durmayı başaracaktır. O zaman mazlum sahip bulacak zulüm ortadan kalkacaktır.
(Feraset ve basiret sahibi bir insan, karşılaştığı bir olayı, bir tavrı ya da bir sözü en doğru şekilde analiz edebilme yeteneğine sahiptir. Geçmişte edindiği tecrübeler denen akılcı sonuçları çıkarır ve bu bilgileri ilerisi için en isabetli şekilde kullanmayı bilir.
İçerisinde bulunduğu ortamı, şartları ve imkanları akılcı bir bakış açısıyla değerlendirir ve bu şartları olabilecek en iyi seviyeye getirmeyi ve elindeki imkanları en iyi şekilde kullanmayı başarır.
Bir işe atılacağı zaman mutlaka bu konuda gerekli olabilecek her türlü tedbiri alır, olası aksaklıkları tespit eder ve bu doğrultuda hareket eder. Her konuşması isabetli, her tavrı itidalli ve her düşüncesi keskin bir aklın ve kavrayışın ürünüdür.)
Hz .Ali a.s Şöyle Buyuru “Yeryüzünde Allah’ın azabından iki eman vardır .Onlardan biri kandırılmış (elden çıkmış )diğeri ise yanınızdadır ,o halde ona sarılım Kandırılmış olan (eman) Resulullah: baki kalan (eman) ise istiğfardır”..Eman
Bir kimseye veya düşmana; söz, işâret veya yazı ile, mal ve can güvenliğinin emniyet (güven) altında olduğunu bildirme.
İlticâ edenlere emân vermekte bütün Müslüman lar eşittir. Halktan herhangi biri de bu hakka sâhiptir. O hâlde kim bir Müslümanın ahdini (verdiği sözü) bozarsa, ona ihânet ederse, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onun üzerine olur.
İstiğfar
İstiğfar kelimesinin sözlük anlamı bağışlanmayı dilemektir. Terim anlamı ise: yaptığı kötülüklerden
ALLAH KORKUSU
Hz.Muhammed (s.a .v) Câhiliye toplumunda yaygın olan ve aldanmaya, haksızlığa ve sömürüye yol açan alışveriş türlerini yasaklamıştır.
Hz.Muhammed (s.a.v) Ticari bir malı pahalanması gayesiyle stoklayıp piyasaya arzını geciktirmeyi (ihtikâr) yasaklamıştır.
Hz. Muhammed (s.a.v) Mallarını ucuza kapatmak maksadıyla köylüyü, üreticiyi ve ihracatçıyı şehir dışında karşılamayı yasaklamıştır
Hz.Muhammed (s.a.v) Hilenin haram, kötü ve yanlış bir davranış olduğunu, dünyada ve ahirette sorumluluğa neden olduğunu bildirmiştir. Bu meyanda "Bizi aldatan bizden değildir.
Hz.Muhammed (s.a.v) Tüketicinin korunması için gerekli tedbirleri almıştır. Mesela bu amaçla kalite kontrolü üzerinde durmuştur. Çürük ve bozuk mal satmayı, kalitesiz malı kaliteli malla karıştırmayı yasaklamıştır.
Haram : İnsanın vücuduna ve ruhuna kendine ve başkasına, zararlı şeyler veren dır.
Helal : İse insanın sağlığına ve ruhuna kendine ve başkasına faydalı şeyler veren dır
Hz Ali a.s Buyurdu ki “Doğru idrak eden ilmin derinliğini kavrayan da şeriat (Kanun ve adalet) kaynağından benimsemiş olarak döner ,hilm sahibi olan yaptığı işlerde aşırılığa kaçmaz ve insanlar arasında övgüye layık bir şekilde yaşar.”
Hz Ali (a.s) Duyurdu ki “Ordu Allah ın izniyle halkın sığınağı ,valilerin ziyneti ,dininizzeti ,emniyetin vasıtasıdır .Halk ,ancak onunla ayakta durur .Ordu da ancak Allahın onlar için çıkardığı vergiyle ayakta durabilir ve düşmanlarına karşı güç kazanır.”
Hz Ali (s.a.a) Buyurdu ki “Allah’a yemin olsun ,onların karşısına tek başına çıksam onlarda bütün yeryüzünü kaplamış olsalar yine korkmam .Rabbimle yakın ile birlikteyim Ben Allah’a kavuşmayı özlüyorum .O’nun güzel karşılığını ümit ediyor bekliyorum”
Geçmişte 8 milyon nüfuslu orduyduk, şimdi 80 milyon her kez de et kemik vardır ama iman yoktur. Bazıları mesai saatine bakar , bazıları şehadet saatine .Bazıları joistik destek bekler, Bazıları namusunu vatanını ben den sonra korunacağını bilir, bilir benden sonra yerini dolduracak imanlıyı beklemeden .Dünya gelen dört kitaba inanarak …Allahu ekber der
Hz. Ali (a.s.) Duyurdu ki Halkın arzularını yerine getir ,onlara güzel övgü de bulun ,tahammül ettikleri zorlukları sürekli dile getir .Çünkü yaptıkları güzel işler çokça zikretmek yiğitlikleri hareketlendirir geri kalmış olanları işe teşvik eder. Öncelik le tanıtın.
Her kim “Allah yolunda” yürüyen kimseyle uğraşılırsa bilsin ki . Parçalanacak ülke beklerken parçalanacak ülke olursunuz “ Allah” yolundaki samimiyetiniz yok ise İçinizdeki parçalanma zamanınız gelmiştir.
20 Milyon altın verip devlet kurmadık, Kardeş kanları dökülerek kuruldu bu topraklar.
Bu topraklara vatan bayrak ve namus için bedel ödenecek se vereceğimiz can ve kandır..
Sadece Dağlarda yaşayan çoban gerisini siz düşünün …Bir gider Bin gelir...
Hz Ali (a.s) Buyurdu ki Zaman iki türlüdür. Bir gün lehine ,Bir gün de aleyhinedir Dünya elden ele gezen bir yurttur .Her ne kadar zayıfta olsa ondan senin olanlar sonunda sana ulaşır her ne kadar güçlüde olsan zararına olan şeyleri kendinden uzaklaştıramazsın.
Kaç para kaybettiğim değil, Kaç insan kazandığım önemli.
Parayı kolay kazanırsın ama insanı zor.
H.z Ali (s.a.a) ilim kapısı…” İlim bir noktadır. Cahiller onu çoğaltmış insan oğlunun ne kadar yetersiz anlayış körlüğü kavrama yetersizliği dir”.” Allahın bizlere bağış etmiş olduğu beynimizi kullanmadan acıziyet için de olduğumuzu anlattığı gibi, aynı zamanda var oluş, büyük patlamayla ulaştı”… Şimdi Bunun adına Big bang diyorlar..
“Cahil yoktur sadece o kurnazdır.. Bir gün gerçekler ortaya konulacak “
NESİLLERDEN GELEÇEK NESİLLERE DÜNYA
H.z Ali (a.s.) Diyor ki Çocuklarınıza servet bırakma telaşına girme çünkü çocuklar Salih evlatlar ise servet dünyalık istemezler…Yok Salih değilseler onlara bırakacağınız servet onların günahlarını arttırır ve bir nevi zülümdür..
"Eğer çocuğunuzu iyi yetiştirmek istiyorsanız ona harcadığınız parayı yarıya indirmeniz,
onunla geçirdiğiniz vakiti ise iki katına çıkarmanız yeterlidir...."
''Ona bir yaşam kurmayın; çocuğunuzun, kendi yaşamının mimarı olmasına yardımcı olun.''
Hz Ali a..s. Şöyle buyurdu “Ey insanlar Konuştuğunuzda duyan ve gizlendiğinizde bilen Allah’tan korkun .Kaçtığınızda size yetişen ,durduğunuzda sizi yakalayan ve unuttuğunuzda sizi unutmayan ölüme hazırlanın.”
Hz Ali a.s Buyurdu ”İnsan ölüm okların hedefidir. Ömründen bir günde ayrılmadıkça yeni bir güne kavuşamaz o halde biz ölümün yardımcılarıyız vücudumuz ölüm oklarının hedefidir. O halde nasıl ebedi kalmayı ümit edebilirsiniz..”
“Akıllıyı bize tarif et” dediklerinde Hz Ali (a s) buyurdu ki “Akıllı, her şeyi layık olduğu yere koyandır.” “Cahili de tarif et “dediklerinde ise “Akıllıyı tarif etmekle cahili de tarif ettim” buyurdular.
Hz Ali a.s Buyurdu ki “Sana vefasızlık edenden ayrılman senin mükafatındır .İştişare hidayetin kendisidir. Kendi görüşüyle yetinen , kendini tehlikeye atmıştır. Sabır, musibetleri uzaklaştırmaktadır. Sabırsızlık, zamanın (insanı yok etmedeki) yardımcılarındandır. Dostluk istifade edilen yakınlıktır..
” Resûlullah (s.a.a.) Gadir günü Hz. Ali’nin kolunu kaldırarak, “Ey Allah’ım! Onu seveni sen de sev; ona düşman olana Sen de düşman ol! Ona yardım edene Sen de yardım et; onu yalnız bırakanı Sen de yalnız bırak ve her nereye gitse hakkı onunla beraber kıl” buyurdu.
Resûlullah’a, “Yarışıp öne geçenler de, öne geçmiş öncülerdir işte onlar yakınlaştırılmış olanlardır” ayeti hakkında sorulduğunda, “O ayet peygamberler ve vasileri hakkında nâzil olmuştur. Ben, bütün peygamberlerin en üstünüyüm, Ali de bütün vasilerin en üstünüdür” buyurdu
Hz. Ali (a.s.) buyurdu: “Övünmeyi ve kibri bırak, kabri hatırla, çünkü varacağın yer oradan geçer, ne yaparsan onu bulursun, ne ekersen onu biçersin, bugün ne hazırladıysan, yarın sana o sunulur. Adımına yer hazırla, o gün için bir şeyler gönder”
Hz. Ali (a.s.) buyurdu ki: “Gönlünüzde gizlediğiniz şu asabiyet ateşini, cahiliye kinini söndürün. Çünkü Müslüman’daki bu yersiz kıskançlık, şeytanın tehlike, tekebbür, bozgunculuk ve üflemesindendir”
Resûlullah (s.a.a.) buyurdu ki: “Her kim kurtuluş gemisine binmek isterse, Ali’yi sevmeli, onun düşmanına düşman olmalı ve onun evlatlarından olan hidayet İmamlarını imam edinmelidir. Şüphesiz onlar benim halifelerim, vasilerim ve benden sonra Allah’ın halka hüccetleridirler”
Resûlullah (s.a.a.) buyurdu ki: “Allah, Ali’yi sizlere veli ve İmam olarak tayin etmiş, itaatini bütün herkese farz kılmıştır. Onun sözü ve hükmü geçerli ve haktır; karşı gelenler mel’un, tasdik edenler rahmet içerisindedirler. İşte bunu işitin ve itaat edin”
Resûlullah (s.aa) şöyle buyurdu: “Mâide Suresi Kur’an’ın en son inen bölümüdür; onun helal ettiği şeyleri helal ve haram ettiği şeyleri de haram olarak kabul ediniz”
Resûlullah (s.a.a.) bir duasında buyurdu ki: “Ey Allah’ım, ben de Senin kulun ve peygamberinim; Sen benim de göğsümü aç; işimi kolaylaştır. Bana kendi ehlimden Ali’yi vezir (halife, yardımcı) karar ver; onunla beni güçlendir”
Hz. Ali (a.s.) buyurdu: “Peygamberinizin Ehl-i Beyt’ine dikkat edin; onların yolundan ayrılmayın; onlara uyun. Onlar sizi asla doğru yoldan çıkarmazlar. Onların önüne geçmeyin. Aksi takdirde yolunuzu kaybedersiniz; sersemleşir, sapıtır gidersiniz. Onlardan geride de kalmayın; yoksa helak olur bitersiniz”
Hz. Ali (a.s.) buyurdu ki: “Dünyanın yüceliği ve övüncü hususunda yarışmayın. Ziynet ve nimetlerine aldanmayın. Derdinden, mihnetinden sızlamayın. Zira izzeti de övüncü de bir gün biter. Dünyadaki her müddetin sonu gelir. Her diri, sonunda fani olur”
Resûlullah (s.a.a.), “Tuba, Cennette bir ağaçtır. O ağacın kökü benim evimde, dalları ise cennet ehlini gölgelemektedir” buyurduğunda, “Ya Resûlallah, sana daha önce sorduğumuzda, Tuba’nın kökü Ali’nin evinde, demiştiniz” denilince, “Benim evimle Ali’nin evi bir değil mi?” buyurdu
Resûlullah (s.a.a.), Hz. Ali ve İmamlar hakkında buyurdu ki: “Allah’ın bana öğrettiği bütün ilim ve hikmetler Ali’nin nezdindedir. O halde, ondan sorun, ona ve ondan sonra olan vasilerime bir şey öğretmeye kalkışmayın, ne onlara bir şey öğretin, ne onlardan öne düşün, ne de onlara karşı gelin”
Hz. Ali (a.s.) buyurdu ki: “Yükünüzü hafifletin de kervana katılın; çünkü ilk gideniniz, son geleni beklemektedir. Kulları ve beldeleri hakkında Allah’tan korkun. Allah’a itaat edin, O’na isyan etmeyin, hayrı gördüğünüz zaman onu alın, şerri gördüğünüzde onu terk edin
Hz. Ali (a.s.) buyurdu ki: “Geceler ve gündüzler Allah’ı eskitemez, aydınlıklar ve karanlıklar, O’nu değiştiremez. Hakkında bir had, nihayet, inkıtaa uğramak veya son söz konusu edilemez. Dil ve damak olmadan haber verir. Alet ve işitme cihazı olmadan işitir. Konuşur fakat laf söylemez”
Hz. Ali (a.s.) buyurdu ki: “Ölümü çokça hatırlamanızı ve O’ndan gafletinizi azaltmanızı tavsiye ederim. Sizden gaflet etmeyen bir şeyden nasıl gafil olabiliyorsunuz? Gözlerinizle gördüğünüz kimselerin ölümü size öğüt olarak yeter. Onları binek siz olarak kabirlere taşıdılar, iradesi olmadan oraya gömüldüler”
Hz. Ali (a.s.) buyurdu: “Kim Allah’tan sakınırsa Allah, onun için fitnelerden bir çıkış yolu ve karanlıklarda bir nur verir. Gölgesi Allah’ın Arş’ı, nuru O’nun cemali, ziyaretçileri melekler, arkadaşları peygamberler olur”
Başkasının kendi üzerinde hakkı olanın da, başkası üzerinde hakkı vardır. Birinin üzerinde hakkı olan, ama başkasının kendi üzerinde hakkı olmayan biri olsaydı, bu yaratıkları değil, ancak münezzeh olan Allah olurdu.
Hz. Ali (a.s.) münafıklar hakkında buyurdu ki: “Onlar saptırıcı sapıklar ve hata işleyip insanı hataya sevk edenlerdir. Renkten renge giren, her türlü entrikayı çeviren, her yoldan sizi kasteden, her gözetleme yerinde sizi gözetleyenlerdir. Kalpleri hasta, zahirleri ise temizdir. Sinsi sinsi yürür, görünmeden gizlice hareket ederler”
Hz. Ali (a.s.) buyurdu ki: “Muttakilerin kalpleri mahzundur. Kötülüklerinden herkes emindir, bedenleri zayıf, ihtiyaçları az ve iffetlidirler. Rableri onlara bu kârlı alışverişi kolaylaştırmıştır. Dünya onları ister, onlar dünyayı istemezler”
Hz. Ali vasiyetinde buyurdu ki: “Sapıklık olacağından korktuğun bir yola girme. Çünkü sapma ihtimali olan yollardan kaçınmak, o korkunç yerlere girmekten daha iyidir. Marufu emret ve ona uyanlardan ol, münkeri elinle ve dilinle ortadan kaldır. Münkeri yapanlardan tüm çabanla sakın ve uzaklaş”
Hz. Ali (a.s.), oğlu Hz. Hasan’a buyurdu ki: “Ey oğlum! Şunu bil ki hiç kimse, Allah’tan Resûlün (s.a.a) getirdiği gibi haber getirmemiştir. O’nu, mutluluğu sağlayan rehber ve kurtuluşa götüren lider olarak kabul et. Ben sana öğüt vermekte kusurlu davranmadım. Ne kadar çabalarsan çabala, benim seni düşündüğüm kadar sen kendini düşünemezsin”.
Hz. Ali (a.s.) Muaviye'ye yazdığı mektupta şöyle buyurdu: "Heva ve hevesi onu çağırmış, o da uymuş; sapıklık onu gütmüş, o da kendisine tabi olmuş; anlaşılmaz hezeyanlar savurur, çarpar ve sapıtır"
Resûlullah (s.a.a.) buyurdu ki: “Şahadette bulunurum ki her şeyin azameti karşısında tevazu gösterdiği ve her şeyin izzeti karşısında zelil olduğu ve her şeyin kudreti karşısında teslim olduğu ve her şeyin heybeti karşısında boyun eğdiği ilah O’dur”
Resûlullah (s.a.a.) buyurdu ki: “Ali bin Ebi Tâlib benim kardeşimdir, vasimdir, ümmetim üzerinde benim halifemdir ve benden sonra imamdır. O’nun bana oranı Harun’un Musa’ya olan oranı gibidir. Sadece şu farkla ki benden sonra peygamber gelmeyecektir. O Allah ve Resulünden sonra sizlerin ihtiyar sahibidir”
Hz. Ali a.s buyurdu ki: “Öfkeden sakın. Çünkü o şeytanın sebep olduğu düşük akıllılıktır. Seni Allah’a yaklaştıran şeyin, ateşten uzaklaştırdığını, Allah’tan uzaklaştıranın da ateşe yaklaştırdığını bil”
Hz. Ali (a.s.), Muaviye’ye buyurdu ki: “Durmadan akan, çamura benzeyen cıvık ve kaygan bir yerde veya yolu tanımadan çöllerde yürüyen kimse gibisin. Sana çok uzak ve ulaşması zor olan bir zirveye yükselmeye çalışıyorsun, işareti olmayan yolda yürüyorsun”
Resûlullah (s.a.a.), ahir zaman alametleri hakkında buyurdu ki: “Münker (kötü) maruf (iyi) olacak, maruf da münker olacak, haine güvenilecek, güvenilen kimse ihanet edecek, yalan söyleyenler tasdik edilecek ve doğru söyleyenler de yalanlanacaklardır”
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurdu: “Yüce Allah buyuruyor ki: Benim katımda mahlûkatın en üstünü Muhammed ile kardeşi Ali’dir, sonra da Allah’a doğru vesile olan İmamlar gelirler. Benden bir şey dileyen, Muhammed ve O’nun masum soyu (Ehl-i Beyt’i) vasıtasıyla dilesin”
Resûlullah (s.a.a.), ahir zaman alametleri hakkında buyurdu ki: “Münker (kötü) maruf (iyi) olacak, maruf da münker olacak, haine güvenilecek, güvenilen kimse ihanet edecek, yalan söyleyenler tasdik edilecek ve doğru söyleyenler de yalanlanacaklardır”
Geçmişi anlarsak daha çok yakınlaşır öz olduğumuz daha iyi anlaşılır Çünkü diş dünya maske takmış insanlarla dolu…
2018 yılında Berat Kandili 30 Nisan 1 mayıs 2018 gecesini e bağlayan gece kutlanacak. Ramazan ayından öncesi son kandil olan Berat anlamı itibariyle de büyük öneme sahip. Berat Kandili fazileti bol bir gecedir. Bu gecede amel defteri yazılır. O yıl içinde doğaca ve ölecek olanlar ile rızıklar Berat Kandili gecesinde amel defterine işlenir. Berat (Berâet), Arapça' da temize çıkma anlamına gelir. Berat Kandili aynı zamanda Rahmet Gecesi gibi adlarla da anılır. Bu gün her şey yazılır çizilir an ve zaman geldiğinde varılacak olan son duraktır
"Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir. "
"Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir.”
Bu gece Elini açmış dua ile şifa isteyen ,sağlık isteyen çoluk çocuk isteyen helal yoldan rızık isteyen herkesin duası kabul olması içn ellerimi açarak, ailemin, eşimin, çocuklarımın, onların arkadaşlarının ,ve bu güne kadar tüm tanıdıklarımın, onların tanıdıklarına, vatanıma, milletime bayrağıma, ölmüşlerin ruhlarına bu geçe el açan her kese el açıp “Allahlından” duacıyım duaları kabul olması için son isteğim olarak “rabbime” şükür ederek kabul olması dileğimle. .Asker polis ,önder önderler, vatan bayrağım ve kardeşliğimi sonsuza kadar birlik beraberlik olma dileğimle şükür ederek, (Şeytan fesat ,kin kusan toplumdan uzak kalmamızı uzak kalmaları isteğimdir) “yaratanımdan” Her kesin berat kandilini kutlarım.
Dünyaya verilen güzel bir işarettir “Paylaşmak yardım etmek”
“Rabbim “ Ama ben seni sağlığına kavuşturacak, yaralarını iyileştireceğim” diyor…Yer yüzüne inen yardım senin geçmişlerini acı çektikleri için ,bu gün senin yardımın geleceklerin acısını almak için her sevgi yardım paylaşma gelecek hastalıklara şifa olacaktır.. Bu gün elini açıp ettiğin dua bil ki sana bu dünyada bilgi, ilim , hediyeni verecek gelecek dünyada sonsuz kapılar açacak…Sen el açıp isteki yaratanın kullarına ,mazlumların, dulların ,öksüzlerin ,yetimlerin, aç açıkta kalanların ön ayağı ol….Çoban
İNSANLIĞA VE İNSANOĞLUNA VERİLEN GÜN HATIRLATMA GÜNÜ
MİRAÇ KANDİLİ
Mirac Gecesi Hakkin da Bilgi : Bu gece, peygamberimizin bütün insanlığı temsilen Cenab-i Hakkin yüksek huzuruna kabulü anlamına gelen Miraç Gecesidir.
Hicri Recep Ayinin 27 gecesinin tanık olduğu bu 'Büyük Buluşma' bizlere
insanın ilahi rızaya ve desteğe ulaştığı akil ve idraki zorlayan nice üst derecelere
ulasa bileşeceğini gösterdiği gibi, mana alemin de yükselip ilahi rahmet ve huzura erişmenin öncelikle gönül ve ruh temizliğinden, ahlaki erdemlere yükselişten her şeyin sahibi olan Yüce Allah'a bağlılık ve boyun eğmeden geçtiğini hatırlatmaktadır.
Bu gecede farz kılınan ve bizzat Peygamberimizin tarafından müminlerin miraç olarak nitelendiren oruç ,namaz da, iç dünyamızdaki yükselişi ve arin mayi ifade eder.
Binlerce çiçek var, ama gül başka. Milyonlarca insan var, ama dost başka. Milyarlarca gün var, ama bugün başka,” Rabbimden” çiçek istedik kırları verdi, ağaç istedik ormanları verdi, su istedik denizleri verdi, dost istedik insanlık verdi, “Allah “ biz insanlığa sana dana her kese sevdiklerinle beraber mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamayı nasip etmesi için ,aç ,açıkta kalanları dul yetimleri, öksüzleri ,helal, haramı ,Şükür’ü ,bilerek,. sabaha kadar namaz kılmak, her gün oruç tutan ,kadar “ Allah “ yanında rütbesi vardır….Gül bahçesine girenler gül olmasa da gül kokarlar, kainatın en güzel gülünün kokusu üzerinizde olsun , Mevla çekirdeğe orman gizlemiş, yılanın zehrine derman gizlemiş, tahıl tanesine harman gizlemiş, mübarek gecelere cennet gizlemiş, Bu geçe ayrı geçe…Yıldızlara bakın Çoban insanlık için dua etmekte bu güne ve gelecek yaşam günlere…
” Rabbim Vatan Bayrağımı Halkımı Halk kardeşliğimi, birlik beraberliğimi ,obanı obanda yaşayan yarattığın her canlıyı, senin misafirin olarak gözüm gibi baktığım,” HER YERDE GÖRDÜN”…
Benin senden istediğim bu geçe güzelliğine ,Her şeyi yerli yerine koyduğun güzellikler, insan oğlunun ,aklına ,düşünceler verdiğin bilim ,ilmi şu insan ırkına ,nimet ve hikmetleri, şu güzelim dünyayı anlasınlar diye verdin, ama insanoğlunun şu doyumsuzluk nefsini kör et, kör etki nimet ve hikmetleri anlamaları, zaman birimi anı ver ki nimet ve hikmetleri anlasınlar…
Kimin kimden üstünlüğünü görmeleri, kimin kimden üstünlüğünü görmeleri için bu dünyaya gideceğini bildiği halde, geldiği andan beri gideceği yeri göstermek bile bu dünyada nimet ve hikmetleri ,paylaşmanın sadaka olduğunu dünyanın huzur ve barış kardeşlik olduğu anlaması olacaktır.” Rabbim” ,Dul, yetim, öksüzleri, aç açıkta kalanları ,dar, darda olanları, kavuşmak isteyip te kavuşamayanları, anneliğe babalığa çocuk hasretiyle yaşayanları, bu geçe hürmetine yaratana el açıp ta dua edenlerin dualarını kabul et, Asker ,polis vatan görevleri için bizler için bekleyenlere sabır, ve muzaffer eyle tüm “dileklerini” kabul eyle, Vatanımı Bayrağımı Kardeşliği Önder ve Önderleri diş düşmanlardan koru…, “Rabbim”. Tek dileğim isteğimdir…. Doğada verdiğin nimet ve hikmetlere şükür…
“Rabbim ihtiyacımız olduğunda yanımızdasın ,biz çölde avare dolaşan insanoğluna doğru yolu gösteren, Karanlıkta yol gösteren bir ışıksın, ve düşmanlarımızı ,yerle bir eden bir kılıçsın , dürüstlük yolumdan ayrılmayan, yalansız Dünya ,ve insanoğlu… Nasip et…
“ Dürüstlüğün kuralı yoktur.. sadece dürüst dür ..Tarih kayıtlarında yazar. .anılır. Sözcüklerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsınız Gücünüzden şüphe ederseniz, şüphelerinize güç verirsiniz”
“İki yurt arasında dolaşan insanoğluna doğru yolu göster Rabbim” Vatan Bayrağımız Halkımı, ve dünyadaki insanoğlunu yüzü maskeli şeytanlardan koru Rabbim” Her şeye gücün yeter Allah’ım” İstersen çöle su, ister yağmur, ister kar, yağdıran, çölü yeşile ,yeşili çöle döndüren, dünyayı yaratan güç sende var Rabbim” Senin yarattığın kulların bu dünyada eziliyor, mazlumlar göz yaşı, çocuklar yetim öksüz kalıyor, her şeyi gören ,her şeyi yerli yerine koyan ,her şeyin zamanını bilen ,bu geçe ve yaşan gününe el açıp dua edenlerin “Hayrlı “ dileklerini isteklerini ,bu geçe el açıp dua eden Çobanın bu isteklerini kabul et Allah’ım” ."
Gün bu gün zaman bu zamandır. Her şeyi gören ve duyan “ odur ki ” Şeytandan sakınır “RABBİME” sığınırım
" Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir. " "Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir
KURBAN VAZİFESİ ,KURBAN OLUŞUMU, KURBAN SAĞLIĞI, ŞİFASI ÇOKTUR.
Bir incelerseniz ayrıntılı görürsünüz, Her dinde kurban vardır, Burada kurban edilecek hayvanların sağlığına ,soyuna bakılması gerekir.. Sağlıksız hayvan kesimlerinde çok ciddi sorunlar çıkabilir. Büyük küçük baş hayvanlardan sıçrayan milyonda bir görülecek sağlık sorunları önlemek için, sağlıklı hayvan kesimlerine bakmak lazım....
Muhakkak satım pazarlarında veya belediyeler bu yılla birlikte gelecek yıllara önem vermek ,birde soy kütükleri, gebe hayvanlara, kısır olmayan hayvanlara dikkat edilmesi ,bunlar başlıca gelecekte sorun getirecek faktörlerdir, zinciri kırıldı mı, GELEÇEK YILLARDA İTHALATA GEÇİLİR.. İşte o zaman ekonomi çok farklı boyutlarda olur...
Kurban bayramı nasıl oluştu, ve kurban bayramı nasıl ortaya çıktı sorusunun yanıtı için, kurban bayramının oluşumu, ve kurban bayramının ortaya çıkışı ile birlikte, kurban bayramının hikayesine birlikte bakmak istersek:
Hz. İbrahim’in bir çocuğu olmuyordu. Bunun üzerine Hz İbrahim, bir adak adamış bulunmakta idi: eğer kendisine bir erkek evlat verilecek olursa, onu Allah’a kurban edecekti. Allah tarafından, bunun üzerine Hz İbrahim’e bir erkek evlat verilmiştir. Hz İsmail çok iyi niyetli, yumuşak başlı bir evlat olmakla birlikte, aynı zamanda söz dinleyen itaatkar bir çocuktu.
Hz İbrahim’in oğlu İsmail büyüdü; ve Hz İbrahim ile birlikte dağ bayırda koşmaya, dolaşmaya başladı. Bunun üzerine, bir gece Hz İbrahim uyurken rüyasında, İsmail’i boğazladığını gördü. Ertesi gün yine İsmail ile birlikte dolaşırlarken, bu rüyasını İsmail’e anlattı. İsmail de Hz İbrahim’e, kendisine emredilen ne ise onu yapmasını söyledi; Allah’ın sabreden kullarından olacağını belirtti…
Bunun üzerine Hz İbrahim, İsmail’i bir taşa, şakağının üzerine yatırdı, ve boğazını kesecekti. Tam bu sırada Hz İbrahim’e Allah tarafından bir koç gönderildi. Evladı yerine onu kurban etmesi söylendi. Hz İbrahim de kendisine söyleneni yaptı, ve gönderilen koçu kesti…
Kurban bayramının hikayesi, Hz İbrahim ile İsmail arasında gerçekleşmektedir. Bunun sonrasında, kurban bayramı kutlanmaya, insanlar yerine hayvanların kurban edilmesine başlanmış bulunulmaktadır…
Korku ve ürperdi gelebilir, Şunu unutmayın ki, bazı din görüşleri ,öncesi ve sonrası kız çocuklarını diri ,diri gömenler, İSLAMİYET yayılınca ortadan kaldırıldı. .Kurban et saklamak değil, eti dağıtmak ,vekalette olsa ,gözlerinizle görüp ellerinizle hayır almak...Çünkü bu bir adak...Tevekkülle yolculuk..
Şunu bilin ki öyle ihtiyaç sahipleri var ki, gelip bir parça et istemez, ve ,hele hele yoldan geçen tanıdık tanımadık ,sacın üzerinde, adettendir deyip te saç kavurma yapanlar bilmelidir ki, Koku açlıkta aş erenlere ulaşamazsa ,bilin ki, “ ne bilmek isterseniz.”.. O kurbanın şifası bir insanoğlunu ayağa kaldıracak güçte ,o gücü şifayı verende, bekleyende, “Yaratan rabbimde kudretinde”..
30 Ağustos ZAFER BAYRAMI Tüm şehitlerin ATALARIMIZIN, şu anda Asker ,Polisimizin
bizler için görevlerinde ,görev yapanların, tüm şehitler için, Şu anda Vatan bayrak için ,hem içte ,hem dışta, görev yapan Önder ve Önderler için, ve Halkım için, Ülkemde tanrı misafirleri için, ÖLMÜŞLERİ için “Ruhlarına Fatiha, ”
KURBAN BAYRAMI tüm İslam alemine hayırlar, bereketler ,huzur dolu geçmesi, ve sabırla beklenmesi, inanarak tevekkül edilmesi dileğimle. .Tüm beklentiyle adak, dilek dileyenlere de hayırla vermesini, tüm dualarının kabul olması içinde Duacıyım.. Dağdaki Çobanın yaratanından Dünya üzerindeki tüm insanoğlunun istemiş olduğu Huzuru ,Barışı ,Sevgiyi Saygıyı ,tüm İSTEKLERİNİ, getirmesi içinde “YARATANIMDAN” duacıyım..
Toroslarda ki ,ve Toroslardan Akrabalara ve Dost Arkadaşlara...
Eş ve dostlarıma arkadaşlarıma, Kısaca tüm dünyadaki, tanrı misafirlere duacıyım. .Mutluluk ve başarılar...Yeni bir dünya...Dileğimle...Kalan suremiz belki son bayram ,belki an ,belki andan da yakın.. Bu gün olmasa da yakında hep oradayız...
Birilerin aklıyla eğer bu hayata yaşama tutunuyor el etek öpüyorsan
"Kendi aklın”
“Yaratana karşı sucu ne"
ZAMAN Her şeyi gösterir
Her şey başladığı, yerde biter ,bittiği yerde sancaklar başlar
Hz Ali a.s Şöyle Buyurdu “Dünya kalmak yurdu değil geçiş yurdudur .Orada iki tip insan vardır. Biri özünü (nefsi isteklere )satarak kendisini satarak helak eder ,diğeri de özünü (Allah’a ) satarak kendini (azaptan) kurtarmış olur “
Bastona gelmiş ,nine torun olmuş ,emekli zamanı gelmiş, hala para ,para makam, makam düşündür ,sakken yöneten var verin destek yetiştirin yeni yöneticiler, vatanını bayrağını seven geçlere bırakın ,sizler gibi yetiştiriyorsunuz, bu, şu, işler olmadı koltuk makam sahibi olurum millete iki döner, bir pilav üstü şunu bunu yaparım der der der dursanız da ( Artık bu millet yemez ),bilin dış dünya seni bekler çaylak hükümet bunlara işlerimizi yaptırırız hükümet olmaktan öte bir şeyler yapamazsınız gelin vaz geçin bu sevdalardan...
Bu milleti yormayı yordukça milleti sizlerden nefret ettiriyorsunuz gelin vatanı bayrağı
hepimizi düşünün inanın dış dünya bu topraklardan hak ibda eder.. Onların 100 yıllık
mazileri senin 1000 asırlık topraklarına göz dikerler.. İçlerinizden kimisi şöyle der mesela Çoban olsun yeri zamanı gelmiştir artık sancak zamanı der noktalar 100 yıl öncekileri de alır...
Bakın beyler hanımlar dünya bakıdır yurtlar bazı zaman yer değiştirir.
Hz Ali (a.s) Buyurdu ki Zaman iki türlüdür. Bir gün lehine ,Bir gün de aleyhinedir .Dünya elden ele gezen bir yurttur .Her ne kadar zayıfta olsa ondan senin olanlar sonunda sana ulaşır her ne kadar güçlüde olsan zararına olan şeyleri kendinden uzaklaştıramazsın...
Devamı var eklenecek