SAKLI-ŞİFA
Bu site geçek dili ve imla ile ”edebiyatcı tarih felsefe ve veya editor” taraflarından düzeltirilerek yazılmamış ve bu site yazarı “tamamen terçübesine ” göre yazmış olarak sunulmuştur.
SOĞUK VİZYONA GİRMEDEN KAOSLARA GİRMEDEN GERİ DÖNÜŞÜM DOĞADAN
Gelecek için izin alınamayan projeler 1991 den 1997 kadar kim uyudu kim kimler tarafından uyutuldu o tarihlerde bu gün sizler o günün bebeleri idiniz şimdi sıra sizde gelecek nesillerin nesilleri isiniz dirilin dirildiğiniz kadar..
Her kes gölgeler sayeler arasında yer kapmaca oynarken nefis çıkar peşindeyken sizler çelik çomak misket beş taş oynarken biz verileri bilgileri raporları masalarına dosyayı fırlatıyordum ama adamlar hayat gelecekleri için dosyaları kayıt etmiyor geleceği için ya poker yada fal bakıyorlardı bir de ne göreyim kahve içerken de biriside masa başında şiş örmekte bizler 66 yaş 45 yaş sonrası parka çektik geleceğin sonrası gelecekten artık geçen zamanı düşünürken bu gün ne olacakları beli idi ülkede ve dünyada..
Altı projeden o zamanın gelecek aklı yok olanlarla çalışmak nasıl olabilir ülke kullanılıyor birileri kullanıyordu.
1997 filibite raporu
Dünya nüfusunun sürekli artışı, küresel ısınma, sera etkisi ile yağışlarda görülen ani değişiklikler, aşırı yağışlar, uzun süren kuraklıklar, tatlı su rezervlerinin azalması, suların israf edilmesi ve aşırı derecede kirletilmesi gelecekte yaşanacak tatlı ,içme su ve toprak altından çıkan zenginlik ekonomi ve çıkar savaşlarına götürüyor.
Geleceğin karşı koyulmaz silahı göç ve göçe zorluyor.
STUTTGART ALMANYA
SARI,MAVİ,KIRMIZI,YEŞİL RENKLERDE ÇÖP TOPLAMA POŞETLERİ
1991 - 1997
Yılında Almanya da gezerken bir çöp arıtma tesisi gezerken aklıma gelen bir fikri Türkiye ye uygulama aklıma gelerek çöp arıtma tesisi kurmak istedim ama ne yazık buna müsaade etmeyerek geri çevrildim. rapor yüzlerce kişiye iş ,köy ,ilçe ,il ısıtması elektrik maliyeti yarıya düşmesi yanı kısaca doğaya ve insanlığa yararı olan projeyi geri itilmesi beni tamamen üzmesi.
Şunu anladım bir gün geleceği çöp arıtma yakıt rüzgar türbin çöpten metan gaz su itme gücü ve hidrojen soğuk vizyon gerçekleşecek anladım . o zamanları alkışçı olsaydım farklı olurdu
1997 yılı
BİR KÖY DE ÇÖP ARTIĞI 30 GÜNDE
BİR İLÇE DE ÇÖP ARTIĞI 30 GÜNDE
BİR İL DE ÇÖP ARTIĞI 30 GÜNDE
NE KADAR OLUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ.
Çünkü maliyet sıfır hammaddeyi insanlar üretiyordu.
Bir çoban
BİR DE ARABALARIMIZIN ENERJİSİNE BİR DE VAR OLAN ENERJİYİ YAKALAMAK
BİTMEYEN AKÜ ESKİMİŞ AKÜYÜ
Yenilenen akülerin bir ek parçası yakında 1988 yılında 15x20 büyüklüğünde yaptığım bir çılgın ufak proje yakında sonsuz enerji “İlyas ishak sakli şifa da saklı” enerji arabalarda ,uçaklarda, tanklarda, gemilerde , forklift te , kısaca her yerde
AKÜLÜ MAKİNALARDA İLYAS torundur İSHAK türü tükenmek üzeri kuştur ÇOBANIN ruhudur
5 ton su ile evinize ,villanıza, yayla evinize, tarlanıza, elektrik sonsuz enerjiyi kurabilirsiniz ,ikinci 5 ton su ile de evinizi ısıtabilirsiniz, Tarlanızda suyunuz var elektrik yok, neden suyunuz var yer altında çıkarsam da elektrik yok derseniz bir eksiklik hissetmiyor musunuz.
Bilin sizin her şeyiniz var ama iş üşengeçliğiyle yapmıyor, sadece şehirlere göç ediyorsunuz, yanlış "Rabbim" her şeyi vererek size hayat şifresini bile verdi, sadece okuyun , ilim bilim sadece okulda öğretilmez, öğretenlerde sizin yoldaydı okudu ilmîleşti, bilimle var olanı buldu, ve uyguladı.
Mühim olan saklı enerjiyi toplamak ve depolayıp kullanmak, ister sürtmeyle, ister itmeyle, ister titreme ile kullandığın enerjiyi tamamlayabilmek. Üretim aparatları resimli olarak atılacak ve açıklamalı yazılacak… İla birilerin bulması mı gerek…Misali.
AKÜDE HARCANAN ENERJİNİN TOPLANARAK TEKRAR KULLANILMASI
Özet Otomobillerde kullanılan enerji, aküden sağlanmaktadır. Normalde motor döndükçe elektrik üretilir. Üretilen elektrik de aküde depolanır. Fakat, araç çalışmazken aküden akım çeken alarm gibi bazı yapılar vardır. Onun dışında dururken müzik falan dinlerseniz biter. Bazı oto teypler çalışmazken de akım çeker ve aküyü zayıflatır.
Ayrıca aküyü komple söküp kenarda bile bekletilse bile yavaş yavaş şarjı azalır. Haftada bir dolaşan arabada yukarıdaki gibi bir radyo ve alarm yoksa problem olmaz, bir hafta sonra yine marşı düzgün bir biçimde çevirir.
Ama tabi haftada bir 5 dakika çalıştırılırsa o zaman eksilen şarj yerine konulamaz. Sonuç olarak aküyü tamir ettirmek zorunda kalırsınız. Bu projenin amacı araç çalışmıyorken akünün enerjisinin bitmesini önlemek ve akü ömrünü artırmaktır. Yani radyo, far, alarm gibi bileşenleri araba çalışmıyorken kullanabilmek bu projeyle mümkündür.
Araçla gece gidilen bir yerde(piknik yeri, çeşme vb) aydınlatma yoksa bu proje sayesinde araç, aküyü bozmadan uzun süre bu ihtiyaçlar karşılanabilir. Sonuç olarak bitmeyen akü tasarlanmış olur.
Kimyasal anlamda enerji depolayan ve gerektiğinde bu kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine çeviren cihazlara Akü denir .
Aküler yapı olarak birbirine benzerlik göstermelerinin yanı sıra bir grup elektro kimyasal hücreden oluşmaktadırlar. Bu hücrelerin her birinde bir pozitif, bir negatif elektrot ve bir ayıraç mevcuttur.
Akü Deşarj edilirken iki elektrotun içinde bulunan farklı materyaller arasında elektro kimyasal bir değişim meydana gelir. Çok basit anlamda, negatif elektrottaki madde oksijenle tepkimeye girerek elektronlarını serbest bırakır, yani daha negatif bir konuma gelir. (Anot reaksiyonu).
Aynı zamanda pozitif elektrottaki madde azalır ve elektrot daha da pozitifleşir (Katot reaksiyonu) Elektronlar pozitif ve negatif kutupları birleştiren bir dış devre aracılığıyla elektrotlar arasında dolaşır. Elektronlar pozitif ve negatif elektrotlar arasında hareket ederken farlar, marş motoru gibi bir dış devreyi de faaliyete geçirir.
Enerjiyi depolamak için farklı materyaller kullanılabilir ve aküler genellikle o akünün yapısında aktif olarak kullanılan nikel/kadmiyum nikel/demir lityum/demir gibi materyalle tanımlanırlar.
Diğer akülerse elektrotlarda bulunan diğer tıp materyallerle ve kullanılan elektrolit tipine göre adlandırılırlar. En yaygın olanları kurşun asit aküleridir. Kullanılan aktif materyal, hücrelerin voltajını belirler ve hücrelerin sayısı da akünün toplam voltajını belirler.
Bir kurşun asit akünün 2 V. civarında nominal voltajı vardır. Bir çok araba aküsü bu tip 6 hücreden oluşmaktadır. Bu yüzden 12 V. lik bir voltaja sahiptirler. Geleneksel açık aküler elektrolit ile doldurulabilir. Bakım gerektirmeyen aküler doldurulamaz Yeniden bileşim aküleri doldurma gerektirmez, çünkü aküde bulunan hidrojen ve oksijen gazları birleşerek suya dönüşürler.
Sadece şuan zamanı değildir Geniş bilgiye faydalı model Bölüm de …
İLK HAREKET BİR ENERJİDİR SONRASI SONSUZ ENERJİ
RÜZGAR SU GÜNEŞ ENERJİSİ HİDROJEN RAPORLAR KAYBOLAN SERVETLER SAKLI ŞİFA VARAMAYACAĞINI ANLAYACAK VE SONUNDA BAŞARACAKSIN
Zamanların öncesi sonrası ve gelecek daha gelmeyen yazılmayan zamanlar İnsan içindeki ve doğadaki hidrojen hala eski model (şah piyon) senaryolar yazmak
Yazılan 2009 yayın 2012-2018-2019 Çıkar için insanlığı bir şekilde yok etme suçlu aramak yok çünkü her kes suçsuz bir suçlu bularsanız bil sende ben dahil suçlular ortaya çıkar şöyle bir son kez bak sonrası yargıla nerden başlayalım dersen eğer kendimizden başlamak en iyi yoldur..
Rüzgar su güneş enerjisi hidrojen raporlar kaybolan servetler saklı şifa varamayacağını anlayacak ve güvensizlik güven ve güvenirlik kimler kimlerin attığı kaoslar her şey anlaşılıp ve yaşamda insanoğlu insanlık için sonunda başaracak
Yaratılıştan beri hiç kimse yanız değildir korkulan korkuların korkusu içinizdeki enderindeki korkusuzluğu çıkarmak semaya açıla el edilen dua yanız olanın elinden tutar ve o koruma kalkanına alır (şer ve kötüler) artık göremez. Bir kaybolan anahtar orada dursa da göremediğin gibi.
Gönül içindeki saklanmış anahtar karşına çıkar açılır artık nur ışık gibi parlar artık nimet hikmetler hakikatler serilir doğru yola adım başlar korkusuzca yeter ki iste "o ol der olur"
Yaşamdan yaşatılandan bir ibret "Allah doğru yolu göstersin" yaratanın ilkelerinden doğanın ve evremin gizemli hayatı yaşa gör duy hisset anlar yazılmamışı daha vakit varken seyret doğru yolu bularak doğru adımla yaşatmaya yaşatılmaya ilk adım atmak..
İlla ben buradayım demene gerek yok sağ veya sol elinle ekle ,çıkart bunu duyurmana gerek yok merak etme kimsede fark etmez, ama fark edilmek için ekle, çünkü bir şeyler olmak için mücadele ediyor sun..
Ama bir türlü başaramıyor şimdiki hayatın gibi.. Aslında anlayabilseydin bu kadar teknoloji karşısında başarılı olduğunu hayatta da her şeyi başaracağını bilirdin...
Nefsin sıra beklemiyor şan şöhreti hemen yakalamak istiyor, sen bil ki kendini oyalamaktalar, sen istersen ağzınla kuşta tutsan ,dış dünyanın istemiş olduğu kadar gider ,bil ki hiçbir yere gidemeyecek hiç bir şey yapamayacaksın seni ve senin gibileri sadece oyalamak, ve içindeki hareketliği hareket ettirip masa başındakileri zengin ekmek için seni kullanıyorlar, beğen, paylaş, yorum yap. Sonra hasta ederler .Bilgiye ulaşmak için önce reklamlardan geçer zihniyet.. Bir hatayı aramak içinde kendinde başla ve sert ve doğru atmanla başlama (sert ) yaratanın ilkeleridir çünkü düşman bu ilkelerden korkar.
Bak şimdiki şu an aklın da şu geçiyor kendini bir şey zannediyor buldum deyip hemen kazanma yoluna bakıyorsun “asıl bakış ise insanlığa hizmeti birlikte paylaşmak buda geleceği gösterir” ufak bir le başlamak arkası sonsuz sayılar üretimler gelir hop diye başlamak ise “matematikte dokuz” büyük sayıda olsa sağlamasında bir le başlamıştır..
İşte buda bir birilerin hep ben sistemleri ise şirketlerin kurdukları sistem ise %90 kendisine çalıştırır geri kalan sisten de %10 yumak iplikle bırakırlar.. Seni derinlere çeker..
Bir başlangıcın ama temeli ve sonu bilgisayardan ,şiddet kaos programına geçer ,şimdi ne kadar mutlusun, yağlı kazan içine düşmüş, beni seni ve hepimizi bulmaları için ve içinde ben olmak için ,o siteden bu site açmaktan öte bir birlerini tamamlayıcı bir aracı olarak seni kullandırarak kullanırlar bir yere varılmaz varılamaz zaman seni oyalar ve bu şekilde insanlık insanoğlu bir yere varamayacak ortadan çerezleri kaldırırsan eğer o zaman sen ,sen olduğun ortada buyurur.
Akıl öylemi fikir düşünce ona benzemez o senin içindeki öz yapıcılığın.. Sen başarılı olmuşsun ama yön bulamıyorsun ila birilerini arıyorsun sanki çekirdek olmuş barut aramakta aramak şekil kalkarsa eğer ,okusaydın doğruyu ,yanlışı bilir, bilirdin içindeki enderindeki korkusuzluğu ve dışarı çıkarıp her şeyi başaracağını anlardın ve eninde sonunda anlayacak Başaracaksın..
Su duru ise ph 3 veya 4 dur enerjiye geçirmek için bir hamle yapmak lazım donarsa belirli bir şekilde erirse ph 8,5 olur su soğuk daha da soğursa ana öz sıvıyı alır taneciklere döner içinden faydalı mineralleri alırsın bir birin tetikler buz olur güneş çıkar erir, denize atılan taşta bir dalgacıktan başlar sona erer bilgisayarda bir birine veri tabanlarla bas istasyon vazifesi yapar, bir birini tetikler, iç içe geçerek sonsuz yol alır durdurulamayan blok zinciri oluşur artık durdurulamaz.
İşte burada teknolojiye insanoğlunu derinlere çeker günü gelince zihin akıl oyunları başlar bazen de çöker, arayış yaparak insanoğlunu kullanırlar ,elektrik bedava ,internet bedava der bilgisayarların içine ufak veri tabanları güçlendirerek, bir birini tetikleyecek baz istasyonları kurarak sonsuz veri tabanı yaparak sizleri kullanırlar, dışarıda gördükleriniz bas istasyonları gibi oldu sekiz milyar bas istasyonu istediklerini istedikleri gibi oynarlar..
Sizlere teşvik için para bile verirler yeter ki bilgilenmeni der dururlar çünkü sonucu nereye varacağını biliyorlar bilmemeniz için uyu uyu beğen beğen illüzyon ederler
İnsanoğlu ama bilselerdi bunun daha kolayı varı, bilirler de o teknolojileri olmadan huzur yaşamı akıl ile çözerlerdi akıl düşünme düşünemeyen (nefis) dünya malı nimet hikmetler insanlık için idi doğa hep yaşam için bedenlere uyumlu olsa bazı akıllar ise amacına iyi kötüyü kötü iyi olarak durmadan yer değiştirerek ortamı güncelleşen zamana göre ayar çekerler insan da doğayı ve kendini yok eder ve oyalanacak çok zaman ayırarak hep kısa yolu tercih ederler uyu uyu yat kalk..
Haydi bakalım 2000 yılında beri ve daha eski oyunlara yazılsa da 2008 2014 2018 okuma yetersizliği olmasaydı okunsaydı ve çıkarlara göre görseller iş yapmasaydı her kez şimdiki zamanı geçmişten hatırlardı..
İnsanlık birilerin parayı dağıtmasıyla başlar desek ki yeni borsa çobanın asası 1000 dolar diktikçe para kazanıyorsun dese buyurun çobanın asasına hayali pembe dünya para balığı kılçıkları yedikçe balığın tadını alınır.
Önüne geçilmez ise yeni dünya düzeni hep yek derler hep parayı nasıl alır malı görürüz olur iyi başlayan sonradan iyi kötü karıştırırlar insan oğlu bir başladı mı sakız olarak al aşağı yapılır 1950 den beri daha öncesinde var onlarda dünyayı ideoloji fikirlerle nasıl parçalarız 2000 ,2008 ve bitmeye ve sonrası da gelecek yıllar 2018 ilk yarısında dünya para trafiği veri tabanı güçlü olan kişinin eline geçmekte öte bir şey olmayacağını defalarca yazdık aslında dik kelimesi fazla yazdım desek daha iyi olur çünkü yayıncı tekim.
İblis küre savaşında galip gelecek ama küresel göçe maruz kalınacak çünkü amaçları insanoğlunu bir yerde havuza toplamak kaoslarla savaştırarak gene toplamak ve yok etmek bu çaba niye derseniz evet çaba niye demekte haklısın...
Şeytan ve iblisler zamanın önün de koştukça insanoğlu nefsine yenik düşecektir ama bilselerdi “ilim bilim içinde tevekkülle zamanın önüne geçmeyi bilirlerdi”..
Size bedava deseler de bilin o ülkenin elektriğini ve kablolu internetini kullanılarak alt yatay bilgi ve veri tabanını makine bir bilgisayar kadar büyüklüğü olsa da 2 cm kibrit kutusu kadar hacmi geçmeyen yatay yükleme ve gelecek teknoloji bir baş parmak kadar çipler (ilimi yok etmek için bilimi ) şeytanca kullanmazlardı insanlık için “ ilim içinde bilimi genişletirlerdi “
Bu da kaosun başlangıcı başlangıcın ve sonu ise başlangıcın başlaması ama hiçbir zaman da sonu olan bir şeyin bitmiş lığını kabul etmeyip nereden başladığını başlangıç noktasına giderse insanoğlu ve oradan geçmiş akılı bertaraf edip başlamak ise başarıların temeli atmış olur ama insanlık insanoğlu bildikleri halde fısıltılı duyumlar ise (bizler gibi görünenler) insanoğlunu kulağına fısıldar ve kaos ikinci kutuları açarlar aynı bir halka gibi eşleştirir.
Bir yandan korkular her iki tarafta artar hızla büyüyen teknoloji bir de hızla insanlığı yok eden musibetler teknoloji durdurulamaz lığı (şirketleri hem korkutur hem de sevindirir ) korkutur bundan çıkacak insanlığa çıkacak menfaatleri insanlık insanoğlunun ( topluluk zinciri blok zinciri ) gelecekte kullandıkları parayı yok edeceğinden ve insanlığın eline geçecek fırsatlar proje zincirliği iyi kötü şimdiden başlar nasıl mı bir bakalım.
Düşünürler düşünür gelecekte düşünen düşünürü düşünerek iyi ve kötü başlar ip yumak verilmiş oyunlar
Bir düşünür ortaya bir proje geliştirir bir amacı vardır buradan sayısal rakam ve harflerle oluşan bu günkü görünen para yerine görünmeyen para (değiştirilemez darphane gibi basılamaz) sistem gelişir ama değiştirilemez ve durdurulamaz görünür ve üretim başlar madenciler kazar (cay kaşık, yemek kaşık ,çömçe ,sonra kepçe) tabirleriyle kazmaya başlar ,bunlar sayı ve harflerle oluşan bu güne kadar çıkmamış blok zincirine ulaşmamış sayıları toplar ve toplama işinden ise o rakamlar kazıcı tarafından bir kasada tutar ve istediği gibi harcar ve ya elden ele dolaştırarak yapılan projelerde yatırım olarak bekletir al sat ile madenci rolünden hariç başka bir model çıkar ortaya buna da borsa gibi ise devlet içinde merkez bankasına kanunlarına uyumlu açılır o devlette o kanun yok ise güvenebildiğiniz işlem haç mı büyük ve veya güçlü borsa kendi kantatınızla al sat yapılır o al sat kendi kararlarınıza bağlı şekilde işler ve akıl içindeki o günkü düşüncelere bağlıdır.
Şimdi gelelim sistem makinaların kurucu projeye bakalım proje her bakından (bir kişi tarafından kuruldu dense de bir den fazla düşünürler ekip tarafından kuruluşluğu benim kanaatimdir) mevcuttur mevcut sistem algoritması ve yazılımı yapıldıktan sonra bir birkaç çiple ve defalarca denemeler sonrası üretim ortaya çıkar değişebilir değiştirebilir düşünce ise değiştirilemez ortaya çıkar artık bu işlem sonrası insanoğlunun düşünceleri zincirleme şekilde şifreleri açar ortaya ne çıkar bir bakalım.
Çın de Makine değeri 1300 dolarken ne hikmetse diğer ülkelerde 4, 5 bin dolarlara kadar satılmakta ilk başlayan fırsatlar başlar makine satışları patlar alanlara o ülkenin yaptığı masraflara göre günde bırakacak para kâr (2014 yılına göre ) 65 tl para bırakmakta masraf çıkınca 45 tl bırakmakta “Ya makineye yatırdığın para getirisi ve kaybettiğin enerji bir o kadar internet“ dersek hepsi 20 tl. Yatırdığı para 6 ay sonra sıfırlar borç ödenir ama bazen sonrası sorunlar çıkar işte orada ne yapmak lazım dersek kullanıcı aklına bağlı..
Türkiye ye diğer ülkelerde kanunlara göre fırsat üstüne fırsat çıkıyor zaman geçtikçe kâr fazlalaşıyor düşe kalka bu seferde (akıl almaz çağıl kurnaz çoğalıyor) bu sefer nefis çok kazana çam demeye başlıyor maliyet artıkça kaçak kullanarak fırsat çıkıyor bu da bir yandan görsellere düşerek ver yansın bu nasıl iş karmaşık yer alır her iki tarafa da fırsatlar doğuyor iyi kötü güvensizliği makine çıkarmadı ne düşünür ne proje (çıkaran insan nefsindeki) hırs ve pembe hayaller.
Kulaktan kulağa GİDEN YOL İSE garantisi var mı yok bozulan parça yedeği var mı yok mu elektrik kesilince o gün çalıştırdığın boşa gitmekte zaman ,internet kesildi mi gene aynı bu gün bedava para hayalleri yaşarken geleceğe insanlığın içine insanlığı yok etmek için yatay stres akla sokulur iyi kötü kötü iyi oluverirlerken yayılmakta bırakılarak iyi yolda kötü yolda düşünürler çıkar ama hiç kimse demez ortada bir proje var varı bir şekilde yok etmek yok ettiğiniz varı kendi işletmelerinde banka işlerinde kullanarak var etme ne ayak 46 mi 47 mi.
Bu ilk para madeni değere göre güç sonrası kolay kâğıt para şimdi akıl fırtınası yapalım ilk soru (maden mi kâğıt paramı sizce güç ) düşüne durun şimdi o zamana bakalım paranın çıkışında neler yaşandı şimdiki zaman gibi (akıl fırtınaları aynı senaryoya benzer) hayal edebiliyorum kimsede o zamanı ne yaşandığını kendi çıkar felsefesine göre yazar ve şimdiki zamanlar değişti artık bizler zaman ötesindeyiz bu para modeli alış veriş ve kullanma şekilleri değişen zaman içinde şimdi hızlanır ama 30 yılı alır amaç başka yeni nesil para düşünülemez ve “dürüst zihniyet ahlak içinde insanlığa çıkartılacak” ve insanoğlunun ortaklık payı ile bu projelerden insanlığı bir adım öte taşıyacak tan kim zarar görecekler kimler dersiniz bir düşün.
Bu nu tarihe yazın anladığım kadarıyla anlatamadıklarım var mı sende var dense de sonrası yenilenen 2008 ve 09 başlayıp s 9 6 adet başka eth 12 adet çalışıyor ve para kazanarak iyi yolda düşünerek bir yandan elektrik üreterek ve her hareketten enerji üreterek başka zamanda daha iyi yolda yürümeye yol almak evet garantisi var yok arasında ama kabloları tamir ederek parçaları montesini değiştirerek iyi yolda gene yol almak kötülemek değil sadece ileri için doğru adım atmak sadece soğutucu ve sadece 2 kibrit kutusu kadar çipler monta etmek program yüklemek.
Bende ilk gün ne ,ne kar elektrik çektiğini biliyor musunuz ne, ne kadar sınırsız deseniz de internet her şeyin bir kotası var sorular çoğaldıkça kulaklarıma kulaklık takarak duymak istemedim ya sonra.
Elektrik internet yoksa bilin kazmanın sapı olursunuz derler sen kepçeyle kazarken zamana ısıya soğuğa göre işlem görmediysen bazen çay kaşıkla kazmak tayken şimdiki rampada devir siz arabaya benzer işte bunlar bir dedikodu senfoni doğru doğruda notaları eşleşme yanlış kulağa gelen fısıltılar aksiyonlara göre ritim artar çalmaya devam eden diyorlar ve de demeye devam edenler ve de etmeye deva edecekler ederler ama sene kaç asır kaç gelecek senelerde asırlarda hangi hataları düzelterek yol alacaklar önceden tehlikeyi görenlerin kulaklara fısıltısı hep gelir.
Borsa nedir al sat ..Borsa o firmanın arz ve talerdi yükseldi mi grafik yükselir..
Sadece % 40 tabanı yükselttikçe yeni kasalar projeler çoğalacak işte burada dikkat etmek ise oltalara dikkat etmek (oltacılar solucanları takınca sazanlar artacak ,balina asalak sırt balıkları balina sırtını temizlerken aç kalan balina yardımcı olanı yiyecek balina sırtında gezen balıklar ise) işte burada okumak araştırmak bilmek okumaya başlamak için pembe dünyadan çıkıp gerçek “geleceğe dinlemek balina sırtını temizleyerek balinayı sığ sulara çekip balina kıyıya vurarak intihar süsü vermek” sırta ki balık kıyıdaki balıklara ziyafet çekmesini sağlamak balıklar kurtlar kuşlar her yaratık fay dalacak bunlar bir yaşam şifredir bazen insanoğlu der (balinalar intihar) etti kimse sebebini bulamaz neden intihar etti onu oraya iten kimdi hangi varlıklar sığ kıyıya çekti.
Her iş iyi başlasa da bir geçmişe dönelim.
100 yıl önceleri de var bunlar bu zamanda insanları şah bir yanda piyon olarak gören sadece saltanatları yıkılmasın diye insanlığı piyon görerek sahaya sürerler hem devlet içi hem de devleti olmadan devlet kuranlar ise savaş için kendi ülkesiyle savaş yapana o zamanın şirketleri silah ve kömür vererek kanlı parayı bölüşürler artık savaşlar bitmiş dünyayı parçalamak için ideoloji fikirlerle bölüştürürler daha sonra devlet içinde devleti olmayan savaştan kanlı para dan kazanılan ve piyonların sırtından kazanana şirketler ise daha başka yönlere zaman içinde oyunlara baş vurarak geri kalan ganimet savaşları yok pasına vererek sen yapma biz veririz yöntemine ve daha zamanlar geçtikçe yıkılan ideoloji fikirler elindeki ganimetleri diğer ülkelerde ideoloji fikirle yayarak savaştırırlar işte burada geriye dönüp bakmayan insanlık onların deyimiyle piyonlar insanlık için çıkacak yeni fikirleri kötüleyerek her oyuna açık olurlar iyi yapsalar da kötü yapsalar da artık kaos başlamış her iki taraftan gelen paralar gene aynı kasaya girer..
Gene eskiye gitmek istememekte olup aslında yakın olan yılla başlayalım bir amaç uğruna para toplanacak ve herkes para olacak fikri atılır 1976 yılında kuponlar satarak her satılan kupona 3 adet yeni halka katmak o zamanın 10 tl siyile başlanır ve kopmaması şartı olması gerekir ve başlar ,zincir saadeti başka zamanlarda da başlanır kupon kalkar unutulur zincir bir şekilde yıkılır.
Kurulmasına benzeyen 1988 de kanada da dış ülkelerde saadet zinciri gibi 1995 97 yılarında da ülkelere sıçrar adlar soyadları değişik şekil alır ama gene iyi başlayan kötü sonuçlar alır.
Başka gene başka havuz modeli satışlar da gerçekleşmiştir getir bir ürün götür istediğin ürünler gibi dahası da yeşil sermaye dedikleri diş ülkelerden toplanan paralarda amaçları tek ti şirketler kurup ortaklarına pay dağıtmaktı ama neredeler nefis almış gitmiş her konuyu derleyip toplarsanız verenler nerede derseniz ve nerde dersen ortaklar çoğu kafayı kırdı kırmış vaziyette aslı ise iyi başlayıp kaybolmayan silinemeyen olağan üstü teknoloji sistemin gelmesi bekler oldu insanoğlu..
Bu ülkede bile var olan akıldı hep iyi niyetle başlar sonradan balık kılçık tadı alır..
Yeni versiyonu teknoloji blok zinciri aynı olacağını sezenler durdurulamaz değiştirilemez sayı harf rakam birleşen klipto çıkar daha derin veri tabanlarını ele geçirip yatay geçişle bedava deseniz de cebinizdeki parayı çalışmadan para kazanma hırsı derler artık başlar korkular kiler mi (insanlığı piyon) gören gözler fısıltılar ise yansıtmıyor mu fısıltıları çoğalır aslı ise öyle değildir başlama noktası kendimiz, kendimiz olmak tan geçer güven korkularımda (artık uyu uyu dan uyandılar) ne yapsak la başlanır ve durdurulamaz ı ne yapmakla başlamak tek çareleri (bilim ile ilimi yok etmek) çaresi kalır.
İşte burada dünya yenilikçi projeler ortaya atılarak ye gerçekleştirilerek eskiye dönük konuşulur bu ( fısıltılar) burada bir gerçeğe bölüşür fırsatlar içinde yapamadıkları az gelirli projeler yapabilmek için taban hazırlanır bu tabana inşaatı için ön para toplama yani ön satış gelişir “zenginlik ilk ortak olanındır) tabi devletlerden izin alarak oluşur topladıkları para yeterliyse proje başlar yeterli değilse de ucundan başlanır ve gerisi gelir.
Geri kalan yeni çıkarılan parada ön satıştan alanlar ve ürettikleri para da paylarında borsaya kazma işine bırakarak borsaya halka açarlar bu da kalkına projelerde ön satış alanlar borsada kar amaçlı satarak para kazanır projeler işlem haç mı gördükçe proje değer artar asıl ise borsa al sat da olsa bazı ülkelerde alış veriş işlerinde de kullanılacak ve kullanılacakta işte burada iş kopar ve değişen dünyada eskiler yeni bir hamle yapar acaba nasıl gir sekte biz başa geçsek derler ilk para birim önüne derler demesine de işte burada insanlığı bir hatasını beklerler (nasıl bu teknolojiyi durdururuz) kalır akıllarında ama durdurulamaz durdurmaya kalsalar da tüm sistem havada karada savunma yıkılır korkusu endişesi yaşar devletler ama devlet içinde devletler ise daha eskiye gitmek isterler (şah piyona)..
Şimdi önce sazan oluyorsunuz, içeri daldıkça oltacı olup başka solucanlar içeri çekmekte oluyorsunuz olup “soruları kulaktan kulağa gider” sonuç derler ne biliyor musunuz.
Küresel kırız her kes borçlu dev ana şirketlere tüm para bitti kağıt üzerinde borçlar başlar ve kağıt üzerinde devlet bile satın alırlar işte insanlık çöker bir yerde toplanıp ve kendinizi yok edeceksiniz derler devler yeni teknoloji göstermemek için her türlü oyunu kaosu sergiler çünkü (kıymetli paraları roma Bizans sikkesi kadar değer) kalacağından korku dehşete düşerek şahlar piyonları sürer bu teknolojiden doğacak hata ararlar bulamazlar bir hata ise fırsatçıları bir şekilde sürerek hatta elini bile sürmezler çünkü pembe dünyada yaşamak isteyen vezir olmak için fırsatı kollayanlar varken piyonları harcarlar balık mı kılçık oldu kılçık mı balık oldu.
İlk başta bende dehşete düştüm ama onların silahlarıyla oynayarak ganimet savaşı gibi teknolojiyi çalıştırdım sayı rakamlar harflerle hediye kazandığım parayla parça bile aldım emekli değilim hiçbir yeden de gelir yok aslında yapacak “marifet var üretimlerim aştı” nerden başlayayım desem de her kes olmuş imalatçı doktor iş işinin ehlinde değil ama onları “doğayı ve sağlığı anlatmak yazmak kâfi geldi hem de reklamsız” şimdi yeni parayla bozdurarak harcamalarımı yaptım yapmaktayım.
Burada dikkat edilecek ise fırsatçılar (o ülkede borsa kanunu yok ise bu sistem geçmez ) şayet “küvetli ve güvenilir borsa var ise madenciyi ve parayı bozdurabilir yükselmesi için tutabilirsiniz” şayet o ülkede harcama var ise de harcarsınız yoksa okuyup araştırmadan ve bilmeden fırsattan fırsatçılara balık olursunuz olup U espriye yükler bir geçede yok nerde sonra kulaktan kulağa başlar vay insanoğlunun haline gene uyu uyu gelişim geliştirme okuma yok ise.
Her kez bir noktaya toplanırsa bil ki ithalat ve ihracatın var kağıt paranın yok oluşudur başkaları çıkacak mı çok firmalar çıkacak “hay insanoğlunun haline” der dedirtirler gene kelimelerin gücünü anlarsanız o gücü bulur ,bir an önce insanlık için projelere destek olmanız okuyup inceleyip hayırlısı ise bu da önce okumak bilgi edinmek ve insanlığın yok edilmeyi de önlem alırsanız nesil nesiler tarih te şeytanı iblisleri yok eder “taş altına el koymak” şimdiden yok etmiş olursunuz (biter mi bitmez) şimdi okuyan içlerinden birileri der insan insanlığı insanlığını çekemeyen der reklam yapıyor aynen böylede der.
Çünkü paranın karşılığı olmayan kağıtlar üzerinde talepler edildikçe dünya da güç altında para dönüyorsa bil ki orada kaos kargaşa ekonomi zorluluğu insanlığı zor zamanlara sokmak ve silah lobisi harekettedir sonuç nemi benim paralarım nerede derseniz size bir eskiden hatırlatmayla bakalım “genç nesil” hatırlamaz imar bankasında, bankerleri ,ev hatırlayın “hani neredeymiş”.
Bazı musibet musibetler gündeme göre değişir ve” kaos endişedir” “insanlık bunları önceden görmesi gerekirken (nefis dünya malına kanmış çukur içinde oluşu) hala dur diyemeyen akıl üstü aklın akıl fırtınası ve fırındak gibi dönenmesi kaynaklanmakta buda sonuca varılmamış çarpık hal durumdur ne derler korkusuyla yaşar beden ve bedenler çöker çünkü dünya malı ve ideoloji fikirleri yapıp yapamayacağı endişesi yaşar ve sonrası korkutur korkan korku artık tehlikeli yol alır artık korkudan gelecek tehlikeden korumak ise tek çaresi ise “inanç ve tevekküldür o her şeyi görendir” İlim içinde bilimle keşif edersiniz
Dünya felakete çöküşü hiç böyle bir şey görmedik dersiniz yazamadıklarımı yaşayacaksınız.. Sadece biri Evrende için de enerji ve elektriğin bedava olduğu dünyasında yaşıyoruz gerisi siz bulun.
Neden eskiye bakarak hala insanlığı insanoğlunu (şah piyon) olarak yönetiyorlar yönettiriyorlar buradan fırsat içinde fırsatçılar çıkarıyorlar zaman hızla ilerledikçe zaman içinde kimse kimseye inanmayacak o zaman kimse inanmayacaksa kime inanacak.
İLK HAREKET BİR ENERJİDİR SONRASI SONSUZ ENERJİ
İlk hareketten sonrası çıkan artı eksi bir enerjinin başlangıcı olup su ,havada, ateşte birleşimlerden , mıknatıs zıt kutupları ,dünyanın kuzey ve güney kutupları bir şeyi fanus olarak çevirmekteki ilk hareket dünya yaratılış ta ilk hareket var olduğu gibi bir enerji çıkacağı her kes tarafından bilinmekte .
Bu herkes tarafından bilinirken yanı yenilebilir enerji varken hala fosil yakıp kullanmak nedir sorusu hala bir şeylerin çıkar var anlamını taşımakta .Hala insan sağlığıyla oynamak neyin nesi demek derken tek bir yolu çıkar dünyaya sahiplenmek..
Kim kimler tarafından ele geçirmek isterler Kim kimler tarafından ele geçirmek isterler şimdi (Kaç tilkiler kafasından neler geçmekte).
Şimdi bir bakalım güçlü devlet ler den başka güçlü aileler ve şirketlere bakalım artık para basmaktan öte devletler gücünü güç için kaybetmemek içinde dünya devletlerine parasını talep ettirir para yükseldikçe başka ülkelerde kendi içinde kur farklarıyla borsaya başlar ve böyle gider şimdide o devletlerin takip eden gözler vardır artık para yerine kâğıtlar konuşur gelecekte kâğıt madeni paraların geçmeyeceği zamana gelmek 2000 yıllarından beri 2004 2008 krizlerinden çıkan dünya gelecekte aritmetik çalışılır kâğıt ve para geçmeyeceği zamanları hesaplarken geçmişten gelen zincir halka ne adlandırırsanız içine sadet huzur mutun eklese de geçmişler gibi kopmayacağı bir durdurulamaz matematik gelir.
Bu nu 2005 insanlara işler halinde geleceğe çip takılarak işlem modeli gelir ve patentti de alınır araştırabilirsiniz evet 2000 de başlaya düşünceler insanların düşünürlerin aklına her projeler gelir ne olacak dünya devletleri trilyon dolar borçları para bitmiş kâğıtlara dökülmüş ya bir gün puf olursa hayalleri bu gelişim projeleri uygular işte burada insanlık bir inanış ilim içinde bilimle yol alırken bir den bilim içinde ilmi yok etme yatar.
Gene bir düşünür geçmişlerden gelen bir sistem genişletir rakamlarla harflerle 0 1 hacmini kullanarak aritmetik derslerinde bir matematiksel sisten geliştirir adına bitcoign denir gene bir başka yerde ise proje ise Programlanabilir eth adını genişletilir bir bakılır ki sistemleri bir blok zincirinde sayısal ve harflerle çakışmayan kendilerinde şaşırdığı durdurulamaz blok zinciri çıkar.
Artık insanlık ise bu iki sistemde çalışan hayata geçirmek için projeler geliştirilir projeler devlet kuruluşlarından izin alınarak hayata geçirecek projeleri halkına sunarlar veya dünya insanlığına bu projeler karşı duran şirketler bankalar devleti varmış gibi aile dünya küresel zenginler projelere destek vermeyeceğimden proje sahipleri tokken kurarak para birimi çıkartılar bunlarda bitcoing ve eth makinelerinden makinelerin güçlenmesi içinde projelere göz kırpar tokenlar projelerini ve parasını çıkarmak için halka açılır..
Artık projeler insanlık için bu güne uçuk gelecek projeler başlar işlemlere asıl bu alış veriş işlerinde para nakillerinde halka çok kolaylık getirecek projeler hayata geçer..
İşte burada iyi kötü başlar karşı duran ve fırsatlar yaratan fırsat fırsatçılara ve aynı zamanda güçlü duran güçlü sanal parayı halka açılan kısmında neden daha çok insan al sat yapmasın fikri projeler doğar her ülkede devlet merkez bankasına kayıtlı kâğıt borsalar gibi borsalar kurulur merkez bankasına kayıtlı olmayan devletlerde de güçlü olan kurar zihniyeti bozuk olanda kurar çünkü elle tutulmayan gözle görünmeyen sadece ve sadece matematiksel ve harflerle dolaşan bir sisteme karşı koyamaz işte burada da balık kılçık ortada durur kimi balığı kılçığıyla yer kimi sadece kılçığı yer..
İşte burada insanlık çok hayal peşinde koşarken projeleri okumadan balan aynaya takılı projeler bir gün birikimini toplayarak aynı gün yıllar varmadan u piyese yükler nerede bilinmez..
Burada projeyi okumayıp sadece borsaya giren ve yeni tokken çıkaran ön satış farklı olduğunu bilmez çünkü iyi kötü çalışan görseller borsadan bu kadar zengin oldum pembe dünya aynada yansıdır asıl ise güvenip okumuş geleceğe bir yatırım var diyen ön satıştan 10 100 1000 alan kişiler borsa kayıt sonrası ortaklık payı yükselen tokandan güvenilir borsada satar ve ister bir kısmı bırakarak daha yukarlara çıkmasını bekler bir proje insanlık için daha çok işlem harcıyorsa havuz hiçbir şekilde çok hızlı bir şekilde düşmez işte burada da sırtı kaşınan balına sırtını kaşıyacak balıkları derin sulara çeker bazen de keyiflenen balina kendini sığ suda bulur..
İşte asıl küresel zenginli vezir piyon oynatırken fırsatçılara gelecek yüz yıllarda bu aritmetik dersine çalışarak çeyrek asır sonra matematik ele almak neden mi şimdiye kadar 300 yıl içinde ve geçmiş insanlık hırsı tüm insanoğluna hep sine sahip olmak değil mi..
Şimdi bir bakın fırtınalar dolaştırın borsa mi token mi yoksa aritmetik dersine çalışmış üretilmiş sisteme sahip olmak isteyenler mi..
İşte burada devletlerin ne kadar güçlü gözükse de gene küresel güce yenik düşmekte olduğu da kanıtı.
Haydi bakalım denizde babam çıksa da yerim diyen insanoğlumu yoksa sıra ile bir birini yiyen balıklar mi bil ki dünyadaki var olan zenginlik bu kadar insanoğlu zamanı boşa harcaması ise dünyaya geldiğinden beri habil kabil oluşu olmasıyla gecikmiş 1000 yılı var bir çekirdek durdurulamazken bir insan beynini durdurmak aklın neresinde yer alır..2021 değil asıl 3021 olması gerekirken oldu olmadı uyu uyu kalk kalk otur otur insanlık arasında ideolojiler ayrılıkçılar din dil saymakla bitmeyen insan oluşu öyle miydi var oluş tek tanrı ilim içinde bilime okuyun bilimi keşfetmek içinde var oluşu ilim mi genişletin.
Şimdi de bir firma kuruluşuna bakalım bir şirket ise kuruluşu kurumlar tarafından incelenir bir vergi mükellefidir adı soyadı işlemi markası iş yeri açmıştır acılan işyeri amaç kuruluşu nedir incelenme ise ve amaç dışı kullanılıyorsa her iki tarafta suç işler doğrumu dur..
Şimdi bakalım kanun ne diyor
Borsalar kanunu
Ticaret borsası kotasyonuna dahil maddelerin alım veya satımı ile uğraşanlar, bulundukları yerin borsasına kaydolmak zorundadır.
Ayrıca, merkezî borsa çalışma alanı dışında bulunmakla beraber, borsa çalışma alanı içinde faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişilerin, ticaret veya esnaf siciline tescil edilmiş ya da edilmemiş şube, irtibat bürosu, fabrika, temsilcilik, depo, alım satım yeri ve buna benzer ünitelerinin de borsaya kayıt olmaları gerekmektedir.
Bu belgeleri alması içinde ne borsası merkez bankasına bağlı bir borsalar kanunumu bakılır devlet içinde merkez bankasına bağlı olmayan borsa geçerli olmaz elle tutulmayan gözle görünmeyen sadece şu olur sanal gama oyunlarından başka şey değildir..
Şimdi suç kurulan şirketin vergiye mükellef ise bir bankada işlem hacmi işlem hacmi belirlenmemiş pusulası belli olmayan paranın sistemde ( maliye para birim kontrolü )devletindir nerede uyumakta takıldık dersek ve dersek iş yapılmadığını göstermektedir..
Gerçek “projeler isterse altında dağıtsa” bir proje o insan için projeleri köreltirler ,bir kısa müddet burun kırın gider gene mutluluk umutsuzluk başlar kendinde sadet ve huzur zinciri arar görseller başlar zenginlik ,zenginlik gene insanlık okumadan araştırmadan dalar dibi görünmeyen suya ne oldu gene olan gama oyununa girer sanal parayı her bölge için geçmişteki gibi yüksek faiz vererek toplarlar bu şekil değiştirirler bu şekli okumadan projeleri okumadan resmi belgeler sunmadan nasıl “yeni nesil proje tokanlar suçlanır” bir düşünmek lazım bu projelerde okunması kanaat getirmesiyle başlanır ilk adım.
İşte gelecekte her ne kadar iyi kötü etseler de bir bakmışsın kılıf değişmiş kötü iyi oluverir insanlık projeleri ayakta duranlar savaşır olur diğerleri çöl olur ve 2021 22 23 24 25 olarak devam eder hiç gecikmiş yıl asırlar 3021 22 olmaz oldurmazlar insanlık uyanmaz ise.
Şunu bilin ki dünyaya sahiplenemezsiniz SİZİ BİR ŞEKİLDE BATIRIR ve BİTİRİR ta ki var olan enerjiyi “rabbimin “ sizlere akıl beceri vererek insan oğluna sunasınız diye Hikmet ve nimetlerden yararlanmak için sunmuş olup ve bunlardan yararlanın diye sunarken sizler bir şeyler yaparak kaoslara sürümektesiniz.
Nedeni yoktur açık olarak bellidir .Kafa yapılarda başarı sağlamaksa son durakta EL ÜSTÜNDE gidecek siniz, Venedik te tek kollu gondola binersiniz eninde sonunda dört kürekli ye veya limuzini de konforlu yatakta. Tercih geride kalanların .
Para bile sağlığınızı getiremeyecek. Giderken de bir şey götüremeyecek siniz. Parayı var olanda yiyemiyor bıraktığı servette gelecek nesline zülüm ediyor yok olanda geride bir şey bırakmak istemiyor.
Var olan dünyamı bozmayın, Bu gün ülke toprakları savunduğunuz ve gelecek nesiller dünya insanlığı topraklar kaybolmasın diye savunacaklar.
İşte buda “bilimi keşfetmek için ” içinde bulunan yol gösteren “İlim” olacaktır bilim içinde ilmi yok ederseniz hepten yok olacağız
Dürüstlüğün kuralı yoktur.. sadece dürüsttür.. Tarih kayıtlarında yazar. .anılır
Bu toplum bu topraklarda yaşayan toplum eski yaşamlar değişti geride bıraktırılan kültür töreniz ahlak düzen yapısı çok eski şah piyon sergilemek isterler tüm dünya insanlığını uyutmak isterler korkutucu ideoloji fikirler ortaya atarlar bilin ki bir avuç insan topluluğu tüm dünyadaki insanlığı hepsini ister sizleri sınıflandırırlar beyinlerinizi yıkayarak gladyatör gibi savaştırırlar..
Kim kimler tarafından ele geçirmek isterler
Her şey adım adım yaşamda hızlı ve güçlü olan değil başarıyı önceden ve başarıyı hep birlikte yakalamak doğru adımla doğru yolda yürümektir.. Sır verilmedikçe bazı pusuya yatmış insan içindeki kapris kin nefret kışkırtıcı kişi ve kişiler doğru bilgiyle adımla yoluna taş ve nefretini kaosla kusamaz "çoban saklı şifa "
Tarihlerden beri gelen savaşlar yıkılan imparatorluklar sadece tuz savaşında kaybolan “mayalar” tuz savaşmak savaşa katılıp tuz alan insanlık insanoğlu için sadece güç ve zenginlikler sadece ülkelerde değil tüm küresel kıtalar geçmişte bu güne ve gelecekte sebepsiz dengesizlikler insanlığın için de (kötü veya iyi enerjiden) var olan maddeleşmemiş nefis.. Buda bir enerji Savaşlar kötü enerji iyi enerjiler
Dip notlu Ek: 10 08 1920 23 08 1923 O zamanın şartları bu günün şartları 15 07 2016 hain saldır ve gene 3 yıllık 02 08 2019 Bu zamanın toparlanışı uyanış dirilişi..
Uyumak uyutmak..
Kurulduğundan beri dünya akıl üstü zanneden iki üçü beyin yıkamayı zamanlar değişikliğin de olsa da hepsi insanlığı yok etmek köle etmek değil mi var oluştan beri Habil kabil anımsatmıyor mu.
Hala uyumakta olduğumuzu..10 08 1919 1920 Fransızların "serv anlaşması" Selçuklunun dağılıp Anadolu toprakların beylikler bölünmesi gibi..23 08 1923 "Türkün ve Türk topluluğun dirilişi Lozan" ..
Anlatın kim kimler ne nereler den alınmış Sevr ve Lozan ı anlatın ki uyanılsın şimdi ise bir bak gardaş bir bak uyan uyandıkça uyan diril diril dikçe diril. ."Türk ve Türk toplumu son sözü söylememiştir". Türkün ve Türk topluluğun son kanı bekler dünya haritaların değişmesini sen geleceğin güçlü devletisin hiç aklından çıkarma.
HER SEFERİNDE YENİ HEDEFLER ÇİZME TEK HEDEF
Her hedefe ulaştıkça yeni hedefler çizme ,sadece işine odakla hedefini genişlet genişleterek başka hedeflere ulaşmak için her seferinde sizden bir parça götürür.
Hedeflerinden geleceğe azda olsa yanındaki gençlere ve hedeflerin doğrusunda onlara da ileriye itmek, bilin ki hem gençleri onlarına hedeflerini yakalamasına yardımcı olmak sizle ruhen sıhhat ve sağlık getirir. .
Ama bu günün dünyasında oyunlar değişti herkes bir alttakini yukarıya çekmiyor aksine ayaklarıyla eziyor, paranın gücü insanlı unutturmuş ,geçte olsa insanoğlu anlayacak bil düşman yok düşman sadece şahlar onlarda piyonları sürer amaçları tek tir tüm insanlığı köle etmek..
Teknoloji üst seviyede bulundu ama insanoğlu son teknolojiyi kategorilere bölerek en alt kategoriden başlayarak her yıl yeni model çıkıyormuş gibi insanoğlunu sömürmekte masa başı zenginlik insanları ve ülkeleri nasıl hortumlarız hesaplama dertlerinde insanlık içinden çıka projeler onlar düşman gibi görür ve her türlü fırıldağı çevirir dönen fırıldağı içinde görünmezler insanlığı kışkırtır dünya ülkelerinde kışkırtılan şöyle cümleyle nokta koyar (onlar varsa der) bir batan bir şey vardır ama onların başkaları (Biz bizler bizlerin ) sloganıyla çıkarlar bu da başka şeyin sembol sözleridir görünmeyen arka perde ise bu kışkırtmalarla kendilerini üstün ırk sayarlar..
Tabi bizlerinde katkıları var ,hastalık var ,onda var bende niye yok o bu şu yaptı yapmadı kısa yoldan hak hakları değişen hal hareketler insanlık içinden bir virüs gibi bir birlerin yer durumda içimizdeki kıskançlık kin nefret diğerler ise de onlarda arz ve talep yaparak yaptırarak sizleri zehirler zehirlenir olmak ise kendi ayağını taşa vurmak gibi akıl der taşın ne sucu var ki yerini oynatmaktasın
Yeni bir teknoloji olarak yenilebilen enerji de öyle çünkü ilk hareketten sonra sonsuz enerji elde edilir ,bitmen enerjiyi buldukları halde.
Bir örnekle yola çıkalım bu gün 3 saniyede 100 km hıza çıkan bir arabayı ,bir doluşta batarya 450 km gittiğini söylemekteler ama demezler ki bitmeyen bir enerji yaptık demezler..
Çünkü her sene bir model çıkarmak nasıl hortumlamak örnek rakam 4,5 üretim imalatçılar fabrikalar dünyayı nasıl hortumlarız hesabını yapmakla ,düşüne dursun yeni araba fabrikaları kurmak isteyen ülkelere eski teknoloji örnek rakam 3,5 milyar dolara kurulan bir fabrikayı o ülkelere kurmak isterler ama demezler daha iyi gelecek teknolojiyi kurdurmazlar ,kurup ne yapacaksın der havasıyla biz sizlere daha ucuz veririz diyerek geçmişten gelen zihniyet bir kez daha Kansa da insanlık şimdi araba yapıyoruz der...
Çünkü net kararlar yenilikçi hükümet ,hükümete hükümetlere 2023 yakışır çünkü güçlü devlet , güçlü mühendis ,güçlü iş adamları varken hükümette hala eskileri düşünürsek muhakkak bir çapanoğlu var der dururlar.
İşlere göre var yok lozan diş dünyaya lozan yok gel ne varsa götür hop dur lozan var de.. Geçin kardeşim. .Vardı bu halk ileri gitmesin diye ..Bunlara kalsa orta sahada penaltı verirler yani ister eski model teknoloji istersen yeni model teknolojiyle çık sen sen olduğun için sen yapamadığın için bir ,bir başkaları da (onlar varsa der) dururlar.
Evet vardır yoktur hikayesi bilin bu eski anlaşmalar hepsi sizleri oyalamadır 10 08 1920 Sevr anlaşması bu gün üstünde olsaydı Türkiye’n yarısında yaşardık ama Lozan 23 08 1923 yapıldı kurtuluş savaşında kazanıldı ve o gün şart nameler gerçek olsaydı bu gün kömür ocaklarını açamaz yarın asrın ve son yılların dış dünyanın iş birlikçileriyle altın maden ocakları açılamazdı ve hala açılamayan madenler gibi.
O zaman neden şu anda maden ocakları acık ve ve veya açılmayan madenler kimler işletiyor kimler açmıyor bir sorgulayın (bazen de eylem yaparak iyi polis kötü polise ne gerek var) sadece bir sebep çıkar değil mi (bunun altında çıkar ) hep var ister başkalarıda onlardan ister ondan bundan demekle amaçları tek kese dolsun diz gelince bizim olsun zihniyetler dolu bir dünya.
Kahramanca kazanılmış Türk ve Türk toplumu halkına o zamanı geçmişleri unutturup o zamanın kişileri ve yöneticileri açılan her yeni “uçak araba traktör fabrikaları” fabrikayı ve dünyada hızla % 20 ile büyüyen bir ülkeyi dış dünya bir şekilde avuç içine alarak sizlerden daha ucuza veririz deyip ve 50 ler den buyana gelen ve acılan yerleri kapayıp şimdide “Lozan ı sürmek 23 ” geçmişi bir şekilde unutturmak değil mi ve yeniden bu ülkeyi ve ülkeleri bir yüz yıl daha geri atmak değlil mi.
Açlıktan çıkmış gibi ekmeğe tereyağı bal sürmek kim kimleri çıkarına bir baktınız mi.
Geleceği görüp bir komutan “Sevr le anlaşmalı” kalsaydı şimdi topraklarda esir esaret içindeydiniz ve ışık kurtuluş savaşı ile “Lozan masaya” yatırılmasaydı diş dünya geleceklerinden korktukları içindi Lozan hep bir türkün Türk topluluğun son söz mühür bastığı yeridir..
Geçmişlere bakalım 1941 de 2 ci dünya savaşı olduğunda bir komutan komutanlarına şöyle seslenir şu karşı topraklara 2000 tankla girersek 2 tankla çıkamayız sözleri unutulmamıştır sene yunan işgali 1941..
Hey Türk ve Türk toplumunda yaşayan halk .. Bil Artvin de ki İzmir senin toprak değil mi İzmir Artvin toprakları senin değil mi hey Edirne’deki halk Hakkâri senin değil mi Hakkâri Edirne senin değil mi Sor kendine bu vatan kardeşlik değil mi...Şimdi bir daha sor bu toprakları paylaştırmaya çalıştıranlar ,paylaşırlarsa sen kardeşin kardeşliğine atana ihanet değil mi.. Şimdi var git bir daha düşün...
Dip not: Selçuklu içten hainlikle parçalanarak Türk toprakları beyliklere bölünen 200 sene içinde toparlanıp ,Osmanlının kuruluşu 600 sene imparatorluk hükmetmesi gene insancıl güvenle insanoğluna güvenmesi gene hainliklerle 1919 da Osmanlının önüne koyulan Sevr anlaşması gene parçalanmış vaziyette konulması ve imzalanan ve aslı Türk ,Türk topluluğu kabullenmeyerek 1921 22 kurtuluş savaşıyla yenilgiye uğrayan dış düşman 1923 lazanı koyduysa ve kabul edilse de şunu aklınızdan hiç çıkarmayın diş dünyanın gelecek endişesidir..
Şunu da bilin gene içerden frenleyenler hainler yok edilmedi kavun değillerdi bilesin ve şunu da bilesin kurtuluş savaşında savaşmayıp dağlara kaçan bile vardı daha dip e dalın orada çok akıntılar var..
Fransa’nın içten ajanları silah destekleriyle vermeleri ve sözleri O görünen hainler dağlara kaçmasaydı ve frenleyenler hainler olmasaydı bu gün bir sınırımız Basra körfezi diğer sınırımız mısırdı..
Gün aynı gün değil mi 02 08 2019 haince saldırılar dış dünyaya dik duranlara sırtlarından hançerleyenler nedenimi elinizdekileri zamanlara bölüp elleriniz den almak ..
Bunu da hiç kafanız dan çıkarmayın şimdi git nefis için mi yoksa gelecek nesillerim için mi var git bir daha düşün.
UZAK TA TEK VATAN VAR, o vatan bizim vatanımız….Orda Allah korkusu ,”rabbimin “atalarımın vermiş olduğu vatan yurt var orda.
İnsanlar huzurluysa bilin ki orda Allah korkusu eşitlik, iman ,ilim, bilim, edep ve adalet vardır .YANI KISACA Cumhuriyet vardır.
Şimdi bir bakın 97 yıl gene içten kaynatmalar o yıllardan beri parsellenmiş yer altı madenleri kiralayanlar Lozan ı lazanya havyar yaparlar sıra Türk e gelince Lozan ı ortay koyarlar söyleyin şimdi eşme sivri hisar murat dağları Artvin Balıkesir Çanakkale altın madenleri Lozan a göre dış dünyaya gelince havyarlı lazanya..
Sıra Türk e Türk topluluğuna gelince “Lozan lazanya havyar yok”, Türk acınca yapacağı sıra oldu eylem kaos içte ve dıştaki hainler bir kere daha iyi polis kötü polis oynarlar ak denizi göl dip derinlikleri şu metreden sonra delemezsin derler..
İşte buda Ayaklar biri 41 biri 42 .Türklerin ve Türk toplumunun çılgın olduğunu sizlere biri anlatır birine 46 birine 47 giydirir başkaları da der “onlar varsa der”
Şimdi bir bak hele..
İLK 200 sene de diriliş devlet imparatorluk kuruldu 600 sene yedi cihanı hükmetti sonrası içten hainlikler ekmeğini yediği devletine hançerledi ve 3 yılda dirildi cumhuriyet kuruldu bakın bu sefer bir dahakine 200 sene 3 yılı beklemez bir geçede dünyanın haritası değişir değiştirilir bu seferde” onlar varsa yapar der dururlar”
Eskiden Türkler geliyor derlerdi şimdi gene “an sızın geldiler” dersiniz.. Bu halk vatan içi “hükümet mülküme” hiç dinlemez.
Siz hala şowh için o böyle şu şöyle deyin durun 97 yıl öncesine bakma şartlar ve şimdiki “halkın dik duruşlara bak” ve hala uyuyan uyan hala sizleri şu bu reytinglerle uyutmadalar..
Buda insanlık ve kardeşlik enerjisi dir. saklı şifa sırlar kitabin dan Her başa şimşir akıl. enerji .bölümünden alıntı..
ENERJİ
Dünya nüfusunun sürekli artışı ve bu çoğalmanın getiren gıda gelecek yok olması düşünceler de çalışma laboratuvarlar da deneysel sağlık ve teknoloji gelişmeler cağın öncelik yarışı ve bu artıkları çukurlara dağlar da mağaralara açık denizlere ve ya yapay göl altın da kalmış eski mağaralar da saklanılan deneysel artıklar
Bir gün gökler den asit yağmasına sebepler taşıyan bilinmeyen yok edici virüsler ,göçmen kuşların taşıma yoluyla, arıların böçeklerin yok olması ,küresel ısınma, sera etkisi ile yağışlarda görülen ani değişiklikler, aşırı yağışlar, uzun süren kuraklıklar
Tatlı su rezervlerinin azalması, suların israf edilmesi ve aşırı derecede kirletilmesi gelecekte yaşanacak tatlı ,içme su ve toprak altından çıkan zenginlik ekonomi ve çıkar savaşlarına götürüyorsa geleceğin karşı koyulmaz
Silahı parasal kırız sağlıkları etkiliyorsa göç ve göçe zorlanılıyorsa ve de (dur denmezse) gene insanlar topluluğu yaşayan toplum uluslar görmez den gelip zorlayacak sa yapacak çarelerin hiç kalmadığını şimdiden akla yazılmalı...
Dünya bilinmelidir ki verilen nimet sonsuzdur milyarlarca insanı besleyecek kadar yeterlidir..
YETERLİ OLMAYAN İSE ÇOK KAZANMAK DOYUMSUZ NEFİSTİR..
Her seferinde ki halkın enerji eylem olsada “birileri gelir maydonoz” olur ve ülkenin iyisi derken ülkeyi daha çok batağa çeker farkına varamaz” işte bu düşüş ise her tarafa yarayan X lere “ker kar” eder”.
SONRASI KEM KÜM
(Geçmişlerde, şimdikiler de, gelecekler de ,parmak izleri aynı olan var mı, hiç böyle bir teknoloji var mı, böyle bir güç, sadece kainatın sahibi ) ( RABBİMDEN Başka)
Yer bulunmaz yeri doldurulamaz bakın evrene sadece düşünün bu dünya içerde ki doğanın değişmesiyle dünya kendini yaşatmak zorunda ve her zaman da böyle oldu yer yüzünde ki “canlı yaratıklar şaşırsa da “akıl verilen insan “ebediği gibi yaşaması” ve veya sahip olmak için var güçüyle “akıl inananları insanoğlunu kandırırlar ve şaşırtırlar.
Bir akıl insanlık bu asrın yönetimlerine sözlerini dil e getirip eylem yapsalar da “biriler gelir o eyleme sahip çıkar yanı maydonoz olur” maydonoz olması ise birileri yanlış yapsa da birileri de gelip kulaklara üfler kin nefrete bürünür büründürürler.
Her iki taraf kendi aralarına savaş sada gene bir X ler iki taraftan da yararlanır iyi kötü kötü iyi araların da kutuplaşmaya atar “yanı ateşe atarlar” işte burada ateşe yaklaştıkça “yaratan dan uzaklaşır “şeytana sığınmasını yakınlaştığını göremez göremediği gibi de kardeş kardeşe düşman olurlar yaptırırlar.
Evet vede bu şekilde ülkeleri kıtaları kaplar mazlumlar yok olur ülkelerini terk ederler X ler gene her şekilde kazanırken de X ler yolunda yalaka namkörlerle bir olurak yaşayanlar da içerde gene iki tarafta araların da savaştıranlara makamlık saltanat kral kıralçıklar şan şöhret vererek alamadıkları ülkeleri de bu şekilde alırlar
Almadan önce de içerde ki kutuplaşma at yapılarında kendi çıkarları doğrusun da bu sefer halkı çok kutuplaşmayla ayak da dura bimek için “zinçirleme olarak” sadece ve sadece kendi çıkarların da alt yapısını korur
ve gene diğer değişim içinde “gene dipte bir at yapı hazırlar “oyunları sadece bu halkı ,istek vaaatlere bölerek gene X ler her iki tarafa sonra dan öncelik bir tarafa ekonomi şartları sokar çıkmaz yolar da olan ise ayakta durabilmek için düzeni korumak için var güçüyle kurallar kural dışı hamlelerle” üretimleri askıya” aldıran dış X ler iyi iken bir den kötü eder kötüyü iyi eder.
Aslında siyasi politikalar “aslı yaratanın hak hakkıyla yönetime girmiiş olsalar” idi her siyasetçi politikacı hakkıyla yer tutarlardı tüm halkı kaplardı ve hak hakikatı bilirlerdi ama ne yazık ki X lerin yoluna hep düşerler bu da aralarda çıkan X lerin virüs “kan nefise doyumsuz yalaka namkörleriyle taşıyıcı olarak halkı aşılarlar.
Halk her köşede könüşür çünkü hep geleçekte pembe dünya ile yaşadıkların dan illüzyon onları istek vaatlerle oyalarlar aslında o istekler vaatler ise bekledikleri öbür cepte ki akcesi olduğunu bilmez.
Her seferin de bu 70 yıldan beri bu dolap döndüğünü hiç bilemez tam 80 yıldır da bir düzen kurulmuş alt yapılaşma zemine müsait oluşudur çünkü sadece keser olarak halkı istek vaaatlerle çeker “halk ise nedi olarak düşünemez” o kesere malzeme olmuştur artık oda keserin bir parçası olur.
Bu böyle de devam eder bir yok oluş daha yaşanır” bunda akıl verildiyse” başka bir boyutta hangi mücizevi akıl verilir bilinmez bu yaşamda mücizevi yaşam bu akıl yetmiyorsa “başka mücizevi yaşam aramak” ise verilen “akıl içine” ne şekilde sormak lazım şimdi den.
“Allah Tanrı de zikret” Yerli yerine gelir.
PROJE YENİLEBİLİR
Çatı kat projesi yenilebilir enerji den yararlanmak çok basit ve sonsuz enerji yapıla bilir ama ne dense teknoloji varken bile ne hikmetse tek daire için mükemmel ama metropol şehirlerde çatı katları yetmiyor.
Sebebi enerji toplayan paneller hücre yetersiz deyip geniş hücreli paneller üretilmiyor bir daireye 42.734 k w günlük 12 tam enerji vermek için 44 panel gitmekte 5 ampul 12 saat, buzdolabı 24 saat, uydu 12 saat şarj makineleri 12 saat ,laptop 12 saat, vantilatör 12 saat ,su sebili 12 saat, elektrik motoru 5 saat , bulaşık 5 saat ,çamaşır 5 saat ,elektrik süpürge 5 saat ,diğer motorlar 5 saat toplam 42.734 kw dır.
Tek daireli evler için Mükemmel peki 12 daireli bir apartman çatısına 528 adet panel konması lazım panel boyutları 150 50 buda hemen, hemen 750 metre kare demek bir apartman dairesi bu kadar olamaz.
Dünya da bu kadar üstün teknoloji varken ne hikmetse yapılamıyor. BUNUN ALTINDA CAPANOĞLU YATMAKTA görünmüyorsa “yılarınız çalınmakta” paranız değil para bir şekilde bir cepten başka cebe girmiyor gene aynı cebe girmekte.
Düşünün elektrik ye sıcak suya para vermeden yaşamak üreticilerin işine gelmiyor, derken mevzuatların içinde yok hani nerde kaldı insanoğluna hizmet projeler.
Veya varda birileri birilerinden çekiniyor veya demode enerjileri en alt tabandan başlayıp neni modeller yaratarak hâksiz kazanç yapmaya ,kazanma ve kaybetme korkusu olanlar, fırsatlardan yararlanmak isteyenler zihniyetler ülke üzerine çok gelmekte.
İnsanlığın ortaya serdiklerini bir şekilde ar ge projeleri (tozlu raflara atmaktalar) ellerinden gelen bunu yapmaktalar işte bu da insanlık için değil şirketler için ofis boy olmaktır bu da geçmişte düşmanken gemilerine bir birine kömür satmaya benzer bu işarette şah piyon sergiler ve insanlık ülke için savaşıyorum der kahramanlık alırlar ölen ve yok ola ise insanlıktır..
Ama insanları yok edecek bombalar üret desek hemen yapılır insan zihniyeti yok etmek için yaratılmadı yaşatmak için yaratıldı kanıtı olmuyor mu..
Evet böyle bir bomba yapıldı ama kendileri de korkmakta DÜNYAYI yok ederiz korkusu iğne batınca canım denir ve sadece NASADA ve uzaya gönderilen UYDULARDA kulanı lır Hidrojendir roket fırlatma da kullanılır dünyada bunlar olurken biz insan oğluna gördüğü halde bir göz banttı takılmış ola bilirmi.
Bir de başka enerji toplamaya bakalım .Gerçekten böyle bulunmamışsa bunu zamanında yapmış kullanmışsa projesine bir bakalım gerekirse yapılabilir bir yapın anlarsınız.
Araba arka spot lambalarını herkes bilmekte 12 volt ışıkla kilometrelerce uzaktan görmektesiniz nedeni ışık kırılması ve ışığı dağıtma onları yapan içi doğru küçük piramitler 5 cm yüzlerce piramitlerdir bir kalıptan çıkar.
Birinci aşama (arı gözü petek göz) şeklinde 20 ye 20 kalıp yapılır, ve cam olarak dökülür veya yansıtıcı çelik.
İkinci aşama( mısır piramit) şeklinde 20 ye 20 kalıp yapılır ve cam olarak dökülür çelik yasıtıcı.
Üçüncü aşama (arı gözü petek göz ,mısır piramit) iç içe geçirilir.
Dört dün cü aşama daha önce den hazırlaman panellere yerleştirilir.
Beşinci aşama piramit uçlar güneşe ve ısıya yönlen dirilerek aydınlık ışık enerji toplamaya başlayacağından enerjinin çıkışına toplama çekirdek yerleştirilecek aparatlar göre mühendisler ölçüm yaparak şarj cihazı ,jel aküler ,invertörler hazırlanarak .İşlem tamamlanır.
Dairesel 360 derece 24 Kör noktayı yakalayarak az panelle çok enerjiyi yakalamak ister eksi ister artı soğuk ve sıcaklarda çalışabilir enerji
Olmayan araştırmalarda elde edilmeyecek sonrası değişik durumlara ve hallere bakalım her şeyi daha iyi yapmak mı yoka dünyayı yok etmek mi.
Dünya üzerinde kuzey güney kutup arında araştırmalar yaptıkça dünya ekolojisi bozup insan oluna gelecekte çok büyük tehlikeler ,virüsler, bakteriler, yeni canlı türleri , üretecek olup 50,100 yıl içinde çok farklı canlılar, çıkarak ,onla kalmayıp deniz üzerinde baraj planları yapanlar dünya akış akordunu bozarak ,denizlerin nefes almasını kesip ,denizleri kurutarak ,çok büyük tuz çöllü haline getirip gelecek nesillere tehlike yaratmak tan başka hiçbir şey olmayacak.
Doğan güneşi, batıdan doğdurmak istiyorsunuz,5 milyar yıldan beri yaşayan dünya ile şaka olmaz ,insan oğlunu yok etmekten başka bir şeye yaramaz, bu gün örnekler verir sek kara barajlar göletler, kanallar gerek siz yerlere kuruldukça ,ve yer altı su yollarını bozdukça yer altı ısıtmayı akordunu bozarsanız ,hava akımları bozuldukça ,yazı yaz olarak, kışı , kış olarak yaşayamaz saklı iklimlerin değiştiğini göremiyorsak ,gelecekte ne büyük tehlikeler olacağını göremiyorsak ,teknoloji değiştikçe ,tarım alanları kısaldıkça yer altı sularını kaybettiğimizi ,30 yıl ve yüz yılın içinde, bir damla içecek su bulamayacağımızı bilmeniz.
Bildiğiniz halde ,hala fosil yakıtlar, yakmaya çalıştırmanız, fosil yakıtlar yandığı sürece havaya salınan gazları ,dünya ekolojiyi bozduğunu ,bildiğiniz halde, hala neden…..
Bu gün spor olsun diye safari yaparsınız ,ama gelecekte, okla mızrakla avcılık yaparsınız avcıyken av olursunuz dünya sahiplidir yaşamak içim fırsatlar veriyor.
Bilin ki şu an gecikmiş 1000 yıl geriden gelmekte var olanı ötelemek dünya yaşlandığı değil bir avuç insanın çıkarından çıkarlarından insanoğlunun yok edilmesine bir yol bu yol.
Tek gelecek çağ hidrojen çağ. Yoksa gerileme cağ. sonrası yok cağ.. Bu gün savunduğunuz vatan toprakları, gelecek nesillerde dünya insanlığı toprakları kaybolmasın diye SAVUNAÇAKLAR neyden “doğa ile savaş halindeyiz kazanırsa insanoğlu başlangıcın sonu olduğunu bilmeyişimiz”.
Küresel ısınmaya fren zamanı geldi önüne geçilmezse geçmiş yaşantılar yok olduğu gibi bu nesilde yok olmaya yolunda ve ısınmanın getirdiği o zamanın yaşam larvaları bu dünya üzerinde tekrar ortaya çıkması bu da yaşam hayatın hastalıklara yenik düşmesi.
Yaratan RABBİM ikazları vermekte tabi zamanı gelince sizlerde ama nesillere anlatılmaya ve sizlerin bir yazı ile nesillerinize aktarmak birileri duyar okur sen, ben ,bizler şimdiden herkes bir şeyler söyleyerek ikazlarla gelecek asırlar bir şeyler aktarmamız onların bir noktaya varmasıdır.
Su Dur ama bir yerde enerjidir Hidrojen gelecek yüz yılın yakıtıdır ısı ve patlama enerjisi gerektiren her alanda kullanımı temiz ve kolay olan hidrojenin yakıt olarak kullanıldığı enerji sistemlerinde, atmosfere bırakılan atılan ürün sadece su ve/veya su buharı olur.
Bunun dışında çevreyi kirleten hiçbir gaz ve zararlı kimyasal madde (Karbon monoksit veya karbondioksit gidi üretimi olmaz.
Gelecek yüz yıllarda deniz seviyesi 75 m bazı yerlerde 50,30,20,10,m yükseldiğinde kendi ellerimizle yok ettiğini anlayacağız, doğayla savaş yapıp doğayı yendiğimiz zaman, kendimizi yok ettiğini anlayacağız.
Fosil yakıtlar yakmadığımız sürece, karbon monoksit ,karbondioksit, yaymadığımız zaman, yaşana bilir ölçüyü geçmedikten sonra sureyi uzatarak ,gelecek nesiller bu yüz yılda düşünenler gelecek yüz yıllarda daha iyi düşünecekler.
Hem maliyetler durur,6,5 milyar insan ferah ,ve rahat yaşam sürer, ve fosil yakıt için, kavgalar, susar ,dünya barışı gelir huzur ve istikram gelir ve de biliriz gören göz bantlanmış ,doğruluğa yürüyen ayaklar sakatlanmış ,kurnazlar çağıl görünmüş.
Dünya da 5 milyar yıl dan fazla dünyanın keşfi var bu günkü keşifler, sadece insan oğlunun bilmediğini ,matematik, fizikçiler, astronomisiler, öğren ve öğret öğrenmenin ,öğretmenin yaşı yok derken ve öğrenci çok beklerken bir bakmışsın hepsi profesör olmuş)
Gelmişten öte ilimle öğretmeyi ve öğrenmeyi vesileyle değerli bilim adamlarına ve insan oğluna sunmuş enerji keşfini vesileyle değerli bilim adamlarına, beyin ,beden azimle keşfini yaptırarak aracı olarak insanoğluna sunar (insan oğlu sadece et, kemik parçası değil, evet bir enerji) tüm din kitaplarda yazar alim ve bilim okuyun ve öğrenin buyurmuştur. (Tüm kainatın sahibi RABBİM)
Dünya üzerinde herkes bir şeyler yapmak ister ,insan oğlunun içinde var ,gelecek günleri daha kolay ,ferah ,refah, yaşamak hayalimdedir ama gelecek günlerini göremez, bilemez gelecek günlerini her kelimesin de etmek, yapmak kelimesi eklemeye başlar ama insanlık asıl ise görmek, yaşayabilmek için içinden geçen yol projelerden r ge çalışmalar hep bu yoldan geçer ve çıkar ondan ki gelecek çocukların projelerle acın (burslar vererek sonrası esaret içine almayın) sadece ve sadece ilim içinde bilim olarak insanlığa sunun.
Hiçbir şey imkansız değildir, ama bilmediğimiz çok şey var o kadar kör rettiler ki bizi hiçbir şeyi araştırma, geliştirme ihtiyacımız kalmadı nasıl olsa birileri yapıyor dendi veya bir işte onlar varsa dendi.
Ya ben bir şey icat ettim şöyle falan filanlar gibi sözler duyunca ne diyoruz, alemin en akıllısı sen misin, ne mühendisler, ne bilim adamları, ne profesör var onlar bulamadı da sen mi buluyorsun git işine ya falan filan (Nikola Teslada) sıradan bir insan aynı bizim gibi evet bizim gibi, hiç araştırdınız mı veya Edison ampulü kaç denemede bulmuş ve ona onlara ne demişler gün acaba birisi bedavaya elektrik vermek istedi biriside para ile satmaya ama ikisi de bir otel odasında tek kuruşla öldüler.
Her insanın kesin bir icadı ve düşüncesi vardır buna kesinlikle eminim en basitinden düşünecek olursak bir işle meşgulken ya keşke şöyle bir şey olsa ne kolay olurdu..
İşte tam o anda onu yapmaya çalışan insan başarılı oluyor ve mucit olarak anılıyor, illaki bir şey icat etmek için okul okumak, mühendis olmak veya profesör olmak gerekmiyor bence işine yoğunlaş ve yap evet yap senin buna ihtiyacın var ama bunu yaparken de yapılmışlara saygı göstermek kaoslar kışkırtıcı sözler daha sonunu görmeden konuşmalar bu gün insanlık ne işliyor..
Evet bu var olan enerjiler bir doğa harikası ve gizemi koruyor, dünya kurulduğundan beri var, rabbimin hediyesi ,ama bu gücü bu enerjiyi salarken insan sağlığına zarar vermeden yapıyor, evet bir şeyler keşif ,icatlar yapılır, var olan buluş bir vesileyle bulunur icat yatılır ama ,insan sağlığına ,dünya üzerindeki yaşayan canlılara faydası, yaşam kolaylığı olabilir ,ama yaşayan canlılığa zararı sağlığa zararı araştırmadan gel hepsi bana gelsin zihniyet biz insan oğlu hep yok edici olmuyor mu.
Bir şeyler yapma gayretinde olanlar ,bilin hep erken yaşta ölmüşler ,beş para siz ,otel odalarında ölmüşlerdir yapılmışı kopya edip insan sağlığını düşünmeyen, uyanıklar ,kazandığını zannedip, yiyip içenler ,dünyanın enerjisi altında ezilir ler, dünya bir fanustur sonu yoktur, dünya enerjisi bir piriz, bir anahtar kadar kısasa, kısastır.
Yaratan, yaratılanın sahibi vardır;(RABBİM)Sis sadece seçilmiş vesilesiniz
SUYUN İTME GÜCÜ/BOŞA GİDEN ZENGİNLİK
Boğazlar ,şelale, dağ dorukları ve deniz kıyı akıntılar yer altı hareketli sular
Simav Çayı (Susurluk) Gönen Çayı Meriç Ergene Bakır çay Gediz Büyük Menderes Küçük Menderes Aksu Asi Ceyhan Dalaman Çayı Göksu Manavgat Çayı Seyhan Çoruh Sakarya Yeşilırmak Kızılırmak Fırat Dicle daha bir çok nehir akarsular 100 yıllardan beri boşa akmadalar köy, kasaba, ilçe iller den geçerek boşa giden enerji 5,10,20,50,100, sonsuz KvA elektrik enerjiler , et entegre , çitlikler , fabrikalar , kendi elektriklerini kullanabilirler ve kooperatifler kurmakla hem bölgelerine kâr ve fazlasını satmakla kara geçerek devlet kalkınmasına ve bölge zenginline katkı sağlayacak suyun itme gücünden yararlanmak
Karadeniz'e; Sakarya, , Kızılırmak, Yeşilırmak, Çoruh ırmakları; Akdeniz'e; Asi, Seyhan, Ceyhan, Tarsus, Dalaman ırmakları; Ege Denizi'ne; Büyük Menderes, Küçük Menderes, Gediz ve Meriç nehirleri; Marmara Denizi'ne; Susurluk/Simav Çayı, Biga Çayı, Gönen Çayı dökülür.
Bazen de köyler de boşa akan sular sadece şöyle düşünür bu gün köye ne yapsam da oradan cebimi doldursam der “demez ki ben köyüme halkıma bir şeyler yapmalıyı mı “ hiç mi hiç düşünmezler. Düşünseler de kısa devre yapar..
Aslında öyle değildi akıl elektriksiz çiftlikler, dağ evleri, yazlıklar ,elektriği olmayan şehre uzak köyler deprem, doğalgaz, su gibi ölçüm istasyonları ,farklı akademik uygulamalar, ar-ge projeleri ,sanayi uygulamalarına otoprodüktör sistemleri acil iletişim sistemleri, telekomünikasyon sistemleri ,tekneler, deniz uygulamaları askeri uygulamalar.
Devlet karı düşünmek basit üretimlerle göz bantlarımızı açmak lazım havanın çok kirlenmemesi ve iklim değişikliğine katkı, bölgesel temiz hava ve oksijen, küresel ısınma bu oluşumların önüne geçmek elimizde ve artı yeni sektörler ,ve yeni iş sahaları. BUNLAR HEP SAKLİNET- Enerjilerimiz saklı net telekomünikasyon bunlar bitmeyen projeler le halkın içinden çıkacak insanlık için projeler illa birilerine vermek aslında insanlığı halkını köle etmek gibidir ila devletten desteği gerekmez aç önünü bu dünya dünyaları için yeşil alan yapar güçü toplar.
Elektrik üretim sistemimiz bilinen yöntemlerin dışında tamamen kendiniz üretebilirsiniz 24 saat elektrik üretir, ürettiğiniz elektriği ister kendiniz kullanın isterseniz devlete satılır.
“Bu yazılar 2009 2013 2017 yıla ait “Örnek Bir Hesaplama 50 Kw Üretim yapan bir sistemin ortalama aylık geliri 6000 TL dır.
Günümüz teknoloji dünyasında, enerji ihtiyacı her geçen gün artmakta ve bu nedenle de enerji üretmen teknikleri geliştirilmektedir. Bu amaçla, rüzgar, güneş ve buhar enerjisinden faydalanma yollarına başvurulmuştur. Ama hep amaçları başkadır.. Ne ne kadar kazanmak..
KULLANILAÇAK MALZEME
5.5 KvA sistem 2.5 kva rüzgar türbini ,şarj cihazları, Tam sinüs inverter ,3 kva güneş paneli4 adet jel 200 amp akü artı değirmenler.
SICAK SU KAYNAKLARININ KULLANIM ALANLARI
ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİMİNDE
Sıcaklığı 60 180OC arasında değişen sular, elektrik enerjisi üretiminde kullanılabilir. Bunlardan sıcaklığı 150OC üzerinde olan jeotermal kaynaklar, yüksek basınçlı bir buhar haline geldiğinden buhar makinelerini işleterek elektrik enerjisi üretecek güce ulaştırır.
Nitekim ülkemizde Afyonkarahisar Geçek, Denizli Kızıldere ve Sarayköy, Aydın Germencik, İzmir-Seferihisar ve Balçova, Kütahya-Sivas şu anda tespit edilmiş, en zengin jeotermal alanlardır. Ancak bunlardan sadece Denizli Sarayköy ve Aydın Germencik yakınlarındaki jeotermal alanlara santral kurulmuş ve üretime geçirilmiştir.
Söz konusu alanlardan Afyonkarahisar Geçek yaklaşık120 900m derinlikte dört önemli jeotermal enerji rezervine sahip, oldukça önemli bir kesimdir.
Diğer enerji kaynakları ile karşılaştırıldığında son derece ekonomik olan jeotermal enerji için, yukarıda adı geçen diğer alanlarımızda da bir an önce santraller kurulmalıdır.
Santrallerin ekonomik işletme ömürlerinin 40 60 yıl arasında değiştiği, kapasitelerinin ise sınırlı olduğu yolundaki görüşler hatalıdır.
Çünkü jeotermal enerji, kendini yenileyen ve hammaddesi bedava olan bir enerji türüdür santral işletmeye açıldıktan 5-6 yıl sonra kendi masraflarını tamamen karşılar.
Hammaddenin bedava oluşu diğer kaynaklara oranla enerjinin, %50-80 daha ucuza mal olmasını sağlar.
Son yıllarda buharlaşma noktası düşük gazlar kullanılarak, sıcaklığı 60-90OC arasında değişen sıcak sulardan elektrik enerjisi elde edilmektedir.
Bu durum enerji açığı bulunan ülkemiz için oldukça sevindiricidir. Çünkü ülkemizde sıcaklığı 60OC ve üzerinde çok sayıda termal kaynak vardır.
Bursa-Merkez ilçe Bademlibahçe kaplıcası (53-84OC),Yalova Valide Hamamı kaynağı, Balıkesir Gönen kaplıcaları (77-83OC), Balya ilçesi Ilıcadağ kaplıcası (58-63OC),Edremit ilçesi Derman kaplıcası (54-60OC), Çanakkale Ayvacık ilçesi Gülpınar kaplıcası (38-100OC), Ezine ilçesi Kestanbol kaplıcası (62-73OC), Yenice ilçesi Hamdibey kaplıcası (38-80OC), İzmir Dikili ilçesi Bademli kaplıcası (41-70OC), Dikili kaplıcası (42-64OC), Manisa Salihli ilçesi Kurşunlu kaplıcası (52-73OC), Turgutlu ilçesi Urganlı kaplıcası (50-78OC), Kula ilçesi Şehitler kaplıcası (60OC), Soma ilçesi Menteş kaplıcası (42-62OC), Afyonkarahisar Sandıklı ilçesi Sandıklı kaplıcaları (60-70OC) ile İhsaniye ilçesi Gazlıgöl kaplıcası (60-80OC), Kütahya Simav ilçesi Eynal kaplıcası (66-78OC), Gediz ilçesi Gediz Ilıcası (57-75OC), Bolu Seben ilçesi Bağlum kaplıcası (62-73OC), Mudurnu ilçesi Sarot kaplıcası (60-63OC), Ankara Kızılcahamam ilçesi Kızılcahamam kaplıcası (44-86OC), Kırşehir Çiçekdağı ilçesi Mahmutlu kaplıcası (63-70OC) bunlara örnek oluşturur.
Adı geçen hidrotermal kaynaklardan bir kısmının şehir merkezinde yer alması (Bursa-Bademli bahçe kaplıcası), bir kısmının ünlü termal tesisler olmaları (Afyonkarahisar-Sandıklı kaplıcaları, Yalova-Valide Hamamı kaynağı, Balıkesir-Gönen kaplıcaları, Ezine-Kestanbol kaplıcası) nedeniyle santral kurulmasına uygun görünmemektedir.
Ancak bu sıcak sulardan konut ve işyeri ısıtmasında yararlanılabilir .diğer kaynaklar ise ekonomik fizibilitelerinin araştırılmasından sonra santral yapımına açılmalıdır.
SAKLI VADİDE ŞİFALİ RÜZGARLAR SUYUN RÜZGARIN HAVANIN VE HAVA KABARÇIKLARIN İTME GÜCÜYLE ELEKTRİK
İyi bir şekilde balansı yapılmış bir ufacık rulman suyun itme gücü ile 10,100,1000 rulmanı döndürür .
Yapılacak ilk iş şase üzerine konumlandırılmış bilye yatakları, yanı rulmanlar, güç volanları ,ve volant milleri ,ilk hareket dinamosu , bağlantı kasnakları , bağlantı kasnak kayışları.
Birinci güç volanta montajlı sabit dişli ,alternatör , ikinci hareket destek dinamosu ,ikinci hareket destek dinamosuna bağlı büyük kasnak ,ikinci güç volantı milindeki küçük bağlantı kasnakları sol kısım iki adet ,bir ve ikinci güç volant millerine montajlı bağlantı kasnakları sağ taraf , ilk hareket dinamosuna bağlı büyük kasnak , birinci güç volant miline sağ iç tarafta montajlı küçük kasnak. geriye kalan suyun itme gücü ne kalıyor .
Belki size isimler yabancı gelebilir bir tornacı, bir bobinajca işi bilir geri kalan mucitliğinizde ,ondan sonra bak neler düşüneceksin .
BULDUM , BULDUM deme çoktan bulundu sen sadece işletme giderlerine çare buldun arazindeki çaresizliğe bir şey yapmayı buldun. Öğle fabrikalar var ki : Bir aylık elektrik giderinde 100 personel çalıştırır.
SİZLERE GEÇMİŞ İZİN VERİLMEYEN BİR PROJE STUTTGART ALMANYA (SARI, MAVİ ,KIRMIZI, YEŞİL RENKLERDE ÇÖP TOPLAMA POŞETLERİ)
1991 - 1997 Yılında Almanya da iş gelişme için gezerken bir çöp arıtma tesisi gezerken aklıma gelen bir fikri Türkiye ye uygulama aklıma gelerek çöp arıtma tesisi kurmak istedim ama ne yazık buna müsaade etmeyerek geri çevrildim.
Rapor yüzlerce kişiye iş ,köy ,ilçe ,il ısıtması , elektrik maliyeti yarıya düşmesi yanı kısaca doğaya ve insanlığa yararı olan projeyi geri itilmesi beni tamamen üzmesi şunu anladım ki bir gün geleceği (Çöp arıtma yakıt rüzgar türbin su itme gücü ve hidrojen soğuk vizyon) gerçekleşecek başkaları tarafından abiler dayılar varken bana düşür mi anladım .
O zamanları alkışçı olsaydım farklı olurdu kullanılmış makine getiremezsin ama ne hikmetse 6 ay ve 1 2 yıl sonra gemiler dolusu hurdalar geldi kimindi kimlerdi kimlerin şak şakçılarıydı..
Bir köy de çöp artığı 30 günde.. Bir ilçe de çöp artığı 30 günde .Bir il de çöp artığı 30 günde ne kadar olduğunu biliyor musunuz...Çünkü maliyet sıfır hammaddeyi insanlar üretiyordu..
GÜNEŞ PANELİ (GELECEĞİN ENERJİSİ) RÜZGAR TÜRBİNİ
Havanın bir akışkan olduğunu hayal etmek oldukça zor çünkü hava görünmez. sıvılardan farklı olarak hava daha çabuk hareket eder ve bulunduğu ortamın her yerini kaplar.
Havanın hızlı yerleştirmesi ile içindeki parçacıkların hareketi de hızlı olur havanın bu özelliğini kinetik enerjiye dönüştürme işlemine Rüzgar Enerjisi adı verilir.
Aynı mantıkla su gibi sıvı maddelerin yer değiştirme özelliğini kullanarak enerji elde etmeye de hidro elektrik adı verilmektedir ve üretilen merkeze hidro elektrik santrali denilir.
Rüzgar enerjisinden elektrik üreten merkezlere de rüzgar Santrali denilmektedir.
Rüzgar Santralleri kurulduktan sonra pervaneler rüzgarın (havanın) hareketiyle bağlı oldukları şaftı döndürür uygun bir jeneratör ile de bu hareket enerjisi elektrik enerjisine dönüştürülür.
Rüzgar enerjisi güneşin doğmasıyla başlar gece oluşan soğuk hava tabakasının yere yakın bölümleri, güneşin ışınlarıyla hemen ısınmaya başlar fizik derslerinden de hatırlayacağınız üzere ısınan hava genleşir ve yükselir bu anda atmosferdeki soğuk hava tabakası yere doğru iner sıcak ve soğuk havanın yer değiştirmesiyle de rüzgar oluşur.
Rüzgar Türbini En basit anlamda bir rüzgar türbini 3 bölümden oluşur.
1.Pervane Kanatları:Rüzgar estiği zaman pervanenin kanatlarına çarparak onu döndürmeye başlar. Bu sayede rüzgar enerjisi ile kinetik(hareket) enerjisi elde edilmiş olur. Pervaneler rüzgar estiğinde aynı yönde dönecek şekilde tasarlanmışlardır.
2.Şaft:Parvenelerin dönmesiyle ona bağlı olan şaft da dönmeye başlar. Şaftın dönmesiyle de motor içinde hareket oluşur ve motorun çıkışında elektrik enerji sağlanmış olur.
3.Jeneratör(Üreteç): Oldukça basit bir çalışma yöntemi vardır. Elektromanyetik indüksiyon ile elektrik enerjisi üretilmiş olur. Küçük oyuncak arabalardaki elektrik motoruna benzer bir sistemdir. İçinde mıknatıslar bulunur. Bu mıknatısların ortasında da ince tellerle sarılmış bir bölüm bulunur. Pervane şaftı döndürdüğü zaman motor içindeki bu sarım bölgesi , etrafındaki mıknatısların ortasında dönmeye başlar. Bunun sonucunda da alternatif akım (AC) oluşur.
Günümüzde kullanılan rüzgar türbinleri, tarlalarda kullanılan yel değirmenlerinden daha karmaşık bir yapıdadır. Ülkemizde yel değirmenleri pek yaygın kullanılmaz.
Güneş panelleri, barındırdığı silikon hücreler sayesinde üzerine düşen güneş ışığını doğrudan elektrik enerjisine çeviren modüler yapılardır. Foto prensibine göre çalışan güneş panellerinin üzerine güneş ışığı düştüğünde panel uçlarında doğru akım üretilir. Monokristal, Polikristal yada Amorf yapıda olabilen güneş panellerinin verimleri %5 ile %20 arasında değişmekte olup, en yüksek verime sahip olan türü Monokristal dır.
Güneş panelleri istenilen güce bağlı olarak seri ya da paralel olarak bağlanabilmektedir. Güneş panelleri, şarj regülatörleri vasıtasıyla her mevsim en ideal şarj alınmasına olanak sağlarlar
Havada bulunan çok miktarda bulan bir enerjide hidrojen 150 yıl önce keşfedildi. Dünyada petrol ve otomotiv endüstrisi hidrojenden önce büyük pazarlar oluşturdular.
Hidrojenin gelişmesine de engel oldular. Şu anda hidrojene engel olunamıyor. Çünkü eskiden olduğu gibi fosil yakıtları ile enerji elde ederek yürümeyeceği anlaşıldı. Para için değil ama belki geleceği kurtarmak için insanlar alternatif çareler aramak zorunda kaldılar.
Bu nedenle hidrojen bugün daha önemli hale geldi. Diğer önemli konu da, petrol bölgelerine egemen olmak için yapılan savaşlar ve devletlere getirdiği maliyetler. Şu anda savaşların faturasını insanlar ödüyorlar. Bunun göstergesi de eskiden varili 20 dolar olan petrolün şimdi 60 dolara çıkmasıdır.
Buhar türbinlerinin de, bu amaçlarla üretilmiş olan bir sistemdir. Buhar türbini, yüksek bir basınç altında olan buharın sahip olmuş olduğu termal enerjiyi, mekanik enerjiye dönüştüren sistemin adıdır. Burada bir enerji üretimi söz konusudur. Buhar türbinlerinin en önemli kısımlarından bir tanesi, tambur şeklinde döner bir mildir.
Bu mile rotor adı verilmekle birlikte, rotor silindir biçimindeki koruyucu yapıdaki bir kılıfın içerisine konumlandırılmış durumdadır. Kazandan gelen buhar silindirden geçer ve de bir buhar jeti haline dönüşür. Ardından da rotora takılmış olan bileziğin üstündeki kanatlara çarpar. Bu çarpma işlemiyle birlikte, buharın boşa gitmesi engellenir ve de bir enerji üretilmiş olur.
En iyi sonucu alabilmek adına buharın püskürme hızının, kanatların dönme hızının iki katı olması gerekmektedir. Kazandan gelmekte olan buharın atmosfer basıncı, 14 kadardır.
Bu basınca sahip buharın buhar türbinindeki silindirden püskürme hızı ise saniyede 600 metreden daha fazladır. Buhar türbinlerinde bir ya da birden fazla rotora takılmış bilezik bulunabilmektedir.
Eğer ki türbinde bir bilezik bulunursa, saniyede 600 metrenin üstünde bir hızla buhar gelirse, buharın bütün enerjisinin alınabilmesi için kanatların oldukça hızlı bir şekilde dönmesi gerekmektedir.
Bu durumda kanatların oldukça hızlı dönebilmesi oldukça zor bir eylemdir. Bu nedenle de, buhar ilk kanar bileziğinden çıkar ve ardından silindir üzerinde bulunan başka bir kanat dizisinden geçirilmektedir.
Bu kanatların ismi ise, statordur. Yani buhar ilk kanattan ikincisine aktarılır. Ardından da ilk kanata geri aktarılır. Bu yenilenip duran bir süreçtir.
Her geçiş sırasında, buharın hızı biraz daha düşürülmüş olmaktadır. Buharın hızı azaldıkça, basınç oranı da düşmektedir. Bunun sonucunda ise, buharın türbinde kapladığı alan daha da fazla olmaktadır.
Buhar türbini, İngiliz mühendis olan Charles Parsons tarafından geliştirilmiştir. Bu mucidin geliştirdiği buhar türbini, günümüzde bütün dünyada kullanılmaktadır. Buhar türbinlerinin kullanıldığı alanlar ise öncelikle elektrik santralleridir.
Elektrik santrallerinde bulunan üreteçler, bu türbinler sayesinde çalıştırılmaktadır.
Aynı zamanda buharlı gemilerin pervanelerinin döndürülmesinde de, buhar türbinlerinden faydalanılmaktadır. Parsons un üretmiş olduğu ilk türbin, 7,5 kw gücünde bir türbindi. Bu da 10 beygir gücüne tekabül etmekteydi.
Günümüzde, ise 2000 megawattın üzerinde buhar türbinleri tasarlanmaktadır. Bu da 2.680.000 beygir gücü anlamına gelmektedir. Parsons dışında başka mühendisler tarafından da değişik türlerde buhar türbinleri tasarlanmıştır.
Bu türbinlerden birisi, yüksek hıza ve de tek dizi kanata sahip olan küçük buhar türbinidir. Bu türbin, 1882 senesinde mühendis Karl Gustaf de Laval tarafından geliştirilmiştir. Bu mühendis aynı zamanda, redüktör adı verilen dişli çark donamını da bulmuştur.
Bu donanımın bulunmasındaki amaç ise, yüksek bir hızla dönmekte olan türbin aracılığıyla düşük hızdaki bir pervaneyi döndürebilmek ya da bir makineyi çalıştırabilmektedir. Buhar türbinleri, günümüzde gemilerde oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Gemilerdeki buhar türbinlerinde pervanenin hızı düşürülmesi gerekmektedir. Bunun nedeni ise, yüksek hızda dönen pervanelerin veriminin az olmasıdır.
Buhar türbinleri, iki tipte olmaktadır. Bu tipler, yoğunlaştırıcısı veya yoğunlaştırıcı tiplerdir. Yoğunlaştırıcı türbinlerde, türbinden çıkan buhar, soğumak için bir yoğunlaştırıcıya gönderilmektedir.
Bu sayede buhar su haline getirilmektedir. Bundaki amaç ise, bir vakum ortamı sağlamaktır. Vakum, buharın türbin içinde püskürmesi amacıyla kullanılmaktadır. Suya dönüşen buhar, kazana pompalanır ve burada tekrar buhar haline getirilir.
Bu türbinler, gemilerde ve elektrik santrallerinde kullanılır. Yoğunlaştırıcısı türbinler ise, türbinden çıkan buhar sanayi işlemlerinde ve de binaların ısıtılmasında sık bir biçimde kullanılır.
Bizde bu teknolojiyi kendi sistemimize uyarlayıp elektrik üretim işini 24 saat sürekli hale getirip hem doğaya hem de insanlığa faydalı olmaya çalıştık sudan elde ettiğimiz hidrojen enerjisini kullanarak elde ettiğimiz buhar enerjisinde elektrik enerjisine rahatlıkla çevrilir.
NEDEN TEMİZ ENERJİ
1- Tertemiz bir dünya..Fosil yakıtlar bir gün bitecek, fakat artıkları bize yaşanılmaz bir dünyayı miras bırakacak, rüzgar ve güneş ise bize sunulan , değerini bilemediğimiz tertemiz kaynaklardır.
2- Üretimin onuru.. Temiz enerji; her evden, her tesisten, ülke üretimine yapılan bir katkıdır. Güneş veya rüzgar yeterli iken küçük yatırımlar sisteme destek verir. Güneş enerjisi açısından Avrupa ülkeleri bizden çok daha dezavantajlı durumda olmalarına rağmen konutlarda devlet tarafından desteklenen ciddi yatırımlar gerçekleştirmişler ve bu yatırımlarına artarak devam etmektedirler.
3- Güçlü bir yedek enerji. Yapacağınız yatırım günlük kullanımlarınıza ilave olarak, size her an karşılaşabileceğiniz elektrik kesintilerinde uzun süreli yedek enerji kaynağı olarak hizmet edecektir. Bugünden öngöremeyeceğimiz, temenni edilmeyen acil durumlarda paha biçilemeyen faydalar sağlayabilir.
En basit örnek olarak, çok önemli bir milli maçın ortasında kesilen elektrikle karşılaşıldığında, komşularla birlikte maça sizin evde devam etmenin hazzına paha biçilemez.
Bir başka önemli örnek ise elektrikler kesildiğinde çalışmayan doğalgaz kombi cihazları basit bir sistem ile çalışır halde tutulabilir. Alarm sistemleri, haberleşme sistemleri, acil ikaz sistemleri vb. gibi çok önemli örnekler çoğaltılabilir.
4- Hayal perest değil, gerçekçi yatırım..1,5 kW 'lık bir rüzgar jeneratörü veya 300 watt'lık güneş paneli ile evinizin tüm elektrik ihtiyacını karşılarız diyenlere inanmak zor. Bilimsellikten uzak abartılı teklifler sizi yanıltacak ve bu sistemlere karşı güvensizlik yaratacaktır.
Rüzgar jeneratörleri; yüksek ve etrafı açık olan şehir dışındaki alanlar için daha uygundur. Buna ilave olarak sisteme PV( fotovoltaik) paneller (güneş panelleri) ilave edilmesi tavsiye olunur.
Şehir içi (yoğun yerleşimli) alanlarda güneş panelleri daha uygundur.
Elektriği olmayan, benzin veya dizel jeneratörle çalışan, şebekeden uzak yerler için rüzgar jeneratörü veya güneş panelleri son derece uygun ve kazançlıdır.
Yatırımların geri dönüş süresi normal şartlarda 5-6 seneden kısa olmamaktadır. Kurulacak sistemlerin ortalama 20-25 yıl ömürlü olduğu düşünülürse, uzun vadede kârlı bir yatırımdır.
Çevreye olan pozitif katkısı ve yedek enerji olarak faydaları da düşünüldüğünde tercih edilebilecek bir yatırımdır. Bilinçsiz ve yetersiz projeler size fayda sağlamak yerine sizi uğraştıracak yeni elektromekanik çöpler yaratabilir.
TEMİZ ENERJİ NE DEMEKTİR..
Temiz enerjiyi kısaca kendini sınırsız tekrarlayan yenilenebilir ve hammadde bağımlısı olmayan enerji olarak tanımlayabiliriz. Temiz enerji kaynaklarının kullanımı için önemli olan diğer kriterler ise taşınabilirlik, bakım ihtiyacı olmaması, ihtiyacın olduğu yerde üretim, hiçbir atık çıkmaması, sessiz üretim olarak sıralanabilir.
Türkiye hem güneş bakımından hem de rüzgâr bakımından oldukça zengin bir ülkedir. Bu zenginliği boşa harcama lüksüne sahip olmayan yurdumuz için tükenmeyen bir kaynak olan rüzgâr ve güneş önümüzdeki yılların temel ısıl enerji ve elektrik kaynağı olmaya adaydır ama ne hikmetse gene abi dayılar başta..
GÜNEŞTEN NASIL ELEKTRİK ELDE EDİLEBİLİR..
Güneş panelleri güneş kolektörlerinden farklı olarak sıcak su değil, elektrik enerjisi üretirler. Panel yüzeyine gelen güneş ışığı, panellerin yapıldığı özel yarı iletken malzeme sayesinde elektrik üretmesini / dönüştürmesini sağlar. Sistemin çalışması için direk güneş ışığı almasına gerek yoktur, aydınlık da yeterlidir, bu sayede bulutlu havalarda dahi üretim yapılabilir.
RÜZGÂRDAN NASIL ELEKTRİK ELDE EDİLİR..
Rüzgâr türbinleri kanatları sayesinde rüzgârın kinetik enerjisini elektrik enerjisine çevirirler. Üretim kapasitesi / gücü, türbin kanatları büyüdükçe ve rüzgâr hızı arttıkça artar.
SOLAR ENERJİNİN AVANTAJLARI NELERDİR ..
Solar enerji üretmek ve kullanmak için gerekli cihazları elde ettikten sonra güneş bizlere bedava enerji vermektedir. Bu yıllar boyu sürer. Solar eneji devamlı ihtiyaç duyduğumuz diğer enerji kaynaklarına olan bağımlılığımızı azaltır. Ayrıca güneş enerjisi temiz ve yenilenebilir bir enerji olduğu için doğayı korur.
Güneş ve Rüzgar enerji sistemleri nerelerde kullanılabilir..
Rüzgâr ve güneş enerjisi sistemleri ülkemizde şebeke elektriğinin ulaşmadığı ve/veya mevcut olduğu her yerde kullanılabilirler.
Elektriksiz çiftlikler, dağ evleri, yazlıklar. Elektriği olmayan şehre uzak köyler. Deprem, doğalgaz, su gibi ölçüm istasyonları. Farklı akademik uygulamalar, ar-ge projeleri. Sanayi uygulamalarına otoprodüktör sistemleri.. Acil iletişim sistemleri.. Telekomünikasyon sistemleri. Tekneler, deniz uygulamaları .Askeri uygulamalar Rüzgâr ve güneş enerjisinin kullanıldığı başlıca örnekler olarak sıralanabilir.
TEMİZ ENERJİ SİSTEMLERİ SADECE ELEKTRİK OLMAYAN YERLERE Mİ KURULUYOR..
Elektrik bulunmayan bir araziye şebeke elektriğinin çekilmesi trafo kurulması gerekebileceği ve direk dikim masrafları nedeniyle bir hayli maliyetli olmaktadır. Güneş ve rüzgârla kurulan bir sistem şebeke elektriği çekilmesinden daha ucuza gelecektir. Şebeke elektriğinin bulunduğu durumlarda ise kurulan güneş ya da rüzgâr enerjisi sisteminin kendini geri ödeme süresinin uzunluğundan dolayı şimdilik tercih edilmemektedir. Kısacası şebeke elektriğinin mevcut olmadığı yerlerde de kullanılabilir.
Bulunduğum yerde şebeke elektriği var, ama ben yine de temiz enerji sistemi kurmak istiyorum, yasal olarak bir sakıncası var mı
Şebeke elektriği olan yerlerde güneş ya da rüzgâr enerjisi kullanımıyla ilgili yasal bir sakınca yoktur. Belediyeden veya başka bir kurumdan herhangi bir izin belgesi almanıza da gerek yoktur.
Fakat bu bölgelerde sistemin kendini geri ödeme süresi uzun olabileceğinden dolayı teoride mümkün olmasına rağmen pratikte uygulama yapılamayabilir.
Temiz enerji kaynakları ile hangi cihazları çalıştırabilirim..
Güneş ve rüzgâr enerjisi ile teoride her türlü cihazı çalıştırmak mümkündür. Fakat tüketim arttıkça ilk yatırım maliyet de artacaktır. Bunun yanı sıra, güneş panelleri ve rüzgâr türbinleri doğru akımda elektrik üretirler, günlük hayatımızda kullandığımız birçok cihaz ise ALTERNATİF AKIM (AC) kullanır.
Bu nedenle sistemlerde üretilen elektriği ALTERNATİF AKIMA çevirmek için bir invertör kullanılır. Anlık olarak çok fazla güç çeken klima, elektrikli ısıtıcı, dalgıç pompa gibi cihazlar ekipman masrafını çok arttıracak ve projenin ilk yatırım maliyetini yükseltecektir.
HANGİ TEMİZ ENERJİ KAYNAĞINI TERCİH ETMELİYİM..
Hangi enerji kaynağının sizin için daha uygun olduğu, sistemi kurmak istediğiniz bölgedeki doğal şartlara bağlıdır. Çok güneş alan bölgelerde güneş panelleri yüksek verimde çalıştığı gibi rüzgârlı alanlarda da rüzgâr türbinlerinden faydalanılması uygundur. Fakat genel olarak bu iki kaynağın birlikte kullanılması yaz aylarında güneş panelleri ve kış aylarında rüzgâr türbini yüksek verimde çalışacağı için daha iyi bir sonuç verecektir. Rüzgâr sistemlerinin kurulumu güneş enerjisi sistemlerine göre daha ucuzdur, fakat rüzgârdan verimli faydalanılabilecek yerler güneşten faydalanılabilecek yerlerden çok daha az olduğundan iki sistem de tercih edilmekte ve uygulanmaktadır.
NE KADAR BÜYÜKLÜKTE BİR SİSTEME İHTİYACIM OLDUĞUNU NASIL BELİRLEYEBİLİRİM..
Ne kadar büyüklükte bir sistem kurmanız gerektiğine dair bir fikir edinebilmek için paket sistemlerimizi inceleyebilirsiniz. Bu paket sistemlerde kurulacak sistemin gücü, hangi elemanlardan oluştuğu, ne kadar üretim yaptığı, bu üretim değerleri ile hangi elektrikli cihazları hangi sürelerde çalıştırabileceğiniz ve bütçe fiyat bilgisi bulunmaktadır. Bulunduğunuz bölge, şehir ile lokal çevre şartları da ( güneş ve/veya rüzgar potansiyeli ) ilk yatırım maliyetini etkiler.
PROJELENDİRME İÇİN SİZE HANGİ BİLGİLERİ İLETMEM GEREKECEK..
Paket sistemleri inceledikten sonra bir temiz enerji sistemi kurmaya karar verdiyseniz projenin size özel detaylandırılması için bizi aramanız gerekmektedir. Paket sistem tümüyle sizin gereksinimlerinizi karşılıyor ise direkt olarak sipariş verebilirsiniz.
Proje üzerinden bazı değişiklikler yapılması istenildiği durumda ise bize, -anlık çekilen maksimum güç miktarı (W)- ve -günlük toplam tüketim (Wh/gün)- verilerinizi ulaştırdığınız takdirde projenize ait teklif en kısa zamanda size ulaştırılacaktır.
Bu verileri kendiniz elde edemiyorsanız, projenin yapılacağı yerde kullanılacak elektrikli cihazların tam bir listesini ve kullanım alışkanlıklarınızı (hangi cihazı kaç gün ne kadar süreyle kullandığınız gibi) yazarak bize gönderirseniz tüketim verileriniz hesaplanarak size uygun bir proje hazırlanacaktır.
TEMİZ ENERJİ SİSTEMİ NELERDEN OLUŞUR, BÜTÜN BU CİHAZLARI SİZDEN TEMİN EDEBİLİR MİYİZ..
Temiz enerji sistem birimleri.. Üretim Elemanı güneş paneli ya da rüzgâr türbini.. Akü / Batarya (üretilen enerjiyi depolayabilmek için opsiyon el.. Şarj Kontrol Cihazı akülerin şarj seviyesini ayarlayabilmek için İnverter doğru akımı ALTERNATİF AKIMA çevirebilmek için Metal Konstrüksiyon. .PV Konektör, Solar Kablo ve diğer …
Olarak sıralanabilir. Rüzgâr enerjisi sistemlerinde şarj kontrol birimi türbine dâhil olduğundan ayrıca kullanılması gerekmez. Sistem için gereken bütün cihazları firmamızdan temin edebilirsiniz.
HAVA KAPALI OLSA YA DA RÜZGÂR DURSA DA YİNE KESİNTİSİZ OLARAK GECE-GÜNDÜZ ELEKTRİK KULLANMAYA DEVAM EDEBİLİR MİYİM..
Sistemlerimiz asgari 2 gün süreyle hiç üretim yapmasa dahi kesintisiz (gece-gündüz) elektrik kullanmanıza olanak verecek şekilde hazırlanmaktadır. Bu 2 günlük süre sizin isteğinize veya ihtiyaca göre arttırılabilir...
BAHÇE YA DA TARLA SULAMA İÇİN GÜNEŞ VEYA RÜZGÂR ENERJİSİNDEN FAYDALANMAK MÜMKÜN MÜDÜR..
Sulama sistemlerinde kullanılan geleneksel pompa cihazlarının anlık çektiği güç miktarının yüksek oluşu sistem maliyetini çok arttırmaktadır, bu nedenle pratikte uygulama yapılamayabilir, yani ekonomik olarak cazip olmayabilir. Temiz enerji sistemleri için özel ekonomik pompa sistemleri bulunmaktadır, eğer siz bu pompalardan edinebilirseniz rüzgâr ve güneş uygulaması yapılabilmektedir.
EVİMİN ISITMA İHTİYACINI GÜNEŞ VEYA RÜZGÂR ENERJİSİNDEN SAĞLAYABİLİR MİYİM..
Elektrikli ısıtıcılar çok yüksek miktarda akım çektikleri için yatırım maliyetini büyük oranda artırmaktadırlar, bu nedenle ısıtma amaçlı bir sistem kurulması mantıksızdır. Fakat sadece ısı pompası sistemi uygulandığı takdirde ısı pompası için gereken enerji güneş ve rüzgârdan temin edilebilir ya da güneş kolektörleri kullanılabilir. NORM ENERJİ nin ısı pompası veya güneş kolektörü vb. TERMAL alanda çalışmaları bulunmamaktadır.
ÜRETTİĞİM ELEKTRİĞİ DEVLETE YA DA BAŞKA BİR KURUMA SATABİLİR MİYİM..
Avrupa ülkelerinde uygulanan çift yönlü sayaç sistemi ülkemizde henüz uygulanmamaktadır. Bu sistem ürettiğiniz elektriği akülerde depolamaya gerek kalmadan şebekeye satıp kullanacağınız elektriği de yine şebekeden satın almanız prensibine dayanır.
Bu sayede akü / batarya ve şarj kontrol masrafı ortadan kalkmakta ve temiz enerji sistemlerinin şebeke elektriği bulunan yerlerde de uygulanmasına olanak sağlanmaktadır.
Çift yönlü sayaç sistemlerinde eğer üretiminiz tüketiminizden fazla ise fatura ödememenin yanı sıra ürettiğiniz enerjiden gelir elde etmeniz de mümkündür.
Bu sistemin Türkiye’de ne zaman faaliyete geçeceği hakkında kesin bir bilgi olmamakla beraber enerji kanunlarında son dönemde yapılan değişiklikler böyle bir uygulamaya giden yolu açmıştır. Tarifeler ile altyapı ve uygulamalara yönelik yönetmelikler / düzenlemeler beklenmektedir.
GÜNEŞ ENERJİSİNİ AYDINLATMA İÇİN NASIL KULLANABİLİRİM..
Güneş panellerinden gündüz boyunca elde edeceğiniz enerjiyi aküler vasıtasıyla depolayarak gece boyunca da kullanabilirsiniz. Ev, bahçe, ofis, teras, park vs kullanım alanlarında bedava aydınlatma sağlama imkanına sahip olabilirsiniz. Bu sayede kesintisiz aydınlatma yapabilirsiniz.
Alarm, güvenlik sistemleri ile afet vb. acil durumlar için de son derece güvenlidir. Özellikle şebeke elektriğinin olmadığı yerler ile CFL, LED gibi tasarruflu / ekonomik aydınlatma ürünleri ile ideal sonuçlar almak mümkündür.
Güneş panellerini taşınabilir olarak kullanmak mümkün müdür.. Örneğin, karavanımın üst kısmına monte ederek kullanma imkanı var mıdır..
Elektriğinizi yanınızda taşıyabilirsiniz. Karavanınızın üst kısmına panelleri yerleştirerek gündüz boyunca eklektiğinizi kullanabilir ya da akü yardımıyla depolayabilirsiniz. Bu sayede karavan içindeki cihazlarınızı kolaylıkla çalıştırabilirsiniz.
SATIN ALACAĞIM GÜNEŞ PANELLERİNİN ÖMRÜ NE KADARDIR ..
Güneş panelleri 50+ yıl çalışabilmektedir. İlk 20 / 25 yıl süresince anma kullanma koşullarında ve fabrikasyon imalat hatalarına karşı performans garantileri mevcuttur.
Eğer ürünlerinizden satın almak istersem nasıl sipariş verebilirim..
İhtiyaç duyulan güç ve bunu karşılamak için gerekli panel, regülatör, akü ve inverter ya da direkt kendi istediğiniz herhangi bir ürün için teklifinizi bize yazılı olarak iletmeniz yeterlidir. Sizinle mail ya da telefonla irtibata geçilecektir.
YENİLENEBİLİR ENERJİ İLE ÇALIŞAN BİR SİSTEM KURDUĞUMDA SÜREKLİ BAKIM YAPMAM GEREKİR Mİ ..
Güneş panelleri ve rüzgar türbinleri sürekli bakım gerektirmez. Güneş panellerinin arada bir temizlenmesi, rüzgar türbinlerinin de yağlanması gerekebilmektedir. Bunun dışında özel bir bakıma ihtiyaç duyulmamaktadır. Akülü sistemlerde batarya seçimi, uygunluğu ve işletme ömrü önemlidir.
BAZI GÜNEŞ PANELLERİ İLE DİĞER EKİPMANIN FİYATLARI UCUZ, BUNUN SEBEBİ NEDİR ..
Güneş panelleri yüksek verimli, kaliteli, belgeli, garantili ve uzun ömürlü olmalıdır. İnvertör ve regülatör gibi ürünlerde de verimin yüksek olması çok önemlidir. Akümülatörler ise solar uygulamalara uygun yapıda, uzun işletme ömrüne ve yüksek döngü (şarj-deşarj) sayısına haiz olmalıdır.
Markası, üreticisi ve menşei belli ürünler tercih edilmelidir. Çok uzun yıllar boyunca kullanacağınız güvenilir ekipmanlar ile uzun vadede ilk yatırım ve bakım-işletme maliyetiniz çok daha ucuza gelecektir.
ŞEBEKE BAĞLANTILI / ON-GRID / GRID CONNECTED SİSTEMLER NEDİR, NASIL ÇALIŞIR
Tüm dünyada ve Avrupa ülkelerinde yaygın uygulanan çift yönlü sayaç veya çift sayaç sistemi ülkemizde henüz etkin uygulanmamaktadır. Bu sistemde ürettiğiniz elektriği akülerde depolamaya gerek kalmadan şebeke ile karşılıklı alışveriş imkanı mevcuttur.
Ürettiğiniz fazla elektriği şebekeye satmanız, üretiminizden fazlasına ihtiyacınız olduğunda ise fazla elektriği yine şebekeden satın almanız prensibine dayanır. Bu sayede akü ve şarj kontrol masrafı ortadan kalkmakta, çevre dostu temiz enerji sistemlerinin şebeke elektriği bulunan yerlerde de uygulanmasına olanak sağlanmaktadır.
Çift yönlü sayaç sistemlerinde eğer üretiminiz tüketiminizden fazla ise, fatura ödememenin yanı sıra ürettiğiniz enerjiden gelir elde etmeniz de mümkündür. Bir diğer olasılık da karşılıklı mahsuplaşma olabilmektedir.
Bu sistemin KKTC ise ne zaman faaliyete geçeceği hakkında kesin bir bilgi olmamakla beraber, enerji kanunlarında son dönemde yapılan iyileştirmeler / değişiklikler ile böyle bir uygulamaya giden yol açmıştır.
Yoğun ve uzun güneşlenme potansiyeli olan bu coğrafyada enerjide özgürlüğe giden en kolay, pratik, ekonomik ve kesin çözümdür.
Sistemler yaz-kış kullanıma müsaittir. Kendi santralınıza sahip olabilirsiniz BAĞIMSIZ / OFF-GRID / STAND ALONE sistemler nedir, nasıl çalışır..
Bu sistemlerde ise prensip olarak yedek enerjiye, yani gündüz güneşten sağlanan elektrik enerjisini depolamaya ihtiyaç vardır. Bu amaçla uygun akümülatör / batarya grupları kullanılır.
Fotovoltaik modüller ile aküler arasında özel solar şarj regülatörleri bulunur. Depolanan enerji direkt dc olarak örneğin 12, 24, 48 volt gibi kullanılabilir. 220 volt ac gerilim gereken yerlerde solar serisi dc / ac invertörler kullanılır.
Hatta 380 VAC - 3 Faz elektrik enerjisi elde etmek bile mümkündür. Uygulama ve ihtiyaca bağlı olarak, kapalı havalar da öngörülmektedir. Asgari 2-3 günden başlayan otonomi (kapalı hava) süreleri için önlem alınır.
Gündüz depolanıp gece kullanılan uygulamaların yanı sıra 7 / 24, yaz / kış kesintisiz çalışacak şekilde tasarım ve projelendirme yapılabilir. Genellikle şebeke enerjisinin hiç olmadığı yerlerde kullanılır.
Ancak elektrik enerjisi olup da sık kesinti veya ciddi voltaj problemleri yaşanan yerler için de güvenli ve ideal çözümdür.
Kendi ürettiğiniz bağımsız, kesintisiz ve güvenli elektrik enerjisine sahip olabilirsiniz..
Yukarıdaki hususlar bağlayıcı olmayıp, güncel mevzuatlara ve teknolojik gelişmelere göre revize edilebilir.
Bir yazı dizisi var olan güç rabbimden insan oğluna verilen nimet vesileyle yaşa diye hikmet biz insan oğlu ne yaptık dünya yaşayanlarına .İzin verdi bu dünya hepimizin rüzgar, güneş ve sudaki enerji hidrojen
Günümüz teknoloji dünyasında, enerji ihtiyacı her geçen gün artmakta ve bu nedenle de enerji üretmen teknikleri geliştirilmektedir. Bu amaçla, rüzgar, güneş ve buhar enerjisinden faydalanma yollarına başvurulmuştur.
Buhar türbinlerinin de, bu amaçlarla üretilmiş olan bir sistemdir. Buhar türbini, yüksek bir basınç altında olan buharın sahip olmuş olduğu termal enerjiyi, mekanik enerjiye dönüştüren sistemin adıdır. Burada bir enerji üretimi söz konusudur.
Buhar türbinlerinin en önemli kısımlarından bir tanesi, tambur şeklinde döner bir mildir. Bu mile rotor adı verilmekle birlikte, rotor silindir biçimindeki koruyucu yapıdaki bir kılıfın içerisine konumlandırılmış durumdadır.
Kazandan gelen buhar silindirden geçer ve de bir buhar jeti haline dönüşür. Ardından da rotora takılmış olan bileziğin üstündeki kanatlara çarpar. Bu çarpma işlemiyle birlikte, buharın boşa gitmesi engellenir ve de bir enerji üretilmiş olur.
En iyi sonucu alabilmek adına buharın püskürme hızının, kanatların dönme hızının iki katı olması gerekmektedir. Kazandan gelmekte olan buharın atmosfer basıncı, 14 kadardır. Bu basınca sahip buharın buhar türbinindeki silindirden püskürme hızı ise saniyede 600 metreden daha fazladır.
Buhar türbinlerinde bir ya da birden fazla rotora takılmış bilezik bulunabilmektedir. Eğer ki türbinde bir bilezik bulunursa, saniyede 600 metrenin üstünde bir hızla buhar gelirse, buharın bütün enerjisinin alınabilmesi için kanatların oldukça hızlı bir şekilde dönmesi gerekmektedir.
Bu durumda kanatların oldukça hızlı dönebilmesi oldukça zor bir eylemdir. Bu nedenle de, buhar ilk kanar bileziğinden çıkar ve ardından silindir üzerinde bulunan başka bir kanat dizisinden geçirilmektedir. Bu kanatların ismi ise, statordur. Yani buhar ilk kanattan ikincisine aktarılır. Ardından da ilk kanata geri aktarılır. Bu yenilenip duran bir süreçtir.
Her geçiş sırasında, buharın hızı biraz daha düşürülmüş olmaktadır. Buharın hızı azaldıkça, basınç oranı da düşmektedir. Bunun sonucunda ise, buharın türbinde kapladığı alan daha da fazla olmaktadır. Buhar türbini, İngiliz mühendis olan Charles Parsons tarafından geliştirilmiştir.
Bu mucidin geliştirdiği buhar türbini, günümüzde bütün dünyada kullanılmaktadır. Buhar türbinlerinin kullanıldığı alanlar ise öncelikle elektrik santralleridir. Elektrik santrallerinde bulunan üreteçler, bu türbinler sayesinde çalıştırılmaktadır.
Aynı zamanda buharlı gemilerin pervanelerinin döndürülmesinde de, buhar türbinlerinden faydalanılmaktadır. Parsonsun üretmiş olduğu ilk türbin, 7,5 kw gücünde bir türbindi.
Bu da 10 beygir gücüne tekabül etmekteydi. Günümüzde, ise 2000 megawattın üzerinde buhar türbinleri tasarlanmaktadır. Bu da 2.680.000 beygir gücü anlamına gelmektedir. Parsons dışında başka mühendisler tarafından da değişik türlerde buhar türbinleri tasarlanmıştır. Bu türbinlerden birisi, yüksek hıza ve de tek dizi kanata sahip olan küçük buhar türbinidir. Bu türbin, 1882 senesinde mühendis Karl Gustaf de Laval tarafından geliştirilmiştir.
Bu mühendis aynı zamanda, redüktör adı verilen dişli çark donamını da bulmuştur. Bu donanımın bulunmasındaki amaç ise, yüksek bir hızla dönmekte olan türbin aracılığıyla düşük hızdaki bir pervaneyi döndürebilmek ya da bir makineyi çalıştırabilmektedir. Buhar türbinleri, günümüzde gemilerde oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
Gemilerdeki buhar türbinlerinde pervanenin hızı düşürülmesi gerekmektedir. Bunun nedeni ise, yüksek hızda dönen pervanelerin veriminin az olmasıdır.
Buhar türbinleri, iki tipte olmaktadır. Bu tipler, yoğunlaştırıcısı veya yoğunlaştırıcılı tiplerdir. Yoğunlaştırıcı türbinlerde, türbinden çıkan buhar, soğumak için bir yoğunlaştırıcıya gönderilmektedir. Bu sayede buhar su haline getirilmektedir. Bundaki amaç ise, bir vakum ortamı sağlamak tır. Vakum, buharın türbin içinde püskürmesi amacıyla kullanılmaktadır.
Suya dönüşen buhar, kazana pompalanır ve burada tekrar buhar haline getirilir. Bu türbinler, gemilerde ve elektrik santrallerinde kullanılır. Yoğunlaştırıcısı türbinler ise, türbinden çıkan buhar sanayi işlemlerinde ve de binaların ısıtılmasında sık bir biçimde kullanılır.
SU DAKİ ENERJİ
Atom.. ağırlığı 1,00797, yoğunluğu 0,0899 g/1, kaynama noktası -252,76°C ve erime noktası -259,06°C'dir. Sıvı hidrojenin yoğunluğu 0,070 g/cm3tür. Kristal hâlindeki yoğunluk ise 0,088 g/cm3tür. 1H, 2H, 3H şeklinde üç tâne izotopu vardır. En hafifi ve en çok bulunanı kütle numarası 1 olan (1H) izotopudur. Bu izotopa protiyum da denir.
Bir proton ve bir elektrondan meydana gelmiştir.
Döteryum ..2H olup kararlı izotoptur ve çekirdeğinde bir Proton
ile bir nötron vardır. Tabiî olarak meydana gelen hidrojen yaklaşık % 0,0156 kadar döteryum izotopu ihtivâ eder.
Aynı şekilde tabiî su, az oranda döteryum oksit (D2O, ağır su) ihtivâ eder.
Trityumun (3H) çekirdeğinde 2 nötron 1 proton bulunur. Trityum radyoaktif element olup, yarılanma süresi yaklaşık 12,5 yıldır.
Trityum tabiî olarak eser miktarda bulunur. Nükleer reaktörlerde elde edilir ve "reaksiyon mekanizması"nı inceleyen ilim adamları tarafından geniş ölçüde kullanılır.
Hidrojen, iki atomlu moleküler yapıya sâhiptir. Hidrojen molekülünden serbest hidrojen atomu elde etmek için çok büyük enerjiye ihtiyâç vardır. Serbest hidrojen atomları tekrar molekül vermek üzere birleşirken çok miktarda ısı ve enerji salar (103,4 kcal). Bir tâne olan elektronunu kaybetmiş hidrojen atomu 1+ yüklü olur ve buna proton denir.
Proton dâimâ bileşik hâlindedir. Yalnız başına bulunmaz. Ancak iyonlaştırılmış gaz içinde bulunabilir. Suda iyonlaşma sonucu meydana gelen proton, su molekülü ile birleşerek hidronyum iyonunu (H3O+) meydana getirir.
Hidrojen atomları arasındaki bağ hemen hemen kovalenttir.
Moleküllerde iki hidrojen çekirdeği arasındaki mesâfe 0,74 Å'dur. Hidrojenin indirgen özelliği vardır. Metal oksidleri metale kadar indirgeyebilir. Doymamış organik ve azot bileşikleri hidrojen ile doyurulabilir.
Bulunuşu: Hidrojen tabiatta çok yaygın olarak bulunur.
Bileşikleri yönünden de en zengin elementtir. Dünyâyı meydana getiren elementler arasında atom yüzdesi olarak, 15,5, ağırlık yüzdesi olarak da 0,8'dir. En çok, su bileşiğinde, azotlu bileşiklerde ve karbonlu bileşiklerde bulunur.
Hidrojen serbest hâlde az olarak tabiî gaz kuyularında, kömür depolarında ve organik bozulmalarda Atmosferin yüksek kısımlarında daha yoğundur. Güneş ve yıldızlarda da mevcut olduğu spektral analizlerle anlaşılmıştır.
Elde edilişi: Hidrojen ticârî olarak en çok hidrokarbon yakıtlarından, çeşitli metodlar uygulanarak elde edilir. Metan, etan ve bâzı hafif hidrokarbonlar, 650 ilâ 1000°C arasında nikelin katalitik etkisi ve buhar ile muâmele edilir. Bu işlemin sonunda hidrojen ve karbonun oksidleri elde edilir.
Kızgın kok üzerinden sıcak su buharı geçirilerek karbonmonoksit (CO) ve hidrojen elde edilir ki bu karışıma sugazı denir.
Kömürün koklaştırılması sırasında da hidrojen elde edilir.Laboratuvar çapında hidrojen aktif metallere asit etki ettirmekle:
Zn + H2SO4 ® ZnSO4 + H2
ve suyun elektrolizi ile elde edilir:
2H++ 2e ® H2 (katodda) 2OH--2e ® H2O+ 1/2O2 (anotta)
Keşfedilişi: 1776 yılında Sir H.Cavendish tarafından çinko, kalay ve demire seyreltik sülfat veya hidroklorik asit etki ettirilerek elde edildi. H.Cavendish hidrojenin hava ile karışımının su buharı vermek üzere patladığını gördü ve bu elemente tutuşucu hava ismini verdi.
1783'te Atoine Lavoisier bu elemente hidrojen ismini verdi ki bunun mânâsı su meydana getirici demektir. Hidrojenin kendinden daha ağır iki izotopu olan D ve T, 150 yıl sonra keşfedildi. Döteryum 1931'de ağır sudan elde edildi. Trityum ise 1934'te bulundu.
Bileşikleri: Hidrojenin bileşikleri diğer elementlerinkinden daha fazladır. Çünkü, asal (necip) gazlar hâric bütün elementler ile reaksiyon verir. Hidrojenin herkes tarafından bilinen ve tabiatta çok miktarda bulunan bileşiği sudur. Su ve karbondioksid bileşiklerinde hidrojen, daha elektronegatif olan elemente kovalent bağla bağlıdır.
Mamafih hidrojen atomları daha elektro pozitif olan alkali metallerle ve kalsiyum, baryum gibi, elementlerle iyonik bileşikler teşkil edebilir.
Ortaya çıkan ve hidrür denilen bileşikler suda hidrojen vererek ayrışır.
Hidrojenin flor, klor, brom veya iyot ile yaptığı bileşiklerin sudaki çözeltileri asittir.
Diğer yaygın asitlerin bileşikleri nitrat (HNO3), sülfat (H2SO4) ve fosfat (H3PO4) asitleridir. Hidrojen iyonlarının bir çözeltideki konsantrasyonu pH cinsinden ifâde edilir. ( PH cetveli)
Reaksiyona girme kâbiliyeti pek fazla olmamakla berâber ısı veya güneş ışığı gibi bâzı şartlar altında oksijen ve klorla patlama şeklinde reaksiyon verir. İçerisinde % 4 ile % 74 arasında hidrojenle ihtivâ eden hava yanıcı ve patlayıcıdır. Hidrojen, oksijen ile yakıldığında çok yüksek sıcaklıkta bir alev elde edilir.
Oda sıcaklığında hidrojenle oksijen arasındaki reaksiyon, çok tanecikli platin katalizörü olmadığında çok yavaştır. Hidrojen 700°C'de pratik olarak ânında tutuşur.
Halojenler, bor ve benzeri elementlerle, verdiği bileşikler uçucudur. Metallerin elektropozitif karakterlerine bağlı olarak iyon bağlı veya kovalent bağlı bileşikler verir.
Kullanılışı: Hidrojen üretiminin üçte ikisi amonyak elde edilmesinde kullanılır. İkinci derecede önemli kullanma alanı petrol rafinasyonundaki katalitik parçalama işlemidir.
Üçüncü derece kullanıldığı alan metanol îmâlatıdır. Bundan başka yağların hidrojene edilmesinde de kullanılır. Doymamış, yağların hidrojenlendirilmesi ile margarin elde edilir ( Hidrojenlendirme). Hidrojenlendirme işi aynı zamanda birçok organik bileşiklerin îmâlâtında da kullanılır. Plastik madde yapımında plastifiyan olarak kullanılır. Metalurjide kaynak işlerinde yakıt olarak kullanılır.
Hidrojen yandığı zaman çevreye kirletici artıklar vermemektedir.Bu yüzden otomobillerde yakıt olarak kullanılmak istendiğinden bu konuda çalışmalar yapılmaktadır.
Atom numarası: 1 Simge: H Kütle numarası: 1.00797 Kaynama Noktası (C): -252.7 Erime Noktası (C): -259.2 Yoğunluk: 0.071 Buharlaşma Isısı: .108 Kaynaşma (Füzyon) Isısı: 0.014 Elektriksel iletkenlik: --Isıl iletkenlik: 0.0004 Özgül Isı Kapasitesi: 3.45
ÖZELLİKLE SUYUN BİLEŞİMİNE GİREN GAZ HALİNDEKİ BASİT CİSİMDİR.
Hidrojen, Evren'de en bol bulunan elementtir. Güneş'in ve yıldızların maddesinin büyük bir bölümü hidrojenden oluşur. Dünyada hidrojeni serbest halde bulmak kolay değildir. Havada pek düşük miktarda hidrojen vardır, ancak volkanların fışkırttığı gazlarda veya doğal kaynaklardan fışkıran gazlarda geniş oranda hidrojen vardır.
Atmosferin yüksek kesiminde, hidrojen, hidrojen tacı adı verilen bir örtü meydana getirmiştir.
MADDELERİN EN HAFİFİ
Renksiz, kokusuz bir gaz olan hidrojen, bütün maddelerin en hafif olanıdır (havadan 14 kat hafiftir). Böylece bütün öteki gazlara oranla, gözenekli duvarlardan, hattâ akkor durumuna gelecek derecede ısıtılmış demir gibi bazı maddelerin içinden bile, daha hızlı geçebilir, iyi bir ısı ve elektrik iletkenidir ve sıvı hale getirilmesi pek güçtür.
Kimyasal yönden hidrojen basit bir maddedir (bir hidrojen atomu tek bir çekirdek veya proton ile bunun çevresinde dönen tek bir elektrondan oluşur).
Isıtılmış halde birçok elementle karışır. Bu çeşitli tepkileri, sanayide geniş uygulama alanları bulmuştur.
Oksijenle birleşince su (doğal halde pek çok bulunur) meydana getirir. Oksijen ve su karışımı, oksihidrik üfleç'te de (kaynak makinesinin alevinin mavi rengi, yanan hidrojenin özelliğidir) kullanılır.
Azot ile birleşince, yapay gübre ve patlayıcı maddeler üretiminde kullanılan amonyak oluşur. Başlıca sanayi gazlarından olan metan, hidrojen ile karbon karışımıdır.
GÜDÜMLÜ BALONLAR VE FÜZELER
Eskiden hidrojen, hava gemilerini (balonlar, güdümlü balonlar v.b.) şişirmekte kullanılırdı, ama çabuk alev aldığından, yerini helyum gazına bıraktı.
Silâh sanayii günümüzde hidrojeni, füze yakıtı olarak kullanmaktadır. Gerçekten de, sıvı halde (üretimi ve depolanması güç bile olsa), çok yüksek bir enerji verme gücü olmasına karşılık az yer kaplar.
Nihayet, insanların yarattığı en öldürücü silâhlardan birinin, korkunç hidrojen bombasının da yapımına girer.
Hidrojen, evrenin kütlesinin %75'ni oluşturan ve evrende en çok bulunan elementtir.
Ana hatta bulunan yıldızların çoğunluğu plazma halinde olan hidrojenden oluşur. Elementel hidrojen dünyada az bulunur. Endüstride
Metan gibi Hidrokarbonlardan üretilebildiği gibi, pahalı olsa da suyun elektrolizinden de üretilebilir. Hidrojenin en yaygın doğal izotopu, nötronsuz protiyumdur.
Hidrojen pek çok elementle bileşik verebilir, suda ve pek çok organik molekülde bulunur. Suda çözünen moleküller arasındaki Asit-baz tepkimlerinde önemli rol oynar. Schrödinger denkleminin analitik olarak çözülebildiği tek nötral molekül olduğu için, hidrojen atomunun enerji basamakları ve bağ özellikleri Kuantum mekaniğinin gelişmesinde önemli rol oynamıştır.
HİDROJENİN TARİHİ
Hidrojen 1500'lü yıllarda keşfedilmiş, 1700'lü yıllarda yanabilme özelliğinin farkına varılmış, evrenin en basit ve en çok bulunan elementi olup, renksiz, kokusuz, havadan 14.4 kez daha hafif ve tamamen zehirsiz bir gazdır.
Güneş ve diğer yıldızların termonükleer tepkimeye vermiş olduğu ısının yakıtı hidrojen olup, evrenin temel enerji kaynağıdır. -252.77°C'da sıvı hale getirilebilir.
Sıvı hidrojenin hacmi gaz halindeki hacminin sadece 1/700'ü kadardır. Hidrojen bilinen tüm yakıtlar içerisinde birim kütle başına en yüksek enerji içeriğine sahiptir. 1 kg hidrojen 2.1 kg doğalgaz veya 2.8 kg petrolun sahip olduğu enerjiye sahiptir.
ANCAK BİRİM ENERJİ BAŞINA HACMİ YÜKSEKTİR.
Hidrojen gazını yapay olarak ilk defa T. Von Hohenheim (ayrıca Paracelsus, 1493 - 1521, olarak da bilinir) tarafından güçlü asitlerle metalleri karıştırarak elde etmiştir.
Bu kimyasal reaksiyon sonucu elde edilen bu yanıcı gazın yeni bir element olduğunun farkına varamamıştır. 1671 yılında hidrojen Robert Boyle tarafından demir çubuk ve seyreltik asit çözeltilerinin reaksiyonu sonucu üretilerek yeniden keşfedilmiştir. 1766 yılında Henry Cavendish metal asit reaksiyonuyla elde edilen, havada yanan, yandığı zaman su açığa çıkaran hidrojenin ayrı bir element olduğunun farkına varmıştır.
Cavendish'in hidrojenle tanışması cıva ve asitlerle yaptığı deneyler zamanında olmuştur. Başlangıçta hidrojenin cıvayı oluşturan birimlerden biri olduğunu, cıvanın asitle reaksiyonundan ortaya çıktığını düşünmüş, buna rağmen hidrojenin pek çok önemli özelliğini gerçekci şekilde tasvir edebilmiştir.
1783'te Antoine Lavoiser Laplace ile Cavendish'in bulduklarını tekrarlarken, yandığı zaman su üreten bu gaza hidrojen adını vermiştir. Hidrojenin ilk kullanım yerlerinden biri balonlar ve daha sonraları zeplinlerdir. Bu amaçlar için hidrojen metalik demir ve sülfürik asidin reaksiyona girmesiyle elde edilmiştir.
Hidrojen Hindenburg adlı, havada yanarak yok olan zeplinde kullanılmıştır. Balonlarda daha sonraları oldukça patlayıcı olan hidrojenin yerine inert helyum kullanılmıştır.
HİDROJENİN KEŞFİ
Hidrojen gazını yapay olarak ilk defa T. Von Hohenheim (ayrıca Paracelsus,
1493-1521 olarak da bilinir) tarafından güçlü asitlerle metalleri karıştırarak elde etmiştir. Bu kimyasal reaksiyon sonucu elde edilen bu yanıcı gazın yeni bir element olduğunun farkına varamamıştır.1671 yılında hidrojen Robert böyle tarafından demir çubuk ve seyreltik asit çözeltilerinin reaksiyonu sonucu üretilerek yeniden keşfedilmiştir.1766 yılında Henry cavendish metal asit reaksiyonuyla elde edilen, havada yanan, yandığı zaman su açığa çıkaran hidrojenin ayrı bir element olduğunun farkına varmıştır. Cavendish'in hidrojenle tanışması cıva ve asitlerle yaptığı deneyler zamanında olmuştur.
Başlangıçta hidrojenin cıvayı oluşturan birimlerden biri olduğunu, cıvanın asitle reaksiyonundan ortaya çıktığını düşünmüş, buna rağmen hidrojenin pek çok önemli özelliğini gerçekci şekilde tasvir edebilmiştir.1783 te Antoine Lavoiser Laplace ile Cavendish'in bulduklarını tekrarlarken, yandığı zaman su üreten bu gaza hidrojen adını vermiştir. Hidrojenin ilk kullanım yerlerinden biri balonlar ve daha sonraları zeplinlerdir.
Bu amaçlar için hidrojen metalik demir ve sülfürik asidin reaksiyona girmesiyle elde edilmiştir. Hidrojen Hindenburg adlı, havada yanarak yok olan zeplinde kullanılmıştır.
Balonlarda daha sonraları oldukça patlayıcı olan hidrojenin yerine inert Helyu kullanılmıştır.Kuantum teorisinin gelişmesindeki yeri 1 proton ve 1 elektrondan oluşan hidrojen atomu, basit atomik yapısı, ışık emilim ve yayma spekturumu sayesinde atomik yapının geliştirilmesinde önemli rol oynamıştır.
Hidrojen molekülünün ve ona karşılık gelen H2+ katyonu basit yapısı kimyasal bağların doğası hakkında önemli bilgiler vermiş, bunu 1920'li yılların ortalarında hidrojen atomunun kuantum mekaniği uygulaması izlemiştir.
EVRENDE HİDROJEN
Hidrojen evrenin kütlece %75'ini, atom sayıca %90'nı oluşturur ve bu oranlarıyla evrende en çok bulunan elementtir.
Bu element yıldızlarda, dev gaz gezegenlerinde büyük miktarda bulunur. Moleküler hidrojen bulutları yıldızların oluşumuyla bağlantılıdır. Hidrojen yıldızların proton-proton
NÜKLEER FÜZYON REAKSİYONUYLA ENERJİ ÜRETMESİNDE ÖNEMLİ ROL OYNAR.
Evrende hidrojen atomik ya da plazma halinde bulunur. Plasma hali atomik halinden oldukça farklıdır. Bu halde hidrojen elektronu ve protonu bağlı değildir ve bu oldukça yüksek elektrik iletkenliği ve ışık yayılımına (güneş ve diğer yıldızlar ışık yayar) sahiptir.
Yüklü partiküller elektrik ve manyetik alanlarda oldukça etkilenirler. Mesala, güneş rüzgarında dünyanın magnetospheri ile etkileşerek Birkeland akımları ve auroraya yol açarlar. Uzayda hidrojen nötral atomik halde bulunur.
Normal şartlar altında hidrojen biatomik gaz (H2) halinde bulunur. Hafifliği nedeniyle diğer daha ağır gazlara göre yerçekimi kuvvetinden kolayca kurtulur. Bu nedenle dünya atmosferinde hidrojen gazı oranı oldukça düşüktür hacimce 1ppm
Hidrojen atomu ve H2 molekülü uzayda bolca bulunduğu halde dünya da bunların üretimi ve saflaştırılması oldukça güçtür. Bütün bunlara rağmen hidrojen dünyada en çok bulunan üçüncü elementtir. yeryüzündeki hidrojen su, hidrokarbonlar gibi kimyasal bileşiklerin içinde bulunur.
Hidrojen gazı bazı bakteri ve algae tarafından üretilir. Günümüzde methan gazı önemi artan bir hidrojen kaynağıdır.
HİDROJEN ATOMU IZOTOPLARI
Hidrojenin doğada üç izotopu vardır. Bunlar 1H, 2H, ve 3H. Oldukça kararsız diğer izotoplar (4H - 7H) laboratuar koşullarında sentezlenmiştir.
1H %99.98 ile hidrojenin doğada en çok bulunan izotopudur. Bu izotop çekirdeğinde yanlızca bir proton içerdiğinden protium denilmiştir.
2H `HİDROJENİN DİĞER KARARLI İZOTOPUDUR.
Döteryum olarak da bilinir. Çekirdeğinde 1 proton ve 1 nötron içerir. Deuterium yeryüzündeki hidrojenin %0.0184'nü oluşturur. Radyoaktif değildir ve belirgin bir kirliliğe yol açmaz.
Suyun içinde hidrojen yerine deuterium bakımından zenginleştirilmiş suya ağır su denir. Deuterium ve bileşikleri kimyasal reaksiyonlarda radyoaktif olmayan etiketlemelerde ve 1H-NMR da çözücü olarak kullanılır.
Ağır su nükleer reaktörlerde nötron kontrolü ve soğutucu olarak kullanılır. Deuterium ayrıca ticari çekirdek füzyonda olası yakıttır.
3H ayrıca tritium olarak da bilinir. Çekirdeğinde 2 nötron ve 1 proton içerir. Radyoaktiftir ve 12.32 yıl yarı hayatıyla beta bozulmasıyla Helyum-3 e dönüşür. Azmiktarda trityum cosmik ışınların atmosferik gazlarla etkileşmesi sonucu ortaya çıkar. Ayrıca nükleer silah testlerinde de havaya salınır. Tritium kimya da ve biolojide radyoetiketleme deneylerinde kullanılır.
Hidrojen, izotoplarının değişik isimleri olan tek elementtir. IA grubu elementleri, Ca, Sr,Ba gibi aktif metallerin su ile reaksiyonu sonucunda hidrojen gazı elde edilir.
Ca(k) + 2H2O à Ca2+ (aq) + 2OH-(aq) + H2 (g) Uygulamaları Hidrojen zehirsiz ve havadan 14,4 kez daha hafif bir gazdır.
GÜNEŞ VE DİĞER YILDIZLARIN TERMONÜKLEER TEPKİMEYLE VERMİŞ OLDUĞU ISININ YAKITI HİDROJEN OLUP, EVRENİN TEMEL ENERJİ KAYNAĞIDIR.
-252,77 °C'ta sıvı hale getirilebilir. Sıvı hidrojenin hacmi gaz halindeki hacminin sadece 1/700'ü kadardır. Hidrojen bilinen tüm yakıtlar içerisinde birim kütle başına en yüksek enerji içeriğine sahiptir (Üst ısıl değeri 140,9 MJ/kg, alt ısıl değeri 120,7 MJ/kg). 1 kg hidrojen, 2,1 kg doğalgaz veya 2,8 kg petrolün sahip olduğu enerjiye sahiptir.
Petrol yakıtlarına göre ortalama 1,33 kat daha verimli bir yakıttır. Buna karşın, enerji olarak kullanılabilmesi için doğadaki bileşiklerden ayrıştırılması gerekir. Üretilmesi de göz önünde bulundurulduğunda petrol gibi hazır yakıtlar kadar kârlı değildir.
Ancak hidrojenin diğer yakıtlardan önemli bir farkı, güneş veya rüzgar enerjisinin yardımıyla sudan üretilebilmesi ve kullanıldığında tekrar suya dönüşebilmesidir. Bu özellik hidrojenin herkesin üretimine ve kullanımına açık bir yakıt olmasını sağlar.
Hidrojen doğada serbest halde bulunmaz, bileşikler halinde bulunur. En çok bilinen bileşiği ise Su Dur :Hidrojen gelecek yüz yılın yakıtıdır.
Isı ve patlama enerjisi gerektiren her alanda kullanımı temiz ve kolay olan hidrojenin yakıt olarak kullanıldığı enerji sistemlerinde, atmosfere atılan ürün sadece su ve/veya su buharı olur.
Bunun dışında çevreyi kirleten hiçbir gaz ve zararlı kimyasal madde olmadığı gibi geleceğin çağı hidrojen dir.
KARBON MONOKSİT VEYA KARBONDİOKSİT GİDİ ÜRETİMİ OLMAZ.
DEVAM EDECEK