• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
   

  SAKLI-ŞİFA

Evren dengesini yakalamak hasta olup çare aramak değil.

Hasta olmamak için hastalığa sebepleri yok etmek.

 Bu site geçek dili ve imla ile ”edebiyatcı tarih felsefe ve veya editor” taraflarından düzeltirilerek yazılmamış ve bu site yazarı “tamamen terçübesine ” göre yazmış olarak sunulmuştur. 

Yaşam şavaşını kazanan kazanacak güçlü ve hızlı olan değildir “ inandığı yolda doğrulukla doğrularla ” yaşama yaşatmak için sabır ile ilerleyen yaşamda başarılı yer tutar ve onu hiç bir güç kimse durduramaz defalarca yıkılsada saklı-şifa 
ENVİDA TOKEN CANLI GRAFİK
ENVİDA STAKE TOKEN
ENVİDA STAKE TOKEN
SİTE MENÜSÜ SAKLI-ŞİFA
SİTE HARİTASI SAKLI-ŞİFA
TAKVİM SAKLI-ŞİFA

AKCİĞER SOLUNUM YOLLARI SAKLI ŞİFA

                

AKCİĞER VE SOLUNUM YOLLARI HASTALIKLARI
 
HASTALIKLAR VE BİTKİLERLE TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Mideden başlayan ve hava ile akciğerler yoran birleşimle karaciğer dengesini yanlış hareketlerle alımlarla kan ve kan hastalıklarla bedeni yoran ve musibetler dağılımı.
Her şeye uygun tarif...

1-Bir kaşık Bal, Bir fincan sirke, Bir tatlı kaşık çörek otu...
2 Üstüne acı 5 adet baden, Bir tatlı kaşık çörek otu, az miktar bir tutam taze zencefil.

Balla macun yap kullan. .Her sabah mevsim başlangıç 21 gün uygula...
Akciğerler vücudumuz için gerekli oksijeni sağlayan, kirli havayı temizleyen en önemli organlarımızdan biridir.

Solunum sırasında ciğerimize çektiğimiz havanın kirli ve soğuk olmaması gerekir. Burun duvarında bulunan kıllar, içerideki yapışkan sümük maddesi, havadaki tozları, kirli maddeleri süzer, burun içi kıvrımlar içeri giren soğuk havayı ısıtır. Yüce Yaratan burnumuzu bu nitelikte yaratmıştır. Abdest alırken günde beş kere temizlenmiş bir burun, bu görevi daha iyi görür. Sigara ile devamlı tütsülenen burun ve boğaz; katran deposu haline gelir. Ziftle dolmuş bir baca misali, görevini yapamaz olur, zamanla pek çok hastalığa sebep olabilir.

SOĞUK ALGINLIĞI:
Nezle, anjin, bronşit gibi üşütmeden ileri gelen rahatsızlıklara soğuk algınlığı adı verilir. Soğuğa karşı, sıkı giyinmek gerekir. C vitamini içeren besinlerin bolca tüketilmesi gerekir. Bu dönemde dinlenme, temizlik, el ve ayakların sıcak tutulması, bulunduğunuz yerin güneşlen dirilmesi ve havalandırılması da en az beslenme kadar önemlidir.
Belirtileri: Ateş, baş ağrısı, eklem ve kas ağrısı, akan ya da dolu burun, hapşırma, yorgunluk hissi, boğaz ağrısı, göğüs doluluğu.

Bitkisel Tedavi: 1 çay kaşığı zerdeçal tozu, 1,5 çay kaşığı zencefil tozu, 1 tatlı kaşığı balla karıştırılarak macun yapılır ve sabah akşam yutulur. Benzer bir macun da parmak ucu kadar kök zencefil, 2 çay kaşığı kuşburnu ile yapılabilir.

BOĞAZ İLTİHABI (FARANJİT);
Boğaz iltihabına yol açan çeşitli faktörler vardır. Bunlarda mikroplar ve metabolizmaya bağlı nedenler olmak üzere iki ana grupta bulunur. Bazı durumlarda ise bulunulan ortamın ısısına, ortamda yer alan toza bağlı olarak boğaz iltihabı yaşanabilir. Boğaz iltihabı her yaşta insanda sıklıkla görülen sorunlar arasındadır. Ama en çok 4 7 yaş arası çocuklarda rastlanılır

Faranjit bulaşıcı bir hastalık olup, hastanın kullandığı çatal, kaşık, bardak, havlu gibi gereçler ayrı tutulmalı ve eller sık sık yıkanmalıdır.

Belirtileri  kişiye farklılık gösterebilir. Boğaz iltihabına yol açan en büyük etmen virüsler ve bakterilerdir. Virüse bağlı boğaz iltihabında genel olarak yüksek ateş görülmez fakat bakteriye bağlı iltihaplar yüksek ateşe yol açabilir. Bu durumlarda tehlikeli olabilir ve önlem alınması gerekebilir.   

Yutkunma zorluğu, ses kısıklığı, öksürük, boğaz hafif yanma, yorgunluk, nefeste koku, burun akması, tozlu ortamda sorun yaşanması da belli başlı belirtilerindendir.
Bitkisel Tedavi: Adaçayı kürü boğaz iltihabı oluşumuna karşı gerçek bir koruyucu ve önleyicidir. Gün boyunca birkaç defa yapacağınız adaçayı gargarası boğazınızda iltihap oluşumunu engelleyecektir. İlerleyen günlerde haftada birkaç defa bu gargarayı tekrarlamak ve her gün bir çay bardağı adaçayı içmek sizi boğaz enfeksiyonlarına karşı koruyacaktır.

Yaklaşık bir su bardağı suda 2 yemek kaşığı taze adaçayı on dakika demlenir, daha sonra süzerek günde 3 kere içilir.

200 gram çörek otu, l kg. Bala karıştırılıp yenmeye devam edilir.
Kantaron ve kekik karışımı, ıhlamur gibi kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
Civanperçemi ve pelin otu kaynatılıp gargara yapılır. Bu su, balla tatlandırılıp içilmeye devam edilir.
Kekik, çörek otu, misvak, sinameki karışımı, ıhlamur gibi kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
Elma çekirdeği, kayısı çekirdeği, ayva çekirdeği ya da kabak çekirdeği; hangisi bulunursa ezilip sıcak suda bekletilir. Balla tatlandın arak gargara yapılır ve içilmeye devam edilir.
Mine çiçeği on beş dakika süreyle sıcak suda demlenir. Süzülerek elde edilen çay balla tatlandırılır. Hazırlanan bu çay yatmadan önce ve tedavi süresince hastaya günde bir bardak içirilir.
Ebegümeci, papatya ve menekşe karışımından hazırlanan çay, süzüldükten sonra bir kaba boşaltılarak gün boyu dinlendirilir. Dinlendirilen karışımdan günde üç fincan ısıtılarak içilir.
Keten tohumu, hatmi kökü ve sumak 20 dakika süreyle suda kaynatılır. Sıkılarak elde edilen karışım, bulamaç haline getirildikten sonra bir tülbentte yayılarak boğaza sarılır.
Mersin yaprağı, pelit, ayva yaprağı ile meşe kabukları yarım saat süreyle suda kaynatılır. Sıkılarak elde edilen posa bir tülbentte boğaza sarılırken, süzülerek hazırlanan sıvı yatmadan önce bir fincan ılık olarak içilir.

AKCİĞER KANAMASI;
Akciğer ya da solunum organlarından, ağız yoluyla kan gelmesi veya hastanın öksürükle beraber kan tükürmesidir. Sebebi tam olarak bilinmemektedir. Sigara ve kötü alışkanlıklar mutlaka terk edilmelidir.

Bitkisel Tedavi: İyi bir temizleyici olan bal ve bal şerbeti en iyi ilaçtır. Kaymak ile bal karıştırılıp yenmeye devam edilir.

Süt, nefes darlığı ve akciğer yaralarına karşı gayet iyi gelir.
Kuru üzümün etli kısmı yenildiği zaman, akciğere ve nefes borusuna, öksürüğe, böbrek ve mesane ağrılarına karşı faydalıdır. Mideyi kuvvetlendirir, karnı yumuşatır.
Meşe kabuğu kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
100 gram çamsakızı, 100 gram çörek otu öğütülüp balla macun yapılarak günde 3-5 kere birer şeker kaşığı yenmeye devam edilir.

Çörek otu, kekik, misvak, sinameki karışımı ıhlamur gibi kaynatılır. Kaynarken buharına derin nefes alınıp verilir, suyu balla karıştırılıp günde bir su bardağı içilmeye devam edilir.

Hurma, ayva, elma, muz, dereotu, roka yenmeye devam edilir.
Odaya doğal çam esansı püskürtülür.
Bu kürlerin hepsi ya da bulabildiklerinizi uygulayabilirsiniz.

MÜKEMMEL KAN DURDURUCU (İÇTEN);
Keten +   Udhindi     + Kitre  +  Kardeş kanı   +  Havlucan      +Mazı
maden doğal taş
5 gr             3gr            2 gr            2 gr                     2 gr            2 gr

Keten tohumu, udihindi, kitre, iki kardeş kanı, havlucan, mazı toz halinde yutulur.(1 çay kaşığının 4/1 kadar yutulur)
İç ten bütün kanamayı durdurur

Bu tertibi ilaç firmaları mükemmel bir şekilde hijyenle bir ortamda kapsül veya sıvısını (premix ekstrası) yapılıp piyasaya sürülmesi insan sağlığına fayda sağlayacaktır.
PREMİX ANLAMI;4-5 bitkinin karışımı ile çıkan suya PREMİX denir.

Zorunlu hallerde kullanılır.
18 yaş üstü için uygundur.
Hiçbir yan etkisi yoktur.
Acil durumlarda

AKCİĞER İLTİHABI (ZATÜRRE);
Özellikle kış günlerinde soğuk su içmekten veya üşütmekten dolayı akciğerdeki hava gözeneklerinin iltihapla tıkanmasından meydana gelir.

Belirtileri: Baş ağrısı, huzursuzluk, uykusuzluk ve ruhsal bozukluklar sık rastlanan belirtilerdendir. Nefes darlığı da sık görülür.

Sigara ve kötü alışkanlıklar mutlaka bırakılmalıdır. İyi bir doktor teşhisiyle şu kürlerden de faydalanabilirsiniz:

Bitkisel tedavi: Mersin yaprağı, ıhlamur gibi kaynatılıp balla tatlandırılarak İçilmeye devam edilir.

Akciğer kanamasında tavsiye edilen maddeler uygulanır.
Isırgan otu, kekikle karıştırılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
Havlıcan, çemen öğütülüp balla macun yapılarak birer çay kaşığı günde 3 defa yenmeye devam edilir.

Sıcak süt içilmeye devam edilir.
Nane, hatmi tohumu kaynatılıp balla tatlandın arak içilmeye devam edilir.

VEREM; Koch basili adlı bir bakterinin sebep olduğu, vücudu eritip zayıflatan, bulaşıcı, iltihabi bir akciğer hastalığıdır. Zatürre ilerleyince vereme dönüşebilir. Hastalığa yakalanmamak için soğuktan korunmak, sigara ve kötü alışkanlıkları bırakmak gerekir.
Belirtileri: Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, öksürük ve gece terlemesi hastalığın ilk belirtileridir. Kişi genelde bu durumun verem olabileceğini düşünmez. Balgam çıkarma ve kan gelmesi hastalığın kronikleşmiş olabileceğinin bir göstergesi olabilir. İlerlemiş verem hastalığında hastanın ateşi artar, akciğerdeki hasar sonucu nefes almada güçlük çeker.

Bitkisel Tedavi: Akciğer kanamasında belirttiğimiz kürler ve maddeler aynen uygulanır. Sıcak keçi sütü, çam balıyla tatlandırılıp içilmeye devam edilir.
Un helvası, kaymak bal karışımı yenmeye devam edilir.
Devetabanı, sinirli ot, kekik, çörek otu kaynatılır, kaynarken buharıyla 10 dakika derin teneffüs edilir, Suyu çam balıyla tatlandırılıp içmeye devam edilir. Bu kür, veremin tedavisinde çok önemlidir.

Kemikli et kaynatılıp, suyu ve eti (iliğiyle beraber) devamlı yenir.
Civanperçemi ilk kantaron karıştırılıp ıhlamur gibi kaynatılarak içilmeye devam edilir.
Karpuz çekirdeği öğütülüp balla macun yapılarak yenmeye devam edilir.
Çadıruşağı sakızı balla macun yapılarak yenmeye devam edilir.

ASTIM (BOĞMACA)
Akciğer bronşlarının daralması sonucu meydana gelen solunum güçlüğüdür. Astımın kesin sebebi belli değildir. Sebepleri arasında alerji, stres, hava kirliliği, sigara sayılabilir. Nefes boruları doğuştan duyarlı insanlarda olumsuz çevre şartlarının etkisiyle astım oluşmaktadır.

Astımda belirtilerin aniden ortaya çıkmasına astım atağı veya astım krizi adı verilir. Bu durumda hastalarda ağır bir nefes darlığı olur.

Astımda en önemli belirti nefes almada güçlük çekmedir. Hasta hem nefes alırken hem de verirken zorlanır. Astım hastaları sık nefes alıp verir.

Çünkü aldığı nefesin yetmediğini düşünür ve zorlanır. En çok görülen belirtilerden biri de özellikle gece ya da sabaha karşı ortaya çıkan ve uykudan uyandıran kuru ve inatçı bir öksürüktür. Sebebi balgam ya da bronşun etrafındaki kasların kasılmasıdır. Hasta doktora balgamı çıkardıktan sonra rahatladığını söyler.

Bitkisel Tedavi: Veremde belirttiğimiz kürler uygulanmaya devam edilir. Çörek otu, çörek otu yağı, sinirli ot kaynatılıp buharıyla derin nefes alınıp verilir. Bu, günde 3-5 defa tekrarlanır. Suyu çam balı ile tatlandırılıp, günde 3-5 su bardağı içilmeye devam edilir. Akciğer rahatsızlıklarında buharı nefes yoluyla alıp, derin nefes almak çok önemlidir. Odaya doğal çam, nane esansları püskürtülürse iyi olur.
Kimyon balla karıştırılıp yenmeye devam edilir.

Nane şekeri yenmeye devam edilir.
Oğul otu ile bal karıştırılıp yenirse, bu da nefes darlığına iyi gelir.

GRİP
Üst solunum yolları enfeksiyonudur. Hastalığa sebep olan farklı virüsler tespit edilmiştir. En iyi ilacı, “Hasta olmadan önce sağlığın kıymetini bilin” hadis-i şerifine ve “Bütün, (çoğu) hastalıklar soğuktan kaynaklanır” hadis i şerifine uyup, sıkı giyinmek, soğuktan korunmaktır.

Lokman Hekim, “Ayağını sıcak tut, başını serin” demiştir. Ayağımıza ince naylon çoraplardan değil, kalın yün çoraplardan giymeliyiz, Özellikle hanımların vücudu ısıtmasına güvenerek giydikleri naylon çoraplar, soğuk hastalıklarına davetiye çıkarır.
Rastgele yemek yememeli, karaciğeri yoracak bir şey yapmamalı, mideyi çok iyi korumalı ve kalp akciğer enfeksiyonlara dikkat etmelidir. Çok iyi terlemek ve yatak istirahati önemlidir.

Belirtileri: ateş, baş ağrısı, kırgınlık, öksürük, burun akıntısı, üst solunum yolu iltihabı, mukoza iltihabı, kusmalar.

Bitkisel Tedavi: Sarımsak ve acı soğan bol bol yenir.
Ihlamur ve limon bol içilerek terlenir.
Limonlu mürver çiçeği, tarhun, ıhlamur çiçeği çayı bol bol içilmelidir.
200 gr. çörek otu öğütülüp 1 kg balla macun yapılarak yemeye devam edilir. Bu macun vücudun bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
50 gram çörek otu, 100 gram kekik, 40 gram misvak, 20 gram sinameki karıştırılıp ıhlamur gibi kaynatılır. Kaynarken buharıyla derin nefes alınıp verilir. Balla tatlandırılıp günde 3 su bardağı içmeye devam edilir.

Portakal, limon ve mandalina kabukla yenirse daha faydalıdır., muz, elma, ayva yemek de gribe iyi gelir.

Kuşburnu kaynatılıp içilir. Bala ve çörek otu yağına limon sıkılıp yenir.
Elma çekirdeği, ayva çekirdeği ezilip ıhlamur gibi kaynatılır, balla tatlandırılarak günde 2-3 su bardağı içilir.
Zeytinyağına sirke katılıp yenmeye devam edilir.
Adaçayı ve karadut gargarası ile ayrı ayrı gargara yapılır.
Kızılcık şurubu, demirhindi şurubu vücut direncini artırır. Lavanta, kekik,
Adaçayı içilir; ev içinde tütsü ve buğu yapılır.

BRONŞİT
Akciğerlere giden havayollarının iç yüzündeki zarın iltihaplanmasıdır. “Akut bronşit” ve “kronik bronşit” olarak iki çeşidi vardır. Akut bronşit, grip gibi hastalıklarla beraber görülebilirken; kronik bronşit daha ciddi bir iltihaplanmadır ve mutlaka tedavi gerektirir.
En çok rutubetli iklim şartları, tozlar, sigara dumanı, tekrarlayan bakteri ve virüs bronşitleri ve alerjik reaksiyonlar sayılabilir. Bu sebepler içinde sigara en önemli yeri işgal etmektedir. Belirtileri: Hastaların çoğunda soğuk algınlığını takiben ortaya çıkar. Başlangıçta burun akıntısı, hapşırma ile gözlerde kızarma ve yanma gibi belirtiler vardır. Bunları kuru ve yakıcı bir öksürük ve boğaz ağrısı izler.
Akşamdan sonra 38 39 dereceye kadar çıkan ateş görülebilir; bazı hastaların ise hiç ateşleri olmayabilir.

Bitkisel Tedavi: İki tatlı kaşığı badem yağına beşer damla sarıçam, kekik, okaliptüs ve melekotu eklenir, göğüs bu karışımla ovulur.

Odaya doğal çam esansı püskürtülür. Sütlü palamut kahvesi içilir. Hardal, zencefil, havlıcan kaynatılıp, suyu balla tatlandırılarak birer çay bardağı içilmeye devam edilir, aynı suda ayaklar ve eller yarım saat bekletilir. Soğan, sarımsak yenmeye devam edilir.

Şiddetli durumlarda, eşit miktarlarda andız kökü ve kuşkirazı ile yapılmış çayla eşit miktarda hatmi yaprağı ve kekik karışımından yapılmış çay birleştirilir ve içilir.
Kronik bronşitler için, andızotu, yasemin kökü ve çuhaçiçeği karıştırılır, bu karışıma atkuyruğu suyu eklenerek günde iki  üç defa içilir.

Bu kürlerin hepsi ya da bulunanları yapılırsa, kısa sürede bu rahatsızlıktan kurtulabilirsiniz.

ÖKSÜRÜK;
En sık rastlanan sağlık sorunlarındandır. Uzun süren öksürüklerin soğuk algınlığı, alerjik nedenler ve bazı enfeksiyon türlerinin etkisiyle ortaya çıkma ihtimali de vardır. Herhangi bir hastalığa bağlı olmadan ortaya çıkan ve uzun süren öksürüklerin tedavisi bitkisel ilaçlarla sağlanabilir. Böyle durumlarda günde en az 2 litre su içmek gerekir. Bol bol bitki çayı içmek de faydalıdır. Özellikle kuşburnu, zencefil, ısırgan, ıhlamur gibi bitkiler ve karışımları tavsiye edilir.

Bitkisel Tedavi: C vitamin içeren besinlerin alınmasına dikkat edilmelidir. Ihlamur, şahtere, zencefil, meyankökü çay olarak kaynatılıp içilirse şifası görülür. Üzerlik otu tohumu ve yulaf samanı çayı öksürüğe iyi gelir.

Kuru üzüm hoşafı bol bol yenmelidir. Öksürük otu, hatmi çiçeği demlenip; andız kökü kaynatılıp suyu içilir

İki üç parça zencefil, bir tutam ıhlamur, bir çay kaşığı şahtere, bir su bardağı suda iki üç dakika kaynatılır, 2-3 dakika demlendikten sonra süzülüp içilir. İçine nöbet şekeri konularak içilirse daha etkili olur.

Karabiber, meyankökü ve kekik de öksürük için faydalıdır. Ebegümeci, limon, zeytinyağı ile bal yenirse göğsü yumuşatır. Sinirli ot, karahindiba, meyan kökü çayı (Şekere hastası meyanı çıkarır) içilir. Tarhun çayı, mürver çiçeği çayı içilmeden önce içlerine az hatmi çiçeği konulursa öksürük kalkar.
Akşamları sarımsaklı süte bal katılarak içilirse öksürüğü, balgamı dışarı atar. (Ülser ve kolitler kullanamaz)
Hastalığın geçmediği durumlarda mutlaka doktora danışılmalısındır.

BALGAM
Soğukla beraber ortaya çıkan, başkalarını da rahatsız edici bir rahatsızlıktır. Sigara içenlerde daha çok görülür. Balgamı fazla olanların kuvveti azalır.
Bitkisel Tedavi: Bamya yemeği yenmeye devam edilir.

Keten tohumu, ısırgan tohumu öğütülüp balla macun yapılarak yenmeye devam edilir (Gece yatarken yenmez.)

Ihlamur kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devanı edilir.
Çörek otu öğütülüp balla macun yapılarak günde 3 kere birer şeker kaşığı yenmeye devam edilir.

2 ölçek çemen unu, 2 ölçek çam balı karıştırılıp yenmeye devam edilir.
Meyan kökü kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
Koyun sütü ya da süt balla tatlandırılıp sıcak olarak içilmeye devam edilir.
Kuru üzüm günlükle beraber yenmeye devam edilir.
Öd ağacı kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
İncir, zencefille yenmeye devam edilir.
Kekik çayı balgamı temizlemeye yardım edecektir.

BADEMCİK İLTİHABI
Bademcikler ağzın arka tarafında iki yönlü bulunan oval şekilli doku kütlesidir. Enfeksiyonlara karşı vücudun savunma sisteminde görev yaparlar ve bakteri ve enfeksiyonlara yol açabilecek mikroorganizmaların ağız yoluyla girişini engellerler. Bademcik şişmesi ya da tıptaki ismi ile tonsillit bademciklerin iltihaplanmasıdır. Bademciklerin iltihabı tedavi edilmediğinde yakınlarında bulunan lenf bezlerini etkileyecektir. Hatta yutak iltihabı olan faranjit artacaktır.

Bademcik iltihabı sırasında boğazı tahriş edici baharatlar, yoğurt ayran gibi ekşi gıdalar, et ürünleri ve kızartmalardan kaçınılmalıdır. Gazlı içecekler, alkol ve sigara kesinlikle kullanılmamalıdır. Balgamın atılması için ılık ve sıcak sıvılar tüketmek, bağışıklığı güçlendirmek için doğal antioksidan besinleri yemeli, bol miktarda meyve suyu içilmelidir. Polen ve kimyasallardan uzak durulmalıdır.

Belirtileri: Yutkunmada güçlük, iştahsızlık, ağız kokusu, ateş…
Bitkisel Tedavi: Resulullah (s.a.v.) Efendimiz, Bademcik tedavisi için öd ağacının kaynatılıp burundan damlatılmasını tavsiye etmiştir.

Dört tatlı kaşığı taze bal ve 1 yemek kaşığı limon suyu bir bardak ılık suya karıştırılarak yavaş yavaş yudumlanır.
Bir bardak sıcak sütün içine bir tutam toz zerdeçal ve bir tutam karabiber serpilerek 3 gün boyunca yatmadan önce içilmeli.
1,5 su bardağı havuç suyu, yarım su bardağı salatalık suyu ve yarım su bardağı pancar suyu karıştırılarak içilir.

Bir tutam orman menekşesi bir fincan süt içinde kaynatıldıktan sonra süzülür ve çiçekler geceleri boğaza bağlanır.

İki yemek kaşığı çemen tohumu bir litre suya atılarak suyun yarısı uçana kadar kaynatılır. Soğutulduktan sonra gün içinde sık sık gargara yapılır.
Ekinezya ve altın mühür otları eşit miktarda karıştırılarak demlenir hem çay hem de gargara olarak kullanılır.

Bol miktarda sarımsak yemek, bitkinin iltihap giderici özellikleri nedeni ile oldukça fazla rahatlama sağlar.

İki yemek kaşığı soğan suyu bir bardak ılık suya eklenerek gargara olarak kullanılır. Aynı şekilde nane suyu da kullanılabilir
Tarçın, biber ve bal suyla kaynatılarak ılık halde içilir.
Yatmadan önce sıcak doğal tuzlu su ile gargara yapılması faydalıdır.
Zencefil, nane, yeşil çay, fesleğen, biber ve bal kullanılarak yapılan çaydan bir fincan içilmesi çok kez bademcik iltihaplarını yatıştırmaktadır.
Bir tatlı kaşığı bal, bir yemek kaşığı sıcak su, bir tatlı kaşığı elma sirkesi karıştırılarak ağızda dolaştırılır.

SİNÜZİT
Soğuktan kaynaklanan, burundan şakaklara doğru giden bir iltihaplanmadır. Böyle rahatsızlıkların olmaması için soğuk beldelerde banyodan ve abdest aldıktan sonra iyice kurulanmamalıdır. Banyodan çıkınca ayağa soğuk su dökmek faydalıdır. Kış aylarında şapka giymeye, başı üşütmemeye dikkat edilmelidir. Beslenmeye dikkat edilmeli, alkol, sigara ve kafeinli içeceklerden uzak durulmalı, rüzgârlı havalarda fazla gezmemeli, saç ıslak tutulmamalıdır.

Belirtileri: Boğazda gıcık, takılma, sürekli yutkunma hissi, boğazı temizleme ihtiyacı, ağız kokusu, öksürük ve balgam.

Bitkisel Tedavi: Bitkisel çaylardan bol bol içilmelidir.
Civanperçemi, pelin otu kaynatılıp buruna çekilir. Bu işleme sabah -akşam devam edilir.

Çörek otu yağı buruna 2-3 damla damlatılıp sırtüstü yatılır.
Ebu Cehil karpuzu, acı düngelek ölümlere sebep olabileceğinden kullanmak çok sakıncalıdır.

HIÇKIRIK

Diyafram adı verilen büyük kasın istemsiz uyarılması sonucu ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. Hıçkırık genellikle kendiliğinden geçebildiği gibi, uzun süre devam ettiği durumlar da vardır.

Daha çok aşırı yemek yendiğinde, alkollü ve kolalı içekler içildiğinde, İstem dışı hava yutulduğunda ortaya çıkar. Yemekler iyi çiğnenmeli ve yavaş yavaş yenmeli; su yavaş içilmeli, stresten uzak durulmalıdır.

Basit hıçkırık evde aldığımız basit önlemlerle geçirilebilir fakat uzun süren hıçkırıklarda mutlaka doktora başvurulması, nedenin ortaya çıkarılması ve tedavi edilmesi gerekir. Psikolojik sebepler de hıçkırığa yol açabilir.

Hıçkırık geldiği zaman önce derin bir nefes alınır ve uzun süre tutulur. Ense kökü soğuk su ile ovulur. Hıçkıran kimsenin ansızın korkutulması da fayda verir.
Bitkisel Tedavi: Karanfil çiğnemek ve karanfili kaynatıp suyunu suyunu günde 2-3 defa içmek iyi gelir.

Yine nane çiğnemek ve nar suyu içmek iyi gelir.
2-3 tane karabiberin ağza alınması hıçkırığı keser.
1 bardak kaynar suyun içine 3 gram portakal kabuğu doğranır ve 15 dakika bekletildikten sonra 1 çay bardağı kadar bundan içilir.
1 bardak kaynar suyun içerisine 1 tatlı kaşığı kadar çekilmiş dereotu tohumu atılır ve 10 dakika demlenmesi beklendikten sonra süzülüp içilir.

GUATR
Tiroit bezinin şişmesiyle meydana gelen hastalığa “guatr” denir. Büyüyen bir trioda dışarıdan görülebilir veya boynun bir veya iki tarafında şişlik şeklinde hissedilebilir. Ülkemizde iyot tüketimi az olduğu için guatr sık görülmektedir.

Tiroit bezi bazen nodül yüzünden de büyüyebilir. Nodül içeren guatrlara “nodüller guatr” denir.

Genelde basit guatr herhangi bir şikâyete neden olmaz. Büyük ve nodüllü guatrlar, soluk veya yemek borusu üzerine baskı uygulayarak nefes darlığına veya yutma güçlüğüne sebep olabilir. Boyun toplardamarları üzerine baskı yaparak da bu damarların genişlemesine neden olabilir.

Bitkilerle Tedavisi: Balık, pırasa, iyotlu tuz, soğan, sarımsak, dut, havuç, erik, lahana, mısır, inek sütüne önem verilir.
Deniz süngeri öğütülür. (Zor da olsa öğütülebilir). Tereyağı ve balla macun haline getirilip günde 3 kere tatlı kaşığı ile yenmeye devam edilir.
Kereviz rendelenip zeytinyağıyla salata yapılıp yenmeye devam edilir.
Hamur, tereyağı ve kıyma yoğurulup guatr üzerine bağlanıp 2 gün bekletilir.
Kereviz yaprakları lapa yapılıp guatra bağlanır.
Arılar- Doğal detektör akciğer kanseri!

Arılar farklı kokular farklı kimyasallar olabilir, ama gerçekten iyi anılar kokuyor, ve onlar doğa tarafından odaklı olmalıdır değil sadece, hayvanlar dünyasında koku duygusu vardır. Çünkü onun aşırı duyarlılık, tasarımcı Suzana Soares insanlarda akciğer kanserinin erken teşhisi için tek bir detektör olarak arılar kullandığı  buluş, bütünüyle, birçok bakımdan ilacı değiştirebilir.

Portekizli tasarımcı ve mucit akciğer kanseri hastası olup olmadığını tespit etmek için sadece birkaç dakika sürer benzersiz bir cihaz yaratmayı başarmıştır. Özellikle, birkaç yıldır Soares çeşitli ilaçlar ve kokuları algılamak için arılar eğitimli bilim adamları izledi.

O yetenekli bir koç arılar olduktan sonra, o küçük uçağı ama sadece pahalı bilimsel deneylerde, sadece akıllı ve zarif bir koku değil, ama şimdi, ben hala tıpta kullanılan, sadece en gelişmiş makineler üzerinden yapabilir, kimyasalların izlerini ortaya fark.
İnsan nefes de ilgisiz Arılar kişi tutucu hücreli akciğer kanseri olmadığını göstermektedir.

O koku hücreli akciğer kanseri tanımak için arılar eğitim almaya karar verdim. On dakika sonra, sözde yardımıyla  (bu durumda, şeker ve su şeklinde bir ödül ile koku tespiti) Soaresine arı, tanınan koku akciğer birkaç etkilenen hücrelere sevk edilir.
Bundan sonra arılar herhangi bir sorun insan nefes havayı kokusu olmadan hangi bir basit cam aparatı yarattı.

Arılar akciğer kanseri kokusunu algılar, onlar biz öğle yemeği düşünüyor, bir küçük kase içine almaya çalışıyor olurdu. Insan nefes arıların faiz aslında kişinin akciğer kanseri hastası olduğu anlamına gelir.

Bu aynı akciğer kanseri için en duyarlı test işaretleyebilirsiniz önce arılar uzun hastalıklı hücreleri kokusunu çok şaşırtıcı, özel eğitimli arılar Susanna Soares dünyada akciğer kanserinin en gelişmiş dedektörler artık.

Orijinal formu akciğer kanseri

Soares hafif egzersiz ve koku olağanüstü duygusu dışında arılar bazı avantajları, yani hayatları öğrendiklerini hatırladı, çünkü doğası ve kapsamı ucuz tıbbi testere bıçakları yollanırlar var ve% 100 etkili olduğunu kaydetti.

Balarısı hemen hemen tüm hastalıklar, diyabet, tüberküloz ve boğaz hatta kanser, ağız ve solunum diğer kısır hastalıkları ve sindirim sistemleri gibi bizim nüfusunun en yaygın olduğu, özellikle de tespiti için tren olduğunu unutmamak gerektiğini kaydetti. Ödül şeker ve su sırasında arılar, sonra o akciğer kanseri kokusunu tanıdı.

Çünkü bal arılarının inanılmaz yeteneği, bu tür patlayıcı potansiyel olarak tehlikeli kimyasallar ve bileşikler, her türlü keşfetmek için bunları kullanmak şirketlerin bir dizi.
Ortalama bal arısı bir ay yaşar ve bir buçuk önce olmasına rağmen, biraz  şeker ve su ile eğitim sadece on dakika sonra kaydedilmiş olacaktır kaç hayat hayal

Biz doğa ve tıp kombinasyonu, ne yazık ki, bizim tıp şimdiye kadar büyük ölçüde doğa ile farmakolojik ürünlerine odaklanan her zaman çeşitli hastalıklara ve rahatsızlıklara karşı en iyi silah olduğuna inanıyorum ortak çok az var, ve patentli ilaçların büyük kar yapmak sentetik laboratuvar hazırlıkları çoğunlukla, ama insan ırkı hemen hemen her iyi getirmez. Doğa maalesef ucuz ve onlara bir patent elde etme olanağına sahip birçok ilaç içerse kanser ve lösemi gibi en korkunç hastalıklar, kötü ya da hiç kurutmalı hala.

Kanser için çoğunlukla acı verici, tehlikeli ve / veya travmatik dedektörü bir dizi, sonra yatıştırıcı ve serinletici. Biz onun buluş pazara ulaşmak için umuyoruz

Devam edecek
Bu sitede yer alan yazıların tümü, bilgi edinmek isteyen ziyaretçiler için hazırlanmıştır.
Bu bilgiler, hiç bir zaman hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır..
Doktor  diyetisyen ve herbalisler tarafından yetkili eczacılar güvenilir, yanında bitki aromatik okul mezunu veya kimyager çalıştıran, izni alınmış aktarlar tarafından güvenli şekilde kullanılmalıdır.
Sitede yer alan yazıların her türlü kullanımı ve uygulanması sonucu doğan hukuki, ahlaki,  mesleki, sağlık ve yaşamsal sorunlar sadece  bu eylemi gerçekleştiren kişilerin
sorumluluğundadır
Bunlardan dolayı ortaya çıkabilecek hiçbir sorundan site ve yazarları sorumlu kılınamaz.
NOT:KAN BİLGİLERİNİZİ BİLMEDEN BİYOKİMYANIZI TARAMADAN,ARAŞTIRMACI DOKTORUNUZA, AKTARLARA DANIŞMADAN BİTKİ VE BİTKİ TÜRLERİNİ KULLANMANIZ TAVSİYE EDİLMEZ.
 
 
DUYURU MODÜLÜ SAKLI-ŞİFA
ZİYARET İSTATİSLİĞİ SAKLI-ŞİFA
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam3
Toplam Ziyaret1316971
ALTIN GÜMÜŞ BAKIR SAKLI-ŞİFA
AlışSatış
Dolar34.088734.2253
Euro37.628037.7788
ALKALİ ANTİOKSİDAN ANTİ AGİNG MEDİKAL SU SAKLI ŞİFA
https://www.skli-sifa.com